370 UYANIŞ No, 1709 — 24 Tayyare Cemiyetinin Piyangosuna ayırdığım bu nushaya yazı yazmak için masamın başına oturduğum zaman havacılığa ve havada uçma- ğa ve Piyango işlerine ait bütün hatıralarım zihnimi doldurdu. Hangisine ve nereden başlayım diye şaşır- dım Jül Verenden tercüme eylediğim fenni ro- manların ,,Cevvi havada seyyahat”'ından tutarak çocukluğumda rahmetli amcamın seri seri satın aldığı Hamburg Piyango biletleri akın halinde gözümün önünden geçerken ve garp diyarının tayyerecilikteki fenni gayretini bana hatırlatır- ken bir sinema şiridine benzeyen bu fikir yol- culuğum Türk Cümhuriyetinin doğurduğu en hayırlı işlerden olan Tayyare Cemiyetinin İs- tanbulda ilk kuruluşuna kadar geldi ve orada durdum. İstanbulda Tayyare Cemiyetinin ilk kuruluşu İstanbul vilâyet dairesinde, vali odasında büyük bir masa başında olmuştu, ve ilk temel taşını atan hey'ete matbuatımızın murahhası olarak iştirak etmek şerefini almıştım. İstanbul hey'etine iştirakim geçen seneye kadar sürdüğü için pek ufak ölçüde başlanılan 'Türk Tayyare Cemiyetinin Ankara merkezinden alınan ilhamlarla ne büyük işler başarmış ol- duğunu yakından görmek vaziyetinde bulunu- yorum. Bu sözlerim çok samimidir ve diyeceğim ki Tayyare Cemiyetinin muvaffakiyetinde iki büyük âmil birisi memleketin pek muhtaç olduğu hava müdafaasını hazırlayaca- gından dolayı Türk vatandaşlarının idrakli bir surette gösterdikleri alâkadır; ikinci ise, 'Tay- yare Cemiyetinin ve onun yarattığı şubelerde idare makinesinin iyi kavrayışlı ve bilgili o- larak kurulmuş olmasıdır. İdare makineleri pürüzsüz, sessiz işlemiyen işler; yani «Ordre» intizamı ve fenni görüşü eksik olan müesseseler mümkün değil yürüyemez; evvelâ bu yürüyüşte hamle gibi bir şey gösterir, sonra çok geçmeden topallar, idare makinesi, kulakları ezen ve yoran gürültüler ve patırdılar çıkarmağa başlar “niha- vardır; yet zavallı makine kırılır ve durur. 'Tayyare cemiyetini iyi bir görüş ve anla- yışla idare eden merkez hey'eti böyle ulu bir Iktisadi bir düşünüş Ş makinede her şeyden evvel hesap, mesai taksi- mi, intizam, mükemmel istatistik, dosye usulü gibi asri taçirlik hayatının ve iktisadi yüksel- menin hakiki yollarını kurmuştur. Fakat yal- niz kurmakla kalmadı, bu kuruluşu daima kon- trol etti. Çünkü biz her şeyi iyi kurmasını biliriz, şatafatla işe başlarız; çok geçmeden ihmal ve imhal derdine mutlaka uğrarız; defter- ler yarım; amal taksimleri karışik olur, inti- zam yerine dağınıklık gelir, dosyalar günü gününe doldurulmaz olur, bundan dolayı mües- seselerde iktisat yükselmesi değil, cökmesi kendini gösterir. İşte Tayyare Cemiyeti ve onun yavrusu olan Piyango idaresi olanca kuvvetiyle didişerek bu umumi derde tutulmadı. Asıl beğenilecek yer bu- a o $& Tayyare Cemiyetine âza yazılmakla G vatana olan borcumu ödemiş olurum $ rasıdır; ve ben makalemde ticari ve iktisadi ruh- lu intizamı alkışlamak istiyorum. Eğer hesapta, kitapta, defterde, dosyada bu söylediğim çeki ve düzen merkezce ve müdürluk- lerce daima korunmasıydı, Tayyare Cemiyeti sayı- sız şübeleriyle; Piyango idaresi sirf para muamele- sini yapar satış merkezleriyle ve biletlerini alan yüz binlerce müşteriyle, coktan birbirine geçerdi. Ortada Tayyre Cemiyeti çalışıyor, bir Piyango idarsi işliyor deyipte ogeçivermemelidir. O Cemiyeti böyle düzgün yaşatan, Piyango idare- sini pürüzsüz, şikâyetsiz ve yolunda yürüten bir makine kuvveti vardır; o kuvvet idare işindeki intizamdır. Sonra makinelerin başındaki maki- nistlerin iyi seçilmiş olmasıda «Teknik» nokta- sından çok mühim bir isabettir. Gönül ister ki, Türklerin elinde işleyen ve mahiyetleri intizama ve hesaba bağlı olan mües- seselere şöyle göz âttığımız zaman o müesse- senin her şeyden evvel bir ticaret makinesi olduğunu düşünmeye ve bu düşünüş ile işin kıy- metini ölçmeye alışalım. Medeniyet âleminin ana damarı iktisattır, ve bundan şüphe yoktur; fakat iktisat âleminin