; ee yeniden tesi , İkrarlar geçmiş miş © Bu noktaları mahkemelere hall Adliye daireleri (Başi 1 inci sahifede) “— Derdesti rüyet ticaret eti “ fnın yeni baştan tesisi hakkında meh- maemken eldeki mevzuattan istifade etmek ve ancak ihtiyaç nisbetinde © kanunların çerçevesinden harice çık- mak esasını kabul ettik. Esasen mah- kemeler, işlerinin çokluğu dolayısile bulunduğu zamanda vayı aylarca sonraya ta like mecbur kalıyorlardı. Şimdi dos- bu mahkeme- re vermek, fikrimce, yanmayan da- vaların mikdarını da yanan davaların mikdarına bağlamak olacaktır. Her seyden evvel bu dosyaların tesisile mahkemeleri az uğraştırması lâzım - dır. Bunun için de, biz, ticaret mah « kemeleri nezdinde © > birer hâkimile baroca seçilecek birer avukattan mürekkep birer tesis ko- misyonu teşkilini istedik. Bu beyatte bir ihtilâf hâsıl olursa m. abıt kötibini, azab. "kat hâkimini çağırıp dinlemek su- retile de kat'i olarak halledilecektir. Bu sayede mahkemeler, mehmaemken ki ktır. Bu şeklin kabulü- bep te vardır. Filhakika bir dosya te sis edilirken tarafeynin ibraz ettikle- ri vesikalar var mıydı, yok muydu?. iydi, geçmemiş miy- di; gibi esasa mücssir hâdiseler ol rirsek binnetice esas hükmünü miş demek olurlar. Halbuki maksat, bu fırsattan bi de , mahkemeler den alelâcele hüküm almak değildir; dosyaları yangından evvelki hale ir- ca etmektir. Ancak bu komisyonlar, tetkikleri neticesinde, davanın hükme raptedil- miş olduğunu görürlerse karar, yeni baştan ilâmı ak üzere, mahke- meye sevkedilmek yalarım tesisi için iki il Birisi harikten evvel vesaikin taraf - larca biribrine tebliğ edilmiş olması - dir. Bu takdirde alâkadarların veya bunlardan menfaatleri olan tarafın t Üzerine, o vesikanm #m: komisyon diğer tarafa emreder; çıkı ızsa iddia eden tarafım yemini ile öyle bir vesikanm ibraz edildi; karar verir, Burada yemin, müekkil olduğu gibi vekile de teveccüh ede - bilir. Henüz tebliğ edilmeden yanmış i- se, mevzuumuz Gcaret davası olduğu kabil vesikalar, tüccarın mu- terlerile yeni baştan tesis lusaddak defterlere henüz aksetmiyen muameleler, muntazam tutulmuş muavin defterlerle de tesis edilebilir. Muamelenin mahiyeti itiba rile ticari defterlere aksetmesi müm kün veya müteamil olmayan husus - larda da komisyonumuz, şunu düşün- dü: Bu vesikaların muhtevaları, ev - velemirde müddeilerine tesbit ettiril- dikten az mahkemeye verildikleri bu kabil istisnai hüküm- lerle isbat edilebilecek safların, an - cak bir sene zarfında teceddüden ika me edilecek davalarda çare olabile - ceğini de kabul ettik, Avukatlardan da suizan beklemi - yoruz. Bu vaziyetten istifade edebile- madığı için cek olacaklara ihtimal vermemekle beraber şu müeyyideyi koyduk: “Bu kanunun tayin ettiği vazifeleri ve doğ ruluk ve hüsnü niyetle yapmadıkları ve tatbik ve icrasını işkâl edecek be- yan, filü harekette bulundukları te - sis komisyonlarınca tesbit edilecek a- vukatlar, komisyonun zabıtnamesi ü- zerine İstanbul barosu inzibat mecli- since azami 15 gün zarfında muhake me ve fiillerinin sübutu halinde mu- vakkaten icrayi sanatten men veya terkini kaydedilirler. Bu kabil karar- lar, komisyonun tâbi olduğu mahke - ime heyeti tarafından derecei nihaiye de görülür.” Bu suretle baro inzibat meclisi kararlarını derecei nihayeiyede tetki ki ağır ceza mahkemesine değil, ko- misyonun tâbi olduğu mahkemeye ve rilmiş olacaktır. Komisyonumuzun tesbit ettiği bir esas ta, harcı veril - miş ilâmların yenilerinde yalnız su - ret harçile iktifa edilmesine vabeste hemen kâmilen yerleşmiş , gibidir e komsiyonunun raporu lera komisyonu azasından biri de, komisyonca hazırlanan rapor hakkın muharririmize , en mühim mesele, ma- aş heczi Tetkikat gösterdi ki İs - tanbul icrasındaki heciz muameleleri nin yüzde 60 - 70 i maaş hecizleridir. İ Mahcuz maaşların sahipleri resmi ve İ gayriresmi müesseselerdedir. Burala- ra birer tamim göndererek evvelce kendilerine gede bütün heciz - lerin birer sureti getirilirse bunlar 6- sas ittihaz olunur ve dosyaları yeni - den tesis olunabilir. Hal arasmdaki heciz muamelelerin. gelince, onlar için de gazetelerle ilânat yapılır. Ka- nuni müeyyedeler de vardır. Meselâ devairi resmiyeyo hilâfı hal yanatta bulunanlar hakkında ceza kanununda ve icra dairelerine muay- yen müddet zarfında cevap vermeyen ler için de icra kanununda cezai hü- kümler vardır. Bunun haricinde kalacak mahcüz emvali gayri menkule hakkında da tapu dairelerinden malümat istihsali mümkündür. Taşra icralarından da bu kayıtlar getirtilebilir. Bütün bu €- sasları raporunda tesbit eden komis- Vitrin müsabakası Bugün (Başi 1 inci sahilede)” diği ehemmiyet ve şuurlu > bağlamıştır göstermektedir. Meclis reisinin teşekkürü ANKARA, 16 (A.A.) — Milk Ik- tısat ve Tasarruf Cemiyeti reisi ve Bü- yük Millet Meclisi reisi Kâzm Paşa hazretleri , tasarruf haftasının başlama” sı münasebetile Milli İktısat ve Tasar ruf Cem'yetlerinden diğer müesseseler- le bir çok zeyattan aldıkları tebrik tel- graflarına ayrı ayrı cevap vermek İm- kânsızlığı dolayısile Geşekkürlerinin ve karşılıklı tebriklerinin iblâğına Anado- Ki ajansılit tavilt buyurallişlardır. Fransız Hariciye Nazırı Moskovaya Davet edildi (Başi 1 inci sahilede) Paul Boncouru Polonya ve Çekoslovak- yayı ziyaretinden sonra Moskovayı ziya- rete davet ettiğini bildirmektedir. PARIS, 16 (AA.) — ”Ocuvre,, ga- zelesi, Fransız — Sovyet yaklaşması- - ISTANBUL: 1730 Gramefen. 185) Ruhsar Mermi Hana tarafından kon- madolu Ajansı, Boran haberi, Saat ayarı ANKARA, 1230 - 1350) Gramelen, 184 Orkestra. 18,15 Alaturlın saz. 20: Ajana haberleri. VARŞOVA, 1414 m, 1420: Örkesira iie halk kons programı 17,30: Edebi; Silisya şarkılarında Beynelmilel meşri; arı, 20: Müthelif 16,50: Ori 17530: Konferans, 10,081 Şandor Bura Siyan talımı. 20,15: kun- ma, 2 üdyodan yonumuz, icra müddetlerinin muay - yen bir zaman için cereyaı etmediği nin de kabul edilmesin istemiştir. Bundan başka icra dairelerine veril. miş olan evrakın ve devnirden ıcra - ik alınacak suretlerin hiç i tutulmaması da rapor- da istenilmiştir. Defterler kurtulmuş olduğundan icra dairelerine yatırd- mış paraların, tarafeynin isim ve dos- ya numaralarını ihtiya edecek birer listesinin tanzim ve müddeiumumiliğe tevdii muvafık görülmüştür. Bu, dos- yaların yeniden tesisinde esaa tutula- caktır, İstenen ve gelecek olan malümatı toplamak ve dosyaların tasnif ve te- sisine nezaret elmek üzere münavebe ile avukatların bulunabileceği birer komisyonun icra dairelerinde teşkili » ni de istedik, e icra memur ve kâtip- lerinin satışı icra edilmemiş emvali menkule hakkımda yaptıkları hecizle re dair bir cetvel tanzimine mecbur tu tulmalarımı da istiyoruz. » Raporumuzda, iflâs muamelâtına bir kısım vardır. Bu kısımda, ve senetleri iflâs di azasının Tetkiki yapabilmelerinin te mini istenilmiştir.” Ceza komisyonunun raporu Ceza komisyonu da raporunu ik- mal etmiştir. Komisyon, raporunda, de, bunlar ancak müştekileri caat eden kısımlar hakkındadır. Müş tekileri müracata etmiyen ve hiç bir kayıtları bulunamayan ceza davala - rı hakkında komisyon, doğrudan doğ ruya bir şey yapmak ihtimalini göre- memiştir. Polis kuyudatından bu da: Jarmm yeniden tesisi de mümkün gö- rülmemektedir. Filhakika karakollar eği anlaşılmıştır. Ba ka bir şey yapılması, ancak davalarını takip etmole- sile mümkündür. Bunun için ceza ko- misyonu, müştekileri müracaat etmi. ın affe tâbi tutul - Fakat dört komisyon azasının müş terek içtimamda bu af teklifi muva - fik görülmemiştir. Ceza ayni zamanda, mümkün olan dosyalarn yeniden te- sisinc kadar bu davalara ait müruru zamanın kesilmesini teklif etmiştir. Hukuk komisyonunun raporu Hukuk komisyonu da raporunu ba roya vermiştir. Bu komisyonun da ü- zerinde durduğu en mühim nokta, dos yaların yeniden tesisi için cek malümatı tesbit ve nif için hâkim ve avul rekkep komisyonlar teşkili lüzumun - dadır. nin bir kaç aydanberi münakaşa edil- meğe başlandığını kaydetmektedir. Bu sol gazetesi, Dogaleviki Yolda- şın M. Paul Boncoura Varşova seyaha- tinden sonra Moskovaya gitmesi hakkın da verdiği fikrin ehemmiyeline işaret çiilktem sönen: yen Sanmektadırı .— Bu kadar açık ve kati bir sö- yaset karşısında muhtelif devletlerin va- ziyetleri değişecek va öyle olacaktır. 9 Haberler, 20,15 Plâk. » 2040 Opera temsilini popüler şarkıları. yat, 20,10; Balkı Edel Eelki, bizzat Almanya bile görüşle- rini değiştirecektir. Böyle bir şey pek kabil olarak telâkki edilebilir, nl lm Gayrimübadiller teşebbü- sün neticesini öğrenmek isteyorlar Gayri mübadiller namına Ankaraya gidip dönen heyetin teşebbüslerinden aldığı neticelerden gayri mübadiller ha- berdar edilmemiştir. Münferiden cemi- yete vuku bulan mürnenatlara da sağ- Ta şifa verecek malümat alamıyan gay- ri mübadiller, yeni idare heyetinden de haber almağa ve heyet ; umumiyenin toplanmasını istemeğe başlamışlardır. Bir türlü müsbet malümat alamıyan, Ankaradaki teşebbüsler neticesini lâyı- kile öğrenemiyen ve tenvir edilmedik- lerinden müşteki bulunahı gayri müba- diller , boşmutsuzluklarını izhar etmek- tedirler, Haydarpaşa-Samsun hat- tında mutbaklı vagon Ankaraya gitmiş olan Yataklı va- gonlar şirketi Türkiye mümessili Hüs nü Sadık Bey İstanbula dönmüştür. Hüsnü Sadık Bey Haydarpaşa » Sam- sun hattında tesis edilmiş olan Yatak lı vagon ve büfe servisi hakkında Devlet Demiryollar idaresile görüş - müştür, İdare haftada üç gün bu bat üzerinde Yataklı vagon ile yolculara kompartımanlarda yemek & vermek için bir mutbak vagonu bulunduracak tır, Yeni işlemeğe başlayan bu hat ü - zerinde çok yolcu nakliyatı olmadığı için, hâsılatı vagon resturen masrafı- nı koruyamamaktadır. Verilen habe - re göre Ankaradan - ilerisinde yolda yiyecek bulmak müşkül olduğundan olcular sıkıntı çekmektedirler. Bu 80 ucuz yemek verebil- katarlara bir mutbak ve, nu ilâve edilecektir. Bu usul, son za - manlarda, buhran dolâyısile Avrupa da da taammüm etmiştir. ser, 21,45 Varney'in eserlerinden o Fasfanla Tulipe isimli opera temsili. BÜKREŞ,354 Ruhi neşriyat. 11,30: Ker, 11,45: Ruhi ü. 12; Plâk ile #ewfonik musiki, 13: Plâk konseri, 1: Radye haberleri. 14, Hf musiki). 17: Köylü programı. Maroon (Kareyi: memeli). 19: Haberler. dk ye. 24: Münithen; Gece musikisi, 18 kânunuevvel pazartesi ISTANBUL; 1730 Gramofon, 18 Fransızca ders (İlerlemiş olanlara) 15,30 Aliye Esat Hanım tarafından konfe- 1930 Ahmet Şülirü Bep tarafından konfe- yane, il Musiki Hey'eti, m l Niynzi Bey ve arkadaşları, 19 kânunuevvel salı ISTANBUL; ya H, Sadi Bey ve arkadaşları 21 Genmefe, 2130 yi Musiki Heyeti, 20 kânunuevval çarşamba ISTANBUL: 1730 Gramofon. 18,13 Fransızca dere Cİlerlemiş olanlara). 1888 Şehir Tiyaironu artistleri tarafından temsil, 21,90 Bedayii Musiki Hey'eti, 21 Gramofon. 21,30 Kemani Reşat Bey ve arkadaşları, 21 kânunuevvel perşembe ISTANBUL: 1730 Gramofon. 18,15 Selim Sirri Bey tarafından konfe- rana. 1048 Orme. nel Niyeel Bez ve e. 20 ye vve arkadaşla: 2130 Badayik Musiki Hey'et, 22 kânunuevvel cuma ISTANBUL: 120 Türkçe Gramofon meşriyatı 1730 Gramofon. 1830 Orkestra, sahile inmeğe çalışıyorlar. li bir garson masaya beyaz örtü yaydı. Reşit Bey hızlı gelmekten nefes- > leri sıklaşmış, hemen emir verdi: — Bira getir. Meze de ne varsa! kalmaktan korkuyorum p< Ces Reşit Beyefendi, dedim. Sonra zah- met çekeriz, — Hayır efendim, niçin geç ka- lalım, araba yarım saatte bizi iske- leye indirir. Bak burası ne Okadar güzel... Sevdalılar hep buralara ielirler. Hele aydınlık gecelerde burası ne ömür olur bilsen... Sonra içini çekerek ilâve etti: — Seninle bir gece olsun şöyle aş başa geçiremedik. Bu adam neler söylemek istiyor- du? Şefik Beyin seyahat tekliflerine karşı bana akıl öğreten, beni baba bi korumak isteyen o bu adama birden bire ne eki Gediz kürtate bele 'KIR ÇİÇEĞİ Lncılâp Komanı; BURHAN CAHİT. ha Reşit Bey bana da bira içirmek — Dokumuyo: , israr etmeyin ri- ca ederim, dedim. Akşam oluyor. Saatime bakıyo- rum, altıyı yirmi geçiyor. — Kalkalım, beyefendi, dedim. Yarım saatte iskeleye gideceğimi- zi söylemiştiniz. Vakit geçti zanne- derim, Reşit Bey etrafına baktı. Garso- nu çağırdı. Hesap gördü. Aceleden onu beklemeden yola doğru âdeta koşuyordum. Fakat yola çıkmadan olduğum yerde kal- dım. Araba meydanda yoktu. İle- riye, sağa, sola baktım. Yok. Reşit Bey de gelmişti. Garip şey, dedi, Ne cehenneme O arabayı arar gibi etrafı göz- den geçiriyordu: olma Çiçek. dedi. Herif ber halde uzaklarda olmıyacak, Hayır. Arabadan inerken paketinizi unuttuğunu, sonra niçin gidip kendiniz aldığınızı şimdi an- ladım. Evet arabacı uzaklarda de- ğil.Fakat vapur vakti geçtikten son ra meydana çıkacak! Bu ağır itham onu o sersemletti. Kendini müdafaa etmek istedi. Ko- luma giriyor, beni : -teskine çalışı- yordu. — Rica ederim Beyefendi, de- dim. Yaptığınız bütün iylikleri bu hareketinizle geri | teptiniz. Eğer şerefli, namuslu bir erkekseniz be- ni vapura yetiştirin. Şimdi arabacıyı bulmak için sa- ğa, sola koşuyor. Haykırıyor, gazi- nocuyu istintak ediyordu. Fakat bütün bu hareketleri bana yapmacık geliyordu. Gözlerim iki- de bir saatime gidiyor. Vakit geç- tikçe ağlamak, dövünmek ihtiyaci- le kendi kendimi yiyordum. gitti bu herif, A im am baktım. Tatibi gi üyordu. me dü; şüphe beni kudurttu. ii) İleriye doğru giden £ gazinocu. Ancak on beş dakika sonra araba. cayı buldu. ğ Mi Bey me mi — Nereye cı :nnem gittin. San bekle burada demedim mi? bizi vap Arabacı Rum dudaklarının ara- sındaki sigarayı yere attı: — Hayvanlara su vermeğe gittim beyim. Vapura yetişeceğinizi ne bi- Birim, Buraya gelen en © aşağı bir saat oturur. Hemen arabaya fırladım. Reşit Bey de atladı. Saate baktım, yedi- ye çeyrek var. Bozuk yollarda ara- ba gidemiyor. Gözlerim saatte. Ni- hayet düz yola çıktık. Vapura ye- di dakika var, -Arabacı hayvanları kamçılıyor. Fakat yorgun beygirler bütün gay- retlerine rağmen soluk soluğ: rai di bahşı Di; — rirsen iş var. Diye arabacıyı teşvik ediyor. Fakat bana öyle geliyor ki Re- it Bey bu vâdile (yetişemezsek bahşış var) demek — istiyor. İçime bir kere şüphe düştü. Artık sami- mi de söylese inanmıyorum. Reşit Bey: Yokuşu ağır çıkıyoruz. Hayvan- larda takat kalmadı. Heyecandan öleceğim. Kalbim öyle çarpıyor ki! Nihayet düze çıktık. Hayvanlar canlandı. e i Bugünkü Program | la Harik Hayat Ordu mebuslarının teşekkürü Vakitsiz. ölümile biz mebus arka daşlarını, intihap dairesindeki hemşe rilerini, ve dostlarını elim teessürler içinde bırakan aziz arkadaşımız Or- du mebusu Recai Beyin cenazesini pura kadar teşyi zahmetinde bulun - mak gibi yüksek lütüfkârlıklarını e » sirgemiyen Cümhuriyet Halk fırkası İstanbul heyetine, kolordu kumandan İığıma, deniz kumandanlığı zabitan ve efradıma, Liman şirketi heyetine, emniyet müdürü Fehmi Beyefendiye, Sertabip Rifat Hamdi Beyefendiye ve çok nezih bir duygu ile cenaze mera- simine bir kısım talebesile iştirak e - den Feyziâti lisesi talebel muhterem müdürüne en sami şekkürlerimizin yollanmasına muhte- rem gazetenizin delâletini rica ede - riz, Ordu mebusları: Şevket, Hamdi, İsmail ve merhumun oğlu: Sabri Re- ai. Balolar Hilâliahmer cemiyetinin kışlık ba losu 21 kânunuevvel pörşembe akşar mı Perapalas salonlarında verilecek tir, Himayejetfal cemiyeti de kışlık balosunu 22 şubatta Tokatliyan sa » lonlarında verecektir. Himayeletfalin balosü her sene olduğu gibi elbiseli olacaktır. Yen! neşriyat ——— Kooperatif Aylık kooperatif mecmuası 19 uncu sa- yısı da zengin mündericatla çıkmıştır. Fillir hayatında gittikçe mühim bir mevki tutmuş ©- Kooperatifin bu sayısında Ahmet Hamdi zınından onada buğday mes'elesi gibi iktisadi peratliçiliğe ait muhtelif makaleler ve hava disler vardır. Karilerimize tavsiye ederiz. ——— —— e — 21,0 Bedayii Mesiki Hey'eti. 23 kânunuevvel cumartesi ISTANBUL: 1730 Gramofon. 18 Fransrzen dere (Müptedilere mahsus) 18,30 Belkis Hanım, 1930 Tanburi Refik Bey ve arkadaşları, 21 Gramofon. 2130 Bedayi Musiki He; ğırıyor. — Destur, destur. Ve kamçısı mütemadiyen şak- lıyor. Nihayet iskele meydanmdayız. Arabadan ok gibi fırladım. tişsin yetişmesin, vapura biletsiz atlıyacağım. Arabaları iskeleye kadar sokmu- yorlar, kalabalığı yara yara iskele- yi buldum. Nereden ( geçileceğini bir an tasarlamadan bir polis: — Küçük hanım koşma pek na- file. Vapur kalktı, dedi. duymadığım keskin bir acı alev gi- bi içimi yaktı. Kafamın içinde bey- lerim karardı. Düşüyordum. Me- mur beni kucakladı. Orada bir ber-| ne titizlik, ne olur vapur kaçtise« ber dükkânma kadar götürdü, yü- | Her şeyin çaresi bulunür acanım. Reşit Beyin sesini duydum. — Ne oldu, ne var. Aman biraz | (Halimi, vaziyetimi düşünüyorum. | eter bulun! Kolonya, eter (o kokuları içinde kendime geldiğim zaman kulakla- yım hâlâ oğulduyor. Dizlerim GİZLİ MUHAREBE Heyecan ve korku saçmaktadır. Oynıyanlar: JEAN MURAT-OLGA ÇEKOVA SEVENLERİN, SEVİLENLERİN aşkı, onun zevk ve ızlırabını, gözellik ve heyecanını taniyanların filmi » AŞK FIRTINASI Fransızca sözlü - Oynıyanlar: GARY COOPER - HELEN HAYES Kaza Sigortalarınızı Galatada Ünyon Hanmda Kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan Kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. Telefon : Beyoğlu 4.4888 9008 Yollar kalabalıklaştı. Arabacı ba İskele- | $o geçtiğim iskele caddesinden çr ye doğru koşuyorum. Reşit Bey ye- | kardılar. Bir kolumda Reşit Bey. Dizlerim titredi. Şimdiye kadar | Zümü, alnımı, bileklerimi oğuyor. nimin zonkladığını zannettim. Göz | Canına yazık değil mi, daha hasta- kop- GE ve affedilmez buldum. . ve Otomobil İRTİHAL | Yünya hanodanımdat morun Hari lah Beyin refikası Ankara Emlik bank* st Merkez müdiri Ali İzzet ve İş Bo” kası mali tetkikat müdiri Hüseyin Sö” reyyn Beylerin valdelri ve Dr. Süleymi” Fehim Beyin Kayın valdesi hanımefe” di vefat etmiştir. Cenazesi bugünkü Pi zar günü saat onbir buçukta Beyazıtt” Tavşan Taşı mahallesinde yeni devir #9 kağında Rifat Bey apartımanından kak dırılacaktır. Mevlâ rahmet ey'iye. ISTANBUL BELEDİYESİ “ir TİYATROSU şimdiden gişede satılmaktadır. ——— Bugün FRANSIZ TİYATROSUNDA Viyana operet heyetinin gala müsa * meresi. Saat on yedide matine Au pays de sourire (Tebessüm Diyarında) Akşam saat 21 de son defa olarak Havai Çiçeği i Yarından itibaren Uanberge du Cheur Blanc (Sarı Zeybek) Son derece muhteşem, mutantan, 799 gin operet feerisi. Fevkalâde mizan * sen, bestesi bestekârını servete kavdf turan operet | glliyet NE GELER Gelen evrak geri verilmez.— Müddeti seçen nüshalar 10 kuruştur.— Gaste ve matbaaya mit işler için müdiriyete mü yacnai edilir Gazetemiz illerin meye lüyetini kabel etmez, 5 Beni kollarıma girerek dışarı çi” kardıkları zaman ortalık kararmı#” tı. Dişlerim kilitlenmiş gibi, kendi” mi toplamak istiyorum. Fakat vü" cudum ezilmiş gibi. Yavaş yavaş biraz evvel koşa ko” var. — En yakın bir kalipso, diyorlar" Rahat eder. Hemen ŞAL Hasır koltuklar, palmiyeler, bol elektrik ziyaları. Reşit * Bey beni | küçük bir odaya götürdü. Me- | rüken bir koltuğa uzandım. v inde eter, kolonya şişeleri yü- — Vah çocuk vah.. Ne kadar kor kuttun beni, telâş edecek ne © var. lıktan kalkalı iki hafta olmadı. Bu Bu adamın artık ciddi, en sami" | mi lâkırdısı bana batıyor. O söyle- dikçe nefretle, hiddetim artıyor, Reşit Beyin bu Ada meselesinde yap lığı iğrenç hareketi şimdiye ka" dar uğradığım fenalıklardan çok ç (Bitmedi?