3 Eylül 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

3 Eylül 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

( İktisadi bahisler li Demir beynel- | Demir sanayii kuruluşunda istismar elmek düşünül. | t etrafında $0p- ni muhafaza sı ile boy ölç bi bir bi bugün mi ciliğe yatırılan ve se: #crmaye, teknik, ve meleke bizden çok İasiadır. Meselâ: Demir ittihadına men- sup (Demag) şirketinin sermayesi tak riben 400 milyon lira raddesindedir. | Halbuki bizim bu işe yatırabileceğimiz. para belki bunun yirmide biridir. Buna mukabil ne yapabiliyoruz?.. Demircilik. te teknik son senelerde çok terakki et- miştir. Yeni, yeni keşifler, yeni patent ler var. İhtisas mecmualarında bunlara tesadüf ediyoruz. Bilh il fiatların. z esaslı tetkike değer bir yh: Maliyet fim- ecek fennin tarakkiya- tından ve rasyonal en son usullerden is- tifa, sik Sie 30 maliyet vardır. Bu ağır etmeliyiz Milli sanayide imkân nisbe- si mallar kullanmalıyız. yacının 3/4 ünü İm ten önde yerli Vüken Al getirdik. yazdık. U- acalçı memle- hangi iptidai madde için harica ödediği devizi mamul eşya satmak suretile fazlasile iadeten geri aliyor. Bizde ise şimdilik demir ihracat- nevzuu bahsolmadığına göre İp. isi maddeleri daima ithal ci ticaret müvazenesi cephesinden sakallı. He: vazi, i ki, bu: Yani her hususi bir Bu sorguya t bir cevap akla gelir. Fevkalâde ah- in elde kâfi mikdarda ipiidai mad x stoku bulundurmak.. O halde ha- zırlanmış dökme, çelik demir bulundur. suretle de nuz vermelidir; hem de ve: eden tetkikleriz an uzda demir maden Torbalı, Ovacık, meni, Kayserinin yüz metre cenubunda Toros ve anti To- nda Faraşadır. Bunların için ver ve bilhassa nakliye oi b sanayii | ye uğrunda çok çalışmalıyız — bu mile- Demir cev gel Yeni le en teknik nr tatbik © masri çok dikkat vaziyeti, bahusus deniz yolunda de etmek cihetini tercih ciümer çen yazılarımızda bahsettiğimiz ve İer gösterdiğimiz üzere bu nakliye fiyeti demir sanayiinin en mühim safha- sadır. Bunlar temin edildikten sonra Türki- yede demir sanayii pek alâ kurulur ve Yaşar. Aksi de doğrusu pek istenilir şe- kil değildir. Demir sanayii mensucat ve- 75 #pirleri ile mukayese edilemez. Çün- kü demir sanayiinde iptidai maddeler hariçten getirildiği takdirde — işçilik diğerlerine misboten en az para yiyen kı: srmdır, Türkiye topraklarının gakiden bu sanayi de munim Dur 1 Dak eskimeyen ta rek muvaffaliyetimizden emin riz: İşte defterin lecile ka hinde verilen üzerine varup şimdiye kadar yulak (**) ve her yulak ne mildard defter edip ve sin band işlenecek yulak , on dörder, on er kiye) olarak mektedir. (Divanı hümayun esühimme) Yine bu emir defterinden anlıyoruz ki, Kiğr da demir çıkarılıp izabe edildiği. ni ve bir kısmının bir kısmının da Der; ğini öğreniyoruz. Pari demir için ı şu satırları yazıyor Fil gövd saim iii büz müm bela bl s su dolapları vası- vurduklarında ze- ler.) bir çok seyyal eni heyret) sey> reli demir) den halde bu sanattaki babalarımızın mürası- nr evlâtlarımıza intikal ettirmeliyiz, etti- rebiliriz. Son “455 derece! ğm Şapodüler olmak ve altında kr madeni çıkmak ihtimali kuvve Kömürümüze gelince: Zongul yeni temelleri atılan kok fabrikesile be koku meselesi | hallolunmuştur. fabrilm cidden modern bir iy ml Me GOTEN Un mal edebileceğinde şüphe edilemez. ğer kömürlerimizin ocaktan çıkma mali- yet fiyatlarını indirebilirsek — ki bu ga | ATEŞ BÖCEKLERİ Yazan: Nezihe MUHİDDİN Aşağı katta tıkırdayan takunye- İi adımlar merdivenin son basa- ğında durdular. Tırabzana vurulan bir iki yumruk gürültüsü: — Pat.. Pat. Pat... Sonra munis — Necat. Zerzevatçıya bir tutsam maya Yukardan ce vanlı boş ve küçük dam eski bir masaya Tı perisan, beyaz gömle: açılmış, dudakları .. Penceneden iyor. Kapıdan n0z uzatsım. yok. Basık ta- dada göğsü arasindaki sında çıtır çıtır çiğniyor, Uzun par- | makları asabi asabi, alnına dökülen | saçları çekerek düşünüy nüyor. Çok dalgın... Beli i altına bir kısmı yaln ktadan ibaret | beş on satır Aşağıdak — Hu. öne Asrın umdesi “MİLLİYET” tir. ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için Hariç igin Ez EE mrud yakan körüğünü on a- | ceki Anadolunun bugünleri Ta rm, ne günlerdi. Bütün bü iki, Baştan başa ve onun arkadaşla. niyor, * her | onun arkadaşlarını konuşuyor, her hes onun ve onun arkadaş ne yaptıklarını anlatıyor. e, onu VE “O,, ne yaptı? neler yaptı? Ona hep biliyoruz. Aradan geçen on i- ki yıl bizi, öyle inanılmayacak sey- lere inandırdı ki dünkü yağı (1 )lar- la elbirliği edişimize bile şaşmıyo- ruz, | , Gazinin önderliği (2) altında gi- ! imiz kurtuluş savaşından do- ğan güneş, bütün eski hınçların ü- zerinden sanbi sıcak bi» sünger gi bi geçti. Artık hepsi ile barışıkı Demek ki basışmak için d ünkü z. Daha doğrusu, bı rışıklık temelini atmak için çatpış- muş Düşünürken, göğsümün şiştiğini | duyar gibi oluyorum, yüre, ğim ağzımı ğu devirmiş, ve bir bacık (4) yık muştık. Unutmayalım; herne ki kazan- muşsak, 12 yıl önce bugünlerde ha- zandık. On yıl, yüz yıl, bin yıl son- raki kazançlara da gene bugünle- rin yüzünden evişeceğiz? M. SALAHATTIN (1) yağı —di (3) çağ — devir, şman (2) ö (4) bacık — nda Rumeli hanında İspiro efendi Veledi Sotiri fepiro iye Adalar Tapu memurlui 1338 tarihli ve 19.20 nodu edile Büyükada Aya “Ni atik 18 mükerrer num tarlanın alacaklı lehine ipo- edile borcunuz olan 3000 Ji. nuz mevaddı mahsusası ta bunu müeyyit bulurm hâdizede hukuk veslü kanur rinci fı e iki gazete > nen teblizat icrasına karar verilmiş - tir. İşbu ilânı tarihi neşrinden baren iki ay içinde yukarıda yazılı borca vaki itirazım serdi veya mer cii aidinden icranım taliki için bir &- mir getirilmesi aksi halde öcranm de vam edeceği ve yapılacak itirazatm PAR IRE Son vapur! Vaniköy kıyınrindan; Arnavdi- köy ve Bebek'in gece görünüşü ö- mür oluyor do biribişine'o kadar yakın ki, el aya çekilince, tramvayların yerlerde çıkı le duyuluyor. dör Ben dedim ki Bu, herhale cak? Sordular: — Nerden anladın? Baştaraftaki güvertede, zilzurna sarhoş birini gösterdim: — Eğer başka vapur olsaydı, şu adamcağız, keyfini böyle yarıda bi- rakıp evine döner mi idi? Kulak MISAFIRI Ti sahabe, 21,40: Bel rat © ın sakil ROMA - NAPOLİ - BARI 1.10: Plğk. 2130: Musal » sön vapur ola İ69417 Kışlık elbiselik Kumaş CEMİYETİ MERKEZİ UMUMİSİNDEN; skişehir Hilâfiahmer merkez ambarında elektrik malzemesi 4 arabaları pirinç talaşı ve parçaları 6 eylül ndan tal etüvler, su, çamaşır 934 tarihlerinde satıl, plerin müraci hastanesinde 1 zarf ile mü 10-934 pazartesi g Tafsilât Haydarpaşa ve a satılan şartnamelerde yaz ılıdır. (5285) Arikiya vazelin onar Jiri 5731 © Münakasası feshedilen 183 kalem ecnebi eczayi tıbbi ye 6-9-934 perşembe günü saat 10 da Haydarpaşa Mağaz sında pazarlıkla mubayaa edilecektir. Fazla tafsilât için Hay” darpaşa mağazasına müracaat edilmesi. (5314) 5768. Ank ra Jandarma Satınalma Komisyonundan: Aşağıda cins ve miktarları yazılı iki kalem malzeme k#* palr zarf usulile satın alınacak © ve kapalı zarf o münakasasi, malzemelerin hizalarında gös terilen gün ve saatlerde yaj caktır. Talipler şeraiti anlam ak üzere istedikleri vakit mü nakasaya iştirâk içinde göste makbuzile birlikte Komisyon un:uza gelmeleri. (4769) Metro İsmi Münakasa tarihi ogünü saat 8778 Kaputluk Kumaş 8 Eylül 934 o Cumartesi 10 8 Eylül 934 Cumartesi e Deniz Levazım Satınalma . Komisyonundan: 6772 adet Kondenser borusu Kapalı zarfla münakasası 11 Eylül 934 Salı günü saat 14 t€“ 6009 metro İş başılık kirpas o kapalı zarfla münakasası 11 Eylül934Salı saat 151€ Deniz kuvvetleri için Küzumu olan yukarda cins ve mikt8” Er yazılı iki kalem malzeme hiz alarında gösterilen gün ve #81 atlerde e zarfla münakasaya konmuştur, Talipleris gari | k kr ei her gün ve münakasasma gire | (4860) RAS nbul Vilâyeti Muhasebeciliğinden: Devlet alacağına mahsübe n alınmakta Ni gümüş par8” lardan mecidi inen. ka a 934 tarihinden itibaren otuz kiz kuru ği ilân olunur. (5345) hesi fal eden eşhasın me kemoce vazıyet ediln tarihin « den itibaren alacaklı ve vereceklilerin BİR ay ve mirasçıların UÇ ay içinde Be- yoğlu dördüncü sulh hükuk mahkemesi» no müracaatları lüzumu ilân olunur. (2290) ) ————— ZAYI: — Maltepe Askeri Lisesinden dairemizin 34-3561 numarasma iblâ | aldığım 85 nümerolu tasdiknameyi zayi ğı ödeme emrinin tarafınıza tebliği- ns kaim olmak üzere ilân olunur. Tum. Kadıncağız cevap alamayınca merdivenlere saldırdı. İçeri girince odanın dar havasmı kekremsi bir mutpak kokusu sardı. Sıcak bulaşık suyundan kabarmış kırmızı ve küt elile oğlunun omuzunu tutarak — Ben de sini uyudu zannettim — dedi — de eminde, nberi sesimi duym , Gene mi şiir çevirmiş somurtkan bir yüzle bakıy: Necatm annesi şefkatle o; kızarmış yüzüne bakarak devam et- başını AY OrSUM... Genç adam anasının sözünü ya- rada bi Ne P tmezse ne olur z mi kalırsm?., 2 (2077) fer de senin şiirin çık- — Hiç olur mu canım... — Nen eksilir?.. Iki buçuk aydır bu mecmuada çalışıyorsun. Daha &- line beş lira bile geçmedi.. Baba- nın sözünü dinleyip o seydin, şimdi her ay cebinde elli liran olacaktı. Genç adam kendini anlatamâ- mazlıktan doğan bir sıkıntı ile ba- şımı salladı: — O zaman ismim Aksaraym bu dar ve dolambaçlı, sokaklarını aşamazdı.. Benim için beklediğin istikbal bu mü?,. — İyi ama yavrum şimdi ne olu- kalktı, yah saçlarını gururla ar- u iterek ateşli ateşli ce- vap verdi: ni oluyor?.. Iki aydanbe- rim ismim Şişlinin, Maçkanm lef apertımanlarında geçen edebi münakaşalanda hararetli bir mevzu oluyor. Eİli liranın asla iri- yüksek O muhitlerde. hergün davetler alıyorum.. Hem öy- le salonlara, öyle insanların arası» na ki, Aksarayda, bu âlemler insa- na rüya bile olamaz. Kadmcağız oğlunu acı duyan bir kalbin gözile süzerek: ettim. Yenisini alacağımdan hükmü yoktur, CEVDET erkisinin | (2300) | — Sen de Aksarayda doğdun.. Sen de Aksarayda büyüdün.. Niçin doğup büyüdüğün yere hakaretle bakıyorsun oğlum ?. Burada yaşa- yanlar insanı değil mi?... Elhamdü- lillâh babanın bu mahallede adı sa- nı var.. Hoca Sadullah oğlu mü- başir Şaban efendi deyince yedi mahalle aşırı ona dert dökmeğe ge- lirler.. Komşularımız hep insan ev- lâdı. Köşebaşında, yedi göbek üle- ma Kazasker Süleyman efendile- rin.. karşımızda Tahir Paşaların koca konakları var.. Hepsile can- riz.. Benim dersen, yedinci sü- lâlemin şeriflere kadar uzandığını eski ahbaplar söylerler... Sabriye Hanımın nutk çok uzun sürecekti. Fakat hü Goşlağandi çaları” cal tin tek tarakası aklını: başına ge- tirdi. Hemen saate dönerek haykır. dı Eyvah saat on bir buçuk! Neredeyse baban © kuşluğa gelir.. Köftenin maydanozu eksik.. Aman Necat koş mutpakta galiba kedi | var. | Genç şair perişan, şaşkın baka | kalmıştı. Derin bir inkisara düş. | müştü, Annesinin nutkunda müt- hiş ve acı hakikatler vardı. Demin ruhunda kanatlanarak onu muhay- yel âlemlere götüren kanatlar kı- ole Bid KIZ KISMI Amerikan kız Koleci, Arnavutköy Tel 36.160 5 5 > İstanbul Amerikan Koleci ERKEK KISMI Robert Kolec; Bebek Tel. 36.3 sedir. Almanca veya Fran öğretilir. Aile ehemmiyet verilir. İerslerine zamimeten ticaret ve İ phaneleri mükemmeldir ve talebenin vukuflarma, fikri terbiye” lerine hizmet eder. Kız ve erkek beden terbiyesi ve sporları il gençleri bedenen yükseltir. Ameli ve nazari elektrik, makine ve nafit MÜHENDİS KISMI mühendisi yetiştirir. Her iki kısımda: Kayıt muamelesi her gün yapılır. Fazla malmat için mektupla da müracaat edilebilir. ların maballevari bir teranesi * dı. Kurunu vüstai bir isme razıydi. Hiç olmazsa eski bir uyandıran esrarlı bir fasıltısı Of du, Bari Nejat deselerdi, hiç dğ, se edebiyatı cedidenin bir bati nı taşımış olurdu. Buda edilmez bir yüktü rılıp dökülmüştü. Benliğini, hüvi- yetini her zerresinden Aksarayın dar sokaklarını sıkı sıkı bağlıyan ağır zincirlerin arasnda hapsedil- miş gibi ciğerleri daralmıştı. Cum- banın kırık kafesinden seslenen annesinin sesi kulakların - da uğulduyordu: — Hu Kasım ağa.. Kasım ağa. Kapıya yüz paralık maydanoz uza- tıver. Çabuk ol kuzum.. Bitişik zerzevatçının keskin ar- navut şivesi kırık kafeslerden oda» ya dolarken Sabriye hanrm telâşla | merdivenlere koştu. Mütemadiyen | söyleniyordu. — Yerinden bile kıpırdamadın Necat.. Kıymayı kedi kaptı ise vay Yazdığı şiirler kendinin be madığı muğlâk, girift mühi vi minci asrın ilham süne mayan taşkım ve coşkun ifad. Şiirlerinin her kelimesinde dl bir âlem vardı. Hattâ her # da bile, göklerin duan lerini kucaklıyan maveri liyordu!.. Necat şiirini maktan artık nevmit olma yapacaktı! Kurşun kalemini & mek, saçlarımı çekmek ilet k ildi. Zaten onu bi kika kendi haline bırakımığd, dı. İşte gene kapı çalınıyor” li saçları daha Her şey onu titizlendiriyor, isy ; mazisi, muhiti, anası- âlesi, komşuları ye- iracaatlarr, | aris HİLALİAHMER | —. 1 Fi di göbek ülemalar, çıkmaz sokak- ları, evlerinin basık tavanı, eski sa- atin hazin tarakası, kapınm paslı tokmağı, takunye (| tıkırtıları, Ka- sım ağanm keskin şives ünvanı, hattâ hattâ kendi ismi bile! Necat. Necat,. Onu bu isimle ça- gırdıkları zaman tüyleri ürperiyor- du. Bu isimde hücra ve dar sokak. İ Janıyordu. Bir iki dakika #09“Ğ3 paslı ve yosunlu tokmak boğüğg Zuk vurdukça en hassas irikle korkunç ve seni Sİ cejini kalın kışrı tıkırdar &İ nesi aşağıdan seslendi: — Necat sofraya in. di. Baba” EESSSELEEİE Fi — Bitmedi “

Bu sayıdan diğer sayfalar: