İçtimai bilgiler Kültür 3 İkinci makalede görünen maddi âlemden evvel insanın kendini tetki- ke ve mütalen etmesini Sokrate'in ni- çin ve ne suretle tavsiye ettiğini yaz- muştım. Sokrate'in bu nasi saatini ba- zuhurun- dan sonra bu dinin âlimleri pek hara retli bir şekilde sıkı sıkı tekrar cde- rek halka unutturmamağa çalışıyor- ardı. Esasen müsbet âlimlerin düşma nı olan ve bu bilgilerin boşluğunu i- lândan geri durmıyan yüksek rahip- ler ahlâkı tekemmül ettirmek için en kiymettar metot olarak, vicdanın dai- ma muayenesini, süküt içinde nefsi mürakabeyi, ruhun kendi kendisiyle konuşmasını tavsiye ediyorlardı. On- ların müsbet ilimler hakkındaki ada- vetleri bittabi makbul ve mesmu de- ğildir. Fakat hangi devirde olursa ol- sun, fiziyo âlimlerinin tabiat kanunla rım keşif hususunda gösterdikleri mu vaffakiyetlerle ilânı iftihar ett esnada, en yüksek moni başka yerlerde olduğunu ilân eden bazı seslerin de kulağa çarptığı in- kâr edilemez. Mi rın nihayetini Avrupada bir çok keşifler sebebiyle “Nur” asrı ie irleri bu- şöyle fer- en şey, İnsan onu m. en ziyade alâkadar eden yegâne mev yaba olmalıydı. Bunun berisinde ©- lan şeyler ya içinde yaşadığımız kad. ro ve yahut kullandığımız öletlerdir. İnsan bu kadroya ve o âletlere sapla- ıp kaldıkça ve bütün ehemmiyeti onlara verdikçe kendisinde hem kıy- i zatiyesinin ve hem kıymetinin ihtisası zayıflı derin ve düzğün bir mülâl Diğer bir ahlâkçının düşüncesi: Büyük bir ahlâkçın:n düşüncesine göre: “İşlek ve nafiz bir akla malik bir insana, maddi âlemin ilk kanunla rını anlamak için elzem ilimlerden kuvvetli bir derecede nasibedar ol- ması gerektir; ancak bu malümatmı, içinde-kendi zevkleri, vazifeleri, alâ» kadarları mahsur bulunan ruhi âle- ime tatbik eylemesi şarttır. O adam, fizikçiler ile mühendislerin kendi tet- kikleri için göstermekte oldukları ga ayretkeşliği onlara bıraksın. Ta- riyaziye ha- de sıhhat ve katiyet olmadığını yerek iftihar ettikleri esnada, iyi- müsteit, düğümlerle bağlanma ir zihin sahibi insan, diğer in- rını öğrenir, kal eder, ruhu harekete getiren manevi zenberek'eri öğrenir, riyaziyecilerin indinde meşkük bir ilim i anlaşılıyor ki, bu ahlâkçı tanımak lüzumunu ta; sadi ve bu vasıta ile zerine bir nüfuz ve kudret kesbet- iş, Vakıa bu bilği olmazsa ha- il kültür olmaz; lâkin insanları sevk ve idare kudreti olmaksızın kül tür olamaz demek istemiyoruz. Çün- kü böyle bir tezi müdafaa kabil değil dir. Çünkü her ne kadar kül ide eder, ve güzide münevverler de şeref ve itibar kesbeylerse de nüfuz ve itibarın yegâne ve başlıca menba: kültür olamaz; hüküm fuz daha ziyade heybet iseye, sesin gür ve ve daha bunun gibi bazı harici meziyetlere, Yabut verilecek Emi sü İatlara tabidir. Ondan kültür vakıa insana diğerlerine tefavvuk etmek ve onları kendi ida- resine göre hareket ettirebilmek tidarını verir amma, ayni zamanda insanda başkalarını kendi Parmakları avucumda mini mi « | mi tutti ni bir kuş gibi çırpındı: — Rica ederim efendim, Ağa beyim sizden o kadar çok bahsetti ki, buraya geleceğini söylediği za- man beni de alması için ısrar et - tim. — Çok teşekkür ederim Hanı - mefendi. O kadar naziksiniz ki! Suat Bey izah etti: — Dün yazıhaneye uğramıştım. Ali Efendi her şeyi anlattı, Vakit geç olduğu için akşam gelmek is- temedim. Bugün Narin de arzu et- ti, — Alâkanıza, nezaketinize çok müteşekkirim efendim. dedim.Has talıkta insan biraz nazlı oluyor ga liba.. Kendisini arayan, soran ©- lursa hoşuna gidiyor. Halbuki ben dünyada o kadar yalnızım ki! Narin Hanım (yanıma, her za- man hemşire Aliye Hanım otur- duğu sandalyaya oturmuştu. Göz - İerimin yaşardığını görünce elleri- nedir? siyetine hürmet duygusunu inkişaf et tirir. Filbakika bu hürmet ülfet ve muaşeretin, en necip liberalizmin, ne xaket gibi en sevimii, adalet gibi en yüksek faziletlerin hakiki temelidir. Şu izahata göre, kültür sahibi olmak esasen bir tahakküm vasıtası ele ge girmek değildir. Bununla beraber, u- mumi hayatta kültürün hakiki ehem- miyeti takdir edilmezse yine hala €- dilmiş olur. Madem ki, insanlar için- de yaşıyoruz, her saat onlarla o mus- melede bulunmağa mecburuz, onlar. siz hiç bir şey yapamıyoruz, onların tasvip ve muavenetlerini istihsal et- mek, mukavemetlerine galebe eyle- mek, bir muhalifi ürkütmek, bir fik lamak, hasımlarımızın eilerin- don silâhlarını düşürtmek, bir dostiu ğu takviye etmek nasıl olur bilmeme- x bu cins denemeler ve dese düstürleriyle hallolunabil İncelik... Bu saydığımız şeyle: ik eski tabirle hazakat ve kiyasetle hal- lolunur. Bu incelik, meşhur Feylefos Pascalın ayırdığı gibi riyaziyecilerin mantığından başk: bir vakadır ki, bir riyaziyeci deli hayatınca bir defa olsun Omüntehiplik hakkını kulanmamış. Bunun sebebini sormuşlar. Namzedin intihabını bir muadeleye koyamıyorum. Bu mesele riyazi bir şekilde yanı kati olarak halledilemiyor, demiş, Filhakika o ka dar meçhul unsurları iltiva ede: ti hap işi hangi riyazi düsturiyle haller dilebilir? Ve insan ne kadar büyük bir riyaziyeci olursa olsun fena bir rey verebilir. Fakat hayat böyle teh- likelerle doludur. O riyaziyeci evli i- miş, fakat karısmı intihap ederken bunu bir cebir muadelesiyle mi tayin etmişti? Borsada tahvilât ta satın a- dırmış, fakat ilerde bunların fiati yük selmiş veya düşmüş ise bunu evvel- den yine cebirle tayin edebilmiş mi idi? Hasta olduğu vakit kendisini he gösteriyormuş, fakat erme ilâcın daha iyi olduğunu hendese v ya cebir düsturiyle mi keştediyordu? Şu halde, demek ki, o da bir çok gay ri muayyen şeyler için hareket etmek meikağar;gök bezli gayri muayyen olarak yapılıyor! Denir üzerinde se- yahatler ve harpler gibi! Yarmı gö- rebileceğimiz riyaziye katiyeti ile mu © suretle kati ve muhakkak değildir. | Mümkündür ki, görmiyelim. Ancak | yarn için, ve muhakkak ve kati olm için çalışıldığı vakit, bu ruktazasıdır. İşte kati ispatın ve riyaziyenin yeri olmi- yan yerlerde bize rehberlik eden me lekemiz inceliktir. Diyebilirsiniz ki, bu da bir hesap ihtimalidir. . Fakat bunu demeyiniz, | hayatta hesaba sığmıyan i çoktur. Bu gibi itaba vakit bulamazsınız, bir bakışla işi, vaziyeti takdir etmeniz i- Muvaffakiyetiniz bu idir. siye etkiğini söyle- kri telkin eden dost ine riyaziyecilikten kal- ma daha bir âdet vardır.Her ne olursa ol sun her şeyi hendese ssbatleriyle, de- hilleriyle Oo muhakeme © ediyorsunuz. Halbuki o isbatlar çok vakit batıldır. Hattan hata çekilmiş bu istidlâl ve muhakemeler, hiç aldatmıyan daha yüksek bilgilere yanaşmanıza mani oluyor. Size haber vereyim ki, bun- dan dolayı dünyada bir büyük fayda yı kaybediyorsunuz. Zira insanm zih ni keskin ve gözleri nafiz olursa gör- düğü adamların çehresind keşfeder, Bu cins ileal de 2, tifnde eden oadama bu O müşahade leri hangi prensipler üzerine bina — Müteessir olmayın kardeşim, dedi. Yalnız değilsiniz. Sonra eli- mi sıkarak ilâve etti: — İyi insanları Allah yalnız bı - rakmaz. O kadartemiz gözleriniz var ki! Böyle candan bir arkadaştan bir kardeş esellisine ne zamandan be ri hasrettim.Tâ Sivasta Eytam mek tebinde iken bütün dertlerimi ba - na unutturan benim gibi yetim ar. kadşlarım olmuşlardı. O günden beri gördüğüm alâkalarm birinde bu sesi, bu şefkati, bu sıcak ha- vayı bulamadım. (Narin) Hanım ben akran.. Fakat çok ince ruhlu bir kız. Müteessir olduğu zaman sesi titriyor. adale hakkında izahat ver- dim. Ni Hanım beni dinlerken gözlerini gözlerimden ayırmıyor - du, Bu sevimli, şirin, kibar kızı o kdar sevdim ki! Suat Bey sordu: MILLIYET öper. Cuma günkü Müsabakalar Üç sahada hangi takım- lar karşılaşacak? 1 — Taksim sabasında : Süleymaniye- Galatasaray B. takımları s220 11 hakem Rüştü B. Altmordu - Anadolu 1 nci ta- kımları sant 12,45 hakem İzzet Muhid- din B. Süleymaniye - Galatasaray 1 nci takımları saat 14,30 hakem Basri B, 2 — Fenerbahçe sada 4 Beyieoa- İstanbulspor B. ta'#ları saat 1l ha. kem Cafer B, Topkapr - Hilâl 1 nci ta kımları saat 12,45 hakem Mehmet Re- şat B. Beykoz - İstanbulspor Oİ nci takımları saat 14,30 hakem Cafer B. 3 — Böşikteş Şeref sahasında * Al tınordu - Anadolu B. takımları saat 10 hakem Halit B. Eyüp - İstanbulspor Genç takımlar saat 11,15 haksm Ahmet B. Vefa-Kumkapı * Kasımpaşa Genç takımlar saat 12,30 hakem Halit B. Top kapı » Galatasaray ağ takımlar saat 13,45 hakem Ahmet B. Voleybol, basketbol Voleybol ve basketbol heyetinden: 1— Istanbul Voleybol ve birinciliklerine 22-12-1933 cunia günü Galatasaray lokalinde | başlanacaktır. Mezkür birinciliklere / iştirâk edecek klüplerin fikistür tanzimi için 14-12-1933 perşembe günü saat 17 de Mintaka mer- kezindeki heyetimize | salâhiyetmameli birer murahhas göndermeleri rica olu- nur, ? — Davete icabet! etmeyen klüpler fikstüre ithal edilmiyecekleri gibi son- yadan da vukubulacak müracaatların na zarı itibare alınmayacağı süreti katiye- de tebliğ olunur. Türk gücü idman yurdu idara heyeti Türk Güç İdman yurdunun kongresi Mehmet B. nin reisliği altnda toplana- ral nizamnamesini tadil etmiş ve yeni idare heyetini seçmiştir. rü Ül Bey, Kaptan: Tayyare mektebi maallimlerinden Nuri Bey. Muhasip: Beykoz maliye memurlarından e Nuret- tin Bey. Müfettiş: Mülkiye mektebi ta lebesinden Sadi Bey. Murahhas: İş Ban kası şeflerinden Suphi B. İdare M.: Na- fia Fen mekiebi muallimlerinden Avni B. Hesap Müfettişi: Eminönü emlâki Milliye şefi Sami B. Maliye memurla. rından Kadri B. 1 Harik Hayat Kaza Bugünkü Program İSTANBUL 4 1750 Gremelen. 18 Franmzen ders (İlerlemiş olanlara), 1845 Şehir Tiyatrosu erteler tarımdan tee heyeti Borsa haberi, Saat ayarı Ouvertura Ekrem Zeki 20 Ajana haberleri, VARŞOVA : Wii m. 17 Plâk, IIS Çocuk neşriyatı. 1745 Mü. mürekkep konser, 2208 Müzahabe, 2220 Pi yano konseri, Beethoven, Chopin, 23/06 Vil. saklen konser, 2495 Mürahabs, dans lila onpcu Yıl döne süne ınlandiya musikisi ve konferanı. müsahabe, 19,10 © Kadın ve kaslara 20 Ney'eli Josef Holrer, 2148 2180 Komşu, Son haber | neşriyat, piâk, - 1940 MİLANO - TORİNO » FLORANSA: 18AŞ Kagan homcer, | haberler, pâk, plâk müsahabe, 2130 piyes musikili, 24 Son BELGRAT 0 m. 1745 Plik, 20,05 Plâk, 2038 Konferana, 21,05 Tübilyana'dan nakil, Z105 Haberler, mütenkibem, radyo orkestrası, BÜKREŞ 394 m. 13 Borsa haberleri, plik, 14 Haberler, gi 1420 Hafif 1805. Radyo Ambroise, Bizet, Zeller, Dorak'ı Süype, — Meyerbeer, İz 20,05 Fam e Konferan», 21,48. M 'dan teganni, R. dan; 2220 Anton Sarsne” takımının konseri, 23,59 Haberler, 23,06 Romen musikisi... ve Otomobil Sigortalarmızı Galatada Ünyon Hanında Kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. Türkiyede ilKfağıla i icrayı muamele etmekte olan ÜNYON Kumpanyasıma bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. Telefon : Beyoğlu 4.4888 9v03 tiğini sorarsanız, me söyler, bundan maada cak o adam için delildir nediyorsunuz ki, salim bi lik olmak ve yanlış bir istidlâ mış olmak için bendesi eklerini kendilerinden uzdklaşmaksızın, ta» kip etmek lâzımdır. Fakat size ye- min ederim ki, bu hemen hemen hiç- tir. Dar kafalı ve yarım âlimlerin © ik lerle istid- daha sey değil- Merö'nin Tiyasiyedeki talillerin kıymeti hakkındaki muhakemesi pek cesurane ve mütehekkimanedir. An il inız riyaziye © İle terbiye terbiye unsurları olan karışık bir mahlâk in- sandır. Hayatta muvaffak olmak is- tiyorsak “insanı tetkik etmeliyiz. Duy ğuları nedir; nasıl düşünüyor, nasıl hareket & ediyor, edebirattan, tarihten, şıların, büyük dram mü- romancılarn, o mesleğe mensup psikoloğların ve akıl hasta Yıkla, n müşahadelerin- den ne ederek insanı Başkelariyle nesil inle münasebet- nasıl davranıyor, kik aa Bir işi mü dün, veya ismek bir ir Çesiğ unutmanın manasını keşfetmieğe, bir bakışı veya bir simayı okumağa çalış Bu agşşam MELEK Sinemasında NEŞE VE ZEVK KRALİÇESİ “PAPRİKA,, ve “ VERONİKA,, filmlerinin. unutulmaz YILDIZI FRANSISKA GAAL tarafından misilsiz bir surett» ibda edilen Budapeştede İskandal Muazzam filmi takdim edilecektir. Zevk - neşe ve güzellik kaynağı olan bu şaheseri görmek için iletlerinizi evvelden aldırmayz rica o'unur. Tel (40868) İ'âve: Parsmow-t dünya haberleri ve REKİ DAKTİLO Yarın matinelerden itibaren İPEK Sinemasında Esrarengiz ve ilâbi BRİGİTTE HELM Eserlerinin en güzeli olan İNCİLİ Filminde bütün ka'pleri Fransızca sözlü U, F. A. KADIN yeniden teshir edecektir. filmlidir. (10722) SARAY sinemasında (Eski Glorya) Bu akşam saat 2140 Sinema ve Musiki Sa Cemiyeti tarafından "atkârları alaturka saz heyeti SAFİYE H. iştirakile En nefs eserler Türki Miliyet bu sütunda iş ve işçi is yenlere tavassut ediyor. İş ve işçi istiyenler bir mektapla İş büro- muza müracaat etmelidirler. İş aranıyor Büyük Bakkaliye koperatiflerinde ça- : Kk da nakdi kefalet veririm, müracaat, Üniversite ta.ebesi ve Asri lisanlar Asri dilleri öğrenmelerini Kolaylaştırmak 'makiadile BERLİTZ Weketi müdüriyeti; Fransızca, İsgilizce ve - Almancı: beher kurs 12 talebeden ibarât “olmak üzere v> talebe daşına ayda 3 lira- lik bir ücret mukabilinde 6 ay- ık kuralar açmaktadır. Bu kurs- lara ancak büvyet cüzdanla- rını ibraz eden talebe kayde- dilebilecektir. Kayıt müddeti 1 ilâ 15 K. evvel 373 İstklâl caddesi 10499) um Halis Şekerden TAHİN HELVASI Yalnız Hacı Bekir Ticarethenslerird» — ku'unur. (10622) Re olu n en çüzile musikisinasları J106881 ISTANBUL BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROSU Ru aksam saat 21 de O GECE Yazan: La Jas Zilahf Türkçeye çevire M. Feridun LI Il 4 Perde 1 Table Üniformalı zabitana tenzilât vardıf 9210 —— | Devredilecek ihtira beratı “Et”, balık'meyva ve bira misillü sas malların biyni naklinde tebrit edil İ meleri usulü” halekmdaki'ihtira için is Ghsal edilmiş olan 3 Kânünevvel 1928 tarih ve 1559 numaralı ihtira beratmın ihtiva ettiği hukukun bu kere başkasın | devir veya icara verilmesi teklif edik mekte olduğundan bu hususta fazla m lümat edinmek isteyen © zevatın İstan” bul'da - Bahçekapu'da Taş Hanında 43-48 numaralarda kâin vekili H. Stock efendiye müracaat etmeleri ilân olunur, (10586), 9178 NN 9 Jüilliyet Asrın umdesi “ MİLLİYET ” tir. ABONE SERALAR ye için lari için LE Gelen evrak geri verilmes— Müddeti Geçen nüshalar 10 Gazete matbanya ait işler öçin rmcaak edi Üvetini kabul etmez. — Herhalde burada biraz daha nız! — Doktor bir hafta istirahat et memi söyledi. — O halde sizi tekrar gelir zi - yaret ederiz. Bugün meşgul etmi - yelim. Yorulmayınız. Narin Hanım ellerimi sıkı sıkı tuttu: — Görüştüğümüze çok memnun olduzı Çiçek Hanım, dedi. Büyük geçmiş olsun. Sizi gene gelip göre ceğim. Çok sevdim sizi. Suat Bey de hürmetle elimi sıktı, çıktılar, Sevinçten kalbim çarpıyordu. Ne iyi insanlar vardı yarabbi.. İki üç kere, bir iş vesilesile tanıdı- ğım Suat Beyin bu nezaketi göste- receğine hiç ihtimal vermezdim. Hele kardeşini alıp ne ince bir düşünce var. Bu ziyaret be ni çıldırttı. Her gün bir çok otomo- billerin ğe ziyaretçi taşıdıkla- rını, öteki peşi sık sık misa- firler, hısımlar, akrabalar, ahbap- lar gendiğini görüyor, içleniyor- dum. Bana Reşit Beyden başka kimse gelmiyordu. Bugün bütün kederlerimden sıyrıldım. İçimde kalbime sığmayan bir sevinç var. Hele o genç kız ne (sevimli, ne kibar, Haline dikkat ettim. Göze batan bir tarafı yok. Çok görmüş | bir kız değilim, fakat geldim geleli güzeli, nasebetsiz bir şey derhal gözüme batıyor. (Narin) hanımın üzerin. den kibarlık akıyor, samimi, gös- terişsiz bir kibar. yaşına göre de giyinmiş. Bu akşam Reşit Bey görünmedi. Geç vakit Ali Efendi, Reşit Be- ye rica ettiğim keten mendilleri getirdi. Reşit Bey yazıhanede çalışıyor. muş. — Çok işi var. Büyük bir muka- velename hazırlıyor, dedi. | — Makineyi kim yazıyor. f — Hiç kimse. Yazıları karşiki yazıhanenin matmazeli yazıyor. Fakat Reşit Bey kizıyor. Acele ol- mıyanları' saklıyoruz. Ona Suat Beyin hemşiresile gel- ' diklerini söyledim. — Aferin, dedi. Ben sana o aile çok hatır bilir, nazik ir deme- dimmidi. Demek o rini mini kızı gördün ha! Tevekkeli değil, bana hastahanenin yerini sormuştu. — Gördüm ya.. Ne cici şey.. Bi- ribirimize isiniverdik. | Babalarmı görsen. Ne tem- kinli, ne vekarlt adamdır. Sen şu | nezakete bak., Seninle yazıhanede | tanıştı. Sen nihayet | Reşit Beyin | İ tor gelince kalktı. i sayıklamaları, tehlikeleri birer bi- hatırı için onun yazılarmısyazdın. Öyle iken nezaketi, terbiyesi seni böyle bir zamanında gelip arattı. Kız kardeşini de tanıtması daha büyük bir kibarlık doğrusu. Ali Efendi iki kardeş hakkında daha bir çok şeyler söyledi. Dok- Asım Bey neşeli bir doktor, has- talarını tatlı dili ile tedavi usulünü de biliyor. Geçirdiğim buhranları, rer anlattı. Merak ettim, acaba nö- bet geldiği zaman neler söylemiş- tim, O kadat israrrma rağmen dok- | tor işi şakaya boğdu, söylemedi. O çıktıktan © sonra Aliye Hanı. ma sordum: — Bir şeyler söylediniz ama an- 1, Dedi, yalnız, su ve çağ- lıyan kelimelerini anlayabildik. Çağlayanlar. Bizim kasabanm çağlayanları... Onları her gece gö- rüyorum ve çınarlığa kadar inip | kayalara çarpan suların sesi her zaman kulaklarımda, en ıstıraplı ve en sevinçli zamanlarımda ken- di kendime kaldıkça hep, onları hi yorum. Suların sesi kırık öm- rümün musikisi yor. Balo dö murluğu ile gözlerimi kapadığım gağılısı vardı. Ve burada suların sesi bir ninni gibi beni uyutuyor. Mes'ut zamaplarımm yegâne ha- tırası.. Bana öyle geliyor ki bu ses- leri hakikatte duyduğum zaman ge ne mes'ut olacağım. ... Kılinikten adeta toplanmış ola- rahat zamanında çok iyi bakıldım. Bir kaç gün beni odada, balkonda gezdirdiler. Kuvvetli olmama rağ- men ayaklarım yürüyüşü şaşırmış e Aliye Hanım beni bir iki gün de bahçede gezdirdi. Ve ve Reşit Beyin gönderdiği il beni apartımana EL Madam beni kılinikte hemen i- ki günde bir ziyaret ediyordu. Son günde beraber döndük, Bu iyi kalp li kadın benimle öz evladı gibi uğ- raştı. Apartımana gittiğim zaman odamı çiçekler, © yemişler içinde buldum. Dünyaya yeni gelmiş gibi idim. Otomobil beni yormüştu. Gider gitmez yatağa uzandım. Akşam üzeri Reşit Bey uğradı. Çok neşe! Prayelii ellerini sıktı, saçları- mı sevdi:, zaman kulaklarımda hep sul: (Bitmedi)