z Tarihi tefrika: 135 Alİ O iile « Yazanı" 5.N. ank Mer hakkı (Mifiyet) idin Sultan Hamidin cülüsu 8 Abdülhamidin unutmadığı bazı sözler daha!-— Abdülhamidin hâtıra olarak sakladığı çorba kaşığı ve çorba tası. Bu mühim hatıralardan başka “Valide Sultanın sergüzeşti” na- miyle söyleyip yazdırdığı bir risa- lede muharrer olduğu üzere, Sul- tan Azizin ölümünden bir gün ev- vel; ken validesi, Fer'iyye Sa- raymın deniz tarafındaki odada o turuyorlardı. Abdülaziz pencere- den başını uzatarak denize ve kü- çük bahçeye doğru bakmış, iki za- bitin fısıldaşarak mahremane ko- nuştuklarını görmüş, validesine dönerek: — Bak, bak! Şunlara bak! Baş- başa vermiş, hep benim aleyhim- de konuşurlar. Bana öyle geliyor ki, beni sağ bırakmıyacaklar, her- halde öldüreceklerdir! Demiş. Validesi: — Allah etmesin... Üstüne öy- le sey yorma aslanım! Diye teselliler yermek isteyince Abdülaziz cevap vermiş: —— Hayır! Validem, hayır! Eski âdetltir. Bir ülkede iki padişah ola- maz. Elbet bizi harcarlar! Düş- manlarım beni tahttan indirmekle kalmıyacaklardır, & öldürecekler- dir! Pertevniyal Valide Sultan: — Arslanım! Hiç merakta ok ma! O fena eski âdet, tanzimat devriyle kalkmıştır. Bu asırda öy- le şey olmaz. Azil erkekler içindir . , Ne yapalım, Allah kerimdir. Biz de kendi hâlimizde, dağdağasızca: yaşar, gideriz! Tarzında oğlunun üzüntüsü, kuruntusunu bafifletmeğe çalış- miş. Sultan Abdülhamit, bu acı ha- tıraları unutmıyordu. İkinci bir ha tıra olarak bir tahta çorba kaşığı, birde eski bakır çorba tası sak- hyordu. Sultan Aziz, halledildiği gün alaca karanlıkta Topkapı sarayı- na götürülerek orada Sultan Seli- min şehit edildiği dairenin alt ka- tına konulup müteaddit süngülü nöbetçiler ile ihtilâttan şediden ğulları ve saire başka dairelere taksim edilmişti. Sabahın seherinden ikindiye kadar yiyecek, kendisine bir nes- ne verilmemiş, her nasıl ise unu- tularak o, çok yiyen, içen, boğazı- na düşkün zat, aç, susuz bırakıl muş. Validesi Pertevniyal Kadın E- fendi, analık şefkati ile oğlunun bu halinden çok muztarip oldu. ğundan bir kaç defalar odanm ka" pısını tak tak vurarak, biraz ek- mek, yemek rica etmiş ise de nö- betçiler aldırış etmemişlerdi. Son defasında hızla vurup nöbetçi as- kerlerden bii R — Ne istersin? Diye seslenmesi üzerine Vali- de Sultan yüksek sesle: — Dünkü padişahınız açtır, Al Jah aşkına olsun, biraz yiyecek ve- riniz, savaptır, oğlum! demiş ve Bir türlü anlaşamıyorlar Vaziyet böyle giderse vapurculuğun devlet inhisarına alınması muhtemel Hususi vapurcular arasındaki vazi- yette dün yeni bir iklik olmamış- tar, pazar günü yapılan tesis heyeti içtimamda şirketi teşkile karar veren o vapurcuların şirketin tesçili i- zl birinci ticaret mahkemesine yaptık» müracaat tetkik edilmektedir. Bu kısım vapurcular, şirketin bir an evvel faaliyete geçmesine çalışmakta ve şir- kete ferağ etmiş oldukları vapurların eksiklerini, tayfa kadrolarını tamamla- maya çalışmaktadırlar. için vapurlarma yeniden ve kanumi bir heyet tarafından konulacak kıymetle- fe göre hisseleri değiştirilmek şartile şimdilik Osman Nuri Beyin takdir et- tiği kıymetler üzerinden dahil olmağa muvafakat eden diğer kısım vapurcu- İar ise, Ankaraya gönderdikleri heye- tim teşebbüsleri neticesini boklemekte- dirler. Ankaradaki heyet, bugün şehri- mize avdet edecektir. Heyetten gelen malümata göre, vapuvcular aralarında süratle anlaşamadıkları takdirde bu vaziyetin ilnihaye uzayıp gitmesine artık müsamaha edilemiycceği ve ka- »otaj postacılığının eski projede ol- ağu gibi, tamamen devlet inhisarıma cihetine gidileceği beyan edil- ir. Bu haber, dün süratle vapur. £ arasında şayi olmuş ve şirketin ağlayarak yalvarmağa başlamıştı. Nöbetçi askerler, ihtiyar kadının ağlamasından, yalvarmasından mü teessir olmuşlar ve bir kırık kenar- lı bakır tasa kendi çorbalarından ayırmışlar; bir de tahta kaşık ver- mişlerdi. Valide Sultan, kaşığı tertemiz mendilile silerek oğluna içirmiş ve Sultan Azizin açlık ıztırabını bas- termağa fırsat bulabilmişti. Sultan Azizin açlık o ıztırabı! Bir öğünde tam bir kuzu dolması- nı ve tepsi tepsi baklava, börek yi- yen ve üstüne bardak bardak su - lar, şerbetler içen bir şekimperver için açlık, susuzluk ıztırabı, acrla - rın, ıztırapların en büyüğü, en fe- Gii, en müthişi demekti, Tab'an ga | yet mağrur, mütekebbir olduğu için, açlıktan kıvrandığı halde sesini çıkarmıyor, yalvarmıyordu. Fakat oğlunun huyunu ve zaafını bilen, onun cehennem ateşinden beter rztıraplar için kıvrrm kıvrım kıvrandığını gören Valide Sultan, kendi açlığını, susuzluğunu unut- muştu. Cömert kalpli, temiz ruhlu Meh metçikler, kendi gıdalarından kes mişler, ellerinden geldiği kadar yardım etmişlerdi. Fakat bir tas çorba Sultan Azizin dişinin kovu- ğuna bile gitmezdi, hattâ söyle ha- fifçe safra bastırabildiği de şüphe- liydi. Eğer Sultan Aziz, bu çorba- yı az ve hattâ tatsız tuzsuz bulduy- sa şikâyetten vazgeçip mahcup ol- malı, mukadderata boyun eğmeliy- di. Sırasnda hudutlara sev- kettiği, düşman ateşlerine sal - dırttığı Mehmetçiklerin nasıl ve ne şekilde gıda almakta olduklarını, © gün acı acı tatmıstı. Nöbetçiler değişmiş, bu kırık kenarlı tasla ka şığı veren nefer gelmediğinden, odada kanapenin altımda kalmıstı, Sultan Aziz, Tonkapıda Fer" ye've naklolunduklarında bir hatı- rai fecia olmak üzere beraberce alıp getirmişti. Abdülaziz, bunları, havli müd - det nezdinde tutmuş. bilâhara Hamit, bu hâtıralara bürmet et - Sultan Hamide vermisti. Sultan misti; bal' ve Selâniğe sevkine kadar mezkür tas ve kaşığı ken- di odasında, daima konsolün üs - tünde, gözleri önünde bulundurur- | du. Başkâtip Süreyya ve Tahsin ve mabeyinci Rasıp Paşalarla Ki- lercibaşı Osman Bev merhumlar, | o maceravı defat ile hikâye ve tez- kâr etmişlerdi. Sultan Hamirtin, bu bâtmalara | olan hürmeti, kin sütmekteki se - bat ve ısrarını göstermesi itibarile çok savanı dilkattir. Yalnrz nefsi- | ne değil, haşkalarma vanılan fe - nalıkları da sözüninde tutuyor ve | daima hatırlıvar. hiç bir zaman unutemnyordu. Bu derece kin gü - den Kir adamın kinini affatmasi, erlehilmasi Lahil mivdi?. Sultan Hamit hütün kinlerinin aersını çı « karmağı unutmamıştı. (Arkas var) bir an evvel teşekkülü arzularını kuv- vetlendirmiştir. Diğer taraftan vapurcular arasında- ki vaziyetin, bazı şahsi gerginliklere de yol açtığı işitilmektedir. Bu cümle den olarak şirkete girmiyen bazı va- purculara, mukabil taraf mensupların- dan bazıları tarafından tehditkârane MILLIYET PAZAR 15 Vaziyet nikbin Olmağa gelmez ZE ne mea İngiliz Hariciye nazırı İngiliz plânını anlattı CENEVRE, 14. A. A. — İngiliz ha- riciye nazırı Sör Con Simon pazartesi günü söyliyeceği nutuk hakkında kon- fera, irosuna bazı izahat vererek de- miştir ki 3 Sözlerimi açık olarak söyliyeceğim. Çünkü karşılaştığımız zorlukları nikbin lik gösteren ifadeler altında gizlemek za manı artık geçmiştir. CENEVRE, 14. A. A. — Silâbları a- zaltma konferansı bürosu saat 11,10 da M. Henderson tarafından açılmıştır. Sir John Simon, silâhları azaltma mu- kavelesinin yerini tutmak üzere hazırla” man İngiliz plânının son zamanlarda tes bit edilen muaddel şekli hakkında iza- hat vermiştir. Sir John Simon'un izaha tma göre bu yeni plan 8 sene içinde ve birçok merhalelere ayrılmak suretile tat | bik edilecektir. Bu merhalelerden birin | cisi, Avrupa kılasmdaki memleketlerin bulundurdukları orduların icabında 4 sene içinde ayni şekle konmasını temin maksadını gitmektedir. Sir John Simon, İngiliz hükümetinin silahları azaltmağa muvafakati için giz- fiden gizliye kuvvetli surette silâhlanan memleketlerin silâh kuvvetlerini azalt malarını şart konmuştur. Sir John o Simon, o bulundurulması memnu silâhlar hakkında önceden hazır lanacak bir liste mucibince bazı silâh- darın ilgası hususunun silâhları azaltma mukavelesinin imzası sırasında bütün memleketlerde umumileşmiş olması lâ- zım gelecgini tasrih etmiş, fakat silâh. ları azaltın mukavelesi ahkâmında tabi bulunacak büyük devletlerin herhangi bir hal ve zamanad yeniden silâhlanma- maları icap ettiğini de söylemiştir. Sir Jobn Simon, silâh kuvvetlerinin herhangi bir şekil ve surette olursa ol- sun 'n azaltılmasını — İngiltere'nin kabul etmiyeceğini de bildirmiştir, Sir John Simon'dan sonra söz alan M. Norman Davis, bu plan hakkımda A- imerikanın İngiltere ile ayni fikirde ol duğunu söylemiştir. İtalya Fransanın vaziyeti ROMA, 14. A. A. — Bilhassa M. Mus solin ile Fransa sefir arasmda yapılan son Roma müzakereleri tamamen nik bin intibalar uyandırmıştır. Silâhları bı meselesi, ârzelmiş ü ibarile Fransa ile (- talyanın karşılıklı menfaatleri için sami mi bir teşriki mesai göstermelerine mü- saad etmektedir. Gözden geçirilen meseleler ve bilkaş sa kontrol, tecrübe devresinin müddeti, Alman ordusunun rejiminin değiştiril. mesi ihtimalleri meseleleri üzerine iki Almanya Milletler (Başı 1 inci sahifede) gıtılacaktır. Fakat bunlar için umu - mi intihabat yapılmıyscaktır. Reichatag meclisi için yeni intiha- bat yapmaktan maksat hükümetin siyaseti hakkında halkın umum re“ yine müracaat etmektir. M. Hitler bu akşam bir mutuk söy- Tiyecektir. Bu nutuk bütün alman telsiz istasyonları tarafından nöşre « dilecektir. Karar Cenevreye ve devletlere tebliğ edildi BERLİN, 1. A.A, — Reisicüm- hur Fon Hindenbourg bugün Rayiş- tag meclisinin dağıtılması hakkın- daki kararnameyi imza eltikten son- ra muhtelif alman © hükümetlerinin parlâmentolarınm da dağıtılması hük kında bir kararname daha isozalaraış- tar. Eyalet medislerinin © feshi hak- kında henüz hiç bir karar ahınmamış- tir. Başvekil Hitler, saat 19 da bir mü- | tuk söyliyecektir. Bu nutuk © bülün alman telsiz istasyonları tarafından ber tarfa neşredilecektir. Alımanyanm Milletler Cemiyetin. den ve silâhları azaltma koğferan sından çekilmek hususunda — verdiği karar buğün Cenevre'ye ve ecnebi devletlere tebliğ edilecektir. ederek Almanyanın Milletler Cemi- yetinden çekildiğini ve silâhları azalt ları azaltma konferansından çekildi haberler gönderildiği söylenmektedir. Paşabahçeli Cemal Bey, dün kendisi- | le görüşen bir muharririmize: — Ziyanı yok, istediklerini yapsın- lar. Biz, halkımızdan zerre feda etme- yeceğiz, demiştir. İktrsat vekâleti, her halde vapur cular arasındaki ikiliğin izalesile elbir. liğile çalışmalarımı arzu etmektedir. Bunu müeyyet olmak üzere, Deniz ti- | caret müdürlüğüne gelen bir emirde, 2239 numaralı kanunun 4 üncü madde- sinin B fıkrası mucibince, evvelce şir- keti tesi etmek üzere beyanname ver- miş olan bütün armatörlerin şirkete dahil olmaları lüzumu tebliğ edilmiş” tir. Diğer taraftan bazı vapurcuların tem- yize de müracaat ettikleri anlaşılmakta dır. Temyiz mahkemesinin, hakem ka rarlarını, ihtiva eden dosyasının gön- | derilmesini , emrettiği de söyleniyorsa | da, tahkikatımız henüz bu yolda resmi bir tebliğ vaki olmadığmı göstermiş. (ii tur, ma konferansına iştirakten vazgeçli- Gini bildirmiştir. Rayiştag meclisi dağıtılacak ve Al- man hükümetinin siyaseti hakkında halkın umumü reyine müracaat edi- lecektir. Almanlar Rusyadaki mühen- dislerini çağırdılar BERLİN, 14. A.A, — Sovyetler birliği hükümeti tarafından kullanı- lan Alman mühendislerine | Rusyayi hemen terketmeleri izin emir verildi- ği söylenmektedir. Bunların yerine Fransız mühendis- leri alınacağı da rivayet edilmektedir. Temps'nin bir ihtarı | PARİS, 14. A. A.— Temne ya- | | | zetesi günün yazısında, silâhlarr bı. rakma meselesinden © bahsediyor va diyor ki » /HARICI HABERLER Mançuri Demiryolları Japonlar bir kerre daha kontrol istediler MOSKOVA, 1d. A. A. — Tas Ajan smdan : Khabarovakiden bildirildiğine #öre şarki Çin demir yollarının kontro- luna iştirak eden Mançuri mümessilleri demir yollarının ti i i yeniden gözden geçirilmesini istemişler. dir. Hiç şüphesiz kendilerinin bundan bir ay evvel yapmış oldukları kontrolu yeniden gözden geçirme arzu edilen ne ticeyi vermemiştir. Gayrikanuni olarak yapılmak istenilen bu muamele dolayi. siyla şarki Çin demir yolları müdi Roudy umumi kontrolöre bir mektup göndererek kontrol servisinin bir taraf kı olarak demir volu idaresinin munme- lâtne gözden geçiremiyeceği ve böyle | bir şey yapabilmek için o evvelâ buna saik olan amiller hakkında demir yolları müdürü ile görüşerek bu hususta onun In mutabık kalması lâzm gelmekte ol- duğunu bildirmiştir. Bimer 14. A. A.— Vladivos- tan bildiriliyor : Çin ve Japon gaze- telerin verdikleri o malümata ai 5700 kişiden mürekkep olan 30 konguz çetesi eylül ayi (zarfında Mançuride şark Çin demir yolunun şark'hattı mun takasında faaliyette bulunmuslardır. Paris sefirimiz Elysee'de PARIS, M.A. A, — M. Lebrun, dün Öğleden sonra Türkiyenin Pariş sefirini kabul etmiştir. Fransada Büyaebiz yangın NANTES, 14 (A.A) — On milyon kadar zarara sebep olan yangın, sön- mein Halk evlerini terketmek mecburi yetinde kalmıştır. Fakat hiç bir kaza ol- mamıştır. Binayı uçuracaklardı ŞİKAGO, 14. A. A, — Rütün bir bi nayi uçurmağa kadir olduğu söylenilen bir bomba, dün öğleden sonra (Curren- ey Exchang) binasının merdivenlerine atılmıştır. Fakat bir tesadüf eseri ola- rak bomba patlamamıştır, memleket tezleri arasında anlaşılmış ol- duğu haber verilebilir. Hatta Versailler muahedesi mucibin- cs tayin edilen ve Fransanın tecrübe devresi müddetince Almanyanm kullan masma İzin vermiyeceği | silâh cinsleri hakmda da bir anlaşmanın kabil olaca- ğı zannediliyor. cemiyeti ve sitâh- B “ Borlin'in şunu bilmesi lâzımdır ki, kimseyi tehdit etmiyen, kendizin- den ve dostlarından emin olan Fran- sa, herkes için sulhu temine | Tâzim olandan fazla ili g'decek değildir ve metaneti, Cenevre'de mevzuu bahsolan silahları burakma işini bu günkü vaziyette bile | karıştırıp boz mak için yapılan manevralara karşı koymaktan başka bir işte ka.lanılmı- Bö yacaktır, ik Herkes açıkça mesuliyetlerini ka- Hukukan ve filiyat sa- bik yeri olmıyan istokler- le alman efeirı umumiyesini boş yere İf heyecana getiren alman hükümeti i- sin vaziyetin güçlüğü meydandadır. Şi Fakat böyle bir siyasetin kendisini i- Bö çine attığı manevi tocritten dolayi al man hükümeti kendi kendine suçlu görmelidir. Silâh bırakımında alınan Alman noktai nazmi BERLİN, 14, A.A. — Conti sjan- sının verdiği bir tebliğde o deniliyor ki : Silâhları birakma ve Almanya. mn hukuk müsavatı için rak ple imi- zin Cenevredeki aldıkları cephe do- layisiyle vaziyetin ciddi surette ağır- Jaşmış olduğu inkür edilemez. Bugün için halcki vaziyeti bir ke- ve dalın göstermek İâzundır. Muhasımlarımızın noktai nazari sadece hem kendilerinin silahları be. iğ vakınalarını hem de gayet mahdut o- larak istediğimiz hukuk © müsavatım bile reddetmektir. Muhasımlarımız. silâhları © birak- mak istemiyorlar ve silâhları b rak- maktan daha şiddetli tedbirlerin a- Immması hususunda karar vermekten çekiniyorlar. Buna mukabil Alman ya'dan müddeti hakkında henüz kat'i bir anlaşma yapilmamış olan tecrübe devresi esnasında silâhleri bırakma mahiyetinde olarak peşinen ve yeni- den tedbirler alması isteniyor. Reichsvehr milis ordusu haline ge- ürilecektir, Buna razi bile olsak bize Fukuk müsavatı verilmek istenmiyor ve milis ordusunun s'lahlanması da ordu kadrosuna dahil ediliyor. Ajans Conti şöyle hitiriyor * Bu ka taraflı teahhötleri o- lan bir silâbları bırakma muahede- sinin ciddi birşey olamıyacağını kay- detmek lâzımdır. ” LAN a EN M. Hitler beklenen nutk nu dün akşam söyledi “ Almanlar haklarını ve memleketle- rini müdafaaya hazırdırlar” BERLİN, 14 (Hususi) — Alman Başvekili Mösyö Hitler dünya tarafından beklenen nutkunu bu akşam söyledi. Mösyö Hitler çok uzun süren he yecanlı bir nutukta | Almanya diğer milletlerle müsavi olduğunu ve Almanların kendi haklarını kendi memleketlerini müdafaa etmeğe hazır olduklarını bildirdi, Vi bütün Alman milletinin kendine müzahir olduğunu söyledi; “Al yanın hedefleri sulhtar, #akat Almanlar müsavi kah istiyorlar,, di. N Avusturya krallık propağandasıni kim idare edecek BERLİN, 14 — Gazetelerin Ro madan aldıkları haberlere göre sür bık imparatoriçe Zila Avusturyalı Zadegân aileler azasından 75 kişi” ile yaplığı mükâlemeler şu iki ne ticeyi vermistir: 1 — Avusturyada krallık propa gandasını idare için Bosnada öldür Hane Arşidok Ferdinandın büyük oğlu Dük Marks dö Hohenberge' tevdii. 2 — Arşidok Otonun Avusturya Asılzadeleri tarafından imparatof' olarak tanınması, Avusturyadaki Aslzadeler sınıfı Habisburglarü Avusturyada ikameti ve mal ve mü iklerinin müsaderesi hakkında gün mer'iyet mevkiinde bulunan kanunların kaldırılması için çalış Hariciye vekili ve sefirler Ankaraa ANKARA, 14 (Telefonla) — Hariciye vekili bu sabah geldi. F: sız ve Meksika sefirlerile Belgrat elçimiz Haydar Bey de ayni geldiler. Cumhuriyet bayramında yevmiyelei ANKARA, 14 (Milliyet) — Res mi daireler ve müesseselerde daii yevmiye ile çalışanların yevmiye lerinin cümhuriyet bayramı gü rinde de verilmesi hakkında hükü met meclise bir lâyiha vermiştir. Hariciye memurları arasında yeniden değişiklikler yapıldı ANKARA, 14 (Milliyei) — N evyork Başkonsolosu Hasan Basri Bey merkeze nakledilerek yerine Orhan Halit, B. Sofya elçiliği baş hâtibi Zeki Hakkı Bey merkeze na klolunarak Sofya müsteşarlığına bis rinci daireden Süleyman FaikB., Prağ Başkâtibi şefi Nuri Bey mefi keze alınarak yerine üçüncü daire den Hikmet B., Madrit ikinci tibi Kemal Sait Bey merkeze alına rak yerine beşinci daireden Kemal Nejat Bey, Vaşington ikinci kâtibi Bülent Bey derecesile merkeze na“ kille yerine birinci daireden Sey fullah Bey, Roma ikinci kâtipliğine birinci daireden İrfan Sabit Bey, Sofya üçüncü kâtibi Kemal Fazıl) Bey merkeze nakille yerine beşinci daireden Hamit Osman Bey, Mos kova konsolosluk | şirbesi müdürü Sabri Bey merkeze alınarak yeris ne harici maslahat tercüme kalemi şefi İsmail Hakkı Bey, Bükreş gilâr Feyzi Bey merkeze alınarak yerine şifre müdürlüğünden Perteti Bey, Midilli muavin konsolosu Zi ya Bey merkeze alınarak yerine rici maslahatlan Mahmut Bey, Ber lin üçüncü kâtibi Tevfik Kâzım B, merkeze alınarak yerine iktisat iş leri müdürlüğünden İsmail Uşga Bey, Kahire üçüncü kâtibi Kemal Bey merkeze nakille yerine tica“ ret işleri müdürlüğünden Fazıl B, Brüksel ikinci kâtibi Hilmi Kâmil İ Bey merkeze nakille yerine ikinci daireden Şakir Bey, Milâno kançis lârı Nurettin Bey merkeze alınarak yerine beşinci daireden Şadan B, Berut kânçilârı Mazlâm Bey mer keze alı yerine zat işlerind. Kemal Bey, Odesa kançilârı Has ip Bey merkeze alınarak yerine be" şinci daireden Zeki Cemil Bey, Ce nevre kançilârı Zeki İsmail Bey mef keze nabille yerine evrak müdür. lüğünden Ferit Beylerin tayinlefi, âli tasdike iktiran etmiştir. , Cümhuriyet marşı hazırlanıyor ANKARA, 14 (Telefonla) — Cümhuriyetin onuncu yılı marşın* da değişiklik olduğuna dair çıkan haberler doğru değildir. Zeki Bey tarafından bestelenen diğer bir marsın cümhuriyet mars, şt olarak kabul edilmesi muhtemeldir. € Arif Oruç Sıvasa çağırılıyor ANKARA, 14 (Telefonla) — Devlet kuvvetleri aleyhinde tahris İ kâr yapmak ve bu yolda broşür da ğıtmak suçundan maznun bulunan Arif Oruç hakında Sıvas müstan tikliğince ilk tahkikat açılmıştır. Bulgaristanda bulunan Arif O ruç gazetelerde ilân suretile tebli” gat yapılmasına karar verilmiştir. Arif Oruç bir teşrinisanide Sıva sorguya çekilmeğe davet edilmek tedir. | Doktorlar karşılıklı Cephe alıyorlar. birçok doktor arkadaşlar iş bulama” maktadırlar. Bunlara yardım edil si için cemiyete bir teklif yapıldı. kat henüz teklifin tetkiki intaç edil medi, İstanbulda hekim adedinin yaştan çok fazla olduğu muhakkak' tır. Eczacılar ve dişçilerin heyeti ü re için namzet göstermeğe hal yoktur. Yalnız haysiyet divanı ramzet gösterebilirler... ' (Başı 4 inci azhitede) zumdar. Fethi Bey nz diyor? Dün bir muharririmiz karşı kartı" ya bulunan, her iki tarafın da Fikir- İerini ve yapmak istediklerini öğren- bu iki taraftan en mafiz iki uştar. Etbba o muhade umumi kâtibi doktor bak teriyoloğ Fethi Bey diyor ki: — Mukabil tarafm henüz müsbet ve tebarüz etmiş bir hareketi yok, Yal nız şunu derha! ülâve edeyim ki Etib- bu muhadenet ecmiyeti anlaşan ve birleşen kimselerin hakkıdır. Buna mukabil bir birlik yapmak herkesin hakkıdır ve hetkes reyini istimal eder. Bir namzet listesi tertip ettik. Arkadaşlardan bu namzetlere ini rica ederiz. Bun'arı is“ iyenler reylerini dilediklerine ve - rebilirler. Bizim de hareketimiz meş - rudur. Mukabil tarafın da. Yalnız insşkeeri- gm ihap.gü- laşılacaktır. Nizamname muci - bince intihaba.gelemiyen aza reyini bir zarf gönderir. Bu ka - dar çök azası olan bir te için böyle hareket etmek te & . Aza ya tabiatile namzet listeleri gönderil - miştir. Müzayakada bulunan doktorlar me selesine gelince: Bu, doğrudur. Bugün hahzi tarnfırkasilsla erfileyii yeti pe Hayri Ömer Bey ne diyor? Muharririmiz Fethi Beyden $ mukabil taraftan operatör Hayri Ü mer Beyle konuşmuştur. Hayri ÖM Bey diyor ki: : — Etibba muhadenet cemij idare edenler 20 » 25 kişiden ib tir.. Bu 20 - 25 kişi bütün kütleyi rüklemek ister ve geri kalanlar gayri memnun oldukları halde bir yapamaz vaziyete girerler. Biz etibbu odasının tıpkı & barosu gibi müstakil ve hiç bir Ür itmde kalmadan hekimlerin faatini müdafaa etmesini İsti; Bunu yapabilmeğe çalışacağız. B öyle doktorlar vardır ki cebinde VE kuruşu yoktur. Buna mukabil bef © zife, sekiz vazife birden alanlar dır, Bu halin önüne geçecek ne mıştır. Bugün yüzlerce hekim £#İ memnundur. Yeni intihap vazij lah edecektir. .