13 Ağustos 1931 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11

13 Ağustos 1931 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

167 SERVETİFÜNUN yil il Z İyi Bir dedikodu için.. Birkaç haltdır, Türk matbuatında, bir Alman güzetesinden kseden bir süm'at dedikodusu yazılıp duruyor. Bir Türk heykeliraşın şehirlerimizde dikilen bagı heykelleri kendisinin yapıp yapmadığı meselesi ! Son safha şus Bu heykelleri kendisinin yapıp, bn zutin üzerlerine iiizasını hakkettiğini iddia sden, ev velew oyün atelyesinde çalışan genç bir Alman, iddi asını İspat için oyn Güzel Sap'ütler Akademisiide bir müsabakaya davet ediyor. Dabu doğrusu, bir güzete- nin bu husustaki teklifine karşı, «Ben harıl dis yor. Mukübil tarif, san'atten. anlıyanlardan teşekkül öğdecek bir heyeb karşısında yapılması ileri sürü- len bu teklifle Karşı, henüz sarih bir vaziyel aim mıştır. Ancak, kendisi de bir heykel yaparken, istiyen- lerin gelin görebileceğini söyliyor. Birafta hayli merak uyandıran bu dedikodunun bukadaria kalıp kalmıyacağım, yeni bir safhaya gi- rip girmiyeceğini şimdiden köstirmek mümkün değil, Yalnız, bü bahiste bazı mülühazalar yürütülebilir. Meselâ, mukabil tarsi da müsabakayı kabul etti, yakıt Akademide değil de başka bir yerde bir heykel ya- parken, istiyenler - istiyenler denildiğine göre, tabii gan'atten anlıyanlar da gidebilir! - onun nasıl çalış ağını gördü, diyelim. Aleyhte ortaya atılan iddianın yuhut akenin katiyetle meydana cıkınasıl caba imkân var indi1 Çünkü, buşkasına yaptırdığı eserleri kendisinin yaptığı heykellermiş gibi ortaya koyacak birisinin, hiç heykel yapamıyacak biri olması, pek tahaf ve böyle birisinin böyle hareketi, İder, hu- dutsuz derecede dürelkârlik eseri olmak iâzım gelir, Böyle bir hareket, vaziyet yekadar meharetle idare edilmiş olsa, sökmezdi, ilk anlerde işin iç yüzü bik tün çirkinliği ile meydana çıkardı, zannındayım, Her holde, bir zat faraza böyle başkasını heykel yaptırıp «Ben yaptım is demiş olsa bile, kendisi de bir dere- ceye kadar heykel yapabilen bir adam olacaktır, ki herhangi bir şekilde onu heykel yaparken Zörlüğyesse bilmem, ama bence boöşunn bir küllet olücaktir. Sasi olsa bir heykel yapncak. Amu, meselâ bü heykel, daha evvel ortaya konulanlardan fena olür cik ve... fakat, 4Onları yaparken. gan'ai empreğ yonu daha kuvvetli idi. Bir adamın muhtelif eser- leri biribirinden farklı olabilir derse ne denilebilir * Canı isteyen bu zötin san'atkârlığına ve bütün eser. lerini kendisinin yaptığına inanır, islemiyen öö Mİ a . ii Hülüsa, bufşekillerde tecrübelerle bu dedikodunun mühiyeti ballolunamaz. Dedikodu sadece dedikodü kulır, Meğer ki başka işnretler,delil ve emareler bulun sun. Müsabülke yapılıp da bunda bu satin, çok eski bir üminde gördüğüm, piyano çalmak bilmeyip. de «Bilirimi> diye öğünen Müks biuderin salonda birçok kişi önünde bir parca çalınağı isrirla davet olunduğu vakit, çaşırması gibi İrir vaziyette kalması, imesclâ, Yahut, Almanın böyle bir vaziyete düşmesi! Mülâha- #nlan bol keseden Minrosyorun galiba! Bunühlü beraber, ben ikisinin de çamur karşında el kıpırdar inmadan Kalacak küdür vukuleuz, tecmisiz ortaya. atılmış olduklarına inanamıyacağım, demekten ken- dimi alamıyacağım. Aksi, filmdekine taş çıkartacak kadar gülünç, aynizamanda de hayatin, sahiden olacağı için, feci olur! Bu san at, dedikadusunu takip ederken, hatırıma bir gey geldi: Möyle bir iddin karşısında, bir insan, beykel yahut sesim yapabildiğini, hiç ileğilse bir döreğüye kadar ispat edebilir. Yebnt, herhangi bir rensiki aleti çalıp çalamadığını... Fakat, ya biri çıkar da bir şair ve ya bestekâr aleyhinde böyle bir iddinda bulunuverirse? Gerçi o iddiadan sonra, şair ve beste- kâr, gene eset vücude getirir ve böyle #ipariş kabul edecek san'uikâr müteaddit, olamayacağını güre, — çünkü bu ne pahasına olursa olsun, alısi varlıktan tedakârliktir ve pek öyle herkes yapamaz! — hakikat belli olur, değil mi? Evet, yalmz,.. ya bir heyet huzurunda ispata girişilireet Bu, heykel ve resim yapmaktan farklı olsa gerek, Niçin? Şair ve bestekârın «Perii Ülhimsı tenhalık ve sükün İçinde . etrafında dolaşır, kalabulik ve gürültüden kaçar, biliriz. Şuhülde, buram buram ter döken, kızaran, saçlarım karıştırıp ellerini uğuştaranlar, sinirlenen İnsanlar görülecek. Bence netice de hemen hemen muhakkak: Şaire de, bestekâra da kova birer; 0, 0! Aleyhlerinde oiddin ortaya atanlar, bau müsabakalara giriyorlarsa, iddinları hakikat de olsn, onlara da birer: 0, 0! Burada halirimi bir şey daha geldi. Bizde büz münekkitler vardır, ki. bele iyice famdığım birisi,.... Ne ise, bu, başka bir mevzi... olsüti, Ona yakında ayrı, müstakil bir «Kedi pengesi» hazırlıyörumü!..... Gelecek Nüshalarda ÜLİS Balkonda Saatler Halit Fahri B. in yeni bir görüşle yazdiği | şürleri neşredeceğiz |

Bu sayıdan diğer sayfalar: