— ie Gaz muharebeleri GL İİ Öz AM a ara me yi karşı ne yapmalı? 3 Ruslar; sazdan korunma tedbirlerini ahalinin terbiyei münferidelerini ilerlet- mek suretile temin ettikleri halde, Fran- sızlar ayni yolu kanuni esaslar dahilinde takip etmektedirler, Fransızlar, hususi t, matbuat vg kalemler vasıtasile tenvir etmekte ve bombadan mah- fuz sinema, kâl ilk. gibi inşaat ile bu na- zari esasatı ameli sahalara intikal ettir. mektedirler, Daha 1924 senesinde intişar eden Dahiliye Vekületinin bu husustaki nizamnamesi, sivil ahalinin, demiryolla- ri memurları ile memlekette mevcut bilu- mum fabrikalar amele ve memurunun, düşmanın bir hava taarruzu hölinde itti- i korunma tedbirleri- gaz taarruzlarından korunmala: rma müteallik tedbirlerden mes'ul addo- lurlar, Daireler, muallimler ile (gazdan korunma vasıtalarının tedarikini deruhte ederler. Hükümetin himayesi altında te- şekkül eden hususi cemiyetler tehlikeli mıntakalarda yüzde 10 nisbetinde yedek maskelerle / birlikte lüzumu Okadar gaz o maskelerinin oidharını Oderuh- te ederler. İtfaiye o teşkilâtı, tah- tı tehikede — bulunan muntakalarda ise, 4 devair, sivil ahalinin maske talim- yal eder. Bundan itfaiye teşki- zlanmış olan mıntakaların gaz- bu tertibattan maada, Fransız. taarruzlarından vikaye- meyanında, srravari tertip edilmiş ase- tilen Tambalarıle umumi o caddeler hak- kında düşmanı iğfal, şehir haricinde şeh- rin haşlıca mahallerine mümasil inşaat il düşmanı yanlış hedeflere imale etmek gibi hususlar bilhassa zikre şayandır. Bir de, sehirlerin sislenmesi nazarı- itibare alınmıştır. Büyük bir şehrin sun'i sis perdesi altında bırakılması, gerçe düş- man teen—leri icin sehrin kaizbelek. “ma tona noktalarını bomba isabet ettirmele- rine mani olabilirse de şehrin, bütün hu- bilecek bir «ix perdesi teşkil için bir kil metre murabbaa takriben, 21 ton mikta- Tmda si vapacık maddeikimyeviye lâ zrmdir. Manmafih bu şekil tesettürün is- lerinde korunma balonları ve rtmaları gibi vesaiti muavene harp erpheleri gerilerinin mü- dafna vasıtalarmdan birini teşkil edece- ğine kanaat vardır. milterede hücum tavvarelerinden ma- ada bunlara muavin olabilecek tâli hava taarruzlarıma karsı müdafaa vasitala- rın inkisafile uğraşılmaktadır. İngiliz- ler. sivil ahalinin tayyare taarruzları hak- kmda esaslı malümat edinmelerine bas- saten ehemmiyet vermektedirler. Mes. kenlerde *avyare taarruzlarına dair mun- tazam tedrisat vavılmaktadır. Daha mumi harbin 1917-1915 senelerinde in- #iser eden yevmi gazeteler. hava taar- rolarına maruz kalan İnmiliz milletinin İbtisasatına tercüman olarak bu gibi ta- sevrların barlama tekerrür etmemesi için hületmeti âeilen ittihazı tedabire davet etmekte idi. Harp esnada alınan müs- tacel tertibatın o ademikifavesini gören tasvruz mıntakası abalisi, hükümeti ma- hallivevi nez ve meskenetle itham etmiş ve bütüm sansör tazvikine rağmen, âde- tn mevzii ihtilâiler bile baş göstermekte bulunmuştu. İste bu shvalden hakiki bir ders TEZ, olan Hagi muayyen senelerde Lon- den civarında yapılan manevrelere ahali- nin mühim bir kısmını da iştirike rek. Umumi harpten bugüne kadar, mü- teaddit senelerdenberi, Londranm hava tasrrızlarından vikayesi için, havada ve karada alınan müdafa tertibtınm, dere- esi kifvesi hakkmda — milletinin kanaat ve emniyetini istihsale ei Bu tedabir mevanında, taarruz hâlinde Low- dram, icabında kâmilen tahliyesi de na- zarıitibare alımmıştır. İngilizler tarafın. dan bws hususta alınan tedbirlerin hututu 'umumiyesi hemen şu suretle hülâsa edi- lebilir: 1 — Düşman tayyarelerinin taarruz is- tikametlerini ve bunların ihbarat müfrezeleriş ç 2 — Tayyare taarruzlarında ahalinin müçtemian iltica edecekleri büyük sığ- mak mahallerinin tayin ve tespiti; 3 — Bu sığnaklara iltica edecek ahali- nin şehirlerden oraya kadar gidecekleri yolların tayin ve ihzarı; islerini lüzumunda tez- | zere takviye polislerinin tertip ve tayini; — İsiye vesaitinin gaz tathir vesa- e techizleri; su ve elektrik tesisatının olarak verilecek si- Hava tanrruzlarında ahaliye mah 8us gaz maskelerinin tedarik ve münasip lere idharı; 9 — Gaz ve bomba taarruzlarına karçr şehir dahilinde sığnak mahallerin tesis ve bunlara tayin edilecek ethasın şirk ve izharı gibi tedbirlerden ibaret- leşi Amerika Hükümeti Cümhuri- | yeti her sene paz fenni techizatına sar. | fedilmek üzere 800 ilâ 900 bin dolarlık bir meblağ tahsis etmektedir. Bu meblağ | yl karşı tedefii vesait ihzaratından gazlarla taarruz hususuna sarfe- dilmiştir. Amerika bükümeti ahalisinin gaz taarruzlarına karşı müdafaası husu- sunda diğer devletler kadar müteyakkız bulunmamaktadır. Her şehirde mevcut it- faiye kıt'aları bu gibi tedafii iştizal etmektedir. Yalnız bu işlerdir. Hükümet mahafilinde hususi tedrishane- | ler küşadı ile ahalinin bu hususta nazari ve ameli olarak © yetiştirilmelerine'son zamanlarda fazla kıymet verilmektedir. İtalyada; gaz taarruzlarma karşı alına- cak tedbirler: hazere ve sefere ait olmak üzere iki safhaya ayrılmıştır Hazeri ihzarat: askeri makamatın mü- aveneti ile, sivil memurların vazifesidi Sanayi, ilim erbabından müteşekkil bir sivil teşkilât guzlara ait bilumum fenni, ilmi mesail ile alâkadar o olmakta ve bu maksat için de askeri kimya ve tayyare fen şubeleri ile sıkı bir surette teşrikime- sai etmektedir, Şehirler dahilinde en ziyade gaz terâ- kümüne müsait mahaller hususi çekilde işaret edilmektedir. Şehir haricinde aha- linin sığınmasına mahsus ilticagâhlarm inşası ve bunların şehir mmtakalarına tak simi gibi hususat bu heyetin başlıca va- zifelerindendir, İtfaile teşkilâtmm gaz- lanmış mahallerin tathiri hususundan ta- lim ve terbiyeleri, ahalinin gaz maskeleri istimal edebilecek bir kabiliyette gizlen- meleri, ve bunların taarruzi harekât a- nında alabilecekleri tedbirlerden ve naza- ri ders görmelerine büyük bir ehemmiyet atfedilmektedir. İtalyanlar şahsi müdafaa için biri yedek < olmak (üzere her tane gaz maskesi hesap ot- dir. dm vukuunda en hurda teferruatma s#imat plânı, gaz tethir vasıtaları ve iaşe) derhal sahaitatbika vazolunur. İhtiyar. lar, kadınlar, çocuklar ilân: muhasemat olunca, ilk merhalede bu gibi ilticagih- lara sevkolunur. mel ME ini müfrezelerle tahtımuhafazaya alını Cevdet NEJAT MEVLUDU NEBEVİ Pederimiz Nemli Zade Hamdi Efendi ruhuna ii zre Teşrinsaninin 3 ncü cuma gü- nü namazı müteakip Ortaköy ca- mii şerifinde mevlüdu nebevi kı- raat ettirileceğinden arzu eden ih- vanı dinin teşrifleri rica olunur. Merhumun mahtumları (9365) LL PERSE BE 2 TE LSIRHİZ- GS ÖĞÜTLER Kızamık Kızamık tehlikeli ve ulaşıcı bir hastalıktır. Bu hastalığın ilk alâmet- leri aksırık, burun akması ve hafif su Tette öksürüktür, gözler, kırmızı ve yaşlı görünürler ve ışıktan rahatsız o- de kırmızı lekeler gö rünmeğe başlar ve birâz sonra bütün vücude yayılır. - Bu lekeler büyük ve kırmızı parçalar halinde toplanırlar | ve kaşınırlar, Çocukta ilk aksmrık, öksürük ve yaşlı gözler gibi alâmetler görülünce mektebe göndermemeli. Evde büyük ve havadar bir odada diğer çocuklar- dan ayrı olarak bulundurmalı. Ne türlü bakılmak lâzun olduğunu dek- a doğrudan doğru- e isabet etmemesi- ne dikkat etmi ve hastalık tama- men geçinceye kadar biç bir ş€y okut- mamalı, Çocuğun göz, kulak, ağız, burun delikleri te akkında doktorun tavsiyesi dahilinde hareket edildiği surette hastalık buralarda bir arıza bırakmaksızın geçer gider. Kıza mığa pek kolay yakalanılır. Bunun i- çin hastanm odasma doktor ile hasta- ya bakandan başkasının girmesine mü sande edilmez. Bu hastalığa &n çok çocuklar tutulur. Fakat bazan büyük lerin de yakalandığı vardır. Büyük! de hastalık daha zidaye ehemmiyetli olur. İndifat kaybolmağa başlar baş- lamaz deri değişir; haslalığın ehem- miyetine göre bu değişme ve yulması bir kaç günlerden bir taya kadar sürer, çocuğu hemen dırmamalı ve dışarıya çıkmasına mü- saade etmemeli; hiç bir tarafında has talıktan eser ve bir arıza kalmadığı doktor muayenesi neticesi anlaşıldık- tan sonra bırakılmalıdır. Çocuklar ki- zamıktan kalktıktan sonra hakların da çok dikkatli bulunmak İâzımdır. Zira henüz hastalıktan kallımış çocu. ğun vücudü pek zayif bulunur. Bu hal de bulunan çocuklarım bazıları pek çabuk zatürree ve diğer hastalıklara tutulurlar, böbrekler de bu esnada çok dikkat altında bulundurulmalı. dır. Böbrekler hastalıktan ufak bi ser ve arıza kalmış ie çocuğun bi büyüklük hayatında devam eder. Ba zan göz ve kulaklarda da iltihap o- lur ve çocuğunun göz ve kulağının kaybolmasına sebebiyet verebilir, Hâ sılı çocuğun müstakbel hayatı bu osna- da yapılan dikkat ve ihtimamlar saye sinde kurtı Behemel çocukların: kızamığa tutulması iktiza etmez. Hastalıklı ço cuklarla birlikte bulunmasma müm. kün olduğu kadar meydan vermeme ğe çalışılır ise tutulmaktan kurtulur. lar. Mektep yaşındani( aşağı yaştaki çocuklar pekâlâ bu'hastalıklardan muhafaza edilebilirlerisBununla ken- dinizi bir çok sıkmtı ve üzüntülerden kurtarmış olur ve çocuğunuzun haya- tını da tehlikeden korumuş bulunur- sunuz, Büyükada Dr. ŞÜKRU İşçi araniyor Bir doktor yazıbanesinde çalışmak | üzere okur yaazr genç bir hanıma tiyaç vardır. Karaköy, Yüksekkaldırım başın - da polis noktasının arkasında Şevket paşa han No, 9 - 7 saat on ikiden bi- re ve beşten altıya kadar müracaat. İş istiyenler ya dava ii nezdinde iş istiyorum. Balat Eğrikapı Yatağançeşmesi 11 No. hanede Al | Küçük haberler | * Seyfi Bey — İstanbul gümrükleri bir aylık mezuniyetini i başla» müşter, imale * Köylü sigarası Mudanyadan limanımıza gelen bir va- purda gümrük muhafaza memurları ta- rafmdan arama yapılarak patlican kü- feleri içine saklanmış dört bin küsür paket köylü sigarası derdest edilmiş- tir. * Litvanya sefiri — Ankaraya git- miş olan Litvanya sefiri Mösyö Baltro- usiatis dün şehrimize avdet etmiştir. Bugünkü proğram İSTANBUL : 18 Gramefon, 19 Alafranga orkesi ey vü ariideşleri. 1230: Gramofe Yalensel ke, Alaturka sar, VARŞOVA, m. 1645: Trio konseri | 1745: Kadın santi, 18: Orun konseri (Bach, Liset, Sureynaki). 18,5 Gençlere mahaus meşriyat. 19,08: Muh 05: Solisilerin iştirikile koro konseri, 234 Spor deri, 23/15: Ciddi musiki plaka 24,05: Musahnbe BUDAPEŞTE,5ö0m. 18: Zirai konlerans. 18.35: Plâk, 1905: Harici siyasete dair konferanı, 19,35; Ders. 20,15: mu yortu münasel VIYANA IBM, sahabe, 24,05: “Günah nefesi MİLANO - TORİNO - FLORANSA Yortu münasebetle seğriyat yoktur, PRAG, ASR m. 18,50: Plüik. 14,53: Almanca neşriyat, 20: Kon Teras 35: Veri “TROUBADOUR,. 0- perası. 23/40: Trio piyano konseri. ROMA, Mim. Neşriyat yoktur. simli temail, 23,20; Haberler. BÜKREŞ,384m. 15: Karışık konser. 20: plâk. POSTASI 328. PARİS 22,35; Caruso Yeni neşriyat Holivut Hollyvood'un 2 teşrinisani nüshası çok güzel resimler ve memleket sine ma haberleri ile intişar etmiştir. © Gonk Vurdu Genç ediplerimizden Reşat Enis Be- yin "Genk Vurdu,, ismile yeni bir ro- manı çıkarılmıştır. İstanbulun kenar mahalleleri, yazı ve gazetecilik âlemi, bu romanda realist tasvirlerle gösteril. mektedir. Eser müdafan ettiği tezde muvaffak olmuştur. Ş sade, dır. Mahalli çö şler kuvvetlidir. Kitap ii renkli şık bir kapak içinde, basıl- maştar. Asrm umdesi MİLLİYE T”tir. ABONE ÇARELER : : e «E 1s0 — ME Gelen evrak geri varilmaz.— Müddeti geçen müshalar 10 kuruştur. — Gazete matbaaya ait işler için müdiriyete racant edilir. Geretemiz ilânların mi liyetini kabul etmez. BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy askeri rasat merkezinden aldi- dinen malâmata nazaran begün hava bu- lutlu ve fasılâh * olarak yağmurlu devam edecektir. Dün hara taxyiki 760 milimetre on fazla sesle 20 öm ar 12 derece il, başmüdürü Seyfi Bey, dünden İtibaren | tutuldu — Dün | 1520: Tazannili samtimantel şarkılar. 19; Mur | Kunter oda musikisi, 21,30: | Üniversite dersi, — | 40, Verdinin “RIGO- | BİN Müthiş program: VARYETE Sahte İlâveten: Büyük muvaffakıyet! Zevkine doyum olmıyan, görmesi insana ilâbi bir zevk veren Deli Gönül MARIE BELL ve Joan MURAT'ıni şaheseri MELEK sinemasında, İlâveten; Ankara Cümhuriyet bayramı merasimi 9384 D31 akşam ARTİSTİK sinemasında gösterilmeğe başlanan ABEL GANGE'ın eseri Âna iztırabı Fransızca sözlü film pek parlak mu- vaffakiyetler kazanmıştır. Bu film, en “büyük modern faciayı, bir valdenin azap ve iztırabını tasvir etmektedir. İlâveten: FOX JOURNAL (9389) JOSEPH SCHMİDT Pek yakında Her yerde parlak muvaffa- kıyet kazanan DÜNYAYI DOLAŞAN ŞARKI filminde en güzel İtalyan me- lodilerini taganni edecektir. IKIR ÇİÇEĞ BURHAN CAHİT (lnkılâp Romanı) Deniz kıyısı gidiyoruz. Ne güzel I ra teşekkür ettim. köşkler, bahçeler var. Yere indiğim zaman nereye Ellerimde sepetlerim ve paketle. | gideceğimi bilmiyordum. Herkes rim. Ayakta, pencerenin önünde- | bir tarafa gidiyordu. yim. Nihayet İstanbula geliyorum. Daha sekiz yaşında iken İstanbul içiniduyduklarım âlâ büyülimde, ül laik Gir kere yeli A öyle bir geliş ki zindana ge- gi Tren ağırlaştı. Bana çol ylik eden memür: — Küçük Hanım. Ne duruyor- sun. İstanbula geldin! Dedi. Trenden inenleri karşılıyanlar vardı. Bazıları da hiç yeri ve yolu yadır gamadan çantalarını alıp koşarcası na gidiyorlar, İki sepeti ellerime aldım. Memu- Ben de katıldım. Memurlar biletleri toplıyorlardı. Ben de verdim. Bir geniş avludan geçtikten sonra kalabalık bir cad- deye çıktık, tramvaylar, otomobil. | ler ok gibi geçiyorlar. Bir çok sokaklar var. Nereye gideceğim. İlmi Efendinin verdiği mektup koynumda idi. — Soldaki büyük bina. Kapıcı. ya sorarsın. Sepetlerimi aldım. Kalabalıktan o kâdar şaşırmış- tım. Herkes bana çarpıyordu. Ralli hanımı buldum. Pos bıyıklı bir adam kapının iç tarafında karanlık bir yerde kahve Pişiriyordu. Sordum. İkinci kata çıkarsın. 12 numa- ra! Dedi. Avukat Mahir Beyin yazıhanesin de içiçe odalar vardı. Genç bir kâ- tip mektubu içeri (o götürdü. Biraz sonra geldi — Giriniz. Dedi. Beyefendi bek- iyor. Sepetlerimi bırâktım. Sıkılıyor- dun. Fakat başka kime ve nere. ye gidecektim. İçeri girdim. Büyük bir yazıhanenin arkasın- da ak karışık sarı saçlı biraz çiçek Zarfın adresini bir daha okudum. | bozuğu yüzlü biri oturuyordu: Sirkecide Ralli hanında Avukat Mahir Bey. İlmi Bey bana (| İstanbulda bir müşküle düşersem polis memurları. | na müracaat etmemi söylemişti. Bir köşede duran polise yaklaş- tım. « Zarfı gösterdim. Aradığım yer uzak değilmiş. Ba- — Gel kızım. Senin adm Çiçek mi? Dedi. — Evet efendi — Gel, otur bakalım şuraya. İl. mi Efendi mektupta fazla bir şey yazmıyor. Sen memleketine mi git- mek istersin, yoksa burada kalmak mı? İ0edde kimim Kli ala yoktu, anam kayıptı. Başka yakın akrabamız yoktu. Bir halam vardı. O da kim bilir ne olmuştu. Çocukla rı vardı amma şimdi görsem belki tanıyamam, — Evimiz vardı efendim, dedim. Belki halamı da bulurum. Mahir Bey koltuğa yaslandı: — Bana kalsa birdenbire kalkıp | gitmektense adını sanmı verip ora- ya yazsak, sorsak... İşallah iyi bir haber gelir. O zaman kalkar gider- sin. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Ma- hir Beyin belki de hakkı vardı. — Siz bilirsiniz efendim, dedim. — En doğrusu bu, dedi. Valiye, ka; yazar sorarız. Akra- bandan kim kalmış, eviniz ne ol- muş.. Alacağımız cevaba göre ya gidersin. ya kalırsm. Çünkü oraya gitmek ve gelmek kolay değil, ba- husus senin gibi bir genç kız — Burada kalacak kimsen var mı? — Hayır. Mahir Be Bey düşünüyordu. karışık bir tereddüt m ve şüphe ile yor. i iy için bir şey düşünelim, Meli Tehlikesi iz Anlattım, Fransızca, biraz İngi- lizce bildiğimi makine ile yazı ya- zabildiğimi söyledim. —O halde iş kolaylaştı, (dedi. Benim bir avukat arkadaşım vardır. Fransızca yazan bir daktilo istiyor- du. Seni oraya yerleştirelim. Yat- mak meselesine gelince.. Bizde ya- tar, kalkarsın. Yerimiz var. Bizim hanım da misafiri pek sever. — Teeşekkür ederim efendim. — Ben seni buraya (o daalırdım ama, iki kâtibim var. Onların ya- nında doğru olmaz. Halbuki Reşit Beyin bir yaşlı kâtibi var, Onunla beraber çalışabilirsin. Mahir Bey birdenbire kaşlarını kaldırdı. — Ha.. Eğer çalışmak istemez- — hakkınız var efendim, dedim.! sen onu da söyle.. Ben sana vakit geçirmek için bir vesile arıyorum. Buna lüzum görmezsen çalışma. — Hayır efendim çalışırım. O halde Reşit Beye şimdi telefon — Erzuruma gitmek istiyorum | o Kimsesizliğim, yetimliğim beni | ederim. Sen yolları bilmezsin. bi- Bu akşüm SARAY (Eski Glorya) da İKİNCİ (YIKILAN SALTANAT). Muhteşem şark saraylarının göz kamaştırıcı dekorları içinde cereyan eden muazzam bir aşk, ihtiras ve şehvet filmidir. | IVAN MOSJOUKİNE, TANİA FEDOR ve GASTON MODOT tarafın- dn temsil edilmiştir. Bu şayanı hayret fransızen sözlü filim bütün şehir halkı tarafından görülecek ve takdirle aikışlanacaktır, İlâveten: FOX JURNAL (9357) « BiRi vidi | (GENERENE > Bu akşam ASRİ SİNEMADA <GEEEEEEİ Sahnede : | Dünyanın en kuvvetli canbazları HARİSSON trupunun nume- roları, meşhur dansör ve saksafonist JOE BONELL ve Empire de Paris'in meşhur adale canbazı muvaffakiyetleri Sinemada: Zeynebin Günahı (1101) REX İNGRAM'ın muhteşem süperfilmi ve ROSİTA GRACİA ve :PİERRE BATCHEFF'in muazzam temsilleri Fransızca sözlü film. Fiyatlarda zammiyat yoktur. (9386) “GAMMMENİ GAMA üçün matinelerden itibaren “GEMEMNEEEİ Daima yalnız en büyük filmleri göstereceğini taahhut eden | İPEK Sineması Muazzam - Zengin - Büyük - Muhteşem sahnelerle ve Paris'in en güzel 500 kızının iştirakile yapılmış * Oyhıyanlar : HENRİ GARAT - MEG LEMONNİER Şimdiye kadar yapılan en güzel Fransızca sözlü ve şarkılı üyük süperfilmini takdim edecektir. ANKARA CUMHURİYET BAYRAMI MERASIMI ES AEP Ek SAİMRBEL 752) “> EARENİ GECE Fevkalâde PROGRAMI MİSS BAY'in parlak Fahişe 25 senedenberl yapılan filimlerin en güzel - en muazzam Roma Kya Bam ISTANBUL BELEDİYE Darülbedayi Temsilleri 211-933 Perşembe günü akşami Handa - Dramalis - Priea$ ei i Bu akşam saat 21/30 te | FRANSİ TİYATROSUNDA ilk defa olarak DESPİNİS KAPETANİOS Yarınki cuma günü birinci saat 14,30 te MİSSES BROWN matine saat 18 de DESPİNİS KAP, NOS, Cuma akşamı saat 21,30 te LEBICI HORHOR AGA, Pek “Bek Glee j Mİ güldü: < km, dei 0 Zahmet etme ları, akşama a hemen Reşit Beye git. Vak geçmesin. Öğleden sonra mahk' meye çıkar, Kâtip Ruhi Bey beni tramvay bindirdi. — Galataya geçeceğiz!. Dedi. Uzun bir köprüden tikten sonra indik, çok Taktı. Dar bir sokağın dibinde bü; bir binadan girdik. Üzerinde ( bit Hanı) yazılı idi. İkinci tıpkı Mahir Beyin yazıhanesi içiçe odalardan geçtik. Meşin ki tuklarda bir çok oadamlar yek. Kâtip Ruhi Bey içeri gi li, Çıktığı zaman bana işaret etti (Arkası var.)