6 Sayıfa SON EYİP SULTAN KİMDİR r3 Arkadaşlarını öne doğru sürdü: — Kaçalım! dedi. Dutunyadis, en önde koşu- yor denecek kadar süratli gi- diyordu. Arkasından Caferin kolları- na giren Hasan ile Ali geli- yordu. Kaçmak ve bir an evvel eve girmek istiyen bu kafile arkasına bakmayı hiç bir ke- re bile akıllarına getirmeden Dutunyadis kapıyı açtı, ge- ri döndü, ayni zamanda: — Fakaf arkadaşınız nere- Ü? Diye baylırdı Hasan, Ali, Cafer geri dön- düler, bu sefer de Yakup kaybolmuştu. Hasan, boğuk bir sesle: — Mahvolduk. Serdar ya- kalandı! diye. kek: Caferin gözleri doldu.. olduğu kadar da dikenli ve serttir. AŞK VE VAZİFE Dutunyadis aldanıyordu.Ser- dar sarayın bahçesinde kalmıştı. Dutumyadisten Evdoksiyanın, saraydaki — dairesini öğrenen Serdar, gözile hep orayı gözlü- yordu. Serdar, ışıklarını oynadığını ve bir gölgenin kımıldar gibi olduğumu görünce, duygusu- nu — yenerenmişti. Ne olsun — oraya karar verdi. Dutunyadis'in yol göstermek için önden gitmesi de bu kararda amil olmuştu. Serdar, bu karardan son- ra saraydan dışarı çıkılan ka- pının önüne kadar gelip ar- kadaşlarının köşeden kaybol- duklarını - gördü. Kapıyı “yavaşça — kapayıp tekrar geri döndü. Dört mu- hafızı öldürdükleri yere geldi. Büyük bir soğuk kanlılıkla kadar çıkmıya Sonra yürüdü, ışık görünen pencerelerin altına geldi. Yüreği heyecandan o kadar fazla varuyordu ki sessiz bah- çede — kalbinin — görültüsünü duyuyor gibi oluyordu. Tan yeri ağarmıştı. Etrafta- ki şekiller yavaş, yavaş belli oluyordu. Serdar, pencere ile kendi bulunduğu yer arasındaki me- safeyi “ölçtü, sonra kararını vererek sıçradı, çiçek askılarını ve asmaları tatmak için yapı- lan mermer çardağın üzerine çıktı. Oradan pencerelere, balkon kenarlarına tutumarak, Du'un- yadisin gösterdiği pencerenin içine girdi. Çevikliği nisbetinde — cesur olan, Yakup içeri girmekte hiç tereddüt etmedi, Serdar olursa | Ortalı Bülünduğu yere bakmak, | bahçeyi, denizi, hatta Ayasof- | ya meydanında toplanan halkı | seyretmek aklından bile geç- memişti, Pencereden içeri atlar atla- maz ayakları yumuşak bir halıya değdi. Burası, Serdarın, hayatında hiç görmediği bir derecede süslü, muhteşem bir yatak odası idi, Yatak, ipek tüller, yaldızlı, altın kakmalı gümüş kolanlarla tavana kadar yükseliyordu. İçi boştu. Duvarda büyük, çelik bir ayna vardı. Bu aynada, Serdar Yakup köndisini görerek titredi. Bi- zanslılara mahsas harmenisi içinde kaç gündür taranmıyan | sakalı, biraz evvelki mücade- lede dağılan kanlı elbiselerile | korkunç bir manzara gösteri- [ yordu. Bu tereddüdü çok devam Vetmedi. Bir ayak sesi işitti. | Salonun kapısı ağır, agır aç | hyordu. (Evdoksiyajnın sesini duydu: | — Sende artık yat Teodozi, | mahpusun kaçırılmasının | bir tesir bıraktığını, onların ne | yaptıklarımı öğren, bana haber | getir. Sonra “Dutunyadis,, e de | dikkat et, bize hiyanet etme- | sin! Teodozinin dışardan cevap verdi: — Merak büyurmayınız Va- silisal! Herşey arzu buyurdu- ğunuz şekilde yapılacaktır. ÜTi nn -Evdaksiya,'. içeki | girmişti. Fakat — birden bire sesi seslendi. | —— Emrmniz, Vasilisa?! ) Sonra Yakup ta garip bir hissin tesiri altında karyolanın tülleri arasına saklandı. Evdoksiya kendisinin gözet- lendiğinden haberi olmadan aynanın — karşısında — gerindi, uykutuzluktan şişen göz ka- paklarını uğuşturarak yatağa yaklaştı. Güzel ve bir erkeği çıldırtmı- ya kâfi gelen muhteşem vücüadu, bütün taşkınlıklarile gözükü- yordu. Göğsü bafifçe açılmış, saç- ları dağılmıştı. Belki de daha fazla açılacaktı. nasıl | » Genç Kız, Serdarı Görür Görmez Şiddetli " Bir Çığlıkla Çınlattı... Mı*xx İ ) — Fakat Serdar, gördüğü gü- | zellikler karşısında bir hırsız | gibi gizlenip, bu: güzellikleri seyretmiye bakkı olmadığını düşündü. Tülleri çıktı. Cörültüyü — duyup bakan “Evdoksiya,, öyle kor- kunç bir çığlık kopardı ki odanın içi adeta çınladı. Ser- dar da odada niçin bulundu- Zunu anlatmıya vakit kazana- madı. açarak — meydana ( Arkası var) N Zürindü Bir İhtiyar Heyeti Balıkesir, 3 (Hususi) — Ko- pakpınar nahiyesinden — İsmmail | den dayak yemiş, ledavi için | baygın bir halde buraya geti- | rilmiştir. Ölü Bulunan Adam Balıkesir, 3 (Hususi) — Kepsut kazasınm Koracaören köyünde meçhul bir şakıs ölü olarak — bulunmuşltur. Bir cinayete kurban gittiği zannolunuyor. | etrafa isminde birisi, ihtiyar heyetin- | POSTA Son Posta'nın Bilmecesi Dünkü bilmecemizin halle- dilmiş şekli şadur: 12345678 0910t11 Yeni Bilmecemiz 12345678 091011 Soldan Sağa, Yukardan Aşağı : 1 — Akçe (4), bir çift (4) | 2 — Kıymet, değer (5) 3 — Veznedar (7) | 4 — Sa ortasında kara (3) uzuv- lar (3), sopa (3) $ — Bir peygamber (3), lâkin (3) 6 — Kalemle — yapılan iş (4). derece (4) 7 — Tavır (3),dişin en büyüğü (3) 8 — Vermek G), avuç içi (3) bir romancı (3) 9 — Oruç ayı (7) ) 10 — İmamlarda bulunur 6) 11 — İşik (4) kapalı değil (9 Köylüyü Haraca Mı Bağlamış ? Balikesir, 3 (Hususi) — Şevketiye —nahiyesi —müdürü Fahri Beyin, köylüden hayvam * için arpa parasi topladığı söy- lenmektedir. Bu zat evvelce, gene buna | benzer bir meseleden (3) ay hapsedilmişti. gSS AT ORL YNU ZZ e D A ME ST KA MN Son Posta Karilerine Ayda - Bin Lira İkramiye Dagıtıyor. TALÜNİZİ MUTLAKA DENEVİNİZ! lik nüshamızdan iLbarta karilerimiz arasında bir eğlence tertip ettik. Bu eğlence bir talf — oyumuduri eei 1000 Kiradır. Tali oyununa siz de İştirak edebilir. siniz, hem bumun için herkangi bir zahmeti — ihtiyar — edecek değilsiniz, bakınız meden: MÜSABAKAMIZIN. ŞARTLARI 1 — Ha temizin Ükk sahife- sinde bir 'ı.'..—,_'";ı...._ı.xnı.. İâtfen Bu kuponu kesip saklaymız. 2 .— Bu kuponların adedi 30 tane olacaktır. 3 — Bu otar kuponu - topludığımız yaman lâllemn matbaamıza getiriniz veya gönderiniz, mukabilinde numaralı bir bilet alacakamız, bu biletin, aymi wuma- rayı taşıyan iki kasmı — vazdır, birinel kısmını senct olarak saklıyacak, ikincl kısmını da kâtibiadil tarafından mühür- Tenmiş olan bir kutuya birzat atacakm- maz, * — Numaralı biletleri iltiva eden kutu kâtibladil tarafından açılacak ve kâlibindi! tarafından kur'a çekilecektir. Kur'amıza dahil olmayı zahmete girmeden mühimce Şimdiye Kadâdl Toplamadısanız “1000,, LİRA NASIL VERİLECEK?., Bin lira, kazananlar arasında gu Süretle taksim edilecektir. LİRA 250 150 50 Birinciye inciye Üçüncüye Dördüncüye *Beşinciye Yetmiş karle Yetmiş karle Bu ikramiyelerin yekünu olan (1O00)lüra stanbul'da Türkiye İş bankasına yatırılmıştır. İkrami- yelet Cümhuriyet altım — olarak verilecektir. ihmal —etmeyiniz, — hiçbir bir para kazanabilirsiniz Kupon Eksik!-zi Nahiye Müdürü | İ | da da Emanct zwma Size Dört Tane İsim Veriyoruz Bunların Cevaplarını Veriniz Bile îknhm Kitap okurum Ben neyim? * Adım Tin Tin'dir Tahktalarla oynarım Bebeğim var Okuyamam, Ben kimim? * Ben büyüğüm Koşarım — ve oynarım Hav /Hav derim Adım Ton Ton Ben Neyim?, Yatak Zamanı Saat yedi oldu. Yatma zamam geldi. Saat yedi yatma zamanıdır. Çocuklar saat yedide yatar, Kalkma Zamam Soldu artık, soldu gece Cama vurdu bir serçe Dedi, güneş doğdu Haydi Garsin buk Yataktan kalk, kalk. Emin Recep MAKAS KESMİYOR Anne — Buü makasa da bu- Bakalım | Karanlığa Çare | — Ben sana İâmıbayı sön- dür, demedim mi? Şu kitabı _b'“ıîh haydi uyu bakayım! 2 — Merak etme, ben lâm- bayı söndürdüm, artık uyu- muştur bile. gün birşey olmuş, hiç kesmiyor. | Kım — A. Ne tuhaf. Bu | sabah bahçenin otlarmı pekâlâ kesiyordu. 'Ressan;lâr Arasında : (T inci sayıfadar mabat| leri bile ayrıdır. Bu anlaşama- mazlık devam ederken şimdi buna — bir üçüneü — hareket karışmıştır. Bu yeni hareket, Birliğe mensup eski ressamlar arasından çıkmış ve birliğe (15) imzalı bir takrir verilerek sergi — nizamnamesinin — tadili işini görüşmek Üüzere ressam- ların toplanması istenilmiştir. Evelki gün ekseriyet olma- dığımdan geri kalan bu top- Janma on beş gün sonra ya- pılacaktır. Bu yeni hareketi yapan gurupun başında ressam Ruhi B., takriri imzal anlar arasım- iden Matbaadan Tamamlayabilirsiniz. | şerif B. ile Asaf B. ve ban akademi hocaları vardır. Ve Üçlük bu takrir bir perde olap haki- ki maksat idare heyetini dü- şürmektir. Ressam Ruhi B. ve arkadaş- ları, idare heyetinin, istenildiği kadar - faaliyet gösterememe- sinden — şikâyetçidirler. — Ayni zamanda da mizamnamenin hü- kümetin her sene ressamlara (4) bin lirahk bir yardımda bulunması esasına göre yapıl- dığı fikrindedirler. îı!ın heye- tine gelince, heyet te nizamna- menin tadiline çalıştığımı söylü- yor ve Birinci kânun kongresine yetiştirileceğini iddia ediyor. Diğer taraftan yeni gurup ayni zamanda genç ressam- | lar namma da hareket ettiğini | ileri sürmektedir. Fakat, bu zümre, Ruhi Beyle arkadaşlarına böyle bir salâ- hiyet vermediğini bildirmek- tedir.