Istanbul Spor Teşkilâtı (Başı i inci sahifede) || | ileri sürerek istifa etmişlerdir. Şekil böyle olunca, bilmecburiye İs tanpul Mıntakasr kongresinin toplan- masına karar verilmi: Bunun üzerine, bu: - mesi lâzrmgelen bütün işler suya düş” müş ve İik maçları iki üç hefta geri. kalmıştır. a Beyin mektubu Bülent Dün sabık Süleymaniye! Fenerbahçeli Bülent Beyden koyduğumuz mektubu aldık.: Efendi Muhtereı lim, Cumhuriyet gazetesinin 2.10.933 tarihli nüshasilı e kulübü Umumi Kâtipliğine hitaben Süleyma- niye kulübü kaptanı Arif Pey tarafın- dan yazılan açık mektubu okudum Hakikatten uzak olan bu mektup mün- derecatı şahsımı alâkadar ettiğinden keyfiyetin şa şekilde tavzihini rica ©- d derim e 1 — Süleymaniye kulübünden, Sam- sun seyahatinden sonra, arkadaşlar a» rasında tehaddüs eden geçimsizlikten dolayı bundan bir iki ay evvel ayrıl muştım. 2 — Futbole olan heves ve merbu- tiyetimden dolayı memleketin en gü- zide ve kıymetli klübü olan Fener- bahçeye girmeyi kendim talep ettim. Bu bususta Fenerbahçe Umumi Kap- tanı Zeki Rıza Beyin hiç hir tavassut ve teklifte bulunm. söylemeyi bir vicdan borcu bilirim. masarifimi aile esasen ziyette olduğundna böyle bir teklifin de aslücsası yoktur. 4 — 13.9.933 tarihli istifemamem i bir sebeple gecikmemiş olduğunu gvs- termiye kâfidir. BÜLENT Eski İngiliz gra rig e Sefirininihtisasları (Başı 1 inci sahifede) memleketinizden teessürlerle ayrılıyo - rum. Üzerinden cümhuriyetin bahşetmiş olduğu kudret ve aklı selim fışkıran An karanın dağları ve Marmarada ve Boğaz içinde geçirmiş olduğum güzel saatler hakkında unutulmaz hâtıraları daima muhafaza edeceğim, Büyük Gazinizin ve İsmet Paşanm â kılâne siyasetinden ve Tevfik Rüştü Be- yin teşriki mesaisinden yardım görerek bütün gayretimi iki memleket arasında mevcut samimi münasebatın inkişafına hasrettim. Ve bugün dostane rabıtalarm mütekabil hürmet ve emniyet hislerinin daima tezayüt etmekte olduğunu görü- yorum. Burada Büyük Gazinin idaresi nitında yeni ve sağlam bir hayat doğ- duğunu gördüm. Ayni zamanda İsmet Puşanın zekâsı sayesinde müvazeneli, u- Zak görüşlü bir iktisat sisteminin doğu- şunu gördüm ve Türkiyeyi kuvvetleştir- mek ve onun iktısadi istiklâlini temin için gösterilen feragati nefsi ve inzibati her tarafta takdir ettim. Memlekette her türlü methe lâyik olan bir nizam ve istikrar tesis ettiniz. ve ecnebi memleketlere, her gün bir kat daha artmakta olen bir nüfuz telkin et- #iniz. Bundan dolayı iftihar hakkınız var dır. Büyük reisiniz ve ismi bütün dünya da akisler bırakan Gazi Mustafa Kema- Fin bana bahşettiği muhabbet hislerinin hâtırası minnettarlıklarımla beraber gö türüyorum, Başvekil İsmet Paşa ile Ha- riciye vekili Tevfik Rüştü Bey ve mesai arkadaşları hakkında ayni hislerle müte hassis bulunuyorum. Türklere karsı resmi ve hususi hayatta peyda etmiş olduğum eymetli dostluk hislerini dalma kalbim de muhafza edeceğim. Sizi terkederken memleketimizin saa- det ve refahı için en samimi hislerimi beyan ederim. >> M. Venizelos Gidi idiyor (Başı 1 inci sahifede) aşama e tepesinde ve Kâğıthane «i ir gezinti yapmı Am rika Sefivi M. Skinner re VR. Ios ve refikası şerefine bir öğle yeme- ği vermiştir. Dün öğleden sonra esbak Atina Se- firi Galip Kemali Beyin verdi, Si iğ ziyafetinde hazır bulunmuştur. > M. Venizeloz perşembe Pireye hareket edecektir. Şehrimize gelmiş olan Yunan gazetecileri de ayni gü a eee veye el Milliyet'in romanı: 29 ESRARSIZ HAYAT Kral Hz. yarın Sabah gelecek (Başı 1 inci sahifede) retleri 30 eylülden itibaren Balçik'ta Kraliçe Mariye Hazretlerinin sarayın- da misafir kalmışlardır. Buradan Kös- tence tarikile İstanbula hareket ede- ceklerdir. Bükreşte nasıl düşünülüyor? BÜKREŞ, 2 (Milliyet) — Buradaki resmi mahafil Yugoslav Kralı Alexandr Hazretlerinin İstanbul seyahati etrafın- de büyük bir ihtiyat göstermektedir. Ma amalih gazeteler mütalea ve tahminler- de bulunmakta ve aldıkları hususi ba - berleri neşretmektedirler. M. Titulesce'nun da Ankara, Atina ve ihtimal Sofyayı ziyaretine ehemmi yet veriliyor. Gazeteler Mir Balkan lo - karnosuna doğru yol açıldığının muhak hak olduğunu söylemekte müttefik gibi dirler. Karadenize mücavir memleketlerin, yani Romanya, Bulgaristan, Yunanistan Türkiye ve Sovyet Rusyayı birleştiren bir misak fikrinin günden güne kuvvet bulduğu görülmekte ve son zamanlarda yalnız doğrudan doğruya alâkadar hükü metlerde değil, küçük itilâf memlekete rinde de bu misaktan ehemziyetle bahse dildiği görülmektedir. Küçük itilâf kon- feransında, Balkan mesel örüşülür « ken, başta Türk - Yunan misakı, İsmet Paşanın Sofya seyahati ve Türkiyenin Balkanlardaki faaliyeti mevzuu bahsol - muş ve Türkiyenin teşebbüslerinin müş terek sulh namma neticepezir olması ar zusu gösterilmiştir. Konferans, küçük itilaf devletleri arasında Türk - Yunan misakına benzer misaklar akdini de göz önünde bulundurmuş ve M. Titulesco'- nun Ankara seyahatini teşrinievvel orta lara doğru birakmasını tensip etmiş - tir, İstanbul, Ankara, Atina ve Sofyada ki mülâkatların büyük bir ehemmiyeti haiz olduğu meydandadır, Sovyet Rus- yanm Avrupadaki politikasına yeni isti- kamet vermesi ile akdi daha ziyade ko laylaşan Karadeniz misakı, yapılacak bu son müzakerelerde bir neticeye bağlan- masa bile, bu mülâkatlar hiç olmazsa Avrupanın cenubu şarkisindeki umumi vaziyetin tenvirine hizmet etmiş olacak- tar. Küçük itilâf yeni bir faaliyete geçiyor BELGRAT, 2 (Milliyet) — Belgrat ta Sirpça çıkan “Politika” gazetesi yaz maktadır: Romen siyasi muhiti ve matbuatı Sinaya konferansından sonra Yugoslav ya kralının Evksinograd (Varna civa - rında Kral sarayı) ile İstanbula gitme- sine çok ehemmiyet vermektedir. Bu seyahat, küçük itilâfın yeni faali- yete geçtiğine işaret o addedilmektedir. Yugoslavya Kralı; Türkiye, Yunanistan ve Bulgaı un bülkümet reisleri ve ri cali ile görüşeceklerinden bu seyahatin alelâde olmadığı itiraf edilmektedir. Sinaya konteransında, Türk - Bulgar mukavelesinin yenilenmesi ve Türk - Yu nan misakının da genişlemesinden bah- | sedildikten sonra vaziyeti | de görüşülmüştür. Komanya Hariciye nazırı M. Titules- ku Ankaraya gitmesinden ile Bulgar Başvekili ile de görüşeceğini M. Beneşe ile Yugoslavya Hariciye Nazırı M. Yevtiçe' de söylemişlerdir. Fakat bundan evvel Yugoslav Kralı ile Bulgar Kralı Hazretlerinin götüşecekleri malüm | olduğundan, Romen resmi mabafili kü - çük itilâfm Balkanlarda bu fazliyetine çok ehemmiyet vermektedir. Yugoslavya Kral Alexandr Hazret- leri mütenekkiren seyahat etmektedi ler. Bunun için Bulgaristanda, Türkiye ve Yunanistanda istil merasimi ve şenlikleri yapılımıyacaktır. Fakat böyle olmakla beraber seyahati ehemmiyeti haizdir. Yugoslav gazeteciler geldi Belgratta çıkan Politika gazetesi mu harrirlerinden M. Mhsila Pet: ve Ajansı muhabiri M, Smailaga Çe- maloviç Yugoslavya kralı Hazretleri - nin, şehrimize vaki olacak ziyaretleri mü Basebetile İstanbula gelmişlerdir. e) Kadro tamam (Başı 1 inci sahifede) rosu tamamlanmıştır. o Öğrendiğimize göre kadroya yeniden bazı profemir muavinleri alınmıştır. Yeni (o alman profesörlere henüz maaş © verilmiye başlanmamıştır. Kanın (mucibince maaş alabilmeleri için bilfiil vazifeye başlamaları lâzımdır. Kadro haricın- de kalan eski darülfünun bo: teşrinievvel maaşları verilm. Kanun mucibince bu hocalar vazife- lerinden ayrıldıktan sonra iki ay tam maaş almışlardır. Maarif Vekâletin- den maaş hususunda yeni bir (oOemir beklenmektedir. Bu emir gelince eski yarmışar maaş verilecektir. Hollywood'da sinema yıldızlarının romanı Yazan: VİCKİ BAUM Yolların asfaltı yumuşuyor, seri . da oluyordu, Şoförler yollarında s8 bi rikintileri görüyorlardı. Yanına yaklaşın- <a su birikintisi sıcak ve titrek hava i- çinde eriyop kayboluyordu. , Salkımlar ve üzümler kemale eriyor, çiçekler de bilâkis kuruyordu; bütün tepeleri kaplıyan kırmızı jerani- umlarm yedi canlı sürüsü ile dağlarm kupkuru ve sathimaillerine daha kavrul- muş bir manzara veren vahşi ve yüksek ay çiçekleri kurumak bilmiyorlardı. So- haklarda sıcaktan mütevellit indikanı dem vak'aları çoğalırken, sahnenin oluz beş “Sunlight, (güneş ışığı) ile tenvir | ye teshin edildiği stüdyolarda insan ça- bşiyordu, «Kilometre Taşların ismin- deki film biraz tehir edilmişti; ona mu- kabil “Taliin gecesi,, filmi ilerliyordu. Tercsme: KAMRAN ŞERİF Feniks Sinema Şirketi arazisi dahilin- de Notre — Daml yıkılmış, onun yerine Saint - Petersburg şehri kurulmuştu. İşçileri gece gündüz çalıştırarak Neva #ahillerini Sehlüsselburg'u inşa edildi. Daha evvelce çevrilen filme sit Marsilya Bin fena nam kazanmış bir — sokağı ile Borneo adasının vahşi ormanlarım gös- terir dekorlar da hâlâ ortada duruyordu. Küçük tecrübe sahnesinde, £ vaz'isahne Eissenlohr, bir Hint fakiri gibi saber ve mütcassıp, çalışıyor, fotoğrı çekme den evvel, vakayı hazırlıyor, törpüleyor, düzeltiyordu. Her taraf çiriş, toz, ter ko kuyordu. Hava, sanki başka bir Seyyava- den gelen erimiş bir.maden gibi, insanı öldürecekmiş gibi içeri | böşanıyordu. Eisenlohr evvelâ caketini, sonra gömle- | ğini, daha sonra da ipekli trikosumu çı: | Bayram Hazırlıkları ii de Vilâyetler şimdiden faaliyete geçtiler ÇANKIRI, 2 (A.A.) — Cümhuriyet Bayramını kutlulama için alınmakta 0- lan tertibat ve hazırlıklar ber gün ile lemekte ve bayramın mükemmeliyeti i- çin yeni yeni kararlar alınmaktadır. Şe- hirde muhtelif müesseseler namına 15 tak yapılacak, her taraf tezyin ve ten- vir edilecektir. Yeni açılmakta olan * Cümburiyet meydanında bir tak altına halk kürsüsü konacak, burada üç gün müddetle hal- ka konferanslar verilecektir. Halk Fır- kası tarafından hediye edilen bayrakla- rın köylerde yerleri ve meydanları tes- bit edilmekte ve buralarda birer tak ya pılmak için her kolda tertibat alınmak- tadır. Halk Fırkasınm göndereceği altı ok Iu bayraklarla Halk Fırkasında hazırl man yazılar, levhalar her tarafta dağ lacaktır. Yeni Cümhuriyet marşı ile İstiklâl marşının bir ağızdan söylenmesi için Halkevinde açılan kursta ekzersizlere devam edilmektedir. KAYSERİ, 2 (A.A.) — Onuncu Cümhuriyet Bayramı hazırlıklarına de- vam edilmektedir. Kutlulama komitele- ri her gün toplanmaktadır. Alınan kararlara göre her köyden altı ve yaya köylüler bayram şenliklerine iş tirak etmek üzere şehre geleceklerdir. Hükümt tarafından büyük - bir balo verilecektir. Ankara ve İstanbul radyolarında istifade etmek için şehrin muhtelif yer lerine radyolar konacaktır. Har taraf elektrikle tenvir edilecek, resmi ve hususi mücssesat tarafından bir çok taklar yapılacaktır. KONYA, 2 (A.A.) — Cümhuriyetin onuncu yıl dönümünü kutlulama komis yonu toplanmalarına devam eğerek ye- ni yei kararlar vermektedir. Komisyon bütün köylere tamim gön- dererek bu büyük günün lâyik olduğu | hazırlıklarda bulunul ANTALYA, 2 (A.A.) — Cümhuri- yet bayramının onuncu yıl dönümü ha zırlıklarma faaliyetle devam edilmekte- dir. Merasime Spor meydanında Cümhu- riyet ve İstiklâl marşlariyle başlanacak» tir. “Marşları halka öğretmek için kurslar açılmıştır. 22 tak kurulacaktır. Köyler- de de merasim meydanları yapılmakta dır, İmei Köylerden şehirde yapılan şenliklere iştirak etmek için heyetler gelöcektir. İzmirde tren dört kişiyi.çiğnedi İzmirde Hilâl istasyounda çok feci bir kaza olmuştur. kadın çocuklarile karşı» ya istemişler. Fakat bu sırada Burnavaya 8,15 seferini yapmakta olan 33 numaralı katarla karşılaşmışlar; ne kendileri kaçmağa ve ne de trenin te vakkufuna imkân bulunmamış ve her dördü de tekerlekler altında yaralanmış lardır. Çocuklardan birisinin ayağı kesik miştir. Mecruhların ber dördü de hastahane ye kaldırılmış ve hâdiseye müddivmu- milik vaziyet ederek tahkikata başla” mıştır. ei Bir kadın yandı SEFERİHİSAR, — Gümürdülü köyünde feci bir hâdise oldu. Çar- daktan ansızın çıkan yangından, uykuda bulunan bir çocuk bir ka- dım ve bir adam yandı. Yanarlar- dan genç kadın, istıraplar içinde can verdi. Diğer iki kişi memleket hastahanesine gönderildi, hâ: i müddeiumumilik takip ediyor. Konyada kesilen koğun KONYA, 2 (A.A.) — Konya mez- babasında Eylül ayı zarfında 6964 ko- yun ve keçi, 141 sığır ve 9 dana kesil. miş ve bi edilmiştir. Bu yarım maaş, kendileri yeni bir va- zifeye tayin edilinciye kadar devam &- decektir. Buşan sinemada ilk rolünü oynadığı için bütün bilgisini kullanıyordu. va Moslağimde sikadkemi, iyii, poza, muvaffakiyet kazanması mukadder olup olmadığı “Talim Gecesi,, filmi ile taay- yün edecekti. Aksi takdirde, ümitsiz bir halde akametin karanlıklarıma döne- cek ve orada kalacaktı. Giriştiği cidal çetin ve müthişti, Sesi, konuşması, çeh- resine verdiği ifadeler, bütün bunlar faz- İn yüksek, fazla sert, fazla beliğ idi. Hep si de eski sinema yadigârları idi. O, elin yük vaziyetlerin, coşkunlukların geç- iği drermtik devre mensüptu; kinini belli etmesini, aşkıri: fazla belli etmesi- Bi, meyusiyetini fazla belli etmesini, ba sıkı her şeyini fazla belli etmesini öğren- mişti. Halbuki şimdi - artık buna alış- mak lüzumdı - bütün bu hisleri sadece telkin etmek icap ediyordu. Balkış in- san bakışı olacaktı; yarıda Bırakılmış bir kelime.. Elin — hattâ o bile değil, yal mız parmağın bir titreyişi... İşte yeni i- | İ üzerine Manyas 17 - 20, Sarıkö MEMLEKET$ HABERLERİ Tabii buz deposu.. Feci bir | Cinayet | Elâzizde buz fabrikasına ihtiyaç yok İBeş kişi bir adamı öldür Elâzizin buz mağaraları. . ELAZIZ (Milliyet) — Yazın orta bik kızğın güneşin altında cayır cayır yanarken, herkes bunaltıcı bir sıcağın tesirile buram buram terlerken buz ib- cı da en mühim ve mübrem olan ih- yaçlar arasına giriyor. İstanbulda ve Türkiyenin sıcak şe- hirlerinden olan Diyarbekir, Urfa gi- bi yerlerde buz fabrikaları hari harıl buz yaparlar. Halbuki Elâzize tabiat öyle zengin bir Fabrika vermiştir ki bir kaç İstanbul, bir o kadar da Urfa, Diyarbekir ve sair şehirlerin buz ihti- yacını temin edecek kadar muazzam bir buz hazinesine maliktir. Bu mahzen Elâzizin yedi sekiz ki- lometre şimalinde etrafıni süsleyen zen- gin bahçelerin arasında büyük bir kaya kitlesinin altındadır. Buraya buzluk tesmiye edilir, Elâzizliler; yazın tatil günlerini ek- seriya buzluk bahçelerinde geçirirler. Buzluğa inmek te ayrıca bir zevk teş- kil eder. Tabiatin yaptığı buzlar çok geniş olan membamma girmek pek te ko- İay bir iş değildir. Evvelâ bir klavuza ihtiyaç vardır. Bu klavuzlar buzluk bahçelerinde meyvecilik ve buz ticare- tile geçinen insanlardır. Eğer kendi ize bu vâsi mağ girmek ce- saretini gösterirseniz önünüzde kap ka- ranlık, uçsuz bucaksız dehliz er ve avdet etmek için geldi bulamazsınız. Hattâ buraya inip çık- makta çok büyük mümareseleri olan ve hayatını buradan çıkardığı buzlarla te- min eden yerliler bile bir çok zaman gittikleri yollara saman ve taş gibi &- şaretler dökerek bunların yardimile av- det edebilirler. Buzluğun methalini teş- kil eden yer gayet büyük kayaların al. tında oyulmuş cesim bir deliktir. Bu- raya girdikten taşlık sırtlardan ve yamaçlardan gibi tutuna tutuna ki sid ii ini Ayağı kayanın vay haline sağ kalması imkânı olmadığı gibi, bulunma- | 84 imkânı da artık yoktu İndikçe birer büyük sütun halinde uzanan biribirine doğru uzayan buz parçaları görürsünüz. Bu nihayetsiz mahzenlerin içerisinde fazla kalmak a- deta imkânsızdır. Çünkü sıfırdan aşa- ğr $ — 10 dereceyi bulan soğuklara a ğustosun yakıcı havası mahzenin dibin- dekilerini terletirken siz orada şimal kutbunun keskin soğugu altında zangır zangır titrersiniz. Burada kendisini hissettirmeye ve fakat mevcudiyeti muhakkak olan bir hava cereyanı olmalıdır. Yalnız bu ce- reyana âmil olan karşılık menfezler hâ- lâ görülememiştir. Buzluğun vüs'ati pek çok olduğu için ba menfezlerin çok uaak yerlerde olması ihtimali de var. Buzluk gezilip görüldükten sonra Gvar bahçelerdeki havuz başlarından birisinde eğlenmek te âdettir. Çok genç bir yeşillik taşıyan ağaçların mey- velerinde bir Kususiyet vardır. Elâzizin en nefis meyveleri buzluk bahçelerinde yetişir, Suları da çok güzeldir. Terkibi iti- barile Taşdelen kadar nefis olan bu su- lar fevkalâde soğuktur. Buzluk bahçelerinde tabii manazır da çok güzeldir. Ufuklara doğru vza- yan dağların teşkil ettiği silsileyi kuş- Şunu da unutmamalı ki, biraz ©v- vel bahsettiğim “buzluk mahzenleri İa- şın soba ile ısıtılmış bir odanın ılık ha- vası kadar tallı bir hararet içersinde- dir. Bir çok meskensiz fakirlerin ve yolcuların kış günlerinde buzluğun i- gerisinde geceledikleri söylenir. Nasıl siz de tabiatin Elâzize bağış- ladığı bu güzel servete gıpta ettiniz mi? Bandırma panayırları açılıyor BAUDIRMA, — Her sene 3 h»- ziranda başlıyarak sıra ile 20 ha- ziranda biten Manyas, Sarıköy Dö nüş, her cins eşya, emtea ve hay- van alım satım panayırları bu #(ne hayvan hastalığı yüzünden o geri bırakılmıştı. Mıntakamızda şap hastalığı geç- tiğinden, vekâletten gelen son ©- mirle panayırın açılmasına müsa- ade edilmiştir. Vilâyetin tensibi 22 - 24 teşrinievvelde olacak ve ü- çer gün devam edecek, Dönüş bu sene yapılmıyacaktır. Yunan tüccarları hayvan almak için geleceklerini bil derin den panayırlarda iş ve — alışveriş çok hararetli olacaktır. . Bozkırda bir yangın KONYA, 2 (A.A.) — Bozkur kaza smda bir yanığın çıkmış, dokuz dükkân, iki ev yanmıştır. Konya Belediye itfaiyesi Bozkıra gi derek yanğını söndürmüştür. Kaza kay- makamının evi yanan evler meyanında- dar, Yangın dükkânlerm birisinden çık- mıştır. Zarar elli bin lira raddesindedir. Tahkikat yapılmaktadır. Aydında değişen muallimler AYDIN, (Milliyet) — Bu sene vi- lâyetimizden en bir muallim başka vilâ yetlere nakledilmiş 10 muallim de ilâyetlerden vilâyetimize veril Vilâyetimizden: Ibrahim ve Remziye Bursaya, Nuri Ispartaya, Ulvi Denizliye, Meliha ve Necmi İstanbula, Nihat, Arif Dündar ve Hamdi Orhan İzmire, Şadiye Edirneye ve Rifat Hanım ve Beyler Afyoan nak- edilmişlerdir. Ankarada Dürdane ve Alp, Antalya dan Nuri, Erzurumdan Mümtaz, Deniz Tiden Süleyman Sabit, Niğdeden Akif, Malatyadan Mümtaz ve Faizilhan, İçel den Yusuf ve Sinoptan Nuriye Hanım ve Beyler de vilâyetimiz kadrosuna ve- rilmişlerdir. Bu esas üzerine vilâyetimiz Maarif kadrosunun hazırlıklarına başlanmış 0- lap bir iki gün içinde vilâyet makamı. na takdim olunacak ve tasdik için vilâ- yete gönderilecektir. Vilâyetimiz ilk mekteplerinde tal yazılmasına devam olunuyor. 1 Teşri evvelde derslere başlanacaktır. Ayvacık Ezine Şosesi AYVACIK, (Milliyet) — Ayvacık Ezine yolunun tesviyei turabiye ve şosa inşaatı için müteahhide ihalesi icra edil- miştir. Bu günlerde işe başlanacaktır. gömmüşler DENİZLİ, — Honaz Nahiyt nin Karaçay köyünden Ali onbi oğlu Mustafa isminde bir köy civarındaki bağında ika etmekte iken onbeş gün evvel ; den bire ortadan kayboluvermii Oturduğu damda kan izleri göf düğünden, Mustafanın bir cina) te kurban gittiği anlaşılarak tah kata başlanmıştır. On beş gün? fında bu esrarengiz cinayetin tün esrar perdesi açılmıştır. Yal lan resmi tahkikata göre vak'a| suretle cereyan etmiştir: Öldürülen Mustafanın kendi! yünde ve civar köylerde bir o $ düşmanları vardır. Bir sene ev! Ömer isminde bir adamın kardi Hüseyin Ağayı oğluna öldürtmi tür. O zamandan beri, Ömer, Mus faya karşı sönmez bir kin gütm tedir. Bundan on beş gün evv mer, kendi köy halkından Kel / met, çete İbrahim, Süleyman | Muharrem isimlerindeki arkadi ları beraberine alarak Mustal nın bağma gitmiş ve uykuda bi tırdıkları düşmanlarının üzeri atılarak bir iple boğazını sıkmı ödlükten sonra da cesedini biri vala koyarak, köy civarında, ( yırlık deresi kenarına gömmü dir, Mezarm üzerine de büyük | kaya parçası yuvarlamışlardır. Hiç bir ip ucu elde (olmad halde cinayet faillerini bulan ! cinayet sebeplerini meydana çi! ran jandarmamızı tebrik ederi Katiller, yakalandıktan son işledikleri cinayetleri tamamef tiraf etmişler ve hâdiseyi oldu gibi anlatmışlardır. Yakalanaf katil de adliyeye teslim olunm lardır. Bandırma Jandarma kumandanlığı BANDRMA, (Milliyet) — 8 dırma ve mmtakamızda kexdıs çok sevdirmiş olan jandarma k mibdbnmez yüzen Asat B. Si hizmetini görmek üzere Çapak ra tayin edilmiştir. Yerine Or emrinden yüzbaşı Ragıp B. gele vazifesine başlamıştır. Asaf Di uğurlarken yeni Şandarma kusi danımızı tebrik ederiz. Dinamit iki kişiyi yaraladı TİRE, — Tire ve bağlar aras daki tarlasının taş, ağaç kütüğü bi lüzumsuz kısımlarını temi mekte olan Yularcı Hacı Hoca, yük bir zeytin kütüğünü parçal mak için dinamit kullanmaktac Dinamit fitillendiği sırada he nın oğlu Hasan kendileri e ma sus kamyonla gelmiş ve dizan patlayınca kendisi yüzünden muavini diğer Hasan da sol elin ağır surette yaralanmışlardır. Bir berast kararı AKŞEHİR, (Milliyet) — İki ne evvelisi Yalvaçta Yalvaç ec cısı mütekait binbaşı Servet Be bir gece sokakta biçakla öldü! mesi üzerine tahtizanna alınar şehrimiz ağırceza mahkemesi muhakeme edilip 10 seneye m küm edilen Yalvaçlı Server Be bu mahkümiyeti temyiz mahke since nakzedilmiş, şehrimiz ma me heyeti kararı tekrar | tastil miş, temyiz heyetinin ikinci ni zından sonra Server Bey bera€ miş ve tahliye edilmiştir. bıraktığı zikzak halinde iki kapanmış ya- ra yeri tapkı bir şeytana benziyordu. Sa bahleyin traş olmuş, banyodan yeni çık- | mış, tam mânâsile bir adam olarak ge- yordu. Akşam olunca, çenesi sakaldan maileşiyor, baştan aşağı kadar kir içinde kalıyordu; dimdik saçlarile © hakiki bir şeytan... Deli gibi işine düşkündü; mu- kavelesine muhalif olduğu halde on dört saat mütemadiyen çalışıyordu. Madam Moresko da durmadan çalışıyordu. Ei- senlohr bir şeytandı, o da arafatın ibda- kâr ıstırapları içinde muti bir ruhtu. Oliver bu sırada tatil müddetini ge- iriyordu, Garip olmakla beraber tatil müddeti ona pek tatsız geliyordu. Bir kaç defa kâtibine, sazan balığı tutmak için bir yere gitmek istediğini söylemiş, fa- kat bir türlü gidememişti. Hı üç gün biraz hasta bile oldu. Yatağa yattı ne olursa olsun hiç kimse ile konuşmadı. Beverley'deki kocaman İspanyolikâr: ev onunla beraber inim bir bele geldi. Alt | kattaki İspanyol ahçı şarkı söylemekten vaz geçti, Kendini “mutfak furununun | önünde bulmadan evvel o da sinemacı” | ık sevdasına düşmüştü. Zenei uşak Dan beyaz gözlerini fıldır fıldır çevirerek avare bir halde ortalıkta dolaşıyor, ufa- cık, fersüde bir incelik sayfalarında te- selli araştırıyordu. Kâtip Jery odasında oturuyor, geceleyin, Heliywood- üzerin de peyda olan yüz binlerce ışığı seyreder ken kendini ağlamaktan © alamıyordu. Jerry nahif, kadm yapılı bir çocuktu; genç kız çehresi ve incecik bileğindeki küçük bileziği ile meşhur bir sinema ar. Sstinin kâtibi olmakla katiyen elverişli değildi. Yegüne meziyeti, Öliver'in Dan tin Eduvard Drake namı altında Maga dalen Collegede okurken; o esnada onun da ayni mektepte okümüuş olmasıydı. Oli- ver kâtibile Oksford talebe lisanı konu- | şabiliyordu, ve kâtibinin bütün kerameti bundan ibaretti, Sonrada Oliver'i, ta ço- | cukluğundanberi, gizli, karışık ve bece- riksiz bir muhabbetle severdi, Zaten Oli- ver'e börlkz öşkte; Hatt < evinde bile | kendisi, seciyesini bozan © yapışkan bir muhabbetle ihata ediliyordu. Sevmeden | sevilmek. Bütün ev halkı susuyor, ayak- larmın ucune basarak dolaşıyor, üzülü- yordu. Bu hal Oliver'i çileden © çıkarı- yordu, Beş tane köpeğin kulübelerinde havlamaları menedilmişti. Hattâ ote bil bile evin methalindeki | yokuşt! Derken gürültü etmemek için moto durdurup öyle iniyordu, Hafif rahatsız olduğu haberi ilk $ te muhbirlerinin kulağına gider geti (bunun için de otuz altı saat o kâfi mişti), Oliver alelâcele yataktan Mi ve iyi oldu. Bill Turner'le baş baş V* heceli kelimelerle kısa bir müküle bulundu. Nesi vardı? Hiç. Esaslı hiç bir şeyi yoktu. Yalnız başında beyin yerine, varmış gibi kendisinde bir his has muştu... Güneşten yanmış, parlak, kin, güzel gözlerile bir köşede duru a, Bill kendisine iyi bir disiplin teğ tevcih etti. Ara sira is bıral insan üzerinde fevkalâde iyi bir pacağını söyledi. Sazan balığı avın? meği © da pek muvafık buluyordu. Bill Turver bu tavsiyelerde bulu” tan sonra: — Allah ısmarladık, yavrum ger” rüşürüz, diyerek ayrıldı. (Bitme