sa — p e EE ARENA TAR ARARAT RTUNAN EN A © ana N i “âranın üstüne oturan evli dınlara da sataşınca ya ANDRA, (Miltyet) — Milli- ha in muhterem okuyucuları eğer ce vlarlarsa bu sütunlarda evvel Ye, Jün denki içinde para bulan bağ k Hasan isminde birisinden yihtedilmişti.. - Yürük Hasan ev- Vice Kandralı Koca Muhtar Ağa inde bir adam bir denk yün al idi) p£ Parasmı sayarak ayrılmış Çadırlarında karısile. birlikte enki açtıkları zaman içinde iki Yüz karmızı altın lira çıkmış bulu- az ordu. Meseleye bilâhara asâh Koca Muhtar ağa, kendi pa- alarmın bu suretle başkalarma ftiğini anlayınca hemen Yürük Hasana müracaatla yüz lirasını b'ç kenan geri vermesini, ötesini il disine helâl edeceğinden bahs bil Paylaşmaya bile razı olduğunu idirmiş ise de Hasanm bu işe ya İaspyarak parayı ünkâr ettiği an kağ Ayni zamanda mutat Mr Hasanın vaziyetinde fev- elikler husule gelmekte oldu Mipazarı dikkati celbettiğinden khtar Ağa Yürük Hasanr müra- lan bir netice çıkmadığını #rünce mahkemeye vermişti. Muhakemenin devam ettiği bu isalarda zavallı Yürük Hasanm poğina baza bir felâket gelmiştir. bu felâket kendisinin haya tina mal olduğu için zaten iyi bir Khret sahibi olmıyan. Yürük Ha- komşularile bilhassa hay- Van sahipleri kurtulmuş bulunmak Di Koca Muhtar ağanın para- bu suretle satın aldığı yün Yenğiyle kendine geçtikten sonra Örük Hasan hayvan hırsızlığın " ibi bilhassa kendisine dbiseler, çadırına gramofonlar, al 1 ayni zamanda da sefahete baş çat. Bittabi para kuvvetile bir münasebetsizliklerde de bu- idi. , BU sıralarda Karamezinler ka- | esinde, kendi çadırı - civarında Hg yas 20 yaşlarımda Ali oğlu immetin karısına da takılmağa başlamış imiş, Yürüklerde bilhas N evli bir kadın, son derece rauh- İstem tutulduğu için kimse ona pünasebetzizlik edemez olduğu İde, Hasanın bu sözler'ne ilk ön $* 863 çıkarmıyan kadın. nihayet Şeran 1 Ali oğlu Himmete söyleme 8 mecbur kalmıştır.. Himmet Yü tük Hasana doğru dürüst oturma- Wu söylemiş ise de Hasan: — Ben evliyim, böyle şeyler- den hem haberim yok, hem ben İapmam. Böyle şey olmaz. demek Mm etmiştir... İşlerin bu şekilde Yürüyemiyeceğini gören Himmet an Koll ia başlamış Ha ir gün, Göl köprü kena- Kunduz için kurduğu kapan muayeneye gideceğini anla- rine yolunu beklemiş ve kasi miş, bir ağaç izel um muayene er öz kapanı nı vurarak dereye yuvar- m bal Karasu kazası Jandarma ve px kumandanlığı vaziyet etmiş hak Akikat sırasında komşu ol. i mamsebetile Katil Ali oğlu at İe malümatına müraca kali işi... inde ernasında fev- Metini Korku alâimi gösteren Him tepe bali nazarı dikkati celbet- hihaye, birbirini tutmaz sözlerile Vet yaptığı işi itiraf etmek iyetinde kalmıştır. ME ih Koca Muhtar Ağa- Başay oraların bu suretle Hasana ve Muhtar Ağanın Hasa- il fay zet in, it sıfatiyle cel a mecbriyeinde kaldığı Hasa komşuların bu katil hâ- He gz 7 d tahkikatın derinleş ihtiyaç görülmektedir. mim Vİ erlere önel Ten hattna yıkılan yarma IKESİR, (Milliyet) — Kü- > Balıkei hattında yıkilan seferlerini o bozan am üzerine maballin- li çalışmalar yapılmış topraklar temizlenerek ayın Yol trenlere açılabilmiş- metre mikâbına yakın top- zamanda temizlenmiş de- iz j de # 1 ; barer gene münasebetsizliğe de | İzmit fidanlığı Mütenevvi çiçekler vefidan lar içinde İzmitin cennetidir İZMİT, (Milliyet) — Vilâyet fidanlığı için İzmitin cenneti der- lerdi de inanmazdım. Cennete gi- rebilmek için iğri, büğrü, çakır, çu kur, çamurlu yollardan geçmek lâ- zım geldi; besbelli, bu da, cenne- | tin Sırat köprüsü olacak... Cennet- ten içeri girer girmez, etrafı renk | renk, çeşit çeşit çiçeklerle çevre- lenmiş bir havuzun şırıl şırıl akan sularını seyre daldım. İzmitin çi- çek ihtiyacı buradan gideriliyor- tuş. Karanfillerden, lâle, şebboya kadar türlü türlü çiçeklerle bezen miş bu güzel köşede bana şu iza- hatı verdiler: Burası kurulalı beş yıl oluyormuş... 145 dönüm bü- yüklüğü varmış. Bir yıl içinde aşılı olarak 50,000 bağ çubuğu; 250,000 Amerikan çubuğu, 3,000 muhtelif meyve fidanlığı halka dağıtılmış. İzmitte evvelce altmış beş bin dö. sm hağ varmış. Çavuşun âlâsı İzmitten çıkarmış.. Meyvelerin en lezizi İzmitte yetişirmiş.. Bir yıl içinde bir buçuk kilo koza istihsal edilirmi: yük acılar, istiraplar çektiğimiz kara günlerimizde bunlar da ka, rarmış gitmiş... Fidanlığın bülçesi diğer vilâyet fidanlıklarından çok az olduğu halde kısa zaman içinde İzmit ve mülhakatında meyvecili- ği, bağcılığı yaymıya çalışıyor- muş.. Gelecek yıl içlerinde başka şehirlere ihracat bile yapılacak- miş... ... Fidanlığı, cennete çeviren Os- man Beyle gezmeğe başladık. Be- ton bir binaya girdik. Aşıhane i- m iie bir çok mütehassıs aşıcılar çalışıyordu. Bu, aşı ya; makta bir sanat ha... İki çöpü, re e, ustalıklı kesip, gediğine koyun | nelik iktisadi programda Anadolu ca iş olup bitiyor.. Aşıhanenin bir kusuru varsa çok küçük olması. | trik santralı tesis edilmesi ve bu Buranın daha bir çok işler için ge nişletilmesi lâzım.. Aşıhanenin ya | den istifade olunmasına karar ve- macında Rasathane de var.. İzmit, ekicilerine ve Ankara Ra | yandırmıştır. sat merkezine her gün hava vazi- yekini bildiren rasathanemizin Fa tin Hoca: bir memurdur. Yalnız bu rasatha- nenin Kandilli rasathanesi ile farkı, İzmit, rasathanesinin “Bu- gün hava açık, kapalı, yamğurlu” dediği havanın açık, kapalı, yağmurlu ol masında. Fidanlıkta bir çok işçiler çalışı yor. Fidan dökenlere, dikenlere, ot ayıklıyanlara, kirizme yapanla- ra, bahçivan başınm sert ve asabi sesi yüksel — Haydi. İşine bakkkk.... , Herkes işine bakarken biz de bir kaysi fidanına bakıyoruz. Gü- nün birinde Vali Eşref Beye ta Şamsişeriften bilmem ne kadar kay ti gelmiş.. Bunları kemali afiyetle yiyen sevimli valimiz çekirdekleri ni de fidanlığa ekmiş.. Bu yıl, AL lah sağlık verirse bu, çekirdeğin mahsulünü yiyecekmiş.. Meğerse önünde duraladığımız fidanın bu istemiyorum. Fakak fırtmaya tutul duk.. Öyle şidetli bir poyraz yük- seliyor ki, yüzleri kamçılıyor. danlığın kıymetli memuru Osman Beye veda ederken etrafımızda bir | #onra Fırat ismini alır, Karasudan çok simalar beliriyor. Her kafa- dan bir ses çıkıyor: — Kuzum, Osman Bey, 10 tane kiraz, 8 tane elma... — Bana efendim, Amerikan çu buğu.. — Ben, vişne, erik, biraz mut istiyorum... — Ben beyefendi, şeftali. İstiyenlerin sonu gelecek gibi değil. Osman Bey, bana dönü- — Ya siz, efendim... Havuzun etrafında alev alev karanfiller yanıyor.. Dikeçek ba- #ım, karanfillerin kızıllarından bir ta- ne göğsüme iliştirmek ne zevkli.. ıtkı Bey isminde genç | dır. Fırat, Garbi Asyanm en mü- günler, hakikaten © gün | dokunan Fırat nehri Yukarı Fırat, | yerden çıkmak | nehrin içinden geçti bara | Faldığı için mühüm bir yol teşkil e da ar | kadar yeniden dağlar arasındaki bahçem olmadığına göre bu, | Fakat bundan sonra iki kol dah: Şarkta beyaz kömür Fıratın İsmetpaşa köprüsü ilerisindeki 30 metrelik şelâlesi, havalinin elektrik ihtiyacını temin edecek kudrettedir Yukarda Fırat, aşağıda FLAZİZ, (Milliyet) — Beş se- nun muhtelif merkezlerinde elek- tesisat yapılırken eu kuvvetlerin- rilmesi Elâzizde derin bir alâka u Memleketimiz bu cihetten bü- yük bir servete malik bulunmakta him ve büyü knehri olan ve Tür: kiyede doğan Fırat 2780 kilomet- ve tulündedir. Geçtiği memleket - ! lerde insanlara pek çok faydası Orta Fırat, Aşağı Fırat diye üç kısma ayrılır. Yukarı Fırat olduğu yerden Malatyada Adıyaman ka- zazma bağlı Samsat nahiyesine adar uzanan kısımdır. Buradan İraka kadar olan kısım da Orta Fı ratı teşk'l eder, Yukarı Fırat kıs- mında nehrin iki mühim kolu var dır. Birine Karasu, diğerine Mu- rat denir. Şarki Anadolu yaylasındaki dağlardan doğan bu iki nehir A- rapkirin garkinde birbir'le birleş- tikten sonra Torosları dar boğaz- ları içinde yayarak ovaya iner. Kararu Erzincan önünden geçtik- ten sonra Kemah civarmda dar bo ğazlar içinde akar. Buralardan i boğazlar heybetli manzaraları ile şöhret al mıştır. Karasu Keban mader'ne varmazdan evvel şarktan gelen Murat suyu ile birleşir ve bundan daha uzun ve geniş olan Murat su yu Muş ovasından ötede pek da- dememiş ve tarihte ehemmiyetli bir rol oynamamıştır. Nehir bula- nık, Muş ovasından sonra Paluya dar boğazlar içine atılır, ve vadisi ancak Paludan sonra genişler, Vi lâyet'mizin 15 kilometre ka. malinde Dersim dağlarından suyunu alır. Karasu ve Murat zamız olan Keban civarında birle şir ve Sivastan Elâzize gelen yol nehrin geçit yerini burada b“ 'r. alır, biri vadisinden Malatya - vas yolu geçen Kuruçay, diğeri Cevdet YAKUP | Binboğa dağlarından inen ve Da- Su'tanhisarda Himaya'etfal SULTANHİSAR, (Milliyet) — Fır| sına yavaş teşvik ve Hi al fırka da toplandı. İdare rayise kip , are heyeti reisliğine başmuallim ir muallim İbrahim Hakkı, Muhtar Bahri ve Tev. | yarıp geçinceye fik hanım ve beyler . Fırka heyetimiz , bu cemiyetin ku- rulmasını temin etmekle nahiyetimizin Büyük bar lim meme rendeden geçerek gelen Tohma su yudur. Fırat burada Malatya ova- akan azametli vaş bir nehir e girer. Fakat biraz sonra birden cenubi şarkiye döner, e Cemiyet kongre | Malatya ovasını cenupta bırakır ve yeniden Bogazlar arasına gi: İzoğludan sonra Toros silsilelerini kadar şiddetli a- kıntılar ve 300 den fazla şelâleler vücude getirir. Üzerinde Türkiyenin en mü. him köprülerini, Cümhuriyet dev. İsmet Paşa köprüsü.. rinin en parlak eserlerini taşıyan Fırat nehri Malatya ovasını geç- tikten sönra ve Boğazlar arasında İsmet Paşa köprüsünden biraz ile- ride büyük. ve giddetli bir şelâle halini hliaktadır. Şelâlenin yük- sekliği 30 metredir. Umumi barp esnasında Almanlar bu şelâlede ve Fırat nehrinde tetkikat yapmış lardır. O zaman iki Alman su ve elektrik 'mühenditi şelâleden husu si sürefte yâptırdıkları sallar vası- tasiyle düşerek suyun derecei suku üş ölçmüşlerdir. Bu mühendisler ver dikleri raporda sukuttan hâsıl o- lan kuvvetle işletilecek bir dina- monun Elâzizden itibaren Halebe kadar bütün sahanın elektrik ihti- yacına kifayet edeceğini ve Malat ya, Antep, Urfa, Di'yarıbekir Vilâ yetler'ni tenvir ve sanayi için icap eden elektrik kuvvetini verebilece ğini bildirmislerdir. Tes's o'unacak elektrik santral larından birisinin Fırattaki bu bü yük kuvvetten istifade edilerek E- İâzizde vücude getirileceği ümit edilmektedir. Balıkesir belediyesinin istikrazı BALIKESİR, (Milliyet) — Ba likesir Belediyesi Bel ler ban L:smdan elli bin liralık istikraz aktine karar vermiştir. Bu para be lediyenin âmme işlerine sarfedile- cektir, Mese'â Çayderesi kapatıla- cak ve natamam olan hal ikmal e- dilecektir, Çayderesi memleketin ortasın- dan geçen bir çok lâğımları toplr- yan, bundan mâada ğların ke- narında bulunması len fena manzaralı ve fena bir koku neşre- den bir deredir. Bilhassa yazın bu dere civarında oturanlar için ta- hammül edilmez bir hal ve manza ra alıyor, çünkü yazın dere kuru- dur. Bu derenin kapanması şehir sıh hati namına yapılmış en iyi bir iş olacaktır. Bundan maada belediye asri bir mezarlık yapmağa karar ver- miştir. Şehir haricinde Karatepe denen bir yerde bu mezarlığın mey dana getirilmesi en kuvvetli ihti- mal dali e Bu yer al ir müş ve büyümüş ai örtülü ye Ski bir mezarlıktır. Balıkesir belediyesinin istikrazma karar ver diği para ile memleketin ümranı, sıhhati için tasavvur ettiği işler şe hir halkını sevindirmiştir. Sivasta “cumhuriyet meydanı SİVAS, (Milliyet) — İnkılâbı- mizin yeriz a binlerce in- nına son taplanan belediye mecli danı ismi verilmiştir. Tekinsiz ev LR Kandrada bir ev sakinleri- nin başından geçenler KANDRA, (Milliyet) — Ken- dranın Çarşı mahallesinde ikamet etmekte bulunan İstanbul Kasım- paşa Aarapcamili muhafız Halim Efendi si kış münasebetile ey- lerinin en mahfuz odalarında otur maktalar iken dışarda ayak sesle- ri peydah olmuş ve bu ayak sesle- ri evin alt kısmında epey bir müd- det dolaştıktan sonra merdivenleri takiben yukarıya doğru gayet ağır agır çıkabilmiştir. Ayak sesleri sa bahın saat dördüne yakın vakte kadar uzun ve kısa fasılalarla işi- tilmiştir. Cinler ve per'lerin mevcudiye- tine inananlardan oldukları için evi cinler ve perilerin bastığı ze- habına kapılarak ertesi! günden i- tibaren evi terketmeğe karar ver- mişlerdir. | Fakat evin reisi baba Halim e- fendi Agva nahiyerine işlerinin tanzimi için gittiğinden o gece bü yük bir korku içerisinde verilen bu karar, ertesi gün, daha ertesi gün icra edilememiştir. Bu işle bütün komşular da alâkadar ol muşlar ve herkes bir çok şeyler tavsiye etmek cesaretinde - bulun- muşlardır. Bu suretle devanı eden ve sabahlara kadar uykusuz kalan evin efradı nihayci bir gece oi nın kapısına kadar gelen ve kapı- Yı epeyi zorliyan bu akıllara hay- ret verici gece misafirinden bir an evvel kurtulmak iç'nevi terket. | mek üzere Baba Halim Efendiye haber vermişler ve derhal işlerini bırakarak Kandraya avdet etme- sini istemişlerdir. Vaziyette bir tuhaflık görülme si dolayısile Baba Halim Efendi işlerini bırakarak Kandraya avdet etmiştir, Vaka baştan sona kadar kendisine anlatılmıştır. Anlatılı- şa göre vaziyeti aşağı yukarı tah- min eden Baba Halim Efendio gece muayyen saati beklemiş ve tam vaktinde gene ayak sesleri ve mutat gürültüler başlamıştır. A- yak sesleri evin sofasında iştilme- ye'başlaymca 'Baba Halim Efen- di: — Bahtiyar, ». diye seslenmiştir.. Emektar hayvan e- fendisinin sesini işitince hemen kişmemeğe başlamış ve bu suretle mesele anlaşılmıştır. Baba Halim Efendi hayvanı nın son günlerde çok zayıfladığı nı görerek bir müddettenberi i$e çıkarmadığı gibi şişmanlanması i- çin de kepek yedirmeğe alıştır- makta imiş.. Hayvana mütemadi- yen kepek yedirilmekle beraber serbest bulunması içinde seyisi tarafından başı boş bırakılan Bah tiyar, kendi ahırı ile ev taşlığı smdaki bölmeyi iterek evin katına ilk günü bir sevki tabi çıkmış ve sofada bulunan ot m'n- deri yemeğe başlamıştır. Bu suretle kepekten bıkan ve otun tadını alan hayvan geceleri herkesin uyuduğu | saati bekliye- rek evin ikinci katında minder 0- tu ziyafetine devam etmekte imiş. Evin sakinleri ise korku ile bunrm farkına varamamışlar.. Ve bu işle İzmit'te Evlenen evlenene! Damat B.ler ev, bağ, bahçe sahibi de oluyorlar İZMİT, (Milliyet) — Günler. den bir gün, İzmitte bekârlar nasıl Diye bir yazı yazmış, n acınacak hallerini, maşır yıkamalarmı, yemek pişir- melerini, ev süpürmelerini fırak'ı i dolayı sile meteliksiz oldukları için buna da muvaffak olamadıklarını ilâve eylemiştim. Vay efendim; sen mi- sin yazan?. sandım ki, kızılca kı- . yamet koptu.. Tanıdık, tanımadık, bildik bilmedik, her kafadan bir nağme yükseldi: İzmitte ev mi yok? — İzmitte aşçı mı yek?. — İzmitte kız mı yok?.. e İzmitte şumu yok, bumu Kırk yıllık dostlarım selâmı sa bahı keser oldular, küçük İanım- lar ritemli sitemli, oynak, kıvrak | naz ve niyazlar yaptılar, başıma tuhaf tuhaf haller geli Cahit Bey bile İzmi Istanbula davet etti; sözün kısası İzmitte bekârlar nasıl yaşar? Yu. zısı kâh acı, kâh tatlı dedikodula ra uzun uzun yol açtı. Uyandırdı. ğt alâka hâlâ da dinmiş değildir. Bugünlerde bakıyorum, hemen her gün, düğün dernek oluyor. Ma halle aralarında #az ve sözlerin çoğaldığını, yanık yanık türküle. rin, yaheylerin yükseldiğini, sıra sıra otomobillerin gelip geçtiğini gördükçe: — Filânca Bey evleniyorruş, falan hanım gelin oluyormuş, di- yorlar, — İzmitle bekârlar çok derken bu gidişle kalmıyacak galiba, na zar değdi, diyorum. Bekârülığa vu da edenlerin, sultanlık tahtından rizasile çekilenlerin sayısını öğren mek istedim. Evlenme memuru. muz Sabri Beyi hayırlı işlerile uğ raşırken gördüm. Sabri Bey vazi- yetten meranun. Neşeli neşeli gü- İmsedi. Son altı ay içinde İzmit te evlenenlerin 90 çift olduğunu bir çok ta askısı aslanlar, namzet likleri ilân edilenler bulunduğunu anlattı, Diğer taraftan köylerde gizli gizli imam nikâhı ile evlenen lerin sayısı da bir hayli kabarık: mi Pa Söylendiğine bakılırsa İzmitte evlenenlerin büyük bir ku. mı iç güveyisi giriyorlarmış, Bu kabil evlenenler hemen hiç masraf yapmıyorlarmış. Allah ka i ler beye 7e- yın valide a e gi çekinmiyor a mış. Daha güzeli iç güveyisi 8- renlerin hiç olmazsa evi, arsası, tarlası oluyormuş. Keyiflerini 86 rarsansız, etliye e i larsa kekâ imiş.. Allah mes'ut, bahtiyar etsin, tlar başına. ür azılar yazarken biz arkan daş: — Bu defa da-dedi- evliler rin sebeplerini çok başka şeylere Stfederek halle çalıştıkları gibi bütün mahalleliyi de epeyi end şe li ve körkulu anlar geçirtmiş lerdir. yn Mersine getirilen 18 haydut ERSİN, — Van ve Ağrıdağı ci- 2. merkezlerden uzak köylerde dosyaları İstintak hâ ii Kağan ietkik siir orlilmes halleri” dadli muhakemenin icrasma başla nacaktır. Bu maznunların üzerlerin - de hudutlarımızın öte tarafında kul. Jamlan cinöe'şök yakm askiötiye bak nasıl yaşıyorlar, diye yazsana?.. Şaşıp, yanılıp ta faraza böyle bir şey yapacak olsam, hiç yoksa İzmitte bir çok kılıbık erkekler var, desem, halim nice olur aca- ba? Cevdet YAKUP Sivas ortamektebi müsamere'eri SİVAS, (Milliyet) — Şehrim'z kız ortamektebi her Perşembe öğ- leden sonra talebeler kendi rında mektebin müsamere salonun da konferanslar, müsamereler ve- rerek arkadaşlık lerini da mı iyi kuvvet'endi: ha iyi bağlarla Di ime her hafta bir sınıf tarafından yapı zeyen kaputlar vardır. Şüphe yok ki tahkikat emasında bu kaputları ner3- den aldıkları da meydana çıkacaktır. Maamafih bu haydutlar ile birlikte, şark vilâyetlerimizden gelen son ha“ berlere bakılarak denilebilir ki, © ci - varda alman erden sonra hay» dutluk vakalarının tekerrür etmesi ib- timali kalmamıştır. ve haydutluğun Ya pıldığı zamanlar tamamen tarihe in - tikal etmiştir. lyor, Bu hafta da ikinci saf ar kadaşlarına müsamerelerini verdi- ler. “Hanım şiir yazacak” piyesi sahnede gösterildi. Bu piyeste rol alanlardan Lebibe, Tevhide, Mu- zaffer, Kır eğlencesinde, Meliha, Şerife Hanımlar fazla muvaffak oldular. Balıkesir halkevinin kuruluş senesi BALIKESİR, (Milliyet) — 23 Şubat Balıkesir ün, kuru luş devir senesidir. Ogün Halke- vinde geniş tezahürat ve şenlik y: