28 NİSAN 1932 İdarehane: Ankara caddesi, 100 No. af adresi: İst, Milliyet ımaraları Başmubarrir ve Müdür 24318 i Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 Tele BONE ÜCRETLERİ: Hariç için Gelen evrak geri verilmez — Müddeti geçen nüshalar 10 ku- tuştur. . Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete o müracaat edilir. Gazetemiz ilânların mes'u- liyetimi kabul etmez. BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy askeri rasat merkezin- den verilen malümata göre bu- gün hava kısmen bulutlu kin olarak geçecektir. 27-432 tarihinde hava tazyilei 762 milimetre en fazla sıcaklık 15 enaz sıcaklık 6 santigrat kaydedilmiştir. Benzine ispirto... — Zenmederim - Ziraat velâ” İleti, ispirto sarfiyatını arttır. Ankara ve İzmirde büyük zaferden sonra tekrar İs- tanbula geldi. Bu akşam etinin yenmeyeceğini anlatınca | ya kadar adamın postunu güne şe gererler.. Üçüncü mektup Hamza is- minde bir zattan... Kahraman | bir şey olacak şılıyor... | Bu zat Mecidiye köyü sakin. | lerindendir. İstanbul halkının | et almak için köye olan rağbe tinden bahsettikten sonra anlar bl YULA ZİR Acemi kaptan gemiyi kara- ya oturtunca sormuşlar: — Bre ne yaptın! Cevap vermiş: Jeçen gün köyden çıktım, | , — Ben bir şey yapmadım de iye doğru geliyordum. İki | niz tükendi! hanıma rastgeldim. Bana) | Bizde de ne zamandan beri lecidiye köyünün nerede oldu | 980'al, ticaret, lisan, edebiyat ğunu sordular: | gemileri hep birden şapa otur- — Köy ileride amma, kasap- | du. Buna da galiba: ş lar şu beri taraftadır.. Dedim. Para tükendi! diyeceğiz. İ Gülüştüler.. diyor. Şurası muhakkak ki on dört Lâtife ber taraf!.. Artık Me, | sene evvel ileriye fırlayan adım cidiye köyü meşhur oldu... Eti | lar şimdi yerinde saymağa baş- i Şu günlerde | ladı. benzinde kan | © San'at durdu. gördüğümüz zaman | (On dört seneden beri Avru- — Yahu! Mecidiye köyünde | pa tekniği ile çalıştığımız hal. mi oturuyorsun! diye soraca- | d€ heykellerimizi hâlâ frenk san'atkârları dikiyor. z işin alayı ile geviş getirir |, Yeni bir devlet yaratan kes- ken, İstanbulda et çıktıkça çı. | Kin Zafer şark tarihini yeni baş kıyor: İtan yaptığı halde san'atkârları “Yüksel ki yerin bu yer değil | mızım ruhunda bir damla hare- dir...” | ket uyandıramadı. Hâlâ milli bir marşımız yoktur. Hâlâ (e Wi gözlerin yaktı beni) diye şar kı yapıyoruz. Türk ihtilal ve Fransız inkılâbından heyecanlı değildir . Bugün Fransızlar değil bü tün inkılâp geçiren milletlerin lisanmda dolaşan o meşhur | (Marseillaise) Fransız vatanı- Selâmiye cevap Selâmi kardeşim!. Futbol hakkındaki yazını o-| kudum.. Serapa hamiyet!.. Ve baştan aşağı mantık!. Bu ka. dar kuvvetli, bu derece isabetli İ düşündüğün halde seni bu işin başma neden getirmediklerine hâlâ aklım ermiyor. İsabet etmişsin!. Antrenör zaferi daha az ME /OHBETİ Pİ Çk ” İsminden anlı-| İstop! ve yahut Dermakamı zınk! | de ne yabancı kalıyor. | | Ticare mız. cihalet ve | tecrübesizliğin insanlara neler | İ yaptırdığını isbat eden facialar la dolu Zaferle beraber kapılarımıza dökülen dağ gibi stokları önü- müze açılan geniş kredilerle| aldık. Sattık ve yedik. Serma yelerini Avrupa itibarile yap, İ otuz kırk kadar büyük mani-| fatura tcarethanesinin iflâsr| yalnız bunu gösterir. İ Türk tüccarı, Türk iş adamı çabuk zengin olur. | Şu son on yıl içinde pek çok| İ Türk iş adamı zengin oldu. Bu| İ vatandaşların refah içinde yaşa | dıklarını, sermaye sahibi olduk | larını ve çalıştırdıkları bir çok | İ Türkün aile ocağını şenlendir- diklerini gördükçe göğsümüz | | kabarıyordu. Esefle kaydedelim ki buğün | bünların çoğu zengilkten evvel ki hallerini arayacak kadar da- ra gelmişlerdir. Hatırlıyorum ki büyük harp senelerinde yarı hükümet hima yesile yarı kendi teşebbüslerile bir çok Türk iş adamı yıkıl-| İmaz, tükenmez zannedilen ge-| niş bir servete sahip olmuşlar- | dı. Bunlardan bir tanesi bile Majik'te başlıyot tebşir ederiz. Muaşeretimiz tabit bir buh- | ran geçiriyor. Kafesten sonra | dans, yırtmaçlı entariden son- | ra ismokin, Bunu sardırınca- ya kadar kadm ve erkek müna- sebetlerinde çok yaralar açaca- ğız. Çok garibeler i Çok facinlara şahit Bunda kendimizin de günahı- mız vardır. Çünkü sırtımızdan Şam hırkasını çıkarıp frak giy- ğimiz halde kafamızın içini eğiştirmedik. o Hanımlarımızı kafesten kurtarıp âlemin içine çıkardığımız halde görgü ve te lâkkilerini terbiye etmedik. Viyana GABAROCHE Medeniyet ve garp muaşe- reti cazibelidir. Parlaktır. Fa- at o medeniyet öyle ahetkli- dir ki bir tarafı aksamaz. Onu hazmeden insanlar mes'ut ya- şarlar, Bizim taklit ettiğimiz muaşeretin her ta aksıyor. Balo veriyoruz, meyhaneye çe- viriyoruz. Dansediyoruz, çurçu naya benzetiyoruz. Otomibil a | bear, — Şi eki ibmmiyei | ruz. Daha açık birşey söyle- yim, şöyle medeni bir insan bi yemek yemesini bile bilmiyo rüz, Bu akşam: Aşk , | Osküdarda İstanbul altıncı icra memurluğundan: Beşiktaşta Hayret i .. çiş | tin iskelesinde köprü başı sokağında Parkta görüşüyor, Köprüde | 33.23 numaralı sahilhanede mükime sevişiyor, Divan yolunda evle- | Köniye ve Hacer Hanımlara yine niyor ve Ayasofyada ayrı S€Şİ | hanci mezkürde ikamet etmekte i- DALDAN ken mukaddema vefat eden Sayful- Bütün aksayan, tökezleyen ! lah bey zade Şükrü Bey vereseleri içtimai hayatımız bizim harp | oğlu Daniş Bey ile kızı Raife Hanı neslini yiyip bitirecektir. Ve za | ma. Müteveffa Hıristaki Nikolaydis ten böyle kökleri aile köşeleri- | laki ve kizı ne kadar giren büyük içtimai | Mariya Hanıma bihasbelverase Be; inkılâplar asıl tmiz ve biri süz meyvalarını bir nesli turfa ip mevkii icraya vazedilen 14 mahdumu ASRI Emsalsiz bir cazibeye malik mühiç bir şaheser Çocukları (Les enfants de amour) Meşhur LEWİS STON ve PRİSCİLLA BONNER tarafından bir sureti fevkalâdede temsil edilmektedir. Ebeveyni tarafından terkedilmiş çocukların çektikderi iztirapları tasvir eder. Perde aralarında; ZENGİN VARYETE NUMARALARI yg i hukuk dairesinden istih | Bu akşam: ARTİSTİK ? te amma Tamamen Fransızça sözlü ve şarkılı Aşkları (Amours Viennoises) filmi Janie Marese ve Roland Toutain tarafımdan. İlâveten: Çok şön bir komedi: RADİO FOLİE, JANE LORY — Fiatlar: İkinei 20 — Birinci ve balkon 30 — Hususi 50 kurus. MONETTE DİNAY'ın temsil SİNEMADA « 1909 senesi 5 “ faizli İstanbul Belediyesi istikrazı 30. Nisan 1929 tarihli itilâfnal iptidai mukavelenin tespit ettiği 8 ruru zaman tarihine kadar balâdi istikraza ait 38,39 ve 40 mumeri kuponla 9/22 - 28/37 numerolu b kaya bodelâtı itilâfnamenin tayin | tiği müddet zarfında muvafakatla! ni ita etmemiş olan bütün bamilli Banka Komerçiyale İtalyananı İl tanbul Şubei merkeziyesile Lord merkezi gişelerinde tediye edil mak için otomobillerde kullanı | İmın büyük tehlike geçirdiği an- | kalmamıştır. İ ettikten sonra verir. teşrinievvel 339 tarihli ve 277 numa e beraber bü lacak benzine ispirto karıştırıl. masına karar vermiş.. Bir taraftan otomobillere is | pirto verirken diğer taraftan şoförler ispirto sarfiyatını a- zaltsalar her gün görülen kaza ların önüne geçmiş olurlar., Bu yapılmazsa şoför de arabası taklit eder suyuna ispirto karış- | tırırsa piyadelerin hali duman- dır. Limon meselesi Ortada limon yok... Yok de- Zil, pek az.. Tanesi dört beş kuruş... Biz de bundan şikâyet sdiyoruz.. Dün akşam bir frenk | gazetesinde Rusyaya dair bir | mektup okudum, Moskovada | limonun tanesi 45 franga oldu ğunu yazıyordu. Halimize şük rettim... On kuruş ta olsa seve | seve alıp seve seve sıkalım! Mecidiye köyüne ait.. Üç ayrı kariimden Mecidiye köyüne ait üç mektup aldım... Bunlardan birisi - bir hanım - üç arkadaşile papatya topla. mak için Mecidiye köyüne git- tiğini ve oradaki etlerin ucuzlu ğunu görünce dayanamayıp al. dıklarmı ve papatya demetleri arasına saklayıp şehre getirdik | lerini yazıyor.. Şu halde beledi ye memurlarını ikaz ediyorum... Bütün çiçek demetlerini muaye ne etsinler, kaçak et girmesine âlet ediliyor.. İkincisi Tosun isminde bir zat., Şehrin et almak için Meci diye köyüne akın etmesinden fena halde ürkmüş... İsmini gö vüp yanlışlıkla belki keserler di ye adını (Arslan) a tebdil et- miş... Bana bunu haber veri- yor... Fena tedbir dei lasan İle, reisile, aza: İtün bu futbol teşkilâtını istifa- ya davet ediyorsun. İstifa etsin ler ve yerlerini sana versinler... de milli galeyanla hudutlara a- kan lisanından tarihe intikal et ti. Bunu yapan (Rougetde sle) bir musiki üstadı değil. di. Fakat milli heyecanı can evinden duymuş bir vatanper- Bunu yapmazlarsa, bir makale, bir makale daha, bir daha, hep- aşağı et ve geç bu işin ba | yerdi. At ta sana yakışır, mız-| O Türk vatanı 1918 de daha bü rak ta! değil mi ki; sen milli | yük bir heyecan içinde kalmış- formanın ve milli bayrağın ki- | gı. Bütün Anadolu ateş içinde me ait olduğunu biliyorsun! | fıkır fıkır kaynadı. Hariçten ge Bana gelince; ben serapa |len düşman istilâsmdan başka manliksız yazi yazan bir ada. | içimizde vatanım tamam yirmi mım. Ve bunu bile bile yapa- | yedi yerinde isyan | patladı. rım.. Çünkü herkes hergün si. ! Aymtap, Maraş, İzmir, cayır zin gibilerin hep mantıki yazıla | cayır yandı. Ve bütün bu yer rini okumaktan bezdikleri için | yer saçılan ateşleri Türk mille- ben mantıksız yazıyorum.. Ar- | ti bastırdı. Bu bir heyecan ham tık bu itirafta bulunduktan (Jesidir. sonra bana ilişmek doğru ol| — Ne yazık ki Ahmetleri, H maz... Bilmem dünkü (Milliyet) | sanları köyünden kaldırıp düş. te gene bu futbol mağlübiyeti- | man üzerine saldırtan, dört se İnme dair yazdığım mantıksız yazı mı okudun mu?. Orada senin İ beğenmeyeceğin fikirler var., İs | tersen oku! Ben münakaşadan | hoşlan- İ mam.. Bu sefer de istemeye is- İtemeye bu işe girdim. Fakat bu defa beni bir şey memnun etti: Bu Macar mağlübiyetinde karşımda seninle Peyamiyi be- İ raber görmek... Yahu! Şu man- tik ne kuvvetli şey! Bakın sizi bile nasıl birleştirdi... FELEK MEVLİDİ NEBEVİ | Nemlizade Sükrü Efendinin ruhu uncu cuma günü cuma namazını mü tenkip Kadıköy'ünde Osmanağa ca miişerifinde mevlidi nebevi kıraat €- dileceğinden merhumu (sevenlerle #air ihvanı dinin teşrifleri rica olu nur © Milliyet'in Edebi Romanı: 80 GÖZYAŞLARI! — Ne?. Dedim. Cevap vereceği yer | irdü. Orada bir yazıha- ne ve bir kasa “vardı. Kasayı — Bak senin olacak!. Dedi, devam etti: — Bankalardaki servetimin olacaksın!, yığın yığın para do- Tuydu. Gözlerim kamaştı. Dal. dım. Bir kendime, kılığıma, ka libıma.. Bir de o kasayı doldu. ran servete baktım; bütün bu paralar Etem IZZET Dedim. Gözlerimde hudut. suz ve zengin bir hayal canlan dı. Karar verdim: — Yeriz, yaşarız!. Ne iş verirse yaparım!, Biraz da yaşainak için Yaşa. yayim!, | — Naran teklif etti — AL. Ne kadar para ister- sen al!, Ve., ilâve etti: — Sonra bu kasanın anah. tarlarmı sana veriri — Şimdi bir sey istem: Dedim. Tekrar (yürü Eski yerimize döndük. Yanı- ma oturdu, söylmeğe dı; | na ittihaf olunmak üzre Nisanın 29 | İnme harbetmiş yorgun bir mille- ti silâhlandırıp yedi düşman ü- zerine kaldıran o esrarlı heye- İcan her gün bir mahalle şarkı- besteleyen una işleyemedi Ne yabancı ruh ve ne duygu suz san'at, Avrupada — çalıştırdığımız genç ressamlar bize Saint neh- rinin akşam manzaralarını ve yahut (Notre dame de Paris nin çan kulesini resmediyor. lar. Edebiyat tahsil edenler bu- günkü garp fikriyatında bile re vaç bulmayan son moda (geure Litteraire) münakaşasile kendi lerini reklâm ediyorlar. Hiç bi- ri Türk inkılâbından bir yudum tatmış değildir On dört senel himi iki Vü büyük zaferin inkılâp tari at mahsu- aşmeti önün in! Kılığın kıyafetin m Bu işi senden daha iyi yapabi lecek hiç kimse yoktur. Ya- par, gelir, ondan sonra bu kılı. sun. Ne tanınırsın, ne de bil nirsin, — Ne yapacağım? . Dedim . — Şimdi sana yerini, kim olduğunu, nasıl yapacağını iyi. ce anlatacağım. Bir erkânı harp miralayı var. Onun elin- deki çantayı kapacaksın; bana İ getireceksin.. Çanta nasıl kapı- İlacak, sen kendini hemen na- sıl kaybedeceksin, beni nerede | bulacaksın hepsini söyliyece- İğimi Dedi. Ve.. ilâve etti: — Bütün maheretin tutul- mamak olacak. Eğer tutulur- san, dilenciyim, açım, kimse- den para bulamadım. Çantanın başla- | içinde para vardır.. diye mira. | vesikaların çantasında olduğu- lay beyin üzerine dım, kap- ğını atar, değişik bir adam olur | de bütün âzametile gelen bu| İservetler yine bir iki sene için. | de bütün huzile gitmişlerdir. Bu İ şans bir tesadüf değildir. Bil | gösizlik ve idaresizliktir. Tâ İ Osmanlı devrinden beri bu iş- İlerde çalışan gayri Türt vatan- daşların vaziyeti sarsılmamış- tır. Umumi) buhran onlarıda müteessir etmiştir. Fakat yık- mamıştır, Çünkü tüccar kafası bugün . ak; kazancı , bügün zevk ve şatâfatla yemeğe mü- sait değildir. Bizimkiler kazan- mışlardır. Fakat yemesini bil- medikleri için pek çabuk yıkıl- mışlardır. Demek iş ve ticaret sahamız da san'at ve edebiyat âlemimiz gibi fakirlemiş, kötülemiştir. | Bizde içtimai hayatın geniş ve dolgun bir kısmını memur smıfı teşkil eder. Bu sımf on beş sene evvelkine nazaran da- ha yükselmiştir, Âli mektepler mahsullerini daha ziyade dev. let kapısına döküyor ve bu su- İ retle memur sınıfınm umumi İ seviyesi yükseliyor. Yalnız bir nokta var. İ o Yüksek'mekteplerin taze fi| kir ve yeni hamle ile silâhlan. | dırıp devlet dairelerine verd (Elâment) lar eski teşkilât için de eriyip gidiyorlar. Vakıa şim | di resmi dairelerde (Medrese. | tülküttap” tan yetişme kârı ka- | dim mümeyiz ve müdürler yok. | İ Hattâ bunların yerine Avrupa- da okumuş yeniler var. Fakat (Mentalit&) aynidir. Takip et- tiğimiz iş yine altı ayda çıkı. yor. Mesai sistemimiz değişmiş değildir. Aile hayatımızdan mı bah- İ setmek istiyorsunuz. | cımbızla etlerini © koparsalar başka bir şey söylemiyeceksin. Ondan sonra seni hemen bı- rakırlar. Gidersin, saçını saka- lını traş ettirir, iyice | giyinir. sin ve hiç tarımmaz, dem deği- şik bir adam olur, bana gelir. sin. Bunlar için şimdi sana pa ra da vereceği Korkma, Yal nız tutulmamağa ve (o çantayı gnhakkak bana getirmeğe ça- ış — Bu miralay kim?. Dedim. — Dur telâş etme.. Söyliye ceğim., Dedi. Yine israr ettim: « — Kim. — Cevat Bey isminde biri. İtalyanlarla burada çok mühim bir meseleyi müzakere ediyor. Yola getirmenin imkânı yok. Para, kadın, davet, ziyafet hiç biri kâr etmedi. Yalnız bütün valı ilâm müci müddeilerin mü- ticaret, san'at Bizim nes ve içtimai hayat inkılâbımın kurbanıdır. Temenni edelim ki <fendiden bir kıta deyin senedi ile istikraz eyledi verrisi Hıristaki nu öğrendik. Bunları mutlaka lala ll ilizyon Ve ve) v dört yüz türk lirası mukabilinde tğenlerin bünyesini * böğmnyel | çoğana , Hayısitn iskelesinde ki, Bomutü için sre sara tehlike | “5918 Başı seklğnda 5X3 munmn yg lı esnleten ve, veraseten mutasarrıf "yaka gz geldiler iillriçsl | se tenliler Derli köne Beyi: N ” dayini mümaileyh nu çizmek lâzımdır. Bankalar harice emniyet gös | termek için arasıra * bilânço ya par, vaziyeti maliyelerini anla- tırlar, Biz de arasıra kusurları» mızı günahlarımızı (gösteren | barnameler ikametgâhınızın meçhu- böyle (Vaziyeti içtimaiye) bi. | liyetine binaen tebliğ edilememiş ol lânçosu yaparsak fena olmaz. | ae ilânen tebliğat icrasma ka var verilmiş ve bir ay müddetle ilâ» Burhan CAHİT | pen tebliğ edilmiş ve müddetin mü ruruna mebmi / ilcinci ihbarnamenin de ilânen tebliğine | karar verilmiş tir tarihi ilândan itibaren nihayet üç gün zarfında 3415220 dosya numa sile daireye bilmürncin tesviyei de- <ylemediğiniz veyn kanunen ça. ISTANBUL (1200 m. 5 kilovat) kabul bir itiraz dermeyan etme 18 gramofon, 19,30 stüdyo musiki | diğiniz takdirde mezkür vefacn mef heyeti, 20 Selim Sırrı Bey bakkında | ruğ bulunan hanenin © bilmüzayede konferans, 21 Belkis Hanım, Nebil- | faruht edileceği malumunuz olmak oğlu İsmail Hakkı o Bey heyeti, 22 | ve ikinci ihbarname tebliği malemı orkestra, İ na kaim olmak üzere ilân olunur. BELGRAT (429,8 m.) — 20 fran sızça ders, 2,30 konferans, 21 kon- ser, 22 haberler. BUDAPEŞTE (550,5 m.) — 20 konferans, 20,30 opera. ROMA, (441,2 m.) — Radyojur- pal, 21,45 konser, 23,55 haberler VARŞOVA (1411 m.) — 2045 radyojurnal, 21 tefrika, 21,15 hafif musiki konseri, 22,15 Krakovi, rad- yonu, 23 konser. VİYANA, (5172 m) —21,0 haydutlar opcrası, 23,35 dans hava- | ları, Hayrettin fa suretile alacağı olan 1400 liranın. man föiz muhakeme ve tahsiline ve mezkür ilâm üze rine tarafınıza tebliği icap eden ih- RADYO Eugünkü Program SİGORTA ADRES: 4 üncü Vakıf Han bakışlarla onun gözlerinin i ne bakıyordum. Artık, anlatmağa başlamıştı Ağzı sımsıkı, kimseye inanı ol- mayan bir zabit. Fakat, ben de vazifemi yap mağa mecburum. Artık senin-| o — Cevat Bey bugün on yedi le ortağız. Mesele yok. Şim- buçu; doğru Parapalastan di hiç eski Naran değilim. Çok| çıkacak. Kapıda bekliyeceksin, değiştim. Hırçınlığım kalma” | çantayı hemen kapıp yandaki — Üzen akal eni yla Jsakeğa yapacak seni, bekliyen ir kadınım!. tabii dün | otomobile © atlayacaksın.. Son yayı anladın. Paran kuvvet râ. ve kudretini anladın, görüyor. | OO devam ediyordu. (Daha sun ki dünyada en büyük kuv gok dalışta. im değişi yor vet en çok © paralmın . Artık |dum. Yine içimde sarsıntılar, mes'ut olacaksın! Beraber ka- | beynimde rüzgârlanmalar olu- Zanacağız, beraber yiyeceğiz... | yordu. Bir an zonra beynimde Ve., yine anlatmakta davam esen bu rüzgâr bir kasırga hük ediyordu: Jmüne girmeğe, kafamdaki hü- ye para L | ceyreleri kazımağ uvvet para Mavi öltiğe. Her şeyi unutacaksın. Tamamile senin olacağım! Bak kendine geldin!, Ben senin ilâcinim.. olacaksın! » Ben yine dalmıştım. Dinli- ! Vücüdüme bir titreme geldi. Gözlerim büyüdü büyüdü ve kendimi onun göz bebekleri içinde görmeğe başladım. Karışık bir saç sakal Uzun kirli tırnaklar., Tanınmaz bir vüz.. SÜREYYA TİYATROSU Ertuğrul Sadettin ve arkadaşlıf 29 nisan cuma akşamı Kadıki Süreyya sinemasında vodviller ge si: Kılıbık, Zor Nilâh, Aman hani süs, akşamı Beşikt| Yeni sinema salonunda (Ha terzihanesi) 1 Mayıs pazar B. çekmece icra dairesinden: çekmecede mükim bakkal Cemal fendinin Çekmeceli değirmenci san zimmetinde mahkümubih Sİ kuruş alacağının İstifası zmn mabicüm aleyh Hasan ağa mami çıkarılan ödeme emrine üç seneden beri öaybubet edip b hazır ikametgâhinin meçhul bul duğu mubaşiri tarafından ödeme rinin zirine verilen meşruhattan laşılmakla ilânen tebliğat ir karar verilmiş olduğundan s Hasan ağanın tarih ilândan iti ay zarfında mahküm bih b nu B. çekmece icra dairesine racnatla teşviye eylemesi lüzumu aksi takdirde muameleyi kanuni! icrası mukarrer bulunduğu W liğat makamma kaim olmak üzer€ beynimi | zerine atıldım. savruk savruk etmeğe başladı. boğazına lân olunur, Yangın Hayat Nakliye Kaza Otomobil ANADOLU ŞİRKETİ Teşkilâtı tamamen Türktür Müessisi İş Bankasıdır Telefon: Telgraf ; 20531 İmtiyaz Çamurlu ve.. yarık — aya” lar... Tıreıklı, şiş, pasir elleri Bu adama bakarken baki ken yine kafamın © içinde P sarsıntı oldu. Bir damar k“ tu. İçimdeki kasırga © coşl! kabardı ve dünya tekrar gö rimde karardı. Fakat, bu b bir yenilik “getirdi Mu mem çalışmağa başlamıştı. İçimden hıçkırıklı bir fer! — Kahpet., Ve.. haykırdı! — Casus ka Ve.. kuduz bir hamle ile Öİ Parmakl geçmişti. Sıkı! dum. Söyleniyordum: Demek casus seni Beni yere sen vurdun Bunu şimdi söyliyorsun İtiraf! Casusluğu itiraf?..