gR E SERVETİFÜNUN Şimdi #fekilere çok yakın bir nok- tiye gelmiş bulunuyorlardı. Gene en sonda onlardı ara, hepsinden Ak yorğun görünüyorlardı. Halbuki Bagikin bitab bir haldeydi. Hele şimdi okadar çok şey yediği için yerinden kalkacak hali kalmamıştı. Gonsidine'in de eu son kuvvalini saztelşiği görülüyordu. Yeri im iymef eden taşa gelince Gil Yaşça orağı yere bırakfı ve sn. #ns yemeği getir dedi Karım gil # yemeklerini duvarın Üttünden aldı getirdi Tereyağlı yulaf şlnye- dila içine yülai unu konüiymy bir yişe de taze süt. Yavaş yeyuk yes mtekjerini yediler, sonra bike din- lendilör. Onların oturdnkiafibi ğ- re âhali alay etti ama, oğlar hiç aklırinçdılar. Etraftan bir #ek tep Yik sesi dayuldn. İhtiyar dap: — İsmimi rezil ediydimnuz, Michael! Diye bağırdı. Michael ; — Ne münasibet buba!l Pedi. Merak etme daha yarış bitmeğiki! Bona syuçlarının içine #öküm dt ve şörden orağını aldı. heyecanı hakikate Bon, derşerye gelmişti. Zirs Gil'le kamnsı gena büyük bir hızla iler: Hyorlar, makine gibi işliyorlardı, hem da biraz evvelkinin iki misli müratin, Absli onlari miri pek kalmamıştı, » ge MAZİ ni ilerde bulenuyotdu, fakat ilab düştüğü açıkça görü- Miyezdu, Orağısı artık İsabgtle sal wp, arad& sıraiş toprağa mi yn Kanter içinde kalmıştı. Şididi dönüp dönüp arkasina Gili'e- da baki ordu, günkü ahalihin onu düşmüştü Bast dörde geliyordu, Corsidi- ne bizden bire yotgutıluktan, ba- ydı. Aldılar duvaşın kenazına gö- Yürdiler, Büratna bir alay ahali toplahdi, köyün muallimi Mr. Ro- bertion yanındaki şişeden içki ver» di, Kiki biras kendine geldi. O e No. 2947 —562 Kadın enterişinin kollarını #i- vadı, orağı eline aldı ve yüksek perdeden bir nara atarak müthiş. bir süratle Deyr biçmeğe baş- ladı, Me Dora — e | Diye bağırıyordu. Şu kadına ayrıca biz mükâfat ve rTeceğim. Sonra doktora döndü, omuzuna. vurarak : i — Vallahi Gallayhar, dedi, me de nisa... Şu İrlandalı ırkı yok mu... Anliyorsun ne söylediğimi değil- mi $... Csnlı insanlardır veşselâmi Fakat şimdi herkesin gözü Boğ- kinle Gilideydi. Botkin müthiş öfke içinde, son bir yayret Böşter- roiş, biraz daha ilerlemeğe huvaf- fak alranştu. Sanki çavdurları sağa sola ve arkaya giğip gelen ö kacg gövdesiyle yütüyordu, önünde çüy- darlar öyle çabuk çabuk devril- yordu sira. Bir yol daha bitince karım çavdarları demet etti ve bağladı. Fakat, Botkin saat beşte durup arkasına bakınca Güll'in, o muntazam bhâreketleriyle mütema- pal gelmekte olduğunu gördü o aman. Üzerine m bir yorgud- Tok çöktüğünü hissetti Bu yorgunluğu m dehgetli Bir susuzluk seklinde duydu, Duva» rn üstünde ayrica bir çay ibrik leri vardı, kârisıni yolladı onu al- dırdı, Kanm çayı alıp getirince Bodkin başladı içmeğe. Faka iy tiçe daha fazla susuyorğu. Seyirob lar arsındaki arkadaşları ona bu- kadar fezla su içmememini söylü- yorlardı, fakat oruüsuzluktan adete. deli gibi olmuştu, Mütemadiyen âçiyordu. Tarlanm deniz tarafında» ki duvarına, yani zafer noktasına artık pek yaklaşmıştı. Orağını b vaya kaldırırken bu noktaya dal- gın dalgın baktı. Sonra tekrar içti. O zaman kafasında bir ağırlık his- seti. Üzerine uyku çökmüştü, hü reketleri şuursuzlaşmıştı. Karşısın- da yalnız duvar görüyor ve oray&- keyi için çırpınıp darüyordu. nmdi kendine söylenmeğe la» ri Şimdi öbür yolu da bitirecek ve taam diyecekti. Üç demet daha, sonra... Jüverara'daki en birinci orakşı. Beş liralık mükâfat... Pakat tam bu sirada kulakla rında dehşetli bir. alaş sesi çınla- dı, bir haykımış duydu: — Gill kazasdı! Bodkin bir sh! Çekti ve bayildı. Vahdet Giltekin ABERD İHSAN Bemmeri Lo EM akli