muıhedeımhı henöz müzakere safhasında olduğunu zannedi- yordum. Fakat Talât B. bir- denbire sözümü keserek: — İttifak aktedilmiştir. De- mez mi ? Hayretim arttıkça artıyordu: — Ecnebi bir devlet ile bir ittifak — muahedesi aktedilir de kabine azasının bundan nasıl haberi olmaz, dedim. Talât B, mukabele etti: — Sizi haberdar etmek vazifesini Sadrazam paşa bana wermişti, Bu dakikada ben de © vazifeyi ifa etmiş buhmu- yorum.. İbrahim B.in istediği bu dcğıld.ı. ©, kendisinin teşebbüs- ten — vaktile haberdar edi- memiş olmasına — müteessirdi. Onu protesto ediyordu. Fakat Talât B. işi yüksekten almış : — İşte şimdi söylüyorum, demişti. Sabık Adliye nazırı İbrahim B. anlatmakta devam ediyordu: —O sırada Şeyhülislâm Hayri Efendi içeri girdi. Talât Bey ona da ayni şeyi haber verdi. Ben çok müteheyyiç ve mü- teessirdim, — düşüncemi Hayri Efendiye de söyledim. Ve ayni teessürle sokağa çıktım. Almanya ile niçin, nasıl ve hangi şerait altında ittifak ettik? Sabık adliye nazırı İbrahim Bey bu sualin cevabını ver- Mişti. Fakat bu - ittifak mua- 'desinin bir tarihçesi olmak lâ- WI. Kendisine bunu sorduk. Anlattı: — Bir gün dahiliye nazırı Talât B. beni davetetti, gittim, dairesinde tamirat — bulunduğu l" Haritiye nazırının odasın- Mıırııudı. Kapıya: —Şeyhülislâ mefendiden baş- ka kimseyi kabul etmiyeceğim, Ehrini verdikten sonra beni 'kn aldı. Yalnız kaldık. O çe göhiçhır mukaddimeye v Biz Alıııııyı ile ittifak *diyoruz, dedi. Şaşırdım, çok şaşırdım: — Nasıl olur, dedim. Biz Beniş sahillere malik olan bir devletiz. İtilâf hükümetlerinin "*!Unde bulunan bir man- Zümeye girersek bu sahilleri Rasıl muhafaza edebiliriz. Son- Ta da Almanya ile aramızda “_İ'lfyı itibarile en küçük bir münasebet bile yok. Ben sözleri söylerken ittifak Enver Paşa Bir Tafsilâtı Yarınki Nüshamızda Ziraat Mi, Sanayi Mi? bekliyerek — asırlarca yağmur duasına çıkılan ve iptidat çift- çilikten kurtulmamış bir mem- lekete ziraat memleketi deni- lebilir. mi ? Halbuki bilâ istisma her ne- vi mahsul yetiştirmek kabili- yetini gösteren ıklimlerle arazi teıekkulalını malik olan memle- ketimize bi ancak: |Ziraa- te elven.lı ir memlekettir. | | Baş tarafı 1 inci sayfada ) Mrremar Meselâ sebzecilik, meyvacı- » fidancılık, çiçekçilik gibi lan doğruya topraktan "mııı mahsullerle bal, yumurta gibi hayvani maddelerin maki- e ile mamul bir şekle ifrağ 'lmenne veya şekillerinin ihtiyaç olmuıyan mad- % sanayi ile hiç alâkası Yoktur. Bununla beraber sana- ziraat san'atları halinde l"'ı'lllıı şekil ve veziyeti ile İstihsal sahasının daimi orta- Bldır, Değirmencilik, konserve- Clik, şarapçılık, yağcılık, pey- Bircilik vesaire gibi. hs,ş"'“' ilâve edeyim ki: Adeta dlıtur şekline konulmuş ı.ı - Türkiye bir ziraat mem- “ldıı - mütaleasına ben iştirak — etmiyorum. B"k bir mütalea kendimizi zararına — olarak OYyalamaktan ibarettir. Türkiye İktasat ve ziraat ilimlerinin ka- b_l Ve prensiplerine nazaran Ü ziraat nıemlek:tı değildir çe bir ziraat memleketi olabil- Eesinin de bürokrasi ziraatçilik İnk devamı müddetince ünsızdır. Ben bu kanaatimi 'den evvol bil, ı':zıı-ı kazançlı ıırı:lııı ve dııııı.ı ziraat İâzımdır. Kurtul refah düsturu işte budur. dan sonradır ki; sanayi, hnı ve şümullü manasile inkişaf edebilir. Memlekette fabrika yapınak meselesine geluıcı: Bu, sermaye ve sermayeyi doyurabilecek kazanca ait ihtisas ve hesap işidir. Bunun ziraatle alâkası yoktur. Her bilgili sermaye sahipleri — şeraiti iktısadiyeye muvafık gördükleri işe serma- yelerini koymaktan çekinmez-. ler. Aslen korkak olan ser- maye, emin bir melce buldukça oraya yerleşmek için teşvike bile muhtaç değildir. Binaena- leyh Türkiyede fabrika yap- mak hususunda mütalea der- meyanını mütehassıslarına bırak- mak daha doğrudur.., Şeke r h Yerlı astalarma mu]de mamulatı halis ve İtlıhatçılar Dwanı Alıde Hesap Verıyorlar.. Ecnebi Bir Devletle » İttifak Edilirde Kabine Haberdar Olmaz Mı? Talât Paşa, Bu Suale suale Ne Cevap Vermişti ? Defa Daha Sahneye Çıkıyor. SON PU . HAKİKİ HAYAT YELERINDEN: B Kınlmış Bir Ömür ' Büyille Gillür çi NUKUT we z Bostancıya 'ya Sinirli Bir WAâbe — sğE (B lemi ıuı Haa Kadını Gel z E :Z £ Macar Kadını Gelmişti üDi XA | S Pata — 2409 20 Framaa ge Jei | DNSK — SS0 SY “— Ben doktor olunca _ıoid?ân F:ü i.di Hî:nî.; gün : Liret a ', :;,. 37 | — "4 Ferhat,, imzalı karlimiz anlatıyor evvelâ, i İstanbulda, Cağaloğ- Dü i, öYi Be'u-&— 29 Drabel 32 Diar % 'Goçml_ııh_ı_bırıııçm hunda bir muayenehane açtım. aralık Cavit Beyi gör- |20 heyiçre e. Blü— | 1 Çemoveç — —| İspartaya gitmiştim. Hatırıma | Oldukça zengin bir annem de müştüm. Yapılan muamelenin ÇEK orada, Cezmi Salimi bulmak | olduğu için rahat yaşıyordum. yolsuz ol.dı.i'nııll ona da söy- Kuraş | — Adet Sa| geldi. Mektep — arkadaşımdı. | Benim de kazancım iyi idi. ledim. Birlikte %PC- 1 İeterlin HŞ |1 TL Fierimiir.so Bir aralık tıbbiyede beraber Annem beni evlendirmek şınınmîı.lm 'ıda: _ud.:: .VĞ"'WMJ»S: Üo bulunduk. Sonnluıı bırlıınmıl: istedi. Razı oldum. Kız aradı ettim ve icap cederse istifa İ T.LDolaröd7 135 :'wl:m B Omııı '_m“'de“ at MM hf Blm z " 1 w Prdr 119850 | Vw e kauılmmîlhl' buldu. Güzeldi, beğendim, ev- edeceğimi söyledim. mıştı. Evini sora sora buldum, | lendik. — Zevcemle çok — iyi Paşa te_llş etti: ; Ğ kapıyı çaldım. anlaşmıştık. İki sene beraber — Canim mesele izam edi- Vakit gece, kapıyı bana | yaşadık. Bir de kızım oldu, lecek şekilde değildir. Mesele ile şahsen birkaç aydan beri meşgul oluyordum, neticelen- mesinden evvel işaasımı mah- zurlu görüyordum.İttifakın esa- sına gelince: Tamamile tedafili- dir. İçinde İngiltere bakkında ihtirazi kayıt bile mevcuttur, Diğer taraftan — düşününüz Merkez acentesi: Galata köp- ki ittifaki müsellese dahil |Ş 'ü bayında Beyoğlu 2362. Şube olan İtalyanın, Fransa, İngiltere :,î:d;&mıh;;. nn ile itilâfnameleri — mevcuttur, Biz de ayni devletlerle itilâfna- meler yapmak için müzake- reye girişeceğiz. Bu işe Cıvlı rabzon ikinci postası Fuı(oı perşembe al lata — rıhtımından sükünet verdi. Alelhusus Ca- vit Beyin itilâf devletleri ile müzakereye girişecek olması bu gükünetin derecesini arttırdı. İztifadan vaz geçtim. inye, Fatsa, Ordu, uğrıyarak gelecektir. — Mersin sürat postası Görülecektir. ( Ankara ) Vapuru 28 A- Ga- Zongukhlö İnebolu, Sinop, Gireson, Trabzon, Rize, Ho- lecek ve dönüşte Pa- ;y.ııg:l!aüc Rize, Öf'ı Sür- mene, Trabzon, Polathane, Görele Gireson, Ordu, Fat- sa, Samsun, Sinop, İnebolu'ya (İnebolu ) vapuru 27 A- elinde şamdan, üstünde entari, sakall, zayıf bir adam açtı. Şamdandan — gelen titrek ve soluk işık arasında görünen bu sarı yüzde, gözlerden başka tanıdığım — hiçbir. uzuv yoktu. Onun Cezmi Salim olduğunu anlamak için fazla bir dikkat sarfettim ve bana gösterdiği alâkanın azlığından anladım ki onda, insanlardan bıkmış bir derviş, bir keşiş, bir münzevi şahsiyeti peyda olmuş. Onun başından — geçenleri bilmediğim için, bir insanı bu kadar değiştiren şeyin ne ola- bileceğini merak etmiştim. Kendisine memleket haber- lerinden bahsettim, yeni çıkan “ Son Posta , yı gösterdim, hepsine hafifçe omuzlarını silk- ti. Fakat “ Son Posta ,, nn hakiki hayat hikâyelerini kari- lerinden dinliyerek yazdığını anlattım. Evvelâ buna da pek ehemmiyet vermedi, fakat ısra- rım Üzerine, neşredilmek üzere fakat sekiz ay sonra kızamık- tan öldü. Çok müteessir ol- duk. Zevcem hergün ağlıyor- du. Onu teselli için elimden geleni vo!ı[.'ıhı'ı. fakat ince, na- rin, hassas bir kadındı. Bu ölümün hatırasını unutamı- yor ve taşımaktan — yoruluyor- du. İki ay sonra hyaıtılıîıdı. sviçre senatoryomlarından bi- l'ılk.:. gitmeyi icap ettiren hasta- Tabü derhal İsviçreye gitti Fakat bu seyahat, onu İ:rı“çurğ topraklarında bırakmak - için- miş. Bir ay sonra tek başıma kederli, meyus, bitik bir halde İstanbula döndüm. Çok sev- diğim bu kadını onutmiya muktedir olmadığımı anladım. Üç sene karımı unutamadım. Muayenehanemi kapattım. Bez- gin bir halde idim. Suadiyedeki köşkümüze çe- Bir gün, komşu köşklerden birinden bana hasta bir kadın gu eee e İÖ ll GG eee getirdiler. Bu kadın Berta Ra- Aslı Çıkmıyan %"M m';::;u"hîf :lıdyıum bana anlatmıya razı di isminde bir Macardı. Bir . h u. sinir hastası imiş ve ailesinden Bir Haber Şizak Sezakkac, İmir, F " payatıni — kendi - ağrından | kaçarak İstanbula. gelmiş. (|Baş tarafı 1 inci sayfada) Antalya, Alâiye, Mersin'e dinleyiniz: (Arkası var) gidecek ve dönüşte Taşucu, Anamur, Alâiye, Antalya, Finike, Fel.h’iıyl:. Küllük, İz- mirel! uğrıy: gelecektir. Çın&kıle'de yalnız yol- cu verilir yolcu alınır. GARTTAR Paşaya bir ihbar yapmış. O da polisi ikaz etmiş. Po- lis taharriyat yapmış; , bazı kimseleri tevkif etmiş. Tahki- kat devam ediyormuş. Polisin verdiği sarih cevap şudur ki, bu haber, tamamen uydur- madır, Kaçakçılığın yapıldığı bildi- rilen Kabataş, Fındıklı, Unka- panı ve Lâleli taraflarında hiç bir kaçakçılık vak'ası olma- mıştır. Galatada, Karaköyde basli bir hırsızlık vak'ası olmuş, kah- veci Sırrı efendinin evi aran- İskenderiye sürat tası racak ve çarşamba mıştır. uğrıyarak — İstanbul'a — gele- Ayrıca bir ihbar üzerine |j sektir. yirmi gün evel silâhçi Arif efendi isminde birinin —evi aranmış, fakat hiçbir. şey ele geçmemiştir. Amerika Kütü- Mudanya - postası acaktır. Yelkenci Vapurları Karadeniz Postası panesine Rağbet ada Divanyolunda'ki — Ameriklan Samsun 27 Ağustos kütüpanesi çok rağbet kazan- maktadır. Okuyuculara iskem- le ve kitap bulunamamaktadır. Son zamanlarda hanımlar da kıraataneye — gelmiye — başla- mışlarsa da kütüpane müdürü bunları kabul etmemektedir. Zira kütüpane muhtelit kıraati kabul etmiyor. Bu rağbet karşısımda o civarda bir ko- ba Günü akşamı 6 da Sirkeci rıhtımından hareketle doğru (Zonguldak, İnebolu, Sam- TAZE HASAN GLUTEN EKMEĞİ posi (Cumhuriyet) vapuru 29 A- ğustos cuma 13 te Galata kalkarak | levazım -ıdiırnıinn. gelmeleri İskenderiye'ye va- z deriye'den kalkarak İzmir'e yapılmı- sun, Ordu, Gireson, Trabzan, Şehremaneti İlânatı I Şehremanetinden: Fatih yan- yennde 147 Adada 2107 gı815. 2822, 2821, 2820 harita numaralı arsalar arasında 172, 48 metre murabbaı arsanın metre murabbar 120 kuruş be- delle talibı üzerinde olup iha- le müddeti 3 eylül 930 - tari- hine müsadif edilmiş olduğun- dan taliplerin mezkür tarihte Şdınıııı&ııdeı Haseki hastanesi için lüzumu olan 30 adet karyola kapalı münaka- konmuştur. — Taliplerin =ıme almak için her gün levazım müdürlüğüne gelmeleri teklif mektuplarım da - ihale günü olan 17 eylül 930 çar- şamba günü saat on beıe ka- Tıraş bıçakları daima terci- hen aranmaktadır. Her yer- de satılır. İmumt ıun!clerl. İstanbul Tah takale 8 No Jak Dekalo ci Şehremuıelitden: Tentene, kurdele, şerit ve emsali şeyler satan esnafın bunları behemme- hal arşın ve metre gibi muayyen ve damgalı ölçüleri aynen kullan- maları lâzımdır. Camekân, do- | lap ve tezgâh gibi şeyler üze- rine işaretler yapılarak bu gi- bi şeylerle ölçmek memnudur. Ancak esasen tahta, demir ve saireden ölçü olarak mahsusen imal edilmiş metre, arşın ve ' emsalini tezgâh üzerine tesbit — LA Müdürlüğünden: 1 — Mezuniyet imtihanla- rını Eylnlüıı lıınııdtı dı% ıuıde, iodrbıh da on lıqm- 25 KURUŞ | Hııın ecza de posunda