13 Ağustos 1931 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6

13 Ağustos 1931 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 1896—141 162 SERVETİFÜNU N SLM — 1 ZEN Tetkik ÖMER HAYYAM Ömer Hayyadı, beşinci eşsr hicrinin o sonlurndu, ön ikinci asrı miladide, İrunda, zübür etmiştir. Ken disi, İranın en büyük şairlerinden olmakla böraber, riyaziyata (Ove ilmi müicumna dar de birçok bilgisi varı. OAyvnizamanda, çok mahir bir tabip idi, öyle ki, içinde yaşadığı Kibur o mubitinden birçok kimseleri tedavi etmişti, Sonra, çok değerli bir şdir ve aaripin, en yüksek mülerriklerindendi. Ara sıra da, saril rübüler suzur, meelişle, eamimi dostlarına okurdu. Bu küçük umüzumeler, dilden dile dölaşarak, birçok yerlerde, âaletlâyin, amı ve kay dedilmiğtir... Hayyamıü, asıl işmi:s“Ömer ibni İbrahim Hayyam» dır. Kendisi, Nişaburda doğumuştur, ve oodadı da, Ni- şabürludur, Bir rivayete göre, Hayyamın, pederinin san'afı çadırcılıkıme. Ömer Hayyamın, teretimeihali ve Asur, anenk, on dokuzuncu asimla, meydana çıkmıştır. Bu asırda Avrupalılar, Şarkla çok meşgul olmuşlar, eski mede niyetleri, toprağa gömülü kalın sansi eserlerini, birer birer, meydana çıkarmışlardır. Bu meyanda, Hayyamın da, birkaç rübaisi bulut- da. Bu küçük manzumelerdeki yüksek islüp, birkaç mütefekkir ve müellilin nuzarıdikkatine çarptı, bun lan yazanın tercümceibalini ve diğer âsarını bulmak için, ciddi faaliyete girişildi, nihayet, Okelört şel: rinde, Bodleyen kütüplünesinde, Ömer Hayyam di mıuda bir şiir miscmmuası bulündu, bu eser, her Hişa- na tercüme edildi, Hayyam, bütün Gnrpte billurin ve manidar şiir. lerile, nam ve şeref kazandığı gibi, Şarkta, yani, kendi memleketinde, bn şerefi, riyaziye ve tebabatte olan ihtisası sayesinde kazanmıştır. Hayyama dair en eski vesika, Mizamiyi Artziyi Semerkandi isminde, Semerkant ve Nişabur tarafla rında yaşamış olan o bir öğümün «Çehnr imokaler is- mindeki eseridir. Bu eser, yine Hayyam tarzında, manzum olarak yazılmıştır ve içerisinde Hayyamla 1112 senei miladisinde, yaptığı mülâkat, tafsil olun: « Yatgtar. Hayyam, bir gün, demiş ki: — Benim mezirun, öyle bir yerde olacak ki, her ba- harda, üstüne, çiçekler dökülecek, Nizami, Hayyam öldükten sonra, onun mezarını ziyaret etmiş mezar, bir bâhçe duvarının kenarında imiş; Armut ve zer dali ağaçları, duvardan uzanıp, Ömerin mezar üstüne ekudar çiçek dökmüşler ki, temamile, çiçekle, örtülü kalmış. Hayyam, bütün bilgisine sağüren, bildiklerini baş kalarından kıskanırdı, onun için, tasnilati, ilmile, hiç mütenasip değildir. Hüyyünün şiirleri, rübat tarzındadır; muhtelif ve zinlerden, Hayyamiın kullandığı: «Lâhavle velâkuvve te illi billâh» vezmidir. Rübai, üç mısmı hemen her zaman, mukalia düşmek şartile, dört mısradan mi rekkeptir. Bazan da, her dört msi da mukafla dü- şerso, ozaman, ona; «Rübniyi terane» derler. Bir rik bai, başlıbaşına, bir fikir ifade eder, farisi şiirin en güzel tarzidir. Hayyam, hiç bir zaman, ahirete ve tekrar dirile- ceğimize ve ceza püreceğimize inanmamıştır, ba yüz den birçok adamlarla arası açılmıştır. Dünyadau gidenin birdaha geleceğine inanmamış ve bu vadi» de rübniler yazmıştır, meselâ : « Bu urun yolun yoleulanndan geri gelmiş biri yar mı ki bize sirri söylesin. Bakın, bu dünyada, niyaz yüzünden, bir şeyini bırakmayasın, yani bir şeyde, arzun kalmasın, yaşadıkca, her arzunu yerine getirmeğe bak, çünkü tekrar buraya gelecek değilsin.» diyor. Hayyam, bütün samimiyeti ile iman ve ibadete lâkayıti. O, diyor ki: «Biz, hiçbir zaman, hiçbir hakikati idrak edemeyiz; hayatımızın iki serhaddi olan iki adem arasinda göçen ömür, kısa bir teneflüs 8i- atidir..» Ondan, muvakkaten olsun, istifadeye şitap simeliyiz. Onun itikadines, şorap, aşk, melitap, mu- #iki, çiçek, çabuk ve bize duyurmadan gelip geçen ömrün, yegâne hakikati, işte bunlardır. Onun için, Hayyamın şiirlerinde en çok geçen ve görülen şey- ler: Mey, sarap, seki, Osez gibi Okelimelerdir, Bütün bunlardan çıkan mânâ şudur Zaman, çok

Bu sayıdan diğer sayfalar: