Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
.îılâb kürsüsünde — İstiklâl hangi şartlar içinde tam sayılır ? Sir milletin her bakımdan tam olarak Müstakil olmasının şartları vardır ’ CH partisi genel yazıcısı Bay Re- p _Pcker dün inkilâp enstitüsündeki (iini vermiştir. ı sin mevzuu (İstiklâl) idi. |. Bay Recep Pekerin dünkü dersini MYeruz: | _âl'kıdaşlar. b ünkü der istik- Ür, Istiklâli biz ulusal Türk varlığı- dayanmakta oldeuğu temellerden bi- Kiayarız. Istiklâlsiz yaşanrlan günün mında onurlu olusal varlık tasav - * edilemez. h Btiklâli lügatteki manası ile almak Köm ve bütün özel yaşıyan ulusların "4 verdiği mânöyi, onda duyduğu he- Sanı, varlığın ona dayanan ifadesini —mlııı i;tüdâl düşünülürken, ulusun bu sözün mânasına — karşılık ' tek lâzımdır. İstiklâli iyi tanımış olmak için onu lara bağlanması istikllâli — yaralayan en mühim noktaları teşkil eder. Milli ordu derken, bir yurdun - sı- nırları içinde veya hukuk — kaideleri mucibince sınır sayılan kara mıntaka - ları içinde deniz, kara, hava müdafaa vasıtaları kendi milli vasıtaları olma- hdır. Bir devlet yalnız kendi milli ordu- su ile kendini korumalı, kendini ko- rumağa her an hazır olmalıdır. Bunun bir parçasını başka bir dev- letten isktilâli nok ek- #k bir düşünülüşü olur. Bunlar istik- lâlin kuru tarifleridir. Bunlar içine istisnaları rum, Bir #evlet kendi yurdunu kendi va- sıtaları olduğu gibi, bazan diğer bir komşu devletlerle de bu karşılıklı işler yapabilir. ; 'Bu yurdu idare edenlerin vazıı ka- koymuyo- â uzun devirler yaşamış ol TÜ çoktur. ,, Feodal bir hayatta bir devletin ko- ölen insan yığınlarının istiklâl- 4 aldığı mânayi — görmemek lâ * Türk ulusu yer yüzünün geniş par- Platında — geniş hareketler — yapmış, ilklâlin tam mânası ile ün salmış bir Nü Onu istiklâli henüz tatmamış, boca- KŞ bir insan yığını ği kendi varlığından bugüne kadar hyk tattırmış bir mevcudiyet ola - tanımış olunca bizim istiklâlin mâ- ( daha geniş ve daha emniyetli olur. p, Onu bir lügat manası olarak alma- | var olmanın bir temeli — olarak onun ne büyük heyecan ve kuv korumak lâzım geldiğini anla - Ş3 Yın İstiklâlin şartları p , Stiklâli anlamak için hangi şartla- “kabul ettiğini görmeliyiz: , İstiklâlin birinci şartı bir ulusun sı- PP'srı, kendi kuvvetleri, kendi vasıta- ile korunur. Ulusal bir toprak sa- 1 olmasıdır. Bu ulusal toprağın sı - ancak ulusal kuvvetlerle em - Ş altında bulunmalıdır. Bu ulu - © bütün menfaatlerinin bu ulusal y e temini İâzımdır. Bir yurdun iç emniyeti ulusun kan- öz malı olan lardan | düş ği bir şeydir. Adli istiklâl Istiklâlin beşinci şartı: —. Bir yurdun — adli bakımdan istik- lâlidir. Bir yurdun kaza hakkı mevcut kendi kanunlarına ve nihayet kendi L | Üsteki kıldığı menbili meye verilmiş olmalıdır . Yurt içindeki — vatandaşların kayıt- sız, şartsız bu mahkemelere mevcudi - yetini arzetmesini, ecnebilerin tabi ola- cakları kayıtlarda ecnebiler lehine im- tiyazlı olmamalıdır. Ulusal kültür Altıncı şart: Bir ulusun kültürü, ecnebi tazyik ve istilâsı altında bulun- mamalıdır. Kültür diyince anlaşılışındaki de- rin ve geniş ihatalı mânayi — bozucu anlayışa gitmemek lâzımdır. ş Dünyanın medeniyet ışığı ile aydın decek ağır bir nüfuzdur. Bir devletin başka devlete sen kim- ya sanayii yapmıyacaksın demesi, do - cılık yapmıyacaksın demesi, bunu kabul ettirmiş olması o memlekete en büyük darbeyi indirmesi demektir. Bayındırlık Bayındırlık noktası da vardır. Bir devletin diğerine batı veya doğu hu - dutlarına demiryolu yapmıyacaksın. Ve- ya şu yolu yapmıyacaksın, dar hat ya- pacaksın demesi ve bunun tatbiki için yer bulması istiklâli kökünden tahrip e- der. Diş ticaret , Ulusal harici ticaret daha mühim - dir. Bir yurt kendi sınırları dışında dev« letler ve uluslarla alış verişini tanzim e- MÜ TEFERRİK HAB ERLER| Gelen seyyahlar Bunlardan bir İngiliz mu- harrir memleketimiz hakkında kitab yazacak k _Dün Letitia vapurile 350 kadar İn- giliz seyyahı şehrimize gelmiştir. Bu seyyahlar arasında İngiliz muhar- rirlerinden Bay H. V. Morton ve refi- kası ve İngiliz tâbilerinden Bay Karr derken gümrük ve hi kontenjanlar, takaslar, zamanın icap e- deceği tedbirleri alırken bir tesir ve nü- fuz altında olmamak lâzımdır. Böyle bir tesir yaparsa — o devletin mevcudiyeti demek olan istiklâli han « çerlemek gibi anlamak lâzımdır. ü Milli pazarların himayesi mühim - lta Biz yalnız yurdumuzun sınırların « da veya sahillerinde bir düşman istilâ burlarının kuvvetlerinin mü iz vas da İstanbula gelmişlerdir. _Bay Morton Daily Herald gaze - tesinde makaleler yazmaktadır. Ara- sıra şarka aid tarihi tetkikler neşret- mektedir. Ingiliz muharriri dün âsarı atika müzesini ve ileri g iştir. Dün kendisile Tokatliyan otelinde gö rüştüğümüz zaman bize dedi ki: — Bir millet eserlerile tanılır, Sü- lııymıniye camii Türk sanatinin bir îai:eseridir. Bu camii gördüm ve çok ziyeti değil, yurdumuzun her hangi pa- zarına iznimiz olmadan hariçteki malın gelerek pazarda revaç bulması yine yurt müdafaa bakımından birdir. Bir düşman ayağı basması ile bir düş man malının pazarı istilâsı aynidir. Uluslar arası münasebetler “Arkadaşlar, “ Bugünün i gözü ile değil, ekseriya gözle görülmiyen, ku - lakla işidilmiyen tahrip nisbeti fazla o- lan şeylerle olacağını da bilir. Bu umumi çizgileri söyledikten son- ra bütün dünya uluslarının güler yüz - lülüğünü temin edeceği anlaşma için bir- p SA KSS N 7 R. İ öap v G L hmket te bulunması lâzımdır. Yeryüzü işleri her şeyde kendi izini İrk € dim., Ayasofya yerine, bir Bizans müzesinin kaim olduğ gördüm, Camiin böyle bir müzeye tah vili pek isabetli olmuştur. , Bundan evvel Adana ve Tarsusa tmiştim, Fakat İstanbula ilk defa olarak geliyorum. Anadolu hakkında bir kitab yazmağa hazırlanıyorum. Bu hususta tetkikat yapmak üzere tek rar Türkiyeye gelmek niyetindeyim. Atatürk'ün memleketinizde yaptığı ye nilikler harikulâdedir. Bu yenilikler her tarafta büyük alâka uyandırdı.,, Bay Morton dün öğleden sonra ay- ni vapurla İstanbuldan ayrılmıştır. Bugün de Lamarina ve Statendam vapurlarile şehrimize birer seyyah ka filesi gelecektir. B7LEDİYEDE takip ile temin ol I me- denilik çerçevesi içindeki insanlar bir çok işler beraber görürler. Istiklâl esnasında uyuşularak muva- fakatları ile kları işte düşünerek fedakârlık yaparak uyuşmak lâzım ol - duğunu da unu! Tâzımdır. Ancak mukabil menfaatleri tam ola- rak seçmek için serbest olmalıdır. Ulus- lar arası fenerler, sıhhat, posta ve tel - graf, deniz nakliyatı, kablolar, demir - yolları işleri v_ıxd.ır. Burada her devlet lanan mıntakalarda bir'ibirine * Tni CK ESRİME kendi f düş k karşıdaki devletin noktai nazarı ile kendi et y nuru- nu almış kültür jeneral vardır. Bunu edinmek müstakil bir devletin en bü- yük bir kuvveti olmalıdır. Bunun ek - sikliği çok mühim bir noksandır. Bir memleket içinde ecnebi mek - ' teplerin bulunması bu kayda — doku- nur, şartta kendini doyuran bir me - seledir. Müsbet tarafı ile ecnebi tazyik ve nüfuzu tesiri altında bu noktayı mü- Orada istiklâl birinci tariften yara- ve eksik bulunmuş olur, / İstiklâlin ikinci şartı olarak bir yur- iç sıyasası -o yurdun ulusal dü- tesi ile dış tesir altında olmadan tan- lâzımdır. Rejim o ;hvleün fertleri, unsurları » Sindan tanzim edilmiş olması lâ - | Bundan başka bir devletin muahe- * mukavele gibi görünen ve görünmi- ÇA şeylerle yabancı devletin tesiri al- a o adır. Bu yolda bir yurdun içinde rejim i- icabı olarak ve olmıyarak dış terin himayesi altında ve imti- İt unsurlar bulunmamak gerektir. Bir ulusun umumi tertibi — içinde hödini icabında bir devlet tesiri altın- ı *Heut kanunların, hakların dışın - mtiy ve sahibi Mhetmesi istiklâlin eksil- ÜBi devleti diş politik M , © devletin meşru kanun yolların- M iktidar mevkiinde — bulunan vazır n meclisleri 've yalnız o ulus için iyetler mânasını nalıdır. - Kullanılan politika yol o ulu- " faydalı tuttuğu yoldan başka yol Tası ve o yolun — başka bir devlet Oabına faydalı olması o politikanın tük olduğunu gösterir. ; Dış siyasa rblı sıyasa başka devletin himayesi “lda cereyan etmemek şarttır. Jevirler tanırız. İktidar mevkiinde- h ir başvekilin, vezirin hüviyeti filân VA falan devletin sıyasasını takip e- | diye söylenir ve bu suretle anlaşı- , Falan adam Ingiliz adamıdır. Ingi- | Myasasını güdecektir, derlerdi. h Bu gidişte bir dış sıyasa akışı dev- ya, diş sıyasaya dok ktadan is “lini bozan bir manadır. 4 Müstakil devletin dördüncü ana şar- lusal bir orduya sahip olmasıdır. Ulusal ordu Uluııl ordu tarifi iç. de terkip edi- unsurların hangı yaştaki insan- 4? bu hizmeti yapacağı ulusun va- —hllunu ve devlet adamları tarafın- besbiti lâazımdır. talea lâ: şinde mühtaç olduğu kendi vasıtaları ile temin edemediği zaman başka bir milletin kültürü ile bunu tamamlaya- bilir. Çelik sanayiini alabilir. Bütün istiklâli tam yerinde anlamış bir dev- let bu işte ileri gitmiş olan çelik sa - nayiini alabilir. Bunun gibi bir dev- let te ecnebi mektebi tesis etmek mec buriyetinde kalırsa istiklâl noktasın - dan tesir altında kalmış olur. Ancak; bu kendi müsaadesi ile ge- lirse ve kendi nüfuzu ile istediği za- man kaldırabilecek vaziyette olursa istiklâl bak bunun râhat Bir yurd kendinin günlük ileri gidi- düşün- cesini birleştirmiştir. Milli ulusal korunma işlerinde ordu Terl: $ Ca silâhl ya- pılması gibi işler de mühim müzakereler olmuştur. Böyle uluslar arası teşebbüsle her dev let kendi silâhını şu ve bu miktara in - dirmeğe razı olursa bu rıza da her tara- fın milli faatini koruyacak iy te olursa ve herkes bunu hür olarak ka- - İstimlâk tahsisatı “1938 yılı bütçesine, belediye (220) bin lira istimlâk borçları bedeli koy - muştur.' ' Bu tahsisat geçen yıldan (180) bin lifa fazladır. Belediye istimlâk borçla- rını tecil etmeden, her yıl yapılan is - timlâkâtın bedelini, o yıl içinde — ver- meğe karar vermiştir. Kurbağalı dere bu sene de temizlenemiyecek Bütçedeki — imkânsızlık dolayısile, belediye, Kurbalıdereni: izl İ i- şini bu yıl da bırakmağa mecbur kal- mıştır. ş bir Kurban derileri ——— Deri ve barsakları topla- yanlara ikramiye verilecek Tayyare cemiyeti tarafından idare edilen ve fakat Hilâliahmer ve Çocuk Kurumu da dahil olduğu halde üç kar- deş cemiyet arasında — taksim edilen kurban derilerinin her hangi bir ihmal yüzünden icap eden varidatı temin et- mediği yapılan tetkikat neticesinde an- laşılmıştır. Halkımızın kurban derilerini ve bar- saklarını esirgemiyerek verdiği ve fakat derilerin — ve barsakların yanlış ellere geçtiği meydana çıkmıştır. Onun için derilerin ve barsakların Tayyare Cemiyetinin vesikasını hamil olanlara teslim edilmesi rica olunmak- tadır. Derileri ve barsakları Tayyare Ce- miyeti namına toplayacak olan bekçi - lere beher deri için 5 kuruş ve beher barsak için iki buçuk kuruş ikramiye verilmesi kararlaştırılarak icap edenle- re bildirilmiştir. Suiistimallere meydan verilmemesi de zabıtaya yazılmıştır. Yugoslav ataşemiliteri Ankaraya gitti Yugoslavyanın Ankara ataşemili - terliğine tayin edilmiş olan h | ATATÜRK'ten Afgan kralına ANKARA, 9 (A.A.) Keicicu- murluğa tekrar seçilmelerinden dolayı Afgan kralı Hazretleri tarafından gön- îeı"tıînk ld.ıfıilı telgrafına Reisicumur atürk tarafındı önderi cp p ea an — gönderilen teşek- S. M. Muhammed Zahir Han Afgan kralı n KABIL Reisicumurluğa tekrar seçilmekli. ğim dolüayırile izhar buyrulan tebrikât. tan dolayı .najestelerine samimi olarak t ;_ekkür ve dost Afgan ulusunun gen- liği hakkında samimi dileklerimin kabul buyrulmasını rica ederim; Kamâl ATATURK Yurdda — y Hava durumu , ANKARA, 9 (A.A.) — 9-3.-935 de Türkiyede hava vaziyeti: Ziraat Ve- kâleti meteoroloji enstitüsünden alı - nan malümata göre, son 24 saat için- dAîı '[;î-:ıkyı, E:o mıntakalariyle orta adolunun batı kısmı yağışlı geçmiş tir. Yağış Ttakya mıntakasında Edir ne çevresile Uşak taraflarında kar ve diğer yerlerde yağmur şeklindedir. Ed.c0e0 karın — kalırlığı 16 . güitaet- Novitza Rakoçeviç dün ıkşnm;n tren- le Ankaraya gitmiştir. K İ NİT reyi bul, , En fazla yağmur Te- kirdağında 19, Bigada 13,3 diğer yer Ieı:de__l ilâ 9 milimetre arasında ölçül- Rakoçeviç — Türkiye son zamanlarda Belgra- da bir ataşemiliter tayin etmiş oldu - ğundan, Yugoslavya hükümeti de beni Türkiyeye memur etti. Şanlı Türk or- dusunu yakından tanımak şerefini elde deceğimden dolayı kendimi bahtiyar sayıyorum . Ankarada kendimi, öz vatanımda ad- dedeceğimde şüphe yoktur. Iki milleti birbirine bağlıyan dostluk bağlarını bir kat daha kuvvetlendirmeğe çalışacağım. Ben asker olduğum için size siyasi me- seleler hakkında bir şey söyliy 'Yalnız şu kadar söyliyeyim, ki Yugos- lavyada sükünet vardır, her şey yolun- da gidiyor.,, Küçük haberler * Yugoslavyanın Ankara sefareti Yapılan keşiflere göre, dereni kısmmı temizlemek hiç bir fayda temin etmiyecektir. Çünkü, bu şekilde dere çabucak gene dolacaktır. Onun için, zaru- bul etmiş ise bunu tatbik etmiş devleti: istiklâl şartı elbette bozulmamış sayı- lır. Ekonomi bakımından da bir çok dı- şarı ticarete dair itilâflar vardır. Bun-. lar da dediğim şart altında cebrü tazyik alömda kaklmalı Yot mubavele - lerde böyle bir şey düşünülmez. Arkadaşlar, “Istiklâl anlayışmın ileri olduğu bir yurdda onu koruma tedbirini o- larak almış ise ona hiç kimsenin teca - vüz etmesi kolay değildir. Suiistimale meydan verilecek mevzu değildir. Dış ve içte bir yurdun istiklâ- ; 4 dir. yeri yoktur. Para, vergi Ulusal hazine,, para, vergiler bun- lar Istiklâl şartlarının 7 incisidir. Bir yurdun parası yalnız kendi düşüncesi ile kıy i, değerini, h ini bul - muş olması lâzımdır. Bir yurdun ver- gileri kanunun vaz'eden heyetler ta- rafından yurddaşların ödeme gücü düşünülerek konmalıdır. Bunun alın - ması da gene böyle olmalıdır. Tahsil ulusal vasıtalarla olmalıdır. Lozan â borçlar neticesinde dev letler vergilerinin ecnebi vastıalarla alınmıyacağını gösteren bir vaziyet o- larak gösterilir. Ulusal hazine bahsinin istiklâl şart ları arasındaki yeri arasında büiçe - nin ulusal olması lâzımdır. Bugün yeryüzü savaşında yenilmiş çıkan devletler değil, yenen devletler bile kendi borçlarını dediğimi mânad. Tini h şeydir. Karşılığı ne kadar fedakârlığa ihtiyaç göster.hrse gösterilsin onu derhal gö- ğü:lemek lâzımdır. Bunu bu kadar fe- dakârlığa alıştıran devlettir ki kapı tokmoğma bile ellerini sürmez. mevzuuma temas edeceğim. Istiklâl mevzuu üzerinde varlığını zorlayacak devletlerin tecrübeli, me- lekeli hareketleri vardır . Cepheden tecavüzün mümkün ol - dığını gören mü izler adı iti - barile o kadar arogan olmayan istik- Jâl azminde tesir y li meyin, tesirleri başka formüller tek - lif etmek isterler. Türkiye, bunun çeşitlerini geçirtmiş olduğu için Türkiye böyle tetbirler karşısında daima tetikte — bulunurken gene bu mevzuu bir kere okuyacağız. Ordunuzun — mikdarını bu kadara in- bizzat kendileri, vazii kanunları bunu vazedemez. Bunun ulusal tahsilden ulusal büt - çede bulunması olmuyor. Ecnebi tesirler altında kalıyor. Harbı umumiden yenilmiş çıkan bir devlet bütçesine şu kadar fasıl koymak için ecnebi devlet murakıplarına mü - racaat etmek mecbhuriyetinde kalmıştır. Bu istiklâl ile taban tabana zıddır. istiklâlin mali kısmını söylerken u - zun ödeme zamanlı borçlar, istikrazlar, ödeme şartları yerine gelirilmemiş borç- lar, devletin mali vaziyetini bozacak te- sirler yaparlar. Tetikra- vapılırken yalnız o gün için 'sarfedilecek bir para değil, onun hangi Şeseie içmae açilması icap ı.:den bu'- im- e devletin kendi ulusal müdaf, hıtnin için mecburi hizmeti askeri - yapmaktan memnu olması devlet Ç hnin — bu maddeye tatbik noktasın- K, 9 devletin istiklâlden mahrumiyeti görünür. kân karşısında nasıl a , gını düşünmek lâzımdır. Öünce takabnd n G ER lacaklı istiklâle pençeyi uzatir ve bunu tahrip için tedbirler alırlar. İktisatta istiklâl Istiklâlin 8 inci şartı olarak koya - ğ le; iktisatta istiklâldir. U- ullli orduyu terkip eden unsurlar 3 lerin silâh altına alı zabit- n Ye-iştirilmesi, yaşları, ordu mevcu MLAh — miktarı bu noktalar devletin hi © kendine vereceği karara tabi ol- “lâzımdır. Ra,! Silâhlar | :Afkndaşlaı-, Y En baş sırada gelen vasıtalardan — silâhlanmadır. | m' milletin silâh mevcudu — cinsi, h ? Miktarını, nihayet yurt içine ve h'("ltlı.rı dağıtılıp yetiştirilmesini lusal iktisat yapabilmek te ulusun hiç bir ârızaya uymıyan tam istiklâlidir. Ik- tisatta istiklâl deyince bütün iktisat kol- hai gözrtnd AÇA Iktisat istihsal, umaran, sarf bakı - mından bir kaç ana kola ayrılır. Bu kollar üzerinde istiklâlli tam bir milletin istiklâli olmalıdır. Tam serbest bulunmalıdır. Fabrika istihsalini gözönünde tuta- lım. Bir yurdun kendi toprağında çıkan ll tesir ve nüfuz altında bulun - kalüs ancak kendi ul, başın - Ü ıı DA Vi ' A, * d ması da devletin istiklâlini tahrip eder,. V| B ile istiklâli tamam olmuş sayılır. W ” devletin şu kadar topu, şu kadar y yin düşman sizin her- hangi bir anlayış eksikliğinizi hisseder- se derhal bir formülle karşınıza çı - kar, bu da muslihane hulül yoludur. Osmanlı İmparatorluğundan bu fe- nalıklar bize devredilmiş olan bir for müldür. Bu hulâli muslihane saraha- ten bir tecavüz, istiklâl cephesinde biraz sonra yara açmak için bir şey- dir. Eğer siz mukavemet göstermekte şiddetli davranırsanız sizi avutan te - sir'arle karşınıza çıkarlar. Duzkak aü çi , & serler, çocuk bakım yuvaları, gençle- re çalışma yerleri, sporlar. Velhasıl başka bir devlete sempati yapacak iş ler yaparlar. Buna benzer muayyen te şebbüsler yaparlar. Meselâ bir yerde elektrik, su tesisatı lâzım. İçme su - yunu ve zararsız, temiz te- min etmek herhangi bir sistemin ihti- yacıdır. z Cümhuriyet devrinde bunların ilk hamlelerini gördük. Önüne geçtik. Su yun şu kadar ucuz olacağını, elek - triğin şu kadar ucuz olacağını söyli - yerek karşınıza çıkarlar. Bu işi tahlil edince bakarsanız bu yurd parçasının kendine verilmiş, bir yurd parçası olarak hazırladığını gö- rünce gözlerinizde şimşekler çıkar. Başı yukarda yaşamak yolunun zev kini tatan insanlar kütlesi fabrikanı - zı açıktan kapatmanın değil, hulülü muslihane gibi uyuşturucu vasıtalarla yurda tesirini sokmağa çalışırlar. Is - tiklâlini isteyenler bunlara karşı dur - mak mecburiyetindedirler. Bir de beynelmilel teşriki mesai der ler. Bir yurd kendi yanımdaki veya u- gındaki arla müstakil bir şe - Meselâ Türkiyeye afyon ekmiyeceksiniz tütünü bu kad y ÇEET GNT diye Sodi i devletin hay ade a Yywe L kilde anlaşır. Beynelmilel tqriki,mıo- L reti.hasıl olmaktadır. Ş * Bunun için de yarım milyon liraya ixt”ıyıç’ görülmektedir. “Paşabahçı ; kâç'fabrıka yapılmıştı. Paşabahçeliler a- ralarında — bir mazbata yaparak köyle- rine (İş köyü) adının konulmasını isti- yeceklerdir. Tem.z'ik işlerine daha ehenimiyet veri ecak Belediye bu yıl, şehrin temizlik iş- lerine daha ehemmiyet verecektir. Ye- ni bütçeye temizlik işleri için 470 bin lira tahsisat konmuştur. Bunun 27 bin lirası ile çöp — kam- yonları almacaktır. Bundan başka, çöp- lerden gübre yapmak için ayrıca, fenni bir fabrika — tesisi de düşünülmekte- dir. v Ör vi « Moskova sefirimiz Ankaraya gitii Şehrimize gelmiş olan Moskova se- firimiz Bay Vasıf Çınar, dün akşamki trenle Ankaraya gitmiştir. Bay Vasıf Çınar, on, on beş güne kadar Moskovaya dönecektir. sai diye bir formül vardır ki, bu da mühim bir meseledir. Uluslararası me saideki tekliflere bakarsanız sizin karşı olarak koyı'luğunu(z’k vısıfıy_ı _kır tbuat liğine Bay Hıfzı Biye- loviç tayin edilmiştir, Bay Hıfzı Biye- loviç birkaç güne kadar şehrimize gelecektir. * Muallimler birliğinde tatbikat yap- mak üzere şehrimize gelmiş olan Anka- ra baytar fakültesi talebeleri dün sabah balıkhaneyi gezmişlerdir. * Balta limanında hükümete ait ara- ziden bir kısmını hükümet harp malül- lerine vermişti. Bu arazi ile alâkadar 19 hazp malülüne tapu idaresince bir iki güne kadar senetleri verilecektir. * Kadastro fen işleri başmüfettişi Bay Halit Ziya Ankaradan İstanbula gelmiştir. E'r iki güne kadar İzmir ka- dastrosunu teftiş etmek üzere İzmire gidecektir. SPOR Futbo! Federasyonunun bir tebliği ISTANBUL, 9 (A.A.) — — Futbol federasyonundan tebliğ edilmiştir: — Isimleri ğıda yazılı oy ların 10-3-935 pazar günü saat 18,30 da Beyoğlu halkevine gelmeleri — lüzümu tebliğ olunur. Galatasaraydan: Avni, Lütfü, — Fa- zıl, Fenerbahçeden: Yaşar, Esat, Fik- ret, Niyazi, Istanbulspordan: — Hasan, Sabih, Salâhattin. Güneşten: — Reşat, Ismail, Rebii, Rasih, Faruk. Beşiktaş- tan: Feyzi, Mehmet Ali, Şeref. Vefa- dan: Muhteşem, Lütfü. Süleymaniye- cen: Ali. Kari mektupları şı tarafın y ç dir. Köprüler yapmak, demiryolları yapmak, fabrika tesis etmektir. Bu i- leride bir gün kenili için lâzım olacak tesisleri şimdiden hazırlıyor demektir. Bumu, acı devirleri yaş.mış insanlar- dan biri olarak yeni neslin önüne bun ları birer birer ders mevzuu olarak koymak içindir ki söylüyorum. Bir de yepyeni formül vardır. (Expansion) kültürel, ekonomik.. derdler. Dar bir devlet sınırı içinde genişlemede bulunmak isteyen dev- Jetler bunu kullanırlar. Asla bir isti- lâ mevcud değildir derler. Biz yalnız ekonomi ve kültür alanında yayılmak istiyoruz... derler. Bu tabii kendi le - hine sevgi uyandırıcı bir mâna ifade eder. Bına ekonomik yayılma derler ki istiklâl mefhumuna zıttır. Istiklâl de- nilen diyet onu karsı zorlanır bir varlıktır. Bunu daha iyi anlamak için Osman h imparatorluğunun son günlerini dü şünmek kâfidir. Namı hümayuna hut- k ve sikke darbındı baş- ka O li — impar müs- takil olduğunu gösterecek bir şey kal- mamıştır. “Arkadaşlarım: Atatürk Ulu Onderin Türk gençli- ğine hitab ettiği cümleleri bildirirsiniz. Bu, size emniyet edilen Türk istik- lâlidir. Korumak mecburiyetinde ol - duğumuz şeyleri bilerek koruyalım. İnsan mânasını anlamadığı şeyleri sev mez. Buünu siz alnmızla; onorunuzla; gücünüzle koruyucu — olunuz. Bu suretle vurdun alnı ak. başı vüksek ola rak dünyadaki mevcudiyeti baka bu- 1 yanlara / lacaktır. Gene e'kos Beyoğlunda Kurtuluş caddesin- de mutasarrıfı olduğum üç katlı bir a- partımanın su parası tahammülfersa bir derecededir. Mukavelemiz — mucibince üç ayda bir 29 lira, küsür kuruş verilmesi lâ- zım gelen taksitimize senenin son tak- siti olarak 89 lira küsür kuruş verdik. Iki ay sonra bir ihbarname ile 67 lira daha istediler. Bunu da verdik. Taksit miktarından fazla olan kısmın en son taksitle alınması icap ederken — böyle vakitsiz istenilmesi çok yolsuz ve mu- kavelei esasiyeye münafi olduğ i- dareye yazdım. Müsmir olmadı. Su sa- atini ayıralım — dedik, su idaresi bunu mecnetmiş, bir mesele de vakitsiz fazla sarfiyat parası diye aldığı paralardır. Kurtuluşta 28 No. da ap. sahibi: Müzeyyen Tamer £ Bandırma Hilâliahmer kongresi BANDIRMA, (Milliyet) — Kaza- mız Hilâliahmer şubesinin senelik kon- gresi ve heyeti idare intihabı yapılmış, ve neticede idare heyetine sıhhat dok- toru Bay Rüştü, ikinci mektep müdü- rü Bay Kemal, Bayan Emine, jandar- ma kumandanı Bay Ragıp, avukat Bay / Ismail Hakkı İnce, Fahri Tekeli oğlu, | idman yurdu başkanı Bay Mehmet E- l min, inhisarlar idaresi — muhasibi Bay Ali Rıza Atala, yedek azalıklara da de- | nizyolları acentesi Bay Suat ve mual- bira Garc Üi beçikilşlerdik. | fi N rAÇ I *5 | Tikanın üştür. Hava sühunetinde doğu Ana- dolusunda 3 derece düşklük, diğer mıntakalarda $ derece etrafında yük- seliş kaydedilmiştir. En düşük sühu - net sıfırın altında Karsda 22, Erzu - rumda 15, derecedir. En yüksek sü - hunet Adanada 20 derecedir. Bugün Ankı_rıdı saat 14 de sühunet 11 dere ce Yeni Soyadı alanlar Alpullu Şeker şirketi memurların - dan Şükrü Şakir (Bayur), Evkaf Müdiri- yeti mülhak vakıflar muhasebe memur- larından Bay Dürrü (Agun), Evkaf mü diriyeti mülhak vakıflar idaresi dosya memuru Bay Hüseyin (İIşık) soyadını almışlardır. SÜRMENE, (Milliyet) — Kayma- kam Recep Hilmi (Ergün), Hâkim Nâfiz (Özada), —mahkeme başkâtibi Hasan (Saka), askerlik şubesi reisi Ömer (Özbek), belediye reisi Ismail babası ve kardeşleri (Sürmen), tel - graf müdürü Ibrahim (Özrol), nüfus memuru İhsan (Kaya) nüfus kâtibi Süleyman (Bayrakdar) tahrirat kâti- bi Nihad (Ertan), tahrirat refiki O - mer (Akgün), şübe kâtibi Abbas (Er - doğan), Orman memuru İlyas (Başti- mar), dava vekili Iİbrahim Lütfi (Oz- den), belediye kâtibi Ömer (Ozen), ortakale metkebi başmuallimi Muh - sin (Tan), Sıhhat memuru Remzi (Ba- riş), gençlik spor yurdu başkanı Ham- di (Ulusman), Telgraf muhabere me- muru Ali Rıza (Yavuz), balık memu- ru Süreyya (Kulaç), varidat kâtiple- rinden Ali Haydar (Erdem), ve Ha - şim (Şengün), malmüdürü Muharrem ve kardeşi Fuad (Eraçar), muallim Osman (Yıldırım), muallim Nazım (Vural), telgraf hat memuru Meh - met (Güner), Sandık emini Hafız llü seyin (Özer), Maliye tahsildarı Emyin (Selçuk), fırka reisi Yusuf — ve babası Sadettin ve-kardeşi Hüseyin (Çebi), Meclisi umumi azasından Yakup (Gü ven), fırka idare heyeti azasından Ahmet (Aksu), Maliye odacısı Hüse - yin Avni (Erdem), tüccardan genç oğ tla Osman ve oğulları (Genç), komis - yoncu Hasan (Kartal), tüccardan Remzi (Kırdemir), gençlik spor ge - nel kaptanı Ahmet (Bulut) soyadları- nı almışlardır. UŞAK, (Milliyet) — Şeker fabri - kası umum müdürü Bay Remzi (Gü- res), ziraat baş müfettişi Ba Ferit (Kaltakkl ) ihasebe' müdürü Bay i Bedri (Güvenç), ticaret şefi Bay Mu - zaffer (Akkoç), idare âmiri Bay Meh- met Emin (Ötkeren), şeker fabrikası P. T. T. müdürü Bay Süleyman (Yal- çın), malmüdürü Bay Muharrem (Sa- yın), helvacı oğlu Bay Haşim (Uşak- hıgil), ve Uşak muhabirimiz Bay Şükrü Kaya, ve aile efradı (Aktarı) soy ad- larını almışlardır. * Kadıköy on birinci ilk — mektep " muallimi Bayan Zehra, kızları Kadı - köy onuncu ilk mektep muallimi Ba- yan Rüçhan ve Karamürsel — merkez mektebi muallimlerinden Bayan h_düj— gân (Günan), Alpullu geker_;irketı me murlarından Bay Şükrü Şakir (Bayur) soy adlarını almışlardır. * Beykoz sulh hâkimi — Celâlettin (Taşpmar), Beykoz sulh — başyâzganı Ibrahim (OÖzkiper), Beykoz sulh ya- z-cısı Necip (Karamürsel), Beykoz sulh yazıcısı Mihriban (Üstüner), B. sulh yazıcısı (Behçet (Aygören), B. S. Y. Fevzi — (Alperen), B. S. mübaşiri Hasan (Başak), posta müdürü Salih (Olçayer), maliye tahsil — başmemuru Seyfettin (Kocakanat), orman memu- ru İrfan (Aydoğan) soy adlarını — al- mışlardır. —HAL— Diyarıbekirde elektrik DIYARIBEKİR, (Milliyet) — Di « yarıbekirin elektrikle tenviri için ihale edilen elektrik tesisatı ikmal edilmek üzeredir. Elektrik su kuvvetile istihsal edile- cektir. Su kuvveti 600 beygirliktir. Fab- yapılması bu haftalarda iha- le edilecektir. Diyarıbekire ağustos ve eylil aylarında elektrik cereyanı veri- ' Jeceği tahmin edilmektedir. * D &. ÇAS a