16 Ocak 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

16 Ocak 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ieiindiğin UM EA DOK. e. x Ekonomi Idarei hususiy ihracatımızı kolaylaştırmak için.. Vekâletten bazı tedbirler alınması bon | ; a... —l madan alman cetveldir) Kânunusani 1933 Li Yi 449, GM akne : 14430 Ayi Ba siardam 1,1125 Kuruş igin ©», y perete K ranaz tta, » sein 1 peçe Miley 10 dini sal ” 4 Mecidiye <4— Akai Çek ER Si Banünet 230— isteniyor rm ihtacı hakkında bir talimat Mame neşretmiştir. Bu talimat Bâmenin hükümlerine uyma" Yan yumurtalar ihraç edilmiye cektir, Benzin inhisarı Yunanistanda benzinin inhisa ra alınması için bir karar veril mişti, Bu inhisarın şekli tesbit edilmektedir. Gelen malümata göre Yunanistanda şeker ve tütünün de inhisara (alınması hakkında yapılan tetkikat iler- lemektedir. Maamafih bu inhi- sar işleri bir kabine meselesi i edilmektedir. İranla ticari müzakere Hükümetimizle İran hükü- meti arasında yeni bir ticaret mukavelesi yapmak için ihzari bazı müzakereler cereyan et- mektedir. Her iki taraf eşya" #mın ne suretle takas edileceği henüz tesbit * edilemediğinden bir kısım Türk malı İrana gire mediği gibi bir kısım İran mal- ları da Türkiyeye girememek” tedir, Uyuşulduğu takdirdeTür kiyeden Irana en ziyade ayak- kabı, çukulata, çivi, ayakkabı ipi ve boyası gönderilebilecek, İrandan da Türkiyeye halı ve kuru meyva gelebilecektir. "İHindistanın altınları BOMBAY, 15 A.A. — Kisrihind » | vapuru, Londra'ya götürmek üzere 250,425 İngiliz lirası kıymetinde al- tin yüklemiştir. Mezkür vapur, ayni zamanda 595,925 lira kıymetinde al tn Amerika'ya götürmektedir, ma- amafih bu altıları da Londra'ya çı- Yunus Emre'nin Mezarı Karamanda mı, Saka kenarında mı? Yunus Emre'nin kabrinin mem- lekötin muhtelif yerlerinde oldu- ğunu söyliyenler, ötedenberi, çok- tör, İstanbul Vilâyeti Mektupçusu m Beyde o Yunus Emre'nin yozarının Eskişehir ile Ankara a- rasında Sarıköy istasyonunun pek rakınında olduğumu sö . am gi 7 — a ar 0 gile sn belime entel eme ve bilâhare Be- zeri Necati Bey, Yunus > duğunu iddir . “Dün kendisile görüşen bir muharriri. mize Osman Necati Bey demiştir ki: «.— 1332 senesinde Karaman kasabasındaydım. O zaman Aka Gündüz Bey ve refiki olan muhar, vir Hüseyin Bey merhum da orada, bulunuyorlardı. Bu zevatla birlik. te telkikat ve tahkikat yaptık. Bu tetkikat neticesinde Yunus Emre. nin kabrinin Karamanda olduğu- nu tespit ettik. Türbesi de (var. dır... —....— Mimar Sinan Türbesi —— Tamirata dün sabah başlandı istimlâk © edilmiştir. Bundan başka yan sokaktaki bir arsa da türbeye ilâve edilecektir. Dün sabah İstanbul Meb'usu (sabık müzeler müdürü) Halil E tem, Evkaf mühendislerinden Fa- ruk ve mimar Hüsnü | Beylerden mürekkep bir heyet, türbeye gide | rek belediy. e muali MILLIYET PAZARTESİ Bayilere para Verilmiyecek Tayyare piyangosu ikramiyeleri için mühim bir tamim Tayyare piyango müdürlüğü dün bütün bayilerine mühim bir tamim yapmış ve ittibaz ettiği yeni bir ka- rarı bildirmiştir. Tayyare piyangosunda krzanan- lar hattâ amorti - alanlar garip bir takım eşhasla ilk anda karsılaşmak. tadır. Bunlar talilinin biste çıkmca alacağı parayı derhal vererek yüzde bir miktar koparmağa çalışan bir ta- kım açık gözler, hediye o mukabili yeni biletler satmağa çalışanlar vel- hasıl bir takım para çeviricileridir. | Halbuki, Tayyare piyango nizam Bamesinde kazanan paranın bilâ tev- kif verilmesi ehemmiyetle mukay- yettir. Halbuki bilhassa son günler. de köşe başlarında bile birçok adam lar biletleri yüzde bir miktarla kır maktadırlar. Tayyare piyango müdürlüğü bü- tün bayilere bu gibi hallere meydan verilmemesini, hiç bir saretle para tevkif edilemiyeceğini bildirmiş ve | bunu yapan bayilerin derhal bayilik imleri nas Mahkemelerde Memurlar kanunsuz | Tekaütlüğü şekilde mi eve girdiler rında Ancelo isminde bir kar çakçının evine kanun bilâfı gir mek ve Anceloyu. döverek ken disine eza ve cefada bulunmak ve bazı zararları mucip olmak iddiasile inhisar takibat âmiri Niyazi ve memurlardan Ömer, Cemal, Abbas ve Yusuf Beyle rin tahkikat hâkimliğince tev- kifine karar verildiğini yazmış tık, Mevkuf memurların dün Adliyedeki İhtisas Mahkeme sinde duruşmaları yapılmıştır. ada, ayni mahkeme de kaçakçılıktan dolayı altı ay ten çıkarılarak zabıtaya verileceğini de ilâve etmiştir. Devlet ve Fert Ağaoğlu Ahmet B. bir konferans verdi Dün Ticaret Odası mühim bir toplantı ve konferansa sahne oldu. Türk iktısatçıları cemiyetinin mu- tat toplantısı münasebetile maderris Ağa oğlu Ahmet Bey “Fert ve dev- İet” mevzulu bir konferans o verdi. Ahmet Beyle Ankara Ticaret mektebi mü- dürü Şevket Süreyya Bey arasında cereyan eden ve gazete sütunlarına akseden mü yeni bir safha ya Müderris Fazıl Beyin riyasete in Süreyya Beyin Ankaradan yolladığı bir mek- tup okundu. Şevket © Süreyya Bey mektubunda; inlelâp ve kadro mü nakaşasmın henüz nihayete ermedi- ğini, neşredilecek cevapları olduğu- nu, binacnaleyh Ahmet Beyin kon- feransı eğer ayni mevzu üzerinde ise iki tarafın: da bulunması için tehiri İzm geldiğine nazarı dikkati celbe- diyor ve konferansın kendisi İstan- bulda bulunduğu bir zamana bırakıl masını istiyordu. Bu mektup okununca Ağa oğla Ahmet Bey söz aldı ve dedi ki: — Bu konföransı vermek teş: ve münasebetlerle inkişafından bah- sedeceğim. Bu esnada Liman Şirketi müdürü Hamdi Bey söz aldı: — Efendim; Şevket Süreyya Be- ye İstanbulda bulunduğu zaman bir konferans vermesini teklif edelim. Bugün de Ahmet Beyi dinleriz dedi. Bu teklif kabul edildi ve Ağa oğ- ha Ahmet Bey konferansına başladı. “— Bendeniz iktısat mütehassıs değilim” diye söze başlıyan Ahmet Bey telâkkisine göre ve iktısadiyat ne de içtimniyat namı altında iki ay- rı ilim tanımadığını ilâve etti, Ahmet Bey cemiyetlerin teşek- külü ve tekevvünü © hakkmda klan devrinden başlıyarak uzun — izahat verdilten sönra ferdiyet ve devlet çiliğin başlangıcını, camin ve kollek > ferdiyet başlangıçlarını teşrih et- Devlet ve fert arasmda alâka ve Boy o tahlil er Ahmet eransına geç V: nihayet verdi, A Bir Kürga a 25 km? m Sokaklarda karga vuran- lar çoğalıyor Çarşıkapıda Kunduracılar Ce- miyeti binasınm üst tarafında bir mezarlık vardır. Bu mezarlıkta yük bir çinarağacı bulunmakta ve buraya her gece bir çok kargalar toplanmaktadır. Evvelki akşam saat 19-20 ara- sında Çarşıkapıdan geçenler, si- - lâh du, lir, vek tamiratın şekli hakkında tet- | biri için 25 kuruş para almakta» rdar, dırlar. kikatta bü- | Iddiasma göre, hapse mahküm olan Ancelo da davacı sıfatile bulunuyordu Kaçak arama işlerinde ka- nunsuz hareket ettikleri iddia edileni İnhisar İdaresi Amir ve memurları mahkemece isti vap edildi. Takibat âmiri Niya zi Bey» Ancelosun evini bei mak için yanlrma ihtiyar heye önden iki zat almanın usulden olduğunu bildiklerini, aocak muhtarlardan hiç birimi yerim de bulmadıklarını söyledikten sonra dedi ki: — Ancelosun kapısı arkasın” dan kilitli idi, Çaldığımız hak de açmadıl, li i beklerken, arkadaşlardan arka kapıdan dolaşarak içeri | girdi. Bu arkadaşımız Abbas Efendidir, Kendisi içeri girme” miş olsaydı, evde bulunan 50- maların hepsi dökülmüş ola caktı, Araştırma esnasında ma hallenin bekçisi de ypımıazda idi. Fakat zabit varakasmı ya” parken telâş arasında onu göre medik. o Anzelo, tam” i yakalanmıştır. Biraz daha geç kalsaydık, cürüm âsarımı çok- tan imha edeceklerdi. Memur- lardan Cemal Efendi de kendi- sinin Ancelonum evi arkasında tarassutta bulunduğumu, arka- daşlarından birinin iyi çar ırmağa gittiğini, esasen kem , | disi içeri girdiği zaman somayı müsadere edilmiş bulduğunu bekçiyi de göremediğini söyle di. Takibat memuru Omer Bey, . | şunları söyledi: — Ancelonun evine gittik. Bir madam pencereden baktı, fakat bize kapıyı açmadı. Bu- nun üzerine Abbas Efendi, ar- ka kapıdan dolaşmağa mecbur oldu ve soma ü dök meğe çabaladıkları sırada Am celoyu yakaladı. Amirimiz Ni- yazi Efendidir. Kendisine ihti yar heyetinden bir iki kişiyi ya nımıza almak lüzumundan bah yi verdi: — Polisi beraberimize alıp araştırmayı yaptık, Kapıyı aç- madıkları için arka kapıdan girmekten başka çare yoktu. E ğer orada kimseyi dövmüş ol- saydık, polis memurları elbette bizi menederlerdi... Yusuf Efendi de, içeride bir takırdı duyduklarını, Abbas Ef nin arka kapıdan dolaşarak eve girdiğini, söyledi ve dayak id- diasını reddetti. N Bundan sonra tabip muaye ne raporu okundu. Bunda An celonun vücudünün bazı yerle- rinde darp eserleri olduğu zik- rediliyordu, Sıra, davacı Aceloya geldi. memi üçü kendisini dövmüşler, küfür etmişler ve lâmbayı yere dü- şürmüşler ve tabaklarmı kır mışlardı. Polis memurlarının okunan mazbut ifadeleri ile Aneslonun evinde bulunan Katina ve Ele- ninin ifadeleri, mahkemece bi- ribirini tutmaz mahiyette görül düğü için bunların aleni sorgu ya çekilerek yüzleştirilmeleri- )6 KANUNUSANI ıl tekaüt edilecek?” ikna “ 1933 İnhisar takibat memurlarının muhakemelerine başlandı Kurtuluşta, o Tepeüstü civa” | ne karar verildi. Mubakemeye önümüzdeki perşembe günü de vam edilecektir. Çakmak taşı satarken Kaçak çakmaktaşı satarken cürmü meşhut halinde yakala” nan Omer isminde biri. dün ihti dolayısile üç ay hapis ve 150 kuruş para cezasma mabkâüm oldu. Kaçak iskambil kâğıdı Kahvesinde beş deste kaçak iskambil kâğıdı bulunduran I- ranlı Mehmet, dün ihtisas mah kemesince 5 ay hapse 25 lira para cezasına mahküm olmuş- tur, Likör mü, şurup mu? Dükkünında kaçak hikö lundurduğu iddiasile Yeniköy Jü bakkal Yorgi isminde biri ihtisas m ine tevdi edil miştir, Mahkemenin dünkü cel sesinde, Yorgi, likör diye dük- kânından alınan şişeler içinde şekerli şurup olduğunu ileri sür dü ve şişeleri aldığı yeri söyle“ | di. Duruşma şahitlerin celbi i- çin başka güne kaldı. Bir senede nekadar karar verildi? Yapılan yeni bir istatistiğe göre Istanbul Asliye birinci ceza mahkemesi geçen 932 se- mesinde 3699 davaya bakmıştır Bunlardan 1969 dava net'e:len miş ve hükme başlanmış 1730 u da bu seneye devredilmiştir. Hükme bağlanan davalardan 24 ü ağır hapis, 228 i hapis, 49 u para cezası. 746 sı beraet, 182 idü 191 i iade, 13 ü tevhit- tir. Bu davalardan © 590 nının suçlusu bulunmadığı için tatil kararı verilmiştir, Uçüncü ceza mahkemesine 931 senesinden 1554 dava devredilmi 1998 yeni dava verilmiştir. Mahkeme bunlardan 2418 zi hakkında hüküm vermiş ve 1334 ünü de yeni seneye dev- Vilâyette Ölçüler Kanunu Geri bırakıldığı VE lâyete bildirildi 26 mart 1931 tarih ve 1782 nu- maral: Ölçüler Kanununun 28 inci Vilâyete gelmietir. Madde 1 — 26 mart 1931 tarih ve 1782 numaralı Ölçüler Kanumu- nun 28 inci maddesi aşağıda yazılı olduğu gibi tadil edilmiştir: Bu Kanunda yazılı bulunan ölçü- k e ceği lera Vekilleri Heyetinin karar rile tayin olunur. Ancak 1933 sene- Maarifte Muallimlerin Muallim m EE lar arasında derin bir sevinç var Hususi idarelerden maaş alan muallim ve memurların tıpkı dev- let memurları gibi tekaüt kanu- 'nundan istifade etmeleri hakkın- daki kanunun çıkması — slâkadar memurlar tarafmdan (derin bir memnuniyetle karşılanmıştır. Ye- ni çıkan kanuna nazaran, mül i ve askeri devlet memurları 1930 senesinde çıkan tekaüt nununun mevkii meriyete girdiği tarihten itibaren ilkmektep mual- Timlerinin ve hususi | idarelerden maaş alan diğer (o memurların de tekaüdiye hakları tanmmaktadır. 1930 senesinde ve ondan sonra te- birikmiş tekaüdiyelerini alacak lardır. İstanbul Maarif Müdürlü- ğü kadrosunda 1930 senesinden bugüne kadar tekaüt olmuş 50 ka dar muallim vardır. Bu muallim- lerin birikmiş üç senelik maaşları- için lâzımgelen mu- . Haber al- dığımıza gi dürlüğü emrinde halen 1800 mu- allim vardır. Bu O muallimlerden yüz kadarının tekaütlük müddet- İeri dolmuştur. Yeni kanunun neş rinden sonra bu muallimlerin te- kaütlüklerini istiyecekleri kuvvet- le zannedilmektedir. mektep muallimleri için en yük- sek maaşlı olan muallimler 4500 kuruş asli maaşlılardır. 4500 ku- Tuş asli maaş alan (o muallimlerin adedi çok mahdut olup 20 kadar- dır. En az maaş alan ilkmektep hocalarının asli maaşları da 1600 kuruştur. İstanbul ilkmektep hocala rmin yözde ellisi 2000 O kuruş asli maaştan az alırlar Darülfünun divanı Darülfünun Divanı dün topla- narak yeni yapılan asistanlar ta- limatnamesini tetkik ve kabul et- miştir. Talimatname tatbika baş- lanmıştır. Yüksek iktısat mektebi Yüksek Ticaret ve İktisat mek tebinin bugün ellinci — yıldönümü mektepte büyük merasimle tesit edilecektir. Merasim saat 13.30 da yapılacak ve bir çay ziyafeti veri- İecektir. Merasimde mektebin e8- ki mezunlarından birçok zevat ha zır bulunacaktır. Akşam da Mak- simde ellinci yıldönümü münase- betile bir tedansan verilecektir. Konferanslar Tıp Talebe Cemiyetinin tertip ettiği konferanılardan dün birin- cisi akşam saat 18 de Halkevinde doktor Akil Muhtar Bey tarafım- dan verilmiştir. Konferansm mev- zuu — “Hekimlikte Deantoloji ve mütekabil saygı” idi. Fakir yüksek tahsil talebesine yemek Halkevi İçtimai Muavenet Şu- besinin fakir talebe için açacağı lokanta ve aşhanelerin li miştir. â yüksek tahsilde bulunan gençleri himaye maksadilebu | talebeden son derece fakir olanlara mahsus olmak üzere bir yeni şekil bulmuş tur. Halkevi Sirkecideki altı 10- kanta ile temas etmiş ve bu lakan talarda muayyen talet nin öğle ve akşam yemeklerinin. verilmesini temin etmiştir. Bu lo- ayakk çakan gem bir fiatle cektir. Bu lokantalar perşembe- yacaklardır. ai Simdilik Fen (Fakültesinden 45, Hukuktan 128, Dişçi ve Ecza- dan 18, Talebe Yurdundan Z talebeye yerek . ğer yüksek mektepler gıdasız ço- 'cuklarıp listesini Halkevine bildi- tecekler, onlara da yemek veril. si birinci kânununun 31 İnci gününe | mniye başlanacaktır. kadar bu ölçülerin tamamen ve mec» | burs olarak tatbik (edilmiş olması! şarttır. EA Madde 2 — Bu Kanun neşri tari- hinden rmuteberdir. Madde 3 — Bu Kanunun büküm- lerini tatbika Iktisat Vekili memur. dur, SL Bono yerine nakit Ellerir den malları çeri alnan mübadillere bono yerine nakit ve rilmesi Maliye Vekâletince karar. lastırılmıştır. Bu haberin gayrimi leceği şeklinde intişar etmesi üze- rine bazı gayrimübadiller ümide düşmüslerdir. Karar, © yukarıda azdığımız gibi, mübadillere ait lunmarkadır, Derleme heyeti bu- gün toplanıyor İstnabul Vilâyeti Söz derleme heyeti bugün saat 14 te © Vali ve Belediye Reisi Muhiddin — Beyin Riyasetinde Umumi Meclis salo- çı ir. İçtiman 75 aza iştirak edecektir. Bu hu- sai zeminini hazırlıyacaktır. Talebe yurdu binası Eski Harbiye Nezaretinin leymaniye cihetindeki fırkaca Sü- Ta- dedir. Her gün öğle geldiğim vakit yemeğin hk 'dıncn bahçede top oynayan tale- belerin bol ve şakrak kahkahalar rinin bir billür ünnetini andır ahengini duyarım ve buna gıpta etmekten kendimi alamam. Biz rubu asırla yarım asır i nesil tarihin ne betbah& kasabalar, şehirler, ardı ardına dökülüyordu. Ve nihayet Çataleni ya gelen düşmanların top imi İstanbulun kaldırımlarında içim kan ağlayarak dinledim. Ve çok geceler, şehrin (o Kaldırımlarında' bir taraftan yaralılar kafilesinin akın akm taşındıklarını; diğer ta raftan gündüzleri kolera hastalı i üzlerce | verdiği hamalın omuzlar he yalet gibi geçtiklerini gördümü Neslimin faciası burada bitli mi?.. Hayır!.. Henüz mecruhlarımızın yaralar! rını örten sargıların nemleri kurul madan, kısa bir telgraf havadisi, Avusturya veliahtının öldürüldüs) günü haber verdi; belki bir ço İarı buna aldırış bile etmedi; faz kat günün birinde bu tabanca ses sinden koca bir yanardağın tara) kası duyuldu, bu taraka kısa bir) an içinde bütün dünyayı sarde Bu kurşundan çıkan yanığın, #ap bir eve konulmuş bir kundak gibi gözle kaş arasında bütün düs) yayı çepçevre kapladı. Be, girdap idi ki günün birinde de içine aldı. Bu defa, wzal enddelerden geçtiğini seryettiği yaralıların kanlı sargılarını, vam < ettiğim Harbiye talim nın hastaneye kalbedilen y8! hanelerinde, yakından, henüz laklığını muhafaza eden nemi harareti ile gördüm. Üç gün vel konuştuğum — bir seks üç gün sonra Çanakkalede göğsüne isabet eden bir © berhava olduğunu, üç ay evvel Hüşerek gezdiğim bir arkadaşı üç ay sonra Erzurum sij in asabi buhranlar içinde çıldırdığI nı işittim, Bahtsız neslime nasip ve müh der olan facia, burada bitli burada sükün ve nihayet mu? Hayır, hayır. Bunu, Tü yenin işgali... İzmir katliâmi... V4 nihayet Tsrikian muharebeleri kip etti. Ta başından beri saydığım hâdiseler, kısa bir tarihin vesi arasmda gözle kaş geçti. Tarihin ne bahtsız nesliyiz gençliğin en şen çal N mızda duyduğumuz ilk ses, izin iğrimiz ille sada, ve öl rine ağlayan malemzede evler vaveylâsı oldu. Gün oldu ki kaskatı rimizi göz yaşlarımıza wslattık, gün oldu ki aç rimizin feryadına karşı mede ve imdatsız, gözlerimizi şu kör sağır kubbeye diktik... Biz ölmedik ve — gülmek dir bilmedik. Eğer ey düysek bu gülüs, a bir ölünün kayan çenesindeki & bessüm kadar acı ve feci olduk Fakat sizler bugünün nesli!,, Gülmek, eğlenmek, leninek, sizin en tabi Salâhaddin ENİŞİ İebe Yurdu ittibazı muk srrer nm tamiratı da Evkaf tarafım ibale edilmiştir. Çiftçi kütüphan yancım Ankara caddesinde Çiftçi tüphanesi bacasmdaki kuru dün saat 14.45 te tutuşmuş v8 ryan kığılemların tesirile kötü hanedeki dolaplardan birihit vazı yanmıya başlamıştır. D yetişen itfaiye tarafından ateğ; vessü etmeden söndürülmü Millet mekteplerini de okuyanlar İstanbul Maarif ür 928 senesinden De 133.299 Millet sehadetnamesi veriİmiştir. 1925 senesinde Millet Mi leri talimatnamesi çıktığı ve fi yete geçildiği zaman İstanbül iki yüz bin kişinin okutulması karrrür etmişti. 133.299 u okuduğu İçin 65.701 kişi kalmıştır. Birkaç 8g içinde bunlar da cak

Bu sayıdan diğer sayfalar: