28 Temmuz 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

de eğlence Otobüs o » f ğnyl:ııclîpun önünde büyücek elinde bir kalem var- Vvelâ otobü T .i' mllstoa;ru-s addedilen bü- Yani otobüse k demektir, ar aralarında bir harf SHtt “haydi kalkırı ao relaibeğ İN veri 'Or, e lir » an- Mi a aN aa r ga koyu ) isimlerini ;yımı yi amların i- ” olmuştur,, di- Üütün oyuncu- SÜ v Oyuncu d . Arsa her iki isim çlızî;rayğı: MİLLİYET CUMARTESİ 28 TEMMUZ 19347 wE K Gecenin içinde yap yalnız Küçük Lütfi yatağından doğrul- du, kulak verdi, hiç şüphe yok. Bi- risi kapıyı kurcalıyor. Bütün gün oynadığı için o kadar yorgun düş- tüğü halde, sakin gecenin içinde kapının ne kadar hafifce kurcalan dığını duymuş, uyanmıştı. Sayfiyeye taşmalı daha yeni ol - muştu. Fakat Lütfideki sevinci gör meli. İmtihanlar bitmiş, mektep yok. Alabildiğine kır.. Etrafta ki- raz, kayısı, zerdali ağaçları.. Çi- çeklerin envar.. gece annesi babası ile bera- ber tanıdıkları başka bir sayfiye- ye misafir gitmişlerdi. Annesi sa- at onda dönmek istediği için Lüt- fiyi de beraber almak istemişti. Lütfi on yaşındaydı. Saat ona ka- dar eğer uykusu gelirse, bir kana- peye uzatırlar, dönüşte alup geti- rirlerdi. Fakat Lütfi daha saat sekizde uykudan ayakta duracak gibi de- ğgildi. Uyuyan bir çocuk ta paket gibi komşuya götürülmez ya.. Babası dedi ki: — Canrım, arslan gibi oldu Ma- şallah.. Yatar, uyur, iki saate ka- dar biz de geliriz. Lütfi erkenden kendini öyle bir yatağa vermişti ki, evdekilerin çıktıklarını bile duymadı. Amma şimdi kapının kurcalandığını du- yunca, kalbi çarparak uyanmıştı. Tıkırtılar tam odasının altından geliyordu. Her halde annesi ve babası de- ğgildi. Çünkü kurcalanan kapı, ar- kadaki mutpak kapısıydı. Halbuki babası daima salona açılan ön ka- pıdan köşke girerdi. Kimdir bu ka a Nn sti ar, ::'kurln klübü ':î:â. ; Bw“a '::ğ atletleri aj ı:ıl ile CA Dünkeğ gakaları yapılmıştış Ereceleri Müsabakalarda i loo M a Ü e. Yazıyoruz: lman re; ökde A St (Ğ7 8g, Ü J':ıî’ (Şişli)) 'ı"lo Mete (Ğ. s < aniy Haydar (G. S.) 56 3/5 Eaçiğ 3 — Stat (6 s.) 200 j;;ğıt Brlü, nihayet başkalarının düşünmediği isimler kalır. Hangi oyuncuda bu yolcu isimleri fazla ise oyunu o ka- zanır, Bir cesaret hikâyesi pıyı kurcalıyan? Köpek mi, kedi mi? Lütfi yavaşça yatağından kalk- tı ve çıplak ayaklarının ucuna ba- sa basa yürüyerek açık pençere- den aşağıya bir göz attı. Ne gör- sün? Herifin biri kilidi kurcalı- yor. Halinde bir çekingenlik var. Kendisini belli etmek istemediği muhakkak.. O zaman Lütfiyi bir titremedir '_f T İk Yaya kaldırım eğlencelerinden aldı. Galiba hırsız köşkü halâ boş zannediyor da, fırsatı ganimet bi- lerek içeriye girmek istiyor. Ya herif kapıyı açar, Lütfinin odasına kadar çıkarsa.. Ya orada on yaşın da bir çocuk görüp sesini çıkarma sın diye boğmağa kalkarsa.. Hır- sız bu! Olur mu, olur?. Lütfi evvelâ odasını arkadan ki- litlemeği düşündü. Amaıma. birinci Yirmi bir tane iskambil kâğı- dı alımız. Ve bunları açık olarak biribiri üzerine soldan sağa doğ- ru bir, iki, üç haneye ayırmak su- retile dağıtınız. Bu şekilde yir- mi bir kâğıt üç haneye taksim e- dilmiş olur. Siz kâğıtları böyle üç haneye açık olarak dağıtırken, arkadaşı - nıza da kâğıtlardan bir tanesini seçmesini, fakat hangisini seçti - ğini söylememesini rica edersi - niz. Yalnız yirmi bir kâğıt üç haneye taksim edildikten — sonra sorarsınız : — Beyendiğiniz kâğıt hangi hanede? Arkadaşınız cevap verir: “Or- tada veyahut sağda veyahut sol- &.) ğ Seçilen kâğıt hangi hanede i- se onu ortaya almak şartile üç ha- nedeki kâğıtları birini altına, bi- rini üstüne olmak üzere — toplar ve birinci defa yaptığınız — gibi tekrar üç hane üzerine açarsınız. ESRARENGİZ ON Bİ Yirmi bir — kâğıt üç haneye taksim edildikten sonra bir daha sorarsınız: — Seçtiğiniz kâğıt hangi hane- de? Arkadaşınız meselâ der. Bu defa sağdaki kâğıtları ge- ne ortaya, diğerlerini alta ve üste alırsınız. Bir defa daha ayni su- retle açarsınız. Gene ayni sual: Ş — Seçtiğiniz kâğıt hangi ha- nede? Arkadaşınız gene “sağda,, der- se, bundan evvel olduğu gibi sağ- daki kâğıtları gene ortaya, diğer- lerini alta ve üste alırsınız. Şu suretle kâğıtlar üç defa a- çılmış olur. Artık yapacağınız iş, sayarak on birinci kâğıdı ele al- mak ve arkadaşınıza: — Buyurunuz efendim, diye - rek kâğıdı uzatmaktır. Bu on birinci kâğıt onun seç- tiği kâğıttır. (sağda) kapıyı kıran hırsız, ikincisini hay- TÜREN iştirak edenler 1 — Ahmet (G. S.) 24 2/5 saniye 2 — Fikret (G. S.) 3 — Hakkı (Bursa) 1500 Metre: 1 — Teoharidis (G. S.) 4.54 dakika 2 — Karakaçanis (Kurtuluş) 3 — İbrahim (Bursa) 4x100 metre bayrak yarış 1 — Bursa 49 2/5 2 — Galatasaray 4x400 metre bayrak: 2/ğ.— Galatasaray 3 dakika 51 2 — Bursa. 4x1500 metre bayrak: 2/;.— Galatasaray 19 dakika 57 2 — Bursa 20 daki i Üat akika 32 saniye « 1 — Şemsi (Bursa) 11.48 ğ— Karnik (Sişli) 10.76. — Osman (G. S.) 10.73. Dünkü at yarışları (Başı 1 inci sahifede)) sus birinci koşuya Kader, Kap, Ceylân, 103 Ceylân girdi. Horvart'in bindiği Ahmet e- fendinin 103 Ceylânı birinci, Mus- tafa efendinin Kaderi ikinci, Hü- seyin Beyin Ceylânı üçüncü ol- Bu koşunun mesafesi 1200 metre; ikramiyesi birinciye 130, ikinciye 50, üçüncüye 20 hira i- di. Bahsimüşterek: Ceylân 103, Gan- yan ve Plâse 125; Kader Plâse 155 Üç ve daha yukarı yaşta ve 1934 senesinde kazandığı ikramiyelerin ye künu 600 lirayı doldurmıyan Halis - kan İngiliz at ve kısraklarına mah - sus 1600 metrelik ikinci koşuya Bar- cs, Bayard, Nansuk, Edeş ve Salva - tore girdi. İkramiye birinciye 155, ikinciye 55, üçüncüye 20 V'ra idi. Janım bindiği Hacı Bekir zade Ali Beyin Nansuk'u mükemmel bir finiş yaparak iyi bir farkla birinciliği aldı; I. Hakkı Be - yin Bayard'ı ikinci, Matmazel Binnsin Bares'i üçüncü oldu. . 'Hakilmiz: N L ek Ganyan 190, Plâse 150; Bayard Plâse 330. Dört ve daha yukarı yaşta ve 1934 senesinde hiç koşu kazanmamış yerli yarım kan arap ve hailskan arap at ve kısraklarına mahsus 1200 metre - lik üçüncü koşuya Hakan, C. Yekta, Ceylân, K. Tayyar, Vezir, Rüzgâr, di haydi omuzlayıverir. Lütfi yavaşça gidüp ay ışığında saate baktı. On buçuk! Annesi ve babası on birde gelecekler amma, bir hırsız yarım saatte pekâlâ bir çocuğu öldürebilir, köşkü de soya- bilir. Fakat Lütfi, tıpkı babası gibi cessur bir çocuktu. Pencereye dön dü. Baktı, adam halâ uğraşıyor._ Hemen mutpağa gitti. Elektrik tenceresine su doldurdu, kordonun ucunu prize taktı. Kim bilir, belki biraz daha vakit var, Su az za- manda kaynamıştı. Lütfi tencere- yi ihtimamla pencereye götürdü. Hırsız tam kapınım kilidini sök- müştü ve içeriye girmeğe hazırla- nıyordu. Lütfi pencerenin yukarı- sından kaynar suyu olduğu gibi herifin üstüne boşalttı. — > Haşlanan adam, o acı ile kısık Dünkü kürek yarışlarında Beykoz birinci geldi İstanbul denizcilik heyetinin ikinci teşvik kürek müsabakaları dün Ana - doluhisarında yapıldı. Müsabakalara dört klüp iştirak et- miştir: Anadolu, Beykoz, Haliç, Ga - latasaray. Neticede Beykoz 61 puvanla birin- ci, Galatasaray 42 puvanla ikinci, Ha - Hiç 18 puvanla üçüncü oldu. Anadolu ancak bir puvan alınıştır. Karagümrük sahasında “Olimpiyat,, spor mecommuası tara - fından tertip edilen ve altı haftadır de- vam eden Karagümrük sahasındakimüt- tefik olmıyan klüpler turnuvası finali dün dört bin seyirci önünde — Kara- gümrükte oynanmıştır. Finalistler Atltmhilâl ve Akmsp du. İlki takım birer sayı ile berabere wml?l"d"_ vi Bisiklet yarışları Dün sabah saat sekizde Bisiklet fede- rasyonunun nezareti altında, Oto - Moto acentesi tarafından tertip olunan bisiklet yarışları çok muvaffakıyetli oldu. Koşu- lar iki kategori üzerinden tertip ve tan- zim olunmuştu. Mecidiye köyünün bisik- let meraklılarınca maruf kahvesi sabahın ltısında dol, Saat tam sekizde ikin ci kategori koşucular hareket ettiler. Me- safe 13 kilometre idi. Koşuya 18 bisiklet- çi iştirak etti. Neticede Mimi 23,49 daki- kada birinci, Tanaş ikinci, Aygasar üçün- cü gelmişlerdir. Birinci sınıf müsabakaya 7 koşucu gi- riyordu. Senelerdenberi ciddi bir koşu ya pılmadığı ve eski maruf kuşucular da bi- sikleti terkettikleri için yeni istidatlardan Mesut, Neriman, Mebruk, Bu | favurileri Hakan. Vezir, Mesut ve Mebruk'tu. Mesafenin pek uzun ol - mamasına rağmen Prens Halim Be - y'n Pol tarafından binilen Hakan?' bi rinci, İzzet Beyin Mesudu ikinci, Vey si Beyin Mebruki üçüncü oldu. İkramiye birinciye 110, ikinciye 30, üçüncüye 15 Ura idi. Bahsimüşterek: Hâkan Ganyan 150 Plâse 220, Mesut Plâse 140; Mebruk Plâse 150. Çifte bahis: İkinci ve üçüncü ko - şunun ganyanlarına çifte bahis oyna- yanlar bire 4.75 aldılar. Birinci 180, ikinci 55, üçüncü 20 li- ra ikramiye alan 000 metrelik han- dikap koşusu, üç ve daha yukarı yaş taki haliskan İngiliz at ve kısrakları- na mahsustu. Bu koşuya Bekâr (59 ki- 10), Piper (52 kilo), Kabbadalya (49 kilo), Ledy Tag (47 kilo) girdi. Başlangıçta Bekâr ile Piyer'in çe- e inden istifade ederek nihayette sıkı bir finiş yapan Akif Beyin Zeki tarafından binilen Kazbadalya'sı pek az farkla birinci geldi. Ahmet ve Fik ret Beylerin Piyeri 'kinâi, Akif Beyin Bekâr'ı üçüncü oldu. Bahsimüşterek: Bu koşuya Akıf Beyin iki atı girdiği için Ganyan ba - his, çifte sayılıyordu. Yani Ak'f Be - kimin kazanacağı çok merak ediliyordu. | Caddenin ıslak olması, çok güzel bir koşu yapan müsabıkların rekor tesis etmeleri- | | | | | | ne mâni oldu. Neticede Kirkor 36,21 1/5 | bir feryat kopardı. Lütfi bu sefer de elindeki tencereyi herifin kafa sına attı. Neye uğradığını şaşıran hırsız, yakalanmaktan korkarak kendini sayfiyenin bahçesinden dışarıya dar attı. Acaba bir daha gelir mi? Lütf: pencereden artık hep etrafı taı .:- sut ediyordu. İnsan bu vaziyette bekleyince, dakikalar da öyle a- ğır gidiyor ki... Artık Lütfi de ne uyku, ne muyku kalmamıştı. Çok geçmeden köşkün kapısı ö- nünde ayak sesleri, konuşmalar ve kahkahalar duyuldu. Oh, nihayet anası ve babası gelmişlerdi. Bahçe- nin kapısı açıldı. Biri kadm, biri erkek iki gölge içeriye girdi; anne- si ile babası.- Ancak o zaman Lütfi ne kadar zayıf olduğunu anladı ve ağlama ğa başladı. Avusturya hâdiselerinin mahiyeti ve tevlit ettiği siyasi neticeler (Başı 1 inci sahifede)) lordusunun Avusturya hududuna sevkedildiği bildiriliyordu. Hiç şüphesiz Hayvanların Yaşları Gerçi Zaro ağa yüz yaşmı geç- tikten sonra öldü. İnsanlar içinde öyle bahtiyarlar azdır. Âdem oğlu için yaş haddini 70 - 80 olarak ka- bul edebilirler. Fafat — acaba hay- vanlar ne kadar yaşıyorlar? Hayvanların o kadar çok düşma- nı vardır ve biribirlerini öyle öldü- rürler ki çoğu yaşları kemale gel- meden gider. Fakat hayvanların en çok yaşayabildikleri — yaşlarda şu suretle hesap edilmiştir: -Fil 150 - 200, Şahin 162, akbaba , kartal 104, kugu 102, kaz, kar ' DÜG DH GF Te Kedi ile kuş bile dost ga, papağan, kaplumbağa 200 - 300 at, eşek, deve, ayı 40 - 50. Kuşlardan Turna 40 - 50, balık- çıl 60, baykuş 68, güvercin, deve- kuşu 60 - 70. Diğer hayvanlar ara- sında gergedan 40, timsah 40, ko- yun 10 - 15, geyik 30, yaban domu- zu 20 - 30, köpek, kurt 10 - 12, tav- şan, tilki 10, arslan 20 - 25, kaplan 20, kedi 7 - 8, fare 3, Böceklerle örümceklerin hayat- ları çok kısadır. Fakat bazı nevi ka rıncalar 10 - 25 sene kadar yaşa- maktadırlar. diki halde değildir. Dün- İtalyanın bir harp çık kü mütalealarımızda Pi t RAee yi da beyan ettiğimiz gibi bu sevkiyat olsa olsa Avus- di üzaheretini pek ziyade artırmış olan İtalyanın, turyaya son l müttefiki tarafından herhangi bir muavenet teklifi karşısında ihtiyatlı bulunmak endişesinden ileri gelmiştir. Filhakika Romadan gelen bir tel- graf bu havadisi tekzip etmişse de bilâhara Stefani Ajansı bu 'talıı;ı'd.a:_m doğru olduğunu ve sırf bir tetbiri ihtiyati olarak yapıldığını bildirmiştir. Avusturyanın İtalyadan herhangi bir bu askerler hudutta kalmışlardır. Dollfuss'e atılan kurşunlar, Saraybosna hâdisesi midir? Bir harbi umumiye yol verecek midir? Bu yolda yaptlan tahminler herhalde çok müfrittir. Meseleyi bu ka - dar izam etmek şimdiki halde hakikatle kabili telif değildir. Çünkü her ” Sındi talebine meydan kalmadı ikinci bir sındaki vaziyetidir. C eT ikisi başka başka şerait dahilinde vuku b lmuş : Diğer meseleye gelince, o da Almanyanın Avusturya meselesi karşı- ) 18 ialiste'ler ee Malâmdur ki son Viyana rı bu Ve bu harekâtı yapanların gerek malzeme, gerek fikir itibarile Alman hu- dudunun ötesinde beslendikleri tahakkuk etmektedir. Birkaç gün evvel Zü rihte Almanyadan Avusturyaya sevkedilen bombaların bulunması bunu beleğan mabelâğ teyit eden bir hâdisedir. Binaenaleyh Avusturyada mü- temadiyen kuvvetini ve nüfuzunu tarsin etmeğe çalışan — Almanyanın beynelmilel vaziyeti bu suikast dolayısile büsbütün tezelzüle uğramıştır. Zaten bu sahada siyasi bir infirat halinde bulunan Hitler Almanyası, i- çin bu çok şayanı dikkat bir keyfiyettir. Londradan, Paristen, Nevyork- tan ve daha birçok siyasi mahafilden National Socialiste'lerin yaptıkla- ikasdin tel'in edildiğine dair gelen telgraflar hakikaten Alman : ları endişeye düşürecek mahiyettedir. İşte bunu nazarı dikkate alan M. Hitler ilk teşebbüs olmak üzere ı;l- vusturya National Socialiste'lerinin müfettişi olan M. Habicht'i az!clîmf?ı diğer taraftan Almanyanın Viyana sefaretine Von Papen'i tayin etmiştir. dığ ktup son derece mâ M. Hitlerin bu tayini yaparken LAĞ nidardır. Viyana sefaretine Alman Başvekil muavininin tayin edilmesi Malâmdur ki ühim bir hâdisedir. ayrıca nazarı dikkati çok ile birinci, Lamo ikinci, — Koço üç geldiler. yin bir atı birinci geldiği takdirde Akif Beyin diğer Atına oynayanlar da kazanıyordu. Bunun için Kazba - dalya'ya oynayanlar pek az olduğu halde Kazbadalya ve Bekâr ganyan olarak müştereken 180, Kazbadalya Plâse 125, Piyer Plâses 135 verdi. Dört ve daha yukarı yaştaki yer- li yarım kan İngiliz at ve kısrakları- na sus — beşinci ve seon — handikap koşusuna Yıldırım (62 kilo), Maşal - lah (56 kilo), Bilge (56 kilo), Nona (54 kilo, Selten (52 kilo), Güneş (50 yesi birinciye 180, cüye 20 lira idi. Heyecanlı bir koşudan sonra Ah - met ve Fikret Beylerin Bayram tara - fından binilen Yıldırm'ı bir'nci, Ali Beyin Selten'i ikinci, Rüstem Efendi- nin Nona'sı üçüncü oldu. Bahsi müşterek: Yıldırım ganyan 155, Plâse 130, Selten Plâse 1755. ğ den prop ntndan sayılmaktadır. Almanya münasebetleri Bu iki devletin haricinde hâdiseleri bunları da larımıza demiştik ki: Hiç şüphesiz miyen devletler nin lehinde olmayacaktır. Tren yolunda iskambil SHELTON - Connecticut - 27 A.A. ge ı | T"n Ç SA | sal K | çocuk aksi d. L ynay istikamette gelen iki j:_rın larak ezilip ölmüşl. e bundan bir müddet evvel Von Papen, Alı harekâtı hakkında bir nutuk irat etmiş ve Te de hareket e!ı;ıeıı laînugegı:ıb:ıı;;ylmu#h K AtandlağAr Ve Papen şimdiki halde Alman Nııtioncf « Soci Bu itibarla Viyanaya üzerinde bir âmil olacaktır. Fransa ve İngiltere kalmaktadır. Avusturya ciddi surette alâkadar Almanyanın Avusturyada bu kadar kuvvetlenmesini iste bu mesele ile daha ciddi surette alâkadar olacaklardır. Netekim dün aldığımız bir telgrafta Londra - Paris - Roma arasında Avusturya vakayü müvacehesinde ne gibi bir hattıhareket ittihazının mu vafık olacağına dair noktai nazar teatilerine devam edildiği bildirilmek- tedir. Herhalde bu hattı hareket, Avrupa sulhünde mühim bir âmil olan Avusturyada bu gibi hâdiselerin tekrar hâdis olmasına mâni olacak tet - birleri ihtiva edecek ve bittabi müfrit National - Socialisme harık:tle;ı' - . ç, zalü BA2 Â " rejimin artık itidal dnı'reı_în - Hattâ bu yüzden müfritler alisme fırkasının mutedil erkâ- tayini herhalde Avusturya - tmektedir. Dünkü mütalı Bir tavyyare kazası FRICDRİCHSHAFEN: 27 A.Aı D Bir İsviçre tayayresi Constance gölü ci- varında alman arazisine düşerek yanmış ve içinde bulunan üç kişi ölmüştür. J ç Tünüike di 4