ii! | | | dl ILLIY ET'in Tefrikası: 12 Nakleden: M.F. Size bir hediye var, altın bir kutu kutunun içinde Hülâsa (Fantoma - Hırsız gamile maruf o- lan Marten Dal hususi bir (baloda da- vetli bulunmaktadır. Bu baloda Fanto- seznm düşman: fakat Martenin © dostu bulunan polis hafiyesi Surmers de var- dır. Yani Dal iki şahsiyete sahiptir. Fan- tomanın gözü ev sahibinin yeşil mücev- herine takıl star, Meğer bu mücevheri bir genç kiz a- girmiş ve biriz sonra skandal meyda- na çıkınca vaziyetini kurtarmak için el ması Dal'e vezm ştir. Polis hafiyesi Dayi rinde de bulunamayınca Dal polis bafi- yesinin hakiki hrrsz olduğunu söylemiş Ve üzerini aramağa başlamış. ve mü- cevheri bulmuştur.) Genç kız derin derin iç çekiyor, Dal gülümsüyordu. — Denek bu akşam evvelâ siz- den şüphelenmekte hakkı varmış. — Evet, eğer o broşu bu kadar kişinin arasında taşımasa teh ike © kadar büyük olmayacaktı. bu akşam ilk defa bu kadar davet- linin önüne bu ksoşla çıktı, Onu gö- riince aklım başımdan gitmişti. Ön- dan sonra ne olduğunu biliyorsu- nuz. Exvt, broşu, sahibinin rızası olmadan satm aldınız. Parasını ya- | rın gönderecekdiniz. Fakat neden | bunu derhal yok etmediniz veya- hut bir kuyuya atmadınız? — Düşündüm... Fakat yok etmek içi hiçbir çare bulamadım. Hiçbir | yer gözüme emin görünmüyordu. | Derken size tesadüf — ettim. Nasıl oldu bilmiyorum. Derhal size ver- dini, Siz bana emniyet telkin etmiş. tiniz. — Teşekkür ederim. Fakat o 2a- man matcessüf bütün bu tafsilâtı bilmiyordum. Bir çekiç bulur ve | onun'a broşu tuzbuz ederdim. Fa- kat siz bana bunu iyice saklamamı | söylediniz. ! kaybetmenizden ve yy ka bi Beri eline | geçmesinden korktum. Size (anlatacak zaman yoktu, Zaten sizi de lâzımgeldiği | kadar © tanımayordum. Eğer size bunu parçalayın tuzla buz yapın demiş olsa idim, beni çıldırmış zan mederdiniz. — Evet, burası da doğru. Fakat sonradan pişmanlık bir fayda ver- mez. Dal bir sigara yaktı; ve düşünce- lerine devam ederek dedi ki: - Eğer aldanmıyorsam broş şim di Koverlihin elindedir. Bir şeyden şüphe ettim; neden telefon ediyo- rum derken yalan söyledi? Kover- libin sizden bir bımç alması için sebep var mı? Genç kız hayır manasında kafası nı salladı: — Yahut broşu tekrar ele geçir- mek için herhangi bir çin ek yi — Hayır, zarretmiyorum. — O halde bu bahis / üzerinde | 'durmağa değmez. & Yalnız bir şey | Dal, Brinaya takdirle baktı: — Aferin, Brina, dedi. Filhaki- ka buna dair hiçbir şey söylememe- si gayet tabi. Vaziyeti hülâsa ede- lim: Biz, eğer broşu bulsak hattâ onu bin parça bile etsek polis si- zin bu şekilde bir broşa evvelce sahip olduğunuzu isbat edebilir, Bu çok sıkıcı bir şey olur. Fakat e- ğer broşu bir türlü ele geçiremezse kırılan parçasının bu broşa ait ol- duğunu isbat edebilmesine imkân Odanm içinde a — Biraz sonra rae Val gülümseme belirdi. Genç kızın ll durdu, lâkayit bir tavırla: — Yarın bir yemek ziyafeti ver- meğe niyetim var. dedi. Brina hayretle: — Sahi mi? diye sordu. Triyanon lokantasında saat bir Er Kenarda, yek bir köşede bir masa tutacağım. Davet- hiler çok mahdut ve güzide olacak... Ve yalnız bir kişiyi davet edeceği- mi zannediyorum. ie e gözleri faltaşı gibi açıl- Dal devam etti: — Davet edeceğim kıza bir de hediye vereceğim: Peçetesinin al. tında küçük bir kutu bulacak. Bu, altından bir kutu olmayacak ve ka. pağının üzerini hiçbir elmas sü le- siyecek. Herha'de alelâde muk va bir kutu olacak... içinde... Brina, de yeşil elmas! davetlimin bu kutunun — içindene bulacağını keşfediniz bakalım?.. — Herhalde otuz tane gümüş pa- ya olmadığına eminim. — Hayır, davetlim bu kutunun i- çinde 2 parçayı da bulacak, biri bü yük, bir küçük. Bunları bulacağını ümit ediyorum. Daveti mi kabul €- diyor musunuz Brina? Genç kız derin derin içini çekti: — Evet, memnuniyetle Marten dedi. Yedinci kısım Insan elbise ile Papas olmaz! Sabahın saat ikisinde balo salo- nu hemen tamamile boşalmıştı. Da- vetlilerin bir kısmı, büfenin etra- fında toplanmış, bir kısmı da bah- çede dolaşıyordu. Bir kaç dakika evvel Dal ev sahibi madamın, sarı benizli bir gencin kolunda uzaklaş- tığını gömüştü. Koverih'le, Sumers meydaniarda yoktu, Kütüphane - deki mü.âkattan sonra Brina'ya da hiç tesadüf etmemişti. Lâkayt bir şekilde, sanki bacak- larının uyuşuktuğunu O gidermek maksadile evin etrafını dolaştı. Bu- rada bir çok otomobiller duruyor- du. Kendi otomobii.nın yanına gil- ti. Arkasındaki sandık gibi yerden bir bavul çıkardı. Etrafına bakındı. Sonra otomobilin içerisine girerek perdeleri kapadı. Yarım saat sonra tamamile başka bir adam şeklinde otomobilden çıkmıştı. Üzerinde az eskimiş boz renk bir elbise, başın- da boz renk bir şapka vafdı. Kam çerçeveli gözüğünün arkasından mahçup bir nazarla etrafa bakıyor- du. Umuz arı kalkıktı ve hafif to- pallayarak eve doğru yürüdü. Yol- da biraz sarhoşça bir delikanlıya çarpmıştı. İtizar etti. Bu ses hiç te Marten Dal'in sesine benzemiyor- du. Fantoma - Hırsız'ın bu akşam gayet nazık bir işi vardı. Ve kim- senin onu Marten Dal olarak tanı- maması lâzımdı. #m— — -— Evin içine girdi. Ikinci kata ka- dar çıktı. Ve bir kapının önünde durakladı. Burası Koverlih'in oda- sı idi. Kulağını verdi, dinledi, ga- yet yavaşça tokmağı çevirdi. Hiç bir tehlike yoktu. içeri girdi ve he- men kapıyı kapadı. Oda karanlık- tı. Yalnız pencereden ök gibi bir ay ışığı süzülüyordu. Bir kaç dakika durumsadıktan sonra ilerledi. Bir tarafta gö.gede bir saatın tiktakla. rından başka bir şey işitilmiyordu. Cep lâmbasını aldı ve açtı. Köşe- de üzeri mavi yorganlı bir yatak vardı. Koltuğun üzerinde bir rop | döşambr duruyordu. Bunun yanın. | da vir küçük masa vardı. o Masa- nın üzerinde açık bir kitap, bir tü- tün kutusu ve bir pipo göze çarpı- yordu. Elini tütün tabakasına dal- dırdı. Hayır; yeşil elmaslı broş bu- rada değildi. Onu, ne koltukta ne de yatakta bulabildi. Tuvalet oda- sında da görünmüyordu. Bitmedi — İstanbulda dünkü hava Sıfır hararet derecesine ve deniz &6- viyesine indirilmiş barometre bu sabah saat 7 de 756, 14 te 754, hararet derece- si 7 de 2, 14 de 6, cn yukarı derecesi 6,5 en aşağı 0,33. Rüzgür karayelden etmiş tir. En yukarı süratı saniyede 6 metre- ye çıkmıştır. 15 bin yıllık kütükler KARSRUH, 2. A.A. — Ren nehrinde yapılan bir direnaj ameliyesi esmasmda bulunan bazı ağaç gövde ve kütükleri nin 15 bin yıldan beri su altnda kaldık» ları anlaşılmıştır. : Yunan böreları ATINA, 2 (Milliyet) — Dış işleri bakanı Maksimos Yunan dü- yunu umumiyesi ve bunun tasfi - yesi hakkındaki fikirlerini ve ken- disinin uzun müddet Paris - te kalmak mecburiyetinde oldu - ğunu başbakana bildirmiştir. Harici küçük haberler: * Bir otomobil kazasında yaralanmış olan Fransiz Generali Villemin'in sih- hati hakkında n. ründe birçok kırıklar olduğu, fakat şim dilik sihhi vaziyefinde vehamet olmadığı bildirilmektedir. raporda, böğ- | : MİLLİYET PAZAR 3 İstanbulun imar plânı han- Uluslar arasıKadınlar Di UBAT 1935 gi şehirciye yaptırılacak? Son karar pazartesi günü verilecek ——e e. —— Dünkü toplantıda Ergüz'ün raporu-| nun daha uygun görüldü. İhtisas komisyonunun raporunu tatbike daha uygun ve elverişli gördüğü Alman şehircisi B. Ergüz İstanbulun gelecek plânını ya- pacak mütehassıs mimarı tayin €- decek olan jüri beyeti, dün öğle- den sonra, saat 15 te, vali ve bele- diye reisi Bay Muhittin Üstündağ”. m başkanlığında toplandı. toplantıya, heyete sonradan iştirak etmiş bulunan Bay Yahya Kemal de iştirak etmiştir. Jüri heyetinden evvelce ayrılan ihtisas komisyonu, dünkü toplantı. da, üç ecnebi mimarın verdiği porlar üzerindeki tetkiklerini bil dirdi. Komisyon Agache, Lamber, ve Ergüz'ün raporların tahlil ve i- zah ediyerdn. ay İstanbulda bulun müstakbel plânının nasıl o- lacağı hakkında birer rapor hazır- lamıslardı. Bu raporlarda şehrin güzellik, sıhhat, İktisat, ticaret, li- man, şimendifer, tarihi âbidat, seyrüsefer, nüfus ve saire bakım - lardan mahiyeti anlaşılmaktadır. Jüri heyetine, dün izahat veren ihtisas komisyonu, bu üç mimarın da noktai nazarları arasında mu - kayeseler yapmıştır. İhtisas komis- yonu, Alman mimarı Ergüz'ün ra- porunu muvafık bulmaktadır. Jüri heyeti pazartesi günü tek- rar toplanacak ve son kararını ve- recektir. Öğrendiğimize göre Istanbulun plânı Ergüz'e verilecektir. Ergüz'- Mussolini iskrim müsa- bakalarına girdi ROMA, 2 (A.A.) arasında tertip olunan eskrim müsa- bukalarına Bay Mussolinsi de iştirak etmiş ve çök parlak bir muvaffakıyet PN Venizelosun çekilmesini isteyenter ATINA, 2 (Milliyet) — Ziraat bakanlığından istifa ettikten son- ra Korfo adüğina çekilen Tesdo- kis gazetesilere beyanatında Ve- nizelos aleyhtarlarını (o etrafına toplıyacağımı, Venizelosun da bu memlekete ancak siyasi hayattan kat'i surette çekilmek suretile bir hizmet yapabileceğini söylemiştir. Silâhları azaltma konfe- ransı dört yaşında CENEVRE, 2. A.A, — Silâhlerı »- zaltma ve tahdid konferansı bugün 4 ya- şina giriyor. Konferans, şuhatın 18-inde toplanacaktır. Ruznamede, Litvinof pro- jesi mucibince, daimi barış konferansı halinde toplanacak olan konsey mesele- si vardır. Mongpolların İrandaki ha- yatlarına dair eserler PARIS, 2. A.A. — Güzel sanatlar a- kademisi Fransız, B. Godard tarafından yapılmakta olan taharriyata, Iran hükü- metinin raporunu dinlemiştir. B. Godard tarihi binaların tamiri ile uğraşırken, merkezi Asyan'ın 13 ve 14 üncü asırları için büyük ehemmiyeti haiz olan Moçolların İran'daki o hayatlarına dair çok kiymetli vesikalar bulmuştur. : — Milis zabitleri üğü anlaşıldı ün raporu, İstanbulun bugünkü ih- tiyaçlarma en uygun olarak bulun maktadır. Meselâ Agach raporunda, İs - tanbula yepyeni bir çehre vermek- te, her şeyin yerini değiştirmekte- dir. Muazzam asma köprüler, met- ropolitenler yapmaktır. Agach'a plânımın tatbiki, İstanbul belediye- si için çok ağır bir yük olarak gö - rülmektedir. e Bundan başka A - gache, plânmı, 2 milyon nüfuslu bir şehir hesap ederek yapmakta - er, Lamber de İstanbulun bugünkü ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde şehrin bünyesi üzerinde değişiklik- ler yapmaktadır. İhtisas komisyo- nu, dün okuduğu raporunda bir çok noktaları reddetmiştir. Brezilyanm merkezi olan Rio dö Jeneyro şehrinin plânmı yaptıktan sonra, bilhassa meşhur olan Er - güz ise, bugünkü İstanbulun umu - mi vaziyetinde hemen hemen hiç bir değişiklik yapmamaktadır. Me. selâ belli başlı caddelerin istika - metini aynen bırakmakta, limanm bugünkü mevkiini, büyülterek ib- ka etmektedir. Yalnız (o bugünkü yolların ve saire şehrin esas bünye sine taallâk eden noktalarm ıslahı- nı teklif etmetkedir. Ergüz, Şişli - den Aksaraya kadar yapılacak met ropoliten için şimdilik zaruri bir lüzum görmemekte, fakat ileride yapılması için de müsait saha ayır- maktadır. Bu zat yer altı şimendi- ferini Haliçten geçirirken, denizin dibine dalmamaktadır. Çünkü de- nizin altmdan O geçecekbir tren hattı çok fazla masraflı olmakta. dır. Ergüz Galata köprüsü yanına sıralanacak dubaların en üstün - den, bu yer altı treninin geçebile- ceğini, Eminönünde tekrar topra- ğa saplanabileceğini söylemekte - dir. Alman mütehassısm fikirleri, masraf itibarile de çok muvafık bu lunmaktadır, İstanbulun plânmın uzun sene - lerde tatbiki için, tatbikat kısım - lara ayrılmakta ve plân hiç bir ma biyetini kaybetmemektedir. İstan- bul plânının 50 senede tamamlana- cağı şimdilik tahmin olunuyor. Bundan yüz sene evvel yapılan Parisin plânı da, daha geçen yıl tamamlanmış, bulunmaktadır. Şe- hirde seyrü seferin tanzimi için de, Ergüz, pratik, ve masrafsız bazı teklifler yapmaktadır. Kadastro komisyon mü- dürlükleri işe başladı İstanbul kadastro (o idaresinde vil edildiğini yazmıştık. Kadas tro müdürleri yeni (o vazifelerine başlamışlardır. Fakat müdürlere bağlı komis- yonlara yalnız birer aza verilmiş, belediyeden müntehip azalar he- müz işe başlamışlardır. Üç kadastro müdürünün em- rine giren eski komisyon memur- ları kadrosu da şimdilik yapılma- mıştır. Kadastro ve postaları eski- si gibi mıntakalarında çalışmala» rma devam etmektedirler. Tokatlıyandaki baloda.. Geçen akşam Tokatliyan ote - Tinde Avusturya kolonisi tarafın - dan bir balo verilmiş ve baloya Al man kolonisile bazı kimseler, Al man ceneral konsolosu Bay Toep- ke ve Vis konsolos Bay Saucker bulunmuşlardır ve Avusturya ko- Jönisi tarafından pek samimi bir suretle karşılanmışlardır. Baloda Avusturya ve Alman ko lonisi (o tarafından o bilmukabele dostluk hissiyatı gösterildiği ha - ber verilmektedir. Londrada Fransız ve İngiliz ba kanları arasında Almanya ve Avus turya meselelerinin müzakere edil- mekte olduğu bu sırada Alman ve Avusturya kolonisinin bilmukabe- le biribirlerine karşı dostluk hissi- * yatını göstermesi şayanı dikkat gö rülmüştür. İ sabah İstanbul cihetinde liği başkanına çay verilö Başkanı dün dış işleri bakanı T ev ? Rüştü Aras'ta kabul etti Şehrimizde bulunmakta olan beynelmilel (Kadınlar (Birliği başkanı Bayan Corbett Ashby ve ikinci başkanı Bayan Manus dün A *eri- kan dershanesini ziyaret etmişler- dir. Burada misafirler şerefine bir öğle yemeği verilmiştir. Yemekte Lâmia Refik bir nutuk söylemiş Bayan Ashby buna mukabele et - r. Bayan Ashby dün Perapalas o- telinde hariciye bakanı Bay Tev- fik Rüştü Aras tarafından kabul e- dilmiştir. Bayan Ashby silâhsızlan ma konferansında İngiliz murah- hasıdır. Bu sebeple Tevfik Rüştü A ras ile Cenevrede komisyon içtima- larmda tanışmıştır. Tevfik Rüştü Aras beynelmilel feminizm kon - gresinin İstanbulda toplanmasını kolaylaştırmıştır. Bayan Ashby Bay Tevfik Rüştü Aras'a teşekkür et- miş ve bilhassa o cumhur başkanı Atatürk'e saygılarını tebliğini ri- ca elmiştir. Lehistan ve Şark misakı Diyet mecisinde diş işler bakanın sözleri VARŞOVA, Z (A.A) — Diyet mec- İisi dışarı işleri komisyonunda yapı - lan müzakerelerden sonra dış bakanı Bay Bek batiplere karşı şunları söyle- miştir: 'Mâzakereler srrasında bir çok hatip ler Lehistan ile dost devletler arasında yapılan siyasal konuşmaların muhtevi- iddialarda lan Letonya ve Estonyaya seyahatim sırasında bu memleketlerle olan konuşma İsrım mevzuu bahis edildi. Bunun se - bebi kolayca anlaşılmıştır. Mahrem si - yasi bir muhabereyi ifşa edemem. Çün- kü bu muhabereyi yaptığım hükümetle- ve karşı taahhütlerim vardır. Yalnız şu- nu-söyliyeyim ki, gerek Romanya ile ge rek Baltık devletlerile nokta nazar Laatileri hakkında tefsirler hakika- ta katiyen yatalak değildir. Baltık devletlerini almak meselesime © gelince, vu hurusı düşüncelerimi kendilerine bidirdiğim hükümetlerle bu mesele tavazzuh et - miştir. Fazla bir şey söyliyemem. Ancak şunu kaydedeyim ki, bu dev- Taban bildirdik ve Lehistan Bonlan köp le de mümasil tekliflere ayni cevabta bu- Tunacaktır. İngiliz ve Fransız baş vekâletleri LONDRA, 2. A.A, — Fransız bap bakanlığı yeni umumi kâtibi Bay Leon Noel, Ingiliz kabinesi umumi kâtibi Sir Moris Hankey ile sinemaya Mm iç a a sl te çor ii —— Bir vapurda Çin korsanları HONG-KONG, 2. ALA. — Korsanlar Tungehor vapurunu edilmişti. ung Bay limanı, korsanların meş yatağı olan Bine Ba liman y Fransada öenüli doktorlar PARIS, 2. A.A. — Dün tıb fakültesi talebesi arasnda heyecan vardı. Diğer birçok talebeler de kendileri ile el bir- liği yapmışlardır. Oğleden sonra, sükün temamen tecessüs elan rk Almanya - - Cenub Ameri- kası tayyare postaları BERLİN, ZA.A— Alman matbuatı 2 şubat 1933 tarihinin ikinci yıldönü. münü kutlulamaktadır. Cenub Arerikası- na ilk muntazam tayare postası o gün Dünya kadınlığının Atatürk'e sayg Dün öğleden sonra Türk Wi lar birliği tarafından Bayan ve Manus şereflerine Tokat telinde bir çay verilmiştir. Çayda birlik azasile şeh tanınmış bir çok bayanlar bulunmuştur. Ziyafette ki liği reisi Bayan Lâtife bir nutuk söylemiş ve Bays”. bett Ashby ve Rosa Manus& lilere takdim etmiş ve ker hoş geldiniz demiştir. 4 Bayan Ashby bu nutka vererek teşekkür etmiş ve b milel kadınlar birliğinin ve 18 nisanda Yıldız sa çılacak kongre hakkında vermiştir. Bugün Bayan Lüsiyen E8f telde Bayan Ashby ve Mas$l refine bir çay ziyafeti vet Sanat mektebinde de bir ö meği verilecektir. 1 Misafir bayanlar 10 şub dar İstanbulda kalacaklardi” Askeri rütbele Türkçe karşılığı Çıkan haberler tams! yanlıştır ISTANBUL, 2. AA— T.P ve Ki İşeme Ankarada rın ünde örme 16, 15 derecedir. Bugün Ankarada saat 10,45 baren hafif kar yağmağa Fransız Tıp iakültel talebesinin istedik Je dini doktorluk yapacakların rak Fransada on sene oturmuğ e, Soktarlak hakkımdaki eden Çin ve Japon-Manço ş Cbahar, Jehol ve büyük Seddin | daki manalara yenilen eh mişlerdir. Sulh şartlar j Çin hüleümetinin Kr üre Hauptman lehine deliller FLEMINGTON, 2. AA. 7 muhakı y