30 Ağustos 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

30 Ağustos 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BÜYÜK GÜNDE Başkumandan Meydan Döğüşü -30 AĞUSTOS - da başararak bu büyük güne mızı, dalma artan ve hiç eksik miyen bir ce ; bugünün ve yarının çocuk- aktarma etmek bugün- kü (Soya) düşen ana borç iledir ki biz de, e her yıldönümünde, sin dön Zar, e büyük gün bildiklerimizi ve anladıklarımızı oldu. ğu gibi söylemeğe çalışagelmekteyi Biz şimdi, bu meydan döğüşünün nasıl başlayıp nasıl bittiğini anlatmak yoluna girmiyeceğiz... Onu bilmiyen kalmadığına inanıyoruz. o Onun için biz bu yazımızda (tam verimli) bu yük meydan döğüşünün şimdiye kadar- gelmiş geçmiş meydan döğüşlerinden hiç hirile © arşılaştırılamayacağını an- latmağa çalışacağız. İlk önce (tam verimli) meydan dö- ğüşü ne demektir? Bunu kısaca söylü- yesim (Tam verimli meydan o doğüşü) demek, yalmızca herhangi bir, dö: meydanında iki bunlarm biri öildir. Ya, döğüşen dan çıkaran budunların bütün iç güçlerini, bütün takatlarmı ve b varlıklarını bu ölüm ve dirim kavgası- nı kazanmak yolunda ortaya koyarak çarpışmaları ve bunun sonunda (yeni- İen) nin, artık elle tutar bir yeri kal- maması, yeniden yeni ordular elde 6- derek kendisini (yenen)e bir kere da- ba karşı koyamıyacak, kafa tutamı- mun her dediğine evet diyecek, 'duğuna boyun eğecek, bir boz- gunluğa ve ezginliğe uğraması demek- tir. Yalnız bu kadar da değil. Böyle bir kavgada (yenen)in kazancı, yurdun ve budunun her türlü yaşayışında de- rin, yüksek ie cak kadar engin olması demektir. İşte biz, bagün ikinci yıldönü- münü kut'uladığımız (Başkumandan meydan döğüşü)ge böyle bir bakım- kı onun değerini daha nun yeryüzünde belirme- n boğuşma, elbet in k mey alli idin mi- üşünden mar çevresinde 0- mandan meydan dö- eçen 3300 yılın içine | rın yeni içinde bulunduğu zorluk arın ve yüklerin ağırlığı. B — Gerek kullanılan döğüş hüne:* Gibi üç ana köşede miş bunca meydan döğ bizim bu son meydan bulamayız... İlk Büyük kumandanlardan sayılan (Anibal)rin milâttan 212 yıl önce Ro- malılara karşı açtığı kav ni), (Tirebi), (Tirasim. askeri bilginlerden (Kont $ *yok etme,, döğü; diği (Kan) meydan ğüşümüzle karşılaşamaz. Çünkü (Kan) meydan döğüşü, yukarda ana şizgilerini çizdiğimiz bakımdan, tum ve- rimli bir meydan © döğüşü olmamıştı. (Anibal) Roma ordusunu yenmiş ama Romalıları tamamile ezememiş Romalı- ların dileğini yenip kendi dileğine bo- yun eğdirememişti. Nitekim Romalı. İar derleni; (Anibal) a ordu parçası — Nereden düştünüz ağam. — Düşme müşme yok. Bir hafta- hık iş. Bu gece bizbize bir eğlenti ye karar vermiştik. Yemek, börek falan yaptırdım. Yer bulamamıştık. | Sizi de çağıracaktık. Kayıplara ka- | rışmışsınız. Sonunda (İncekız) 1m | buldu. Haber vermeden telefon e- delim dedi. Anlayacağın bı Derken resmi elbiseli Sansaros aökün etti. Tepsileri, yemekleri gar- sonlara teslim ediyor, elindeki kâ- ğıda ne teslim ettiğini yazıyor: — Yarn gelir alırım, bir tanesi- | ni çaldırmayacaksınız ha! Diye kumandalar veriyordu. Ha- fız dedi ki: — Bu Sansaros eğer sözünde du- rursa bir gün gelecek (bütün oteli mi, başka işlerimi, varımı yokumu bunun eline teslim edeceğim. Bir gün içinde he- işi kavradı. İnce kr» ea iste, Kimse- MILLIYET EMBE 30 AGUSTOS 1934 Yazan: A Ren ) mişler, büyük (Anibal) 5 i orduyu karşıl İtalyadan ndan başka, yeryüzünün (son en büyük kavgasında birleşik d dularmın — kazandığı bu meydan imiz üstündür.. Çünkü insanca (sayı çokluğu ve (Avadan) bolluğu ile elde edilmiştir... Bizim yenişimiz, & ne insanca sayı üs- tünlüğü ile, ve ne de (avadan) bollu- ğu ile elde edilmiş değildir. (Yeniş döğüşüm Bizim yenişimiz; bütün Türk budu- nunun yüreğini kurtuluş ve kuruluş sev- gisinin ateşi | ile tutuşturarak, onun bağrında gizli duran bitmez tükenmez güç kaynaklarını sezip eşeyeliyerek oradan doğan eşsiz gücü, tek yoldan, tek kafile olarak, tek ülküye £ yönelt- mek dehasının Türk budununun dileği ile elele vermesi ile 19 Mayısta başla miş ve 30 Ağustosta başarılmış eşsiz bir yeniştir. Sonra bu meydan döğüşümüzün bir eşsizliği de şundadır: Biz bunu, yalnız bir tek düşmana karşı kazanmadık. Karşımızda, yeryü- zünün en büyük kavgasını kazanmış olan veTürkü artık yok olmuş sayarak onun topraklarını paylaşmak, kendile- rini (kul) yapmak için başına üşüşen, ve her yanından , çeviren bütün bir - düşmanlık kümesine, (yedi düvel)e karşı kazanılmış bir (meydan döğüşü) di izünün şimdiye | (Büyük kavga) da tam dört yıl, dört yanda kahraman- ca döğüştükten sonra yenilen kümede | bulunmak bahtarlığna © uğramış bir budunun, üstüne bütün yenenler çul- | lansınlar Mondros mütarokesini imza- latsmlar... Ordusunn dağıtsınlar.. Ka- ra, demir ve deniz yollarının düğüm yerlerini, yurdumuzun e bütün yaşama kaynaklarını tutsunlar... Böylece yü. reğinden © başka elle tutulur, gözle, görülür nesi varsa, hepsine el atsınlar. Ayrıca her yanını kuşatarak yeryüzü ile de nefesini kessinler.. Ondan sonra da bir yandan içinden yer yer başkal- Ote yandan da silâh- lanıp donattıkları düşman ordularını yurdun en güzel parçalarına saldırsın- lar. Öyle bir budun, bu kadar güçlük ve bu kadar yoksulluk © içinde, insan takatmın üstüne çıkan bir depreşme ve silkinme yapsın. Gerek sayıca ve gerek her türlü (Avadan) bolluğu ile | kendi birkaç kat üstün düşmanlarını bu kadar ustalıkla, adar az gün de yenip ezerek ve bi yı ka zanan düşmanların: direcek kadar r meydan değüş dırmalar olsun.. engin Böyle bir budunu ve öyle bir budu. Bun böyle bir savaş arışını tarih henüz bize söylemiyor... Hele on y çinde fet), (Saltanat), ve bun- lardan ayr acak olan (Medrese- cilik), (Tekkecilik), (Şeriye mahke- meciliği) gibi yüzlerde yılın bi nun iliklerine kadar işletmiş o çürük ve sapık inanışlara kaynak ol- | muş (kurumlar)r e birden bire altüst | etmiş te yerine tertemiz ve bağsız bu-| dun üsteliğini ve onun ayrılmaz en sağ | lam ve en doğru yolu ve örneği olan (cumhuriyet)i kurmuş ve bu temel ü- zerine tek mektep, tek mahkeme, şap- ka giyme, kıyafet değiştirme, harf de- Biştirme, dil temizleme, budun tarihi, ni araştırma gibi herbiri | tek başına bütün yeryüzüne parmak isirttermak- ta olan değişimlere | temel olacak kadar engin verimli bir meydan döğü. şünü kazanmış bir budunu, tarih he- müz bize gösteremiyor. Tarih ilk defa olarak böyle bir savaşı ancak Gazi Tür kiyesinde buluyor... Ey (bugün)ün ve (yarm)ın genci: İşte sen böyle yaratıcı bir budunun, Türk Yazan: AKA GÜNDÜZ sizleri korursun sonra hem kendi adını, hem benim © gibilerin adını kötüye çıkarırsın. Kafasının tepesi ağa cevap verdi — Adımızı kötüye çıkaranların hepsi iyi olsun. Kısmıâdli reisi kaşlarmı çattı: — Hanımefendi! Biz buraya bun ları konuşmamak ve düşünmemek için gelmeştik. Eğer siz konuşacak- sanız biz iki arkadaş gidelim. Ksmıâdli reisi doksan dokuzun- cu aşağı derecede kerhaneci kadı- nın kustulmuş kızına ikide bir de (hanrmefendi) deyişinde sami, idi. Hanımın ve, hanımefendini: beyin ve beyefendinin kaç çeşit ol- duğunu bilen bu genç polis âmiri ne yaptığını, niçin yaptığını bilen- lerdendi. Nihayet, içtiler, içtiler ve içtiler. Ne üst kat alt kata karıştı, ne alt çıplak Hafız İ kanlarını döken | mahısm kat üst katı o rahatsız etti, Nede Öz dilimize | Gene Vâni Efendi — Zaman gaze Beyefendi tenin biri, sanırsam dı, — et bil e, nde kızmış. Vân n kim oduğunu bana öğretme- Bilgiçlik taslamasını sevmezsem de söz altında kalmak ta istemem. Tura (1)sını (L.) diye atan bu Beyefendi, bilsin ki Vâni Efendi için yazdıklarile bana yeni bir nes. | ne öğretmiş olmadı. Biz de azacık yazı boyası yala. mışlardanız. Vâni Mehmet Efendinin Vandan gelerek uzun yıllar Dördüncü Meh. | medin £ başçılığını (2) yaptığını, Dervişlere büyük hıncı olduğunu, hele Mevlevileri hiç sevmediğini, bu hıncını bir aralık mevlevi tek. kelerini kapatmağa kadar vardığı için kendisini Konyaya sürdükleri ni hep biliyoruz. Bundan ki Mevlevinin biri kendisi için şa düzgüyü (3) yazmıştı: “Vânii câni gelince devlete Eyledi âyini Mevlânayi ret, Hazreti molla onu bir attı kim “Ez cüdayi ha şikâyet mikünet,, Vâni Efendi Konyada epeyce kal | dıktan sonra suçu bağışlanarak ye- niden İstanbula çağrıldı. Şimdiki iköyünde kendisine bir yalı ve . O güne kadar “Karyei Mus- tafaviye,, diye anılan bu Boğaziçi köyü ancak Vâni Efendi, oraya yer leştikten sonra Vaniköyü oldu. Vâni Efendinin ölümüne düşü. rülen günlemeç (4)e gelince: Bu- ü (5) yok değil vardır. | Parçalara ayırarak okuyalım: İ “ Dediyler Kür — süye Vâni — Efendi çık — tı cennette ,, Ama bu (6) ebcet sayisile Vöni efendinin ölümü yılına aykırı düşermiş. Orasını “ Hadikatül- cevami,,i yazan düşünsün, Çünkü ben de orada okudum. (L.) Beyefendiye saygılarımı su: | narım, İ M. SALÂHATTİN mun için unutmama! Bu eşsiz meydan d mak, yeryüzünde sayılır, sözü dinlenir, tı leti kurmak yolu yüksek adları önünde, buğün dar saygr ile iğilsek gene azdır. Evet onun için düşünmelisin ve inan- 19 Mayıs 1919 sabahr Mustafa Ko Samsuna çıkıp “Ya kurtuluş ya ön, Türk budunun yüreğini budunculuk ateşi ile tutuştur. duğu günden başlıyarak, tam üç yı Hustos 1922 sabı son (Atıl) meydan di ne deri ulaşmış iz. Onun için yüreğinden çıkarmama- hs kiz Bu denkşiz meydan döğüşünü, ta sa- buyruğu ile biten büyük üşü için ne söylesek onun e inmiş, ne de enginliğine Bunda da binbir yoksulluk içinde böyle emiş bir verime © ulaştıran Ulu Önderin önünde derin bir bağlı Iıkla ve engin bir saygı ile iğilmek bu- günün ve yarının her o Türkü için bir borçtur... Tayyare Bayramı Bugün Tayyare bayramıdır da.. Bu- iki kattakiler biribirlerini incittiler. Sansaros servise, mutpağa açı- lan kapının önünde ve Metr dötelin yanında baş muavini gibi duruyor- du. Bir bakıştan, şöyle bir kımıl: danıştan ne istenildiğini anlıyor ve Metri dötele emir verircesine söy- lüyordu. Saat on birden sonra oradan ay- rıldılaar ve şehirde gene tanınmış bir yere girdiler. Fakat yalnız're- isle muavini. Burada bir kavga ile karşılaştılar, Reis yarı vazife ve yarı ispirto ile işe karıştı: — Sakin olunuz beyefendiler! Müsterih olunuz madamlar! dedi. Burada bir iş çıkarsa (| zararı size dokunur. Soğuk kanlı olursanız is- tediğiniz gibi eğlenebilirsiniz. Bir ses gümbürdedi; — Bu herif kimdir? Ne haddine bize karışıyor? o Git şuradan be a- dam! Kısmıâdli reisi bütün nezaketi toplıyarak pek duyulur bir sesle ce- vap verdi: — Eşekoğlu eşeklik etme! Ben size insanlık ediyorum! Kavga eden iki taraf hemence- cik bir olup reise hücuma kalktı lar. Reis arka cebinden koca bir sey cıkarın actı. Bu bir Cuma günü saat 15te Veli efendi At koşuları mam Son haftası: En zen Tasennininin Konferans. 23,18: Dane musikisi, 24: Musahabe 685 Kk. BELGRAT, 457 m. 30,45: Musahabe. 2115: Salzburgtan naklen Toneanininin idaresinde senf: 3, Haberler. — Dane plâkları. 23,50: Kahveha ne konseri. 523 Kh. BÜKREŞ, 364 m. A Musahabe, 21,40: Karışık 22,15: Sollat konseri 2335: Dans musikiyi Khz. Deweehlandsende, 71,103 Orkesirn konse, ik haberleri Arjantin poli kili meşriyat, 21: Dane plâklar, 22: Muh- telif dillerde neşriyat. 832 Khz. MOSKOVA, (Stalin) 361 m. 18: Musahabe. 22,30: Dans musikisi Khz. PRAG 470'm. 21,18: Salrburgten nakil 23,05: Son haber ler. 23,20: Herrman Sehrammen takıma, 345 Kir. v 2410: Dans 960 Khx. BRESLAU, 316 m. 20: “Rund wn den Siling, temsil, 21: Haberler. 21,15: (1 25: Plâk musikili yeli motaı, isimli orkestra konser 1.20: Haber. Dun ne demek olduğu — çok derindi Mustafa Kemal'in 19 Mayısta Samsu- na çıkıp 28 Mayıs 1919 da (Havza) dan üfürdüğü ilk sür ile Türk budu- nunu ay arak kurtuluş yoluna çıktığı zaman, onun yürüyüşünü Ni akantan binbir elesil gelenlerden biri de Tay ğu idi. O yoksulluk pılmaz— srzılarını, peskklaa. tm içinden duymakta olan Türk bud l mamlanmasını borç bildiği eksiklikle- | (Tayyare) yi koydu... bundan bir ko korumak ve temiz (bulundur. meramını güttü... Ve bu meramı irmek için de engin bağrın- e Cemiyetini” doğ "Tayyare Cemiyeti,, Türk Curahu. | riyetinin çok az günde çok gürbüzle- şen en gürbüz & yavrusudur. Henüz şa bastığı halde, en verimli ni Yeryüzünün hiçbir yerinde “Türk Cemiyeti, kadar hiçbir cemi- karşı Dokuz yıl içinde her yıl orduya 30 - 40 Tayyare verecek kadar yükselmiş bir cemiyet, Gazi o Türkiyesinden başka nerede var?. Dokuz yılda 45 milyon lira., yılda $ milyon lira.. İşte Tayyare cemiyeti- nin çalışma verimini göstermek için bu rakamlardan daha parlak ölçü o- lamaz. . Onun içindir ki Türk (budunu çifte bayram yapıyor Kurtuluş bayramı « Tayyare bayra- m. vg me kutlu olsun.. milletimiz RIZA gümüş sigara tabakası (idi. Harp cephelerinde ihtiyat zabitliği eder- ken düşmandan armağan kalmıştı. Bir sigara çıkarıp tellendirdi. Ertesi gün büyük ve mühim bir şayia: Kısmıâdli reisi içtimai mev- kii yüksek adamlara kocaman bir barabellum tabancası çıkararak teh dit etmiş! Yüksek adamlar böylet şikâyet etmişler, Erkenden bunu haber alan neticeyi doğruca tahmin ettiği için arkadaşı ile beraber hemen istifa etti. Memleket kaynaştı. Herkes müteessir olmuştu. Reisle muavini gülerek, hafız ağanm oteline girdi- ler. Reis holde Sansarosu görünce şakalaştı: — Sansaros! dedi. Ben işsiz kal-| yi dım. Eğer bana | bir iş bulursan söz veririm ki bir daha polislik et- miyeceğim! Sansaros bu güler yüzün mânâ- k sözlerinden bir şey anlamadı, de- di ki: — Benim sözüm sözdü: ağa, sen, bütün polis dair seler hemen ölürüm. Siz iyi insan- larsınız. tada Ferme smara- metgâhi meçbul Yorgi Dimoplo BiyE, ye Istanbul 4 üncü icra dan : Yani efendiye olan borcunuzdan dola- | murluğun- | da ikamet etmi ie | | yı ipotek eylediğiniz Galatada Fermene- | ciler caddesinde Fermeneciler atik 90 ce: | dit 90 Hacı Foti sokak atik 18 cedit 20 numaralı gayri menkule dairemizden in- #ihap olunan — ehli tarafından (13700) Tira kıymet takdir vukuf edilmiş ve keyfiyet berayi tebliğ gönderilmiş isede ikametgâhinizn meçhuliyeti hasebile iş- tarihi ilândan itibaren 3 gün zarfında derme bu kıymete bir itirazınız. varsa yen eylemeniz aksi takdirde muameleye devam olunacağı malumunuz olmak üze- re keyfiyet 34-62 numaralı cibince ilân olunur. (2218) dosya mu- in program 2209, BAM ILAN rtesi sabahında muvakkat Lar ii ve alel vanlı anlamlari Nİ duğu halde aşağıda gösterilmişti. Birinci mevki ikinci Kuruş Santim e 1-2 kıt'a 3-7 kıt'a Zabit Zabit(karne) 4 Küçük zabit ve elrat Küçük zabit ve efrat (karne) leri Harp malül. Mektep talebesi (15 yaşına # kadar) 5 " Her talep vakasında biletlerin «e. solarm ibrazı mecburidir. ME > $ 6 # & # 5 Eylülün 1 inci Cumartesi günü akşamı ÇıFTLİK PARKINDA En maruf musiki san'dtkârlarının lötfen iştirekile Kemençeci SOTİRİ Efendi gecesi gg (2161) gm Ev yapmak için 200 metre bir arsa aranıyor 200 metre murabbaında bir arsaya ihtiyaç vardır. Bu arsanif Taksim - Ayaspaşa arasında denize nazır olması şarttır. Sati istiyenlerin gazetemize (arsa 200) rumuzu ile müracaatlar” Istanbul Limanı Sahil Sıhhiye Merkezi Baştabipliğinden: Kavak tahaffuzhanesi hastane pavyonunun umumi miri açık münakasaya konul muştur. Münakasa 19 Ey 934 çarşamba günü saat 14 de Galata'da Kara Mustaf8 şa sokağında İstanbul Limanı Sahil Sıhhiye o Merkezi müteşekkil Komisyonda yapılacağından isteyenlerin ş0f melerini görmek üzere mezkür Merkez Levazım Mem ına müracaatları. (5245) Istanbul Mıntakası Varidat Tahakkuk Müdürl üğünden: Istanbul Mmtalsasma merbut Maliye Tahakkuk ve Ti sil şubelerinin kışlık ihtiyacı olan “106,250,, kilo © beher kilosuna verilen fiat haddi lâyik görülmediğinden nakasa 3-9-934 Pazartesi gün üne talil edilmiştir. Taliplerin yevmi mezkür da yüz lira pey akçelerile gi tanbul Mımtakası Varidat Tah akkuk Müdürlüğündeki k yona müracaat etmeli in olunur (5225) / Gayrimübadiller Takdiri Kıymet Komisyonundan: 1 Eylül cumartesi 950 numaradan 1060 numaraya kadaf 1061 1149 2 3 Pazar Pazartesi ” » ” 1148 1234 » ” maraları yukarıda yazılı bulunan Gayrimübadillerin 4,3 nisbetinde nakit istihkaklarmı almak üzere bizar) ( gösterilen günlerde Komisyo na müracaat etmeleri, terim. — Ben zaten sofrayı (okurdum. Limonlu çekiyorum. Buyurun. Sansaros, işsiz ve lekeli ine canla başla hizmet edi- Dünya bir tersine dönüyor; Ve insanlar öbür (tersine yürü. yorlardı. Sansaros keyifli idi. Sevin cine ölçü yoktu, Sarisarosun Emine ablası Şıpşıp hanımın terzi evine gidiyordu. Biç. ! kinin dikişin aslmı faslını öğren- mişti. Evin aylıkları günü gününe veri- liyor ve koca karı (o Sansaros hâlâ şu şehirde bu kasabada © gezginci esnaflık ediyor sanıyordu. Bu sırada Sansaros otelin şasö: ğünden © çıkarılmıştı. Kimbilir kim kıskanmış, birkaç müşteriye fitlemiş, müşteniler de Metr dötele söylemişler, o da mal sihibine ha- ber vermi; — Müşteriler bunu istemiyorlar. Bu meşhur (o hırsızlardanmış. Biz her vakit buraya geliyoruz, malı- mız paramız kaybolursa hem ote- lin şerefi namusu © kaybolur hem biz ziyana girmiş oluruz. Hafız ağa aylardanberi tanıdı- İ ansarosu bin hir tecriihadan ve. * 281 girmişti. Fakat her müşteri ayrı anlatılmazdi ki, İş işti: rosu başka işlerinin birine Sansaros bu değişikliğin wi öğrenince hak verdi. Yalnı? ye içerliyordu. İnsanlar neY* ri inatçı mahlüklardı. Bir ada nındaki damgayı bir türlü miyorlardı. İşte bugünlerde idi ki ki? mek için Emine | ablaya © Emine abla onu bir kenar# ve: Si E — Sansarosum! dei şey söylüyeceğim ama ben hanım oldum. Dikiş bil e” yemek biliyorum. Uslu us! yorum, — Ne söylüyeceksen kıs? 4 m var. m abla, Çok ii ekliyor. — Bana birisi musallat oi — Lâ mı attı? Kolunu / dikledi? Yakarım o avıd" tığımı! — Hayır! öylesi değil — Ya ne yapıyor ? — Hiç. Beni terzihaneY* ken görmüşmüş te sevmi nimle evlenmek istiyor... 4 e peri CİLLE Alacakları yekünu 10,000 liraya kadar olun ve ara

Bu sayıdan diğer sayfalar: