eminim ei emar 6 Sayıfa SON EYİP SULTAN KİMDİR I: İstanbul'un En Meşhur Türbesinde Yatan Bu Büyük Arap Serdarı Kimdir? — BAŞLANGIÇ — i Eba Eyyubi Ensari, o İatanbulun başlıca serilerinden birine ismini ver miye müvafiak olan bir Arap serdar» dır. Peygamberin üzen müddet mih- mandarlığpa yapmıştır. Muzviya ordu- lan ile berabör İstanbul muhasarasına işürük etmiş, bu sırada vefat ederek Eyibe — defnolunmuştur. — Tefrikamızın başlıca kahramanı olan “Yakup bin İsa, min amacamdır. pi e ANEMAS ZİNDANI Bizansın “Anemas,, zindan- lrndayız. Burası, içinde he- | rüz on iki yaşına varnıyan prenslerin hadım edildiği bir yerdir. Buradan sırmalı elzi- | k dolaşıyordu. Taş hir tepesinden ince bir zıya çizgisi içeriye kadar sizıyordu. Deli- kanlı yavaş yavaş bu mazga- | ayağının | ln kadar yaklaştı; altma bir iskemle koydu; gö- zünü bu deliğe uydurdu ve | bakmıya başladı. Etraf, hafif bir karanlığa bürünmüştü. Uzaklarda dağ: ların sisli esmerliği görülü yordu. Öndeki ovadan da İölirim tmihiadara Jeden: Arap ordusunun | gulgulesi aksedi- yordu. Genç adam, birden titredi. Çünkü © zindanın cellât O yamaklarının revetini görmüştü; bu kere- vete vurulan çekiç sesleri de kulaklarında uğulduyordu. Gözlerinden yaşlar boşanmr- ya başladı. Henüz yirmi beşinde idi. Seviyordu; seviliyordu Ve ya- #amak istiyordu. Bu kadar genç bir yaşta ölüme sürüklenmek ağır ge- rd kz a dedi öündaki #rkadaşları" “onun “Anemas,, (1) zindanında ol- duğunu bilseler, yapıp kurtarırlardı. Dudakla- rından: © — Ebi Eyyubi Ensari, Mu- aviye, Sait bin Hasan isimleri döküldü, Adeta, genç adam, bunlardan yardım istiyor gi- biydi. Sonia. içini çekti; — “Evduksiya,, adın mr- nldandı. Belli idi ki bu isim, gencin sevdiği kadının adıdır. Son demelerinde onu bhatırlıyarak önlünü teselli etmek istiyor- BİR MUCİZE İşte iam bu sırada zindan kapısı şiddetli, şiddetli sarsıl- dı. Paslı bir anahtarın boğuk sesi duyuldu. Ve kapı ağır, ölüm O zama- nı gelip çatmıştı. Delikanlı başına bir kova soğuk su dökülmüş gibi dondu. Fakat, sert suratlı cellâtla içeriye, avlusunda | kendisi | için hazırladıkları işkence ke- | ne yapıp | Sırtındaki ! dünin harabesi, Eğri | kapının uz özsğisnda halâ mevcuttur. EYİP SULTAN | Esrarengiz kadın, demin ne | kapın kukuletası, kadar indirilmişti. gözlerine Gencin bütün kanı yüzüne | hücum etmiş gibi gözleri ka- rardı. Birkaç defa: — Evduksiya! adını keke- | ledi. Siyahlı kadın elini dudak- larına götürdü; — Susunuz! Demek istiyor gibiydi. Sonra yavaşça fısıldadı : — Artık kurtuldunuz. Yağız adamın tek bir kelime söylemesine daha vakit olma- mıştı ki içeriye daha girdi. Bu, bir insandan ziyade orangutan maymununu | İ andıran “Âr baş muhafızı idi. Adına da “ Lâskarides , © diyorlardı. Kadının önünde yerlere kadar eğildi. Şu emri aldı: — Mahbusun o zincirlerini çözdürünüz ! Emir derhal yerine getirildi. Arap genci alık alık bakı- nirken genç kadın da orta- dan kayboluvermişti. Hücre- den çıktı. Karanlık koridor- lardan geçti. Avluya vardı. Burada yirmi kb Bizans askeri, ellerindeki mızraklarla selâma ( durmuşlardı. Deminki kadın da oradaydı 1S, ZN ve bu selâm ona veriliyordu. | Yeni bir emirle sör kapısı da gencin önünde açılıverdi. LÂSKARİDESİN ISRARI Dışarda, hafif bir sis altın- da yeni uyanan ge bir ova uzanıyordu. Bir kaç adım ileride de cins bir at, dört | beril bir araba görünü- yol Arap neferi, bu atla ara- sındaki mesafeyi şöyle bir bakışla (O hesap etti. i adım atarak hız aldı. Yaban- cının bu hazırlığını “ Lâska- rides , cenapları gözden ka- çırmamıştı. Yağı önünü şöyle bir kestirdikten sonra kadına döndü: — Efendimiz, dedi. Mahbu- sun serbest bırakılması için bir kâat imzalamanız lâzım. bir adam | | edilmesi için kadar serbestse, şimdi de o kadar endişeli gibi idi. Fakat, kumandan ısrar gösterdi; — Haşmetpenah! dedi, bu | enç, Arap ordusunun serdar- ndan “ Yakup bin Isa,,dır. Bu sabah, işkence ile idam İmparator haz- retlerinden Oemir almıştım. inci bir emir almadah serbest | bırakamam. Kadın, ister, istemez muha- fızın istediği şu kâğıda imza- sını atlı: — “Bizans imparatoru haş- metlü dördüncü “ Kostantin hazretlerinin emrile serbest bırakılan Arap ordusu serdar- larından “Yakup bin İsa, tarafından teslim alınmıştır. Allahın inayeti ile Bizans imparatorunun kızı Vasilisyaf2| Evduksiya. Lâskarides bu kâğıdı aldı; hürmetle eğildi: — Mahbus serbesttir ; dedi. EVDUKSİYANIN FEDAKARLIĞI Yakup, bütün bu olan biten işlerden hiç birşey 'anlama- miş «gibi, şaşkın, şaşkın bakı- lArkası var) İmparatorlarına "Vasi İmparatoriçe ve prenseslere derlerdi. SON POSTA 'evmi, Siyasi, Havadis ve Halk gütetesi İdare : İstanbul, Nuruosmaniye Şeret sokağı 35-37 Telefon: İstanbul - 203 Posta kutusu; İstanbul - 751 Telgraf ; İstanbul SON POSTA ABONE FİATI TÜRKİYE ECNEBİ 1400 ker. 7706 kr, 1 Sene m0 s0» Gelen evrak geri verilmez. Üânlardan mesuliyet alınmaz, POSTA | Sor Posta'nın i . Bilmecesi 1234567891011 oOgGusaLuN— 1 — Bir memleket (9) 2 — Din dersi (5) - büyük bir hatırayı ebedileştiren eser (5) 3 — Bir sayı (3) - elem (3) 4 — Tath bir şey (3) - bir aza ©) - ben 6) $ — Bir renk (2) - eser (2) 6 — Bir nakil vasıtası (7) 7 — İş (4) - bir meyva (4) 8 — Pencere örtüsü (5) - bir © (8) - akman ruhu (4) 1 — Doğruluk (9) Yukarıdan Aşağı: bir aza (3) (5) Femme ait (9) isim (4) - iplik (4) rme emri (5) - örtü (4) $ — Köpek (2) - Maruf bir İn- giliz kumandanı (6) 6 — Nota (2) - renk (2) 7 Uzaklık edatı (2) - eski nazırlar (6) B — Doğurtan(3) - bir madde/4) 9 — Bir şehir (4) - yüksek (1) 10 — Deniler (5) - bir isin () 1 — Elem 6) Divanı Âlide (5 inci sayıfadan mabat| Bununla beraber arkadaşlar» dan Divaniye mebusu Fuat Beyin hatırına, güya bir netice çıkacakmış gibi, devleti mu- harebeye sokanlardan hesap sormak geldi. Bu adamların Divanı Âliye sevkedilmelerini istedi, takriri kabul edildi. İptidai tahkikatı yapmak ta beşinci şubeye. düştü: bu şubenin şimdi, kabinesinin Oilk (sadrazam: olan Sait Halim Paşayı din- Jiyeciğiz. Arkadaşları bilmem. Fakat ben, kendi hesabıma, davete abet etmiyeceğimi düşünü- Yorum. Artık, bu bizim ol mıyan memlekette, bu mem- leketi batıranları bize hesap vermeğe mecbur edecek eli- mizde hangi kuvvet var? Mamafi Sait Halim Faşa, saat biri yirmi beş geçe içeri girdi. Eski kuvvet ve ihtişama karşı içimizde elan bir kor- ku ve hürmet hissi kalmış olacak ki, kendisini ayağa İ kalkarak karşıladık. i © Gören olsaydı, zannederdi k ki hakim mevkiinde biz de- azasındanım ve edilen osandalyeye (geçerek oturdu, beş saniye (o süküt edildi. Adeta ne yapacağı mızı bilmiyor gibi idik. Niha- yet reis: — Celse açılmıştır, size evvelâ Divaniye mab'usu Fuat beyin umumi heyeette kabul edilen takririnin suretini oku- yacağın! Ve masasının üzerinde du- ran bir kâğıdı alarak oku- mağa başladı: TArkası vari İttihatçılar Ben, | ilk olarak muharebe | ğiliz, o dur. Kendisine tahsis | ocu Temmuz 27 ütunu Eğlence, Bilmece ve Faydalı Şeyler Hergün Takıp Ediniz S — Daima başaşağı ge- İ zen nedir? C — Kunduranızn topu- İ ğundaki çiviler. dir?. C — Rüzgâr. $ — Size ait olduğu halde daima başkaları tarafından kullanılan nedir?, C — Adınız. ANNEYE İTAAT Annesi Selma'nın ye | gene mi — An hele bir sen bana daha yim « demedin onun için Bir gün Kuku, Cici ile Bi- | ciye: — Haydi pekmezli pasta yapalım, dedi. Bici, bir tava aldı. Kuku da eline bir ten- cere geçirdi. Kirli tencerenin yağlarını kazıdılar. Yapışmasın diye pastanın içine koydular. İ Çünkü kitapta öyle okumuş- Vardı. Kuku: “ — Pasta pişince kendi kendimize ziyafet çekeriz. Oh; gel keyfim gel!,, dedi. Cici ile Bici gülmekten ka- tıldılar. S — İlk ıslığı çalan kim- armut iste | | | EVLERİNE GİTMEK İSTİYORLAR >> e) vd Kuku da Bici de hiç dur- madan pastalarını karıştırıyor- lardı, Çünkü azıcık dursalar pasta hemen taşıyordu. Bir az sonra Pisinin pastası pişti. Ateşten indirdi. Kuku da Pisiye baka- yun derken pastası taşmıyâ başladı. “ — Eyvah halamın ocağı kirlendi., diye bağırdı. Tence- reyi kaldırmak istedi. Fakat yapışmıştı, bir türlü kaldıra- mıyordu. Kuvvetle şöyle bir çekeyim dedi. Çekti ama ne çekti. Bütün pasta üstüne, banşıa, ocağa döküldü. Muvakkıthane caddesi No. 83, Kadıköy, Şirketi Hay- riye iskelesi, Üsküdar.