MILLIYET PERŞEMBE Dünyanın eniyi on tenisçisi kimlerdir? Von CRAMM de STEFANI Fransanın meşhur tenisçilerin- Lakoste, Pariste çıkan (Metch) spor mecmuasma dikkate değer bir makale yazmıştır. Lakoste bu makalesinde 15 ma- MERLİN BOUSSUS Yısta başlıyarak son günlere kadar Üstüste ve fasılasız e devam eden beynelmilel müsabaka ve turnuva- lar neticesinde kendince dünyanın €n iyi on tenisçi bulunduğu kimse- leri şöyle sayıyor: 1 Perry (İngiliz), min Yusturyalı), 3 Autin ingiliz) ; 4 Wood (Amerikalı), 5 Gramm (Al man), 6 Shields o (Amerikalı), 7 zel (Çek), 8 Stefani (Italyan), 8 ve 10 Merlin (Fransız), Boussus Tansız.) Lacoste dünyanm en iyi tenisçi- leri olarak sıraya O koyduğu buon İsparta gençleri çalışıyor Yoktan var edilen Halkevi bugün vilâ- yetimizin her tarafına kol salmıştır 2 sporcu hakkındaki düşüncelerini de şöyle yürütüyor: Perry bu mevsimdeki faikiyetini kat'iyetle göstermiştir. Geçen eylül de, o zaman dünyanım su götürmez şampiyonu olan Grawfordu ilk de- fa yanmiştir. O zamandan sonra da bu tenisçiye daima galip gelmiş- tir. Perrynin Avusturyalıya bedeni ve manevi bir o faikiyeti vardır. Yoksa oyun tarzları ve kıymeti ay- ni ayardır. Stefani hasmin zayıf noktasın- dan derhal ve gayet (kolaylıkla istifade eden yegâye Perry asıl kudretini setten sonra gösterdiği lik maçlarda Menzel, Austin ve belki de Boussus İngilize faiktirler. Fakat en mühim maç turnuvalar beş set üzerine yapıldığı için Pe- riynin vaziyeti sarsılmıyacak ka- dar sağlamdır. Grawford, Perryden sonra ikinci gelir! Esasen bu mevsimin en mü- him dört turnuvasında da ikincili- ği almıştır. Austin Davis kupası maçlarında Amerikalı Shields ve Wood'u yen- miş olmak itibarile üçüncü derece- yi Wood, Davis kupası maçların- da İngiliz Perryye karşı adam akıl- lr mukavemet eden yegâne tenisçi olduğundan dördüncü mevkii al. Isparta hal kevi binası, ISPARTA, (Milliyet) — Burada vi dokuz şubesile beraber $u- bat 933 tarihinde teşekkül etmiş, Mutavassıt bir aile bütçesi kadar- bir bütçesi olduğu halde kısa bir- Zamanda büyük işler başarmıştır. i memleket sevgisi ve hi aşarmak kabiliyeti sev- Şi ve hayranlıkla karşılanacak şey- dr, Dil edebiyat şubesi müze sergi Ve köycüler şubesile de teşriki me- sai ederek birçok fedakârlikla Memleket tarih ve edebiyatma 023 “lacak vesaik ve esası toplamıştır. Köycüler şubesi: Lağus, Dergü- ME, Çünür, Gönen, İsâm,, Ali kale Önü vesair köylerle Atabey nahiye- sine giderek inkılâbımız üzerinde üşmüş dertlerini dinlemiş ve bir ok dertlerine deva bularak köylü- hün sevgisini kazanmıştır. Temsil kolu şimdiye kadar inl mıza millet ve memleket sev; De ait dokuz temsil vermiş inkılâ- zın memleket sevgisine daha fazla kökleşmesine yardım etmiş evi salonu iyi bir £ dershane olarak faydalı dersler vermiştir. Vüsüinhane ve neşrivat şubesi: Bir çok o fedakârlıklarla mobilye ihtiyacını temin etmiş, bir çok fay- dalı mecmua ve gazetelere abona olmuş ve kütüphanesine bini müte - caviz ilmi, fenni faydalı eserlerle doldurmuştur. İçtimai yardım şubesi: İkisi köy- lü olmak üzere üç fakir | çocuğun bütün ihtiyacını temin ederek orta mektepte okutuyor ve bu sene yük- sek mekteplere giden 30 fakir tale- be ile iki fakir hasta kadının yolpa- ralarını temin etti ve daima fakir talebelere yardım etmek için çalış- maktadır. Güzel sanatlar şubesi: Maran- goz, dülger ve yapıcıları toplıyarak | emsali ve | bir birlik teşkil etmiş fenni mimari hakkında bir kurs aça yak 120 sanatkâr yetiştirmişair. Musiki kolu da yetişmeğe ve yük selmeğe çlaışmaktadır. Müze ve sergi şubesi de dil ede- biyat tarih ve köycüler (| şubesile hem ahenk olarak yürümüş kaybol- ması melhuz olan eser ve kitabele- ri tesbit ederek müzeye nakle baş- lamıstır. Spor şubesinin bir bisiklet kolu vardır, Bu gençler dilma (yakın CRAWFORD maktadır. Lacoste, bu mevsim Fransa şam- piyonluğunu alan Alman Gramma beşinciliği vermekte ve hasta olma. miş olsa Wimbledon turnuvasında AUSTİN galibe yakın bir mevki alacağı ve yaptığı tasnifte de daha yükseğe çıkacağını ilâve etmektedir. Shields bazan fevkalâde, bazan da çok fena oynaması — itibarile, Lacoste nazarında altıncı olmaktan yükseğe çıkamamaktadır. Lacoste Çek Menzel ile'Italyan Stefaniyi ayni ayarda bulmakla be- raber bu mevsim (Peryyi yegâne mağlüp eden oyuncu olduğundan Menzel yedinci, Stefaniyi sekizin- ci saymaktadır. Lacoste, iki Fransız Bo: Merlinin dünyanın on tenisçi Trabzon yağları yerinde kontrola alınacak Vakfıkebirden ihraç edilen bu yağların karıştırilmasına meydan verilmiyecek ER a a Vakfıkebir VAKFIKEBİR, (Milliyet) — Vakfıkebir senede vasati (800,000) kilo yağ, (1,500,000) kilo fındık (1,500,000) kilo fasulye ve (3,000) sandık yumurta ihraç eden Kara- denizin şirin kazalıından biridir. Istanbul vesair piyasalarda Trab- zon yağı namı altında satılan yağ- ların en nefisi bu kazanın mahsu- lüdür, Filvaki pazarda gördüğüm yağlar son derece ir . Köylü- nün çarşıya indirdiği yağlar tama- mile hileden âri tertemiz ve mis gi- bi kokuludur. Ne yazık ki sön za- manlarda burada da türiyen bazı muhtekivlerin yağları tagşiş ettik- leri görülmüştür. Son günlerde şüpheli görülen yağlar piyasadan toplattırılmış ve muayene neticesin de içine kavrulmuş hararotun vası- tasile yüzde yirmi nisbetinde su ka- rıştırıldığı anlaşılarak müsadere €- dilmiş ve eritilerek ahçılara satıl- mış ve sahibinden ceza alınmıştır. Şimdi Ticaret odası memleketin bu tanınmış mahsulü; bilmek için şiddetli tedal üzere vekâletten müsaade istemiş- ———— ————— yerlere seyahatler yapmakta ve iyi neticeler almaktadır. Şube şubede- ki iki fütbol O klubüne yardım et 6 EYLUL 1934 UZUN Kabahat makinede mi, makinistte mi?. Son zamanlarda sporcularımız dış memleketlerde iki seyahate çık- tılar. Bunlardan biri dost Rusyaya, diğeri de gene dost Yugoslavyaya- dır. Bu itibarla bu turnelerde spor- daki kudretimizi göstermekten 2zi- yade spor kafilelerinin intizamı, disiplini, sportmenliği ilk aranacak şeydir. Rusyadan dönenlerden bir kis- mile görüştük, bir kısmının lattıklarını kulaktan kulağa Teessürle keydetmek mecburi deyiz ki, son Rusya seyahati inti zam , disiplin, sportmenlik ve bil hassa idare noktalarından göğsi müzü kabartacak bir mahiyet gös- termemektedir. Zagrep seyahatine gelince, bel. ki de çok kısa sürdüğü için, Rusya seyahati gibi bir intizamsızlık ve idaresizlik göstermemekle beraber, bu da, geçen seneden bu seneye at- letizmdeki tenbelliğimizi ve bunun neticesinde ne kadar düştüğümüzü göstermek noktasından hayli dikat- te şayandır. Hülâsa edersek Rusya seyahati , haklı mağlübiyetlerimizi hiç hesa- ba katmıyarak, kafilenin idaresi noktasından; Zagrep seyahati de, lâyık olmadığımız halde sırf çalış- tırılmamak neticesinde teknik dü- şüklük noktasından birer fiyasko- dür. Rusya seyahati hakkında bütün öğrendiklerimizi yazacak olursak (iki çalgıcının seyahati) romanı gi- gi gülünç, eğlenceli, fakat hale acın dıracak bir macera meydana çık- ————— sma girmesi lâzımgeldiğini, fakat birini diğerine tercih etmek imkâ- nmı olmadığı kaydetmektedir. PRŞ tir. Odanm talebi is'af edildiği tak- dirde Vakfıkebir markasile ibraç edilecek yağların nefasetinden €- min olarak yiyebileceğimize şüphe yoktur. Kazayı merkez vilâyete bağlıyan şosenin Mersin köyüne kadar olan kısmı fazla arızalıdır. Bu kısımda bulunan geçit ve köprülerin bir kıs- mı yeni yapılmış olmakla beraber daha tamire muhtaç bir kısım mev- cuttur, Kıştan evvel tamirat yapıl. madığı takdirde münakalâtın dur- masından korkulabilir. Kazanın genç kaymakamı Fehmi bey memlekette varlık ve yenilik göstermek için her sahada var kuv- mişolur. Bütün bu hallerde soprcuların kabahati yok mudur? Belki var. dır ve muhakkak ki az çok vardır. Fakat spor işlerimizde âdetlir, spor cuyu (vurabalıya) haline getirmi- şizdir. Her spor işinde sporcuyu ka- babatli çıkarırız; idareciyi, bozuk idare mekanizmasını sükütle geçiş- tiririz ve hattâ çok kere sporcunun kabahatini iki kat etmek için idare ciyi ve idare makinesini göklere çıkarırız. Yepyeni bir makine alalım; bu makineyi usta, işten anlar,dikkatli ve meraklı birisinin eline verelim. Bilir misiniz o makine ne olur? Da- ima temizlenir, yağlanır, silinir, tr- kır tıkır işletilir, tıkır tıkır işledik. çe beklenen randımanı ve hattâ da- ha fazlasını verir. Fakat bütün bu takyidata rağmen o makine iyi iş- lemez ve beklenen © verimi ortaya koymazsa o makine iyi değildir, değiştirmek lâzımdır. Gene yepye- ni bir makine alalı: vu makineyi işten anlama: ğı içi katsiz ve lâl ne verelim. Bilir misiniz o makine ne ne olur? Temizlenmez, yağlan- maz, silinmez, paslanır, paslandık- ça evvelâ bozuk düzen işler ve bek- İenen verimi hattâ daha ( eksiğini meydana çıkaramaz ve bir gün du- ruverir. Böyle olunca makineyi de- ğiştirmek para etmez, çünkü yeri” | ne gelecek makinenin âkibeti ge- ne aynıdır. Binaenaleyh makineyi değil, usta başıyı değiştirmek lâ- | zımdır. Kimseyi kasdetmeden #porumu- zun umumi bakımından diyoruz Sporcu makine, idareci maki- İ nisttir. Makinenin fena olmadığı, Edirnede makinistlerin kimseler oldu. randıman ver. miş olmasile sabittir. Şu halde makinistler ya işten bilmiyen veya bildiklerini iyi tatbik (o edemiyen kimselerdir ki o makine son zamar, larda sık sık arızalara uğrayor,bo- zuk düzen işliyor ve beklediğimizi vermiyor. Şu halde (yapılacak iş makinistleri değiştirdikten ve iş bi- lir makinistler bulmaktan ibarettir ve bu kadar basittir. Hükümetimiz, büyüklerimiz #po ru en yüksek derecede himaye edi. yor.. Zaman oluyor ki sporcularımı. zın veya onlar namına konuşanla- rin bir dediğini iki etmiyor. Buna mukabil umduğunu görmezse spo- rumuz hesabına yazık, ayıp ve gü- nahtır. İçimiz sızlıyarak ve açıkça söyli- yelim: Bu böyle (giderse bir gün makine ya duracak veya senelerce tamir görmeden işliyemiyecek bir hale gelecek. (Makinistim) diyen- ler bu tabirle övünmek haklarını bile kaybederek elleri böğürlerin- de kalacaklar. Sadun GALIP Umumi toplanma yapılacak T. 1. C, 1, İstanbul mıntakası reisli- ğinden * 31.8-1934 kongresinde seçilen minta ka merkez ve İdman heyetleri “ reisi ve azasının iştirakile 9-9.934 pazar günü saat 17 de mmtaka merkezinde umumi bir toplanma yapılacaktır. Muhterem azanın teşrifleri rica olu. mar, ş Bankasının yeni şubesi dün açıldı (Başı 1inci sahifede) de vaziyetini sormuş ve esnaf tarafından verilen izahatı dikkatle dinlemiştir. Ve- kil Bey vuku bulan hasbühalinde Edir- ne'nin iktisadi kalkınması için hüküme- tin herşeyi yapmaya karar vermiş oldu- ğunu söylemiş ve ziyadesile alkışlanmış- tr, Oyleden sonra saat 15 te Banka şube- naftan mürekkep bir önünde toplanmıştır. Vekil Beyin nutku Mahmut Celâl Bey burada Edirne'li- lere karşı bir nutuk söyliyerek demiştir hi: Bugün Iş Bankasının Edirne şubesi- ni açıyorum. İş Bankası teknik esaslara dayanarak çalışmayı şiar | edinmi açtığı sube bu csası gözeterek kendisine ve muhitine faideler temin etiniştir. Çok temenni ederim ki Edirne'de de memleketimizin bu güzel köşesinde aynı esası tebaruz ettirerek muvaffakı- yet silsilesine bir yenisini ilâve etmiş olsun. Arkadaşlar, Banka ve sermaye daima emniyet arar, Aradığı emniyet birinci derece de siyasi emniyet, ikinci derecede ise dahili istikrardır. Görüyorsunuz ki vatanımızın hududunu teşkil eden E- dirnede emniyetle bir mali müessese nin açılmasma şahit oluyorum. Bunun ühim © bir manası vardır. Bu da va lâkadar olmuştur. Onun zaferlerile » vinmiş, elemli günlerinde büyük iz: raplar duymuştur. Edirne bütün Tü kün ruhu demektir. Sizin sevinçleri zi duymayacak, onunla alâkadar olur yacak tek bir fert yoktur. Edirnenin iti lâ ve iktisadi inkişafı için Edirnenin ilânihaye hör ve & mes'ut kalması için Türk hükümetinin azimkâr olduğunu ve bu hususta İözem gelen her şeyi yapmaya hazır bulunduğunu söyleyebi- Edirne cümhuriyet rejiminin altnda mesut ve müreffeh olacaktır. Onun refah ve saadetini biz görmekle bahti- yar olacağız.” Vekil Beyin nutku sürekli bir suret- te alkışlanmıştır. Bundan sonra bütün davetliler ban kaya girmişler, Celâl Bey bankanm vez- mesi önündeki şeridi kesmek üzere ken disine verilen makası meb'us Şeref Bo ye vermiş ve mumaileyh kurdelâyı kes. mek suretile resmi küşadı icra etmiştir. Mebus Şeref Bey, hemen vezne- ye sokularak kendisine bir hesabı ca- Ti açtırmak suretile ilk muameleyi yapmıştır. Misafirler izaz edildikten sonra İş Bankasının onuncu yılı münasebe- tile neşrolunan broşürlerden tevzi o- lummuştur. Vekil Bey resmi küşattar sonra Edirnenin tarihi yerlerini nü - üne bahçesini ve bağları gezmişler. ir. Şereflerine bu gece belediyede bir ziyafet verilmiştir. Edirneliler yeni bir iktisat müessesesine kavuştuk'a - —— dolayı sürur ve neşe içindedir. ler. Vekil Bey yarin sabah İstanbula hareket edecektir. —— ie a m m va NE nar miştir. Maamafih bu sene (İske- fiye) köyünden (Samson) köyüne kadar (30) kilometrelik bir şose (Beşik Duzü) nahiyesinden (Ton- ya) nahiyesinin kumyatağı mınta- kasına kadar da (25) kilometrelik bir şose ve (Beşik Duzü) — (Şal Pazarı) arasında (28) kilometrelik bir şose yaptırılmak üzeredir. Bu suretle kaza dahilinde yeniden vetile çalışıyor. Son sene zarfmda köylerde yeniden mektep yapılmış- tır. (Tonya) nahiye merkezinde de (14) metre arzında (40) metre tu- Tünde beş sifir o muazzam bir mektep (Samson) köyünde de üç sınıflı diğer bir mektebin inşaalı- da bitmek ( üzeredir. Bunlardan başka merkez kazada bu sene beş sınıflı ve ayrıca (pansiyonlu bir mektebin inşaatına da başlanılmak üzeredir . Kazanm arazisi kayalıkir olma- sından geniş köy yolları açmak hay İı müşkül olmaktadır. Bunun için ekser köylerde patikalar yapılabi!- (83) kilometrelik şose yapılmış olacaktır. Köy sandıklarının bütçelerine koydukları tahsisatlarla da nahiye merkezlerinin muntazam telefonlar la merkez kazaya başlanması işi de bitmek üzeredir. Kasaba belediyenin (4000) lira gibi çok cüz'i (o ve dar bir bütçesi vardır. Şehir işleri varidatsızlık yü- zünden pek bozuk bir haldedir. Mezbaha ve itfaiye (teşkilatı gibi şöyleri bulunmayan (bu idarenin mühim ihraç iskelelerinden biri ol- | satılan etlerin manzarası masına rağmen sahilde en basit bir iskelesi dahi yoktur. Vakfıkebire gelen yolcular iyi havalarda kayık: tan ya paçaları sıvamak veya adam sırtına binmek suretile sahile çık mak mecburiyetindedir. Fena ha- valarda vapurdan çıkmış bulunmak en büyük bir tedbirsizliktir. Dere | kenarında kesilip hemen oracıkta güneş altında tahtalar © üzerinde çok çir- kindir. Genç kaymakam şimdi bü: tün mesaisini memieaet ve bir de mezbaha yaptı rak h“l. ka temiz et yedirmek, ihracat ve it. halâtı teshil etmek, bir taraftan da belediyeye varidat temin etme; hasretmiş, var kuvvetile çalışıyo. Şehirde yapılacak bir iskere “e mezbaha belediyenin varid” on bin liraya yükseltecek ir diye ve memleketli de hu * nü niyetle çalışırlars» $i kebir belli başlı nole edilmiş olacaktır.