Asrin umdesi “MİLLİYET” tir. 6 MAYIS 1932 Talgraf adresi: İet. Mülyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24810 İdare ve Matbaa 24310 ABONE ÜCRETLERİ: İ$l| Hariç içir 3 ayliği Gelen evrak geri verilmez — Müddeti geçen nüshalar 10 ku- üytür. Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete müracaat dilir. Gazetemiz ilânların nses'u- iyetini kabul etmez. BUGUNKU HAVA Edipler ve spor münakaşaları Allah kimin varsa bağışlasın, bizim de ediplerimiz ve muhar- | rirlerimiz vardır. Ekseri Avru-| pa işi eserlerin esvabının değiş- tirilip milli piyasaya çıkarırlar | ve ihyanen de dahilden mevzu | seçerler... Bu dahili mevuların arasına da bazan spor karışır. Eh! Spor yumuşak bir mevzu değildir. Bi raz serttir, Tabii kalem alışveri | $ı pek sakinane olmıyor.. Bu zatlarla ara sira kapışı- rım... Bu son günlerde de edip- İerimizden bir kaçı bir futbol mağlübiyetinden müteessir gö- cünerek spor idarecilerine çat-! tılar... Spor idarecileri meyanın ' de bulunmak ve eli kalem tut- mak sıfatile buna cevap verme. mek benim için kahpelik olurdu. | Kih lâtife, kâh ciddi cevap ver dim. Lâkin işin teknik müma- kaşasına girmedim.. Bu zevat buna kızıyorlar, görüyorum. | yi ediplerimizle | Amma ben bu bu spor işini münakaşa ede- mem... Neden?.. Bakın, size söyliyeyim de buna hak vermez misiniz?, Evvel emirde bu edip ei benim gibi düşünen por idertöllirirü mili haysiyeti payimal etmiş, hissiz birer . matlos telâkki ediyorlar. Sonra da bu idarecinlerin beceriksiz ve bir şey bilmez adamlar oldu- ğunu iddia ediyorlar., Bu fikir- ler onların... : , Bana gelince: Ben bu ediple- Milliyet'in Romanı: 2 ve nihayet hamiyet itabı dinle. meğe #ahammül edemeyiz. Bilgilerimize gelince; edebi- yatta ihtisas, hattâ intisap iddia etmiyoruz... Spor işlerinde de yegâne sermayemiz, eski tecrü- | belerimizdir. | Ediplerimize gelince; onlar İ bu işi hiç amma hiç bilmezler. | Şimdi biribiri hakkında böyle düşünen iki tarafın münakaşa- sından ne gibi ilmi ve müsbet İ netice alırsmız?.. Ben bu zatlar İla spor münakaşasma girince | spor muhiti benimle alay eder. Ben de Nasrettin hoca merhu- mun şu aşağıda anlatacağım i serim. Hoca merhuin bir gün raftan | bir kalbur alıyormuş. Boyu kı. saca olduğundan kalbura pek | yetişememiş ve elile altından çe ike çeke kenara getirirken kal- İar düşmüş ve. hocanın başına ” geçmiş.. Hoca yerde yatan kal. bura kızmış ve ayağile vurmuş. | Kalbur kenarına vurulunca ya- | nına dikilmiş ve keskin tarafile | hocanın bacak kemiğine. çarp- mış, canını yakmış. Bu sefer ho ca kalburu almış ve kaldırıp'ye ire atmış.. Kalbur yaylanmış ve İ hocanın burnuna çarpmış. Hoca | «* şaşırmış ve hemen evin üst ka- tına çıkıp yatagan biçağını ala- rak inmiş biçağı çekmiş ve bağırmış: -—Ne kadar kalbur varsa gel- 3in!(, Hodru meydan!, Peyami Safa Beyede | bir nebze Meçhul bir kariimün bana gön- i derdiği fakat size hitap ettiği bir mektubu Milliyet sütunları. Kaldı ki, mektubun muhtevası- İn: haklı bulmuştum. Siz buna İ cevap verdiniz. Sudan bir cevap Bilirsiniz ki, cevaplar para ile İ pul ile değildir. Bu cevaba mu- kabele benim hakkım değil zin yazıyı okumamış.. İlk mek- tubundan sonra size vermesin. den emin olduğum cevabı geci- kince bu satırları yazmağa mec (bur oldum. 1 — Ben, sizin edipleri utan- maya davet eden yazınızın son kısmını bir edebi akaşay İ esas olsun diye değil as İrın edebiyata karışmasını mu- cibi hacelet gördüğünüzü orta. ya koymak için yazmıştım. Fa malümdur. İncir, gıdai kiymeti | itibarile de kuru in ba- şında gelir. Erbabı | fennin son İ in bu gıdai kıymetinden maada fıkrasındaki gülünç vaziyete dü | İri Paris Beynelmilel Diş hekimle | İ meselelerden na geçirmemek elimde değildi. | çiz cümle muharririnin sütununda bu ka- dar fahiş edebiyat hataları ya- İ pılmasını mazur görürüm,, Fe- ina bir lâf! Bir kere o mektup Eve Düşen Yıldırım! Nahit Sırrı malüm? Bu ikinci sual ında, ile reisinin bü ME Daireden | kan siyah ve hâlâ yaşlı siyah gözleri İstanbula yeste o kadar ve aön- — vi tam on yedi senedir kendisini görmedim. Biribirimi zibir kere görmeden ölürse, hicranını ömrüm oldukça unu- tamam, birden doldu. Ses sert- lendi: — Ne demek istiyorsun? Ya: öyle şeyler işitmiş ve peğrep iy yalan söylediği- ne de pek âlâ hükmedebilirdi. Hattâ en ziyade buna hükmede bilirdi. Fakat tevil etmeği mü. ne bu cevap üzerine geldi. Saçları tamamen beyaz- | zında büyüyen lokmaları ——. Memleketimizin servet mem- balarından biri de (İncir) olduğu tetkikatı da gösteriyor ki (İncir) bir de devai kıymeti vardır. Za- manımızda beşeriyetin muztarip olduğu — rahatsizlıkların biri ve belki en mühümmi diş hastalıkin rı ve bilhassa diş çürüğüdür. En sön tetkikata nazaran diş çürüklerine mani olmak için bas | hca iki şart lâzımdır; ci ve en mühimmi çocuk- lar dişlerin © neşvüneması zama- nında diş ensicesine lâzım olan | maddeleri havi gıdalar vermek, | İkincisi * dişlere iyi bakmak tar. | ? En iyi yemek | ler hangileridir? Ve dişlere nasıl iyi bakılır, bundan sonraki maka | lelerimde birer birer yazacağım. Amerika diş doktorları ve is- tomatolojistleri (100) çocuk üze rinde tetkikat yapmışlardır. Bun lari guruplara ayırarak her gü- rupu muayyen gıdalarla beslemiş ler. Almış oldukları iyi neticele ri kongresinde bütün m etmişlerdi oplanan Beynelmilel Diş Tabip. eri kongresinin meşgul © olduğu biri de bu olmuş- dal . tur. Bu vadide kikat yapmış olan Hıfzısıhhası iya > İniliz Dip Dektorlar tarafından hazırlanmış iklerine mani olan gı- isim ve miktarını — havi dağıtılmıştır. Bu bro İncir meselesi diş tababeti ve diş hıfzısıhhasını alâkadar etti- kadar ve belki daha © ziyade tısadiyatı da alâkadar et- im hekimler kadar iktisat çılar ve hükümet £ adamları bu zemin üzerinde gayret ve faali yete geçmeleri lâzımdır. Za: diyorum ki her millet malını dün | na sevketmek üzere | olma. dünyada misli bulun ıdai o kıymetleri her| Gedikpaşada Jandarma Satınalma komisyonundan: Mevcut Bümünesi gibi 1200: nacaktır. Taliplerin 8 Mayıs 932 pazar günü saat on beşe kadar komisyona müracaatları. » İnşaat ilânı Tayyare cemiyeti Istanbul şubesinden: i şu | tene pazartesi günü saat on altıda pazarlık surtile ihalesi yapıla. “fakat bir spor ve mizah | cağından talip olanların şeraiti anlamak üzere apartımanlar ida- ilân olunur. resine müracaatları ilân Dr. Tıbbi mebahis İncir ve diş! | | fade dünya diş | HORHORUNİI Zübrevi ve idrar yolları tedavihanesi Beyoğlu, Taksim, Zambak sokak No. 41 Tel; B.O. 3152 Gedikpaşada Jandarma “Hikâye İlde gece — Fransızcadan — türlü takdirin fevkinde. bulanan | Üncir) gibi (Üzüm) gibi istib- İz ara ek eee ig ga Bir | krem garnier b yan | yar m yn —. PİNE | dolaşıyordu, Ağını bıçaklar açamı- srndan meneleyi | yordu. Arasıra durup derin bir me tetkik etmek te iktuadiyatçılara | (e: #iiyor, omza yine vel ayaktan düşer. Ben bu makaleyi . esasen bu noktai nazardan yazıyorum. Başka milletler bizim melm za reklâm * yapıyorlar: İlmi bi kongrede bütün dünyaya ilân edi len bu hakikat bizim cat yordu. Düşününüz ki bu gece kasaba- İka e yaren ln veni ye pılacaktı. Saat dokuz, henüz hiç | bir seyirci endamımı göstermemiş ti. Vak karşı | İoenlardan birinde | tüccarlarmmızı şunda alâkadar et melidir. Reklâm, propagandasız olmaz. Bu meselede bize bile lüzum kalmıyor. Kö dığı bir göz Allah ona ver i göz. Dedikleri gib en salâ: biyettar bir kongrede (İncir) hal ki bu medhü senadan eliyiz. Ambalâjların ku tuların üzerine bu hakikati yaza rak ilim ile meğgul olmıyanlara duyurmak Ticaret odalarımızın #careti hariciye ofislerimizin va- sifesi kanaatindeyiz. Dahildeki Dördüncü galerinin turmuştu. peronnuvarında da kırmızı | ii, top çehreli bir adam dolaşıyor. | | du, Fakat kadın loca parası vermiş karısı idi. Peronmuvarda dolaşan İ adam da para vermiş değildi. Çün kü her hangi bir yangın ihtima- line karşı itfniye me- feri idi. Pardon, aşağıda koltukların gerisinde de iki kadın oturmuş, kr sarfiyat noktası da çok mühim- darı kanapenin parasını. dir. Çok güzel bir teşebbüs ola- | değillerdi. Çönkü her ikisi de s6 frak & $eker bayramından be | Yirci karşılayacak uvrüzlerdi. ri Manisa ve diğer Ticaret Odala rm bayramlarda misafirlere »€ | ker yerine İncir, o Üzüm, Findik | - i temennisi gazete | bu . Bunun temini için | lak olacağı ümit ediliyordu Ba her ik İâ- | iki artist altın pahasma Paristen celbedilmişlerdi. — “e kolatalara nazaran İncir ve Üzüm Her ikisinin isi gazetelerde ilân edi lerin gıda kuvvetleri ziyade oldu | lk © xece salonun Tebalep hi ğunu ve bunların içerisinde bir | icap etmez miydi ya! Yoksa bu ş8- | hir halkı bu kadar oda san'ate ve nü ahaliye makaleler ve radyoda | sahneye bigâne mi idiler? ve Halkevlerinde konferanslarla ! © Mödür bir aşağı, bir yukarı do aşıyor, bir türlü bir şeyler anlaya- muyordu. Kasabanın belediye reisi tiyatronun küşat resmine riyaset Al ieemiz yaker | edeceğini de vadetenişti. Haniyal sin . “1 | Daha sonra kasabanı mzetesi dı ay imiz çıkarmalı | sani söz birliği rl Yeke | Düşmanlarımız bu cihan de- ğer meyvalarımıza cihan pazar larmı kapatmak için tarzı isti 1 — Şeker, şekerleme ve çi- perde aralığın. db pll br kafa Göründü. Maji sörün kafası. — Nemi? dedi, hili kimse yek mu?, Müdür de, mağlübiyetten avdet &den bir ceneral gibi: muz, dedi. — Fakat koltukların dörtte biri kiralanmış değil mi idi? ileri hamları çürütmek için tarza is tihsali gösteren . sinema, filmleri almak ve bunları Avrupada, A- merikada © göstermek te zanne. diyorum az şayanı (o ehemmiyet olmıyan pratik noktalardandır. Diş 1250 adet kilim pazarlıkla alı. dörtten on (1838) (1833) ların bir manevrasma Müdür bunu — söyliyerek ka- pıyo doğru | yürüdü. meyi ki Om yy yerler ei darüli küğet ge diyer Mille elekrik. apkları altında biraz daha yürüdü. Ve sapsarı bir halde | geriye Satınalma komisyonundan: ya m mi Kapalı zarfla münakasası yapılan muhtelif ; nümaralardan Reğisör, süflör ve aktörler tekrar etti- 13500 geyim at ve ester nalı ile 404700 adet mıha verilen fiatler e ağızdan suali gali görüldüğünde pazarlığa çıkarılmıştır. Pazarlığı 8 Mayıs | Ver 932 pazar günü saat ondan on bire kadar yapılacaktır. Taliplerin mwezkür gün ve saatte komisyona hiç dökülmemiş başını Bi rak, Ahmet Şükrü Efendi'dedi ki: — Maattecssüf bu sefer öyle| değil, Başka bir yerden de ayrı- | ca haber aldım. | Yemeğe devam etmiyerek| sofradan ayrıldığı için, oğulları da yeni gelen sahana el sürme- den ayağa kalkmışlardı. Yaş. | hı adam hem evde kalmak, hem | de çocuklarından ayrılmak is- | temiyordu: — Sait, sen debi. & #imle beraber şehre kadar gel. | Sonra bavul için tekrar döner- sin, dedi. Evden çıktıkları o vakitte, Cebeciden Ankaraya giden tre- nin hareketine tam kırk beş da- kika vardı. Otobüse binerek! Taşhan meydanına gitmeği ter | cih ettiler., lm Şayeste yalnız kalınca, pilâv la meyvayı da yemek masası- nın üzerine getirmiş, tek başı. Da sofraya oturmuştu. Fakat lokmalar ağzında büyüyor, — Sahi bu gece böyle ne olu- ? müracatları. (1842)İ O zaman müdür bitkin bir mümeyyizlerinden vi Sedretti Memik üzere bulunduğu Tlise- Beyin evine üç gün evvel gi-| den sonra hukuka girmeğe ha- İren ve o zamandan beri hemen in de ee daha bir hiç susturulmayan gramofon, em sene teshhül hatıra benüz adedi bir kaçi ,geçmiyen | mezdi. » Şimdi ise eve bir plâkları bitirip bitirip tekrar hanım, yaşlı çalarken, genç kadın uzun uzun | mak için şüphesiz > düşündü. Eğer can üstünde olu | rılacak ve şımartı! şunu biraz hayret ve şüphe ve- lal yle ren düzgün bir lisanla ve uzun | onun on sekizini tafsilâtla anlatan hasta, kim bi-/ misline ender tesadüf edilir bir İ ir ne maksatla kasten mübalt. | güzelliğe sahip bulunduğunu, ğa etmiş, yalan söylemişse, me. | işte babası haber veriyordu. sele yoktu. Ancak kaynatası| © Misline ender tesadüf edilir İkardeşinin hakikaten son saat- | güzelliğile yarın birden bire ko- lerine yetişecek ve elile gözleri | casının karşısında göreceği bu ni kapayacaksa," İsanbuldan 0- | genç kız, acaba Şayestenin hu- nun kızile beraber döneceğinde | zur ve saadeti için bir büyük süphe edilemezdi. Halbuki bu | tehlike teşkil etmiyecek miydi? eve syak attı atalı Şayeste tek | Gerçi Namık öyle çapkın bir. İ hanım olmuş, çünkü Namıkla | adam değildi, ciddi ve vicdanlı İ Saidin annesinin, yani Ahmet | bir erkekti. Fakat her gün gö- İ Şükrü Efendinin hareminin ve- receği çok güzel bir kızın cazi- fatından bir sene kadar sonra e-| besi karşısında metanetini mu- ve gelin gelmişti. Ve yarım sa. | hafaza etse bile, kızı için at evveline kadar, mevcut va-| sevmiyeceği, hiç olmazsa ziyetin daha uzun zaman dağiş- | arasında bir mukayese yapa ya- miyeceğinden emin yaşamıştı. | pa karısından soğumayacağı ne | gemi yaşlı adam bir ikinci de. malümdu? Sonrada ilk önce evlenmemeğe dul kaldığı, galiba on yedisinde, babasının ME Ri İ başlayarak yürüyüşüne devam edi- | İ üstünde suvare elbisesi bir kadın 0- | Gramofon sikili müsahabe, 21,18 - | Günün siyaset âlemi, 20,15 dekto $ meğe mütnit arazi ve mebzul suyu, | OPERA'da DREYFUS Almanca sözlü ve Şarkılı BÜYÜK FİLM Dühuliye: 2 ci 20, Balkon MELEK Sinemasında Monanerts ve aşk fini olan MONMARTR SEVDALILARI (Rive Gauche) şaheserinde (Ne Sevimli) eserinin iki yıldızı HENRY GARAT ve MEG LEMONNİER'yi bulacaklar ve son derece memnun kalacaklardır. Sant 11 de tenzilâtk matine, Bugünkü program ISTANBUL — (1200 rötre) | 18: Gramofon, 19,5 Vedin Rıza | Hanım 20,5 gramofon, Zİ inci Hanım, 22 orkestra. BUKREŞ — (394 metre) 20, konser, 21 konferans, 21,40 gra- mofon, 22,45 M. Nikulesku tara- İ fından muhtelif şarkılar, 22,05 dans havaları. BELGRAT — (429 O metre) | 20,30 Triyo, 22,10 O Yugoslavya operasından naklen Arien opera- “". ROMA — (441 metre) 21,50 | gramofon plâkları, 21 memleket ve spor haberleri, 21,45 akşam! konseri. İ PRAG — (488 metre) 20,05 | Halk konseri, 22 Prağın & Kora heyeti, 23,20 gramofon: VİYANA — (517 metre) 20, aki ir, PEŞTE — (550 metre) 20 O- paret, parçaları, 22 hafif © kon. ser, 23 çingan orkeitrası. VARŞOVA — metre) 20,35 plâkları, 21 mu- senfoni, 23,50 dans havaları. BERLİN — (1635 metre) 20 run sözleri, 21 Lâyipçikten mak- len eski operetler. Kiralık köşk Bakırköy'ünde Mısır tarlasında yeni istasyona 3 dakika mesafede altı oda ve mutbahı havi 10 No. lu | köşk, Derunundekilere müracaat. sesleri — Eyvahlar olsun, dedi, kol- melena rını açmasını unutmuşlar. bibi fabrikalarının muhase- | besinde çalışan kaynatasının eli | ne ayda ancak seksen beş lira, / kotasının eline ise yüz on iki 'lira para geçiyor, bu sene lise- yi bitirecek olan küçük kardeşin masrafı da baba ile büyük | oğlun sırma yükleniyordu. Bi- rikmiş biraz paraları da vardı. Sait için her ay muayyen birşey fyermek şartile yine ayrı eve çı- İ kabilirlerdi. Fakat saçları baba İedon evvel seyrekleşmeğe baş layan bu otuzluk erkek, onun Bugün görülmesi lâzım olan iki film İlâveten AMAN SAKINALIM - Fransızca şen bir komedi ARTİSTİK te ŞEFKAT Fransızca sözlü, Şarkılı MARCELLE CHANTAL ve birinci 30, hususi 50 BUGÜN Bir rahip kendisine söylenen bir günahı ifşa edebilir mi? Bunu size artistlerin en şik ve en mükemmeli olan CLİVE BROOK ELHAMRA sinemasında gösterilmekte olan SÜKÜT (Le Silence) fekalüde filiinde söyleyecektir, Müâveten: FAUST operasının tas ganni edilen bazı sarkıları, Saat 10,45 te tenzilâtlı matine. ASRI SİNEMADA CLENN TRYON ve MARİON NİXON tarafından. SAHTE PRENS (Le Faux Prince) Saat 16,30 matinesinde ve suva- rede VARYETELER Yaz fiyatı : © Dühuliye 20 kuruş. vi) satılık ve kiralıktır. Görmek isteyenler yanmdaki haneden ve- Istanbul Asliye | Mahkemesi dör. düncü hukuk (dairesinden: Kostaki veledi Niko Adamciloğlu vekili avu- Madam Sofiye veresesinden Beyoğ- handa sakız ağacı ortu sokakta 10 numarada mükim Andon Andonya- dis efendi ile İstanbul Defterdarlığı aleyhine açılan o 932112 muma. ralı feshi ferağ davasının cereyan ot mekte olan tahkikatmda ikametgâ- hının meçbuliyeti hasebile ilânen va a tebliğeta rağmen gelmeyen müd- vam edilerek emri tahkikat 7 Hazi- İ ran 932 tarihine müsadif salı günü saat on dörtte talik edilmiş ve wiü- maileyh hakkında o bir ay müddetle Sıyap kararının ilinma kadar veril. miş olduğundan © müddelaleyh An. kün olabilirdi? Cebeci sırtlarınm ta nihaye- tinde, küçük, ışıkla, rüzgürle dolu ve kırlarla vâdilere hâkim kei ağız açmağa cesaret ordu. Kı şimdi: evin hayatında belki de pek u- kat Alkivyadis efendi tarafından vi