| Ankara Jiltlliyet (111 KER KOMÜNİST ANKAR iii AL. Şaşırtan zevahir. Madalyanın tersi. Sukutu hayal! Ankara, kâmen, 1920 kimiyeti Milliye gazetesinin üstün- Komünizm cereyanı günden gü- | deki küçücük odadır. Partinin ba. ne mesafe alıyor, meclisin harimi- ne de giriyor. İşte müseccel, mü- şekkel komünist meb'uslar türe- di... Bu meb'usların hakiki ma- hiyetleri biribirinden çok ayrı.. Meselâ: Bursa mebusu bir Şeyh Servet Efendi var. Servet Efendi, servete düşmandır. Şeyh olmasına rağmen dine yumruk sıkan, taas- suba pala sallayan kıp | kızıl bir bolşeviktir. Şeyh Servet Efendi, Halk iştirakiyun komitesi diye bir de hususi din kurmakla meşgul- dür. Eskişehirde Çerkes Etem ve kar- deşlerinin nagiri efkârı olan Orucun gazetesi de o komünistlik perdesi arkasında etrafa fesat da- gitıyor. Yakm vakitlere kadar Ankara. nım komünizm hakkında (hiç bir fikri yoktu. Yeni gün gazetesi buraya gelen bir Rusun; beyanatını neşretti. Bu beyanatın muhitte yaptığı tesirler ne kadar yük!.. Dünyaya ve beynelmilel adalete küskün olanlar, tatlı söz. lerle oyalanmak istiyorlar. İtiraf etmeli ki, bu adamın tasavvur et- tiği Bolşevik cenneti de pek lâtif, harikulâde manzaralı bir şey: Dİ. min idam fermanı veriliyor. Silâh- lar kırılıyor. İnsanlar biribirine attıkları kurşunlar eritiliyor. Ser- vet, bütün insanlara © müsavaten taksim ediliyor. Mezhep ve milli- yet eri gözetilmeksizin bütün in- sanlar biribirine sarılmış, - öpüşü- yorlar. Bu, mendalyenini bir ia vi dır. Onun bir deterr tarafı var ki, tablonun şiirini bozuyor: Ko- münizm fikrini yaşatmak için de ordu lâzımdır, muharebe lâzımdır. Buna rağmen komünistliğe karşı Ankarada bir heves var. Her yeni çıkan şeye . olduğu gibi: Karl Marks'ın kitabını sipariş eden mü- nevverler her gün artıyor.Onun Ca- pital adl: kitabı, elden ele dolaşı- yor. Bu gidişe bakarak şöyle dü- şünenler var: Acaba Kalr Marka, Rusyadaki yuğrumların intikamını bizden de mi alacak? , Bolşevik Sefarethanesi ziyaret- orak ve ra la süslenmiş siyah gömlekle. rile Ankarada ayni zamanda Bolşe- vik ve Menşeviklerin ayrı ayrı mü. messilleri vardır. tanidür, Bu iki mümessil, iler, Biri Rusluğu, öbürü Gürcüstanı ediyor. Fakat işte çok gecikmedi; Bolşevikler, bütün Kafkasyayı, bu meyanda Gürcüstanı, Azerbayca. 21 da işgal edince herkesin sukutu hayâl başladı. O vakit Kari Marks in kitabı ocağa, komünist partisi- nin levhası da sokağa atıldı. Her- kesin gözü, ümidi gene cepheler. de Türk neferinin süngüsüne da. yandı. Ankarada komünist elebaşıları arasmda ötedenberi koyu milliyet- var. Bunlarm çoğu meb'usturlar. Komünist partisinin merkezi, Ha- şmda bulunanların şahsiyetlerine, meclisteki mevkilerine bakmca; insan bizdeki bu komünizm hare- ketine gerede, yan bakmaktan kendini alamıyor. Hiç bir mesleği akidesi olmıyanlar © daldan dala kolaylıkla atlarlar. Fakat milli- yetçi tanınmış olanların komünist- liklerinde samimiyet olmaz. Olsa olsa bunda hâlin icabmdan doğan bir politika var. Bir kaç gün evvel Mustafa Kemalin gazetesinde, Ha- kimiyeti Milliyede çıkan bir baş- makale insanı tereddüde, daha goğrusa bu meselede vuzuha sev- ii —“..En fena cereyan entrikacı- lık, şarlatanlıktır. Bazı memleketle- rin metaı, başka © memleketlerde — alâmet bir mahiyet aldığı için — çok geçer. Öyle bir zamanda ortaya bir çok şarlatanlar çıkar. Ceplerine dol- durdukları sahte ve taklit şeyleri ya- lancı bir etiket içine sararlar. Sokak ortalarında, geçit yerlerinde dururlar, yüksek sesle bağırırlar, gelenleri, ye- çenleri etraflarına toplarlar. O kadar perver tanınmış bir çok simalar da | hisen staabel, seyyar terbiye sergisinden bir köşe ve Seyyar terbiye dil: dökerler ki bu şarlatanlıhlara al- dananlar, çok olur. Ancak işin taklit vuşmuştur, Aldananların elleri böğür- lerinde kalır. Son zamanlarda hormü- nizmin Böyle şarlatanları doğdu: Ko- münizm! Komünizm diye bağırıyorlar. Bunların yegâne maksadı, şa gürültü- de herkesin mahiyetini hakkile anla- madığı bir metaa doğru koştuğu bir sırada bu hücumdan istifade etmektir. Yoksa ne komünizmden, ne bolşevik- likten, hiç bir şeyden haberleri yok- tur. Yegane kuvvetleri; durmadan bağıran çenelerinden ibarettir. Bu va- ziyette bizim için yapılacak yegâne şey, bu. şarlatanlara aldanmamak. | tari, İşin bir de şu tarafı var: Anka. | rada komünizme aleyhtar olanlar, komünist Rusya ile'en sıkı bir dost luk tesisine en samimi taraftardır. | lar. Bunların fikrin göre Moskova ile döst olmak, mukadderatımızı teşrik etmek için başımıza kırmızı | tepeli kalpak, sırtımıza siyah göm lek geçirmeğe lüzum yoktur! MİLLIĞI sergisinde yeni harflerle neşriyat Ankarada Musevi mektebinde toplanar ak Türk isimlerini habule ve Türk har- 7 . sini temessüle karar veren Musevi bir grap Ankara Zahire Borsasında saba Ekmek neden ucuz? “Evvelce köylünün buğdayı bir şebeke tarafından kapatılır, yok pahasına elinden alinırdı... ,, Borsa binası önünde mal larını getiren köylüler... ANKARA, 21 (Milliyet) —“Bele- diye birinci nevi ekmeğe yedi buçuk kuruş azami fiat koydu.Perakende © larak altı kuruşa ka dar birinci nevi ek- mek satılıyor, © Bu vaziyet . karşısında buğday ve un vazi- yetini tetkik için za- hire | borsasmı da tetkik mevzularımız arasına sokmak lâ- syonun arka sında — kalübelâdan kalma koca bina ya sabah sabah gir- dik vebir hayli malümat aldık. Ankara Zahire Ankara Zahire bor- borsası her gün va- | sası Komiseri sati olarak beş altı » Vehpi Bey vagon buğdaym sa- tışma tavassut ediyor. Buranın saticı- ları buğdayı yalnız Ankara ve mülk hakatmdan değil, Konyanın Ankara» ya daha yakın olan Koçhisar ve ha- valisinden de getiriyorlar. Borsa 927 de açılmış, fakat bugün- | kü mütekümil şekline girebilmek için geçen sene bir ıslahat yapmış. Bugün, | satıcı borsadan çok memnundur. Çün: kü evvelce rl buğdayı bir e- | beke tarafından yok parasma kapatı. hırmış. Sabahleyin daha gün ağarma- dan buğday gelen yolları çıralar ya" karak tutan zorbalar, tehditle köylü” nün buğdaylarmı yokpahasma elin- den alırlarmış. . - Daha pok yakın zamanlara kadar bile kileciler yarım ölçüden kırk para alırlar ve ayrıca sakızhık namile de başka bir de borsa resmi O halde ki vasati olarak her yarımı otuz beş kuruşa satan köylünün kese- sinden şu veya bu parasr yekümu ola» rak üç kuruş şıkkarmış. “ermeden köylü, malını borsada Dinle Gelik boyuma. yara başına bir kuruş vererek ve — malımı ile değer pahasına sattığı- *» Satış merasimi şöyle oluyor: Köy- Tüler arabalarile buğdaylarmı borsa | İstanbul ve Trakya Şeker Fabrikaları Alpullu Şeker Fabrikasının İstanbul depolarından kristal toz şekeri atideki fiatla nın önüne çekiyorlar. Sıraya girip bir sira numarası alıyorlar. İki küçük ka- ba nümune alıp (birini binanın için- deki müzayede salonuna, diğerini de bir memura veriyorlar, Alıcılar ve sa- beslar kendilerine mahsus yerlere 0- turuyor. Tellâl tas içindeki nümuneyi gezdiriyor ve müzayede başlıyor ve ni- hayet birisinin üzerinde kalıyor. Bu- rada vadeli satış yoktur. Mallar yirmi dört saatte teslim edilmektedir. Eğer bu müddet zarfında bir ihtilâf çıkar. #n nümunelerden saklanmak © üzere memura verilen diğer kaptaki buğday ortaya çıkarılıp mesele heyetçe halle- diliyor. Buğday fiatlerinin istikrarı için Zi- raat Bankası da burada alıcı vaziye- tindedir. Şayet müzayedede © buğday fiati beş buçuktan aşağı düşerse ban- kanın buradaki memuru onu — banka hesabına beş buçuktan alıyor. 21 a- Zustos 932 den itibaren Ziraat Ban- kası bu borsadan bu şekilde on iki bu- çuk vagon buğday almıştır. Borun, bilhasın harman vaktinde, ağustos ve eylâl aylarında pek hara- retlidir. Bugünlerde yevmiye otuz Va- gon buğday geldiği ve altı yüz mua- Yemi nazün büzece Ankara SİNEMALARI mele olduğu vâkidir. #4 Geçen seneye kadar borsanm vari- dat bütçesi on bin lira idi, Fakat bu muhayyel rakamlara istinat ediyordur. Gerek Borsa Reisi Rifat ve gerek Ko- miser Vehpi Beylerin himmetlerile bu sene esaslı varidata müstenit otuz dört bin liralık bir bütçe yapıldı ve bu büt- geye gene bu binanın yakınlarındaki arsalarına bir bina inşası başlangıcı olmak üzere altı bin liralık | tahsisat sen yüz doksan santimetre mik; ni on üç kilo kadar bir tartı fa: . cut olduğundan yeni sistemi alâkadar- lar pek le yadırgamıyacaklardır. Bor- sa heyetinin İktısat Vekâletine verdi- &i bir raporda bunlar uzun uzadıya zikredi ve her yerde bir dekalit- reye, yalnız deka, iki dekalitreye de çift denilmesini teklif edilmiştir. Ankara Zahire borsası * senede üç bin beş yüz - 4 bin vagon buğdaya mu amele yapmaktadır. Bunların hepsi Ankarada sarfedilmez. o Ankaranm günlük ihtiyacı nihayet üç yüz - dört yüz çuval unun içindedir. Buraya her gün gelen beş atı vagon buğdayın ya- rısı İstanbula sevkedilir. Fakat bunları hepsi de buğday'o- larak değil, un yapılarak gönderilir. Çünkü Ankarada ihtiyaçtan çok faz- la değirmen vardır ve bunlara iş lâ- zırdır. Mamakta Ziya Bey fabrikası gün- de yüz elli torba, gene Mamakta Ke- rim Bey fabrikası yüz, Kayaşta Lütfi Bey değirmeni kırk, Köprüköyde bir değirmen üç yüz elli, gene Köprüköy- irmeni yüz elli, şe- ik yüz, şehirde ilik Limited inin fabrikası da beş yüz elli ki ceman Ankara değirmenleri O günde bin altı yüz kırk çuval un üğütmekte- dirler, Buna mukabil Ankaranm gün- delik tn sarfiyatı, & yazdığımız gibi, dört yüz torba olduğundan bunu dü- şünce günde bin iki yüz kırk torbalık 'bir öğütme kabiliyeti (o iş bekliyor de- 'mektir. Belediyenin koca un fabrika- sı da kapalıdır. Bu sebepten İstanbula giden buğ. daylar İısmen (öğütülerek ( sevkedil mektedir. Gene bu sebep dolayısile © Ankara değirmenleri arasında müthiş bir re- kabet mevcuttur. İş yapabilmek gay- retile bir çok fabrikalar firm ve ek- mek satış yerleri açmışlardır. İşte gerek buğday fiatlerinin ucuz- uğu ve gerek bu değirmen bolluğu kuvvetli re- en S.R. Kulüp Bugece Bu gece Dünyan en büyük temoru | meri hava kuvvetlerinin işti- Jean Kipura'nmn BİR GENCİN ŞARKISI akel Baya haberle ir de trt her isteyene bin kilodan eksik olmamak üzere satılır. Kristal Toz, Kilosu 36,5 Kuruş Bahçekapı,4üncü Vakıf han 4 üncü Türk Anonim Şirketinden: Taşradan vuku bulacak siparişler yüzde yirmisi peşin ve mütebakisi hamule senedi mukabilinde ödenmek üzere derhal önderilir. Depodan itibaren bilcümle masarif ve mes'uliyet müşteriye aittir. Müşteri isterse sigorta ettirilir. kat, Telgraf adresi: İstanbul Şeker Telefon:24470-79 rakile emsalsiz bir surette