İsa'nın yaşadığını iddia edenlerin hiç, hiçbir delili yoktur r'in ,,Mesih İsa, vaftizci İsa...” adlı kitabının bizde dığı hayretlerden biri kadar kıymetsiz sayılan ere, yani İsanın muhakeme, işkenc torluğu hazinei evr. imda İsnmım zen hakemesine ait resmi rapor bulundu- ğunu iddia etmekle bizi hayrete dü- sünmüş, fakat muhlerem muarızımı- zı da bundan şüphe caiz olmıyan ka- naate götürmüş olan M. Eisler'in a- caba ne gibi kuvvetli delilleri vardır? Bu yazımızda Ömer Riza Beyin M. Eisler'den naklettiği bu delillerin e- hemmiyetsizliğini göstereceğiz? Birinci delil: Ecesebius, Tertullien, | Justin gibi kilise müelliflerinin böyle bir rapor vardı, demeleri. İkinci de- lilleri de, Roma iu dahi- Hal3 verilse be kime imla sik resmi kayıtlar bulunması ve bunların hükümet tarafından muhafaza edil- mesi. Bundan dolayı “Mühim bir ha reketin başıma geçmiş büyük bir li- der olan İsayi Pilate muhakeme et- tiği ve hüküm ver Ayni şe- kilde harekete mecbur olması” imiş. receye kadar kurtulan | Hırlstiyanlı- ğm Yahudil karşı koymasından dolayı, Hıristiyanlık ile Yahudilerin Arasında imana dair münakaşalar çık tığı zamandan başlar. Antakya pisko posu, St. İgnace ikinci asrm başla- rında yazmış olduğu mektuplar, Hı- ristiyanlar tarafmdan İsa muhakeme si zabıtlarının hangi cebreden zaru- retler altında uydurulduğunu bize a- çıkça irem St. İgnace bu mektuparında şu mü- him itirafını ayılatmakedler leziz nei evrakta görmediğim, bulmadığım teye İncilde inanamam.” Diyorlar- mış. Koca Antakya piskoposunun bu itirazlara verdiği cevaba bakınız: “İsanım doğum ve ölümünden bu dün yanın hükümdarı olan şeytanm - Hı- ristiyanlıktan gayri dinler salikleri ni anlayımız - haberi olmamış» (111). İşte İsaya ait zabıtnameler hikâyesi- nin tamam çıkması tarihi de, edilen. itirazları; . Antakya piskoposunun böyle çocukça cevaplarla susturama- dığı devirden biraz sonra başlar. Bu meselenin kısa bir yer tutan tarihi de adlı kitabın üç fıkrasmda Ür3Es8, 48) İsanın gösterdiği mucizeler, dam olunurken duçar olduğu işkence leri anlatırken İsanm muhakemesine dair zabıtnameden bahseder. Fakat bu zabıtları gördüğünü, okuduğunu, bundan istifade ettiğini söylemez. Her halde böyle bir zabıtnamenin bu Tunması icap eder, der. St. Justin'in | buna dair söyledikleri bundan ibaret tir. Zabıtname meselesinden bahse- getigue» şiyan eserinin iki. fıkrasında (521) bundan bahsetmiş olan Tertullien'dir. Tertullien'in söylediği muhakeme ra- poru ise, zabıtname olmaktan ziyade Pilâte tarafından Hıristiyan dinin â- deta hakikaten bir müdafaası imiş, Pilâte'in imparatora gönderdiği müdafanameyi, imparator “Mesih'in resmen Allah tanınması için Statüye havale etmiş imiş, Tertullien'in ta- savvür ettiği bu hülya dolu evrakm, el Zi — Ömer Riza Beye — bir Hıristiyan uydurması olduğu mey dandadır. Buna mukabil yine ayni devrin Hı ristiyan müellifleri olan ve İsaya ir bilcümle vesikaları toplamış olan Origen ve İskenderiyeli oClöment'ın böyle zabitnamelerden O haberleri yoktur. Pilâte'e istinat edilen İsanm İe- hindeki bu uydurma zabıtlar, mek- taplar, raporlar yanında, yine Pilate'e atfedilmiş başka bir şekilde bi: etmek için her tedbire tevessül edil- miş, ilânlar yapıştırılmış, mektep ho- caları talebelerine okutturmak emri- ni Eusebius Bu zabıtna- menin sahte olduğunu, zabıtnamede verilen tarihte Pilâte'in Yahudiyede bulunmasığını göstererek isbat et miştir, Verdiğimiz bu kısa malümattan, bu muhakeme zabıtnamelerinin, İn- cil ananelerine itiraz edenlere karşı nasıl bir mecburiyetle uydurulduğunu, Maxim Daja'nın neşrettiği, İsa aley- hindeki zabıtnamenin de Hıristiyan propagandasma mukabil bir müşrik propagandası o olduğunu, binaenaleyh her ikisinin de tarihi kıymetten mahrum anlatmaya kâfidir. M. Eisler'in ikinci iddiasma, yani Roma imparatorluğu dahilinde veri" leri her idam kararının, imparatorluk merkezinde resmi bir dosyası bulun- duğuna gelince: Elimizde bulunan bir vesika hem bu iddianm çürüklü- ğünü, hem de İsanm Pontus Pilate tarafından idam edilmiş olduğu hi- kâyesini kökünden çürütür. Bu vesi- ka Yahudi kralı birinci Agrippa'nın Pilâte aleyhinde imparatora verdiği şikâyetnamedir. Bu şikâyetnamede Agrippa gerek muhakeme edilmeksi- zin, gerekse haksız olarak Pilate ta- rafından öldürülmüş olan kimselerin uzun bir listesi vardır. Bu uzun liste- de de İsanın ismi yoktur. Şimdi İsanın idam edilmesini ay- rılmaz surette Pilate'e bağlıyan Hıris tiyan ananesinin sonradan uyduruldu ğunu göstermekten başka yapacağı" mız bir şey kalmamıştır: Mata İncili- ne göre, İsa milâttan evvel 4 üncü se nede doğmuştur. Luca İncili ise, İsâ- nn Roma imparatoru August'un yap turdığı umumi tahriri nüfus günlerine de, yani milâttan sonra 6 ıncı senede doğduğunu kaydediyor. Yine bu Lu- ca İnciline nâzaran, İsa Vaftizci Isa tarafından, İmparator Tibâre'in on beşinci saltanat senesinde, yani milât tan sonra 29 senesinde vaftiz edilmiş, Isa bu tarihte ise otuz yaşlarında i- miş. Luca İncili bu tarihi milâttan sonra 36 senesinde vukua | gelen bir hâdiseden dolayı Vaftizci İsanm ida- mından bahseden Josephus'un bir fık rasından (Ant. XVIII, V, 2) almış. tır, Vaftizci İsanın ovâzetmeğe başla masından bu hâdise arasında yedi »e — geçtiğini söyler. Luca İncili İsanın buçuk sene vâzettiğini ide İcem İncili bu müddeki çuk sene devam ettiği iyor. Yine bu İncile göre, Yahudiler Isa i- dam edildiği tarihte henüz elli yaşı- na basmamış olduğunu söylemişler, bundan da eski kilise İsanın 49 yaşım da idam edildiğini kabul etmiştir. Fakat İsa Mata İncilinin söylediği tarih- #te doğmuş ise, yukarıda verdiğimiz ma lümata nazaran 45 yaşında idam odil- miş olacaktır ki, bu tarihte Roma im- paratoru Tibire değil, Claude'dur. de 27 tarihinden Şubat 37 tarihine ka- dar Pracuratear'lik etmiştir). Diğer iyet'in edebi romanı: 37 YAYLA KIZI. — YAZAN: Aka Gündüz. — — Büyük Gazi, dün gece bana bir şeyler notettirdi. Dedi. Onu si- ze belleteceğim. Başınız dara gel- diği zaman onu bir Türkün tılısımı olarak içinizden (o okuyunuz. İlk hamlede size biraz müphem görü necek. Fakat okudukça ve düşün- 'dükçe göreceksiniz ki bu / tılısım nedir. Benzigül bu anı ile Gazinin © inim içinden söylemeğe başla- (...—Ben, ben kendimin ne ol- » duğunu anlamak isterim. “Ben neyim? “Hasta, ölmeğe mahküm iken dirilen ben, ben neyim? /Türkiye. . . (Türkiye... bu yeni ad nedir? anlatır mısın bana? fTürkiye! Türkiye! tarihin yük- sek evlâdı, günün yavrusu, geleceğin ulusu Türkiye! (Biz... (Biz. © Dünyanın Türk çocuk- olar biz! (Bizi görmek isteriz, bizi gör- mek (isteriz. (Dünya ulusuyuz. (Ayağımız toprağıdır bütün (cihan Ulus! (Biz Türküz! biz o Türküz bil Ulus!, (Dünya bilsin: “Ulumuz,, Bü yük (“Ulusan Ulusu! (Mustafa Kemal bizimdir; (bu söz “Ulumuz,, undar. (Mustafa Kemal nerede? (Onu arayan Ulus, - kendini a- rar (gibi - buldu Onu kendinde! (Buluştuktan sonra o bu ülkün (iki Büyüğü; neler olacak (bilsinler, neler olacak bilsinler: (İnsanım, diyebilenler) Benzigül gözle, açtı. İçinde bir yeniklik, demin ateş yanan al- nında bir serinlik, dudaklarında bir gülümseme sezdi. Eğildi, Pe- tek'in saçlarını öptü. Uyandırma- ek kaldırdı, koynuna çekti, sa- rıldı. | anlaşılır zannederiz. ( Allah beğenmemişi!. İkinci mevki tramvay arabasın dayız. Yolumuz da az değil. Har- biyeden Fatihe gidiyoruz. Köprü üstünden sırtında semeri ile genç bir hamal arabaya atladı. Demindenberi gelen yolculara yer açan olmamıştı. Semerli hama- İı görünce, herkes birer adım geri çekildi. Semere sürünen kolunu te- mizlemek için başını öte tarafa çe- viren bir yolcu, hiddetle mırıldan- dı: — Ne de pis kokuyor ya... Sonra etrafındakilere: — Efendim, böylelerini tramva- ya almamalı. Hamalın kulağı kirişte imiş. bu sözün kendisi için söylendiğini an- ladı. Semerini, şöyle bir omuz dar- besile titiz yolcunun burnuna ha- fifçe dokundurarak e Na e, Efendi ağabey; dad, bi zi beğenemedin galiba? Yolcu, fena halde başını azametle çevirdi: — Beğenmezsem, ne lâzım ge- lirmiş? Hamal münasip bir cevap bula- — Hiç! Sorduksa günaha girme- dik ya.. Yolcu hıncını alamamıştı: — Ben beğenmişim, beğenme- mişim.. Ehemmiyeti yok! İnsanı Allah beğensin. ği Hamal, ağzını çarpıtarak sor- lu: — Allah beğenmemiş mi, bizi? Yolcu, güldü: — Beğenmemiş ya.. Besbelli ki beğenmemiş... Nerden anladın mi? Yolcu, somurtarak cevap verdi: — Beğense hamal yapmazdı! M. SALÂHADDİN beğenme- DOKTOR Rusçuklu Hakkı sinde idam edilmiş demek olacaktır ki, bu da imparator Nöron zamanıdır. zi yine Pilate yoktur. # vaftiz olduğunu, 58 tarihinde (imaparator Nöron) i- dam edilmiş olduğunu söyliyor. Bi- zans müellifi Cyncelle de “sahih ve eski el yazmalar”ından iktibas etti- ğini söyliyerek İsanın milâttan sonra 8 uncu senede doğup 58 inci senede idam edilmiş olduğunu kaydediyor. Bütün bunlardan İsanın Pilate tar: fından öldürülmüş olduğu ananesinin sonradan uydurulmuş olduğu açıkça İsanın idam ©- dilmesi hikâyesinin menşeleri için “İsa Allah” eserimizi okuyu M. Eisler'in “Me ci İsa...” adlı eserini duğu eserlerin ekimine gayreti takdir o etmemek Imez. Fakat bu geniş tetkik- A. Hilmi ÖMER Darülfünun dinler tarihi müderris muavini SON Ve iki kimsesiz. Bu toprağın iki kızı. Bu toprağın kimsesiz sanılan iki yavrusu, Büyük Gazinin, büyük rü- yalarını göre göre ve mışıl mışıl uyudular, Rahat bir uyku, canlı bir uyku, uyanık, bir uyku rın, inanmışların uykusu ile uyu- dular © so Eylülün gözü yaşlıdı.. Bunu bilmiyen yoktur. Ve edebi bir lâf oyunu olsun diye bunu - yer li yersiz - çoğumuz böyle söyleriz. Fakat bilinmiyen bir eylül yaşı daha vardır: Çok kere ( eylülde Yayla kızlarının da gözleri yaşlı olur. Yaylalı Mehmet çavuş bir eylü- lün başında tayyare bombası ile parçalandı. Yaylalı Mehmet'in karısı Özü- gül bir eylülün ortasında satlıcan olup ahır sekisine yal İşte Yaylalı Mehmet'in kızı Pe- tek te bir eylülün sonunda terlik, maşa, toplu iğne, yumruk yemeğe başladı. lk önce topuksuz mercan terli- ğin ökçesi ile iki küçük elinin ter- sine çarpıştırı çarpışlırıverdiler. Bu terbiyeyi Perihan Hanım ver. di. Çünkü Petek bir kahve finca- ! ile inananla- | Pazar, 23-7-933 İSTANBUL 18,» Geafsme: om, O - 4506 si, K. 6468 Kolombia, SB 304 Müşerref Hanım, Faik B. : Saz (Belkis Hans.) Tanburi Refik B. ve arkadaşları. esi DB 1281 sahibinin sesi K 6716 : Ajanı, Beren haberleri saat ayarı, ANKARA 12,30 : Gramer 18, : Selen ori $ Alaturka saz 20,15 » Ajans haberleri, VARŞOVA İlt m: 1820 Leh musikisi, 19 halk havaları, 30 Taahhütlü mektup, isimli «keş, 21 orkesira konseri, 22 meşeli neşriyat. 23 kahvehane 21,10 menoleğ, müz tenkiben: sigan musikisi VİYANA 518 m. « 21,15 Lirbesahatikel isimli tiyatro temsili 22,45 haberler vesaire, 23 Gustav Mach ta- kam: tarafından akyam konser. MILÂNO - TORİNO - FLORANSA: 21 haberler, 21,35 Venedikte Mayıs isimli Rito Selvacsi nin oper O promenat ma ik 22,10 opar üiili, BÜKKEŞ 3ü4 m. 11,30 konser, 13 plâk ile senfonik 1345 hafif ve romen musikisi, kanaeria deyimi, 2020 YAK, Zi opareilardam sarkılar, 2123 aakeri konüer, 2220 devamı Pazartesi, 24-7-933 oo « İSTANBUL » 18,» Gramofon: Odeon, 250122 - Odeon MUZlOT < Öden OZEN, 1830 : Fransızca dere (acemilere mahsus). ikmet Reza Hanım). 19, Alaturka ese 20,15 Alanı haberleri, VARŞOVA 1411 mes 2045 müsahnbei 21 plâk, 21,30 No, no Ma- | wette ismindeki #meritnn operet. BU 22,0 Smelananın eserlerinden Satılmış zevce ope- BÜKREŞ 34 m. 13 haberler, plâk ile örkestra musikisi, 1345 hafif piâkler, 18 karışık komser, 2025. ile şarkılar, 21 plâk ile eda, ransikisi, çift püyane kontöri, 2229 bir komser maki. ia Salı, 25-7-933 İSTANBUL : 6508 - Kalomkin DW 2006 18,30 ; Fransızca dere ilerlemiş olanlara). 200 Eftalya Hanımı, Sadi bişi SN ia » Grmoteğı Sahibi desi € 1319 Paz ler F 4047 - Odeon O - 11294. 22, ANKARA, 1538 m, 12,30 : Gramafon. 18,» Salon orkestrası; Balfo ouverture Die Zi Szule fanisisin Cowchette Stramı yalan Kaunler Lisbon Popy Marehe Papy 1845 : Alattrlın sak 19, 45 : Dane musikisi. 30,15 Ajanı haberleri, VARŞOVA Matı Bi rn Kons 2, “ SUDAPEŞTE : 20/45 mütalen, 2i fransız © operalarından 72,45 haberler, sigan musikisi, eki Mi eğ iie kan son habarlar. 7210 Car. MİLANO “ TORİNG 21418 Armya tabi konser. 21,35 tema, 24 Son haberler. PRAĞ 485 20,40 plâk 21 vatanını öğren isminde Sakrof: 4 Ajans, Horan haberleri ve sant ayarı | | parçalar, 2220 Balo'dan maklen balo musiki | si konser, 18,20 devamı, 20,20 plâk 2i ta 2125 Kanser, Çorkesirm ile), 2220 poparilerile serenatlardan mürekkep konser. Çarşamba, 26-7-933 İSTANBUL çak büyülmesi hakkında) konferans. Saz (Mahiiüre Hanim). gör. Salâhaddin B. ve Nubar Sfsndi- Hamiyet Hanım, » Gesmofon! imin seri, K GEZE - 16 « Odeon O - 708 Borun haberleri ve saat ayarı YARŞOYA INI m; 20,19 plâk, 20/45 Şiirler, Zi taganmi, 2210 piyano ila tağanni, 23,26 dans musikisi. BUDAPEŞİE £ 20,45 Lehar çe Kalmanın öperetlerinden VİYANA 518 m. 4 21,45 August Luz'un kendi eserlerinden k seri, 22,25 son haberler, plâk ile konseri, MİLÂNO - TORİNO - FLORANSA: 21,05 haberler, sözler, 2148 operet tem PRAĞ 488 m. 20550 İlk banhr fertması il, 2225 Satılmış savce o porasınm kinci perdesi (Plâk). BÜKREŞ 394 m. 13 Haberler, plâk, 13,48, plâk 18, car, 2020, Zi yiyene besteleri, 2125 solo boynuz aleti, © Terşembe, 21-7-933 ISTANSUL « 21,30 ; Gramofon: Sahibinin sesi, 1224 sahi. binin sesi DA 891 - kolombin 5290. 22, : Ajans, Borsa haberleri ve sast ayarı ANKARA 1538 m 1230 » Gramafon. : Alaturka saz. : Viyolonsel konseri (Edip B, tarafın eserlerinden mürekkep kon- 23 kahvehane konseri. BUDAPEŞTE £ 2140 haberler, car, 2430 CDonapakatn sanlden) siyam musikisi. 20 baltanın habar leri, 21.80 akeri kanser, 73 İtalyanca propa- #nuda konferansı, 2310 aksam konseri MILÂNO . TORİNO - FLORANSA: 21 haberler, plâk, ral operası, müteakiben Casavolanın Halife nin kanburu operası, Müteakiben: | Lualdi- 21,05 maşeli trio "konseri, 21,0 promenat konseri SEM piyano konar 270 konser, KREŞ 304 m. 21 “ye 21,35 senfonik konan. 22 de Cuma, 28-7-933 ISTANBUL : 1230 « Gramefen (Türkçe piller) Odeon 202078 - Odeon, 202965 - Kolombin 17169 e - Kolombix DF 940 - Kolom. 2180 « Grnmefen Pate, 770 Kolomkiş DT. 28 33, ©; Ajans, Boran haberleri ve onat ayarı ANKARA, 1536 1230 4 € om, : Piyane konseri (Ferhunde Ulri H. Harik Hayat Sigortalarınızı Galstada yete mü. Gazetemiz ilânlerm mes'u- İiyetini kabal etmez, BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy Askeri Rası tezinden Rae sira adin ie letlu ve mütehas erir a sira, sıcaklık en fazla ... İyi eek be Darüşşafakalılar gezintisi Darüşşafakalılar eti begün Şirketihayriyenin ma ml ra ile bir tenezzâh tertip etmişlerdir. Vapur anat dokuzda köprüden hare- ketle Boğaziçinin muhtelif iskeleleri. ne uğrıyacak ve Sütlücede bir müd. det tevakkuftan sonra ayni iskelelere uğrıyarak Moda ve Adalar etrafında bir cevelândan sonra saat 22 ye doğ- a VARŞOVA J41ü mer teganni ve vale Keman. 14440 piya 2105 senfonik komser, Z2 Mü ,10 şarki ve fantazi © parçalar 23 BUDAPEŞTE : 5 2148 harici siyasiyat, © 23 haberler, Z315 İngilice konferanı, 23,38 orkestra komaeri. VİYANA 518 m. & 2030 senfonik radyo © orkestrası. Z14S 1) Afrika mararaları, 2) Skeç. 23,30 damı » TORİNO - FLORANSA: 20,15 şarkılar, 20-38 Vatanım lana kosfe- 5, 20,90 musikili posri, 22,38 opera, 2120 Rusça neşriyat. BÜKREŞ 394 m. 13 haberler, plâk, 13/40 kasa, 18 car, 2040 plâk ila Marima isimli Arletta'nın perma Cumartesi, 29-7-933 İSTANBUL : 5 Dan msinikişi. 30,15 « Ajanı haberleri. VARŞOVA 14tl mi 20,15 plâk, 21 Stüdyoda bir temali, Siyen VİYANA 518 m. 4 musikisi, 23, en, 20,20 Salaburg'tan maklen, FİDELO âsienli Betboven'in operası, (İ Sirausa'un âda resimde). ZAl8 Saanen en LANG ““TORİNO' » "FLORANSA: Kaza ve Otomobil Ünyon Hanında Kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. Türkiyede bilâfasıla icrayı mxamele etmekte olan NYON Kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. Telefon: Beyoğlu 4.4888 4030 Hocanın testi hikâyesi hanımefen- dinin aklına geldi. Bir gün de çıplak baldırma kız- gın maşa yapıştırdı. Öyle ya, gözü- nü açsın, kör gibi çocuğun eski pa tiğine basılır mı hiç Bir gün de testileri almış, çeş- meden su getiriyordu. O kadar yo- rulmuştu ki iki bez arasına, top- çin kıçına toplu iğne batırdı. Petek her terbiyeden sonra ey- eşiyordu. Ve göz yaşlarını Ben- | dı: zigül siliyordu. Odasının köşesin- de, gizli gizli. Hele bir gün çok acı, hepsinden acı, korkunç bir şey oldu. Petek' bilinmez ne büyük suçundan ötürü hanımefendi öyle kızdı ki ense kö- küne iki şamar yapıştırdıktan son- ra avazı çıktığı kadar haykırdı: Orospunun doğurduğu! lerim kör olsun, evlâtlarımın rını görmiyeyim ki seni pas (gil ayırırım, Küçük Yayla kızı, ateşlenmiş bir Anadolu kaplanı kesildi. Beyaz diş lerini göstere göstere,sivri parmak lı pençelerini uzata uzata kükredi: — Sensin o! Ve ana avrat, kız kısrak, salma sıyırma yürüdü. Herkes, lıktan dona kaldı. Ağızlar açık, a- caba çıldırdı mı? diye gözler fır- lak, Petek'e baka kaldılar. Hanı mefendi başını kollarını kaldırark haykırdı: — Aman Allahım! Yetiiişşe Yerdeki bacak kadar kız için gökteki koca Allahı çağıra bağıra şarpadak düştü bayılır gibi yaptı. Bayılır gibi.. Evet .. Çünkü böy- le düşüp bayılan Hanrmefendile- rin yüzde doksan dokuz onda do- kuz buçuğu yalandan bayılırlar. Sonra gene kendiliğinden fırla dı. Kudurmuş gibi etrafına bakın. — Nerde dikiş makası! Petek'in dudaklarını, dilini ke- secekti. Keser mi? keser! Böyle Hanımefendiler böyle kızdıkları ve bayıldıkları zaman ber haltı e- derler, her naneyi yerler. Çünkü kocalarının adreslerine güvenir- ler, Benzigül makası yavaşça aldı, iskemleye koydu ve üstüne otur- du. Petek bu fırsatı yitirmedi, kö- mürlüğe kaçıp saklandı. Perihan Hanım yırtınıyor, çırpınıyor, bağı" rıyor, çağırıyor, ayılıp ayılıp bayı- lıyor ve bayıla bayıla gene kendi kendisine ayılıyordu. Kocası odadan çıktı. Dosya çan- tasını koltuğuna sıkıştırdı. Redin- | solunan; mein iliklerken : dedi. Madem ki bu kadar terbiye- sizdir savalım gitsin. Herhangi bir meselei adliye çıkarıpta hukuku umumiye maznunu sıfatile... — Eh suuus! — Öyle ya. Kavanini mevzuaya | biz daha çok riayetkâr olacağımız yerde... — Eh suuuus! Diyorum sana! Gen baygınlıklar geliyer üzeri; me. Kız Benzigül! O Bana bir kaç damla Nevrol Cemal ver. Çabuuk! Sonra kocasının arkasından: — Saymak ımı ? Asıl şimden son râ pençemin altında tutacağım. E- ğer bu piç kızı terbiye edemezsem ii da Kazasker kızı demesin- ler. Büyük Hanım bir yandan kızına acıyordu, bir yandan kıza. Kıza dakın çok acıyordu. Ama bütün hakkı kızına verdi. Bu arada Benzigül de ablasın. dan bir tekme yedi: — Kaltak! Hep sen şımartıyor. sun bu terbiyesiz kızı. Benzigül sez çıkarmadı. Perihan Hanım odasına kapan- dı. Karyolasına uzandı. Nefes ne- fese homurdanmağa başladı. Ma- kası bulamadığına memnundu. A- ma ondan aşağı kalmıyacak o bir ceza bulmuştu. Büyük çocuğu be- şinci defa karamel, fıslık parası almak için sokaktan geldi. Bitmedi)