5 Şubat 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

a a TARİHİ TEFRİKA :33 Yazan: Son Yemen valisi Mahmut NEDİM Şerif zoraki bir gülüşle anlat- maya devam ediyordu Holandalıya mükâfat - Biriken altınlar - Şerif anlatıyor - Ne yüzle ve ne hakla? Bunların hattâ bunlardan daha çirkin hareketlerin — yapılması bir memur, bir âmir için bir mesele teş- kil edemezdi. (Nasıl yapabilirdim, nasıl alsbilirdim?) £ derken bunu Amirimden emir almıştım. Bu emri tatbik edebilmek için elimde her türlü kuvvet vardı. İsteyince, istenilenin hepsini yapabilirdim. Fakat nasıl isteyebilirdim? Ne yüzle, ne hakla, ne salâhiyet ve sıfatla? Bunu onların anlayabi- leceği bir şekilde kendilerine ceva- ben yazdım. Kârlarına kesat geleceğini, piş- miş bir aşa su kattığımı gören pa- şalar fena halde kızmışlar, ısrar e, diyorlar. Ben de sonuna kadar 1s- rar ettim ve bu (oyuna âlet olma- dım, Şerif o Avnürrefik paşa aradan günler geçtiği halde hâlâ hiğdetini iş görünerek, banasor- — Heriklüs seni oneden kızdır. — Anlamadım, dedim, - Öyleya, bu adama kızmış ola- cakşsın ki, iki vapur meselesini u- zattm, koskoca bir hâdise yaptın. Ben, dedim, işi başka türlü görüyorum, Büyüten hâdise yapan herhalde ben değilim. Bu işin ola- mıyacağını delillerle etraflıca yaz- dığım halde itiraz edenler, inatla ısrar edenler bu hâdiseyi doğurmuş lardır. Serif, zoraki bir gülümseme ile, sureti haktan görünerek; — Çok sinirlisin, odedi, bu ka- dar sinir iyi değil, ne olurdu san- ki dini islâmla © müşeref olan bir Holândalıya bu hareketinden dola- yı mükâfat kabilinden bir iş yap- mak istemiştik. Kendimi tutamadım, ve bu sefer ben, hem adam akıllı gülerek, sor- dum — Mükâfat mı veriyordunuz? — Öyle değil mi ya... onun gi bir şey. — Şerif hazretleri, odedim, bu mükâfatı kimin O kesesinden kime veriyordunuz, batırlayabilir misi- niz? O, bnisuyordu, ben artık, karşım- dakinin gururunu, azametini unuta rak Böşanmıştım:. — Hintten, Cavadan... Çinden, ne bileyim ben dünyanın en uzak göşelerinden, senolerle İolkmasın- dan keserek biriktirdiği üç beş ku- ruşla güç hal ile buraya kadar ge- lebilen çoğu hasta zavallıların ke. sesinden zorla alarak yığılmış al. imlarımın üzerine birer parça da- ba ilâve etmesi için Holândalı M Heriklüse mükâfat verecek ben de- ğilim. Her hil ida edecek adama böyle bir mükâfat verileceğini ilân etseniz, emin olunuz ki binlerle ye- ni Müslümanla karşılaşırsınız. Kim durur.. Şerif, sakin bir tavırla: — Fena mı, dedi, neşridin... — Bir Holândalınm adını Ab- dülhamit koyarak İslâm oluşu, dü- şününüz ki yüzlerle bedbaht Mü. İmanın soyulmasma sebep oluyor, Sonra da, dedim, öbür taraftaki vapur sahipleri kollarını devşire. rek bekleşecekler... Bunu böyle zannediyorsunuz, düşünmeyorsu- nuz ki, fi al, ben bu şekli era —— olsaydım, Fransız, İn- iz, İtalyan vapur kumpan; derhal konsoloshanelerini yüzden getirecekler, iş a sefaretle. re aksedecek develtin başma gene bir iş çıkarılacaktı. Zaten çatmak, mesele ihdas etmek için fırsat bek. liyenlere bundan mükemmel hiz- met mi olur. Bütün bunlar Herik- lüs efendinin karagözlerinin hatı. rı için yapılacaktı, değil mi? Şerif © Avnürrefik paşa, dalgın dalgın dinliyordu. Ema bu ecnebi müdahalesi in birkaç gün evvel eşraftan bi; me söyled ie DE köln Şerif bu zata demiş ki: — Filhakika konsoloslar buna itiraz edebilirlerdi. Fakat bu itiraz- lar ve müdahaleler semeresini gös- terinceye kadar hacılar taşınmış o- lurdu. Ondan sonra ise ecnebi kum- panyaları tazminat isteselar, alsa- lar bile, bunu verecek herhalde biz değildik., , Bu söz aklıma geldi, ve şerifin yüzüne mânidar bir bakışla baka- rak; — Geçen gün bi ylüyordu, dedim, bu (ihtimali siz de dü; müşsünüz, fakat her nedense mü- him bulmamışsınız. Şerif, kıpkırmızı oldu. — Canım, dedi, geçmiş, olmuş bitmiş, unutulmuş bir mesele... şim- di bunu konuşmakta ne mânâ var, — Ve başka bahislere daldı. Görülüyor ki üç beş kuruş kazan mak için, paraya hiç te muhtaç ol- mayan bu adamlar, binlerle insanm ezilmesine, ıstırap çekmesine, son- ra da devletin başma küçük, büyük, herhalde bir iş çıkmasına aldırış bi- le etmiyorlar. Bilâkis bunu istiyorlar, ısrarla, inatla istiyorlar ve yapılmadığı için küplere biniyorlardı. Şerif Hüseyin, son emeline er- dikten sonra en korktuğu âkibete de uğrayarak, tac ve tahtmı terkle, hem de yıkıldığını, param parça olarak ( kendisinden sonra evlât ve ahfadına yaramıyacağını da görerek Hicazdan ayrılırken; , Talisiz bir adamım! diye boy munu bükmüş. Bana bunu söyledikleri zaman 1311 senesini, otuz beş; kırk sene evveli hatırladım. Esirler hâdisesi bastırılıp ta bir desise ile Müşir Osman paşa da Hi- cazdan uzaklaştırılırken, şerif Av- nürefik bir taşla iki kuş vurmak isteyerek bir türlü mevcudiyetleri- ne tahammül edemediği akrabasm- dan iki şerifi de bu arada başmdan uzaklara atmak istemişti. Bunlar Şerif Ali ile Şerif Hüse- yin idi. Şerif Hüseyin, Şerif Avnürrefi in biraderzadesidir. Fakat birader. zade değil, öz kardeşler bile biribir lerini çekemiyorlar, gözlerini oya- cak derecede o karşılıklı husumet besliyerek çekişip gidiyorlardı. Bu iki şerifin İstanbuldan gön- derilmeleri emri gelince, Şerif Ali Bişe kabilesine kaçarak, çölde sak- lanıyor, Şerif Hüseyin ise emre in- kıyad ile teslim oluyor. Onu o zaman İzzettin vapuruna bindirmiştim. Ne olacağmı, nereye gideceği. ni, başına neler geleceğini bilemi- yordu. Solgun, perişan, bitkin bir hali vardı; oğullarıda beraber- di. (*) k Zatışahanenin hakkımda sti. leri olduğunu asla zannetmiyo asen öyle olsaydı beni bu- aldırtmasına mânâ verile- Diyerek, herhangi bir suiikasttan masun kalabilec: i söylüyor böy- ri kendi kendini teselli ediyor- m. Ben de ayni kanaati kuvvetlendi- recek sözler söyledim, onun bu hu- susta en büyük kuvveti, bir Şerif ol. ması idi, ne olursa (olsun halife, peygamber ahfadından bi ö İlim cezasına çarptırmaz, çarptıra- maz diye düşünürdü. Korku ile Şerif Hüseyin her tür- lü siyasi maksat ve emellerden bir ânda tecerrüd etmişti, Birçok konuştuktan sonra, niha, yet veda ânında boynunu bükerek — Talisiz bir adamım! demişti. Şimdi, asıl bunu hatırlayorum. Otuz beş sene fasıla ile birinci- sinde bir şerif olarak memleketin- den tahtelhıfz teb'id edilirken, ve ve zorla terkederek, bir daha hiç avdet etmemek üzere ibtiyari menfasına muzdarib, ümitsiz, me- calsiz giderken, bütün ömrühersi- le geçmiş bu ihtiyarı dudaklarma gelen cümle, ayni idi — Talisiz bir adamım! Hep ve sade kendisine gülmesi istenen bu tali bazan, nadiren na- silsa gülümseyerek yüzünü memle- kete, millete çevirdiği zamanlarda bile onlar, talisiz (o adamlardılar, Çünkü tali yalnız ve ancak onlara gülmeli, onları sevindirmeli id: ş bir zihniyettiz Ülke başında bulnanm ma'ikâne- IHARİCİ HABERLER| Hava Lokarnosu Almanyanın müsait cevap vereceği zannediliyor Londra müzakerelerinde alınan karar- lar Alman hükümetine tebliğ edildi BERLİN. 4. (A. A.) — B. Fransun Ponest ile Sir Erik Filipe, dün akşam B. Hitler'i ziyaretle kendisine Londre konuşmalarının metnini vermişlerdir. Resmi tebliğin sonları LONDRA, 4 (A. A.) — Dün akşam, neşrolunan resm şu suretle de - vam etmeki 3 “lagiliz « Fransız o mükâlemelerinin mevzuu, dünya barışını, Avrupa da dahi, sakı bir el birliğile temin etmek ve tevk. edilemediği tekdirde, silâh yarışına sün. tehi olmak suretile harp tehlil tıracak olan bazı temayülleri etmektir. Teklif edilen umumi mukavele ahkâ amıma tevfikan,Almanya, Uluslar Derne içinde faal âza mevkiini alacaktır. İn; liz ve Fransız hükümetleri, alâkada, ğer devletlerin cevaplarını aldıktan sonra derhal yeniden istişarelerde bulunmağa amâde olduklarını beyan ederler. Yeni anlaşmada İngilterenin vaziyeti LONDRA, 4 (A. A.) — Sir John Si- mon, dün akşam radyo ile neşredilen hitabesinde bilhassa şunları söylemiştir: “Son müzakereler, müstesna bir enem- emiyet ve kıymeti haizdir. , Hatip, resmi tebliğde mukayyet dört noktayı hatırlattıktan - sonra, bir hava mukavelesinde o bâhis olan dördüncü nokta üzerinde bilhassa tevakkuf ve ifa- de ettiği manayı şu suretle izah etmiştir? “Hava sanayindeki son inkişaflar & yesind? geniş sahalarda harekât yapm ğa kabiliyetli, çok süratli ve yüksek kud- retli tayyarelerin imali, gizli ve seri ma Devralar icrasını mümkün kılmaktadır. Hava tehlikesi, şehir ve köyleri tehdit sitiğinden bu yeni inkişaf, herkese korku vermektedir. “Farzedelim ki, âni bir hava hücumü- na maruz, kzldık, Bugün, o Avrupadaki devletlerden herhangi birinin bize mua venet etmesini ve bu taarruzu deletme- sini istemek için, bize başk verebilecek herhangi bir muahede elimizde smevcut değildir. “Bana öyle geliyor ki, sözümüzü tot- mak hususundaki şöhretimize & binaen, Locarno muahedesinim çerçevesi dahi - linde komşularımızdan biri veya diğeri aleyhine bir bava hücumu vukubulduğu takdirde, biz hücuma maruz kasan kam- şumuzun müdafaasına iştirak etmek Ve bu iştirâkte de kat'iyen vakıt kaybet- nok mecburiyetinde kalacağız.,, Bay Lavalin söylevi LONDRA, 4 (A. A.) — Bay Laval, matbuat mümessillerine (şü beyanatla bulunmuştur; “Almanya'nın, meszimizin neticelerini teveccühle karşılıyacağını, bütün kal bimle ümit ederim. Sar reyiâmı ile Ro- tb ime İran - Efgan Hududunda Muhtelit tahkikat heyeti çıkan hadiseyi halletti TAHRAN, 4 (A.A) — Hariciye nezareti tarafından neşredilen bir teb- iğde, 4-12-934 tarihinde vukubulan Efgan hudut hâdiseleri üzeri- ne, mahallinde muhtelit bir heyet ta- rafından tahkikat yapılmakta olduğu ve filhakika vukubulmuş olan bu hâ- diselerden ileri gelen zararların telâ- fi ve sebep olanların da tecziye edil- dikleri bildirilmektedir. Binaenaleyh, bu hâdiselerin iki dev let arasındaki iyi münasebetlere asla tesiri olmamıştır. Atinada komünistler aley- hinde bir miting ATINA, 4 (Milliyet) — Milliyet: ciler tarafından seksen kadar kuli bün birliği ile hükümetten komünist” lerin şiddetle takibini istemek için dün akşam Sindagmer meydanmda yapıl. mak istenen miting hükümet tarafın- dan menedilmiştir. si idi. Oradaki (halk bir sürü esir idi, çalışacak, alınteri dökecek, ça- balayacak ve kazandığını, hürri- yeti, şerefi ile başındakine pişkeş çekecekti. Saraydan tutun, işte me- selâ Hicaza kadar hep bu fikir, bu düşünce, bu kanaat hâkimdi. Hicazda eşraf ailesi arasında da biribirini çekememek, biribirini de- virmek, yıkmak, yerine geçmek için mücadeleler olurdu, ve söylemeğe hiç te lüzum yok ki bu çekişmeler- den zarar gören, sadece zarar gö- ren de yalnız halk idi. Şerif Avnürrefik paşadan sonra Mekke emaretine Şerif Abdi Ilâh paşa gelecekti. Hak onundu. Fakat nsdense Ahmet atip paşRa bu şeri- fi istemedi. — Bitmedi — #),Serif Abdullah, Ali, Feysal, ve Zeyt beraberdi. ma itilâflarından sonra, yukubulan Lon- 'dra mükâlemeleri diplomasi tarihinde mü sim bir devre teşkil etmektedir. Almanlar nasıl düşünüyor? BERLİN, 4 (A. A.) — Havas muha- siri bildiriyor: Nazi partisinin © resmi organı olan (Weoikischer Boobachter) gazetesi, neş- rettiği bir makalede diyor ki: “Almanya, diğer hükümetler tarafın. dan müstakil ve hukuk hususunda mü- savata malik bir o millet gibi muamele görmedikçe, onun Uluslar D ne İğ ürakini beklemek gayri kabildi Bu gazete, Almauyanın Lenevre'ye av- detini arzu eden hükümetleri, hiçbir vas kıt uluslar arası milli emniyeti temin de- öil, yalnız kendi mentaatlarının tahak- kukuna çalışmakla itü etmektedir. Ayni gazete Almanya'nın, (emniyet) mamı verin bir esasa mustemt suna - kanına masavelesini teyit maksadile Co- hevre'ye hiçbir vakit gitmiyeceğini ilâve einekledir BERLİN, 4 (A. A.) — Havas müba- birinden: Almanya, Londra müzakere- lerinin verdiği çok müsbet neticeleri hay relie karşılamıştır. Koma mülâkatları esnasında olduğu gibi, Alman gazete muhabirleri, son da- kikaya kadar, Fransızlarla ingulizder a rasinda çok derin fikir ihtilâ:,wrı bulun- duğuna ve Londra müzakercierinin ame- li hiçbir neticeye varamayacağına karile- rini inandırmak istemişlerdir. Almanya'nın en resmi gazetesi olan Volkişer Beobachter, hariciye mezaretin- den mülhem olduğu anlaşılan imzasız bir |, makalede, inanmamazlık gösteriyor ve serbestçe silâhlanmak hakkı tam bir su- relte tanımmadıkça herhan X bir hal su- retinin reddedileceğini ihsas ediyordu. İtalya ve Belçikaya da büdirildi LONDRA, 4 (A. A.) — İtalya, Belçi- ka ve Almanya hükümetleri, o Londra konferansı meticelerinden haberdar edil- mişlerdir. Revter Ajansının haber aldır ğna güre hava muk: kındaki firin yapı Almanyanın vaziy LONDRA, 4 (A.A.) — Royter a- jansının Berlin muhabirindes Hükümet mamma söz söyliyen şah” siyet sarik olarak Royter ajansma şu beyanatta bulunmuştur : Almanya, Londranın © tekliflirini müzakere için bir esas telâkki etmek- tedir. Bu şahsiyet, yapılan tekliflere ben- zer teklifleri Almanyanın katiyen red- detmiyeceğini, fakat, alâkadar taraf larm tam bir anlaşmıya varabilmele- rine intizar için bı meselelerin müzakere edilmesi lâzım geldiğini i- lâve etmiştir. Avusturya- İtalyan kül. tür. anlaşması ROMA, 4 (A.A.) — Avustur - ya » İtalya kültür anlaşmasının im- zasından sonra Bay Mussolini ve Pernter nutuk söylemişlerdir. Bay Mussolini verdiği cevapta demiştir kiz Bu anlaşma iki memleket mü - nasebatının her sahada inkişafını istihdaf eden müşterek siyasette ye ni bir safha teşkil eder. Siyasal ve ökonomi mahiyetindeki misaklar çok mühimdir. lar da milletlerimizin düşünüşle - rini öğrenmek için lâzımdır, İngiliz lirası istikrar ettirilmiyecek LONDRA, 4 (A.A.) — Dünkü ko muşmalar, sırf istihbari mahiyeti haiz olmakla beraber, Bay Flardin de In- gilterenim şimdiki halde İngiliz Lirası- nin istikrarını hazırlamağa mütemayil olmadığı kanaatini takviye etmiştir. Dağda bir kaza MÜNİH, 4 (A.A.) — Bavyera dağlarmda seyyahalrın ilticasına mahsus olan küçük bir kulübe şid- detli bir fırtına ile yerinden kop- muş, ve 100 metre ileri atılmıştır. İçinde bulunan 8 kayak sporu ya- pan genç, enkaz altında kalmış ve çıplak ayakla üstlerinde yalnız bir gömlek olduğu halde kar içinde u- seyahatten sonra şehre va- rabilmişlerdir. Bu seyahat netice- sinde ikisi ölmüş ve diğerleri has- tahaneye kaldırılmıştır. Harici küçük haberler: # Dahiliye nezaretinin kararma ve vi- âyetin tebligata rağmen Lilde cum « huriyetçi eski muharipler | sokaklarda birdenbire büyüyen bir nümayiş yap - mışlardır. İli polis yaralanmıştır. # Pariste talebe grevi hitam bulmuş ve sükün tamamen inde edilmiştir. Hiç bir hadise olmamıştır. Mü kJ Vi leri sıkıntıya sokmıyacak şekild kellefler sıkıntıya sokulmıyacak| ANKARA, 4 (Telefonla) — M aliye bakanlığı vergilerin, mü denmesini temin etmek üzere ar | bina, hayvanlar, kazanç, veraset ve muamele vergilerini gözden geçiti mektedir. Maliye tetkik bürosu halen tuz, arazi, hayvanlar, ve vergisi üzerinde çalışmaktadır. Kazanç vergisinde tatbikat neticesinde göze çarpan müşküllerin İl di zeltilmesi noktasını arazi verigsind en de bakaya bırakmanın önünü mak için alınacak tedbirler hayvanlar vergisini ciabyet tarzının ıslal istilzam eden cihetin mıntaka usulü nün kabili tatbik olup olmadığını kik etmetkedir, Yozgadda yer sarsıntıları YOZGAT, 4(A.A.) — Yer sarsıntısı sabahadoğru yine iki kert duyulmuştur. Zarar yoktur. Dünkü şiddetli sarsıntıdan bazı evlerin varları çatlamış camları kırılmıştır. dr | Almanyada korkunç fırtınalar JERLİN, 4 (Â.A.) — Dün gece Berlinde kar dolu ile karışık mii hiş bir fırtına kopmuştur. Bazı lar köklerinden çıkmıştır. Bütün Almanyada ve lere yıldırım düşmüş ve bir çok ağöğ bilhassa Hamburg © Breme'de fırtına mühim hasarala sebep olmuştur. Kontenjan harici girecek eşya ANKARA, 4 (Telefonla) — Silolar inşaatında kullanılmak üzetii getirtilecek inşaat malzeme makineleri, Furuçtan daireler için getiriğe cek âdi matbaa kâğıtlarının konten jan harici, Adana Üretme çiftliğini yapılacak pamuk üretme işlerinde kullanılacak ziraat alınmak suretile memlekete sokulması dövi rarlaşmıştır. makineleri bakanlar heyetince Yedi aylık varidatta geçen seneye | nazaran fazlalık var ANKARA, 4 (Telefonla) — 1934 Mali yılın 1 haziranından b rincikânsn soruna hadar 7 aylık varidat 16,028,444 lira fazla olsii saretile 111,075,653 liradır, 1934 mali yılı zarfında ihdas edilen milli müdafaa vergilerin 7 © lık tahsilât yekünu olan 6,701,675 milyon lirayı 7 aylık varidat yeli nundan tenzil edecek olursak geçen senenin ayni vergileri ile bu “i | min ayni vergileri arasında 7 aylık varidat fazlalığı 1934 mali yılı ne olmak üzere 8,326,769 milyon li rayı bulmaktadır. Bu rakamlara Kİ rüma resmi dahil değildir. | 7 aylık varidatın bir aylık vasa tisine göre 1934 mali yılı varidat Y€'1l künu 178,984,680 lirayı bulacaktır ki tahminlere göre varidat bir Kİİ milyon lira fazla göstermektedir. Bu itibarla 1935 mali yılı bütçe sinin göçün * sanaya > nazaran döl | fazla olacağı tahmin edilmektedir. Muş sıhhiye müdürü ANKARA, 4 (Tlesfonla) — Muş vilâyeti sıhhiye müdürü Bay Şevki bastalığı dolayısile müstafi adedil « miştir. Türk - Yunan takas anlaşması ANKARA, 4 (A.A.) — Türk - Yu- nan takas anlaşmasına bağlı nola mu cibince Türkiyede bloke Yunan tica- ri matlubatı ile Yunanistanda bloke Türk ticaret alacaklarının karsılıkla. olarak takas muamelesine yakında başlanacağındn, Yunanlıtanda bloke kalmış ticari alacaklı olanların, bu matluplarının menşe, tarik, ve mik - tarlarını hemen Türkofise veya şube. lerine bildirmeleri lâzumdır. Uşakta ıxı ev yandı UŞAK, 4 (A.A.) — Bu sabah Kar mer mahallesinde; - bir evde yangın çıkmış ve yanındaki iki eve sirayet et- mişso de fazla yayılmasına meydan verilmeden söndürülmüştür. Hava vaziye ANKARA, 4 (A.A.) — 4-1-935 te Türkiyede hava vaziyeti! Ziraat vekâleti meteoroloji enistitü- sünden alman malümata göre, son 24 saat içinde yurdun Karadeniz munlı kaları kıyısı hariç - tamamen yağışlı geçmiştir. Yağış Aydın ve Çanakkale gevrelerinde yağmur, diğer yerlerde de kar şeklindedir. Bu sabah Trakya, Ete ve orta Anadolu mmtakalarile do ğu Anadolusu tamamen karla örtülü bir haldedir. En düşük sühünetler si- fırın altında olmak üzere Karsta 22, Erzurum ve Sivasta 14 derecedir. En yüksek sühunet Antalyada 13, İzmir- de 12 derece kaydedilmiştir. Ankarada en düşük sühunet arfırın altında 5 derecedir. Yozgad'da Atatürk günü YOZGAT, 4 (A.A.) — Atatürkün Yozgada gelişlerinin yıl dönümü dün Halkevinde büyük tezahüretla kutlu. lanmıştır. Halkevinin büyük salonu ve odaları ağzına kadar dolmuş bir çok kimseler yer bulamadıklarından me - Tasim bitinceye kadar Halkevinin ö- nünde beklemişler bu kıvançlı günü alkışlamışlardır. Zonguldak - Ereğli hattı elektrikle işleyecek ANKARA, 3 — La Journâe In- dustrielle gazetesi Türkiye demir- yollarmın elektrikleştirilmesi hak- kında Alman gruplarile anlaşma lar yapıldığı yazmıştır. Nafıa vekâletinde salâhiyettar bir zat böyle itilâflardan haberdar olmadığını — söylemiştir. Yalnız Zonguldak - Ereğli arasındaki hat« elektrikli olacaktır. Bundan başka Türkiye demir» yollarının elektrikleştirilmesi yo - lunda bir proje yoktur. | Kalimnosta Yeni çarpışmalar Atina gazetelerine gör bir çok tevkifat yapıld ATINA, 3 (Hususi) — Kali tan alınan © en son haberlere o GÖĞÜ ada memurlarının o abali © üzerini tazyiki günden güne artmaktadır. Kel limnos tecrit edilmiş vaziyettedir örfü idare şiddetle devam etmekti Bütün kiliseler kapalı olduğundı papazlar ahaliyi evlerinde ziyarei derek dua okumaktadırlar. j İtalyanlar ile Kalimnoslular 878 sında yeniden çarpışmalar olmu? iki taraftan da bir çok kişi yaral") mıştır, Bu yaralılar arasında bule”/ kilise eşya muhafızı başından yedi Bu müsademelerin eriği işi hapsedilmiştir. Kar ri ve faşist müfrezeleri evleri & ta ve bir çok kimseleri tevkif eti tedirler. Bu müfrezeler kırlard& dolaşarak saklanmış olan adalılari” rarma meydanı vermemektedir. Hi met yeni getirilen askerlerin iaş? temin için ve hariçte bulunan büt kasaplık hayvanata vaz'ıyet Selânikte miting i ATINA, 4 (Milliyet) — On if dada yapılan tazyikatı protesto 6€ için bütün cemiyetler Selânikte Ni miting yapmışlardır. tinkte karışıklık olmuş, jandarma kı dağıtmıştır. Selânikteki milli teşekküller tazyikini protesto için Avrupa kezlerine bir heyet gönderilmesi””” ki vermişlerdi A B. Hitlerin salâhiyetlefi BERLİN, 4 (AA) — Alman tihbarat bürosundan: Devlet reisi, yüksek memurla yin ve af bakkma ait kanunlara olmak üzere “monitor offısiyele Hitlerin dört emirnamesini tedir. t Bay Hitler Prusya için salâbis rini meclis bakanı General Gö devretmektedir. | Bay Hitler vatana hiyanet VEM susluktan dolayı verilen idam leri ile Alman ordusu azaların# len ve altı aydan fazla olan bap?) zalarmı affetmek hakkını m etmektedir. Bay Hitler, lüzum gördüğü de takibatı kanuniyeyi durd zere mü hakkını da stmektedir. Lehistan dışişler bakar söylevi ve Sovyetle aş MOSKOVA 4 (AA) > ışarı işleri bakanı Bay Bekin“ meclisi hariciye komisyonundaki ği yana mermi bahis eden gazetesi diyor ki: Bay Bekin mutku biç kimseyi if memiş.