* şündüklerimizi yazalım: Yarı rı geldi çattı | Fikret oynarsa işin noksan yeri kalmaz Memleketimizde ilk defa Türk, Yunan ve Avusturya atletlerini bir arada göreceğiz İki haftadanberi, bütün safhala- rını daima ilk olarak okuyucuları- mıza bildirdiğimiz büyük spor gü- nü nihayet geldi, çattı. Bu kadar geniş ve zengin pro- gramlı bir spor gününün eşini spor tarihimizde hatırlamıyoruz. Bir stada dikilen Büyük Gazinin “heykeli merasimle açılıyor ve bu ykel önünde sporcular andiçiyor lar. Bir kulübün 26 ncı yıldönümü kutlulanıyor ve o kulübün en emek tar sporcusu son maçını | oynıyor. Fenerbahçe futbolünün başma ye- ni ve genç bir kaplan geçiyor; İs- «anbul atletizm bayramının beşin- si senesi yapılıyor ve bu müsabaka“ lara Türkiyenin, Yunanistanın ve Avusturyanın en iyi atletleri giri- yor. Fenerbahçe © futbol takımile futboldeki şöhretleri dünyayı tu- tan Viyanalıların bir takımı karşı- İaşıyor.. Daha zengin bir spor günü, can sağlığıdır doğrusu... Bütün bu mükemmel program- da ya'nız bir gedik var. Fenerbab- çenin en iyi futbolcusu ve yeni kap; tanı Fikret, henüz boykot müddeti- ni doldurmamışlır. Maamafih Fe- merbahçe kulübü, böyle zengin bir Sünün yüzü suyu hürmetine Fikre- tin affedilmesi için umumi merke- 2€ müracaatte bulunmuştur. Eğer u Mümi merkez, esasen cezasının bü- Yük bir kısmını çekmiş olan Fikre- ti affeder de bu futbolcunun Viya- Ralılara karşı oynaması inikânı ha- sıl olursa bu işin noksan tarafı kal maz, “ Fikret oynadığı takdirde Fener- hçe takımı, yarın, Viyanalıların şısına şu şekilde çıkacaktır. Bedii Fazıl Yaşar Cevat Ali Esat Niyazi Namık Zeki Şaban Fikret Evvelâ bu takım hakkında dü- Hüsamettinin müebbet boykotu neticesinde (yani kahır yüzünden lütuf olarak) Fenerbahçe birinci | takımının kazandığı bu kaleci, hali hazırda en iyi ve yakın bir zaman- da da eski milli takım kalecimiz Ul tutacak yegâne oyun- cudur. Çeviklik, sürat ve görüşleri mükemmeldir. Yalnız bazan fanta- ?iye kapılarak lüzumsuz çıkışları tehlikeli ve zararlıdır. Bu noksanı da tecrübe ile telâfi | edeceği mu- hakkaktır. Nafıa ve Maarif (Bası 1 inci sahiidde) | | gelen tedbir derha lalınır ve alınmak ir, Nahtiye ücretleri e N ie ücretlerinin tenzili için ça lame İmkânı var m, yok mu bu Üir bütçe meselesidir. Talim ve Terbiye Talim ve terbiye kadrosu kâfi de- ğildir. Yarı yarıya boştur. Her mual- İn 6 kadar meşguldür ki, o kadar çok münhaller ohmuştur ki, o kadar çok | vekâletle idare edilen yerler olmuş- tar ki talim ve terbiyeye getirilecek zevatın müallimlerin (en iyilerinden olması lâzım geldiğine nazaran ora - > yeniden şahsiyeteir getirilmemiş - “Zira her hangi bir muallimi yerin den ime orada hemen bir boşluk | | N akat evvelce de izah etti - Ğlm gibi gelecek sene dersaneler mü- âllimlerin adedine göre olacaktır. Mu Ayyen mikdarda talebe alınacaktır. inaenaleyh o vakit merkezi kuvvel- leştirmek yani yekhletin. mütefekkir olan talim ve terbiyeyi kuvvet leştirmek kabil olacaktır. Türk gençliği Fikri Beyin ikinci suail gençliğin Mmarız kaldığı propas: ir. Birçok memleketlerde birçok anasır birçok Propaşandalara maruzdur. Fikir haya lağgovcut olan bir memlekette bu böy akat itminanla söyliyebilirim ki Eçpgliğimizde milliyetçilikten başka is ir propaganda kök tutmamakta. dır. (alkışlar) bunun en bariz misa - ibni Bursa lisesinde gördük. Bursa *&sinde birkaç talebenin bu gibi pro- enler kapılması dolayısile bü- ün arkadaşları derhal kendilerine boykot ettiler. Ve vekâletin onlar ü- zerinde nazarı dikkatini arkadaşları Selbetti, Biz de bu boykot savesinde » uişe vaz'ıyet ettik. Binaenaleyh genç like sağalmdır. Onun teyakkuzu hat- tâ bizim teyakkuzumuzdan daha faz- ladır. Binaenaleyh bunlara karşı şük- ranla eğilmek lâzımdır. Ve onlar hak ln ne kadar ümit beslersek yerin- ir. Kitaplar Fikri Beyefendi, kitaplar pahalı- Viyana takımının ihtiyat dafü Pitrof Viyana takımının sağ müdafii Şnayder Müdafaa hattına gelince, bu hat mükemmel ve çok kuvvetli bir hat- tır denilemez. Maamafih İstanbul takımlarındaki emsali arasında ge- ne başta gelebilir. Bilhassa Yaşa- rin her vaziyette gir; yunu ve uzun vuruşları müdafaa- nın yükünü hayli hafifleten bir kuv vettir. Muavin hattında, her zaman ol- duğu gibi, ortada Esat ve yanlarda Cevat ile Reşat oynasalardı bu hat tılgan 0- | Viyanalıların karşısında oldukça | hafif kalırdı. Çünkü iyi oynaması- na rağmen Esat boyunun kısalığı itibarile, Viyanalılar gibi nisbeten usta ve fırsatçı futbolcular karşi- sında merkez muavin mevkiini tam ve olgun bir şekilde dolduramaz. Diğer taraftan Reşadın da biraz a- Zir oluşu bu battı Viyanalılar için kolayca aşılır bir hale getirebilir. Yeni merkez muavin Aliyi tanı- mıyoruz ve oyununu (bilmiyoruz. Yalnız tanıyanlar ve oyununu bilen ler bu futbolcuyu çok beğeniyor- dır, buyurdular. Biz de mutlak suret te düşünürsek kitaplarımız pahalı de- öildir. Türkçe kitaplar fransızca ki- taplardan daha ucuzdur. ve bilhassa İngiliz ve Amerikan kitaplarından nisbetsiz sürette ucuzdur. Kitaplarm fiyatını ne kadar indirmek kabilse bu. nu yapmağa çalışıyoruz. Ve küçük sr. nıflar için, ilk mekteplerde tek kitap usulüne gidilmesi de bu yüzdendir. Vekil Bey bundan sonra eski eser- lerden bahsetmiş, bunun bütçe ve mü tehassıs meselesi olduğunu, maama- fih Meclise verilmek üzere bir kanun lâyihası hazırlanmış olduğunu söyle- miştir. Üniversite Maarif rslahatı Üniversite ile çalış- mıştır. Acaba yukarıdan mı başlama- lı idi, aşğıdan mı? Benim knaatim şu- dur: Tuttuğumuz yol doğrudur. Ya- ni en yukarıdan başalmak lâzımdır. U nievrsite bütçesi bir buçuk milyondan biraz afzladır. Halbuki ilk tedrisat büt çesi on iki milyon liradır. Üniversite- de 300 kadar muallim, 3,500 kadar talebe mevcuttur. Buna mukabil ilk tedrisatta 14 bin muallim 560.000 ta- ebe mevcuttur. Binaenaleyh daha çok k semere verecek bir işe giriştik. 'eni Üniversite sayesinde kuvvetli or- ta tedrisat muallimleri yetiştirebilece iz. Onlar da liseleri, muallim mek - teplerini ve orta mektepleri yükselte cekler ve böylece yukarıdan aşağıya doğru umumi bir kalkınma olacalgtır. 1935 - 36 ders senesinden itibaren İs- tanbul Üniversitesinin garp Üniversi- telerinin vasatından yukarı olacağını kuvvetle ümit ediyorum. Bundan bir buçuk sene sonra vasat fevkinde bir garp Üniversitesi memleketimizin için de faaliyette bulunacaktır, Üniversitenin diğer bir faydası da âlemşümul şöhreti haiz bir çok dek- tor ve âlimlerin memleketmizide yer- leşmesine sebep olmasıdır. Hep vakit hem parâca kazanıyor, imiz kendi memelketimizde i tedavi ettirmek imkânını elde etmiş oluyoruz. Üniversiteden sonra, ıslahat sırası orta tedrisata gelmiş ve işte ele alım- #muştır. > ıslah edilecektir. çene kitapları Surrı Beyefendi Türklerin aleyhin- bir merkez muavin o- liyorlar. Şu takdirde, muavin hattının Cevat, - Ali, Esat | seklinde yapılmasmda Büyük bir i- | sabet vardır. Çünkü Esat sol mua- vin mevkiinde ( Reşattan, Alide merkez muavin mevkiinde Esattan çok daha faydalı olacaktır. İki nok tanın birden takviyesi, ( tabiatile bütün hattım kuvvetlenmesi olacak. | tır, Hücum hattında en iyi şey iki a- çığın sürat ve meharetleridir. Biz hücum hatlarında ötedenberi açık- ların iyi oluşunun en kuvvetli oldu- ğu kanaatindeyiz. Herhangi bir maçta dikkat edilir e, hasım müdafasını karıştıran ve kalesini tehlikeye düşüren sürat ve meharetle oynayabilen açıklar- dır. Bu hususta Niyaziye de Fikre- te de güvenebiliriz. Açıklara kıy- met verirken diğer muhacimlerin maçta mühim bir rol oynamıyacak- İarmı ileri sürdüğümüz zannedilme | sin. Tabiatile onların da bu işte bü-| yük rolleri vardır. o Öyle ise biraz onları tetkik edelim: Yarın son maçını oynıyacak olan “üstat,, iki seri açıktan sonra iki | tarafına fırsatçı iki oyuncu almış- tır. Zekinin futbol tarzında en ka- rakteristik noktalar şunlardır: A- çıklara güzel pas verir, içlere iyi fırsatlar hazırlar. Şu halde bu h cum hattında oldukça meziyet gör- | mek ve ümit beslemek hiç te yan- | lış olmaz. Eğer Fikret oynamazsa yerine *0l açık olarak Şefik oynatılacak- ter. O zaman hücum battı, kıymet. ten bir miktar kaybetmiş olacaktır. Bütün bu ümit ( verici tahlilimiz bildiğimiz Fenerbâhçe takımı üze- rine, yani bir taraftıdır. Bilmediği. miz (Viyana futbol takımı) o: cularını da tanımış olsaydık, iki takım arasında az çok bir mukaye- se yapabilirdik. Bu mukayeseyi an- cak yarın sahada © yapab'leceğiz. Şimdilik Fenerbahçeye muvaffakı- yetler dilemekten başka yapılacak iş yoktur. Futbol maçından evvel ve saat 14 te yapılacak atletizm müsabaka larına gelince, en iyi Türk, Yunan ve Avusturya atletlerinin girecek. leri bu müsabakalara birkaç Türki- ye ve belki de Balkan rekoru kırı! ması kuvvet'e beklenebilir, B. işleri hakkında Vekillerin beyanatı | de bazı Avrupa kitaplarında muhte- Hf cümleelrin, kelimelerin bulunduk- larından bahsettiler. La rus İügetin- de Türklerin aleyhinde ne olduğunu bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa ge ne La Rus da, “Türk gibi kuvvetli ta biri kullanmıştır, başka mileter için hakaret âmiz cümleler vardır. Be- mim hatırımda kalan budur. Nafız vekilinin beyanatı Memleketimizde şimendifer yaseti takip ederken ve bunun için milyonlarca lira sarfederken, yolları ihinal etmek doğru bir siyaset olamaz. Yollar şimendiferleri besleyen ve za- ruri yardımcılardır. Onun için bir ta- raftan şimendiferleri yaparken, yol- ları da yapmpak mecburiyetindeyi Bu sene 934 bütçesi için idarci hu- susiye bütçelerini tetkik ettirdim. Bu 25 milyon bira kadar bir papra tutu- yor. Nafıa Vekâletine bu paradan zannederim 600 - 700 bin lira akdar bir para gelecektir. Bu para ile iste- nilen yolları yapmak değil, tamiratın bile idame edilmesinin imkânı yoktur. Maamafih demiryolları ihtiyacımı mühim surette temin ettikten sonra, hükümetin mühim bir yol tesisatile bu ihtiyacımızı da bertaraf edeceğini ü - mit ediyorum ve böyle olması da ta- savvur edilmiş gibidir. Rıhtım Şirketi sade menfaat peşindi Hilmi Bey (Malatya) — Herş millileştiriyorsunuz, teşekkür ederiz. Fakat İstanbul Rıhtım şirketi hakkın. da ne düşünüyorsunuz? Nafıa Vekili Ali B. (Afyonkarahi- sar) — Efendim, İstanbul Rıhtım şir- ketinin geçirdiği uzun bir devrin ta - rihi ve imtiyazını ne suretle v. aldığı ve ne olduğu tetkik edil iği vakit görülebilir ki, İstanbul Rıhtm meselesi bir faciadan ibarettir. Rıh- tım şirketi deruhte ottiği işi mukave- lelerde bize karşı borçlu olduğu veci beleri yapmı: isiine ait olan menfaatleri elde etmekte devam et- miştir. Abdülhamit zamanından Meş- rutiyet devrine kadar şirket, her fır- sattan istifade ederek ağır siyasi taz- Öklimeniyee bük ze gelire ye et ti vaziyeti eği Dünya Futbol şampiyon- luğu maçları yapılıyor ROMA, 30.A.A.1— Dünkü gün, bey- Belmilel spor için dünya | futbol şampi- Italyada | | dilmiş bir gün olmuş ve İtalyanın muh- telif şehirlerinde müsabakalar yapılmış- Ur. Alman takımı Floransada Belçika ta- kımı ile çarpışmış ve birinci haftayim bi- re karşı iki sayi ile Belçikalkların lehi- ne neticelenmiş olmasına rağmen metice- de ikiye karşı beş sayı ile Almanlar ga- lip gelmişlerdir. Torino Stadyumunda Fransızlarla A- vusturyalılar karşılaşmışlardır. Her iki baftayim bire karşı bir sayi ve beraber- likte neticelenmiş ve fakat oyun iki defa önbeşer dakika temdit edilmiş ve neti- esde Avusturyalılar ikiye yaparak galip gelmişlerdir. Fransızlar ikinsi gollerini bir penal yesinde yap- muşlardır. Oyunun heyeti umumiyesi tibariyle Avasturyalılar orta bir oyun göstermişler, Fransızlar ise kendilerin- den beklenildiğinden çok daha eyi oy- namışlarder, Ispanya takımı Brezilya takımı ile Triyestede yapmış olduğu müsabakayi bire karşı üç gol ile galip gelerek Bre- zilya takımını müsabaka harici etmiştir. Milanoda Çekoslovakya (takımı milli Romen takımına bire karşı iki sayi ile galip gelmiştir. İsviçre takımıda çok güzel bir oyundan sonra Felemenk takı. mını ikiye karşı üç gol (ile yenmiştir. Felemenklilerin o galip gelecekleri tah- min edilmekte olduğundan dolayi bu ne- tice umumi bir hayret © uyandırmıştır. Macarlıların Mısırlılarla da yapmış ol- dukları maç çok çetin olmuş. Marmafi Macarlar ikiye karşı dört sayi ile galip gelmişlerdir. Alışmamış oldukları ikli- me ve Yakup kavuran güneşe rağmen isveşliler Bolonyada | İngilizlerle yap- muş olduklar maçta hiç te onlardan aşa- gı olmadıklarını göstermişler ve hatta i- ki sayiya karşı üç sayi ile galip gelmiş- lerdir. Nihayet kendi o memleketlerinde yonluğu ihzari müsabakalarına tahsis z i karşı üç gel oldukları hissiyle kuvvei dir, 31 Mayıs perşembe günü dünkü maç- ların galipleri arasında aşağıdaki maçlar yapılacaktır: Milanoda, Almany, İsvaç, Bolonyada, Avusturya, Macaristan, To- rinoda, Çekös'ovakya, Isviçre, Napolide, Italya, İspanya. Altınordulülar Altınordulular yarın saat on dört te kongre için ihzari bir içtima ya- pacaklardı hım, bu'iş hangi atletlere nasip ola- caktır. On dört atletin müsabaka galip- lerinden herbirinin birer kupa al- ması da atletizmi teşvik edecek ye- ni bir hâdisedir. “Milliyet,, kupasını alacak atleti şimdiden tebrik ederiz. Sadun GALİP M. Litvinof Cenevrede mühim bir nutuk si (Baş: 1 inci sahifede) tirmemekte ve diğer devletler ve bilhassa Sovyet Rusyam komşula- rı tarafından kabul edilecek | her- hangi bir silâhsızlanma plânını ka- bule âmade bulunmaktadır. Bir mukavele elde edilebilmek için he men tekmil devletlerin o muvafakati la- zımdır. Ve bir tek büyük devlet dahi bu işin âkim kalmasına (sebep olabilir. Buna mukabil, emniyet tedbirlerine vâ- itüfak elzem değildir, o devletler bulunsa dahi, bu hal diğerlerini, emniyetlerini artıracak tedbirler tesisi için bağlarını daha ziyade sıkılaştırmaltan o hiç bir suretlo memetmemelidir. M. Litvimof emniyet meselelerinin konferansa yabancı olizadığını bildire- rek, sulhu veya Briand-Kellog | misakı- kımı Bir mukavele elde edilebilmek i- çin hemen tekmil devletlerin muvafaka- ti lâzımdır. Ve bir tek büyük devlet dahi bu işin âkim kalmasına sebep ola- bilir, Buna mukabil, emniyet tedbirle- rine vâsıl olmak için mittifak elzem de- ğildir, o suretle ki, muhalif devletler bu- İunsa dahi, bu hal diğerlerini, emniyet- lerini artıracak tedbirler tesisi için bağ- larını daha ziyade sıkılaştırmaktan hiç bir suretle menetmemelidir. M. Litvinof emniyet meselelerinin kon- feransa yabancı olmadığını bildirerek, sulhu veya Briand-Kellog taisakını bo- ————— ———— —-—-— ömrü biraz daha devam edebilir. Fa- kat yapma: temerrüt etmekte olduklarını görüyoruz. Şirketi, yeni - den mukavelelerinin smüzakeresine davet ediyoruz. Bu müzakereye arka daşlarımızdan Saraçoğlu Şükrü Bey memur olmuştur. Henüz müzakeratın safhaları inkişaf etmemiştir. Sular meselesi memleketimizde ma- alesef uzun zaman ihma ledilmiş bir meseledir. Sulardan modern bir su- rette istifade etmek işi yeni meydana çıkmaya başlamıştır. Ve İssef Na- fıa vekâletinin teşkilâu bu hususta çok zayıftır. Elemanlarımız yoktur. sek Mühendin ik Takla era emet yericeğiz. İ yüz, nihayet bin kişi alabilecek iki Fenerbahçe Sta İki sene evvelki âdi saha; modern bir stattır İLE EE Fenerbahçe kulübünün Türkiye sporunun başlıca ihti. yaçlarından biri, seyirci ve sporcu için ayrı ayrı fenni (o şartları haiz stadlardır. Bizde bu ihtiyacı karşı- layan ilk modern stat hiç şüphesiz ki Fenerbahçe stadıdır. Eski (İttihat Spor sahası) nı bil- miyenler, yeni (Fenerbahçe) stadı- nın bugünkü değişik hale nasıl bir çalışma ve fedakârlık neticesinde geldiğini takdir edemezler. Daha eski zamanlara gitmeden | bu stadın iki sene evvelki halini | şöyle tasvir edebiliriz: Etrafı gelişi güzel çimlenmiş bir düzlüğün ortasında toprak bir fut- bol sahası... Bu sahanın etrafında açılmış, fakat fenni bir şekle geti- rilmemiş bir pist... Harap olmağa yüz tutmuş, boyaları (o solmuşbir kulüp b'nası ve bunun önünde ka- palı jimnastikhane usulü mimarisin de yapılmış çatılar altında beş altı tribün... Bütün bunların etrafında da direkleri çürümüş, çivileri pas- | lanmış, her aralığı geçen bir seneyi hatırlatan tahta bir dıvar.. Daha | doğrusu bir tahta perde... Bu tahta perdenin iğrenç halini yukardaki resimden anlayabilirsi- nız. Fenerbahçe, kulübü bu sahayı al- ı zaman ilk işi sahayı çerçeve- ilk işi sahayı kaşalan kara | dıvara çevirmek olmuşta .... liyen bu kara lekeyi ortadan kaldır mak ve yerine mükemmel bir beton | dıvar koymak oldu. İ Ateltizm pisti tamir edildi, saha- yavaş yavaş çimlendirildi. Kale di zanlara karşı şu veya bu cozayi derpiş eden teklifler yapılabileceğini söylemiş ve demiştir ki : : “ Bu iş, evvelce Fransız heyeti mu- rabhasasının teklif ettiği misaklar ne- vinden mıntakavi ayrı misaklarla itmam edilebilir, Fakat bu neviden emniyet tedbirleri mevzuu bahsolduğu zaman, istisnasız bütün devletlerin hukuk mu- | savatı ne şüphe ve ne de tereddüdü mü- cip olmamalıdır. M. Litvinof, konferansın bütün devlet- lerin emniyetini muhafazaya (ihtimam edecek daimi bir organ haline kalbedil- surette bağlı olacaktır. "CENEVRE, 50. A.A. — Havas ajan- 41 bildiriyor : M. Barthou umumi komisyonda bu- gün öğleden sonra söz alacaktır. Komisyonun dünkü celsesi bir çok tef- sirata yol açacaktır. Cenevre hiç bir var kit emniyet fikrinin bu derece müdafaa- Idoğa bileceğini söyliyordu, dün emni- tin silâhsızlanmaya tekaddüm ettiğini bildirmiştir. Fransa ile müttefikleri Ce- nevrede biç bir zaman başka bir tez mü- dafna etmemişlerdir. M* Davis de ayni suretle söylemiş ve silâh | ticaretinin kontrolu be men'i meselesinde Amerika- nın Cencvrede Fransa tarafından müda- fna edilen tezlere pek ziyade yaklaştı ğini göstermiştir. M. Litvinof'un diğerlerinden daha şü- mullü olan nutku da, Fransanın iki sene evvel milletler cemiyetine serdettiği tek- Türkçe, Fransızca, İngili | TALEBELERE ve AİLELERE Ecnebi lisanları tedrisatında mâtesasus ' BERLİTZ MEKT Bütün yaz açık olup: müptedi ve müterakki tale kursla vücude getirmek suretile tatillerden İstif İşbu kurslar atideki lisanlarda şimdiden baş izce, Almanca, İSTANBUL - BEYOĞLU, -373, İstiklâl cade rekleri, ağları değ yircilerin yerinder Kulüp binası yandı, döşendi, iy getirildi. Kubbeli ve di: karşı tarafıma açı dı, daha sonra bi rafından uzatıldı. Açık tribünler! fak saha düzeltil, man meydanı hall En nihayet o ku tribünler de yıkı! bün)e benziyen ki pıldr. Yarınki büyük i göl sene kortları, dayalı döl kemmel atletizm ve anireneman kuşatan beton ları, altı bin kişi turmasına mü: it tribünlerle tam bi: muştur. Yelkenli devri BRISBANE, 30.4. rından bildirildiğine ile dünya seyabatına Dominiki isimli iki 1 bir gemi ile buraya / liden hareket eden Atlas denizini açmış nalından bahrimuhit larma akdar on iki | etmişlerdir. Mife mahsus surette rini ihtiva etmelted Fransız gazetel, PARIS, 30. A.A.- Litvinof'un silâh ransı umumi komisy diği nutuk, matbuat yi karşılanmıştır, Le ki: — Lütvinof tarafı kirlerin heyeti umu bik bir taraf vardır. tatbiki altında, hiç || lâkkisini artık ihmâ lâkki etmeye cesare Echo de Paris'ye nutku, Paris, Mosk çük itilâf arasında i İe müzaker edilip gazete diyor ki £ — Ingiliz ve İtal Litvinol'un taarruz niyet tezine iştiraki! sainin net tini başkalarının üz de edecektir. Ocuvre'e göre, L hirane, güzel ve öz Bu gazetenin Cer maharriri şunları y © — Ba nutkun vetli oldu. Sovyet F kt bir yakınlık tesis sayı muahaze cdec yoktur.” .