Türkiye Madenciliği 1954 senesinin maden sevheri hesap ları yapıldı. Krize, o korkunç dünya hastalığına rağmen ihracatımız artmış- bır. İşte bazı adetler” Kömür istihsalimiz normal bir sene kabul edilen 1928 de (918,018) ton- | du. Bu miktar 1932 de (1,178,255), 1933 te (1,323,222) 134'de ii (1,652,428) tonu bulmuştur. . Yalnız son bir senede yüzde yirmiden fazla bir artma var. Hiç te fena bir nisbet de- ğil Krom madeni ihracatımız da pek geniş miktarda çoğalm: ban maden piyasasındı almağa başladık. Bugü: takası itibarile dünya birincisiyiz. ne 1928 senesini ölçü başlangıcı olarak alalım. 1928 de > (11,840) ton iken 1932 de (53,215); 1934 de de 119,844 tona çıkmıştır; On inden fazla bir artış!.. Görülüyor rakları Afrika » Rodezi bir övünme değildir. i Diğer maden cevherlerimizde de bir bir fazlalık var den (1500) den 13,377 ye, İkurşun 3,036 dan (7,158) ze kükürt (150) den 300 tonu bulmuştur. Bundan başka Zim- G13arı 168,457 a Borasit > * cevherlerimizde nisbi ir artma göze çarpar. Fakat bü ya” zımdaki amaç bir istatistik mukaye- sasi değildir. Biz sadece Tü denciliğindeki bubrana rağmen inki- şafı isbat ediyoruz. Şunu da itiraf edelim ki, bu aded: in artışı bizim iç ülkü de de- ildir. Vatanını seven, milletinin refa- nı dileyen her Türk ökonomi blânço- muzda bugünkü yekünun on mislini örmek ister. Bu dilek yüreklerimizde Üüvüye durmun, yalnız bu son senelerin Türk maden ihracının artışı kalpler. de büyük sevinç yaratacak mahiyette ve ebemmiyettedir. Çünkü; hâlâ buhran denilen bu bit- mez tükenmez ensiz, sonsuz dert be- şeri üzmekte, szmekte. Hele ilk mad- vherleri bu illetin zaman zaman aestıcı darbelerine uğ- ramaktadır. Hat geçen haftasında gene Londra ma: 60 - 70 altın » r tığı zamanlarda çok bir şey değil. Halbuki bakır fiati esasen © n i çok altında 30 kağıt İngiliz ike. yol mü himdir. Bakır da diğer maden cevherleri fiatının bir klavuzu gibidir. . Onun her çıkış ve inişinden diğerleri de az, çok müteessir olür, Netekim kalayın da tomu 232 sterlinden 214 e kadar düş- müştür, Borsanın bü istikrarsızlığı yetişmi- yormuş gibi madon satışında esas tur tulan son günlerde © İngiliz lirası da düşmüştür. Sterling grupuna bağlı ol- mayan ülkelerde maden fiatlerinin dü- #ösüne İngiliz lirasmın da kıymetinden kaybettiği miktarı ilâve etmek icap ©- diyor, Bu da bir, iki kere tekerrür eden bir hâdise değil, bilhassa son üç #enedeki buhranın dünya madenciliği» ne mütevali hücumudur. İste bu kısa anlatmadan sonra ma- den ihracatımızın artmasının ehemi yeti olunabilir. Evet, Türkiye madenciliğinin inkişafı maküs bir talie rağmendir. Madenciliği rlerken bütün hü- cumları ancak hükümet siperinde karşı- layabilmiştir, ve öyle karşılayabiliyor. Bay Celâl Bayar ökonomi Bakanı olun madenlerin çalışması için kolay- dikten sonra bütün maden- topladı. Değerli sözleri — “İstediğiniz kolaylıklardan müm. kün olanını temin ettim. Artık sizden de wemleket için çalışmak ve inkişaf bekliyorum. Hükümetin himayesini, benim dostluğumu isteyenler ihracatı «Acaba kızm nişanlısı mı beni ka çırıyor?» diye uüşündü. *Yoksa beni bir başkasına mı benzettiler de tuttular? > Hayvanı öyle kıyasıya koşturu- yorlardı ki sallandıkça © ciğerleri boğazma geliyordu. Bir ovada e- pey yol aldılar, sonra bir dereden eçtiler.. Sonra.. Ondan ötesini bi- emiyordu. Çünkü.. bayılmıştı. Ve gözlerini açtığı zaman hay- retle gördü ki dolu dizgin £ giden bir yaylı arabanın içinde yumuşak bir şilteye uzanmış, yatmaktadır. 'Arabacıdan nereye gittiğini mek istedi. Hafifçe doğruldu. Bir de ne in arabanın önünde bir dci ray — Eyvah! — dedi - kerktröym ,basıma gelmiş olacak. Şimdi hiç Ekonomi Bahisler | Öz dilimizle | dört elle sarılmışız. Bütün komşula- a | Kukla Bulgar komşu, gizli gizli sınırla- rına ordular yığarken, bir yandan da; yüzüne maskeyi taktı: Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok! Barış anlaşmalarına rumızla dirlik düzenlik içinde yaşa- | mak en büyük dileğimizdir.! İmparatorluk Türkiyesinde, bu sözlere inanacaklar bulunabilirdi. Bugün ise, politikada,. (evet) in, (hayır!), (peki) nin (olmaz) demeğe geldiğini anlamayan kal- madı, Bir yandan, sızım sızım sızla nan bir yandan da el altından harıl harıl çalışıp, sınırlarını pekleştiren Bulgar komşuların, Balkan barışını bombalamak istedikleri gün gibi or tadadır. Yanan © ayaklanması ile kendini birtakım o umudlara kap- tıran kapı bir komşu, belki de aşa- ğtya doğru kolayca sarkabileceğini düşünüyor. , Bundan dolayı da, kendi anık- lanmasını hâklı göstermek için, bizim sınırlara orda gönderdiğimi- zi ileri sürmekten işe başladı. Bun- lar, eskimiş, klâsik politika oyun- larıdır, Perde arkasında ipi çeken- ler, bilmeyiz, Bulgar komşuyu, kuk la gibi daha ne güne kadar, oyna- tacaklar? Salâhaddin GÜNGÖR &ari Mekupları | (Gazetemiz okurlarının dilek, yaç ve şikâyetlerini gid makamlara işittirmek vazifesini de üzerinde bı. | İandurduğunu unutmuş değildir. B: sebebten okurlarımızdan bu sütuni muzda neşredilmek üzere bu gibi ar- Sat ve şikâyetlerini bize yazmalarını rica ederiz. Yalnız okurlarımızdan yazılarını, mümkün olduğu kadar 0- kunaklı ve açık yazmalarını, isim ve adreslerini de ilâve etmelerini ayrıca dileriz.) Horhor medresesinideki fakirler Dün matbaamıza sözün tam mâna- ç denecek iki kadın gel, birisi 125 yaşında yatalak | an Erzinscanlı Sünbül, di ğeri de beş öksüzle dul kalmış Rizeli Haticedir. Bunlar Aksarayda Horhor inde 20 numarada oturmak- Hallerini gördük ve Hilâli - | ahmer gibi Fıkaraperver cemiyetleri | gibi kurumların yardımına gerçekten mühtaç olduklarına inandığımız için #lâkadar hayır müesseselerinin naza” tı dikkatini çekmeyi Borç bildik. Milliyet bu sütunda iş ve işçi yenlere tavasaut adiyor. İş istiyenler bir mektupla İş muza müracaat etmelidirler. İşci arayanlar Mükemmel fransızca bilen ve türkçesi kıt bir madam gramer ve konuşma yolu ile fransızca dereler veriyor. Şartlar eh- ven. Milliyet (Fransızca) rumuzuna mü- rachat, .. Mükemmel fransizca, © ingilizce ve , muhasebe ve tercümey3 ka- genç iş arıyor, Milliyet (Mu- hasip) rumuzuna müracaat. | sinde yeraltı servetimizin ne kadar mühim bir kol, gösterilen himayenin ne kadar yerinde olduğunu alana çıkar « maştar, Şimdi Türkiyenin istikbalindeki rel hında mutlak bir rol sahibi madenci mizin büyümesi ve yaşaması gönüllerde yeretmiştir. Bu emekliyen © varlık da buhra - nın çakıllı yolundadır. Elinden tutul- dukça adımları sıklaşır, kuvvetlenir, tehlikeden uzaklaşır. Bu suretle eski günlerin haksız, küçük misaller orta- dan kalkar. Böyle bir teeri ürem- | indikleri avlısma bile çıkart- | mamıştı. Arabaya sonra bir baş- ka jandarma binmiş, Elâzize git- mişlerdi. Oradan Malatyaya var- dılar. Fakat jandarma iç Malatya da kalmağı her nedense muvafık görmemişti, eski Malatyada gece lemişlerdi. Gidişine göre buslönüşte lehine bir fark görüyordu ama anlayama- dığı taraflar çoktu. Kim veriyordu bu araba paralı Sonra neden hapishanelere Mahpus deği! pus değil idise bu jandarmaların bir türlü değişmeyen sıkı inzıbat- larını neye hamletmeliydi? i geldikleri badaki jan- dar:na göğsünden büyük bir kırmı- Zi zarf çıkarmış ve doğru karakola girmişti. Ertesi gün bir başka jan- darma onu da değiştirm bunun elinde de beyaz bir zarf görmüştü. Bir gün evvel adına Yazıhan deni- len ve öğle sıcağında bir cehen- — Tuhaf şeyl... nem gibi yanan ovadan araba ten- ra Erganide gecelediler. Getiren | telerile yelpazelenerek zel keyfim jandarma gitmiş, yerine bir başka- İ gel geçtiğini hatırladığı icin'nese- se gelmişti ve kapının önünde uyu. | si vardı. “Biraz gevezelik öder. Müsli: Nizai Şh. yoktan bir de firar teşebbüsü daya- yıverecekler. Kalkabilirsen altın- dan kalk. Bu sırada jandarma ile göz gö- ee gelmişti: — Osmaniyeyi geçtik... — Nereye gidiyoruz? Ben Erganiye teslim edece- ğim. Oradan ötesini bilmem. Peki ama nerede aldın be- Diyarbekir memleket hastaha- den. baygın baygın bindirdik aya.. ama doktor, bir şey yok- | tur yolda ayılır dedi. Ayıldın işte. Vakitsiz Bir ölüm ISTANBUL 184 Al lere, 18,30: Jimnaatik - Bayan nin operası. 23: Dans ve 175 Ks. MOSKOVA, 1345 m. 18: Fransız ve Viyana oparat musiki, 20,30: Japon musikisi. 22: Almanca neşriyat. 2305: Franazen . 24/0: Felemenkçe, VÂ, (Sinlin) 361 m. Kb LEİPZİG,3EZ'm. 18,30: Hayvan hikâyeleri, 18,50: Okonami; şarkılar, 204 15: Sözler, 20.20: 1) 2: Konfermme, 21,0: 22.1 Oporalardan şar Ezgiler. (Şarkelar.) 40: Plâk. 2250: Bpdapeşle 24,10; Cox orknatraa, Si Kiz BERLİN, 357 m 1930; Pik. 20,30: Hakk bahsi. 20,40: Ak- Habe: b Kia, LANGENBERG, 6m 19; Kulntet oda musikisi, 19,30: Güzel sa- ler, 20.30: Plâk. 21; Haber- va hafif snusiki. 22: “Spekü- herif,, adlı skeç, 23: Haberler. 1850: Plâk. 194 20:30: Sözler, 2; Radyo orkestras, 2215 Edeheiyat. Zi: Hafif musil BRESL 19,20: Aşk ya besteleri, 23 Hnbarler, 2125: Teknik, 28. ISTANBUL: Yarınki program Istanbul Kuz lisesi muallimi Cemile İnhisarlar İdaresinde Mehmet Halis Paşa zade Bay Yusufun krzr ve Eksper Halis'in kız kardeşi Perihan pek genç | iken irtihali dari naim etmiştir, sasi bugünkü salı günü öğle vakti Us- küdarda İhsahiyede Yalı boyunda 69 numaralı haneden kaldırılarak karargü- he ebedisinie nakledilecektir. Cenabı bak- 'dan merhumeye rahmet ve hasta babası- ina da sabır ve âfiyet dileriz. ARKADAŞI... Öz dilini, öz sazmı dinlemek için ŞIK sinemada gösterilen AYSEL filmini git sen de gör. en büyük harp filmi ve GARB K enebilirim,, diye düşündü. Fa- kat nefer, şakrak kahkahalarmın akıntısına kapılmadı. Nihayet açık- ca; — Yahu! Şu zarfta ne var? — diye sordu — Aldığı cevap şu oldu: — Kapalı verdiler, kapalı vere- ceğiz . Sıvas jandarma dairesinde de ayni hal tekerrür etti. Bu sefer Kan gal jandarmasını bir İstanbul deli- kanlısı değiştirmişti. Zarf gene de- ğişmişti. Bunu yeni gelenin elinde yeşil bir zarf bulunmasından anla- dı. Çıldıracaktı. Bu mütemadiyen zafr değiştiren kâğıdda nasıl esra- rengiz bir emir yazılıydı. Nihayet tali yardım etti — ara- bacı kırbacını şaklatmağa hazı nıyordu ki, jandarma (dairesinin kapısında tanıdığı bir yüz belirdi. — Ayyy! Şeyyy! zabit! İsmini hetirlayamamıştı. Hay kör şeytan hay! Jandarma? — Arkadaş! — derli — kendine gel.. Zabite böyle bağırılır mı? ye k Yarın akşamdan itiiree ŞU İM ER seen Büyük, Emsalsiz ve heyecanbahş muazz ya piyango- sunda kazananlar Çocuk Esirgeme, Milli iktisad ve Tasarruf ku- rumlarının piyangosu çekildi Çocuk Esirgeme Kurumu ile Milli tısat ve Tasarruf Kurumunun ortaklığı yaptıkları eşya piyangosunda 10 lirads" yukarı kıymette eşya kazanan numara: şunlardır: 5000 lira kazanan N, 96853 Öz Türkçe ile Bilmecemiz Geçen defaki bitmecemiri ler arasında çekti : Şişli Terakki nden Bay Füsun Üstel, ikinsiliği Bakırköy Cevizlik Hamam sokak No. 15 Bayan Fatma Zeliha kazanmışlardır. Lütfen idarehanemize kadar teşrif ederek he diyalerini almaları kendilerinden vica olunur. Ceçen defaki bilmecemi- zin halledilmiş şekli 5678 91011 4 G 2500 lira kazanan N. 10013 1000 er lira kazanan numaralar 97132 117473 143567 500 er lira kazanan numaralar 3035 36760 51565 58463 61999 80276 112099 137265 138601 71819 3474 18067 24695 38816 44364 57329 71323 78037 98440 104087 104805 121298 126108 127702 141364 146680 149633 25 er lira kazanan numaralar 8164 9035 19714 20129 23377 21336 41138 62876 85141 Bilmecemizi doğru balledenler arasında kura sdrez ve ahali Seli esi Boüdek Fetteske ünl iğne KERE 25542 35233 37229 41684 SABDİ re i 62075 66205 68565 68605 Yeni bilmecemiz 70664 80737 81131 84083 S5 87712 90659 92279 93052 109452 110309 112736 113553 114090 119021 119566 129286 129318 132401 140581 141418 144403 147299 Bu numaralardan başka 250 numar” ya (10) ar liralık, 500 numaraya (8) Tiralık, 1500 numaraya (birer) liralik 4000 numaraya ollişer kuruşluk eşya #abet etmiştir. Bu numaralar da yakınö” iste halinde noşredilecek ve her taraf lacaktır. 1234567189011 — Bart 3. Akai, meşum 6, 10 — Patlar hn 5 14 — Bir ağaç 5, Şikeste 5. YUKARDAN AŞAĞI 0 2 Erken değil İ —...aunuN SOLDAN SAGA 1 — Milliyetim yeni #dı (3), Fecir (3) Saz fak (3). Beygir (2). Mastar alâmeti (3); Me- siki âleci (3). bir devlet men adı 3, Tulüy şems 3 Esp 2. Siyah 7 Avrupada bir 7 — Bir kuş ismi 4 yaratan biri &. Zevce & 4 — Dem 3, Senünn hir r konünen üteşler nir 2. 9 — Subh 3, Kırımızı 2. Meydan 3 8 — Yemin 3, D. 10 — Çok seğil 2 Denir kenarında bule 6 — Efkek, kal mer 3. Sert 4 7 — Nota 2. 11 — Mieafir 8. - K İttihadı Milli Türk Sigorta Şirketi Hurik ve hayat üzerine sigorta muameleleri icra eyleriz. Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir Merkezi idaresi : Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. ( MOSKOVAGECELERİ HARY BAUR - ANNABELLA - P. RİCHARD WİLM RODİE SANDOR çıyan orkestrası ırlar . oynamaktai en mükemmel bir sinema harikası denilmeğe seza olan CEPHESİNDE ANLI HÜCUMLAR heser ba geçtim böyle muhafazadan.. — Olamaz.. Jandarmasız gide” mezsin.. Eğer emirde “bu 2019 müreffehen seyahat etmesine YA”* dım ediniz,, deselerdi o zaman İf başkalaşırdı. Halbuki “sevki, 97 dı var, Demeleki seni A kadar götürmeğe jandarma me budur. ö Kusura bakma artık sen de b* rader... Yepyeni bir hükümet duk işte. Bizde © jandarmayı gelecek sene görürsün. Bunlar8, Düz “zaptiye? derler günün biri” de jandarma olacaklardır.. — Peki öyle ise.. ne yapalı! Allahaısmarladık. ve zabit onu hatırlamakta güçl çekmiyerek haykırmıştı: — Nazmi! Nazmii! Bu Nimetin eniştesi ve gencin yakın arkadaşı olan ihtiyat zabiti bey idi ki, jandarmaya naklet- miş ve Srvasa tayin edilmişti. — Ayol bu ne hal? o nereye? mevkuf musun? — Vallah ne olduğunu ben de bilmiyorum. Her şehirde zarf değiş tiren bir kâğıt var.. Bütün sır on- da, Mevkuftan beterim. — Dur! Ben şimdi öğrenirim sana.. Ve beş dakika sonra Nazmiyi hayretten bunaltan bir haber gö- türdü: — Ankaraya müreffehen sevki- ni Diyarbekir kumandanlığı emret- miş.. Hepsi bu.. — Ne de müreffehen sevkedil- dim ya.. Ayol beni geceleri odam- dan çıkartmıyorlar? Ben mevkuf muyum? — Ne münaseket! Sen mahküm olmuşsun... affa uğramışsın.. son - ra Ankara seni istemiş, biz de gön- deriyoruz. Jandarma seni muhafa- zaya memurdur. temenni oldu. Zira Nazmi baki? ten Ankaraya kadar gülerek gi Kakkahanın biri dudaklarındf, çıkarken biri gırtlağında belir i du. Yalnız Ankaraya varıp 18 darma dairesinde ken: — Serbestiiniz efendim. JeR Fakat kim dinler? Zira tam bu madan sabaha kadar beklemiş, onu | sem jandarmadan belki bir şeyler sırada zabitin gözüne de o ilişmişti derse sizi aratırız. yermi — Aman be birader ben vaz- Bi