2 Em EE. is REEABAN o Programda Değişiklik olmalı Radyoda en çok aranan $9Y Program değişikliğidir. Radyo tasyonlarımı yıkan ve sevimsiz bir hale getiren bir şey varsa © da Proğramın monotonluğudur. Evvelce Avrupa merkezlerinde daimi radyo ori tutul makta iken son senelerde halkın değişik ( takımlara (fazla rsğ- bet göstermesile bir çok merkez ler daimi orkestralarmı günde bir saatten fazla çalıştırmamağa mec bur kalmıştır. Ayni takımlar bir radyoda a- ra, Xa konser verebilirler. Ancak r haftanın ayni gün ve saatin- de hep ayni heyetlerin dinlenilme. Sİ usanç ve: Varşova istasyanunda Cumar- tesi, akşamları Chopin'in eserlerin den mürerrekkep bir saatlik bir konser verilmekte ise de bu kıy- metli bestekârın o kadar çok ese- Ti vardır ki ayni parça senede bir kere bile tekrar edilmez. Az bir zaman içinde ayni ha- vaları tekrar eden radyo merkez- lerinin bir gramofondan farkı kal maz, Bunun için en iyi parçaları da ayni hafta ve aylarda ve hat tâ bazı merkezlerde olduğu gi bi her gün çalmmasına hiç bir din leyici tahammül edemez. Herkes bilir ki maatteessüf İs- tanbul radyosunda yeni çıkan vam şarkıları on beş gün sıraya çalındığı vakidir. Radyoculuğun ciddiyetine uy- mıyan bu hal binlerce kişinin asa ileçip radyosunu kapamasına 8€- biyet vermektedir. , Eğer bu şarkılar program reji- sörü Bey tarafından halkın hoşu- ba gittiği zanniyle dinletiliyorsa, ejisör Bey yanılıyorlar. Her beğendiği parçanm her- kes plâkını alabilir. Bir müddet evvel İstanbul rad Yosunun alaturka kısımların her İkisinde de bir şarkınm her iki ta- im tarafından da ayri, ayri çalın «iğmr belki bazı dinleyicilerimiz farketmişlerdir. Rejisör Beyin proğram tan: Mile alâkasının derecesini en iyi gösteriyor. Bellenmelidir ki bir radyo halka şarkı ezberlet bir musiki muallimi değil, bilâkis dinleyicilerin arzusu veçhile hare ket edecek bir müessesedir. Bil. assa bu noktada israr edeceğiz. Şirketler her hangi bir heyet Veya orijinal takımı daima anga- je olmaksızın bir kaç kere için iş- gal edebilirler. Radyoya her geti- rilen takımın temelli işgal edilme sine lüzum yoktur. Ayni takımların senelerce bu- fazla olmıyan bu takımlar hep dinlediğimiz parçaları bize her hafta birer dinletmektedirler. Ara sıra meşhur ecnebi artist. eri şehrimize gelip Beyoğlunda bir kaç konser vererek tekrar Meinleketlerine dönüyorlar. Bun- lardan hiç birini bir kere radyo- Ya davet etmek şirketin hatırına gelmemiştir. — Her yerde milli bir müessese iyetinde olan radyoya yarım Sant için olsun davet edilecek bir #$hebi takım ve grupunun ret ceva ç vereceğini memül etmiyoruz: Her günkü usanç verici meşri- iğ arasında şirketin her bir yeni" ina, dinleyicilere bir.nimet olaca- şirket bilmelidir. Turgut MİTHAT rilerimize cevaplar Hün eyin Hüsnü Beye: “ azla lâmbalı radyo aletlerinin moda- d, İmetir. Radyonun. ilk. zamanların. Pükeee fazlalığı istasyon almakla sada ha kliğinde tesiri vardı. Çünkü o za- indiki limbalar - yoktu ve bütün Bilg iyı derecede kuvvetsiz olduğu €n kuvvetlisi 90 voltluk mütemadi yana "mukavemet edebilirdi. Şimdiki hp palardan çoğu 300 volta dayanır ve te,limba eskiden 2 , 3 limba vazifesini Şar: eekiden 12 İsmbalık aletler vardı. ögidi 5 , 6 lâmbakkları eski 12 lilerden * dahâ hassastır, Nazire Hamdi Hanıma: “ soracak olursanız kulaklıkla yal- niz stanbul dinlemiye > wabene galenli daha en Bazırmı tecrübe ederek almak bata öm apncağıniz biçimi bir Sezai işliyemeye bilir. pahalıdır" yamızda malzeme o kadar & mile bir alet hazır alınıldı- Evinizin mesaisi iz 50 metre ant, ir, rol aymamaz; yak Talât Beye; Z Bozukluk aletinizde değildir. Keş mev. £ | e geceleri icra edileceği bildirilmek- lundurulmasile, sermayeleri pek | İ Umumi Avrupa Konserleri Perşembe akşamı saat 21,30 da Fenlândiya hükümet merkezi olan Helsingsfors'ta verilecek olan bir konser bu şehre kablolar ile bağlı bulunan bütün o şehirler Armes Yacrnefel'in idaresindeki prog- ramı aşağıda yazılı konseri nakle- deceklerdir: A) Silelins'un eserlerinden fan- taziler, B) Keman konseri (1.- Allı moderato. ) $ ok 2— Adagio di molto 3.- Allegro mamon tanto, ve daha bazı orkes- tra parçaları. Radyo hal leri Macaristan cazı sansör ediyor Son zamanlarda Caz musikisinin güf- teleri fazla açık olduğundan bir çok Ma- ar sileleri radyo şirketi komiserliğine | rağ radyosunda haftada üç, dört konser veren Otokar Jeremias takımı müracaat ederek bu gibi şarkıların rad- yolarda söylenmesine müsaade edilme- mesini rica etmişler. Kamiserlik bu noktada şirketin naza- vı dikkatini celbettikten maada cazın da- ha az çalınmasını şarkı güftelerini san- | sör edileceğini bildirmiştir. Âmâlara bedava alet Çekoslovak radyo şirketi âmâlara be- dave radyo aletleri © alınmak üzere bir tahsisat ayırmıştır. Ses mükâfatı Geçenlerde Yuşoslavyanın — Zayrep radyo merkezinde bir ses müsabakası yapılarak en iyi seslilerin seçilmesi din- | leyicilere bırakılmıştır. Müsabakaya 60 | kişi girmiş ve evvelce isimleri kimseye bildirilmemiştir. Gelen üç bin cevap © tasnif edilip en çok rey alan üç kadın ve üc erkek tek- rar radyoya metirilerek bir daha rey top- lanacaltır. Birinciden üçüncüye kadar i mükâfatlar verilecektir. Macarların seyyah celbi ye tarar Födyolarile © seyyah celbine | ylıyacaklardır. Alt; lisan ile yapılacak | “romlarda hilhaza Macaris- wi mahalle-ile sanatoryum ve madyolarmdan baksolunacaktır. | Propagandalar günün muhtelif saat- | Bükreş Rodyosunun senelik abı Bükrş radyo sirketinin sencik hesap- larında 491,035 Lei açık vardır. Buoünkü program ö İSTANBUL, an 1845 kadar Saz (Muzaffer B. ! TAS en 110 klar Orkel 19,10 dan 19.30 karlar Doktor Tevfik İsmail | Bey tarafından Verem hakkında konferans, | Bim 20,0 kadar Saz (Hamiyet hanım) 2030 den 71 kadar Saz (Seniye Hamm), | | 3 den 21,30 kadar Sar (Mahmure hanrm). | 21,30 den 22.30 kadar Orkestra, Ajanı, Borsa | haberleri ve Saat ayarı. ör.| VARSOVA, 1018: R 550 m. ii Cemtanileri 2108 Pan Gerek? ir eseri Çstldyodan). 231 berler.. sonra: Sigan eusikisk. va VİYANA, 517 m. 2045: Alvis Dontal 'taktmenm hafif ve ope” rat İhsavalrı, şarkılar. 21.50: Konleranı 2258; | Dans müsükini; PRAG, 487 m, 1 20.25: Slâv eserlerinden iürekkep konser. 2120: Çek eserlerinden mürekke> konser. LANGENBERG, 487 m. 22.15: Piyano konseri, 2540 Gece musi- kisi ZURİH, 459 m. ” 20551 Hafif musiki, 21.45: Edebi meşriyat. | 2245: Filharmonik konser. BÜKRES, 304 m. : 13: Pİâk. 1420: Plak, Yö; Radyo orkestra si. 1920; Keza, 2: Konlerana: o Zi: Pyano konseri (Bach, Chopia, Deburey). 2145: Pi- o » viyolansei konseri, 22.20; Kirinet kon BRESLAV, 25 m. - 3 konseri (gari bir akeç, 2150; ie elle <) “> Mm——>————— siminde uzak yerler almır, hava ısindık ça uzak, hattâ büyük merkezler nisbeten daha zayıf olarak işidilir. Yaz yaklaştık” ça bütün istasyonlar daha seç saatlerde ve parazitli olerak almır. Parazitin önğ- ns nisbeten meçmek yollarımı karilerimi. e bildireceğiz. Merak etmeyiniz elat sorduklarmız mevsimin te- İ Sağdan: Breslâu spikeri, Mr. Facks - Sağdan Budapeşte spikeri Madam von Gecsö ve BA 3 Şa Yi (Güzide iye ordu- Dinlediğimiz Neresidir? BRUNO, kezinden sonra en iyi dinlenen Çek tasyonudur. 341 metrelik Brünonun an- ten kudreti 32 kilovattır. Programını kısmen Prag'dan naklen ve kısmen bizzat neşreder. Erken saatlerde işidilen spiker “Hallo, radyo - jurnal Brüno (Brno)” diye ses- lenir, Proyramm başlamasından evvel istirahatlerde bir horos ötmesi işidili Brün spikeri Mr. Chomupka BRÜKSEL, (Belçika) Radyo istasyo- pek müsait havalarda hassas | aletlerle dinlemek kabil olunur. Dalgası 509 met- re, kudreti 15 kilovattır. İstirahat işareti yoktur. Yalnız istirahatlerden sonra program başlıyacağından bir dakika ev- vel bir sslık sesi gelir. Neşriyat fransız. cadir. 33 8 metrede ikinci bir Brüksel ista yonu dahn çalışmaktadır. Spiker flamca olarak “Her Brüksel N. 1. R. velâimşe uitzen ding” cümlesini her neşriyatın ba- şında tekrarlar. Kudreti diğer Brüksel derecesindedir. İstirahatlerde ıslık çalı- Matmazel Lidia Beöthy BUDAPEŞTE, (Macaristan) dinleyi- cilerimizce sevilen bir istasyondur. Peş- tenin anten kudreti 18 kilovat ve dalgası | 550,5 metredir. İstasyon programa baş» larkon Macar, Alman ve Fransız” liian- larile istasyon dinleyicilere tanıtılır. Ma- carcası “Hur radyo Budapeşte”, Fran- sızcasıda “İsi radyo Budapoşt” diye sıra ile bazan kadın bazan da erkek spikerler tarafından söylenir. İstirahatlerde a- henkdar bir nota işidilir. Ameli bilgiler | Hoparlör işlerine dikkat Aletinizdeki hoparlör lâmbası 5 ayak- lı veya ayakların üstündeki kemerde bir vida var ise limbaya pentod denir. Böy- le bir limbalı ahizeden hoparlör fişleri takıp, çıkarıldığı ssnada iakinenin ce reyan ile alâkası kesilmelidir. Kesilme yecek olursa beş ayaklı limba bozula bi- ir, Hoparlör ve rutubet Rutubete tahamâl eder cinsten olma- yan hoparlörler yaş yerlerde bırakılmağa gelmez. Mesele büyük mikyasta su, ya- hut yemek koymayıp bular neşrolunan yerlerde hoparlör kullanılan hoparlör- ler bir zaman sonra bozulmak tehlike- sinde kâlır, Tabii o yemek © pişmediği takdirde zararı yoktur. Makine ve hoparlörler her hangi bir zaman ratip yerlerde — bulundurulmak icay ettiğinden bezlerden bir kılıf yaptırılarak üzerlerine örtmek mu- hafazaya yeter. Si l Toprak hattının ehemmiyeti Bazı radyo aletleri hassas oldukların- | dan toprak hattı büyük rol oynamaz zan- niis hir çek kimseler yalnız anten ile çar İışırlar ve her istecikleri yeri bulmakta güçlük çekmezler. Fakat hoparlörlerin- de peyda olan hafif bir uğultunun nere- den geldiğini anlıyamazlar. Pek çok dalgalar ccreyanınm tabiatile neşrettiği hafif uğultunun haricinde da- ha fazla hissedilen uğultu toprak kullan- Tiyatro veya operaların nakledilme- sine mahsus mikrofonlar mamaktan ileri gelir, Toprak hattı alet, yaplalunca bü görülü geri yarı yanı hal yarı yarı- kerimenin Bünlarda şük hesiz taprali hattı bir cl oynamaz — MAYIS 198355 suna 350 genç zabit girdi (Başı 1 incil sahifede) | ren ordumuzun safları arasma karışan ' genç zabitlere güzel bir hitabe iradede- rek kendilerini tebrik etti... ü Şükrü Naili Pş. nın hitabesi Müteakıben Kolordu Kumandanı Şük rü Naili Pş, yürekten gelen bir ifade i- le gençleri teşvik edici birkaç söz söy- ledi Şükrü Nail Pş. mutkunda ezcümle: “. Büyük Erkânı Harbiye Reisi Pş. Hz. kendi namlarına burada bulunmamı emrettiler. Müşür Ps. Hz. nin selâm ve iltifatlarını size tebliğ ederim. De- dikten sonra çetin tahsil hayatınm 80- nuna eriştiklerinden dolayı gene mezun ları tebrik etti. Zabit vekilleri bir ağız- dan, yüksek sesle: — Var ol! diye bağmarak kumandan- larına teşekkür ettiler. Şükrü Naili Ps. Harbiye K. İzzet Bey- le mektep müdir ve münllimlerini tale- beyi yetiştirmek hususundaki kudrotle- rinden dolayı tebrik ederek sözüne niha- yet verdi. Gi Cümhuriyet abidesinde Yeni mezunların. mon piyancla aldı! parçalar lendikten ve Dae büfeden davetliler izaz olunduktan sonra genç zabit vekilleri başlarında muzika olduğu halde Tak- sime gelerek Cümhuriyet âbidesine me- rasimle çelenk koydular. Mzika istik- lâl marşı çaldı ve halk şiddetle alkışla- dı, Abidenin etrafında geniş bir halka halinde toplanan kalabalık görülmemiş bir dereceye varmıştı. Harbiyenin bu seneki mezunlardan suvar; zabit ve Kili Aziz Resit Bey, abide önünde çok canlı hir hitabe söyledi. Canlı bir hitabe Bu hitabeyi sypen meşrediyoruz: — Ünlü Türk milleti! üreğin / derinliklerinden getirdim. Riraz evvel ant iç- tik. Üy selik kanatları gererek seni geceli gündüzlü bekleyen orduya bir az evvel karıştı. Kalbimize dolup boşa- lan kan, ateşini senden, ilhammı senin dünyalara baş eğdiren büyük oğlundan almıştır. Lâzem olduğu yerde kanla top- rağı sulayacağımıza senin karşında and içiyoruz. Başeğmez Türk milleti! Ordun da filizlenen bu firlanlar senin içinde çı karak senin dinle ekilmiş ve yetişmir Senin için yaşyacak, senin uğrunda ö- leceketir, Onlardan akacak kanlar daha sonra gelecek yavrularımıza bir kuvvet ve kud ret memba, bir iman kaynağı olacak. tar, Sana” ve Şürüüna feda olsun! Can e vinden yaralı bi? arslan gibi uyurken birdenbire süğkimp doğrulan, birkaç yıl- da birkaç asır yatatan bir milletin yurdu na bekçi olmak şerefi,'o kadar enin, © kadar uçsuz bucaksız ki bunun dört yüz gencin göğsüne sığmayan kasırgalı he- yecanını anlatamayacağın. Yurdumuzun ortasmda yükselen 17 milyonu pervane- ler gibi çemberinin etrafına toplayan yüce başbuğumuza ve sana şükranları- mızı yükseltiyoruz. Bize lâyık gördüğünüz bu şerefli va- zifeyi bize inanışınızdan fazlasile ba saracağız. Er meydanında neler yapa- cağımızı, yurt uğrunda nasıl öleceğimi zi hikâye etmiyeceğim. Milyonlarca şe- hidin hayalinizde yapacağı bir geçit res- mi, yarınki saatlerimizin ölçüsü olsun. Aziz yurdun mest bir yuva gibi dai- ma sen kalması için bilerek, vülerek öle ceğiz. Fakat el eli değdirmeyecek, el a- yağı baştırİnayacağız. Sana uzanan elle- ri kıracağız. Belki bu uğurda öleceğiz. Fakat seni tamamile benliğine sahip, 'bür ve müstekil bir millet yaşatmak için öleceğiz. Ordun varken sen bas eğimeyeceksin. Sen sağ oldukça ordun baş eğmeyecek- tir. Böyle geldik, böyle gideceğiz. Türk milleti! Tarih kadar eski zaman lardan teslim eltnk elimize verdiğin vazifenin ululuğunu müdrikiz. Biz de onun ateşini tazeleyerek bizden sonrakilere böylece teslim edeceğimize önünde tekrar ant içer ve seni tekrar selâmlarım.” Halk tarafından şiddetle alkışlanan bu nutuktan sonra merasime nihayet erasımin sonu Bu «öne Harhiye mektehini bitirerek zabit vekili olan Efendilerin isimlerini memnuniyetle sütunlarımıza geçiriyo- ruz: Mezun olan efendiler Mehmet Zeki Niktar, İbrahim Cahit İstan bul, Hasan Bedrettin Beşitaş, Enver Aksa. Şükrü İstanbul, Ragip Antakya, Ni- hat Kilis, İhsan Elirir, Mehmet Reşst Van, Ali Zeki İstanbel, Resul Eleşkert İhsan El aziz, Kemal İstanbul, Tacettin Bostanoı, li Nasa Kütahya, Sabri Belekesir, Ziya Han Je, Osman Şinasi İsparta, Mehmet Bur- sa , Mehmet Lütfü Kırşehir, Mehmet Reşit Üsküdür, Mehmet Ferit Bursa, Cahit Ersu rum, Ömer İzzet Atina, Mehmet Süpbi Ersw- | 2 rum, Şevket Ersurum, İhram Beşiktaş, Hü- | seyin Refahiye, Ziya Avanos, İbrabim Üs- küdar, Hasan Kütahya, Mehmet Belıkesir, Mustafa Celâl Beşiktaş, Ahmet Vavit İstan» bal, Ahmet Muammer Mil vi Edirne, Mahmet Hikmet Bane, lim emin, Mansur Elizi an. srettin Sarıyer, eş Celâl Bursa, Sadi Ortaköy, Hüseyin Barhasettin Çatalca, Mus- tnfa Bakri İstanbul, Mehmet Tortum, Osman Kütaya. Cemil Bitir, © Sadrettin Kadıköy, Necati Üsküdar, Hasan Harpat, Ali Kemal Selânik, Mehmet Font Konca Mestafa ne Mehmet Selâhattin Denizli, Nuri Çankırı, Ab- dullah Errincan, Mehmet Reşat Kars, Ali Ba- hattin İstanbul, Abdullah Hilmi stanbul, Ö- mer Necdet Erzincan, Mehmet Nusret Sol Mihatti (Şekerini) Prş ve İDiploma alan gençlerimiz kimler? tan Ahmet, İlksan İstanbul, o Ahi Hayrettin İstanbul, Hasan Behçet İstanbul, Hasan Feh- mi Gerede, Kerim Selânik, Husan Fahrettin İstanbul, Mehmet Nuri Edirne, Ahmet Şük- rü İstanbul, Ömer Faruk Niğde, Muxmmer Bedii Üsküdar, Mustafa Beşiktaş, Mehmet Reşat Süleymaniye, Ali Fuat | İstanbul, Sü veyya Kirmasti, Ahmet Enver Trabzon, Mus Edirne, Cemal Pasinler, o Hamra Ahmet Şükrü Sivas, Ahmet Amasya, Erzurum, Cemil Fatih, Ahmet İhsan, Fatih, Mastafa Aranos, Ahmet | Muraffer, um? Konan Antalya, Ahmist Fay Sultan, Kemalettin Hirkai Şerif, im altamahmet, Mehmet Nozi Üsküdar, İhsan İstanbul, Ahmet Sami Ada- pazar, Mehmet Reşat İzmir, Tarik Kastamo- ni, Enver Üsküdar, Nurettin Ko. mustafa p, Vodat Kartal, Abdullah İstanbul, İhsan Be- siktaş, Eyüp Erzincan, o Ali Kara Mürsel, Nevsat Selânik, İbrahim Şevki Bursa, Yosuf Ziyarettin Urfa, Mahmet Gali İstanbul, Yar kup Nurettin İştip, Ahmet Bursa, Nahit Tek furdağ, Mehmet Necmi o Akhisar Mehmet Burhanettin Divik, Abdülkadir. Beylerbeği, Hüseyin Macit Edirne, Ahmet Reşat Teşvi- kiye, Ahmet Vahdettin | dl ii İstanbul, Ahmet Mümtaz Sadık Köcaeli, Osmzn Nihat Mi met Sadettin İstanbul, Hasan Basri İstan Ah Nafız arsuz, Abdullah TSelâmi İstanbul, Mehmet Ali Aksaray, Ah- it Çatalca, Mehmet Şakir İstanbel Abideye çelenh götürülüyor. Mustaf Kemal Eskişehir, Mustafa Sabri Bur- Mehmet Recai İstanbul, Mahmı i tanbul, Emin Edirne, Vedat İl hattin Diyarbekir ni, Faik Karacabey, Avni Edirne, İbraikm Halil Har pat, Salih Zeki Errincan, Osman Beşiktaş, Mevlüt Adapazarı, Mehmet Edirne, Mehmet si Reşat, Edirne, Mehmet Muhtar Beyoğlu, Selim Beşiktaş, Tahsin Sivar, Ahmet Se in Üsküdar, Tahir Üsküdar, Lütfü Art Bursa, Muhtar İstanbul, Mehmet anbul, İsmali Aftal Beyoğlu, Hali t Afyı Yusuf Fikesir, Muammer Bursa, Osman Van, Ve- dat Üsküdar, Ahmet Fevsi Fatih, Fuat Ay- i et Eyüp Hirknişe- rif, Hüseyin Mekki Eyüpsultan, Mustafa Hay yattin Beykox, Cemil Şükrü Buran, Mustafa Salahattin Edirne, İsmail Hakla Çanakkale, Blahmet Diyarbekir, Ahmet Elazir, Selâhat, tin Beyoğlu, Recep Sivas, o Mehmet Sai Hirkaişerif, Alâeddin Daday, Mehmet Kemal İstanbul, Mi . ie İstanbul, | Ahmet Nihst Akhisar, Osman Talat Üsküdar, Ha şân Basri İstanbul, Beliğet . Kirşehir, Kura İstanbul, Servet Söğüt, Mehmet Remzi Ak- saray, Ahmet Faik Maahlıcık, Ahmet Esat İstanbul, Mehmet Kemalettin İstanbul, bek emi Ziyaettin Edirne, | Salâhattin İstanbul, Kümiran Kadıköy, Mehmet agâh ğ Sadettin Bursa, Abmet Küzem Beyoğlu,Mue- tafa Sabri Harput, Feat Kadıkwr, o Necdet İstanbul, Mehmet Bilecik, o Haydar Denizli, Mustafa Beşiktaş, İbrahim Daday, Mehmet Emin Kadıköy, Kemal Malatya, Salih Edirne, Haydar Er surum, Müatafa Reşat Aydın, Şerafettin Er- rincan, Mehmet Reşat Nevtehir, Alp Hasan lerbeyi, Muhittin Elbistan, Sait Fikri Er- am, Mehmet Smat Yaşar bul, Mustafa Necip İstanbul, Hayri Re- get Akça dağ, İbrahim Kâmi Enver Kelkik, Tahsin Siverek, Nihat İstanbul, Bed ri Kula, Emin Üsküdar, Ahmet Harpat, İb- rahim Şevki Ordu, Avni Kadıköy. Kasım Van, Süreyya eTkirdağı, İbrahim Etem Bar likesir, Ali Kemal Sandıklı, Munmmar İstam- bul, Fikret İstanbul, Faik Bursa, st Kemalettin İstanbul, Zühtü Adapazarı, Orhan Necdet İstanbul, Niyazi Gaziantep, la vanil Vehbi Yalncık, Körm Bilecik, Osman İstanbal, Mehmet Burhan Eyüp Sultan, Ya- ou Bursa, Selimi » Mehmet Emin İstanbel, Ahmet Rasim Erzurum, Nihat Üs- küdar, Hasan Muğla, Hasan Hilmi Bursa, Em ver Kırklareli, Talât Bursa, Rüştü Akseki, Ab- dullah Şefik Balıkesir, Ahmet Şinasi Büyük” dere, Mehmet Nuri Maramra, Hüseyin Cavit Beşiktaş, Mehmet Adil ölü, Sadrettin Hemabul Abdullah Küçükler alt taraftaki noktaların ü- zerinden kurşun kalemle giderlerse, yakarıdaki gibi bir kelebek meydana çıkar Takvimler | Cenevredeki milletler cemiyet! senenin on üç ay olması için tetki: kata bulundu. Şimdi adamlar gön: dererek milletler arasında propa: gandasını yapıyor. (Kimbilir gü nün birinde seneler on üç ay olur. Hayatımızda yeni bir değişiklik. Fakat aceba eski kavimler nasıl tarih kulanırlardı? Evvelâ Fira- vunlar zamanında Mısırlılara ba- kalım. Mısırlılar seneleri otuzar- günden on iki aydı. Ayrıca “numa rasız” beş günleri daha vardi ki bugünlerde dini ibadetlerde bulu- nurlardı. Yani sene 365 günden ü.-kkepti. Mısırlılar senei kebi- se ne olduğunu bilmezlerdi. Bu- nun için her dört senede bir 24 sa- atlik bir fark hasıl olurdu. Bir Mı- sırlı için bunun ehemiyeti yoktu, Fakat müverrihler ve rahipler ha- sat zaamnlarının ve yahut Nilin taşdığı günlerin bir kaç asır geçin- ce başka başka mevsimlere rastla- masinâ hayret eteğe başlamışlar» dı. Aradan 1461 sene geçti ve Mı. sallar tamikürclarz gilneşin etrâi fında 1460 defa devrettiği hâlde, Mısırlılar bir fazlasile 1461 yıl sa- yıyorlardı. Yunanlılar ise kendi takvimle- rinden iftihar duyarlardı. Hattâ Atinadaki Minerva mabedine bu iftiharlarmı altınla yazmışlardı. Seneleri 29 ve 30 günlük 12 ay- dan mürekkepti, Ve sekiz ayda üç defa takvime bir ay ilâve ederler- di. Romalılar takvimlerini bir haylı değiştirdiler. Nihayet Jules Cesar milattan 45 sene evvel Mısırlı âlim Sosigenes i getirdi. Bu adam 15 ay lık ve 445 günlük bir sene kabul etti, Bu da yanlıştı. Nihayet 1582 senesinde Gregoire yeni bir tak: mü: yim yaptı. Kendi le izafe edi- len bu takvim kullanılmakta. dır. Şimdi bile bazı milletler ayrı ay rı takvim kullanıyorlar. Musevile- rin 12 aylık 354 günden mürekkep «neleri vardır. Her sekiz senede bir on üçüncü ayı daha o senenin on iki ayına ilâve ederler. Arapla- rın de takvimi malümdur. Biz Türkler de yakın zamanla- ra kadar Rumi tarih kullanıyor- duk. Fakat medeniyet dünyasın- dan aykırı kalmamak ve işlerimi- zin düzenini bozmamak Avrupa- nın kullandığı takvimi aldık. Bl mm lim Mİ SİRİ Ingiliz heyeti Özür diledi (Başı 1 inci sahifede) Türkiye heyeti nezdinde özür dileme be , Bur teklifler taallak eti feri maddelerin müzakeresi sırasında me edilecektir. Bu meyanda Türkiyeye tahsis edi- len tayyare adedinin, müşabih devlet lerin tayyarelerine müsavi olması ta. dem Ruhi y e Kemal Pasiller, Şetik Edirne, Edirne, Mehmet Necmettin Niğde, Mehmet Emin İstanbul, üleyman Bursa, Mehmet Ma rat Edirne, Abdurralman Edip Harpet, Har hatla Belibele, İzan ker iin battin Geli an Sabi fa Nurettin latanbal, Osman İstanbul, Kâ- sil Maraş, Vasfi Bozöyük, Selâhattin Üs Bu sene mektebi bitirenlerden met Zeki Efendi (Niksar) birinci, İb- rahim Cahit Efendi İstanbul ikinci, Sa mi Efendi (İstanbul) üçüncülükle dip lomn almışlardır. Birinci, ikinci ve Ü- gelenlere birer saat hediye -