Hergün bir yazı Çömlek bankasının son müşterileri ! Bu > para yatırmanın tirya- kisi olanlara Bizim memlekette daha banka ne olduğu bilinmiyen devirlerden beri, hesaplarını kıskanç bir itina ile, hattâ sahiplerinden bile sakla yan, gizli bankalar vardı. Bu bankaya bir kere para yatır manın zevkini tatanlar, artık 0- nun tiriyakisi olur, başka banka- nm kapısından içeri adım atmaz- lardı. Gizli bankalar hesap sahipleri- ne on para faiz vermedikleri hal de müşterileri artar, eksilmezdi. Halk arasmda bu bankanın &- dı Çömlek bankası idi. Fakat her para biriktiren, & bunu mutlaka çömleğe istif etmezdi lerinde, gaz tenekesine, küpe, be baya, kemere para dizenier, duva rı delip ara yerine gömerek üstü- nü sıva ile örtenler, suyu çekilmiş kuyuların dibine sarkıtanlar, &- ğaç altlarına gömenler, tavan ara larına saklayanlar sık sık işitilir- di. Çömlek bankası, servetlerin muhafazası için en emin yer sayı- lırdı. Fakat bu servetlere sahip 0- lanların yüzde doksanı, onu sar- fetmek kudretini kendilerinde bu lamadıkları için yalnız bekçiliği- ni yaparlar, meteliğine el dokun- duramazlardı. Çömlek bankasında hesabı ca- risi olanların çoğu ömürlerini se- falet içinde geçirmiş, ölürken bir kaşık çorbaya hasret gitmiş kimze lerdir. Çömlek bankası, acaba eski iti barını büsbütün kaybetti mi? Hâlâ, kenarda köşede, yeme- yip, içmeyip arttırdığı parayı, ev- deki çömleğe istif etmekten zevk alanlar yok mu? Büsbütün yok değilse de çöm- lek bankacılarının, sayılacak ka- dar azaldığını sanıyordum. çarşı le bir ah- yeriz kr a Bar bir haber verdi — Yalnız bizim mahallede, Çömlek bankasının sekiz on de- vamlı müşterisi var. İçlerinden bi- rini tanırım, altmışlık bir kadın- mi Sabahtan akşama kadar, boh kapı kapı dolaşıp, ii mendil, satar. Ve kazandığı paraya el sürme- den biriktirir. Ne ear içer, far- kında değilim. Bildiğim şey $w: Haftada, on günde bir, sarrafa uğrayıp bir altm ira satın alır. Bir defasmda, sarrafın önünde rastlamıştım: — Hanım nene.. kolay gele.. Gene Çömlek bankasına sermaye mi? diye sordüm. se acındıracak bir tavır ta- — Ne yapalım.. evlâdım.. ölü- müze de bu... dirimize de.. Ak ak çe kara gün için demişler. Bir ke narımızda üç beş kuruş Se pa ramız da mı bu Halbuki yalan emer Ken disini tanıyan komşulardan duy- duğuma göre, kocakarı, tamam Tarihi roman: 26 ne yapmalı? yirmi senedenberi böyle bütün ka zancını altına yatırırmış. En aşağı bir kaç yüz altını olacak!.. İşin daha meraklı tarafı var. Çömlek bankasma para yatıran- lar, her gece yatarken yemin eder ler.. Sordum: * — Ne yemini bu? Anlattı: — El ayak çekildikten sonra, paralarını nereye (gömmüşseler tıpkı Kıbleye döner gibi seccade- lerini o tarafa meylettirerek elleri in açarlar: — llâhi Yarabbi... Eğer ki, ben bu altıncağızlarımı bozarsam sen de beni boz... Harcarsam, sen de beni harca.... Yersem, sen de be- nim vücudümü tez günde, tez sa- atte kurda kuşa yedir!.. Diye ye- min ederler. Yeminini bozan, şimdiye ka- dar görülmüş, işitilmiş şey değil, Mahrumiyetin son derecesine g dikleri zaman bile, yeminlerini bozmiyorlar. İki sene evvel, bizim mahalle- de bir altın babası ihtiyar öldü. Cenazesini, konu komşu iane ile kaldırdılar. Aradan bir ay kadar zaman geçti. Bir gün, çocuklar, ih tiyarın öldüğü kulübenin karşısın daki boş bir arsayı kazma ile ka- zarlarken bir torba para buldular. Torba açılınca içinden yüz elli al tm Vira ile beşyüz mecidiye ve yir mi kâğıt lira çıktı. Dna neler var, Dişinden tırnağından arttırdığı parayı, gö- zünden bile kıskanıp, bucak bu- cak gizliyenler, her halde pek nor mal insan sayıl z Kanun nasıl, aklından zoru o- lanları hacir altına alıp malma mülküne tasarruf etmek hakkın- dan mahrum ediyorsa bu gibiler hakkında da acaba ayni muamele yi yapamaz mı? Çömlek Bankası... Belki, eskisi kadar müşteri bulamıyor. Fakat, memleketin bugünkü vaziyeti, hiç kimseye parasını saklamak hakkı- nı vermez, Para, mübadele vasıtası ok maktan çıkınca, toprak altında gizlenmiş faydasız bir maden va- ziyetine düşer. Çığ gi malı ki, bü; sın... Bir çok bankalar, kendilikle- rinden kapanıp memleketimizden tası tarağı topladıkları halde, çöm- lek bankası, hâlâ cayir cayir iş görüyor. Bana kalsa bu zararlı banka- nın faaliyetine de nihayet verme- nin zamanı geldi! M. SALAHATTIN Göz Hekimi Dr. Süleyman Şükrü Birinci sınıf mütehassıs (Bâksali) Ankara caddesi No. 60 9004 Iden ele yuvarlan- isün, ve kıymeti art- Güneşin Oğlu Mersâ bir dakika için kendisini Ur'da ve Sertelli'de farzetti.. Muh- teşem saraylar.. ipekli inni. Atk muhafızlar. Hi Ceylânlar.. Tavuslar. Bakır, servet, debdebe... Sie beyni (gittikçe uyuş- . Artık fazla bir şey düşün- yes Dada'nın sözlerini hatırladı: '— Ölenleri mutlaka unutmalı- yız, yavrum! Ben de her şeyi unut- tum, Benim de sevdiğim bir erkek vardı. Şimdi onuda hatırlamıyo- TAM yy Mersâ kendi kendine söylendi: — Mademki ben de her unu- tacağım.. Ve Güneş'in o; bir daha hatırlamıyacağım. O halde Batıkuşu ile evlenirim. İnsan ba- zen çarpık bacaklı geyikleri okşa- maktan da zevk duyarmış... ( Mersâ) nın kararından sonra. Mersâ' Yazan: .Ş FAHREDDİN erkenden Batıkuşuna koştu: — Onu kandırdım, ölenlerin ça- buk unutulduğunu söyledim... Bu gece seni düşünerek uyudu! am sevinçle yerinden fır- — Doğru mu söyliyorsun, Dada? Dee gece beni düşünerek uyudu, öy- mi? Zenci kadın iri dudaklarını şişi- rerek: — Her şey yolunda... Haydi, ver bakalım benim hediyemi.. ! Dedi, Batıkuşu'nun vadini hatır. lattı. Delikanlı ona: “ — Mersâ'nın (fikrini çelersen sana kıymetli hediyeler verece- ğim!,, Demişti. Büker sözünde dur- du. Belinden ipekli bir kuşak çi- kardı.. Zenciye kadına uzatli. — Al bakalım şu kuşağı, Dada! Görüyorsun ki bunun eşi senin rei- sinde bile yoktur.. Sakın kimseye kaptırma! ğe MİLLİYET Pi Jİktısat vekilinin Tetkikleri (Başı 1 inci sahifede) de ikmal edilmiş olacağı ve bu program dahilinde çalı söylenmiştir. Vekil Bey, iben yeni fabrika için kursta yetiştirilmekte olan talebe- nin vaziyetlerini tetkik etmişlerdir. Kurs ilmektedir. Celâl B. üş, kendilerine bazı su- aller sormuş , tedrisat programlarını tet- kik etmiş ve Fazlı Beyden talebenin ne maksatla yetiştirildiği hakkında izahat almıştır. İktisat vekilimiz, fabrikadan ayrılırken gördüğü faaliyetten delayı be- yanı memnuniyet etmiştir. Havuzlarda ve fabrikada Celâl Bey, Bakırköy bez fabrikâsın- dan sonra, refakatinde gene Sadullah, ve Osman zade Hamdi Beyler bulundu- ğu halde otomobille Kasımpaşaya gitmiş ve Haliçteki havuzları gezmiştir. Vekil Bey, havuzlardan sonra fabrikayı , çama gırhaneyi, marangozhaneyi, anbarları da dolaşmıştır. Bu sırada kendilerine fabrika ve havuzlar müdürü Cemil Bey lâzım gelen izahatı vermiştir. Akay mü- dürü Cemil Bey de havuzlarda vekil be- YA balk ve refakatine Dük etmiş - © test vah İlik: gas müdür Cemil Beyden şunu sormuştur: — Fabrikanm modern bir hale geti- rilmesi için nelere ihtiyaç vardır? Cemil Bey, şöyle mukabele etmiş- ör: — Fabrikamızı modern hale getirme- ğe son kuvvetle çalışıyoruz. Hükümet bar olmadan bunu 934 senesi nihayeti- ne kadar temin edebileceğiz. Vekil Bey, beyden aldığı Celâl Bey, fabrikayı gezerken a- meleden bir çocukla görüşmüş, ken disinden ne zamandanberi fabrikada galışmakta olduğunu sormuş, imiz, memleket iktısa- nsurlarımızla yaptı» ğımız hizmetleri de kaydederek bun- dan dolayı memnuniyetini izhar ve | teyit etmiştir. Vekil Beyin bugünkü ziyaretleri Celâl Bey, bugün sanayi müdürü Refik Beyle birlikte Anadoluhisarın- da hususi ve milli bir teşebbüsle a- çılan ip ve-kendir fabrikası ziyaret etmesi muhtemeldir. Vekil Bı ge ne bugün madencilerle bir hasbihal- de bulunması ihtimali vardır. İktısat vekilimiz, vakit bulursa ticaret mü- dürlüğünü, odayı ve ofisi de ziyaret edecekti Celâl Bey, İstanbuldaki ikametini temdit ettirecek bir sebep zuhur et- mezse yarın şelrimizden ayrılacaktır. Fabrikalarımız için türbin hazırlanıyor LENİNGRAT, 10(A.A.) — Türki- yedeki mensucat fabrikalarına mahsus olmak üzere her biri 1500 kilovat kuv- vetinde ve buhtrla müteharrik üç Tür- binin Leningrattaki Stalin fabrikasın - da hazırlanmasına başlanmışır. Her köyde radyolu Santral mektebi Çe: inci sahifede) Santaral 3 keler bütün köy hal- derece. bi- kımı ihtiva edebilir de geniş nalardan seçilecektir. Her kaza merke- zinde bir radyo bulunacak ve bütün bu kazaya merbut köyler a; radyodan 1x söylüyecek maallimi inliyecekler - Halk terbiyesini bütün inceliklerile köylüye verecek mwhtelif muallimin çok bulunmaması imkânsizliğı bu suretle bertaraf edilecektir. Santıral mekteple- ri yemi bulunacaktır, edecektir. Bu şekilde köylünün gündüz- kü işine halel getirilmiyecektir. Halk, kasınmak için gündüz çalış- İ male mecburi“etinde balamdağundar, köylüye, az zamanda çok İ usulü tatbik olunacaktır. be Ti m tesis edilecek bu santıral mekteplerin- de muallim bulunmıyacak, yalnız bir i- dare memuru bulunacaktır. tıkuşu kendi kendine söyleniyordu: — Bu gece beni düşünerek uyu- muş ha...! Mersâ o sabah erkenden uyandı.. Babasının çadırma gitti, Fıratlıların reisi kaç gecedir uy- ku uyumuyordu. Kızı ile Batıkuşu'- nun arasını bulamadığına mütees- sirdi. Mersâ, Batıkuşu'na biraz me- yil e, her şey o yoluna gire- € Reis o sabah kızını mutat hilâfr- na olarak erkenden karşısında gö- rünce şaşırmıştı. Mersâ, her zamanki güler yüzlü- Tüğile babasının yanına oturdu: — Mademki çok zengin olaca- ğız, baba!-dedi- ben karar ver- dim, Batıkuşu ile evleneceğim. İn- san evlendikten (sonra kocasının kusurlarını görmezmiş. Batıkuşa nun çarpık o bacaklarınıdüz göre- cekmişim.. Dada yalan söylemez. Ben onun sözlerine inandım, baba! isin gözleri fincan gibi büyü- müştü,. Kulakları Oonu aldatmı. yordu.. Mersâ, (o Türklerin reisile evlenmeğe, onun karısı olmağa ra- zı olmuştu. Reis sevincinden çıldıracaktı. Derhal Batıkuşu'na haber gön- derdi.. Batıkuşu koşarak reisin iler. na vin Vaziyeti biraz BE, LU KANUNUSANI 1934 Stavisky dün Gömüldü (Başı 1 İnci sahifede) rım milyar kadar kafese koymak için muazzam bir proje hazırlamıştı. Fa- So'da kabineden çekilen M. Dalimier, sağda tevkif edilen mebus Garat kat bu paraya doymak bilmeyen ada mın son derece müsrif, kumarbaz, hu- vardameşrep olduğunu da ilâve et - mek lâzımdır. Budapeşte barlarınn sahipleri, Sta visky'nin ölümünden çok müteessir - dirler. Bunlardan biri diyor — Pek sevimli bir adamdı. Parası- nı hiç sakınmazdı. Buraya arkadaş - larile yemek yemeğe geldiği zamanlar tabii yanında da birkaç kadınla bera- ber, her defasında beş yüz, altı yüz penko bırakırdı. Kadınlar şampanya «iz oturmazdı ve halis Fransiz şam - panyası isterdi. Gartonlara avuç İusu purbuvar bırakırdı. Birgün kız - lardan birisi: “Cicim, biraz sılımtıda- ra ne olur?" demişti. Stavisky - ki Peşte de biz ona güzel Alex derdik - bukı- za otelde mükellef bir daire tuttu ve altı aylığını da peşin verdi. Sanki e - iindeki para parmaklarını yakıyordu. Bir fırsat bulup cebindekileri sarfet- meğe çalışırdı. Lâf aramızda ama, ben böyle bir müşteriden ne kadar memnun olsam da, günün birinde bu işin sarpa saracağını tahmin ederdim. Fakat çok neşeli adamdı. Uzun müddet Peştede ve Pariste Staviaky'nin âlemlerinde bulunmuş o- lan Macar artistlerinden Emmy de Nagy bir gazeteciye şunları anlatıyor: — Onu burada kim tanımaz? Bn sahtekâr Sta - visky olabilec zannetmezdim, O kadar şık, o kadar kibar adam ha- pishaneye girip çıkmış olsun, bir tür- Jü aklım ermiyor. Pariste iken onun masasında, Fransanın en maruf, en yüksek adamları ile tanıştım. Ceset gömüldü ŞAHONI, 10 (A.A) — Stavisky'nin cesedi, zevcesi emurlarının ve gazetecilerin hu- Şamoni mezarlığında muvak - CHAMONEx 10 (A.A.) — Stavis- kynin cesedi tabuta konulduğu anda zevcesi ortadan kaybolmuştur. Kadı - nın Parise gitmeye çalıştığı zannedil » mektedir. Tekzipler yağıyor PARİS, 10 (A.A.) — M, Chante- mps, Başvekâlet kalemi müdürü M. Dubois'nin bir akşam gazetesi tara - fından Staviski'nin kontrolü altnda bulunan bir işin başında bulunduğu - na dair verdiği bir haberi katiyen tek zip etmiştir. Aranan bir adam PARİS, 10 (A.A.) — Dün gece - den beri aranmakta olan M. Hayotte, polise gidip teslim olmuştur. Bade harabülbasra.. PARİS, 10 (A.A) — Adliye na- zırmın teklifi üzerine kabine perşem- be günü, meclise, umumi tasarrufa zarar vermiş hareketlerde olanlara menkul kıymetler üzerinde muamele yapmalarını meneden bir kanun lâyihası vermeğe karar vermiş, tir, İşi Avukatlar kongresinin teşekkürü ha ZI, 10 (AA) Türk arakat birliğinin kurulması işinde Türk mat buatınm gösterdiği Yüksek ve bu minnetlar duygularının iblâğına Anadolu ajansını tasvit etmilşerdir. Dada'dan öğrendiği için hiç telâş göstermedi. Reisin en büyük gayelerinden biri tahakkuk etmiş oluyordu. , kızım seninle evlen- meğe razı olmuş! Dedi.. O sabah reisin kızı ilk defa Batıkuşunun yüzüne dikkat. le bakarak gülümsemişti. Fratlıların reisi bu anlaşmadan sonra, Türklerle daima dost kala- cak ve maişetini Türk şehirlerine baskın yapmak suretile temin et- mek gibi yorucu ve tehlikeli çar- pışmalardan kurtulacaktı. Köçebelerin biricik incisi Türk lerin reisine yarıyordu. Mersâ'nm babası yıllardanberi beklediği ne- tceyi nihayet izzetinefsinden hiç bir fedakârlık yapmadan elde etti ğine seviniyordu. Köçebeler, asil Türk ırkının te miz kanma karışıyordu. Onun beklediği ve istediği de bu değil miydi? ... Yola çıkarken.. » —Seni, yer yüzünde hiçbir kızın görmediği refah ve saadete kavuşturacağım, Mersâ! Her sa- bah tavus ve papağan dolu bir bah- — iç alıcı havasını teneffüs €- derek gözlerini küm? Uyarı: | in © Memlekette. Sıvas Halkevi kursları SIVAS, (Mülliyet) — Şehrimiz hal evi halka her suretle istifade etmek ga- yesile çalışıyor. Bu hususta bir çek kurslar açmış” tır. Bu kurslar Fransızca, Almanca, caret şubelerini ihtiva etmektedir. Fransızca kursunu erkek muallim mektebi ruhiyat hocası Fikri, almanca derslerini de Belediyemizin elekirik mü- hendisi Vasıf, ticaret ve usulü defteri kursunu da şehrimizin kıymetli tüccar- larmızdan Eskici oğlu Ahmet Beyler idare edeceklerdi Hafikte balo HAFİK, (Milliyet) — Yılbaşı mü- Bascbetile cümhuriyet İk iektebi mü- #amere salonunda bir balo tertip edil- iştir. Balo çok eğlenceli saatler içinde Hüsmen isminde berberli i sabahleyin evinden çıkı ne yierken kalp sektesinden öl tir. Hüsmen efendinin öldüğü genün ak- tamı bir çocuk koşa koşa çarşıya gel- miş, yeni gömülen Hüsmenin mezarm- dan boğuk boğuk sesler yükseldiğini id- din etmiştir. Gece zifiri karanlıkta bir çok in- sanlar mezarı açmışlar, fakat Hüsmen efendide hayat eseri bul lardır. Buna kanaat getirmiyen akrabaları da ikinci defa mezarı açmışlar, ölünün di- rilmesine imkân olmadığını görmüşler. dir. Kuvvetle söylendiğine göre Hüsmen fendi mezarında dirilmiş, fakat korku- sundan tekrar ölmüştür. Bu haber İzmitte büyük bir korku, hayret uyandırmıştır. İzmit İttihat Spor Kulübünde. İZMİT, (Milliyet) — Evvelki ak- şam İzmit gençliğinin sami, ik bir toplantısı olas İttihat Spor klübü yeni Yurt idare heyeti de ük bir çay ziyafeti Genç ve dinç yüzlerce yeşil beyazlı- lar unutulmad bir gece yaşadılar. Ba arada C, H. F, vilâyet idare heyeti a zasından Zihni, belediye azasından Ferit Beyler tarafından bu kıdemli spor teşek- külünün Larihçesi yapılmış, yaptığı, ya- pacağı işler izad edilmiş, hatipler uzun uzun alkışlanmıştır. Bundan sonra , $tir mi, hikâyeci mi karar veremediğim ir gür okunmuşar . That sporlular gecenin ilerlemiş saatlerine kadar çeşit çeşit eğlencelerde bulunduktan sonra issmiye istemiye ev- lerine dönmüşlerdir. Haber verildiğine göre, Yeşil Beyaz- lilar sık sık çaylı danslar “tertip ede cek, temsil sasasında da kuvvetli adım- lar atacaklardır. Bandırmada soğan ucuzluğu va (M2riyet) Mİ Bandırmada temsiller BANDIRMA, (Milliyet) — Bir ay- Siyasi fırkalar" (Başı 1 inci sahifede) | Ü nişlemesine imkân verenlerin # yeti aranıyor. Bu işte paralarını tıranlar arasında halk ile berabeii mühim sigorta şirketleri vardır. ğer taraftan siyasi fırkalar hes Bı vurmak için bu vesileden ist etmekte ve biribirlerine kıyasıyiği nadatta bulunmaktadır!ar. Bi İ miyerek bu işe karısmış | lar ve bunlar arasında vaktile avukatlık edenler > vaziyet mebusların ayni zamanâfii vukatlık edip etmemeleri mesi nin münnakasasına yol açmıştır. mesele Mecliste münakaşa ve istizah'ar başlayacaktır. 'danberi Bandırmada halk sinema VEğ m tansiller vermekte olan, & Rıza arstistleri namındalli vi bu perşembe gecesi Hilüliahmer fantine olmak üzere, Çifte Keramet B sini temsil etmişlerdir. Hilâliahmere yardım münat halkımız, bu temsile büyük bir göstermiş , muvaffakıyetle piyes neşe içinde seyredilerek vöndii gece geçirilmiştir. Aydında tahvil satışı AYDIN, (Milliyet) — Vi gönderilen Ergani bakır madeni lerinin satışına devam olunmakıt: Müddetinden evvel hepsinin # cağı ümit olunuyor, Germencik yesine ayrılan tahvillerin hepsi de Ulmaştır. Aydında bir senede evlena! AYDIN, (Milliyet) — Geçen içinde Aydın belediyesi evlenme mf luğuna 208 çift baş vurmuş, bunla! 186 çiftin nikâhları kıyılmış, 22 Ü nin işleri bitmediğinden 934 ner devrelunmuştur. Aydında kadastro işleri * muntazam ilerleyor AYDIN, ,(Milliyet) — Ayd mesine başlanmıştır. Köprülü mahallesinden sonra N diye ve Meşrutiyet mahalleleri kı Uadır, Bunların ölçülmesi de bitti sonra kadastro dairesi ölçü işlerini mamlamış olacaktır. Cümhuriyet mahallesinden evvel & Şüsü bitirilen Orta mahallenin ölçülü sine ağusüosun 19 unda te. senesi sonüna kadar dört ay 12 güf 469 parseli olan 38 adanm gerek ve gerekse yazı işleri rl ,M tro dairesine veril Koçarlıda eski eserler AYDIN, (Milliyet) — Türk W tetkik cemiyeti, vilâyetten Koçarlf yü ve civarında nda şimdiye kadar çık ra ösen lp elan w eserlerin köy haritasının. ni gi” sından çıkarıldığını sormuştur. Aydında kanal işleri , AYDIN, (Milliyet) — Vi açılmakta olan kanalları8 acak olan (EK* vatör) makinesinin su idaresinden, Jim alınmak üzere dün Valimi: zi Beyle sıtma mücadelesi reji Doktor Kâni Bey Sökeye gitmişlef, Tari” su idaresinden teslim 8” İSTANBUL BELEDİYESİ İLANLARI | Beyoğlu Belediye Daires iskelesi projesine tevfikan yen rin keşifname bedeli olan 1049 kanununa tevfikan yüzde 7,5 sonra yevmi ihale olan 12 saat on beşe kadar teklifname' eylemeleri ilân olunur. (193) Belediyeye mensup müt nuevvel 933 ilâ Şubat 934 verilmesine 11-1-934 Perşem lacağndan maaş sahiplerinin i Müdüriyetinden : Hasköy ç iden inşa edileceğinden talip Jira 81 kuruş üzerinden ii dipozito akçesini yatırdıkti Şubat 934 pazartesi lerini Daire Encümenine ekait, yetim ve dulların Kâr maaşlarının Ziraat Bankası” be gününden itibaren başla! maaş cüzdanlarile mezki Bankaya müracaatları ilân olunur. (192) dığın zaman sayısız cariyelerin karşında durduklarını görecek ve bülbüllerin şen seslerini işitecek- sin! Türk eilinin bir yıldızı olacak sın! Mersâ bu sözleri dinlerken, o kadar çok sersemlemiş ve kendin- den geçmişti ki... Batıkuşunun sert kollarını boynuna doladığının farkma bile varamadı.. Batıkuşu sevgilisini — her ne suretle ve her ne pahasına olursa olsun — eline geçirdiğinden mem nundu. Onu'şimdi sevebilişor.. Öpüyor, okşayor ve kollarının ara- Mersâya babası kabilenin en güzel ve çok koşan bir atını hazır Jatmıştı. Batıkuşu Mersâyi (Ur) şehrine götürecekti. Yolcuları Fratlıların iki balta- k cellâdı takip edecekti. Cellâtlar, Batıkuşunun istediği yere kadar kendilerini götürecek- ler ve : “Dön.." dediği yerden dö nüp gele-eklerdi. Fratlılar arasında Mersayi se- ven delikanlılar bu hâdiseyi hay- "güzl erk “En güzel memek bile beğen n ve yanlarından d:dak bi kerek geçen ami Zed gi pık bacaklı ve kuru suratlı d kanlı ile nasıl evlenecekti? Köçebelerin ileri gelenli sında dilden dile çin mi kimse cevap veremiyordu. Mersâ'nm yüzünü gö ler, onun hizmetçisi olan bir ci kadını sıkıştırıyorlar: — Sen buna neden müms” etmedin?... Mersâ bu adamın nuna hasıl girecek?!... Diyerek, Dada'nın ai lâf almağa çalışıyorlardı. gi Dada, Mersânın gönüllü" ni: — O ne yaptığını ve ne p ğını sizden ve benden iyi bilir” Cevabile başından savıyo Batıkuşu, Fratlıları şöyle * durmıştı; — (Bora) nın ölümünden * ra, şehirde ve kabilelerimiz sında bir çok karışıklıklar Mersâ'yi evvelâ Ur'a götü! ğim. Şehir dahilinde asayiş süs etmişse, orada yerime bir © kasını bırakarak (Mersa) ile ” ber Sertelli'ye gideceğim. P hazırlığını orada yapacağım. “ Zırlık biter bitmez size : , p A Rİ