: Ven Şehir tiyatrosunda (Zebirli kucak) is- mile bir oyun verildiğini gezetelerde o- kuyorum. Piyesi sürmeden, ne gibi rol ler var, bilmiyorum. Fakat her tiyatro- &sori hayattan alınmış bir parça olduğu- na göre, bu oyunda da neler gösterildiği- un hayatta asırlardanberi cereyan eden bir facia olduğunu pekâlâ biliyoruz. Pi- yes kaç perdedir? onu da bilmem. Fakat hayatta ekseriyn üç perde üzerine cers- yan ederi 1) Geceleyin girilen gizli bir oda. iyenehane . 3) Kalabalık ve nümayişle sevkedilen tamarhane. bir Acaba eşhas kimler? Tiyatroya ze ke çk MR lal ev va ve aralarmda bir şahsı “e yılan gir bi kıvrım bir frengi Ne mübalâğa! Bu hınzır Miri her yerde mi var! Hem şimdiki gençler açık göz, titiz ve malümatlıdırlar; Şık ve temiz olmayana sokulmayorlar, Yalnız bilmiyorlar ki zehir de billur kadehle sunulur, yahud ipekler atlaslar içinde saklanılır! Şıklığı ve temizliği yalnız erkek mi arar? Kadın da bittabi zeki, zarif erkeği tercih eder. Ve binnetice kazaya uğra- yanlar da hep bu imtiyazlılar olur. Üst tarafı hayatta sevke de, felâkete de s6- yirci kalırlar. Fakat tadılan zevkle, uğ- ranılan felâket arasında ne elim bir nis. betsizlik var! Maamafih bu titiz beyler tabbiyeli bir ark rından kadının nasıl muayene edildiğini öğrenmişlerdir. Hattâ fazla olarak ceplerinde bir pomat meçnikof ki tas ca hazır duruyor. o Artık kor- kuya mahal var m?. Ancak bü- tün ibtiyatlara veğmen «âlâ bir çok hastalıkların, birçok anlaşılmaz dert- lerin altından frengi çık çıkıyor. Hem de in- sanın kalb gibi, damar gibi en kıymetli uzuvlarına musallat olarak, insanım en a- sil cevherini, beynini, ruhunu ifsad ede- raki Bakırköy tımarhanesinde deli adedinin. 1800 olduğunu söylüyorlar. Bunlardan kaçı frengi delisidir, bilmem. Fakat bil- diğim şey, oraya her giren hastada en- evvel kan ve belkemiği suyunun muaye- — dir eri Demek ki her deli fren; olmak şüphesiyle karşılanmaktadır. Özle yal mene dolduran, mi sinir ve akıl hastalıkları mütahassı- 8: yapan dertlerin başında ve sonunda frengi gelir. (Furniye)nin bir istatisti- ğine nazaran 5700 frengiliden 1851 in- de dimağ ve sinir iktilâtları görülmüş, cilde aid yaralar 1600, dil, boğaz gibi e ge #ayı muhati arazı ise 915 olarak tesbit Sokakta bir Göl gördük mü, evvelâ belki sevk teceseüile Uran Bakar, ss ra istikrah ve istihfafla gözlerimizi çe viririz. Fakat ihtimalki o da birkaç se - ne evvel temiz ve dürüst, (o hepimizin arasında, hepimizle beraber yürüyor ve hiç biririmizin nazarı dikkatini celbetmi- yordu; etse bile belki temizliğiyle, veka- riyle celbediyordu. Fakat bugün delidir, muhakkardır, Çünkü insan bir duvar gibi birdenbire gürültü ile yıkıl- maz kil Ev kaş ana sean leş biraz baş ağrısı, bi Dimağın kan damarlarında mühim bir resiyet yarda diğer uzuvların çdar marları biri birleşerek, birinin kusurunu, çer larında eğil kü biz kan dünür ce yanı onun muhtaç bulundu. ğu nahiye kansız, gıdasız kalır, temev- vüt eder. Cümlei asabiyede i.e her nahiye ayrı ayri vezaif ifa etmekte olduğundan, böyle mahdud bir kısmın temevvütile, onun idare ettiği muhitte, faraza elde, a- yakta, dilde de bir felç husule gelir, Hal- m a e va le. sl Mikrop bu damarları evvelâ il- tihablandırır, sonra yavaş yavaş tıkar ve kanın müruruna mâni olur, Binnetice bu Sev al - Al sev! Izmirde çok seviştiğimiz ahbab- lardan komisyoncu Bay Hasan Feh miden geçen gün bir mektub al- dım. Bay Hasan Fehmi diyor ki: — “Ben ve karım Huriye, kendi- mize soyadı olarak “Seval seçtik. Nasıl, sev - al'ı sen de beğendim mi?,, Mektuba gönderdiğim karşılık- ta; şu sözleri yazdım: — Seval.. bundan daha uygun ad olamaz. Adınız, size ve ailenize kutla olsun. Sevib almak, çok iyi şeydir. an- cak aldıktan sonra sevmek ve sev- giyi ömrün sonuna kadar sürdür- mek her yiğitin kârı değildir. Adınız, gene (Seval) olsun. Fakat sana kardeşçe bir öğüd ve- reyim: Seval.. ve mademki sevib aldın. o halde ,al sev,,.. gözlerinden öpe- rim. Kulak misafiri YENİ NEŞRİYAT Hukuk uğtunda savaş Istanbul Beşinci Tera dairesi şefi, Hukuk fakültsi mezunlarından Rasih Yeğengil meşhur hukukçu Von Ihe - | ring'in (Hukuk uğrunda savaş) isim: li eserini türkçeye çevirmiştir. Bu ki- tap son senelerde neşredilen hukuk © serlerinden en kıymetlisidir. Güzel bir türkçe ile lisanımıza çevrilen bu kita bı hukuçulâra, | talebeye, | alâkadar herkese tavsiye ederiz. Parmak izi mecmussı Meraklı olduğu kadar ahlâki ve ret verici vakalardan bahseden bu meraklı maceralar mecmuasının 4 üncü sayısı çık- tu. Renkli resimler, 16 sayıfa, bol ikra- miyeli bilmeceler, mündericatı arasın- Yarımay Birinci sayısile neşriyat © âleminde ülke alâka uyandıran bu mecmuanın ikinci sayısı bugün çıkmıştır. ZAYI — Galata Giriş Gümrüğüne ait 2636 No. ve 3i-7- 934 tarihli ben yannamenin birinci nüshası zayi edilmiş olup yenisi tanzim ölunacağından kay - bolanın hükmü olmadığı ilân olunur. M. Malhasyan bars (felci umumi) dediğimiz cinnetle karşı- laşırız. Kudretinden, servetinden, kâina- tı ihya eden emsalsiz ihsanlarından, bah- seden bir deli ekseriya bir felci urnumi müsabıdır. İçinde yattıkları hastahane kovuşunun bir cülus odası nu söy- leyen, kendisini orada hükümdar ve dok- torlarla hastabakıcıları emekdar bendele- ti telâkki eden, hattâ peygamber olan, | ülühiyet iddia eden bile — vardır. Fakat | bu beyanat sırasında birdenbire meselâ kunduracılıkla, eskicilikle al ğunu ilâve edecek kadar t İler, zıyki maiştten, mahrumiyetten sefil | likle söyleyenler de bulunur. Biraz | evvel dünyalara o sığamayan o azamet, er melânkolik, mazlüm bir zavallı | lr. i Bunu karşısında evvelâ güler, sonra | biraz acmırız. Nihayet aramıza lâyıle de- ildir deyib trmarhanede durmaya i harfü hayayetle tlrar Muhib Nureddin. müntekil safahatını, » bizim gibi ayni | seyrütazınşa ©- Özlü bilginin değe- rini vermeliyiz! Bugünkü bütünlüğümüzü ve t luluğumuzu buluncaya kadar, kemizde yer yer kopan büyük ve yıkıcı fırtınalar, bizi öyle derman- sız düşürdü, ulusal benliğimizi öyle sarsıntılara uğrattı ki, bir aralık kendi varlığımızdan bile kuşkuya düştük. Ancak acı ve kanlı birçok dene- meler geçirdikten sonra ayağa kal- kabildik. Yurdumuz, bucak (o bucak yıkıl- miştı, Öyle yerlerimiz vardı ki, taş üstünde taş, omuz üstünde baş kal- mamıştı. Köylü, elindeki son altı." nını da, elinden çıkarmış, sını sürdüğü tek öküzünü de satib yemişti. Büyük savaşın bozgunu umduğu. muzdan büyüktü. Her şeyden önce ulusda, yarına karşı inanç kalma- mıştı.. Bir çöl ortasında yolunu şa- şırmış, gezgincilere benziyorduk, Kürtulaş savaşından - çıktığımız gün; deliğime bile güçlükle ala- cak kadar düşkündük. Yanık ve bo: | şalmış bir yurdun ortasında elleri- miz, böğrümüzde kalakalmıştık. Ba şaşkınlık,» Tanrı koradi da uzun sürmedi. Düştüğümüz yerden çabucak kalkınmanın yolunu tut- İİ #uk. O gün, bugün, kendimizi bul mak için çalışıyoruz. Başbakan General İsmet İnönü” nün de geçen günkü söylevinde par maığımı koyduğu gibi, bütün işleri- niz başarılmış, bütün o eksikleri- miz, bütünleşmiş, bütün yaraları- sız kapanmış değildir. Hele aksaklıklarımızın başında gelen bilgisizliğe ulusca karşı dur. manın gerekliliği, hepsinden üstün- dür. Bilgi bizde, satılık mala ben- zerdi. Kim onu, iyi satmasını bilir- se, o kazanırdı. Gerçekten bilgin iken kafaların- da biriktirdiklerini satamayanlara karşı öteyanda, yarım yamalak, şu- radan buradan — bellediği üç beş, derme çatma şeyle, ortaya atılan şarlatanlar daha çok göze çarpar- lardı. Gizli kalan bu bilginleri; saklan: dıkları yerden çıkarmak için elden gelen yapılmalıdır. İsmet İnönü'ntin en büyük eküik- lerimizden birini açığa vuran de- gimli sözlerini, çok yerinde bula” | ruz. Yeter ki, yaralarımız, böyle?) birer birer deşilsin. Onları iyi ede- cek merhemleri nasıl olsa buluruz. Salâhaddin GÜNGÖR e Dün akşam -—. SUMER sinemasında Yeni sinema artisti, Mae yıldızı dilber ve sehhar İRENE DE'ZİLAHY'yi EN CILGIN GECESİ nam Filminde görenler; sonderece memnun kalmışlar ve candan allişla: mışlardır. & IRENE DE ZİLAHY, bu filmde şey” tani bir cazibe ile şarkı söylüyor ve dans ediyor. Caz ve musikisi : Profesör Nicderber- gerin... ve FOX JURNAL . — dedi — o zâkı Güneş. Ve bu güneş her telgraf ( dire- ğini İarken. Nazmiyi biraz daha terletmiş, biraz daha susat- mıştı. Nihayet biran geldi ki genç artık terleyemedi de... « Bili damağma ve aa e rilği yapışıverdi. nunun de- liklerinden çıkan kendi. solukları üst dudağını kızgın demirle dağ- lanmışa döndürmüştü. Her tarafı yatıp kavruruyordu. Sağa bak. Ova. Sola bak.. ova. Ön ova, arka dva; sasah bu Yazı- han pek berbad bir oya idi. Birden, başında bir ağırlık his- “etti, Sonra atlı karmcaya binmiş iie oldu, Telgraf direkleri, jandar ve atlar: etrafında fırdöndü: gok havalanmış bir sa- | Güliz kalu Şoka lıncağın ipi kopmuş da yere düşü- yormuş gibi bir © korku ile avazı çıktığı kadar bağırarak iki kolunu ileriye uzattı. Gözleri analarmdan fırlamıştş. Dudaklarını. yalayarak ve her birinde sanki yüz okka ağır lığında birer çizme ış gibi ba- caklarını güçlükle ballkarik üç beş adım a sonra... gözleri ka- rardı, bir şey göremez oldu ve... Yüzü koyun yere yuvarlandı. Ko! kalınlığında bir su, akıyordu. ii rağ Bir mermer yalağın kenarı bir kiyotinin alt satırı gibi gırtlağına dayanmıştı, Bir el ensesinden bas- turdı. Yüzü kulaklarına kadar suya dalıb çıktı. Bir vari homurdandı- ğını duydu, a Ü m i ie dolu idi... een ir daha suya daldırır- erek sola çevirdi. O za- — erldnbi karakolunum'ö- ru anladı ve'bir evvel i işitti,ken- disini getiren jandarmalardan bi- | ri; —Be birader... — diyordu — hepimizi korkuttun... ce, öldü sandık seni.. Ben kucağı- ma aldım ve dolu dizgin geldik bu- raya.. Hay topal hay.. Kımıldanacak hali yoktu. Orada gecelediler. Artık ismi “unutul- muştu. Efendi denecek yerini bu- lamıyorlardı ve galiba memleket- lerinde büna benzer bir sefil gör- medikleri için olacak hemşeri de- meğe de ağızları varmıyordu. To- pal deyivermişti adamcağız işte, Topal Ertesi gün Malatyanın temiz, be- yaz badanalı evlerinin © arasında kıvrılan dar yollarda mahalle ve cukları hep bir ağızdan; Kaçırılmıyacak Fırsat 4 | Sporcular, yarın gösterile- sek spor tekniğine ait fil- mi mutlaka görmelidirler Türkiye Idman Cemiyetleri ittifakı, Almanyada çevrilmiş muhtelif sporla - rin tekniğine sit bir filmi memleketimi- 20 getirtti. Bu film, yarın sabah saat onda Bey oğlunda Elhamra sinemasında, hüviyet varakasile veya klüplerinden musad - dak bir listeyi ibraz edecek sporcula - ra mahsus olmak üzere bedava göste - rilecektir. Atletizm, denizcilik, futbol, tenis ve diğer birçok sporların tekniğine ait ©- larak en maruf şampi iştirakile çevrilmiş olan bu film, hiç bir sporcu - nün kaçırmaması lâzmmgelen çok fay - dalı ve öğretici bir filmdir. Hususile, (Ranti - ağırlaşma) terti- batile alnan kısımları her sporun en mühim ve en başlı hareketlerini bü” tün teferruatile tetkikine imkân ver - mektedir. Türkiye Idman cemiyetleri ittifakı böyle i getirmekle nasıl en ha- yırlı ve müsbet bir iş görmüşse, spor. cular da bu filmi seyretmekle en fay- dalı bir harekette bulunmuş olaçaklar- dar, Sporculara filim gösterilecek T.1, C.İ İstanbul mıntakası başkanlı- kında » Türkiye İdman cemiyetleri İttifakı tarafından getirtilen spor filmi 1 Mart 1935 cuma günü sabahı saat 10 da Beyoğlunda Elhamra sinema- smda sporculara bedava gösterilecektir. Sporcular Kulübleri hüviyet varakala- ri veya kulübleri tarafından mu saddak bir liste ile sinemaya girebile- ceklerdir. Bu film beden terbiyesi şekillerini, at letizim, yüzme, kürek, futbol, boks, kayak sporu, eskirim, dağcılık de reketlerini bütün inceliklerile göstermek tedir. Bu filimde Love, Peltzer, Ladoume- ge, Hirschfeld, Mardi, Körnig, Rade- macher, Küppes gibi meşhur şampiyon- İar görükmekieliz. Kongreye dave. Beylerbeyi Spor kulübü reisliğinden: Senelik kongremiz 8 mart cuma günü #oplana üyelerimizin ©. gün saat 10 da kulübe gelmeleri, İstanbul Mıntakası Futbol heyetin» den: . 13-935 cuma günü yapılacak resmi lik maçları: 1 — Taksim alanında alan gözcüsü Kemal Uçer, Eyüp - Beylerbeyi A takımları saat 13,30, hakem Halit Ibrahim. Beşiktaş - İstanbulspor A takımları “15,15 hakem Saim Turgut. Yan hakem- deri Talât Ozışık" ve Feridun, NI — Şeref alanında alan gözcüsü H.G. Ergü. Hilâl - Anadolu A © takımları saat 1,15, hakem 1, M. Apak, Vefa Beykoz A takımları saat 13 hakem Suphi, yan hakemleri: Samim ve Abdullah Rıza: Vefa - Beykoz B takımları saat 14,45 hakem H. G, Ezgü. 11 — Fenerbahçe alanında alan göz- cüsü Nüzhet, Galatasaray - Fenerbahçe genç ta « kumları saat 10. Hakem Ali Rıdvan. Ga“ latasaray » Fenerbahçe Genç takımları saat 11,15 aker Adnan Akın, Topka- kem Sait Salâhaddin, Galatasaray - nerbaçe A takımları 15,30 Hakem Şazi Tezcan, yan hakemleri: Adnan Akın ve Ali Rıdvan, — -— Yük; yuuuha! Yuu! Yuuu! yere dişün- Diye km ayakları üstün- i deği durabilen ve bir elile ir ma bir elile kalınca bir ki- raz İayanarak yürümeğe ça- me lara. H yas dön- runa tutmuşlardı. Her köşeyi dükçe bu yaramaz çocuk kafilesi artıyordu. Nereden buluyorlardı. Si kadar kaysıyi canım? Arkasın- da mekkâre mekkâre cephane taşı- yan bir tabur, doğrusu ya, bu et dar mermi atamazdı. Ama, çocuk- Tarm'da hani pek “hakları yok de- gildi. Böyle'maskara “ bir kıyafet taşa tutulmağa bile lâyikti. Gözleri çukurlarına batmış ve öy le zayıflamıştı ki... Cenesinde bir Hazreti Muham- med sakalı sallanıyordu. Srtmaya mı tutlmuştu ne? tirtir titriyordu. Ceketinin yakasını kaldırmıştı. Ya- lağın içinde bütün Bir gece suda kaldığı için adam akıllı ( genişle- yen garib kalpak şimdi de, sanki inad ediyormuş gibi kulaklarına kadar geçmişti. o Çalı gibi sert ve yağdan zarlayan pi omuzları- na kadar inmişti, 'nilerin biri- ni bir cebine birini öbür ( cebine sokmuştu. Yırtık pantalonundan dizleri görülüyordu. Ve o düşe kalka, inleye puflaya yürüyor, arkasından ayrılmamak- filmi başlı TANLA FEDOR -G4 İlâveteni Kahkaha teda' Nevrasteniye karşı müca İPEK Öz Türkçe ile Bilmecemiz Onmanlıca karşılıklarını yazdığımız kelime" lerin öz türkçe mukabillerini yazarak geklimi- sin boş banelerine yerleştiriniz. ve keserek gönderiniz. “Milliyet Bilmece memurluğuna, Müddet: Bugün akşama kadardır. Yeni tilmecemiz 1734567891011 SOLDAN SAĞA « 1 -- Müktasit 6 De değil e değ &. Veca 4, Aran 3, Ayı yuvalı & ir rem, 4 ved, Avam 4 Zakimet 4 7 —- Sarktn bir değmez 4, Beyaz 2 Fab edek 2 4 — AS 8 — Mastar edale &. 10 -— Fehmi idrak 7. 21 — Delâle 3. İ YUKARDAN AŞAĞI » 1 <> Ehemmiyetini kaybetmek 8. 2 — Alaturka bir çalgı 2. ever A, acele 3 Eser 2 meyan 4 -— Dek'k 2, tenha 8 Beyaz 2, İhtiyar değil & < Zeven, isa 4, 7 -- Kuş yemi 4, yadetmek 8. in 2. rama 2, Kamer 2. aklen emie 2. 21 — Nihayet 3, Ev parası 7. Istanbul Asliye * Uçüncü O Hukuk Mahkemesinden: Madam Makruhinin mahkememize müracaatla Toros aleyhine 934 - 1604 numaralı mukayyet açtığı © ektin feshi davasının tahkikat günü olan 28 mart 835 saat 10 na talik edilmiştir. Yevmü ve vakti mezkürda mumaileyh Torosun veya göndereceği bir vekilin mahkeme- de hazır bulunması lüzumu tebliğ mar kama kaim olmak üzere ilân olunur. (9605) ta ısrar eden çocuklar attıkları kay- sıları tekrar topluyorlar ve bom- bardımanın şiddetini mar rıyorlardı. ii Yuuu yuha.. yuwu! Yuumu! Çarşıda yaşlı hazinedar kalfalar gibi ipekli entarilerile dolaşan şe- hirliler bu hale hayretle baka kal- mışlardı. İçlerinde, ilk bakışta bu seyyar sefaletten iğrenenler de ol- du. Fakat sonra hepsi birden ço- cukların merhametsizliğine isyan ettiler: Kaysı yağmuru kesildi... Birkaç dakika sonra (Malatya bölük kumandanının kapısı önün- deki taşlıkta bağdaş kurmuş oturu- yordu. Yüzbaşının sesi gürledi: — Bey nerede? DR Yol arkadaşlığı andarma- lar onu kollarmdan tutarak oda: ya Di zaman yüzbaşının kaşları — Çıkarın bunu dışarıya... Ge- tirdiğiniz gazeteci beyi görmek is- tiyorum.. Hem bu topalın evrakı nerede? Jandarmalar şaşırarak bakıştı- lar. Nazmi acı acı güldü: — Affedersiniz yüzbaşı / bey. — dedi — Hakikat gazetesinin biri ver Şehab benim... Buakşam SARA Y sinemasında «si Bugüne kadar çevrilmiş en esrarengiz macera filmi (© FANTOMAS Seyircileri cezbedecek ve heyecanlanı N MODOT » BOURDELLE - WORMS ANIELKA ELTER gibi bu cins filmlerde mütehassıs 6 arti: DAGOBERT. KRALI renkli ve cazip SİLLY SENFONİ FOX JURNAL amam saktır. AN GALLAİ taratından Bugü a nmiiedak itibaren sinemasında başlıyor edavi edenler; LAUREL ve HARDY Micı ÇÖL ARKADAŞLARI Fransızca sözlü filmi, Programda Paramount dünva haberleri Bugünkü program ISLANBU 17,30: İnkilâp i Üniversiteden Mi İzmir saylâr: Esad rar. 18 musikisi; plâk. 19,30 Haberler. 19,38: Ge a N kardeşler şan. 20 Keman solo - 20,35: Stüdyo sigan orkestra, 21,8: isen berler, 21,30: Radyo orkestrası, 22: tango ve caz orkestrası, 223 Kız VARŞOVA,IMS m | 17 Hafik ünik, VT aöi Döre vee Şarkılı dün konser. 20,20: Sörler, 20305 | Ü pilmlerden parçalar, 20,45: Sözler. Zi8 şam kensari. Zi,48; Sözler. 22 Besi eserlerinden sonatlar, 22,45: Konlerann | Reklâmler . 23,1! "e. 175 Kis MOSKOVA, m 17,30: Sözler. 18,301 Kımılordu için 18,56: Konser. 19,30: | Sözler, 23 “Cemile, operasının radyo için nda; Si 22: Almanca neşriyat, 23,05: Framssem l “832 Kli. MO 8 KO VA, (Silim) 17; Piyano - keman konseri. (Pagani Bir opera temsilinin nakli, 22.30: Dans. 545 Khz BU Man De ima 18,35: Plâk konseri, 194 Ders. isa Pir) birliğile şarkılar, 20,084 iten konseri. 28: akel adı musikisi. 24: Opera orkestrası, 1,08: berler. RG 332 m. Meyer 904 Kiz HAMB 19,25: Sözler. 19,451 kasten konseri, 20,401 Haberler, Zi,101 Dani ge Ark dünya haberi Gree “yeğin URESLAU, 20; Karnaval sergisi Gül vi: iri. yaz orkestra, 231 Aletüali kisi, 244 Yeni wnalle. Lİ aaa a — Haberler. 21,10: Dana. Aylık, saya haberler, Be Yasi a mı İh li ha . İon orkuatrası, 15 Mabel e davamı, 20 Konferana, 30:301 kil Yarınki program a 19, er otelin: 1930 Çocuk santl: Hikdiyeler, 0) berler, 20, Keman solo - Nejat refakatile, 20,30 Havayen kitar: ve arkadaşları, 21,15 Son haberler, Radyo orkestra, 22 Radyo caz vE, il ATROŞ ği TIYATR er iz ağ e? a ene eri sanca bir çift söz Bromür bi kafi vücuda bir sökün ve sinirleri yatışırır. layan Malatyalıların gencin o kıyafet ve sefalet i şehirlerinden uzak! olamamıştı. Yaramaz bir bedbahta m gör reti büyükler faizile Gi ve tan çekinmemişlerdi: elbise, iç çamaşırları ede kundura, para ve Mi” iz çBii