17 Mayıs 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7

17 Mayıs 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

IYET-PERSEMBE !/ MATIS 194 Mahmut Esat B. dün ekalliyetlerin vaziyetinden bahsetti (Bağı 1 inci sahifede) son prensiplerinde, bu prensibin e- kalliyetlere hususi bir idare tanı - mak prensibi ısrarla talep ediliyor du. Erzurum kongresi bunu da tarla reddediyordu. Vilsonun te: bit ettiği ekalliyet prensibinin bi nevi muhtariyet halinde Türkiye - de tatbikinm ne kadar haksız ola- <ağını izah etmiştim. Şunu d: ye edeyim ki; Vilson prensiplei Türkiyede ekalli kalillere bir ne - Vi hususi idare istemekle memleke timizde şöyle bir neticenin ihdası: na sâyediyordu. Bunlara demek istiyordu ki, biz sizin için muhtar bir idare tanıyo- ruz. Bu idare içinde süratle kuv - vetleniniz. Fırsatı yakalayınca, varlığınızın istiklâl bayrağını çe - kiniz. Nasıl ki Fransada, Amerika da, İngilterede böyle bir şey mev- zuu bahsolamazsa, yeni Türkiye - mizde de mevzuu bahsolamazdı. i Tatbikında ısra retmek, Ameri- kada, İngilterede ısrar etmek gi - bi mugalata ve haşviyat oluyordu. Çünkü eğer ekalliyetlerin mutlaka inkişafı, insanlık kaideleri icaba - tından idi ise, bu mesele azlıkların hakkı meselesi, yalnız Türkiye için mevzuu bahis değildi. Türkiyemiz den fazla, Fransa için, İtalya için, Amerika için de mevzuu bal li iyetler hukuku, hiç bir kıyas değildi. Fran idaresi altnda bu - lunan, Fransız ırk: haricindeki ekalli yetlere ekalliyet bile demek doğru ©- mazdı, Çünkü bunlar hep bir araya gelin- ©e öz Fransız nüfusunun birkaç misli olabilirdi. Binaenaleyh o zaman bir e kalliyet değil, bir ekseriyet meselesi meydana çıkardı. Amerikada da azlık lar, bir mesele halindedir. E Ekalliyetler meselesi, modern hü- kuka nazaran mademki bir insanlık mevelesi idi. Bunu ilk tatbik eden, tek UF edenler olmalıydı. Amerika © Reisicümhuru, Amerika- nın halâsküre Vaşingtonun mezarı ba- sinda âleme bu prensipleri vaaz edi- yordu. azile ilk evvel kendi âmil olmalı olmalı idi. N Niçin bu prensipleri kendi hakla - etmediler? Çünkü insani le ortaya sürülen bu tez, insaniyet namına rol çevirmek için or taya atılıyordu. $ Ne yazık ki hukuk gibi, insanlık gi enirikası olarak kullanılmaktadır. Maksat başka i, varlığını kim sil idare ettikleri bugünkü mevzu- isrile kolayca anlaşılabilir. Eğer bunlar, azlık hakları prensiplerini ken i memleketlerinde tatbiki doğru but- imuyorlarsa, bunu bizim için de mev- Zuu bal ezlerdi. Türkler, kendilerinden olmayan ırk lar hakkında en şefik en rahim bir i- dareyi tesis etmişler, onları teselli ettikleri nüfusta iğ beş ex sile azat stmişlerdir. Halbul az b nla kendi milliyetlerini a ir, ZAMA, Davalar, hasım sayılan bir devleti insanlık maskesi, emekzesi ile vo ra gitmektir, Biz Remi 5 #tmallerin en acı tecrübe- a ler. Erin bundan dolayı Türkiyedeki bir nevi muhtariyet vermek 'kat'i surette reddetmiş bulu- ar dledilen bu tez, Lays a Ahedesi p i ii deyer azlilara it kabul ettiğimiz haklar Bu kabul ettiğimiz esasları hülâsa edelim: A. Aile hukuku, B. Tedrisat hakkı. C. Kliselerin, Havraların ruhani vazi- Yetleri, Yeni Türk rejimine göre, şüphe yok ki hususi bir idare mahiyetinde telâkki edilemiyecek olan muahede - Bin kabul ettiği şu birkaç osas ta lü- #umsuz ve mânasızdır. Bu osaslar, Lausanne muahedesinin taahhüdü altında olduğu için hayır di Yecek kimse yoktur. Fakat içimizdeki azlıklar, bu hak- Ondan kolaylıkla çeçebilir! Pödemez. Bu, onlara tal bir külfet değil, tanınmış bi alliyetler, haklarına müteal - - lik kanunları kendileri tanzim eğe - cek ve bu kanumlir meclisten geçe - Tok tatbikat sahasına girecektir. iade etmek istemediklerini Adliye Vekâletine bildirdiler, ai 1926 da her ekalliyet bunu, hük: Mete yaptı mür: bildirdi. Adliye vekâleti Başvekâlete bildirdi. külcümet bunu kabul etti. O günden beri bu memlekette, her Şnaf hali halekemı ıyni hüküm tat- bik ediliyor. Bu hüküm Türk Kanunu Medenisinin hükmüdür , Buna yalnız Yunanistan itiraz et - Wi. Selânikte büyük miting yapıldı. ürkiyede ekalliyetler hukuku imha #diliyor diye bağrışıldı.. Cemiyet Ak- Yama müracaat edildi. Fakat şikâyet ler haksız görüldü. Türkiyedeki ekal liyetler, kötüyü bırakıp abul e orlardı. Yapılacak herhangi bir te- süse mahal yoktu. Ekalliyetler, bu haklarından vaz. geçerek Türk Kanunu Medenisini ka bul etmekle, tâ Fatih devrinden beri yarı asılı kalmış, Bizans bayrağı di Teğinden indirilmiş oluyordu. Kanunu Medeninin umumi tesir « lerini ileride uzun uzun mütalea ede. cei Azlıklar, tedrisat işlerinde de ay - ni süretle hareket edebilirler. Bir mektep kabul edebilirler. Bütün Türk lerin tatbik ettikleri tedrisatı kendi - in de kabul edebilirler. O za - man, ortada ne Lausarne ahitname - sindeki haklar, ne de azlıkların hak- larına tecavüz mevzuu bahsolabilir. mekten ibrettir. Böyle bir hareketin, yeni Türk devleti muta bakati vardır. Bunun dini mesnille alâ kası olamaz. Çünkü Türk devletinin dinle bir alâkası yoktur. Maamafih, lâyik dev- let demek, dinsiz bir devlet demek te değildir. Esasen bir devlet için din mevzuubahsolamaz. Din denilen #ey, o dinin tahmil et- tiği farzları maddeten yapapcak mad di adamlara hitap eder . Devlet bir efendi değildir ki namaz kılsın, hacca gitsin, oruç tutsun. Böyle bir şey ola- maz. Bir devlet için bir din tasavvur ve tahmil etmek kadar batıl bir 407 ola- maz, Devlet mad şahıs değildir. Şah siyeti mâneviyedir. Meselâ bir Tica - vet şirketinin dini olablir mi? Hükümet, eskiden olduğu gibi, fi- lâncaya ul iyetini haiz değildir. Evvelce oruç tutmı takip ederdi. Din gı li Din namma ahaliye riyakârlik v İt ran a eğmeye odğ Bununla halk üzerinde müessir olaacklarını sanıyorlardı. Yeni Türk devleti böyle riyakârlıklara tenezzül edemezdi. Din, Türk milletinin mı kadder i çe, mus x- lat sebeplerimizden biri ol . ştur. Çünkü din, devletin başıma geçmek le, Sultanların elinde bir tasallut, bir muztarip olanlar, azlıklar değildi. Türk milleti idi. Za- Kanlı bır satir geni Hurk na indi, Bu sistemi, Sul o kadar istismar eden lenen dini, Sultanın tahtları ayağın dan kurtararak eideğmez bir yer olan vicdanlara koyuyor. Türk devleti istiyor ki insanın en aziz bir yeri olan vicdana, şunun bu - nun eli değmesin. İnsan, Allahla ken di arasındaki irtibatını kendisi bilsin. Kim oluyor o Sultan ki, insanın en mu kaddes bir yeri olan vicdanma el değ direcek? En ziyade Allahı, tanımayanlar, on | lardı, Sultanlardı. Türk cümhuriyeti, bu mânasızlığı ortadan kaldırdı. Dini kaldırmadı. İster müslüman, ister ya- hudi, isler hıristiyan. Herkes, kendi dinini intihapta serbest bıraktı. Dünyada her şeyin islilâsı müm - kündür. Yalnız bir şeye tahakküm e « dilemez: Vicdanlara! Tahakküm ediyorum zannedenler, mağlüp olduklarmı, başlarını taşa ver rarak inanmışlardır. Din, devlet işlerine karışamaz. Çün- kü lâyetegayyer bir takım esasları ih - tiva oder, Hayat ise, mütemadiyen iler- EN yala. ir takım semavi kaidelere bağ- Yamak, . Zaman oldu. ile ha“ inilletin ki illet ö müftü fetvalaril en mt ln. hakkında a» N Türk költürü a N Türk bülkürünü, Türk sönlbeeleğleğ BE sonra mesele vardır. Sivas kongresi Sıvas yi i) Srvas kongresi, 1919 yılının 4 eylül perşem- bs günü açıldı. Bu kongrenin üç mü- Lei yasfı vardı. Birincisi Erzurum vatan . emi gri i şü kal leri idi. Sıvas kongresi daha vasi top- landı. Kararlar, mahdut bir kaç vilâyete inhisar etmiyordu. Bütün Türk vatanı- min malr oluyordu. insan bunların kitap- Manda meselesi İleincisi, Manda meselesi idi. Üze - rinde durmak isterim: Gene Vilson tarafından ortaya atı - Jan bu manda meselesi, bizim mevzunu - muzda tahlile değer. Hukuk noktasın- dan mütalca edeceğim. Manda tezi, biz- «e, bizim tarihimizce malüm olması hi- zem gelen bir teklifti, Sözü hukuku düvele intikal ettire - al manası vekâlet Mandaj da, vekil demek. Mahmut Esat Bey, burada manda - om if ecnebi müelliflerin kitap» larına mazaran tariflerini yaptıktan son- ge va etti: ii Lorm ira rel izah e gim nazariyesinden mülhem oluyor. Me- O nim medeni vahşi milletler taz - ., Dier enilletler üzerinde manda sa- eti, i milletlere veriliyor - du. Demek ki Vilsonun manda tezinin ilham kaynağı, Lorimelin utanılacak Prensip olan moletai nazarına istinat edi- Türk ihtilâli bakımından her hangi bir milletin diğer bir milletten küçük - lüğü tezini kabul etmek mümkün de- * dildir. Tbtilâlimizin verimlerinden biri de ber milletin hür ve müstakil yaşaması ir. Fi hi biri de maskeleri aşağı almak, ve ha - kikatleri olduğu gibi meydana çıkar ar , Herkes istediğini söyleyebilir. Fakat güneş, balçıkla sıvamabilir o mi? Sıvas kongresinde bu manda meselesi | uzun münakaşa edildi. ge, Piri Bekir Sami Bey, biri de Hamsi ley. Türk reilleti, manda ile, yani diğer bir milletin vesayeti altmda idare edi- lecskti. Mödeniyetin anası sayılan bir millet, diğer bir milletin idaresi altına girecek, bir zenkibar hükimliği vaziye- tine düşecekti. Ne kadar (o bazin bir : Bu tahakkuk etseydi, bütün bir ta- rih için leke olardu. Metlaka bir mil. betün velâyet altına alması lâzam geli- yorsa bu her halde Türk milleti ola maz, «Ben bir hukukçu sıfatile biç bir mil. Manda, Sıvas inde yer bul - madı ve hattâ kovulacak hale geldi. (a- kaşlar.) Sıvas kongresinde Türk milleti için mandaya talip olanlar, en yakın bir ta - ribömizin bile cabili Gesi diyor ki: Milletim, sen kendi mukadderatında, kendi bahtmda, kendi hâkimiyetinde kalmak istersen, senin öz kanımı mma inan - taşıyanlardan başkası ma!,, diyor. Manda istiyenler, Türkü ? irrmeliyer') iş Türkten başkasına, talihte ve mu - kadderatında inanma, imanma! Türkün en kötüsü, her halde benim için Türk olmıyanın en iyisinden, gene iyidir. Çünkü o benimdir. Ben onunum. Aramızda işimizi hallederiz. Milliyetçi. yim. Her millete kürmetim vardır. Fa- kat benim milletimin ekmeğini yiyerek, yerinde yaşayarak, ona dudak kıvıranı hasmı canım olarak tamirsn. Son meclisi mebusan hr Dersinin harikalarından bi- Şef, meclisin Anadoluda toplanma simi istiyordu. Fakat ekseriyeti alama- dı. , Bu sirada Sıvas kongresine'bir tak- mm ört beş zatın imzası var - 1 'esika yu idi: “Meclisi mebusanın da, yep yeni bir Türk hülkümeti kura, Bu Vesikanın konyroda olumduğu' > ilemiyorum. mu bil i ,, Gazi, yalnız bu kâğıt üzerinde kü - çük biri andız z dir. Çok dikkate çayan- der Yak elime yapılacaktır. Demek ki, bütün bir milletin kanaati bu mer - kezde idi. Cümhuriyet, bütün Türk milletinin benimsediği ve kendi elile başardığı bir binadır. Cümhuriyetin kuvveti, bir iki Mahmut Esat Bey sözünün sonun- da, imtihanlar yaklaştığı için buçün | son dersini vermek iyetinde kal- dığını, kış sömestrinde, bu mevzuu mü- taloaya devam e i talebeye Rüşvet teklif ederken... (Başı 1 ncü sabifede) bit edilmiş olduğunu meydana koymak üzere Maliye vekâletinde nakit işleri müdür muavini Rüştü Beyin riyasetinde bir komisyon teşkil edil miştir. Metr Salem ve M. Leon Feraci geçen perşembe gelerek kendisile hususi surette görüşmek istediklerini söylemişlerdir. inden müraade a Rüştü Bey müdi ve Metr Salem Rüştü Beyi ziyaretinde kendisinin Terkos şirketi muba - | yaa işinde hükümet lehinde çalıştığından bahsederek Tramvay şirketi sermayesinin altın olarak ve altın olmazsa İngiliz lirası olarak kabül e- dilmesinin Nafia Vekâleti üzerinde nrühim tesir icra edeceğini ve mü- zokere cereyan etliği şu sırada kendisinin bu işten en az 10 bin İngiliz ğını ve eğer Rüştü Bey şi lirası rak tesbitini temin edecek olursa ği taahhüt edeceğini ve 10 bin Türk lirasını da teminat olarak verebile ceğini vadetmiş ve cebinden bir 500 liralik çıkararak Rüstü Beye ver - mek istemiştir. Teminat. . Bey parayı kabul etmemiş ve birinci teklifine gelince bu hü - susta düşüneceğini ve e'tesi günü cevap vereceğini söylemiştir. Metr Salem yanından ayrildıktan sonra Rüştü Bey vaziyeti gerek müdürü - ne, gerekse müsteşar ve Vekil beye Bunun üzerine Rüştü Beyin Metr mesini ve teminatsız bu işi yapamıyacağını söylemesi ve mümkünse bir mektup alması kararlaşmıştır. Sözü altm kıymetinde imiş. Metr Salem dün gelmiş ve Rüştü Beyi ziyaretinde lâzım gelen ce - mektubunu vermeğe lüzum olmadığı nı, şerefinin bu işe kâfi olduğanu, sözünün altın kıymetinde bulundu - ğunu söylemiş, fakat Rüştü Beyin ısrarı üzerine M, Leon Feracinin bel. ki böyle bir mektubu verebileceğini ifade etmiştir. İstanbula telgraf. ;. Bunun üzerine Metr Salem M, Leon Feraciyi telgrafla buraya da - vet edeceğini söyliyerek vekületten ayrılmıştır. le Rüştü Bey Ankara istasyonunda M. Feraciyi istikbal etmişlerdir. Rüş | tü Bev istasyondan vekâlete döndüğü zaman vaziyetin son safhasından âmirlerini haberdar etmiş ve zabıtaya lâzım gelen tertibalın alınması. vabı almıştır. Metr Salem teminat nı bildirmiştir. Cürmü meşhut Taharri âmiri Hacı Şükrü Bey ve iki sivil polis saat on birde Ma- liye vekâletine gelerek Rüştü Beyin odasında bir dolap arkasına gizlen mişlerdir. Öğleye doğru M. Feraci Rüştü B. i ziyarete g4'miş, Metr Sa- lem namına kendisine istediği teminat mektubunu 509 liralık bir evrakı nakdiyeyi de takdim etmiştir. Rüştü Bey Meir Salemin de bu sahneye iştirakini temin için M. Feranciye | demiştir kiz mektubunu Metr Sa'eme göstermiş diğini sormuştur. Metr Salem mektubu okuduktan sonra esasta mula bik olduklarını ancak isminin mektuplan çıkarılmasını söylemiştir. Bu esnada taharri memurları gizlendikleri yerden çıkarak Metr meşhut halinde yakalı Adliyece her ikisi hakkında tevkif kararı lem ve M, Leon Faraci bu akşam tevkifhaneye götürülmüşlerdir. Salemi ve Faraciyi cürmü Ajansın ANKARA, 16. A.A. — Metr Salem ve komisyoncu o müteahhit | Leon Feranci efendiler, İstanbul telefon şirketine ait bir işin şirket le- hine halli için maliye vekâleti yüksek memurlarından birine rüşvet tek | lifinde bulunmuş'ar, ve mümaileyh tarafından vaki ihbar ve yapılan tertibai heficesinde cürmümeşhut halinde yakalanmışlardır. Tühkikata Ankara müddei umemiliğince devam edilmektedir. Tayyarecilerimizi takdir. (Başı 1 inci sahilede) Braşovde tayyarecilerimiz şerefine bir öğle ziyafeti verilmiş müteaki- ben Sinaya'ya gidilerek meşhur Paleş şatosu ve şehir ziyaret olun- muştur. Yüzbaşı Enver Beyin uçuşları Türk tayyareciliğini takdir BÜKREŞ, 16. A.A, — Anadolu ajansının Balkan hususi muhabiri bildiriyor: Bu sabah Bükreşte Banyata tay- yar& meydanında tayyarecilerimiz- den yüzbaşı Enver Bey tarafından iki Rus tayyaresi üzerinde muhtelif uçuş tecrübeleri yapılmıştır. En- ver Bey bu iki tayyare üzerinde Luping hareketleri ve klasik ak- vobasinin bütün haraketlerini tat- bik etmiştir. Tayyarecimizin uçu- su ve yaptığı hareketler büyük bir taktir uyandırmıştır. Bugün Aero klüpte Romen hava pi zy Si- itiş ver i a, yüzbaşı sabah “ Şimdiye kadar gördüğüm yüz- lerce tayyareci arasında tayyare- ciniz Enver Beyi en mük. Jle- rinden biri olarak gösterebi Tayyarecinizin uçuşlarını son de- rece irane, iretkârane ve tekniğin bütün inceliklerine uygun buldum. Bizzat müşahede ettiğim bu yüksek kabiliyet seviyesini tak- tirle işaret etmek vazifedir. Enver Beyden uçuşlarını - bitir. dikten sonra üzerinde uçtuğu tay- yareler hakkında mütalaasını sor- dum. Mümaileyhin beyan ettiği fi- kir ve mütalaa, benim iki aydın beri fenni bir komisyona bu tayya- reler hakkında yaptırdığım tetki- katın neticesine tamamen tevafuk” etti. Bundan dolayı da kendisini ay rıca tebrik etmeyi yine vazife bi- Bütün bunlar Türk tayyare- ciliğinin ne derece taktire lâyik bir seviyeye yükselmiş olduğunu ispa- ta kâfidir. Romen hava nazırının nutku BUKREŞ, 16. A.A, — Anadolu ajan- Bper. Ballcan hunisi muhabiri bildiriver; Buzün öğleyin askeri klüpte Romen bava nazirı tarafından tayyarecilerimiz şerefine bir öğle ziyafeti verilmiş ve bun- da elçimiz Hamdullah Suphi Beyle ate- — Bu teminat mektubunu Metr Salem okuyup kabul etmezse be « nim için kâfi bir teminct teşkil etmez.,, Bu ütiraz üzerine öğleden sonra Metr Salem ile birlikte gelmek üze re M, Faraci vekâletten ayrıdmıştır. Saat on dört buçukta Metr Salem ve Faraci birlikte gelerek Rüştü Beyin yanına girmişlerdir. Rüştü Bey kenr"sine verilmiş olan teminat şemiliterimiz hariciye müsteşarı M. So- ü Rüştü Beye rak kendilerile temasta bulunmuş 'ket sermayesinin sterlin ota -, isine 5 bin İngiliz lirası verme- Salemden behemahal teminat iste un sabah Metr Salem i- vermiş ve o ayrıca mündericatını kabel edip etme - ler. liğinden Metr Sa- vel Radulesku, atkeri hava kumandanı ceneral Sikitin ve kırk kadar mahtelif rütpelerde Romen tayyare zabitleri ha- ur. Zr bulunmuştur. Yemeğ'in sonunda hava mazırun, İri- meku ta) lerimiz iz ü rinde daima kahreman evi milleti için Romanya milletinin kalbinde eskidenberi mevcut olan muhabbeti kay- detmiştir. düğü lütufkâr kabulü ve misafirperver» sil Türk enilletinin sasen çok yakından bilen bir millete men Gazi hazretlerinin Türk tayyareciliğinin şere - İp il mi kumandanı, Glo kumandanımız Celsl Be | Oto- Moto -Ve'o (Başı Tinci sahifede) Mayıs 934 çarşamba günü saat 9-12 de muayene ve tasnif komitesi tara» fından muayene edilecektir. Bu inua- yene sıra ile yapılacak ve sırası Tür- kiye Turing ve Otomobil Klöbü ta- rafından verilecek © numaralara göre olacaktır. Muayene (yeri Taksimde Ford Acentesidir. 8.— Yarışa girecek vasıtalar 25 Mayıs cuma günü en nihayet saat 8,45 de İstinye İskelesi © ile İstinye Stard kumandasından evvel bir ari zadan dolayı bir müddet müsaade ©- dilmesini rica ederse, Starter bu va- sıtayi geri bırakıp kendi sınıfı s0- nunda hareket ettirmek hakkını haiz- dir. $ 14— Bisikletlerin e Stardaki yer- leri kura ile tesbit edilecektir. Kura 23 Mayıs muayene esmasmda çekile- cektir. evvel Starter harekete 5, 4, 3,2, 1 sapiye kaldığını sayarak hareket em- rini verecektir. Hareket emrinden evvel çıkan her saniye için 5 saniye- lik cezaya » ic a memnundur. Yarım saat ME Giyen bisikletçi yol dışma çılımağa mecburdur. Diğer hususat hakkında Beynelmilel bisik. Jet nizamnamesi tatbik olunur. 32. — Bisikletler için her sınıfta birden 3 cüye kadar birer Madalya verilir. Bisiklet 3'cü kategorinin mü- kâfatı T. 1. C. 1. İstanbul mıntakası Bisiklet Heyetine aittir. 1933 Tahvilleri 3 (Başı 1 inci” sahifede) —— ira vekilleri he- yetince kabul edilmiştir. * Bu talimatnameye göre kesir makbuzlarının bütün muamelele - rini münhasıran Osmanlı bankası yapacaktır. a A Düyunu umumiye idaresi ye- ni tahvillerin itfa akçesini kısmen veya tamamen kesir makbuzları - nın mübayaasına tahsis edebile - <eğinden meclis, ihtiyaca göre tah- sis edeceği miktarla mübayaa edi- len kesir makbuzlarının mübade - lesi suretile elde edilen yeni Türk tahvillerinin vadesi bitmiş olan ku. ponlar bedeli ilâve olunacaktır. Mübayaa. keyfiyeti itibari 500 franktan noksan olan miktarlara tatbik olunacak 500 frangı teca - tecaviz kesir makbuzu ibraz eden hamile 500 franklık bir veya mü teaddit tahviller verilecek ve faz - lası mübayaaya tabi tutulacak - Bulgaristanda (Başı 1 inci sahifede) külât çıkması ihtimalini gizlemi - yorlardı. SOFYA, 16 (A.A.) — Gaze - telere nazaran, umumi erkânı har- biye reisi jenerel Bakarçief tekaüt Vüğünü talebederek istifasını ver - miştir, Bu değişikliğe ait emirna - me derhal intişar er 07 Yumurta ihracatı için Yumurta ihracat tacirleri dün Ihracat Ofisinde içtima etmişler dir. İçtiz ler hakkında görüşülmüş ve yeni vaziyet tetkik Yumurta ihracatının artmasını temin için bir proje hazırlanacak- tır. ———— mimi ve bir daha tekrar etmiş ve Türk tayyare- cilerin, ayni zamanda Romen ordusu- nun fahri tayyarecileri ünvanının veril. 'diğini ve buna alâmet olmak üzere ken- söylemiş ve elindeki © ni bizzat nişanları #ayyarecilerimizin göğüslerine takmış - tr.

Bu sayıdan diğer sayfalar: