24 Mayıs 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

24 Mayıs 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

we Ri Türk futbolu Tedenni ediyor Neden? sakikat varı Türk e tedenni e- ir edemeyiz. Üz buçuk (seneden beri Sen temalar © meydanda birer canlı şahit, Bunun neden Söyle olduğunu tetkik icap eder- “e şu noktalar en evvel göz önü- ve gelir İ| Ortada bir bi İfutbolü günden diyor. Bunu ink: Sahasızlık - İ ocasızlek, 3 — Oyuncunun yetişmemesi, 4 — Halkta ğın baş töstermesi.. Bunları ayrı ayrı teşrin ede lim 1 — Sahasızlık: İ Türkiyede futbol başladığı ta- tihten itibaren 13 mayıs 1932 ta İlihine kadar Türk futbolcuları kendi memleketlerinde düzgün, whhi ve beynelmilel kavaide mu- #afık bir sahada oynamadılar. Yukarıda zikrettiğim tarihe ine gençlerimizi Taksim kışlası- Win ortasında askerlerin talim ve İsrbiyesi için yapılmış olan ve Heynelmilel cari futbol kavaidi- hin birinci maddesine muhalif bu İlunan sahada futbol oynamağa İnecbur ettik. Saha tozlu, ve rest lir. Bilhassa bunu ecnebi takım sİların gelişinde ve stadyumu tet- kik etmelerinde £ daha bariz bir Sirette görüyoruz. Oynamazdan *vwel sahayı tetkik etmek vazi- petinde bulunan sen kam rü- İsası memnuniyetsizliklerini der İhal izhar etmekten kendilerini a- İamıyorlar. o Bütün o ihtimama 'iğmen yerin aslındaki vaziyet Sahayı maattesssüf bir mertebe İdaha ileriye götürmeğe ve isteni- İlen şekle sokmağa fırsat vermi- tor. Ne ise ki şahsi gayretleri ile Fenerliler temiz ve futbölün oy- İhanabileceği bir saha yaptılar. İVe günden güne de hiç olma: lüplerin kendi teşebbüsleri il “ink tefek fenni denebilecek sa“ alar vücut buluyor » 2 — Hocasızlık: Bu dert te öteki kadar mühim (lir. Filhakika Türk futbolcuları bir kaç hoca (gördüler. Ancak İunların bir tanesi müstesna ö- eskiler hiç bir şey yapamadıl: lüstesna olan antrenör de Hanter'dir. Bu hoca bizim genç- İsrimize çok şeyler öğretmiş ve bu öğrettiklerini ecnebi takımlar karşısında tatbik ettirerek Türk fatbolcularını galip | getirmiştir. dan gayri gelen ve giden hoca- lar, belki şabsnn malümatlı ve Muktedir adamlardı. Ancak ho- talik yetleri olmadığı için Müsmir olamadılar. Binaenaleyh İğ. ay yıldızlı formanın şerefi- ti yabancı ellerde yükseltmek is- İlkyorsak daha başka şekiller dü- Yünelim ve tam manasile hoca ©- İlin antrenör getirelim, 3 — Oyuncunun yetişmemesi; İ,, Bu sayet tabiidir. Yer ve ho- ta olmazsan yeni yetişecek eleman İda olmaz. Çünkü; bu oyuncuların inde çok istidatlıları bulunabi- İr. Hattâ dadıhak nev'inden o- Yun oynayanlar bile. Ancak oyun Xu yetişmesi için bu kâfi değildir. vu sistemle, fenni şerait altın- va yetiştirecek vasıtalar lâzımdır. uda saha ve hocadır. Yalnız bir nokta var ki o da #idur: Hoca denen adam tam ma Masile hoca olmalı ve işin nazari- Patını bildiği kadar ameliyatını | bilmelidir. Yani önce her hangi bir şekil- * oyuncuya takip edeceği siste- Mi öğretliklen sonra soyunup © Huncular ile tam bir oyuncu gibi İypamalı, hatalı gördüğü nokta- e ihtar etmeli ve doğrasınu Yaptırmalıdır. Yoksa hariçte du- . İSE, hataları görüp, oyandan sen İş onu oyuncuya söylemek bir Fai 1 temin etmez. Bu noktadan yu arıda söylediğim gibi Billi Han- nk ve sabık hocalarımıza İ İd. İşte o zaman i başl oyuncu yetişe- « Sonra oyuncu yetişmemesi- ie başka bir sebebi de ailevi ha- Çi geraitimizin bozuk olmasıdır. tinlcü iyi gıda almayan, uyu uşyan, temiz ve sıhhi binalarda vü rmayan bir kimse tam mana- İş? sporların en gücü ol iy peyamez. Bugü in larımızda o; dahil ol ancak 5—10 o- "cu vardır. Mütebakısi hayat | Uşaklılar İzmirde. yenilmesi üzerine oradaki daşlarımız Uşaklılar (o hakkında bize şu yazıyı yollamıştır: de öyle derin bir intiba o husule gelmiştir ki, bununla her zaman iftihar edebilirler. Uşaklı futbol- de dolaşmaktadır. Vali Paşa ile Hacim Mubittin Beyin dedikleri gibi, Uşaklı fut- bolcüler (o cidden çok enerjik bir oyun oynamışlardır. Bu itibarla Nibir takip © olacaklarında hiç şüphe yoktur. Aziz Uşaklı genç leri bilhassa tebrik ederiz. Uşak mntaka ve futbol heyeti rei reisi Haşım usuf Ziya üzerindeki iyi telkinleri, Uşaklı gençlerin gör terdikleri enerji üzerine bü; bir âmil olmuştur. Haşım ve Yur suf Ziya Beyleri de bilhassa teb- vik ederiz. Beylerin gençler Balıkesirli sporcular da takdir lere lâyıktırlar. Onlar da büyük bir varlık göstermişlerdir. Mani- sa futbolcülerine gelince: Manle- sef idari hatalar yüzünden Mani- sa sporcuları çok müşkül vaziyet lere — düşürülmüştür. Buna rağ- men gençler canla başla çalışmış lardır. İzmir sporuna © güzel bir gün yaşatan İzmirli ve Garbi A- nadolu gençlerimize muvaffa! yetler, sıhhatler temenni ederiz. e. Fenerbahçe - Galatasaray ISTANBUL, 23 A.A. — Fe- nerbahça - Galatasaray klüpleri heyeti idaresinden: © Evvelce te- karrür etmiş olan Fenerbahçe - Galatasaray maçın ikincisi 27 mayıs 932 cuma günü O Taksim stadyomunda yapılacaktır. Oyu- na saat tam 17 de başlanacaktır. Hakem birinci maçı İdare eden Mister Allendir. rekkeptir. Binaenaleyh yeniden yetişecek oyuncunun mümkün ol- duğu kadar hayat şeraitini düzelt memiz lâzımdır. Yoksa bugünkü hal devam edip gidecektir. 4 — Halkta alâkası göstermesi; ğın baş Bu da tabiidir. Çünkü bir o- yuncu futbolü iyi oynarken her taşınır. Ancak, artık oynayama- yacak vaziyete geldiği kimse onun hatırı sormaz. İşte İ halkın da bir kısmı mühimmi böy ledir. Milli takım olsun, başka | takım olsun galibiyetten galibiye İ te koşarken herkes memnundur. Halk onunla beraberdir. Gazete- ler onlarla beraberdir. Hattâ spor dan teşehhüt mikdarı anlamayan lar bile onları alkışlarlar. Vakta- mağlübiyete dönünce herkes onlardan yüz çevirmeğe, bar bar, zaman — Milli haysiyetimizle oynu- yorsunuz. İnin aşağıya, der. Öte- başlar teşkilâta çatma; O arada biri çıksa da bu ze- vata : — Efendi ne verdin ki, ne ik yorsun? Dese bu almacak cevap ta ne olur? O ayr ikâye.. Halkın bir kısmı böyle olmak la beraber bir de işi bütün tekni: ği ile anlı kısmı vardır ki on- lar makul düşünürler ve ona gö- re hüküm verirler. İşte asıl doğru hüküm bu zümrenin verdiği hü- kümdür ki bu büyük kısım: — Sporumuzu behemahal kur- taralım. Ve.. noksanları gidere lim(.., Diyor İşte yapılacak şeyl, » Muhteşem ÖZDEMİR (Hususi) — Uşak İ takımının İzmirde maç yaparak arka Uşak futbolcüleri gerçi İzmir futbolcülerine yenilmişlerdir. Fa- kat bu yenilişle beraber, lehlerin cülerin gösterdikleri azmü iman bütün İzmirli sporcuların dillerin- bir sene sonra İzmir için kuvvet. | | mimmmammazmenenmaemssensazrasazamanazmmnan şeraiti müsait olmayanlardan mü | Gal kes tarafından sevilir, omuzlarda | bİDEZonu üzerine ( Galat bağırmağa başlarlar. Biri çıkar: | di Galatasaray Fenerbahçe kımları bu cuma günü 13 mayı ta yaptıkları maçın © revanşını evvel yapılan maçın dedikodu- bi uzamadı hemen ver Buna da sebep bu iki rakip lübümüzün arasında mevcut Yoksa on kul dostluk siya: di, İşte bu cuma günü Racing kulüpten bir telgraf alınması dolayısile tekrar Fener ile Ga- latasaray karşılaşıyorlar. Artık bu karşılaşma neticeyi belli ede cek ve mev'ut kupayı galip ge- len takım alacaktır. Maç bu sefer stadyumda ola caktır. Eski maçlarda “d alatasaray takımı esrarengiz bir manzara arzediyor. Çünkü geçen hafta yaptığı ekzersizde li aya çıkan takımdan büsbütür başka bir takım ile çalıştı. Bu takımın Galatasa, yın karşısında ne dereceye ka- İdar muvaffak olacağını bilmi- yoruz. Ancak geçen hafta Gala- tasarayın karşısında oynayan Fenerbahçeden daha fazla iş ne nazaran Fenerin bü kom aray İda takımında bazı değişiklikler | yapacakmış. | Sarı kırmızılılar W sistemini Fenerbahçe sahasında oldukça iyi tatbik ettiler ve semeresini gördüler. Yalnız bunu yapabil. hücum battınn genç uzuvlar tarafından teşekkül etmeşi ii katlanmış olması ve bu maçta oynayıp oynamaması Galatasa. ray için çok mühim bir mesele. Eğer Burhan oynamazsa o * bozulacaktır. Burhanın yeri. ne tecrübesi çok az olan diğer yapacaklar. Neden ise bundan! su evvelki maçların dedikodusu | beş gün herkes biribirine girer göreceği kanaatindeyiz. Söylen | melerine yardım eden sebep Geçen maçta Burhan sa. | an müdafaa hattının vaziye | bir oyuncu buriyeti hı Galatasaray - Fener Büyük maçın revanşı bucuma günü oynanacak... me edilmek mec | olacak ki bu Gala | çe B. takımile berabere Muhafız Gücü Gençler birliği Evvelki cuma günü Ankara da Olimpiyat gazetesi tarafın- dan tertip edilen kupa maçları- nın finalı icra edildi. Müsaba- ka Gençler | Birliği — İmalâti Harbiye takımları arasında ya- mediğinden Gençler Birli lip addedilerek Çankaya ve Al. tımorduyu yenerek finala kalan Muhafız Gücü ile karşı En son maçlarında iki ikiye berabere « kalan ve bir seneden beri karşılaşmıyan Gençler Bir- Tiği — Muhafız Gücü çok hararetli olacağı dan evvel tahmin ediliyordu... Saat 16,30 da hakem Muha fız Gücünün eski emektar kap- tanı Kâmil Beyin © idaresinde müsabaka başladı. Mahafız Gücü en kuvvetli şeklile şöyle tertip edilmişti Vasfi Emin Kemal Remzi (oOBekir (o Şahap Muammer Eyüp Ahmet Sedat Hayri Gençler Biri iğ açıkleri İ Kemalden mahrum olarak çık- | mıştı. Konya maçlarında ay, İ sakatlanan Ratip de maç il | rak ediyordu. | Takımlarını şöyle teşkil et. mişlerdi: Hamdi Halit Ratip Muzaffer Refik Asım | Mithat Adil Ali Rıza Ali Rifat On beş gün evvel Fenerbah kalan tasaray için ciddi bir tehlike teş | Muhafız Gücünün galip gelece kil eder. Eğer Galatasaray takı mı Burhan oynamaması üze- rine Mitatı geriye alıp Zarifi | beş dakikasında oyun Mitatın yerinde oynalırsa o za fakat mu-- flar, Çün - ir Zarif bir Mi. man müdafaa de; avin hattı biraz 2; kü ne de olsa tatın yerini tutamaz. Hücum hattında yine Leblebi Mehmet for oynayacaktır, Kemal Faru- ki geçen maçta da pek müessir bir oyun oynayamadı. O gün Galatasaray takımının. içinde i hiç şüphesiz oyuncu en ii; oynayan Leblebi Mehmetti. Bu bir müddet ortadan çekildi, £ kat tekrar ortaya çıktığı man eski mükemmeliyetini ikti İ sap etmiş bir halde çıktı. Fener takımına gelince; her halde santra- kanaati seyirciler © arasında yordu, Oyunun ilk on müsavi cereyan etti. Her iki takım da biribirinin zayıf taraflarını bul. mağa çalıştı. İlk golü Muhafız G. kalecisinin hatası yüzünden Gençler B. yaptı. Ve bu golle beraber de hâkim bir oyun oy- nanmağa başlandı. Gençlerin bu hâkim oyunu seyirciler ara. sında hayret (o uyandırıyordu. Oyun bir sıfır Gençlerin lehin- de devam ederken Muhafız da penaltıdan bir gol yaparak be- raberliği temin etti, Bu bera- berlik çok (o sürmedi. Sol aç; Mithat güzel bir vuruşla ikinci sayıyı lerin lehine kaydet ti ve birinci devre 1 — 2 Genç lerin lehine bitti. İkinci devrede Muhafızlar Fenerliler bu yeni tarzları do | çok favullu ve çok sert bir oyun layısile hücum batlarını biraz zayıflatıyorlar. Fakat ona mu- kabil müdafaa hattım kuvyet- lendiriyorlar. Fikret ve Muzafferiti geriye İ oynamağa başladılar. Sırasile Adil, Hakem de kasden tekme vu ran Muhafız G, merkez muavi- alınarak Reşadın ileriye veril. | nini dışarı çıkardı, Sakatlana- mesindeki sebep yalnız budur. i Çünkü Fikret ve Muzaffer haf hattında belki for hattında ol- muvaffak olmaz. duğu kadar rak sahayı terkeden Adil ve A- biraz sonra tekrar oyuna da- oldular. Fakat (Refik bir İ daha içeri giremedi. Bu vaziyet fikri insanın aklıma gelebilir. | üzerine Ali Rıza merkez mua- Antrenemarlarını bü şekle tebe | vin oynadı ve Gençlerin for hat an yaptıkları için böyle bir şey ihtimal yok. ğer hatlara gelince, bek gibi yahut ta | hattına Hadi ikame Kaleci için in vâki olmasma hattı yine eskisi cek bir şey yoktur. Hüsamettin kalede kalacak- tır. ancak yine geçen seferki olmaması lâ. gibi fazla sinirli halde zevkli maçlarından vaffakızekler dileriz. met biri söylene. imin olan bu maçta her iki takıma da mu ti oyunun nihayetine kadar dört kişi kaldı. Üçüncü golü Adil, dördüncüyü Ali yaptı, Ali golü yaptı fakat bir tekmeye mal ol. du. Dokuz kişilik takım < buna rağmen Adilin ayağile bir gol daha yaparak oyunu 1 — 5 gi- bi mühim bir farkla kazandı. lar. Bu müsabakada M.G. lüler çok asabi ve çok sert bir oyun oyna dılar.. Neticerin bu kadar fena olmasını da bu sert © ve asabi oyunda aramak lâzımdır. Gollerin en çok mes'uliyeti kalecilerinde (idi. Milli takım seçmelerine davet edilen Vasfi bugün şöhretile taban o tabana zıt bir oyun oynadı. İki müda. filri düzgün vuruşlarile nazarı dikkati celbetmelerine rağmen, yer tutamıyorlardı. G.B. den başta Halit, Asım, Mithat, Ali Rıza, Ali olmak üze re bütün oyuncular muvaffak oldular.. Sakat olarak oyuna iş tirak eden Ratip oyun oynayarak herkesin takdi rini kazandı. ül Bey, tam bir sonra Olimpiyat gazetesi namı | fından Olimpiyat kupası Anka. İn şampiyonluğu Gençler Birli- ğine merasimle verildi, pılacaktı. İmalâtı Harbiye gel-| fedakâr bir | * müsabaka | ! Müsabakadan na Yusuf Ziya Beyefendi tara- |! dur. Insan oğlu tâ evvellerden be- ri uçmak o kaygusundadır. ya, inan eşrefi mahlükat mi? Böyle olduğu halde niçi kuşlardan geri kalsın. Tayyare Cemiyeti tarafından geçenlerde tercüme ve neşredilen (Havacılık Tarihi) ne şöyle bir göz gezdirilse görülür ki mucit- ler bu uğurda çok © çalışmış, bu ii li içi canlarını lerde şüphe ediliyordu. Tayyare ciliğin babası addolunan meşhur Alman hal'ın yi ler bu şüpheyi ortadan kaldırdı. Fakat böyle adale kuvvetile ka- nat çarparak havada uçmaktaki nm ia İZ Hiç şüphe yok ki dünyanın en güzel sporlarından biri deniz sporudur. Vücudün bütün aksamını çalıştırması hasebile hemen hemen sporla meşgul olan herkes denizin dostudur. Zaten deniz bir kaç spordan maada - her spora elverişli il ettirir. Resmi mahiyettedir. Bu atlayışı yapabilmek için vücudün ne kadar elas tiki olması lâzımdır. Ondan başka vücuttaki tenasüp ve insicam da dikkate şayandır. Bu atlayışı yapan genç kız Los Anceles olim piyadına iştirak edecek olan Amerikan yüzme kadın şampiyonu- iz bu fikirlerimizi teyit ede Adale kuvvetile, kanat çarpa. rak uçabilecek miyiz? ameli müşl bertaraf olama- muştı.. Çünkü bir kanadın aşağı ya çarpılmasile hasıl olan yüksel me (Suut) tesiri kanadın yukarı kalkmasile tekrar zail oluyordu. Bu sefer Alman uçuş kâşifle- rinden Eliyson mafsalsız ve men teşesiz bir kanat © çarpma aleti yapmıştır. Bu alet, uçları yekdi- ğerile ahenktar ihtizazlar yapan diyapazonlar prensibi uzerine mü essistir. Mevce nazariyesi saha- sında edinilen tecrübelerden ka- Bat çarpan bir tayyarede ilk defa olarak istifade edilmiştir Ellyson, bu gibi sania lar sayesinde yükselme hareketin lanmaktadır. Münih şehri civarın da yapılan uçuş tecrübelerinde müşkülâtın ilk kısmı muvaffaki yele bertaraf edilmiş addolunabi ir, Munih'li âlim tecrübesini yaparhen..

Bu sayıdan diğer sayfalar: