Milliyet İren ümdesi «MİLLİYET» ti 16 K. SANI 1935 İdarehane: Ankara caddesi, 100 Ne. Telgraf adresi: İst. Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matban 24310 en... (ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için o Hariç iç LK 3 aylığı 4— geri verilmez —- Müddeti geçen nüshalar 10 ku ruştur. Gazete ve matbazya ait İşler için müdiriyete müracaat guliyetini kabul etmez. RAMAZAN: 19 D. © İmsak Yeşilköy askeri rasat mer izinden aldığımız malümata göre bugün hava bulotlu geçecek © “ilen esecektir. 15.1.933 tarihinde hava taz 765 milimetre, hararet enji ağı 3 derece idi, ekseriyetle İğ rüzgür şimal ataklı vagon)| isim çok defa uzun hiki- ve orta boy romanlara ve miştir; buna da lâyıktır, Ben ğ iyle bir hikâye ne de reman ylizacağım. O bizim haddimiz Benim maksadım e bir yere ili Ş gün i Ankaraya fm geldim ve dikkat ettim. İİ Sule ate Hin ivagonundaki fiyatlar dünya a büyük şehirlerinin büyük ntaları kadar pahalıdır. Bu balarda yemek iki on da hizmet mu Sayat ycuzl mıştır. Bilhassa maddel göze batacak ucuzlamış, en büyük lo- lar fiyatlarını indirmiştir. ız Yataklı vagon, hattâ tara hattı gibi en işlek hat ile bu ucuzluktan bi inmektedir. Bilmem ilişecek bir yer var mr? tannetmiyorum, Çünkü maddelerinin ve lokan di EAA ye gonda yemek yerken, iz yerler hali arazidir. lı vagon şirketinin lokan | Avrupa mektupları yaratır, na İ | reivEsTE, İ 1878 temmuzunun 16 ncı gecesi, üç delikanlı, Triyestenin 5. Carlo rhtmından se bir yelkenliye binmişler, İ kaçmışlardı. üç A İkisi Pirano'lu, Triyeste'li idi. Buraları Avustar- yanın elinde idi; ama bu delikan- lılar İtalyandılar. Avusturya o se ralarda Bosna - Herseğe (| ssker gönderiyordu. Bu üç İtalyan, A- vusturya ordusunda © hizmet et- mekten kaçıp İtalyaya sığınmış. lardı. Uç kaçaktan birinin adı Guliel- da, ahçı kadınla ir babadan dün yaya gelmişti. Kendisini Triyeste limanında hamalbaşı Ferencik dında biri büyütmüştü. Oberda orta tahsilini bitirdikten sonra Vi- yanada Politeknikte okumuş ve 1878 de asker olmuştu. Italyan i için çalışan meş hur Mazzini'nin fikirleri ile içi de lu olan Oberdan, İtalyaya kaçtık- tan sonra doğruca Romaya gitti Burada ona kimse elini uzatmadı aç kaldı. Güç belâ bir tiyatrov, bildi. Fakat az sonra bi almanca mütercimi ola- Mavi gözlü ve sarı saçlı © genç — --—. ———— İ ğma aldırmıyarak içmiş ve ber mutat sarhoş olmuş ve evine giderken yağmurdan ( dolmuş bir çukura düşmüş... Oradan geçen Asasbaşı ve avenesi De- li Bekiri görmüş, tevkif etmiye frnda suyu gös | tererek şa karışır! İ Şimdi biri İ etse şüphesiz şirketi Del ni verecek bu işe müdahale Yataklı vagon e. esnaf mıdır? | İktisadi ıslahat sırasında Jâ- zam olmuş: Esnaf kimdir?. Anlaya- İm. demişler ve en klâsik yol- dan giderek bir komisyon teş kil etmişler. Bu komisyon bir iki defa toplandıktan sonra top lanamaz olmuş. Evvelen bu | komisoyn esnaf kimdir suali” İ nin cevabını o kestirememiş. Sermayesi olmadan vücudile pa ra kazananlara “esnaf demeli mi dememeli mi?. Bunda te İ reddüt etmişler. Hamam tellâk İ ları da bu meyanda imiş. Bir İ kısmı bunlar esnaftır demisler. Bir kısmı değildir buyurmuş” lar.. Rivayete na; m gazete cileri de vücudile pi sınıfa sokmak istemişler ise de toplanmıyormuş nun komisyon azasına hakki huzur vermemekten ileri geldi- İ ğini söyliyenler varsa da bu zanna kimse iltifat etmemekte dir, Şimdi komisyon azası esna fın, efradını cami ağyarını ma — Yoo! demiş! Siz bana karı | şamazsınız! Bana Kaptan Pa Bekirin bu cevabır | İ Hamam tellâkları | J 'Bir millet, bir kahramanı nasıl sıl yaşatır? | İ lerin bir nümayişi varsa, orada en | başta göze çarpıyor, her fırsatta, “Bizi hikmeti hükümet vesilesile düşman arabasma koşmak is lomasiye lânet!” diye bağırı- | yordu. İtalyan diplomasisi, & irre- dantist'leri kızdıracak kadar za- yıftı. İrredantist'lerin tek ümitleri ihtiyar Garibaldi'de idi. Fakat o | ü, Artık | kalma- redantist'lere A: | ır düşmandı. Oberdan'ın hiçbir ümidi muştı. İtalya, vasturya ka | Onun için delikanlı Avustur- | yaya olduğu gibi İt ki “Cesedimi İtalyanın arasını ata- | cağım. Böylelikle (bari İtalyan| bir misâl elde etmiş ola- | likte 1882 eylülünün ü günü Avusturya hududu- . Maksadı, imperatoru öl- dürmekti. 16 eylülde Triyeste ci- varnda Ronchi'ye gelip bir hana misafir oldu. Halbuki bazı kan- cıklar Avusturya Hükümetine ha- | ber vermişlerdi. Geceyarısı bir ndarma gelip kendisini uyandır. dı. Oberdan tabancası ile bu A- vusturya jandarmasını vurmak is- tedise de muvaffak olamadı. Kem- disini yakaladılar ve tabanca, İ- ki bombası ile birlikte Triyesteye Eçtirin bir askeri kışlada hapset. tiler. Oberdan ilkkten kim olduğunu saklamak istedi. Lâkin sonradan cesurca herseyi söyledi. Avustur. ya divanıharbi, bu asl kaçağı nı 20 birinci kânunda © kışlanın meydanmdi .. İste elli hikây, bu hikâye, bugün, bütün iin bir kahramanlık hi idir. Elli yıl © öncel gözlü delikanlının adı, burün bü- tön İtalyanların ağzındadır. Tri- İ yestede onun adma — arkları | yüksek kulesi ile | kocaman bir Monüman dikilmiştir. Kışlada ha- pis vattığı höcre, bir zivaretgâh- Şehrin en güzel meydanı onun adile adlanmıştır. İ önceye ait bir asker İcaçi Kalyı la mavi wte ayakta idi. Delikanlı Oberdan'm asıldığını ellinci yıldönümünü hatırlamak i- çin bütün şehir en büyük günle- rinden birini © yasadı. — Martirn höcresini ve asıldığı yeri ziyaret için, bütün orranizasyonların, cuda tirdiği alayım, Oberdan mevdanı- na giden caddeden geçişi iki saat sürmüstür. İlle ve orta mektenler- le, Darülfünunda Oberdan hakkın da dersler takrir edilmiş, halkın toplandığı konferanslar verilm Bir millet, kendini mak, olgunlastırmal kendini seveli inlerce tiyatrolarda tamamla kendine SİNANOĞLU İrtihal Istanbul Maarif Müfettişlerinden İ| Doktor Ahmet Ragıp Beyin refikası İ (Hatçe Nesimenur) Hanım Allahm J6 KANUNUSANI “Bar kadını — Fransızcadan Çamur ökçelerine yapışı yor, yağmur yüzünü kamçılı yordu, Rıhtıma indiği zaman, 21. 12. 932 —| Oberdan, artık nerede vatansever | rutubet yavaş yavaş vücuduna işliyordu. Yakasını kaldırdı, & dımlarını sıklaştırdı. Beş da ka sonra barın önündeydi. Cam ir kapıyı itince burnunu kesbin bir sigara o kokusu doldurdu. Gözlerini keskin bir ziya yak- ta, Fourrier dokuz aydır deiz- lerde (dolaşıyordu. Şehirden bu kadar Züman uzak kalma” sı üzerinedir ki, kapıda bir tereddüt duymuştu. fakat or a$ | kestranm sesini duyunca €esâ” | hizmet edecek iki kişiye ihtiyac var. reti arttı, yürüdü, Ortada dansediliyor, kenar masalarda içkilerin envar içili- yordu. Bütün bu kalabalık ara nda nasıl da gördü: — Blanche! Sevdiği kadını tıpkı gendi- si gibi yağız: başka bir delikan nm koları #arasında görüm ce, kan tepesine çıkmış ve gay rühtiyari haykırmıştı. Kalaba- lığı di. Başile haykırdı: — Blanche! Fakat hayret! Bu dokuz ay evvel her an, her | saniye ona i sarılan kadın. bu ka dar çağırmasna rağmen, aldı- rış etmiyordu. Yok hani kendisine büsbü- tün alâkasız da davranmış de ğildi, Görür görmez o da bir tereddüt geçirmiş ondan sonra bir şey olmamış gibi dansına devam etmişti, Hattâ ona öy- le geliyodu ki, yağız adam korkmadığını anlatmak için genç kadına iltifatını daha zi- yade arttırmıştı O zeman Fowrrier dayanamadı. Blanche m oturduğu masaya yürüdü ve ken başka bir hoş masaya itti — Gel, dedi, bu akşam be nimle oturup içeceksin. Kadın. hiç sesini çıkarma" dan fare gibi sindi. Fakat ya- gız delikanlı — Hey bana bak, kadına böyle sataşma bakalım, dedi. Bu sözleri Fourrier'nin üzerine | yürüdü. Bunun üzerine Fourrier de va” ziyet aldı. *Karşısmdaki ada kuvvetli o görüyordu. içim boğaz boğaza gel- uzaktan hile ile hasmır nı mağlüp etmeyi düşündü ve uzaktan bir sille savurdu. Bi», Bir dahal pe Kendisi de o sırada iki üç yumruk yemişti. Bevni snral- | dı, ayakları sendeledi, Yalnız. öteki yağız delikanlmın sağ şakağmı tutarak yere yuvar İandığını görünce. kuvetini top İ ladı ve kendisini ayakta tuta" bildi, Bütün bar karmakarışık ol | muştu. Fourier genç kadını tutup dışarıya çıkmak teklifin de bulundu. Hatt herkes on- lara yol açıyor, içlerinden ba- söylerken de| i: | İş iğ İşçi | | İ i Milliyet bu sütunda iş ve işçi | istiyenlere tavasmat ediyor. İş | ve işçi istiyenler bir mektep- la İş büromuza müracaat e melidirle, İşçi isteyenler Mektepte hademelik mİ üzere bir erkek bir kadın hade-| İ meye ihtiyaç vardır. | okuyup yazma bilmesi, kadın has demenin kırk yaşından fazla ol- İ maması ve erkek hademenin elek İ tirük işlerinden anlaması şarttır. İ İstiyenlerin Üsküdarda Kız 5. İ mektebine müracaat etmeleri İ zımdır. Her ikisinin Tat v.k İ | Karı koca olsak üzere bit telde dır. İskân temin edilecektir. İsteyen lerin Sultan Ahmet tramvay tavak- kuf mahalinde 38 numaraya müra- | caatları, | İş isteyenler Güçlü kuvvetli, yeni harflerle o- | kuma yazması mükemmel odacılık, | | kapıcılık gibi'her türlü hizmet yapa | İ bilecek bir efendi iş ai # da sü ni mil adresine müracaatları » Feriköy Rum kilisesi ön sokakta 35 mumaralı hans si Hanım, 10 ilâ 15 Bira mukabilin nezdlerinde yalnız gündüz ibi işlerde hüsnü hal varakaları hamildir. TEŞEKKO Sevgili oğlumuz ve kardeşimi İstanbul Birinci İstintak hük İ hum Helim ağu zade Nuri Beyin w falü ebedisile dağdar olan kalpleri mizi merhumun bulunmak ve mektup ve telgraflarla teselliyet ve taziyat lütfu nezaketin- | de bulunan dostlarımıza ayrı ayrı şükür ve minnet vazifeleri cenaze merasiminde | henüz sülün bulmıyan iztira mâni olduğunu arz ve itizar ile te- kküratımezın iblâğına o muhterem #azetenizin tavassutunu istirham €j leriz efendim. Merhumun valide: Eda, Hemşiresi: Naciye, Enişte Zeki, maze a ir A Nerede o deminki mağrur ka dm? Blanche oksijenli başmı Fourrier'nin omuzuma dayadı: | — Teşekkür ederim, şu kar | ba herifin elinden beni kurtar dın, dedi, Ah, bu karı kısmı ne müra- idir, soluk fenerli bir otelden içeriye girdiler, Basık tavanlı, | yarı karanlık bir oda. Fourrier: — Yatalım, dedi, çünkü ya" rm erkenden gideceğim. — Yine sekiz, dokuz ay 88 ni görmiy miyim? — Yok, bu sefer o kadar u- zun değil, yalnız üç ay.. Ya, bu akşam bir gece i- | İ çin mi adamla döyüştün?. | — Tabii .. senin gibi bir ka: dınla bir kece kalmak için in-| san böyle bir kavgayı göze arsa, ne çer? He, ha, hat! * lir, evvelki çalıştığı yerlerden | üz Poldate Zabıtaya Hakaret Osman Ef. şikâyet ederken polis te hakarete uğradı Nişantaşı sakinlerinden © Os- man Efendi, Ayasofyada o nokta en polis Şerif Efendiye mü- bir zatın ken bahisle hüviyetini istemiştir. Po- | Is Efendi, bu zatın hüviyetini te: pit etmek istemişse de, Darül nun talebesinden ve dördün. rada memur Zübeyir E duğu anlaşılan mumaileyh tarafın , le maruz kalmıştır. | akkında tahkika Alacak yüzünden | dayak Şehremininde Kalaycı sokağın | da oturan çarkçı Hüseyin Efemdi- | nin zevcesi Munise Hanım, al ca kmeselesinden ayni mahallede sakin çarkçı Kâzım Efendi tarafın dan döğülmüş ve başmdan yara- Tanmuştar. Üsküdar yangını - Osküdarda Sultantepede Ye, dünya sokağında Mustafa Tevfi Beyin evinden evvelki geceyarısı yangın çıkmış ve bu hane yandık | Evin söndürülmüştür. oldu sıçrıyan bir kığılcım yangının zuhur etti ve manga üzünden alaşılmış- Evde yalnız bulunan ve mef- zat olan o Mustafa Tevfik Beyin de eli yüzü ve saçları yan- | dığından Fakülte hastanesine ya- | tarılmaştar. Bir tramvay kazası Iğrikapıda oturan 80 yaşında Erzurumlu amele Hüseyin Ağaya dün Fatihte vatman Hulüsi Efen- dinin idaresindeki tramvay çarp- yüzünden ve kollarından ya- alanmasma sebep olmuştur. Mec ruh tedavi altına alınmış ve vat- man yakalanmıştır. Kurumlar parladı dar caddesinde fabril Efendinin oturduğu evin üst katın dan borulardaki kurumların par- laması neticesi yangın çıkmış. fa- kat sirayet etmeden söndürülmüş | tür, Evin yalnız üst katı kısmen yanmıştır. | Bir hırsızlık İ Rumeli Fenerinde balıkçı İdris Bey,, zabtıaya müracaat (ederek tayfasından İsmailin 15 lira kay- metindeki balık | ağril tame çaldığını ve satmış olduğu yerden geri aldığını söylemiştir nan İsmail suçunu itiraf etmişti Evlenme Tıbbi adli kimyahane müdür Doktor Fehmi Rıza Beyin kerimele vi Feriha Hanımla İnhisarlar idaresi Cibali merkez Tütün depo ve İma lâtaneleri memurlarından Edip Paşa zade Vecihi Ruhi Beyin © evlenme merasimi akraba ve ehibbasının bu- zurile Ayazpaşada Park oteli salon. icra edilmiştir. . Tarafeyne eri. Zayi — Liman dairesinden aldı.| ğım 7/472 numerolu yağcı cüzdanı- ” SİK Sinemadi Bugünden itibaren RENST LUBITCH'ın en kı veli ve en büyük eser SENİNLE BİR SAAT Fransızca sözlü şen, neşeli filmi başlıyor. İstanbul'un en faz'a beğen- diği artistler Mauric Chevalier Jennette Mac Dona'd fından, Kadınların gözbebeği! DON JOSE MOJIKA Ba çarşamda İspanyolca sözlü ve şarkıl Kara Kartal son filminde görünecek Sözlü filmle- rin yeni 4 bir yıldızı MARİA SOLVEG Sahte milyoner filminde. © a EMEA İT a İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Darülbedayi Temsilleri ün iie T İl sant 21,30 da Sarı Zeybek Opereti 445 Umuma Fransız Tiyatrasunda Büyük Yunan artisti T.A, T. GAVRİLİDİS VW 'T.A.T. Sanatkürlarile OTHELLO VW ye temsile hazırlanıyor Otelo; GAVRİLİDİS, zıları selâmlıyorlardı bile. Dışarıda yağmur kesilmi İt. Fakat kaldırımlar ıslaktı, Kadın gülümsedi. Yanyana uzandılar ve artık hiç konuş” madılar, rahmetine kavuşmuş ve dostları ta- ME iye işe İeerişemi mı zayi ettim. Yenisini alacağımdan Bekir bir gün, içki yasa | ni tarifini aramakla meşguldür, | rafından Bakırköy aile mezarlığına İ bülmü yoktur. Mustafa Fah N | hükmü yoktur. Mur iri FELEK | götürülmüştür ve BEN Muazzez Tahsin damla parladı.. Bir nefes gibi: — Nejat gelsin! dedi. — Peki teyzeciğim.. Ben simdi Nejata telgraf çeker onu çağırr rım; fakat hafif bir grip için bu ne telâş! o Nerde benim metin ve ce- sur teyzem? ç Yago: Ertugrul Sadettin yarm sabah Nejada telgraf çeke ceğim, Yalnız sen üzülme.. çok yal varırım sana sen metin ol!., Teyzemin hastalığını, Bedi Mu ammerle beraber olunca, daha bür yük bir cesaretle içime yatıştır. dım. Doktor gittikten sonra. o Bedi Muammer beni bir çocuk gibi ko- lumdan çekti, yemek odasına gö” türdü. — Şimdi biraz çorba içeceksin. itiraz edersen seni bir daha teyze min odasına sokmam.. sözümü din liyecek olursan ben de senin her istediğini yapacağım, Bir çocuk gibi ona itaat ettim. Gece, teyzemin odasın yanın- daki odaya yerleştik, Onun kapısı” nı açık bıraktık. Ha ker onu beklediği halde teyzeciğim her kr ye ayni başucunda beni gör ki, Gece yarısından sonra uyudu. O zaman Bedi Muammer yalvar” dı. zün nekadar solmuş! Sen de hasta lanırsan ben ne yaparım Leylâ? İçime bir sükünet geldi. — Teyzemi kurtaracağız... — Niçin inat ediyorsun? Beni ne kadar üzdüğünü görmüyor mu- sun? - Seni üzüyor muyum? Bun- dan ne çıkar ki?.. Yoksa sen anla- mıyor musun Bedi Muammer, onu biz öldürüyoruz. Sen ve ben... Zavallı kadın, evlâdı gibi bizi bağrına basıp büyüttü. Niçin hayretle yüzüme bakı” yorsun? Onu önümüzde saadetimi ze bir engel olarak gören biz de ğilmiydik: “Ah teyzem olmasa! diyen.. Söyle. Cevap versene. Şimdi kanımızı son damlasına ka- dar akıtsak bu günahımızı yıkaya- mayız artık. , Fakat ben. yemin ediyorum... İşidiyor musun? Yemin ediyorum, Ölen anamın.. Can çekişen teyze- min başma yemin ediyorum: Tey- zem ölse de gene seninle birleşmi- yeceğim.. Teyzemin oğluna karşı, anasına yapmadığım vazifemi ya" pacağım. Bedi Muammerin acı düşen gözleri yaşla doldu: — Leylâ. Zavallı kalbine ve si nirlerine bu kadar işkence etme! Beni tahkir et! Beni tel'in et! Fa- kat senin günahm yoktur; benim saf ve temiz sevgilim! Kendine iskence etme! Bedi Muammerin geniş göğsü üzerinde, sabaha kadar, ra” Milliyet, in roman SEN teyzenin o hastalığı vahim değil... Allahın iz- vu kurtarmağa çalışacağız; sen parmak kadar vücu- butada hastabakıcılık yapa” i astaneden bir ka- Fakat sana SİYER ARER * Teyzemin başucanda Nejattan telgraf aldık; bir haf ta sonra burada olacak... yim, Teyzem hasta, çok hasta... Sa- yıklıyor, oğlunu isti i ni çağırıyor. Dün Bedi Muammeri gördü. Evvela Nejat sandı. sonra tanıdı, elimi tuttu: — Oğlum, ben ölürsem Neji dımı teselli edeceksin.. Ona ağı beylik edeceksin değil mi? Bedi Muammer uykusuzluktan ve ızlıraptan kanlanan lerinde yaşlarla teyzemin elini öpti Teyzeciğim. o Sana yemin ediyorum.. Nejadın ağabeyi olac: gı yapıp yapıp bu gece uyulmalı... cek kadar vücudundan bekleri” yen bir cesareti var; fakat re de ol İsyanla bağırdım: — Doktor, ban hasta de; Saatler geçti.. Helecanla bekli- yordum. Her kapı çalınışta. Bedi Muammeri ve yahut Nejadın ad- tesini getirecek mektubu görece- ğim sanıyordum. Teyzemin başi, tikçe yastığına daha çok gömü lüyor, yüzü ateşle süzülüyor, göz- leri daha sıkı kapanıyor. Teyzem ölüyor mu yarabbi? Akşam karanlığı çökerken: Be- di Muammerin telâşlı ayak ni merdivenlerde duydum: — Teyzemiz ölüyor Bedi Mu- ammer! Ellerimi bir ağabey | şefkatile tuttu, yüzüme tatlı gözlerile baka- rak: telefon e- dağım. Siz bana yardım edeceksi- niz değil mi? Teyzemin yanından ayrılmıya" cağımı benim kadar bilen Bedi Mu ammer; Doktor, Leylânın istirahat etmesi ve biraz uyuması için ne li zımsa vapacağım,. Siz teyzeme ba- kımız. Dedi, O zaman Bedi Muarnmere yak laştım: — Nejadın adresini bana bul Darülfünumda bunu bilecekler el- bette... Birkaç yere telgraf çek.. O gelsin, Çok çabuk gelsin.. teyzem oğlunu görmeden ölürse bu içimde ebedi bir düğüm olacak — Peki Levlâ.. peki vavrum.. dışarı çıkma.. Ben şim- n ona telefon ederim lik söylediklerimi ya- - Akşama tekrar uğrarım her saat geç aşkın, bir sersem gibi tey- em, ınma döndüm. Bu yemindeki | ölümden daha #syzeciğim.. Ateşle kav beter acıyı yalnız ben anladı Ben gördüm. Zavallı Bedi Muam- mert, Gece, hustabakıcmın nöbet beklediği sırada içeriki odaya gir- dım, Bedi Muammer , pencerenin yanında. başın rüzgâra vermi mehtabın denize döktüğü yal gölgelere bakıyordu. (Devamı var) sesi” Leylâ, sana yemin ediyorum ümü kırpmadan bekleyece Fakat sen dün gece de uyu madı. şuracıkta biraz istirahat et.. Yalvarıyorum sana “bu ricami kabul et Leyli. Bir sey lâzım © İursa ben seni uyandıracağım. — Hayır Bedi Muammer, onu ben bekliyeceğim leyzeciğim.. Kızım, Yavrum. Sakın üzül şey değil, geçecek i.. bir şey isteyen ve 8ö; leri yüzüme takıldı. istiyorsun teyzem.. Söy- — Hayır — yavrutuğum.. onu inim ilgi kurtaracağız, Sen üzülme., bak vü yanında birer