Bu kadın komşularından bir dul- du. Arada bir İrfanların ailesini ziya Irfan on sekiz yaşların- da ateşli bir gençti. Evde oyunlar çi- kartır, bu kadın yani Meliha Hanım eve geldiği zaman, onu eğlendirmek için neler icat edeceğini bil bilmezdi. Meliha Hanım da ekseriya anne- si ile beraber geldiği için böyle top- lu ve eğlenceli akşamlar olurdu. İr- fanın babası çoktan öl Kendi- si daha mektepte okuyordu, küçük bir bemşiresini ecnebi mekteplerinden bi rine lisan tahsiline vermişlerdi. Günler geçip, ziyaretler böyle sik sık devam ettikçe, Meliha yavaş ya- İrfanı Sarmağa başladı. Bu ka- dına karşı içinde anlaşılmaz hisler duyuyordu. Seviyor mıydı? Galiba! Muhakak sevgi denen şey bu olacak. Bir gün İrfan, bir kır gezintisi i- çin Melihalara gitti. Melihanın anne si evde değildi, küçük erkek kardeşi de evde değildi. Her ikisi de kırtaa- mı > çarşıya öteberi almağa gitmiş lerdi Bu yalnızlık İrfana evvelâ korku, sonra cesaret verdi. Bir aralık kadı- nın dizlerinin önüne düştü: — Beni hâlâ anlamadın mr Meli- ha! di Neden müstehzi gözlerin- de bir lâhzacık olsun bana muhabbe- tinin bir ışığını gösteriyorsun? Se- »i her şeyden kıskanıyorum. Seni: teşin kızgın bir çekiç gibi beynimin içini dövüp duruyor. Bilmem, fazla ne istiyorsun? Bir erkek bir kadma acaba aşkından daha fazla ne verebi lir? Senden bana doğru sanki gözle görülmez bir kıvılcım akıyor, her ta- uzum, Meliha acr ddes neyim varsa fe- ayaklarmla çiğ- Zevkle, hazla ölü- rüm, Kuzum Meliha, yalvarırım, ne olur bir az acı bana canım. Genç kadı İrfanı şafkatle okşa» dı: — Çocuğum, dedi, sen daha çok gençsin. İlk sevda çeken her delikam hda bu olur. Kelimelerini tartma- dan, tartaklamadan mübalâğalı mü- âgalı sarfeder. Ölüyorum, bitiyo- m, der. Fakat bu geçer. Sıtma nö- beti gibi iptida çok sarsar, sonra sa- man alevi gibi sönüveriri yavrum. Ben otuz yaşmda bir kadınım, sen on sekiz yaşında bir çocuksun. Daha yü zünde ayva tüyleri var. Hayat cefa- # görüp çekmemişsin. Yüzüne bakan insan sana erkek bile demez. Ben de erkekten saymıyorum. üst dudağında bıyık izleri bil değil. Daha çocuksun yavrum. Dur bakalım hele.. Biraz yaşın daha İleri- lerse, o zaman hayat ne demekmiş, sevda ne demekmiş daha iyi anlar- sın. ... Aradan zaman geçti. İrfan bir gün terliyen bıyıklarını Melihaya gös tererek: — Bak, dedi, artık benim de bıyık | larım var. Genç kadın güldü: — Oh, dedi, ne yanlış anlayış ya- rabbi! Bu küçük tüylerin karaltısma da bıyık derler mi ya.. Bıyık diye dol gun, sert, üzerine tarak koysan kolay ca durabilecek bıyıklara bıyık der- ler. Erkek bıyığı işte odur. Irfan durdu ve sonra dedi kit — Bir gün bende bıyıklarım ü- zerinde tarak durdurursam, beni de sever misin? Genç kadın bir daha güldü. İs bale çok vakit bırakan böyle bir süa İe kırıcı cevap vermekte mana yok- Evet, dedi, hele o gün gelsin — Sö Bir an İrfanm gözleri Melihanm konsol üzerine duran tarağma ilişti ve bu gözlerde bir mecnun göz! nin manasız parlaklığı yandı söndü. İrfan konsolun üstündeki | tarağı bir hamlede kaptı. Meliha, âşıkının ne yapmak istediğini daha anlamağa vakit bulamadan delikanlı tarâğn sivri uçlarını üst dudağıma bütün kuv vetiyle sapladı. Dudağınn ağzının yanlarndan çenesine doğru kanlar akıyordu. İrfan hiç canı act madan ve yanmadan: — Bak Meliha, dedi, yar. işte duru- Edirne E-kek Lisesi Müdür lüğünden: Kesif bedeli 8734 lira olan mektebimiz tamiratının ya pılması, 2 Temmuz 933 ten itibaren 20 gün müddetle ale- ni münakasaya konmuştur. rüldüğü i Malmüd Teklif edilen fiat münasip gö- dirde 22 Temmuz 933 cumartesi gü dairesinde saat 16 da kat'i ihalesi yapılacak tır. Talipler, şartname ile keşfini görmek ve yüzde 7,5 mu vakkat teminat akçalarmı yatırmak üzere her gün Edime Lisesine müracaat o edebilirler . (3098) Çanakkale Nafıa Başmühendisliğinden: Ezine - Ayvacık yolunun 0 *-000 kilometrosundan 12687 4223 kilometrosuna kadar olan kısmın tesviyei turabiye, şose ve imalâtı sinaiye inşaatı 27-7-933 tarihine müadif perşem be günü saat on beşte ihale edilmek üzere hinden itibaren 27 gün müddetle wiünakasaya konmuştur. 1-7-933 tari- ve kapalı zarf usulile Bu inşaatın bedeli keşfi 124811 lira 56 O kuruş olup münakasa Çanakkale vilâyetinde yapılacaktır. Münakasaya iştirak edecekler teklif mektuplarını muvakkat teminatlarını ayni ve günde saat on beşe kadar Ça nakkale valiliğine vermeleri lâzımdır. Taliplerin münakaa şartnamelerini Çanakkale, İstan bul, İzmir Başmühendislikleri ile Ankara yollar Umum Mü dürlüğünde mütalea edebilecekleri ilân olunur. (3035) 4161 Milliyet'in edebi romanı: 30 n edebi roman, 30 YAYLA KIZI. — YAZAN: Aka Gündüz. — bildiğimiz başı kahve rengi yelpa-| zeli, hoş öten çavuş kuşunun adı idi. Annesi ona bir gün sarı krepondan kahve rengi kuşaklı bir entari dikmişti Ode Benzigül görünce: — Aman da aman! Diye h kırıp okşamıştı. Kız sen cici biklere dönmüşün. Artık sana İbi. bik diyeceğim. Benzigül'ün bu içten gelen sev- gisi Petek'i çok duygulandırmıştı. Ö gündenberi hanım ablasını öz anine gibi sevmeğe başlamıştı. — Babam bugün dükkâna hiç uğ- ramamış. Dün akşam nasıl çıkmış sa bir daha hiç mi hiç gelmemiş. Dükkünda Ali kalfa da sorup du- ruyor. Bonolar mr gelmiş ne gel- miş, ille de göreceğiz, demişler. Genç kadın iki avucunun içine aldığı şakaklarını sıktı. Petek bo- noları adam sanıyordu. Fakat bo- | nonun ne demek olduğunu genç ka dın acı acı biliyordu. Geçen ay da bono geldi diye gelinlik elmasları nr sarraf Hafıza ayda yüzde on i- le rehin vermişlerdi de bonoları savmışlardı. Brak anasını, yüzde onları ayda yüz kayma tutuyordu. Nasıl ödeyeceklerdi? O bitmeden yeni bonolar gelmişti. Ne olacak? Kocası geleck, çıkar şu beşibirlik leri! Diyecek? Hık mık yok! Ka- la kala bunlar kalmıştı. Dükkândaki Ali kalfanmda ortaklık payı üç aydır verilmemiş ti. O da mızırganıp duruyordu. Benzigül ile Petek sofaya çık- tılar. Petek derslerini bellemişti. Mualliminin karşısma geçti. He sabını bitirdi. İmlâ yazdı. Şimdi de hanım ablasının ağızdan öğ- rettiklerini söyliyordu: — Bu devlet köylü devletidir. Hani, yok mu, şe: millet on kişi ise dokuzu köyli de ondan köylü devletidir. Gazi baba köy- lüyü çok sever. Onlar da onu se- ver. Nefise abla bu söylenenleri i- şidiyor, fakat anlıyamıyordu. bar kızlarını da, rakıyı da, dansı da unutmuştu. Aklı fikri gelen bo nolarda idi. Bırak bonolari. Bu- gün günü idiksehzigül'e beş lira İ nı Benzi, MİLLİYET PER 13 ESIHHİZ Gg — ÖĞÜTLER Vücudünüz hastalıktan kurtulmak için bizzat ça- lışmalı, marazla mücadele etmelidir Geçenki grip salğınında hastalar nan ve hastalığı (pinumini) ile ibti- lât eden bir gencin tedavisine devam eden bir hekim hastasının. halinde hiç bir fenalık ve vahamet görmedi. ğini, ne derecei hararet, ve ne de nab ve fevkalâdelik EMBE doktor hastayı görüp-ve ahvali hak- kında :malümat “aldıktan sonra: Bu biçare gencin kurtulması mümkün o- | ıyacağı hükmünü vermesi üzeri- edavi eden hekim sebebini uş; o da evet şumun için ki, has tanın vücudünde, bünyesinde kendi- ni kurtarmak için hastalığa karşı dura- cak kâfi derecede kuvvetli bir müca- dreti yoktur, demiş. Zira has- tanın küreyvatı beyzası (kanın kü- gücük ak cisimcikleri) pek çok art- ması ve ziyadeleşmesi lâzım gelirken hissolunur. derecede bile farketme- miş, halbuki her ne vakit hir bastalık veya intan vücudümüze lesir eder ve savlette bulunursa bütün müdafaa ve mücadele kuvvetlerimiz derhal harekete gelir; kalbin vurması artar, hararet derecesi ziyadeleşir, hastal: - ğa karşı müdafaacı olan kanın küçük beyaz cisimcikleri hali tabiideki mik tarlarının dört - sekiz misli derecede çoğalırlar. İşte onlara ihtiyacımız ol- duğu bir zamanda bize ne büyük yar dımlerı ve faydalı hizmetleri doku. nür, Bu itibarla hastalık halinde zu- Mur eden bütün bu Gemtomlar) alâ metler bittabi im fayda ve meni atimiz ve vücudümüzün selâmeli için- dir. Rahatsızlanırken Oüşümek hisset- mek, ha: savletine delâlet e- der, Ve üşümek ve titremek etlerde (adaleler) sarsıntı ve hareketler hu- sule getirir ve bunun neticesi hara- ret ziyadeleşir ve artar. Terlemek te husule gelen bu fazla hararetten has tayı kurtarmak için olur. Çünkü da- hili hararet pek ziyadeleşirse fenalık lara sebebiyet verir. Gasyan ve kur- mak ta ayni suretle vücudümüze da- hil olan muzır mevaddan bizi tahlis kasdiyle tabiatin bir sai ve aksülâme | lidir. İşte bu hal bizi bir müddet için | olsun hastaya yiyecek vermemeğe ve büsbütün iyilik yerine fenalık yap in onu sükün ve istirâhat davet eder. her hangi bir hastalığa lacak şey o li mücadele kuv- vetlerinin mukavemetinden istifade etmektir. Bu kuvvetler de ana” baba dan irsen intikal etmiş olan bir takım kuvvetler, kudretlerdir. İşte böyle müverris kuvvetlerle mücehhez ole- rak doğmak ve dünyaya gelmenin ne büyük keramet olduğunu anlama! Bununla beraber ana babadan m aldığımız kuvvetlerle şimdiye kas ne yaptınız vene yapıyor idiyseniz bundan sonra artık hayat kuvvetleri- niz tamamiyle sizin idaremize tabi o- lacaktır. Bünye ve vücudünüzde esaslı ve hakiki bir tebeddül husule | getirme- ğe mukaddir olabilir misiniz? “Meselâ dakikada 90 « 100 atan hafif nabız lı kalbinizi dakikada 76 kuvvetli da- raban eden bir kalbe tahvil edebilir talimleri yaparak iki üç ay zarfında temine muvaffak olabilir misiniz? İş te o vakit ne yapmağa mukadder ola bildiğinizi anlarsmız. bilmeli ve hatırda” tutmalı ki kalp her şeyin başıdır, hayat makine sinin ruhu ve esasıdır. Büyükada Dr. ŞÜKRU vermek... Amma m ie li- ra?... Genç kadın boğulacak gibi o- luyordu. Kocası Petek'e bile ya- lan atıyordu. Köydeki anasına pa ra gönderememişti. Böyledir de barlara nasıl para buluyor? İçini çekti. Kör olsun şu ayda on kuruş luk bonoları çıkaran! Dedi, ... Aşağıda bir takırtı oldu. Genç kadın sofaya doğru seslendi: — Şermin! Bakıver. Kim gel- di? Petek merdiven başına segirt- ti, baktı ve söyledi: — Babam geldi. Genç kadın hemen sildi. Ko: şı düzeliti, Ortada bir şey yok- muş, birşey olmamış gibi davran- mak istiyordu. Fakat her yandan besbelli idi ki, hem ağlamış hem de çok bozulmuştu. Köcası yukarı çıktı. Yüzü gü- lüyordu. Şen görünmeğe çalıştığı sezdi. Selâmlaştılar. — İyi ki çabuk gitmedin Ben- zigül Hanım. Burada bulamasay- dım size uğrayacaktım. — Hayır ola? — Nefise! Hele sen şu paketi al. Bir küçük paket uzattı. Karısı, TEMMUZ 1933 Ares. Derince limanında bir sene zarfında yapılacak tahmil ve tahliye işlerinin kapalı zarfla münakasası 27-7-933 per- şembe "günü saat 15 te Ankarada Umum Müdürlük bina sında yapılacaktır. Tafsilit Ankara ve Haydarpaşa vezne lerinde ve liraya satılan şartnamelerde yazılıdır. (3125) 4249 Bayburtta 33651 lira bedeli keşifli bir ilk Mektep yapıla ber mucibi keşif 21652 liralık O birinci kısım işi 1-7-933 tari hinden itibaren 20 gün müddetle ve kapalı zarf usulile mi nakasaya vazolunmuştur. İhalesi (20-7-933 perşembe gü nü saat 16 dadaimi encümence icra kılınacağından taliple- rin kanunun tarifi dairesinde zarfları (ihale © saatmdan evvel encümen riyasetine vermelerinin ve daha fazla malü- mat almak isteyenlerin encümen Kalemine müracaatları. (3068) Çanakkale Nafıa .. “ yeve Başmühendisliğinden: Kale -Ezine tarikinin O --000 kilometrosundan 3--092 kilometrosuna kadar olan 3092 metro tulindeki kısmın ta- miratı esasiyesi 27-7-933 tarihine müsadif perşembe günü saat on beşte ihale edilmek üzere 1-7.933 tarihinden itiba ren 27 gün müddetle ve kapalı zarf © usulile münakasaya konmuştur. o Bu inşaatın bedeli keşfi 11728 lira 54 kuruş olup münakasa Çanakkale V ilâyetinde yapılacaktır. Müna kasaya iştirak edecekler teklif mektuplarını ve muavakkat teminatlarını o aynı günde saat on beşe kadar Makamı Vi lâyete vermeleri ve evrakı kesfiye ve tafsilât almak isteyen lerin Nafia Başmühendisliğine müracaatları ilân olunur. 4201 Eminönü Kaymakamlığ mdan : Şehzade başında ka lenderhane mahallesinde kâi n darülhadis medresesi ankazi yirmi gün müddetle ve kapalı zarf usulile müzayedeye konul muştur. Şartnamesi her gün görülü ii i günü olan 3-8-933 perşembe günü saat on dörte kadar tek- lif mektuplarını encümene ve rmeleri ilân olunur. (3247) Beyoğlu 37 inci mektel Sarı yer Rumeli fener kö y mektebi tamiri: Lira. Yukarıda yazılı mektep ler pazarlıkla tamir ettirilecek #ir. Talip olanlar keşiflerini görmek üzere her gün, pazar- lığa girmekicin de hizalarında yazılıteminat omakbuz veya mektubu ile 16-7-933 pazar günü saat on beşe kadar İsvazım yerbürliğüme; örme sat olirslitirisr “Tü240) Ziraat Vekâleti Silo : Komisyonundan: Denizli, Balıkesir, Çerikli, Yerköy, Hacı - Sefaatlı, Ak- şehir istasyonlarında birer bu ğday ambarı yaptırılması ka- palı zarf usulile 21 gün müddetle münâkasaya konmuştur. Bunlardan Balıkesir'de yapılacak © olanın (keşif bedeli 16.300. lira diğerlerininki 15.600 zer liradır. İstiyenlerin Teminat 12 yüzüne a paketi — Ke cası söyliyordu: — Bu gece Belediye bahçesin- de gardenparti var. — Kimler yapıyor? — Gürbüz gençler spor klübü. Gözl , şiş, Burnu kırmızı. Avurtları düşüktü. Ses içkiden bi raz boğuk çıkıyordu. Tepesinden topuğuna kadar yorgunluk, bitkin- lik akıyordu. — Esnafa da bilet dağıtmışlar. Bize iki tane bırakmışlar. Her bi- let bir erkek iki kadın için. Aklı- ma siz geldiniz. Hanım ablanıza, Beyefendiye söyleyin hep beraber gidelim. sami ediyorum. — mma, bakalım biz gide bilir miyiz? — Esnafın davetini beyenmi- yor mısınız? — Öyle değil canım. Eğer eniş temle ablam bir yere sözlü değil- seler. — Bu gecelerini de bize bırak- smlar. (Karısmı göstererek) hem bu da sizin himmetinizle biraz a- dam olur. — Nasıl söz o Nuri Efendi? — Şey demek istiyorum. Hani. Bir yere çıkmıyor, çıkmasını bil. miyor. Bu yüzden ben de yalnız dolaşıyorum. Bari siz yolu, gidişi öğretirsiniz de ben de gündüzleri, | geceleri tek başıma münakasa evrakını beş lira mukabilinde Ziraat Vekâletinde silo komisyonunun teknik bürosundan alabilirler. rin 90 7,5 teminatlarile ve münakasa şartnamesi dairesinde 3 A anna 933 tarihinde saat 15 te Ziraat Vekâletinde komisyonuha 'mürecsatları ilân olunur: (3216) misiniz, bunu da yalnız hafif koşma | b ? . 2. yes yere Beşiktaş Malmüdürlüğünden: Çirağan caddesi arkasında Bakkal sokağında 1-5-21 No lu arsalara talip zuhur etmedi ğinden müzayedesi bir hafta temdit edilmiştir. Taliplerin 15-7-933 tarihine müsadif cu- martesi günü dairede müteşekkil satış komisyonuna müra- caatları. (3203) — yin anlamış olur. Bu biraz da karısından özür di lemekti. — Anlıyorsun ya. Ben neye dı- sarılarda kalıyorum. Sen bu işleri bilmiyorsun diye. Bilsen hep be- raber dolaşırız. Bu gece de bu yüz den gelmedim. Uzun etme! Demek istiyordu. Karısı bunu anladı. Ses çıkarmadı. Kocasının sözünü kesmiyordu: — Ellerinin kması gözükme- sin diye beyaz eldivenler aldım. Yeni mantosunu giyer, hep bera- ber gideriz. Çok eğlenceli olacak miş, — İbibik evde yalnız mı kala- cak. Bari bize gelsin. — Onu da götürürüz. Ona ye- ni entari aldım. Görmedin mi? pe neredeyse Şermin de ora- a. Zaten Petek'i başka bir şey i- çin beslemiyordu. Çocukları olmı- yor molmıyor diye getirtmemişti. Böyle avrattan çocuğu olmaktan- sa olmaması daha iyi idi. Petek geceleri can yoldaşlığı ediyordu. Öteye beriye gidiyor. Biraz büyü- yünce suya da, çamaşıra da kolay İk olacak. İyi bakılmasma gelin- ce, niçin iyi bakmasın? Bacak ka- dar çocuğun ne masrafı olurki. Bir gecelik sarhoşluk masrafı kı- zın iki yıllık masrafına karşılık 0- i caktır. Ancak 33 bütçesinde 20 bin lira tahsisat olduğundan | Taliple- | silo | | Gümüşhane vilâyetinden FENERBAHÇ Eşya Piyangosuli Keşidesine, ancak, gününüz kaldı. de şi | | RADYO | Bugünkü proğram İSTANBUL : Gramofon, Ajans, Borsa haberleri ve ANKARA, 1538 m. 1230 « Gramofon. 18, Alatürlen saz 1845 : Viyolonsel konseri (Edip B-İ VARŞOVA, 1441 m. l 2: Tagannil orkestra konseri, 284 msi ESTE, 550 m. mo ve viyolonsel vaya Sigan musikisi. 2: i MİLÂNO . ORİNO - FLORANİ 20,25: Ecnebi hisanile haberler. — — Konser. 21445: pini randet) 20,15: Halle şarkıları. 20,35: Temsil konferans. 23,20: Orkestra konseri. BÜKREŞ, 394 m. 13; Haberler — Pi ZAYİ — Loyd Triestino kumpafi nın Haluan vapurunun 41 sefer poliça — mumaralı ve AT 2219/12 numaralı 148 kiloluk 3 dık eşyanın Galata Ithalât gümsülj den alman 22 Teşrinievel 1931 ve 17474/15364 numaralı gümrük puzu zayi olduğundan hükmü dığı ilân olunur. Sultanhamam si No. 41 Agop Torosyan. matbasya mit işler içim iz müdüriyete rataat edilir. Garetemiz ilâmlarm ece idi. kur. Geçen akşam Türkuvaz İ rında iie ar getirerek şampanya kazıklamışlardı. zardan altıniş lira. — Ablama sormadan biri söyliyemem. — Sen ne giyeceksin i Kocası ile ilk defa cl eğlentiye gideceği için cik her derdini unutan genç "İ dın: — Bilmem, dedi. Atmalı i#*| pinlerimi giyerim. Yeni mani giyerim. Üstüne de mor mın, pelerinini geçiririm. Kocası Benzigül'e baktı: — Gördün mü bunu? İşte! nun yüzünden.. Sonra ben ##)| oluyorum. Anlatıversenize Moda manto üstüne çarşaf p ni giyilmez! — Şapka alınız da sapka — Neden giymiyecek & — Neden mi? Örgülü saç mek günahmış ta ondan. — Saçı kesmek günah ol Kesmem. Toplar, toplarım, # yı üstüne geçiririm, Petek konuştuklarını yordu. Yalnız gezmek, eğlenti | İerinden bu akşam i ölacağmı düşü ğ di geleli ilk defa böle bir tiye gidecekti. J yı (Arkası v