Şirkete bir Tavsiyem Her tarafta programda sazmı dinle diğimiz Osman Pehlivan radyodaki konserlerine daha (o başlamamıştı ki bir akşam bir tanıdığımızla . birlikte bize gelmişti. Her zaman yanından ayırmadığı sazı da beraberdi. Biraz sonra ricamız üzerine bir kaç parça çalmak için teklifsizce sazını kılıfından çıkarıp fasla başladı. Sesini şimdiye kadar hiç işitmedi- ğim bu orijinal alaturka sazın radyo- da nasıl ses vereceğini anlamayı me- rak ettim ve Pehlivanın bulunduğu o- daya hemen bir mikrofon (tertibatı yaparak çalınan sazı diger bir odaya ve hoparlörden naklettim. Pehlivan muntazam bir hava çaldı- ğı sırada orada bulunanlardan bir kaç kişiyi hoparlörün bulunduğu (odaya çağırdım ve sazı radyoda nasıl bul- duklarmı söylemelerini kendilerinden rica ettim. Hoparlörden çıkan sada hakikaten çok daha temiz ve tatlı idi. Bunu herkes ittifakla kabul etti. Anlaşılıyordu ki pehlivanın sazı rad- yoya pek müsaitti. Bunun üzerine Pehlivandan radyo- da konser vermek arzusunda olup ol- madığını sordum. Memnunen radyo- da konser vereceğini söyledi. Bir kaç gün sonra radyo şirketine gitmiştim. Program tanziminde salâ- hiyeti olan bir zata Osman Pehlivanı al tasvip ettim. Fakat tavsiyem kabul edilmedi. Nihayet bundan tam bir buçuk s6- ne sonra Osman Pehlivanı radyoya al- dılar, Osman Pehlivanın bir çok kimseler- ce beğenildiği anket © cevaplarından anlaşılmaktadır. Pehlivanın programında bir dinle- yici mektubu daha bir reform yapıl- masına sebebiyet vermiştir. Bu dinle- yici mektubunda Osman Pehlivanın sazın çok güzel olduğunu, ancak se- z azlığından © bahsederek eendisine bir güzel sesli kadın refa- kat edecek olursa çok daha muvaffak olunacağını yazıyordu. izin teklifi üzerine olacak istada çalarken kendisine muganniye de refakat ediyor. Şirkete Pöhlivanın ahamamasınn başlıca sebebi sesinin azlığı idi. Bu iş dolayısile şirkete gene bir tav- siyede bulunacağız: Daima herkesin fikrinden istifade etmeğe - çalışınız. Müşkülleriniz balledildiği gibi dinle- yicilerinizi de memnun etmiş olursu- Buz. Turgut, MİTAT Viyana Radyo Sergisi 934 modelleri çıkıyor 3 eylülde bu seneki Viyana Radye sergisi açılıyor. 10 eylüle kadar de Televizyon mühendisi Dr. P. C. GOLDMARK. vam edecek olan sergi Avusturyadaki sergilerin 10 uncusu olmak itibarile bilhassa me atfedilmektedir. Sergiye ecnebilerin iştiraklerine mü saade edilecektir. Ecnebi firmalarının aletleri de tet- hir edilecek olduğundan sergi beynel- milel mahiyettedir. Bu münasebetle Viyana tadyosu da bir hususi sergi ve sergiye iş- ler vaziyette bir radyo istasyonu da imal edecektir. Buraya girenler bir mürsilenin nasıl işlediğini tamamile görebilecekleri gibi diger bir paviyon- dan aletler ile bu neşriyatı alabilecek lerdir. Bu tecrübe istaşyonu kalın cam du- varlı paviyonlar içerisine imal edile- cek ve her taraftan bütün | faaliyet görülebilecektir. Buraya muhtelif artistler şimdiden angaje edilmişlerdir. manda fenni konferanslar ve dünya radyo piyasalarına ve yeni ihtiralara | dair musahabölerde bulunulacaktır. Ayni zamanda son zamanlarda ama törleri gittikçe çoğalan sesli film a- matörlerinin arzularını da yeri/) ge- tirmek üzere bir sösli film paviyonu ayrılıyor. Burada, W işten anlamı. Uzaktan görme aleti «Bush - Radio» ismindeki İnciliz mü- |' essesesi seri halinde radyo tertibatını da ihtiva eden televizyon aletleri imal etmiş ve piyasaya cıkarmıştır. Aletin fiati 75 Ingiliz lırasıdır. Televizyon aleti tanmmış muhteri Bar- dın prensipi çerçivesi dahilinde yapılmış tar, Bir dolan şeklindeki bu aletin resim perdesi 10 X 22 santimetre boyundadır. Hoparlörü ve radyo aleti en son sistem malzeme ile mücehhezdir ve yalnız radyo olarak ta kullanılabilir. Her ikisi de ayni zamanda, meselâ sesi kullanılacağı zaman bir kâfi gelir, Spiker doktor oldu Amerikada en sevilen radyo spikeri 0- lan Nevyork radyosı konuş S. Young güzel sesile herk: gitmektedir. Amerikalının âli tahsili de vardır. Spikerlik vazifesini herk nun edecek kadar kusursuz ifa ettiğinden dolayı kendisine bir şeref olmak üzere doktorluk ünvanı verilmişti Televizyonun mucidi Baird namusa senesanmznne numa yea yan ve amatör filmciliğe merak eden- 2 filmcilik hakkında izahat alacak ve bu aletlerin nasıl kullanıldığını fi- len görebileceklerdir. Haber verildiğine göre Avusturya Hükümeti bu sergide bütün milletlere rekabet edecek derecede ucuz ve son sistem makineler satmayı bütün radyo fabrikalarma teklif etmiş, fabrikalar da teklifi kabul etmişlerdi Alman radyolarında Avusturyaya kar | w propagandayı idare eden Mebus HABİCHT Bir Yahudi merkezi Avrupada bir Yahudi radyo merkezi tesisi için, reklâm meraklısı Yahüdiler ötedenberi uğraşmaktadırlar, Merkezin kurulması için en © müsait Şekoslovakya görülmüştür. Romanyada da böyle bir merkezin tesisinde bir güç- | ökeleilyeda (Pr lovakyada ( 20) ağustaz son- larma doğru toplanacak an bu Yahudi ale i in yapılacak merkezin neşriyatı ” Ba inline görüşüleeküz > Bir amatör mahküm oldu Son radyo nizamnamesi mucibince Al manyada radyo amatörlerinin gönderici ismindeki bu xt dünyanın her tarafı ki amatörler ile radyo ile muhakerede g Tunmakta idi. Bu işe o kadar düskün imiş ki bütün yasağa rağmen alenen muhaberel devam etmiş ve cürmü meşhut halinde tutularak altı ay hapis cezasına mahküm ve aletlerinin imhasına mahkemece ka- var verilmiştir. key radyolarında , 1933 senesinin başındanberi | İtalyan kasa mikdarı artmaktadır. Bun- d sene evvel abone adedi 250,000 kay ic lilmekte iken bu sene 330000 ni bulmuştur. Meemuu 12 merkez olan İtalyan mer. ri bir sene zarfında 25000 Saatlik bir ö#ogram neşretmektedirler ki ayda 2400 saate > gelir. Halbuki 1924 senesi zarfında Jtalyan 1 — Istanbul Radyosunun saat 19 da başlaması ve hiç olmazsa 23 te hi- tam bulması şayanrtercihtir. il — 19 dan 22 ye kadar alaturka saat te alafranga olmalıdır. A- men i dinlemek istiyenler Kvenği Gpoiioşirenmili bet ibik açlar rını mükemmelen tatmin edebilirler. 3 — Alaturka tam tertip (edilmiş saz heyetile her fasıl ve faslı her kıs- mu olmak üzere Dede merhum, Hacı Arif Bey merhum ve sair meşahirin ğır şarkılarile müntehap âsârı progr: mın ekseriyetini teşkil etmelidir. A- lafrangada ise operadan maada Türk musikisine yakın parçalar olmalıdır. 4 — Nebiloğlu İsmail Hakkı Bey —- milli şarkıları —, Zeki Bey, Ek- vem, Yesari Asım, Ali Ri Cemal Kâmil Beylerle Hikmet Rıza, Müşer- ref, Eftalya, Müzeyyen, Belma, Cen- net ve “kalbi, tabir ettiği sun'i sesi terkettiği takdirde Safiye Hanımlar. Sazendeler ise Bedayiimur / /3 ve Darüttalim musiki heyetlerile tamburi Refik Bey, Mesut Cemil, Udi Salâhad- din, Yorgi, Talât, kemençeci Aleko, Krenet Şeref ve Şükrü © Beylerle bil- hassa kanuni Vecihe Hanımefendi. $ — İlmi, fenni, tıbbi, ahlâki konfe- ranslar, yarın olmamak şartile tiyat- ro, mevzuu sık sik tekerrür etmemek üzere Karagöz ve aile arasnda hoş dinlenecek nezih monolok. İ o 6 — Istanbulda nakil için © konser İ verilen umumi mahaller olmadığı zan nmdayım. Maamafih Darülbedayiden her program tebdilinde nakil yapıl- ması katiyyen lâzımdır. 7 — Cuma günleri 12.30 dan on dörde kadar alaturka ve alafranga plâk neşriyatı pek muvafık olur. 8 — Eski, türkçe âsâr ile Anadolu halk türküleri, tekerrür etmiyen Hâ- zım Beyin Karagöz fasılları hoşa gi- diyor. Alafranga şeklinde türkçe şar- kılarla anlıyamadığımız opera plâkla- rı pek hoşa gitmiyor. 8 — Ders takip edenlerin istifadele- ri memüldür, 10 — Şpikerin kadın veya yikek ol. masında bir mahzur yoktu fih Mesut Cemil Bey v güzel yapmaktadır, efendim. Göztepe birinci sokak No. 24 M. Fazıl *.. 1 — Istanbul Radyosunun şu saat- lerde çalışması arzu ederim: Sabah: saat 7.30 dan 8.30 a kadar. Bunun yarım saati alafranga hafif mu esse sssssoereoorumamazanamaa, radyolarında 300 saatlik bir neşriyat iç- ra etmekte idi. Anketimize gelen cevaplar siki ve yarım saati de o günkü gazete lerin kıraati. 2 Öğle: bir saat kadar musiki, şimdi Ankaranın yaptığı gibi, yarım saat a lafranga ve yarım saat alaturka, Akşam: sat 18 den eskisi gibi saat on barağa kadar program, musikisinin Salli hiç te iyi değildir. Hemen hes men hiç alafranga yoktur. Bunun şu suretle olmasını tercih ederim: Saat 6 dan 8 e kadar alaturka. Saat 8 den 10 a kadar alafranga. 3 — Alaturkanın klâsik musikisi ve alafrangadan ise | saat hafif masiki ve yarım saat muhtelif sololar ve mü- tebaki yarım saat ise klâsik musiki. Caza hiç te taraftar değilim. 4 — En sevdiğim radyo hanende ve sazendeleri: Hafız Ahmet B. bam alesef şimdi söylemiyor), Vedi Hikmet Rıza Hanımlar, Eftalya nım, Bedayiimusikiye heyeti, Refik B. ve arkadaşları, Nebil oğlu ve kızı, Kemal Niyazi Bey ve o arka- daşları ve saire. 5 — Programda musikiden maada haftada bir kere tiyatro veya Avrupa dan turneye gelen heyetlerden opera ve operet sesli sinemalardan röle (na- kil) tabi iyi seslerden. Karayöze de- vam. ders. C. 1 de söylediğim gibi | sabahleri yarım saat gazete kırati, arasıra rad ye tekniği hakkında konferans, Avru pa merkezlerinde arasıra olan fevka- lâde neşriyatın haber verilmesi. Meso geçenlerde Londra konferansının açılma merasiminin Avrupa radyola- rile nakledileceğinin daha © evvelce dinleyicilere bildirilmesi. 6 — Umumi mahallerden nakiller yapılmasına taraftarım. Bu nakiller kısmen İstanbulda Fransız Tiyatrosu ve Darülbedayiden ve kısmen hafif Par gremiğ me Griye Kaaş taraftarım. 7 — Cuma günleri neşriyatın olma» sını arzu ederim. Mutat neşriyattan maada öğleden sonra saat 15 ten baş- lanarak 18 e kadar kısmen alafranga ve kismen alaturka program. 8 — —Bu suale cevap veremiyece ğim. 9 — Verilen fransızca dersini bu li- sanı bildiğimden takip & etmiyorum. Almanca neşriyat ta yapılmasını arzu ederim. Her halde bu gibi neşriyat fay dadan hâli değildir. 10 — Spikerin kadın almasını ter- cih ederim. Maamafih muhterem Mes. ut Cemil Beyin de sesini arasıra işit- mek isterim. Osmanlı Bankası Akşehir şubesinde Fehmi ŞÜKRU KAM MA EE GA A AAA AMARE ME M. Lander'in Neden çıkarıldı (Başı 1 inci sahifede) sile temas imkânı görmüş ve bu hâ- dizenin mahiyeti ve sebepleri hakkın- da Vekil Beyden malümat rica etmiş- M. Herriot Bugün geliyor (Başı 1 inci sahifede) cektir. M. Herriot ayın 15 inde şehrimi- ze gelerek 23 ağustosa kadar kalacak- tir. Hariciye vekilimiz birkaç gün ev- ; tar. vel Ankaradan ayrılmış bulunduğu | cihetle, mesele hakkında malümatı a.| madığını söylemiş, ve hükümet merke | pılmamıştır. M, Herriot'nun Ankara ve İstanbul'da bulunacağı yi için bir program ya- Bu cihet kendi arzusuna bı- zine varır varmaz, sefiri hâdisenin © yakılmıştır. M. Herrist iki günü Anka ye hakkında tenvir edeceği va- dinde bulunmuştur. Ankaradan şel mize gelmiş bulunan Hariciye vekâle- ti umumi kâtibi Numan Rifat Bey se- fir cenaplarmı bir iki gün sonra ziya- ret ederek M. Lander hakkında veri- len kararın istinat ettiği sebepleri hü- kümet namına kendisine bildirmiştir. Şehrimiz siyasi mahafilindeki intiba- İara göre, İngiliz sefiri Sir George Clerk bu izahatr ve malümatı tat- minkâr görmüş ve hükümetimizin hat & hareketini genin karşıla” mıştır. Ayni ükümetimi- zin bu işte takip ettiği bati hareke- rada bir günü da Yalova'da geçirecek ve Gazi Hz. tarafından kabul edilecektir. İki müşahit gönderiyoruz KARA, 5 sonlanacak iğ ar ea mlyn sıfatile Denizli mebusu Necip Ali, ve Sıvas mö- lecmeddin Sadık Beylerin hazır bulunmaları tensip edilmiştir. Necip Ali ve Necmeddin Sadık Beyler de ayni trenle Sofyaya gideceklerdir. .. M. Herriot samimi bir Türk dostudar tin Türkiye - İngiltere münasebatını | ve memleketimiz hakkındaki alâkası çok ancak takviye eder mahiyette olduğu | eskidir. kanaati vardır. İngiliz sefiri kendisine müracaat eden | evvel memleketimiz ecnebi gazetecilerine bu hususta her hangi bir malümat hatı Londraya bildireceğini söyle- mekle iktifa etmiştir. Lander kimdir? M. Herriot, bandan yirmi sene kadar gelmişti. Bu ziya- retinin intibalarnı Fransa'da bir vesil vermekten te- | ile anlatmıştır. Türkiye hakkındaki alâ vakki etmiş ve hükümetten aldığı iza | kasının derecesini göstermesi itibarile M. | dar devam etmiştir. Herriot'nun anlattığı şu hâdiseyi der- iyoruz: M. Herriot, Türkiye'yi ziyaret ettiği Halon Sofyada olduğu zannedilen | zaman, Meşrutiyet henüz ilân edilmiş M. Lander Türkiyede doğmuş ve bü- - yümüş bir İrlandalıdır. Kendi türkçe bilmektedir. Bir müddet Os- manlı bankasında memurluk eden M. ve İstanbulun her sokak ve köşesinde ratuklar özlemiyle. ME Heri da türkçe anlamadığı bsliç nutuk #öyliyen batişlerim birimi dinleniye dalmış. Bir Lander, son senelerde serbest hayata | taraftan nutuk söyleniyor, diğer taraf- atılmış ve komisyon işlerile meşgul ol | tan da milli bir maksat için para toplanı- mağa başlamıştır. yormuş, Para tepsisi Herriol'nun önüne Londradan talimat bekleyormuş | gelince, idealist Fransız, cebinden cüz- SOFYA, 8 (Hususi) — Türkiyeden | danını çıkararak taşıdığı yersin bepek- ikraç edilen Mr. A. V. Lander, bura- | ni tepsinin içine dökmüş. M. Herriot bu- ya gelir gelmez, doğrudan doğruya | mix anlattıktan sonra gülerek şunu ilâve asını otele bıraktık- yormuş: tan sonra İn; iz ööğemenine gitmiştir. — Bir de otele döndük; gördük ki bü- Londradan talimat alıncaya kadar | tün paramız bundan ibaretmiş. Paris'e Sofyada kalaBağını söylüyor. Lander, | Yol Parasını borçlanarak döndük. e ali M. Herriot Atinada İstanbulda. polle smerkerine Böplrii M. Herrist Pirede Yunan Hariciye pe parmak izleri alındığını vu MM im Ni maştır. lerrio! ından sonra ina- İngiliz gazetelerinin yazdığma gö“ ya gitmiş've Başvekil M, Çaldariş wmin müd. re, iekers Armsloug şirke- tâzin mümeesii olmakla; beraber, bu | vaa0d9t mörüşmüslür, İn unikatta Ha, nazırı da hazır bulunmustur. mödürlerindi Mr. Z: le üzeri M. Herriot ile refakatinde- C. Yapp, gazetecilere beyanalta bulu- narak demiştir ki: mümaessilimiz (agent) olmakla bera- ber, bizden mai myo. Başka şir ketleri de temsil eder. Eğer kendisile şirketimizin işleri alâkadar olsaydı, malümatımız olacaktı, Times gazetesi, Landerin bir haf- ğini yazıyor. Times'e göre Vickers Ar- mstrug şirketinin İstanbulda bir mü- dürü vardır, Bu müdür Lander ile bo- raber Londradan gaçen pazartesi Celâl B: Berlinde (Başı 1 inci sahifede) miştir. Akşam da Türk ticaret odasın- da İktisat vekili şerefine bir içtima tertip edilmiştir. Bu toplantıda Alman ticaret ve.sanayi hayatının en im firmaları hazır bulunuyordu. Bu münasebetle samimi temaslar ve görüşmeler oldu. Bu gün de Reisch bank reisi Dr. Sehacht; İktisat veki- limize Reichsbank binasında mükel- lef bir öğle ziyafeti verdi. Bugün Ber- line avdet etmiş olan İktisat nazırı Dr. Schmidt, sofrada vekilimizin yas nında oturuyordu. İki memleketin ik- twat nazırları pek samimi bir hava i- çinde görüştüler. İki gi zakerelerin müsbet neticesi malâmat verebileceğimi umuyorum. Ziraat Vekili geldi (Başı 1 inci sahifede) dürü Şevket Turgut, Hereke fabrikası müdürü Reşat ve İbrahim Kâmil B. le- rin bulundukları bu toplantı saat bire kadar sürmüştür. Ayni zovat, > akşama doğru Moskova sefiri Hüseyin Ragıp B. in de iştirakile ikinci bir toplantı yapmışlar ve geç vakte kadar görüşmüş İrdir »İlinci içte gece: gep vakta ka Içtimada bilhassa Kayseri'de kurula- cak fabrika üzerinde uzun uzadıya gö rüşülmüş, plân ve haritalar üzerinde tet kikat yapılmış ve mahallinden bazı müs- tacel malümat ta istenmiştir. Vekilin bugünkü meşguliyeti Muhlis Bey dün akşam Ankaraya gi- decekti. Fakat gördüğü lüzum üzerine bareketini bugüne bırakmıştır. Çünkü ictimada intacı lâzm gelen meselelerin bitirilmesi e) lendiğine söre Mı Blk nakl feler hakkmda da toğerlardnn tak iza bat alacaktır. kabul yapılmıştır. Akşam üzeri M. Her- riot İstanbul'a hareket etmiştir. M. Herriot İzmirde IZMİR, 8 (A.A.) — M. Herriot, bu sabah İmerthie vapurile şehrimize Paşa ve fırka reisi Hacim Muhittin Bey ve belediye reis vekili ile polis müdürü Feyzi Bey ve Fransız Jetaral konsolo- su ve konsoleshane mensubini ve şehri miz Fransız kolonisi tarafından karşı- lanmıştır. M. Herriot refakatinde vali ve Hacim Muhittin Bey olduğu halde rıhtımda ihzar edilen otomobillere binerek, harabeleri gezmek üzere Bergamaya gitmişlerdir. Saat 17,30 da avdet edecek olan M. Herriot ayni . Fransız tayyarecileri rekoru kırdılar (Başı 1 inci sahifede) da geçmek suretile 55 saatten fazla kalmışlardır. Hava nazırı tayyarecile- re bir tebrik ve teşekkür telgrafı çek miştir. Nazır, tayyareyi yapan Bleriot ile Hispano Suiza fabrikası müdürü- me de böyle bir telgraf çekmiştir. Tek kanatlı tayyarenin 81 mg. taşt- mâ sathı vardır ki, tam yüklü olarak yerden kalkarken 110 ve beher bey- gir başma 17.8 demektir. Kaç kilometre PARİS, 8 (A...) — Bir gazete Nevyork ile Şam arasındaki mesafe- nin 9.464 kilometre ime yazıyor. Bu mesafe saki rekordan 900 kilomet re fazladır. Bu rakamlara göre Codos ve Rossi, Rayak'a inerek eski rekoru 800 kilometre ile kırmışlardır. Bir sefer daha REYKJAVİK, 8 (A.A.) — Bu sas Thorahawn'dan kalkan tayyareci Grierson mahalli saat ile buraya 14.50 de geldi. Takdir NEVYORK, 8 (A.A.) — Atlas de- nizini ilk geçenlerden tayyareci Cla- yence Chamberlain, Fransız tayyareci leri Codos ile Rossinin uçuşlarını tak- dir ederek diyor ki: — Ingiliz tayyarecileri Gayford ile Niçholettev'in rekorunu 900 kilomet- rapmışlardır. Çünkü, hemen bükün / "atlar denizi üzerinde fena şartlar içinde uçmuşlardır. İngilizler ne diyorlar? LONDRA, 8 (A-A.) — Bütün İn- giliz matbuatı, Fransız tayyarecileri- nin yaptıkları rekordan takdirle ve İn. giliz rekorunun kırılmasından hiç bir acı izhar etmeden bahsediyorlar... Daily Telegraph, İngiliz efkârı u- mumiyesi, le hülâsa ediyor: Bu harikı bir uçuştur. Ve iki Fransız tayyareci, bütün dünya tayya recilerinin tereddütsüz takdirlerini ve alkışlarını kazanacaklardır. Nesyorktan Lehistana bea 8 (A-A.) — Leh tay: ile Adamoviç Zakisama dönmeli için Harbrour-Gra- .c0'ya gitmek üzere bugün saat 5 te amam #aat) Nevyorklan havalan- maşli Fransada sevinç PARİS, 5 (ALA.) — Emil ilk sahifelerini dünya hattı müstakim me- safe rekorunu tekrar Fransaya iade € atte birleştiren bu tayyarecilerin bi- yografilerini yazmaktadırlar. Pilot Co dos vaktile Bossontrof ile arkadaşlık etmiş ve kapalı daire içinde dünya mesnfe mumaileyh ile elde seferki uçuşları bir çok müşkülâtla karşılamışlar ve Atlas denizini hiç gör meden gi -i A ICodos ve pelin” S inci sabahı saat 5,41 de (mahalli sant) Nevyork ci. varında Floyd Benctt Field tayyare ka zar, haraket etmişlerdi. Mak- atiacı düz hat üzerinde . cıhan mesame rekorunu kırmaktı. Dünya mesafe re- koru ise İngiltereden conubi Afrikaya uçmuş olan İngiliz tayyarecileri Gay- ford ve Nicholetts'in 8544 kilometce ile ellerinde bulumuyordu. Codosile Keaü'nin tayaresi tek satıhlıydi ve ismi ölen tayyareci Joseph Le Brix'e izafe edilmişti. Bem alıcı, hem verici bir telsiz cihazı vapdı, Ha- raketlerinden evvel 6350 litre esans almışlardı. Tayyareye ayrıca 5 tavuk, 2 iltre cfsuyu, 36 portakal, 24 bananes, 8 şişe'sü, 7 Htre kahve almışlardı. Tay- yare çok ağır olduğu için haraket c3- masında feci bir kaza vukuundan kor- kulmuştu. Çönkü dokuz © tonun hava- lanmasını düşününüz. Mamafi korku- Jan hadişe vukua gelmemiştir. İki tay- yareci 9500, il& 10,000 kilometre kate- debileceklerini düşünüyorlardı.) —— —— Salâhiyettarlardan Soruyoruz (Başı 1 inci sahifede) Biz sporda biraz iptidai olduğumuz. için bu kabil istimaları kabul ediyo- ruz, Fekat mademki kadın kendisini er. kek! bir ayarda tutarak erkekler» le birlikte yarışa girmiş ve kazajımış- tur. artık buna itiraz etmeğe kimsenin hakkı olamaz. Eğer kupaya hak iddia eden zat, müsabaka yapılmadan ev- vel “ben bu hanımla yarışa girmem!” diye itirazda bulunsaydı mesele yok- Yin Fakat böyle bir itiraz vaki olma- Diğer memleketlerde yapılan lekeli da bu kabil itirazlar Hakem evvelden yapılır. kere kararmı sonra hiç bir e Am nim rami ie si daha doğrudur. Çünkü netice çok defa kadınların aleyhine çıkar. Bu ya rışta İse iş aksine olmuş, erkek değil, Herhalde hakem kararları müna- kaşa edilmez ve böyle bir müna'aşa kapısının açılması, yapılan spor hare. ketlerinin âhenk ve selâmetini ihlâl eder. Bu vaziyete göre Samiye Bür- ban Cahit H. kupayı haklı olarak ka zanmıştır. Bu iş, bence münakaşa sa- kasma dökülmemeli 1d Bir tashih Sergıyı Dün gezenler Dekor ve vitrin müsa- bakası yarın haftası idi. Serginin 15 ağustosta kapan- ması mukarrer olduğuna göre henüz görmek firsatını balamamışlar için an cak bir hafta vakit kalmış demektir. Ser. giyi açık bulunduğu bir hafta zarfın iki yüz binden fazla ziyaretçi gezmiştir. Ziyaret edenlerin bu son haftada daha goğalacağı muhakkaktır. Dün sergiyi gezenler ında Madrit ve Lizbon elçimiz Şevki, Büyük Millet Meclisi bütçe encümeni reisi Hasan Feh- mi Beyler ve memleketimizde tetkikler- de bulunması için İktisat Vekiletince sağırılan Amerikalı mütehassıs M. So- mervel de bulunmaktadır. Bir. Somervel sergiyi gezdiklen sonra kendisile görüşen bir muharririmize şunları söylemiştir. — Serginiz dekor ve malların teşhiri itibarile diğer memleketlerde yapılan sergilerden farklı değildir. Bunları gör- dükten sonra Türkiyede her şey yapıl” bileceğini anladım. Türk fabrikacıları bilhassa mensucat sanayinde çok fazla ileri gitmişlerdir. M. Somervel bilhassa Hereke fabrika. sı kumaşları, Türk mensucat limited gir. keti yünlü mensucat fabrikası mamulâ- &ı, Adapazarı bez fabrikası bezlerini çok beğenmiş ve Adapazarı fabrikası hak- kında uzun uzun notlar almıştır. Amerikalı mütehassıs bundan sonra sergi komiseri Nazmi Nuri Beyi siyaret ederek kendisinden Türk sanayii ve fab- rikaları hakkında etraflı izahat almıştır. rakibi olmadığını kadınlar kategorisindeki hakkından vazgeçerek erkeklerle yarışmış ve er- kek rakibi Vehbi Beyi 17 saniye geçe: rek birinci gelmiştir. Samiye Hanim, kupayı işte bu ya- rışta kazanmıştır ve aldığı kupa da,