SON POSTA Kari Gözile Gördüklerimiz Doğ ruİD eğil! İki Musevi Ve Bir İş.. Geçen cuma günü, tramvayda yayet çirkin bir vak'aya şahit oldum. O gün fakir mektepliler için herkesla - biletin- den, bir kuruş fazla bilet farka alınıyor- du, Mevcut yolcular kâmilen verdiler. Konyanın Dertleri DEKOVİL HATTI NİÇİN YAPILAM'ŞTIR (300) ilâ — (500) bin Hiraya malolduğu rivayet edilen Konya - Sille dekoevil hattı ne için inşa edilmiştir ? Zahiren memleket'n İmarı için taş taşıyacak ve ucuza maledecek - olan bu bbüs hakikatte maddi istifadeler temininden başka birşey için yapılma- dığını gösteriyor. Çünkü dekovil battı inşa edildi edileli hiçbir sefer yap: e yani Konya'ya bir tek taş gelmiş dir. Erdi SON POSTA'YABİR İLTİFAT Türkiye'de hakiki — gazeteciliği ilk defa olarak SON POSTA'da gördüm, Başlığırızdaki — yiarlarınızla ve yazılarır mala hakikaten halkın dili, gözü ve kulağı oldunuz. Gazetenizin bir sayfası bir gün içinde Iasanlığa ca büyük hizmeti yapan “Gü- tenbergiin evlâtları olan (Mürettipjlerin dili olmasını ne kadar arzu ederdim. Bunların cemiyeti beşeriyeye yap- tıkları hizmetleri, beşeriyete anlatmak vazifesi, halkın dili, gözü ve kulağı olan SON POSTA'ya düşer zanmediyorum, Bunu yalnız bir arzu ve bir rica telâkki etmenizi temenni ederim muhterem efendim. SÖON POSTA'ya candan muvaffaki- yetler. Karilerinizden Zekâi KIRKLARELİ MAHKÜMLARI Hükümet — Kırklareli hapisanesinde bulunan ağır cezalı mahkümları başka mahallere sevketti. Bu tamamen baklı bir muameledir ve kanuna — muvafıktır. Fakat 5,10 vel$ veneye mahküm olanlar dürürken cezam bitmek Üüzere olanla- tın sevkedilmelerine ne diyelim ? BÖYLE Mİ TAKILIR? Çengelköyün'de karilerimizden Fehmi B. bize gönderdiği bir mektupta rozet tevzi işinde baren görülen tuhafça hallerden — bahsetmekte, bu arada da yu hadiseyi zikretmektediri Karlimiz — Milit — Hakimiyet Karaköyden geçiyormuş. Orada dağıtan bir genç, erkeklere hiç rozet takmıyormuş, fakat gelip geçen genç kızları da hiç İhmal etmiyormuş. Ve bunların da göğüsl en hassas nok- | ftalarını seçerek rozeti oraya, tpki olşar | Kibi takayormuş. Karlimiz bu hareketten çok mütece- | #ir olmuştur. Biz de keza, günü rozel “SON POSTA,, NIN Tefrikası 17 'Yer Üstü a Yer A Vars Son zamanlarda Ayvrupa Amerika'da Kübik d:dikl eni mimari tarzında birçok ıinılır yapılıyor. Bu yeni mimari tarzının hususiyeti sade olması keskin | ve düz hatlardan ibaret bulun- masıdır. Bu tarz en ziyade Rusyada, Almanya ve Amerikada revaç bulmuştur. İşte size bu binalardan bir nümune, SERVER BEDİ “İNGİLİZ CASUSLARI İLE KARŞI KARŞIYA Ali — Şakir, — kuşkulanarak, | merdivenleri süratle çıktı ve kendi dairesine girinçe orta- hğın bir. bakışta anlaşılacak tarzda karıştığını gördü, anladı ki eve girmişler ve her tarafı iyice aramışlardı. Ali Şakir evvelâ buna bi- raz kızdı, fakat sonra hiç e- hemmiyet vermedi. Zira ev- rakı sefaretaneye — teslim et- tikten — sonra, apartımanda, herhangi bir ehemmiyeti ha- iz kâğıt parçası bile yoktu. —| Bir saat kadar apartımanda kaldı ve yanma cep feneri, düdük, bazı anahtarlar alarak sokağa çıktı. Takip edilip edilmediğini anlamak için cebinden bir kâ- ğit çıkardı, kaldırımda dura- rak bunu ehemmiyetle okudu sonra yırtarak yere attı. Beş dakika dönüp dolaştık- tan sonra ayni yere geldi ve yere attığı. kâğıtların toplan- mış olduğunu gördü. Süratle giden bir tramvaya atlıyarak izini kaybettirdi. Romayı birdenbire kuvvetli bir sis bastırdı. Şehrin bütün | lâmbaları, kalın örtülere sarıl- mış gibi ışık veremez oldular ve karanlıklar arttı. Bu sis, Ali Şakirin hoşuna biri yepyeni, aklühayale ge'niyen birşey — düşünmüş. — Yeraltı » şehirleri yapmak. Bilirsiniz. ki bundan sonra yapılacak harplerde en mühim rolü tayyareler ve zehirli gaz- lar — oynıyacaktır. Bir gece bir düşman filosu ansızım şehir üzerinde görünecek ve şehir | derin bir uykuya dalmış bu- lunduğu bir anda havadan bırakacağı boğucu gaz bomba- larile bütün bir şehri bir anda mahvedebilecektir. | Bu, korkunç ve müthiş 'bir tehlike, Fakat bugün bütün dünya ordularının bü. şekilde hazırlanmakta olduğuma şüphe yoktur. Cemiyeti Akvam da boğucu gaz — kullamılmasının önüne geçememiştir, Şu halde “bu' tecövüzlere karşı tedbir almak lâzim. Müs- takbel harp en ziyade kapita- list Avrupa ile Sovyet Rusya arasında cereyan leceğine göre bu tehlikeye en Çok ma- ruz kalan memleket te şüphe- siz Rusyadır. İşte Rus mimarlarından biri bu tehlikeye karşı bir yeraltı ehri yapılmasını teklif etmek- | vedir. Bu projenin yukarda resmini - neşrediyoruz. Resme dikkat ediniz. Bu yeraltı şehri hertürlü fenni vasıtalara malik olacaktır. Suyu elektriği, bavası bulunacak, ve etrafı gülle ve bombaların tahrip edemiyeceği kalın zırhlı. duvarlarla çevrile- cektir. Allah bize © günleri gös- termesin. gitmişti; o gece tasavvur ettiği işleri başarabilmek için bundan epey istifade edecekti. Tramvayın — penceresinden dışarı — baktı. — Caddelerdeki büyük elektrik lâmbaları bile bulanık bir göl suyunun için- den görünüyormuş gibi fersiz, sararmış, solmuş bir halde idiler. Elektrikli ilânların ya- zıları bile zor okunuyordu. Bütün bu duman ve rutubet halitası içinde bir takım belir- | siz şekiller kımıldanıyordu ki, bunlar şehir halkından başkı | birşey değildi. Herkes koşuyor ve sanki | şehrin havasında dolaşan gizli bir felâketten kaçıyordu. Ali Şakir tramyaydan indi. Başında yumuşak bir şapka ve üstünde, siyah geniş etel (i bir pelerin vardı. Bu kıyafeti- | nde Nasıl Şehirler ltında Da Vardır. yLamaı eat Hepsinde Ayni Zaaf Vaktile masallarda — padi şahların, sevgililerine ve sultan- lara sırçadan saraylar yaptır- dıklarını işitirdik. İşte size yepyeni ve asri bir sırçadan saray. Bu bina Nevyork'ta bir ev olarak yapılmıştır. Bütün bina çelik ve sırçadan yapılmıştır. Köşeleri ve tepesi elektriklerle tenvir edilince hakikaten bir peri sarayını andırmakta imiş. le, cinai romanlardaki meçhul şahıslara benziyordu- Kolunun altında bir paket taşıyordu. Takip edilip edil- mediğini anlamak için bir kere daha arkasına baktı ve emni- yetle yürüdü. Zaten böyle bir havada takip etmek hiç te kolay birşey değildi. Ve sisler arasında kayboldu. Evvelâ — zelzeleden — harap olmuş eski bir mahalleye girdi ve kimseye görünmeden yıkık bir evin arsasına daldı. Bir duvar köşesine büzüldü. Koltuğunun — altındaki paketi açtı ve içinden —eski — bir bardesü, yün bir boyun atkısı kullanılmış bir kasket çıkardı. Bütün bunları giyindi ve üs- tünden — çıkardıklarım paket yaparak — duvarın — köşesine bıraktı. Sonra cebinden fenerini ve » Sever, Kadınlar Birbirlerine Benzerler Mevcut Denebilir.. Niçin Benzerler? Kadınlar birbirlerine benzer- ler. Hepsinde ayni zaafları, ayni hususiyetleri bulursunuz. Bu, kadının zahiri tarafıdır. uasını da anlıyamazsınız. Niçin kimi sever, ne vakit sever? Bütün bunlar sizin için ilelebet muamma kalır, Kadının bir bususiyeti 'de kendisine karşı olan gururudur. Kadmı asker gibi ayni ünifor- | ma içinde asker disiplini altın- da çalıştıramazsınız. O elbise- sinde — gösterdiği — hususiyeti herşeyde göstermek ister. Onuün için kadımı tanımak isterseniz onun zaaflarıni tet- kik ediniz. Nelerden hoşlandı- ğını, nelerden kaçtığını tetkik ediniz.Bu zaaflarını keşfettikten sonra daha kolaylıkla muvaf- fakiyete doğru ilerliyebilirsiniz. Hiçbir. kadın zaaflarının tat- min edilmesine karşı mukave- ] met edemez. -Hanım Teyze- Burhaniye De Bir. Felâket Atlattı Geçen pazartesi Burhaniye- de şiddetli bir fırtına çıkmış, epey hasarat yapmıştır. Sonra gayet büyük dolu düşmüştür. Dolu, çok büyük olup insan- lardan — bazılarının — başlarını yarmış, tavuk, kaz gibi hay- vanları öldürmüştür. (50 - 60) | bin zeytin ağacının taneleri kâmilen dökülmüştür. Amerika'da Sıcaklar Amerika'da şimdiye kadar görülmemiş — sıcaklar hüküm sürmektedir. Yalnız Şikago'da, | bir günde güneş çarpmasından (60) kişi ölmüştür. Sıcaklar yüzünden ( 500,000,000 ) dolar kıymetinde mahsul mahvolmuş- tur. bir de kâğıda sarılı küçük bir paket çıkardı. Bu paketin içinde —“krepe, — denilen ve aktörlerin takma — sakal ve bıyık yapmak için kullandık- ları kıllar vardı. Bununla kendisine bir bıyık | yaptı, sonra - kılların üstüne beyaz boya sürdü, biraz da kaşlarına, şakaklarına ve kir- piklerine beyaz podra... Gözlerine bir mavi camlı gözlük taktı. Bu - kıyafetile, biraz da adımlarını sarsaklıyarak - ihti- yar bir işçiye mükemmel ben- zemişti. Nihayet, İhsanın beklediği mahalleye girdi. Hava karar- mış olduğu için, İhsan kutu- sunu şarapçı dükkânına bırak- mış, köşede — dolaşıyor, Ali Şakiri bekliyordu. Fakat, —yanıbaşına kadar Sonbahar Elbisesi Gayet zarif kloş fistanlı bir kazak elbise. Bilhassa genç — ve Ozayıf kızlara ederiz, tavsiye Yorulmaksızın Para Kazanmak 'stemez misiniz? Evinize veya Işinize giderken, sokak- ta gezerken veya - birisile görüşürken her hangi bir vaka karşısında kalabi- Tirsiniz... Havadis nedir. biliyorsanız o — vakayı derbal görebilirsiniz. Bir yangın, bir katil, bir kaza birer havadistir. Ras- geldiğiniz vakalardan ertesi günü ga- Setelerde görmek İstediğiz biri olunca derhal telelenumzu açınız ve havadisi gazetemize haber veriniz, isim ve ad- resinizi de bırakınız. Verdiğiniz hava- disin ehemmiyetine göre — gazelemiz mükâfatını vermeyi varile bilir, Telefan numaramız: İstanbul “ 263 » tür, Gün S1 11-Ağustos - 1930 Hızır 98 Arabi Rumi 16-Rebiülevel - 1348 | 29 - Temmuz - 1346 Vakıt-Ezant-Vasati | Vakıt-Ezant- Vasatf Güneş | 950 | 5. 6 | Akşam (12.— J1$.1$ Öğle | 5. 41219 | Yatm | 145 2080 İkindi | 8.sa fısıi | lnsak | 7.54 300 —— — —— gelen Ali Şakiri İhsan tamya- madı, ancak sesini işittikten sonra, hayret içinde fısıldadı: — Sen misin, yahu? Amma tanınmaz bir hale - gelmişsin, aşkolsun! Ali Şakir, etrafına dikkatli bir göz attıktan sonra: — Ne haber? Diye sordu. — Hepsi evden îkıp gitti- d ler; — zannederim İ cinler top oynuyor. içeri — İçerden kaç kişi çıktı? — Evvelâ © iriyarı herif çıkmıştı, sen de burada idin. Sonra, iki İngiliz çıktı, o sırada sen kahvede oturuyordun. En — sonunda kadın çıktı. — İçerde kimse kalmadığını nereden anladın? — Sonra bir adam geldi, kapıyı uzun uzun çaldı, açtıra- madı. Hava karardıktan sonra da içerde hiç ışık yanmacı. JArkası varj