10" Ağüstos İttihat_çılâr Di'uanğ Alı'de "İsö Hesap Veri_ı]_brlaâî.ğ J Düyunu Umumiyeye Vazıyet Etmek Fikrini Kim İleri Sürmüştü? -. Fakat, Bu Teklif Şiddetli Muhalefete Uğramıştı.. Sabık Nafia nazın Çürük- sulu Mahmut Paşa kendisine | W suallerin cevaplarını belki de evelden - hazırlamıştı. d tereddüt — etme- den, tabil. bir selâsetle anlatı- Yordu, sözlerinde samimi idi. Bunu yakından hissediyorduk: - — Seferberliğin —ilânmı bi- :;—fl;l:i;b telif kabul etmiye- eli irlein ittihan takip i- file efrat ve zabitan geldi. b 2 — Suriye ve Anadolu 'Odutlanna asker yığıldı. 8— Arap ve Acem mem- tlerine teşkilât yapılmak özere adam gönderildi. : 4 — İki Alman gemisi su- | karımıza kabul edildi. 5 5 — Ve nihayet itilâf dev- 'etlerinin memleketimizde resmi tebliğlerini neşretmelerine müş- külât şıkarıldı. Bunula beraber harbe girmek ususunda gösterilen arzu ilk zamanlarda olduğu kadar. şid- (| detli değildi. Kendi hesabıma en, hele İngilizler ile karşı- | laşmıya, biç ihtimal vermiyor- düm. Rüyade — görsem bile imanmazdım. Bununla beraber diyen — Sadrazama $ülhlen — bahsediyor, Muhafaza edileceği teminat istiyordum. Sait Halim Paşa bana bu teminatı veriyordu. Tıpkı İtilâf Cevletlerinin sefirlerine verdiği Kibi. fngili E Mavi kitabı okuyunuz. Sait | alim Paşanın itilâf devletle- Fine sulhü ihlâl etmiyeceğimiz hakkında — verdiği teminatın Vesikalarını görürsünüz. Sulhü muhafaza etmek için Yaptığım teşebbüslerde yalnız | değildim. Bilhassa Cavit beyin vetlerine,yardımlarına mazhar oluyordum. Tam o sırada bir | vak'a oldu. Paraca bir az sı- | datı içindeydik. u münasebetle Enver paşa u yaridatına mütema- gidiyor, sulhün hakkında iz hükümetinin çıkardı- umumiye Sait Halim Paşa'nın, “SON POSTA,, NIN Tefrikası Almanya'dan kafile ka- | : | dilmiştir. I A Nesimi B. ıı yazıyet edilmesini istedi. B teklifi vükelâ meclisinde ko- nuştuk. Cavit Bey şiddetle mu- halefet etti, ben de Cavit Be- ye taraftarlık gösterdim ve mesele de muvakkaten halle- dilmiş oldu. Efendiler, şimdi ittfakm ne vakit akdedildiğini — anlataca- gım! Bazılarının, Almapyaya bü- yük muharebenin — ilânından evvel bağlanıldığını söyledikle- rini işittim. Bu, doğru değildir. Hatırımda - kaldığına göre ittifak ya efrenci temmuzun3l- inde ya Ağustosun birinde, yani büyük muharebenin - pat- lak vermesinden sonra akde- Binaenaleyh bu itti- faka girmeyi kabul etmek, harbe atılmayı da peşinden kabul etmek demekti. Bundan benim ve bazı ar- kadaşlarımızın - kat'iyen habe- | rimiz yoktur. Yalnız sadrazam | ile Enver - ve Talât Bu Vadini Neden Tutamadığını|| Yarın Dercedeceğimiz Kısımda Okuyacaksınız. paşaların 15 SERVER BEDİ İNGİLİZ CASUSLARI İLE KARŞI KARŞIYA Otomobil biraz uzaklaşmış- t ki, Ali Şakirle arkadaşı da hemen bir otomobile atladılar ve öndekini takip etmesini şo- före emrettiler. Ali Şakir dedi ki: — Artık vazifemiz değişti. Şimdi biz onların peşindeyiz. — Biraz erken değil mi? a — Hayır! Şimdiden izleri ğ e bulunmalıyız. - Olabi- lir ki gözden kaybolurlar, A- ı':;k için niye nefes tükete- Kadının otomobili, Romanın taki mahallelerine — girdi ve dir harabenin yanından geç- tikten sonra küçük bir me, danda Teij düçi y> Kadın otomobilden inince, Bahoa - ei - cebi - hir cevin yıl;k parmaklık kapısını açtı ve içeri girdi. ot gol Ali - Şakir otomobilden in- | medi, arabayı geri döndürdü | ve köşe başında iııdilerî N Şakir bu semti hiç bilmi- yordu ve köşeden, kadının girdiği evi ve etrafını tetkik etmiye — başladı. Sonra, evin tam karşısında, bir şarapçı dükkânmın önünde oturan kun- dura boyacısına doğru yürüdü, Fransızca ile karışık uydurma, | ğıluı yanlış bir İtalyanca ile | oyacıya sordu: — Bu boya kutusunu bana bırakmak ve buradan çekilip gitmek için ne istersin ? Boyacı evvelâ birşey anla- madı, yarı işaretle, yarı da sözle maksat kendisine anla- bir de Halil beyin mülümatı vardır. ş Efendiler, size - ittifakım vakit ve hangi şerait altmda akdedildiğini anlattıktanı Öğnrü şimdi'. herbe — tekaddim "ddesi vak'aları izah edeceğim: (Göben) ile (Breslâv) Çanak- kaleye girdikleri zaman itilâf devletleri -protesto. ettiler, bu - protesto, gemilerin tarafımızdan satın alındığımı ve müretteba- tının çıkarılarak yerine Türk efrat ve zabitanının konulaca- ğını söylemek — suretile muka- belede bulunduk - ve - ilâveten dedik ki : — Elimizde muallem efrat ve zabitan yoktur. (Osmaniye) ve (Reşadiye ) dretnavutları için — Londraya göndermiş olduğumuz efrat ve zabitanın gelmesini bekliyoruz. Mürette batı ancak o zaman değişti- receğiz. Maamafih bu vadi hiçbir zaman tutamadık. Fakat tam üç ay bu mesele etrafında şifahi veya tahriri nota — teati edip durduk. Şimdi muharebe- nin nasıl ilân edildiğini anla- tacağım: $ Bir gün (Goben) ile (Bres- lâv) ın Karadenize çıkatakla- rını haber aldım. Ve derhal Sadrazamın — yanına — giderek buna muhalefet etmesi “lâzım geldiğini söyledim. Aksi takdir- de mutlaka Ruslar ile karşılar şılacak — ve bir yhadise a- caktı. Sadrazam, sözü zarı dikkata almış göl — Donanma, Alman ratorunum emrile Enver mın kumandası altına verilmişti. Binaenaleyh önun emri bari-” cine çıkamaz," dedi. Fakat şayet Ööyle birşey — yaparsa harp gemilerini Almanların elinden alır, İtlâf devletlerine tarziye verir, ve gene muhare- benin vukuuna mani olurum. Emin olunuz ben sandalyede oturdukça sulh muhafaza edi- lecektir. tılınca elli liret istedi, pazar- lıkla otuz sekize razı oldu. Ali Şakir derhal kutuyu satın aldı ve şarapçı dükkâ- nına bırakarak, arkadaşile be- raber oradan uzaklaştı. İhsan sordu: — Casusların bu evle da- imi bir alâkaları olduğuna emin misin ? 4 —Evet! Evvelâ kadın birhçe kapısını cebinden çıkardığı anahtarla açtı; ikincisi de“pen- cereye bir işaret verdi. " Ben onun için otomobilden inme- dim. Pencerede gözcüleri var, içeri girenin takip edilip edil- mediğine dikkat ediyorlar. Ali Şakir ve İhsan oteli b- rakarak küçük bir — apartı- mana naklettiler. Bir gün, İtalyan kuhdura boyacılarının - girdikleri — Kiya- fete benzer bazı şeyler satın almışlardı. Ali Şakir İhsana dedi ki: N gÖŞTA — Haydi bakalım, kıyafet BİR MUÂLLİMİN İKRAMİYESİ VERİLMİYOR 335 senesinden 927 senesine kadar ilk mektep muallimliğinde ehlıyetnameli muallim muavini olarak vekiz dokuz sene çalışmış olan Mazhar Beye,aezi mü- teleasile işten el çektirilmiştir. Fakat maarif kanunu mücibince İkmemiyeye hakkı vardır. — Yalaız - bugüne kadar birçok istida ve müracaatlarda bulundu- ğw halde hâlâ Kötühya vilâyeti maarif Hdaresince Bu ikramiye verilmemlştir. 1925 tc İkzamiye — hakkının itası için kendisinden maarif memurluğu vamtasile vilâyet maarif müdüriyetinden ve kaza meclisi İdaresinden — musaddak hizmet cetveli talep edilmiştir. Tebliğnameye istinaden Konya maarif eminliğine gidip kendisinde bulunan eminlik makamının tahriri emir ve tebliğnamesini ibraz et m'ş ve muallim kursuna iştirak etmeyi bildirmiştir. Fakat bu da kabul edilme- miştir. Mazhar Bey el'an ilramiyesini baklemektedir. CEVAPLARIMIZ Öç yaldız. şirkelinde Uluğ Beye — Teveceühlerinizin minnettarıyız. Teşek- kür ederiz. Yıldırm Beye — “Anadeludan bir sada,, İmzasının altında, karilmizin hakl- Kü hüviyetimi bildiren hiç bir şey yoktu. ŞEHRİN BOZUK YERLERİ 1— Ortaköy'de — Feriye saraylarının karşıtında bulunan duyarlar İki sene evel kışın şiddetinden yıkilmıştı. Buradı. yukardan gölen taşlar kuldırımlar üze- Fime- döküldü. Bunlar 6 vakittenberi böyle duruyor. Bunlar kaldırılamaz mı? 2 — Emin bey zamanında Ortaköyle Kuruçeşme arasındaki duvarlar yıkılarak yola kalbedilmişti. Şehremaneti bu bina sahiplerine 30,000 Hra tazminat vere- cekti. Şimdi Emanet ba parayı ver- miyeceğini bildirince bu bina sahipleri tekrar oralara düvar yaptırmağa baş- ladılar. Bumun önüne geçilemez mi? 3 — Büyükdere'de Hacıcsman bayı» mndaki yol kapanmış. İstinye yolu da tamir vesilesile kapalı bulunuyor. Bu sebeple — otomobiller ancak — İstinye üzerinden gidebiliyorlar. Bu yollardan hiç olmazsa bir tanesi açılamaz mı?ğ Ortaköyı Osman TÜTÜN VARİDATI NEDEN ARTMIŞ?.. Geçenlerde bir kariimiz tütün İnhisa- rim alâkadar eden bazı işlerden bah- setmiş, bumun Üzerine inbizsir müdürü Behçet B. ile görüşerek bunlara wer- diği cevabı yazmışlık. Ayni karlimiz dün gazetemize yeni | bir mektup göndermiştir. Bunda Behçet Beyin cevaplarını kâfi bulmamakta ve varldat fozlasını yapan şeyin ulgara ve tütün fiatlarına yapılan zam - olduğunu iddia etmektedir. LİMAN ŞİRKETİNDE MAAŞ İŞLERİ | Liman şirketinde çahşan bir karli- gı mektupta, Liman şirkelinin amelesini iki kasma ayırdığını, bir kase mina ay başında diğer kısmına da ay sonünda maaş verdiğini ve amelenin bu #ebeple muzayakaya —düştüğünü haber veriyor. GAZİ HAZRETLERİ MEMUR DEĞİLDİR Ben hukukçu değilim, fakat Gazi Hiz. nin memur olup olmadıkları hakkındakl suale h's noktasından cevap vereceğimi | . memur ve amir değildirler; bir milletin öz babası, durendiş ni zamanda da misli nadir bir kumandandırlar . Gayri Tarsurla makine mütehassısı Fethi değiştirmekteki marifetini gös- ter. Ben bile seni tanıyama- malıyım, İhsan bir saat kadar uğraştı. Bilhassa yüzünü - değiştirmek için çok çalıştı. Esmer, zayif, çipil ve hafif pembe yanaklı genç bir İtalyan boyacısı ol- muştu. Ali Şakir ve İhsan bu. tipi bulmak için Romada , birçok İtalyan esnaf yüzlerine ve kı- yafetlerine dikkat etmişlerdi. Bu tebdili kıyafet işi muvaf- fakiyetle — bittikten — sonra, iki arkadaş, birkaç gün evvel boya kutusunu birak- tıkları şarapçı dükânma git- tiler, kutuyu aldılar. İhsan köşe başına oturdu, boya kutusunu önüne aldı ve ilk iş olarak Ali Şakirin po- tinlerini , boyamıya — başladı, V Kadın Ve Kalp sleri Sevgimizin Sebepleri Nedir Bu Sualin Cevabını Hiç Kimse Veremez Niçin Severiz? Bu sualin cevabını vermek iddiasında değilim. Bunun üze- rinde o kadar çok tetkikat yapılmıştır ki yalmız bu naza- riyelerin bir araya getirilmesi birkaç cilt vücuda getirebilir. Fakat size bu hususta son düşünülen şeyleri basit bir şekilde hulâsa edebiliriz. Derler ki, çocukluğumuzda bazı kadınlar bizim üzerimizde çok büyük bir tesir bırakır. Bu kadın ekseriya çocukluğu- muzda bizimle en çok meşgul olan, bizi en çok seven kadın- dır. Bu kadın ya annenizdir, ya kız kardeşlerinizdir, ya süt annenizdir, yahut size bakan hizmetçi veya mürebbiyedir. İlk sevdiğiniz insan ilk ma- şukanızdır. — Büyüdükçe — bu sevda tabil şeklini ahr. Fakat © sevgilinin hayali kalbinize iner. Artık sizin için muhayyel sevgili bu tipe en yakın olan kızdır. Hangi tip size çocuk- luğunuzda — sevdiğiniz — kadım hatırlatırsa ona karşı mukave- meti güç bir incizap duyarsınız. Hayalinizde yaşattığınız sev- gili tipini annenizle, kız kar- deşinizle — mukayese — ediniz. Göreceksiniz ki ikisi arasında çok benzeyiş noktaları vardır. Ruhumuzun ta içinde gizli duran bu hayal, hakikatte ken- disini bulunca harekete geçer ve biz ister istemez severiz. Önün — için sevmek — ihtiyari değildir. Yorulmaksızın Para Kazanmak İstemez misiniz? Evinize veya işinize giderken, sokak- ta gezerken veya birisile görüşürken her hangi bir vaka karşısında kalabi- Tirsiniz... Havadis nedir biliyorsanız © — vakayı derhal görebilirsiniz. Bir yangın, bir katil, bir kaza/ birer havadistir. Ras- geldiğiniz vakalardan erlesi günü ga- zetelerde görmek istediğiz biri olunca derhal telefonumzu açınız ve havadisi gözetemize haber veriniz, isim ve ad- resinizi de bıralanız. Verdiğiniz hava- disin ehemmiyetine göre — gazetemiz mükâfatmı vermeyi vazife bilir. l Tekefon sumaramız: stanbul * 208 , (j tür. —a — Sen İstadbul'da hiç bo- yacılık ettin mi? diye soru- yordu. İhsan gülerek cevap verdi: — Etmedim ama, kârh bir işse Emniyeti Umumiye memur- luğunu bırakır, burada kalırım. — Yalnız, iki gözüm, sen biraz alaturka, yani afili fırça vuruyorsun, O büyük kilisenin yanındaki boyacıyı hatırla da ona göre harcket et. İtalyan- ların oturuşları, fırçayı tutuşları filân, büsbütün başka. Fakat, dur, gevezeliğe dal- mıyalım. Bahçe içindeki eve iri yarı bir adam — giriyor. Ben şöyle duvara doğru daha iyi siper alayım da görülmiye- lim. Sen çaktırmadan arkana bak. Tanıdın mı herifi? — Gözüm ısırıyor. — Sahte şoförü tanıyama- din mi? — Evet, sahi, ta kendisi. Hiç acemilik — göstermiyordu. Şakir hayret etti: — Bunların en ele - başısı bu adam olacak. Her yerde kar- Sonbahar — Sapkaları | Ailesi | tahsisi için uğraşmaktadır. Sı | Vakat-Ezani- Vasati V — Bir Şehit Maaşı Mülâzim Mehmet Ef. ©. senesinde — şehit — düşmüşti © zamandanberi ma olarak (23) misan tarihin: Ankara mütekaidin şubesind Divanı muhasebata yazılm fakat hiçbir netice çıkmamışt .— TAKVİM — Gün s1 9-Ağustos - 1930 Hırir Arabi Rumi M-Rebiülevel -1348 | 27.Temmuz-1 Vakıt-Erani: Va Güneş | YAŞ 5.2 855 —— Akşam .— (T Yatı İLek İmsak | 748 | $. 3 12.19 İkindi 1611 OŞmza çıkıyor. Ötelde, gi yarısı balkonun camıni ke: de buna benziyordu. Her & de bu, bir İngiliz değil, ha bir Avrupalı bile değil. — Bunların bu evde y kurdukları muhakkak. Ali Şakir, telâşlı bir ha ket yaptı : — Aman, dedi, herif tarafa doğru geliyor, ben diyorum, bir saat kadar gazinoda oturacağım. Oradan — sana — verec işaretlere dikkat et. W Ali Şakir, civarda bir zinoya girip oturdu. Ora İhsanı rahatça görebiliyo Aralarında, uzaktan konuş mek için bazı işaretler t etmişlerdi. verece JArkası va