«CÜ H. partisi genel yazıcı Peker dün inkilip onat vermiştir, dere mevzuu (İstiklâl) idi. Bar e Pekerin dünkü dersini i remdaşlar, ünkü dersimizin mevzuu istik- « İstiklâli biz ulusal Türk varlığı 4 dayanmakla oldeğu temellerden bi- Mayarız. Istiklâlsiz yaşanılan günün onurlu olusal varlık tasav - edilemez. İstiklâli lögatteki manası ile almak ve bütün özel yaşıyan ulusların İM verdiği mârsyi, onda duyduğu he- 1, varlığın ona dayanan ifadesini » Ulusa istiklâl düşünülürken, ulusun ” sözün mânasına (| karşılık lâzımdır. « İstiklâli iyi tanımış olmak için onu ta uzun devirler yaşamış olmanın çoktur, Feodal bir hayatta bir devletin ko- Türk ulusu yer yüzünün geniş par- 4 geniş hareketler | yapımın, lin tam şad a Sü sahciş Bi ta onun we büyük heyecan ve kuv korumak İizım geldiğini anla - | | İstiklâlin şartları İk glstiklâli anlamak a şartlar kabul ettiğini görmeli | Jstiklâlin birinci şartı bir ulusun si kendi kuvvetleri, kendi vasıta- Kile korunur. Ulusal bir toprak sa- ii olmasıdır. Bu ulusal toprağın s1 - şleri ancak ulusal kuvvetlerle em - altında bulunmalıdır. Bu ulu - bütün menfaatlerinin bu ulusal temini lâzemdir. Bir yurdun iç emniyeti ulusun kin- öz malı olan © vasıtalardan korunur. b Orada istiklâl birinci tariften yara £ ve eksik bulunmuş olur. , İstiklâlin ikinci şartı olarak bir yur- yasası © o yurdun ulüsal dü dış tesir altında olmadan (an- , Rejim o devletin fertleri, unsurları adindan tanzim edilmiş olması lâ - « Bundan başka bir devletin muahe- mukavele gibi görünen ve görünmi- #eylerle yabancı devletin tesiri al- olmamasıdır. i Bu yolda bir yurdun içinde rejim i- . icabı lerin himayesi altında ve imti- unsurlar bulunmamak gerektir. ir ulusun umumi tertibi | içinde icabında bir devlet tesiri altın- dış politikasının an- meşru kanun yolların- iktidar mevkiinde (o bulunan vaz meclisleri “ve yalnız o ul malıdır. Kullanılan politika yolunun o ulu- faydalı tuttuğu yoldan başka yol ve o yolun o başka bir devlet na faydalı olması o politikanm olduğunu gösterir. ki Diş siyasa ; Dış > başka devletin himayesi an çimemek şarttır. Devirler EE km başvekilin, vezirin Mini ii falan devletin sr diye söylenir ve Falan adam Ingiliz adamıdır. Ingi- yasasını güdecektir, derlerdi. | Bu gidişte bir dış sıyasa mia dı dış sıyasaya dokunur nokta bozan bir manadır. İ Müstakil devletin dördüncü ana şar bir orduya sahip olmasıdır. Ulusal ordu lana ordu tarifi iç “de terkip edi. | unsurların hangı yaştaki insan- Bu hizmeti yapacağı ulusun va kânunu ve devlet adamları tarafın- tebii lâzımdır. devletin kendi ulusal müdafaası- ln için mecburi hizmeti askeri yapmaktan memnu olması devlet in bu maddeye tatbik noktasın- W 0 deyletin istiklâlden mahrumiyeti görünür. Mağ orduyu terkip eden unsurlar & silâh altıma alınması zabit © Yesiştirilmesi, yaşları, ordu mevcu miktarı bu noktalar devletin İçli kendine vereceği karara tabi ol- Slüzimder. Silâhlar Arkadaşlar, YES baş sırada gelek e Hm milletin silâh mevcudu. cinsi, Miktarı, nihayet yurt içine ve iy dağıtılıp yetiştirilmesini iile ancak kendi uluşunun başın - A emniyet altında bulundurul- “ile istikisli tamam olmuş sayılır. İlet şu kadar topu, şu kadar Dea pilor vastalardan . olarak ve olmıyarak dış | İnkelab kür: kürsüsünde - stiklâl hangi şartlar içinde tam sayılır ? 8ir milletin her bakımdan tam olarak “müstakil olmasının şartları vardır ması istikliâki © yaralayan noktaları teşkil eder. Milli ordu derken, bir yurdun #- nırları içinde veya hukuk (© kaideleri mucibince sınır sayılan kara mıntaka - ları içinde deniz, kara, hava müdafaa vasıtaları kendi milli vasıtaları olma. dar, Bir devlet yalnız kendi milli ordu. $u ile kendini korumalı, kendini ko- rumağa her an hazır olmalıdır. Bunun bir parçasını başka bir dev- letten Oumması isktilâli noktasınm ek- sk bir düşünülüşü olur. Bunlar istik- ilin kuru tarifleridir. Bunlar içine istisnaları rum, Bir &evlet kendi yurdunu kendi va- sitaları olduğu gibi, bazan diğer bir komşu devletlerle de bu karşılıklı işler yapabilir, Bu yurdu idare edenlerin vaz ka- munlarm düşüneceği bir şeydir. koymuyo- Bir yurdun ilidir, Bir yurdun kaza hakkı mevcut kendi kanunlarına ve nihayet kendi kanunlarının müstakil kaldığı mahke- meye verilmiş olmalıdır . yetini arzetmesini, ecnabilerin tabi ola- cakları kayıtlarda ecnebiler lehine im- tiyazlı olmamalıdır. Ulusal kültür Altıncı şart: Bir ulusun kültürü, ecnebi tazyik ve istilâ altında bulun- mamalıdır. Kültür diyince anlaşılışındaki de- rin ve geniş ihatalı mânayi bozucu lâzamdir, lanan mınlakalarda biribiri ayni medeniyet (o aydınlığından nuru- nu almış kultür jeneral vardır. Bunu edinmek müstakil bir devletin en bü- yük bir kuvveti olmalıdır. Bunun ek - sikliği çok mühim bir noksandır. Bir memleket içinde ecnebi mek - teplerin bulunması bu kayda (o doku- nur, şartta kendini doyuran bir me - seledir. ecnebi tazyik ve bu noktayı mü- rd kendinin günlük ileri gidi- taç olduğu kendi vasıtaları ile temin edemediği zaman başka bir glletin kültürü ile bunu tamamlaya müfuzu tesiri ali talea lâzımdır. let te ecnebi mektebi tesis etmek mec buriyetinde kalırsa istiklâl noktasın - dan tesir altnda kalmış olur. Ancak; bu kendi müsaadesi il lirse ve kendi nüfuzu ile istediği za- man kaldırabilecek vaziyette olursa istiklâl bakımından bunun rahatsız yeri yoktur. Para, vergi Ulusal hazine,, para, vergiler bun- lar İstiklâl şartlarınm 7 ir Bir yurdun parası yalnız kendi di ile kıymetini, değerini, hacmini > - muş olması lâzımdır. Bir yurdun ver- gileri kanunun vaz'eden heyetler ta- rafından yurddaşların ödeme gücü düşünülerek konmalıdır. Bunun alm - ması da gene böyle olmalıdır. Tahsil ulusal vasıtalarla olmalıdır. Lozan umumi borçlar neticesinde dev ecnebi vastıalarla larak gösterilir. Ulusal hazine bahsinin istiklâl şart ları arası yeri arasında bütçe - nin ulusal olması lâzımdır. Bugün yeryüzü savaşında yenilmiş çıkan devletler değil, yenen devletler bile kendi borçlarını dediğimi mânada bizzat kendileri, vazii kanunları bunu vazedemez. Bunun ulusal tahsilden ulusal büt - olmuyor. Ecnebi tesirler altında kalıyor. Harbi umumiden yenilmiş çıkan bir devlet bütçesine şu kadar fasıl koymak için ecnebi devlet murakıplarına mü - racaat etmek mecburiyetinde kalmıştır. ile taban tabana zıddır. irilmemiş lar, devletin mali vaziyetini bozacak te- sirler yaparlar, T-silera» vapılırken yalnız © gü sarf:dilecek bir para değil, onun hangi Şen ıçnue açılması icap eden bir im- kân karşısında nasıl wwamele yapılaca yl düşünmek âzımdır. leme takatinden mahrum kalınca a- iacaklı e istiklâle pençeyi uzatir ve bunu tahrip için tedbirler alırlar, İktisatta istiklâl Istiklâlin 8 inci şartı olarak koya - cağımız mesele; ii istiklâldir. lusal iktisat yapabilmek te ulusun hiç bir ârzaya uymıyan tam istiklâlidir. Te tisatta istiklâl deyince bütün iktisat kol- larını gözönünde tutmak lâzımdır. Iktisat istihsal, umaran, sarf bakı - mından bir kaç ana kola ayrılır. Bu kollar üzerinde istiklâlli tam bir milletin istiklâli olmalıdır. Tam serbest bulunmalıdır. Fabrika istihsalini gö ım. Bir yurdun kendi toprağında çıkan malların, tesir ve nüfuz altında bulun - e tuta tütünü bu kadar ŞA MİLLİYET, PAZAR AR 10 MÜTEFERRİK HABERLER decek ağır bir nüfuzdur. Bir devletin başka devlete sen kim- ya sanayii yapmıyacaksın demesi, do - ılık yapmıyacaksın demesi, bunu kabul ettirmiş olması o memlekete en büyük darbeyi indirmesi demektir. Bayındırlık Bayındırlık noktası da vardır. Bir devletin diğerine batı veya doğu hu - dutlarma demiryolu yapmıyacaksın. Ve- Ya şu yolu yapmıyacaksın, dar hat pacaksın demesi ve bunun Latbiki için yer bulması istiklâl kökünden tahrip e- dir. Bir yurt kendi sınırları dışında dev- letler ve uluslarIa alış verişi: ümrük ve himaye janlar, takaslar, zamanın icap & deceği tedbirleri alırken bir tesir ve nü fuz altında olmamak lâzımdır. Böyle bir tesir yaparsa © o devletin mevcudiyeti demek olan istiklâli han - çerlemek gibi anlamak lâzımdır. » Mili pazarların himayesi mühim « Biz yalnız yurdumuzun sınırların « da veya sahillerinde bir düşman istilâ taburlarının kuvvetlerinin mütecaviz var ziyeti değil, yurdumuzun her hangi pa- zarına iznimiz olmadan harişteki malım gelerek puzarda revaç bulması yine yurt müdafaa bakımından birdir. Bir düşman ayağı basması ile bir düş man malının pazarı istilâsr aynidir. Uluslar arası münasebetler “Arkadaşlar, “ Bugünün insanları istiklâli gözü ile değil, ekseriya gözle görülmiyen, ku « Jakla işidilmiyen tahrip nisbeti fazla o- lan şeylerle olacağını da bilir. Bu umami çizgileri söyledikten son- ütün dünya uluslarının güler yüz - ü temin edeceği anlaşma için bir- birlerinin menfaatini kollayarak hareket te bulunması lâzımdır. izleri her şeyde kuadi izini . İnsanlı istiklâl esnasında uyuşularak muva- fakatları ile yaptıkları işte düşünerek fedakârlık yaparak uy lizm ol duğunu da unutmamak lâzımdır. Ancak mukabil menfaatleri tam ola- rak seçmek için serbest olmalıdır. Ulus- lar arası fenerler, sıhhat, posta ve tel - graf, deniz nakliyatı, kablolar, demir * yolları işleri vardır. Burada her devlet kendi menfaatini düşünerek karşıdaki devletin noktai nazarı ile kendi düşün- cesini birleştirmiştir. Milli ulusal korunma işlerinde ordu silâhlarının azaltılması, isi ya- palm 'sibi işlerde mbihim müzakereler olmu: Böyle uluslar arası teşebbüsle her dev let kendi silâhmı şu ve bu miktara in - dirmeğe razı olursa bu rıza dn her tara- fin milli menfaatini koruyacak vaziyet» te olursa ve herkes bunu hür olarak ka- bul etmiş ise bunu tatbik etmiş devletin istiklâl şartı elbette bozulmamış sayı- har, Ekonomi bakımından da bir çek dı- şarı tarete dair itilâflar vardır. - Bun- lar da dediğim şart altında cebrü tazyik altında kalmaksızın yaptığı mukavele - lerde böyle bir çey düşünülmez. Arkadaşlar, “Istiklâl anlayışının ileri olduğu bir yurdda onu koruma tedbirini tamam o larak almış ise ona hiç kimsenin teca - vüz etmesi kolay değildir. iistimale meydan verilecek mevzu , Dış ve içte bir yurdun istiklâ- lini bozacak şeydir. Karşılığı me kadar fedakârlığa ihtiyaç gösterirse gösterilsin onu derhal gö- ğüclemek lâzımdır. Bunu bu kadar fe- dakârlığa alıştıran devlettir ki kapı telmoğma bile ellerini sürmez. Başka mevzuuma temas edeceğim, mevzuu üzerinde varlığını lekeli hareketleri vardır . Cepheden tecavüzün mümkün ol - madığmı gören mütecavizler adı barile o kadar arogan olmayan isti lâl azminde tesir yapmasını zannet - meyin, tesirleri başka formüller tek - lif etmek isterler. Türkiye, bunun çeşitlerini geçirtmiş olduğu için Türkiye böyle tetbirler karşısında daima tetikte bulunurken gene bu mevzuu bir kere okuyacağız. Ordunuzun o mikdarını bu kadara in- dirmeyin derseyin düşman sizin her- hangi bir anlayış eksikliğinizi hisseder- se derhal bir formülle karşmıza çı - kar, bu da muslihane hulül yoludur. Osmanlı İmparatorluğunda bu fe- nalıklar bize devredilmiş olan bir for müldür. Bu hulâli muslihane saraha- ten bir tecavüz, istiklâl cephesinde biraz sonra yara açmak için bir şey- dir. Eğer siz mukavemet göstermekte şiddetli davranırsanız sizi avutan te - #ir'orle karşınıza çıkarlar. Mektepler, hastahaneler, dispan - serler, çocuk bakım yuvaları, gençle- re çalışma yerleri, sporlar. Velhasıl şebbüsler yap: elektrik, su tesisatı lâzım. İçme su - yunu (o bel ve zararsız, o temiz te- min etmek herhangi bir sistemin ihti- yacıdır. Cümhuriyet devrinde bunların ilk hamlelerini gördük. Önüne geçtik. Su yun şu kadar ucuz olacağını, elek - triğin şu kadar ucuz olacağını söyli - yerek karşınıza çıkarlar. Bu işi tahlil edince bakarsanız bu yard parçasmın kendine verilmiş, bir yurd parçası olarak hazırladığını gö- rünce gözlerinizde şimşekler çıkar. Başı yukarda yaşamak yolunun zev kini tatan insanlar kütlesi fabrikanı - tmanm değil, hulülü ane gibi uyuşturucu vasıtalarla la tesirini sokmağa çalışırlar. İs - tiklâlini yenler bunlara karşı dur - mak mecburiyetindedirler, de beynelmilel teşriki masai der Bir ler, Bir i yurdlarla müstakil bir şe - milyona ii zağındaki Üye inim ele hay yek | kilde anlaşır. Beynelmilel teşri me- 5... Gelen seyyahlar Bunlardan ir r İngiliz mu- harrir memleketimiz hakkında kitab yazacak , Dün Letitin vapurile 350 kadar İn- giliz seyyahı şehrimize gelmiştir. Bu seyyahlar arasmda İngiliz muhar- rirlerinden Bay H. V. Morton ve refi- kası ve İngiliz tâbilerinden Bay Karr da İstanbula gelmişlerdir. Bay Morton Daily Herald gaze - tesinde makaleler yazmaktadır. Ara- #ira şarka sid tarihi tetkikler neşret- mektedir. İngiliz muharriri dün âsarı atika müzesini ve camileri gezmiştir. Dün kendisilo Tokatliyan ote. — Bir millet eserlerile tanılır, Sü- leymaniye camii Türk sanatinin bir şâheseridir. Bu camii gördüm ve çok beğendim. Ayasofya camiinin yerine, bir Bizans müzesinin kaim olduğunu gördüm. Camiin böyle bir müzeye tah vili pek irabetli olmuştur. , Bundan evvel Adana ve Tarsusa gitmiştim. Fakat İstanbula ilk defa oli ak geliyorum. Anadolu hakkında bir kitab yazmağa hazırlanıyorum. Bu hususta tetkikat yapmak üzere tek rar Türkiyeye gelmek niyetindeyim. Atatürk'ün memleketinizde nilikler harikulâdedir. Ba her tarafta büyük vepurllü sabcımlış öve sayyak EE filesi gelecektir. B“LEDİYEDE İstimlâk tahsisatı 1938 yılı bütçesine, belediye (220) bin Jira İstimlâk borçları bedeli koy « ye u tahsisat geçen yıldan (180) bin e fazladır. Belediye istimlâk borçla rini tecil etmeden, ber yıl yapılan is - timlâkâtın bedelini, o yıl içinde | ver- meğe karar vermiştir. Kurbağalı dere bu sene de temizlenemiyecek Bütçedeki Oo imkânsızlık dolayısile, belediye, Kurbalıderenin temizlenmesi i- şini bu yıl da bırakmağa mecbur kal. mıştır, Yapılan keşiflere göre, derenin bir kısmını temizlemek hiç bir fayda temin etmiyecektir. Çünkü, bu şekilde çabucak gene dolacaktır. Onun için, derenin tamamının temizlenmesi zaru- reti, hasıl olmaktadır. Burun için de yarım milyon liraya ihtiyaç; görülmektedir. mW Paşabahçeye e fabrika yapm Paşabahçeliler a- mazbata yaparak köyle- rine (İş emi adımın konulmasını isti- yeceklerdir. Tem.zik işlerine daha ehemmiyet veriecak Belediye bu yıl, şehrin temizlik iş- lerine daha ehemmiyet verecektir. Ye- ni bütçeye temizlik işleri için 470 bin lira tahsisat konmuştur. Bunun 27 bin lirası ile çöp — kam- yonları alınacaktır. Bundan başka, çöp- İerden gübre yapmak için ayrıca, fenni bir fabrika © tesisi de düşünülmekte dir. Moskova sefirimiz Ankaraya giti Şehrimize geliniş olan Moskova se- firimiz Bay Vasıf Çınar, dün akşamki trenle Ankaraya gitmiştir. Bay Vasıf Çınar, on, on beş güne kadar Motkovaya dönecektir. tormül vardır ki, bu da bir meseledir. Uluslarara: tekliflere bakarsanız in mi saideki karşı olarak koyduğunuz vasıtaya kar a tarafın © vasıtası çok © İehinize- dir. Köprüler yapmak, demiryolları yapmak, fabrika tesis etmektir. Bu i- İeride bir gün ken. Yüzsen olak leri şimdiden hazırlıyor demektir. Bunu, acı devirleri yaş.nş insanlar. dan biri olarak yeni neslin önüne bun mevzuu olarak indir ki söylüyorum. Bir de yepyeni formül vardır. (Expansion) kültürel, ekonomik. | derdler. Dar bir devlet sınırı genişlemede bulunmak isteyen de etler bunu kullanırlar. Asla bir lâ mevcud değildir derler. Biz yalnız | ekonomi ve kültür alanmda yayılmak istiyoruz... derler. Bu tabii kendi le - hine sevgi uyandırıcı bir mâna ifade eder. Bna ekonomik yayılma derler ki istiklâl mefhumuna zıttır. İstiklâl de- nilen mevcudiyet onu anlamayanlara karsı zorlanır bir varlıktır. Bunu daha iyi anlamak için Osman İı imparatorluğunun son günlerini dü şünmek kâfidir. Namı hümayuna hut- be okunması ve sikke darbından bep ka Osmanlı © imparatorluğunun müs- takil olduğunu gösterecek bir şey kal- tar. “Arkadaşlarım: Atatürk Ulu Onderin Türk g ğine hitab ettiği cümleleri bili” Bu, size #mniyet edilen Türk istik- lâlidir. Korumak mecburiyetinde ol - duğumuz şeyleri bilerek koruyalım. Insan mânasını anlamadığı şeyleri sev mez. Bunu siz alnınızla; onorunuzla; gücünüzle (| koruyucu (olunuz. Bu suretle vurdun alnı ok. bası vüksek ola rak dünyadaki mevcudiyeti baka bu- lacaktır. Kurban derileri Deri ve barsakları topla- yanlara ikramiye verilecek Tayyare cemiyeti tarafından idare edilen ve fakat Hilâlishmer ve Çocuk Kurumu da dahil olduğu halde üç kar deş cemiyet arasında £ taksim edilen kurban derilerinin her hangi bir ihmal yüzünden icap eden varidatı temin et- mediği yapılan tetkikat neticesinde an- laşılmıştır. Halkımızın kurban derilerini ve bar- saklarını esirgemiyerek verdiği ve fakat derilerin © ve barsakların yanlış ellere geçtiği meydana çıkmıştır. Onun için derilerin ve barsakların Tayyare ökniyeklul varilin “hz olanlara teslim edilmesi rica olunmale- tadır, Derileri ve barsakları Tayyare Ce- miyeti namma toplayacak olan bekçi - lere beher deri için 5 kuruş ve beher barsak için iki buçuk kuruş ikramiye verilmesi kararlaştırılarak icap edenle «e bildirilmiştir. Suüstimallere meydan verilmemesi de zabıtaya yazılmaışlır. Yugoslav ataşemiliteri Ankaraya gitti Yugoslaryanın Ankara ataşemili - terliğine tayin edilmiş olan kaymakam Novitza Rakoçeviç dün akşamki tren- le Ankaraya gitmiştir. Kaymakam Rakoçeviç hareketinden evvel bize dedi ki: — Türkiye çon zamanlarda Belgra- da bir ataşemiliter tayin etmiş oldu ğundan, Yugoslavya hükümeti de beni Türkiyeye memur etti, Şanlı Türk or dusunu yakından tanımak şerefini elde edeceğimden dolayı kendimi bahtiyar sayıyorum » Ankarada kendimi, öz vatanımda ad- dedeceğimde şüphe yoktur. İki milleti birbirine bağlıyan dostluk bağlarını bir kat daha kuvvetlendirmeğe çalışacağım. Ben asker olduğum için size siyasi me- seleler hakkında bir şey söyliyemem. Yalnız şu kadar söyliyeyim, ki Yugos- lavyada sükünet vardır, her şey yolün- da gidiyor.,, Küçük haberler ş Yuşoslavy: n Ankara sefareti matbuat ateşeliğine Bay Hıfzı Biye- loviç tayin edilmiştir, Bay Hıfzı Biye loviç birkaç güne kadar şehrimize gelecektir. * Muallimler birliğinde tatbikat yap- mak üzere şehrimize gelmiş olan Anka- ra baytar fakültesi talebeleri dün sabah balıkhaneyi gezmişlerdir. * Balta limanında hükümete ait ara giden bir kısınmı hükümet harp malül- lerine vermişti. Bu arazi ile alâkadar 19 barp malülüne tapu idaresince bir iki güne kadar senetleri verilecektir. * Kadastro fen işleri başmüfettişi Bay Halit Ziya Ankaradan İstanbula gelmiştir. E'r iki güne kâdar İzmir ka- daştrorunu teftiş etmek üzere İzmire gidecektir. SPOR Futbol Federasyonunun bir tebliğ: ISTANBUL, 9 (A-A.) — Futbol federasyonundan tebliğ. edilmiştir: Isimleri aşağıda yazılı oyuncuların 103.935 pazar günü saat | 18,30 da ğlu halkevine gelmeleri (lüzumu tebliğ olunur. Galatasaraydan: Avni, Lülü, Fa- sıl, Fenerbahçeden: Yaşar, Esat, Fik- ret, Niyazi, Istanbulspordan: & Hasan, Sabih, Selâhattin. Güneşten: | Reşat, lemail, Rebii, Rasih, Faruk. Beşiktaş tan: Feyzi, Mehmet Ali, Şeref. Vefa- dan: Muhteşem, Lütfü, Süleymaniye- sen: Ali, Kari mektupları Gene e kos Beyoğlunda Kurtuluş © caddesin- de mutasarrıf olduğum üç katlı bir partınanın su parası tahammülfersa bir derecededir. Mukavelemiz mucibince üç ayda bir 25 lira, küsür kuruş verilmesi lâ- amm gelen taksitimize senenin son tak- siti olarak 89 lira küsür kuruş verdik. Iki ay sonra bir ihbarname ile 67 lira daha istediler. Bunu da verdik. Taksit miktarından fazla olan kısmın en son taksitle alınması icap ederken © böyle istenilmesi çok yolsuz ve me kavelei esasiyeye münafi olduğunu i- dareye yazdım. Müsmir olmadı. Su sa atini ayıralım © dedik, su idaresi bunu münstmiş, bir mesele de vakitsiz fazla sarfiyat parası diye aldığı paralardır. Kurtuluşta 28 No. da ap. sahibi: Müzeyyen Tamer mii Bandırma Hilâiiahmer kongresi BANDIRMA, (Milliyet) — Kaza mız Hilâliahmer şubesinin senelik kon- gresi ve heyeti idare intihabı yapılmış, ve neticede idare heyetine sıhhat dok. toru Bay Rüştü, ikinci mektep müdü- rü Bay Kemal, Bayan Emine, jandar- ma kumandanı Bay Ragıp, avukat Bay / Ismail Hakkı Ince, Fahri Tekeli oğlu,| * cektir. Su kuvveti 600 beygirliktir. Fab- idman yurdu başkanı Bay Mehmet E- min, inbisarlar idaresi (o muhasibi Bay Ali Riza Atala, yedek azalıklara da de- hizyo'ları acentesi Bay Suat ve mual. lim Bay Ulvi seçilmişlerdir. rl ATATÜRK'ten Afgan kralına ANKARA, 9 (AA.) Reirisu- murluğa tekrar söçilmelerinden dolayı Afgan kralı Hazretleri tarafından gön- ek şii telgrafına Reisicumur ta tarafından teşek ale salafaliğ” Ski $. M. Muhammed Zahir Han Afgan kralı KABIL Reisicumurluğa tekrar | seçilmeli. ğim dolayrile izhar riyle tebrikâite tan dolayı .najestelerine samimi olarak şekkür ve dost Afgan ulusunun gen liği hakkında samimi dileklerimin kabul buyrulmasını rica ederim. Kamâl ATATURK Yurdda Hava durumu ANKARA, 9 (A.A.) — 9-3-935 de Türkiyede hava vaziyeti: Ziraat Ve- kâleti meteoroloji enstitüsünden alı « nan malümata göre, son 24 saat için- de Trakya, Ege mmtakalariyle orta Anadolunun batı kısmi yağışlı geçmiş tir. Yağış Trakya mıntakasında Edir il Uşak taraflarında kar ve er yı le yağmur şeklindedir. Ed. karm O kalınlığı 6 . sökaet- bulmuştur. En fazla yağmur Te- rdağında 19, Bigada 13,3 diğer yer ilimetre arasında ştür. Hava sühunetinde doğu Ana- dolusunda 3 derece düşklük, diğer mıntalcalarda 3 derece etrafında yük- aels kaydı kaydedilmiştir. En düşük sühu - sıfırın altında Karsda 22, Erzu - bd 15, derecedir. En yüksek sü - hunet Adanada 20 derecedir. Bugün Ankarada saat 14 de sühunet 11 dere ce idi. Yeni Soyadı alanlar Alpullu Şeker şirketi memurların - dan Şükrü Şakir (Bayur), Evkaf Müdiri. yeti mülhak vakıflar muhasebe memur- larından Bay Dürrü (Agun), Evkaf mü diriyeti mülbak vakıflar idaresi dosya memuru Bay Hüseyin (Işık) soyadını almışlardır. SÜRMENE, (Milliyet) — Kayma- kam Recep Hilmi (Ergün), Hâkim Nöfiz (Özada) ibi Hasan (Saka Omer (Özbek), kelediye roisi İsmail babası ve min (Sürmen), tel - graf müdürü Ibrahim (Özrol) nüfus memuru İvan (Kaya) nüfu Süleyman (Bayrakdar) tahrir, bi Nihad (Ertan), tahrirat refiki mer (Akgün), şube kâtibi Abbas (Er - doğan), Orman momuru İlyas (Başti- mar), dava vekili Ibrahim Lâtfi (Oz- den), belediye kâtibi Omer (Ozen), ortakale metkebi başmuallimi Muh - sin (Tan), Sıhhat memuru Remzi (Ba- riş), gençlik spor yurdu başkanı Ham- di (Ulusman), Telgraf muhabere me- muru Ali Rıza (Yavuz), balık me: ru Süreyya (Kulaç), varidat kâtipl: rinden Ali Haydar (Erdem), ve Ha - şim (Şengün), malmüdürü Muharrem ve kardeşi Fuad (Eraçar), muallim Osman (Yıldırım), muallim Nazım (Vural), telgraf hat memuru Meh - met (Güner), Sandık emini Hafız 'iü seyin (Özer), Maliye tahsildarı Emin (Selçuk), fırka reisi Yusuf © ve babası Sadettin ve kardeşi Hüseyin (Çebi), Meclisi umumi azasından Yakup (Gü ven), fırka zasından heyeti Ahmet (Aksu), Maliye odacısı Hüse - yin Avni (Erdem), tüccardan genç oğ la Osman ve oğulları (Genç), komis - yoncu Hasan (Kartal), tüccardan Remzi (Kırdemir), gençlik spor ge - nel kaptanı Ahmet (Bulut) soyadları: nı almışlardır. UŞAK, (Milliyet) — Şeker fabri - kası umum müdürü Bay Remzi (Gü- res), ziraat baş müfettişi Bay (Ferit (Kaltakkıran), muhasebe müdürü Bay Bedri (Güvenç), ticaret şefi Bay Mu - zaffor (Akkoç), idare âmiri Bay Meh- met Emin (Ötkeren), şeker fabrikası P.T. T. müdürü Bay Süleyman (Yak çın), malmüdürü Bay Muharrem (Sa- yın), helvacı oğlu Bay Haşim (Uşak- İigil), ve Uşak muhabirimiz Bay Şükrü Kaya, ve aile efradı (Aktarı) soy ad- larını almışlardır. * Kadıköy on n birinci ilk meklep muallimi Bayan Zehra, kızları Kadı - köy onuncu ilk mektep mwallimi Ba- yan Rüçhan ve Karamürsel 5 merkez znektebi muallimlerinden Bayan Müj- gön (Günan), Alpullu şeker şirketi me murlarından İrmet ac Şakir (Bayur) soy adlarını almışla! * Beykoz sulh hükmi Celâlettin (Taşpmar), Beykoz sulh — başyazganı İbrahim (Ozkiper), Beykoz sulh ya- xcisı Necip (Karamürsel), gil sulh yazıcısı Mihriban (Üstüner), B. sulh yazıcı (Behçet O (Aygören), B. 5. Y. Fevzi | (Alperen), mübaşiri Hasan (Başak), posta (Olçayer), maliye tahsil (o başmemuru Seyfettin (Kocakanat), orman memu- ru Irfan (Aydoğan) soy adların al mışlardır. (AL şa Diyarıbekirde elektrik DIYARIBEKİR, (Mi ş yarıbekirin elektrikle tenvi: edilen elektrik tesisatı ikınal üzeredir. Elektrik su kuvvetile istihsal edile- rikanın — yapılması bu haftalarda iha- le edilecektir. Diyarıbekire ağustos ve aylarında elektrik cereyanı veri” tahmin edilmektedir.