MİLLİYET PERŞEMBE muhteri, şimdiye kadar muhte Hf bombardıman cihazları ihti ra etmiş ve bu son ihtiramı da | | Amerikaya vermeğe amade bu lunmuştur.) gilliyet Arm umdesi “MİLLİYET” tir. Bugünkü Program Bu satırları okuyanlar elbet | (s5TANBUL (1200 m. 5 kilov: amele ae ker 18 gramofon, 19,30 Bedayii | sıkılarak li. Ben, bu, sıfatı bulunmayan canavarlık karşısında (Obütün dünyanm insan olan insanlar nı İsyana davet memeli a lâbza il e ekil ihsan | es 2230 Liyopliyana radyou, şeklinde bir Azrail türeyor da | 2150 gramafon. | |biz ona bu kudretinden dolayı belki de şeref isnat ediyoruz... | muhtelif Nobel, ihtiramın azabını| kendi kendisine çekti; ikin, | nik onure devam insanlar onun yarattığı cehen-| supapEşTE ( ) nemin azabından belki İlelebet | 39124 YAMESI del alar beki rası, 21,25 konser ve şarkı. Telgraf aöresi : İst, Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür 24518 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 ABONE ÜCRETLERİ: Hariç için Türkiye için LK 3 aylığı 4— Yerlerinizi tedarik ediniz. le.efon 6. O. 5660 İlâveten El) Cc HALİHAZIR DÜNYA HAVADİSLERİ yenileri ilâve olunurken biz; | yapanı 24 Taka Ea) ZLAB kem dallı ve hık. nb miğeği sek ex alçak ölümlere lâyık in) , VARŞOVA (1411) > Buakşam ASRİ SİNEMADA si sanlar oluruz.. ez Hafta Sohbeti Fevkalâde Gala olarak pe il e a BUYUK SERGÜZEŞTLER PEŞİNDE BUGÜNKÜ HAVA İle insanın mukadderatı- akm NE ı Bi (La Grande Aventuriere) G tan sonuna a ve i! " Yeşil kri nt me İİ ed hayra çe kal ediy YANA SET az 0 Vur patlasın, çal oynasın! i e zinden verilen malümala —göreğii onlara imtiyaz den; bni melek 39 Ki n 1 eğe Mümessilleri: Sinema yıldızlarının en dilberi, “Asri Venüs” tesmiye bugün hava açık ve sakin olarak mere “ay , Geçen gün İzmirden gelen (yan Paris sefahathaneleri için edilen LİLY DAMİTA ile sevimli ve büyük san'atiir iğücikiir. mmeb'usan, daha bilmem ne âza Selim Sırrı Beyin bir arkadaşım şunu anlattı: | bu vaziyette yaşamak imkânı sreleeeiyeei 13432 tarihinde hava tazyliiji <1! Siz de, o ihtiraların sahip “Bu sene İzmir tütününü sa! yoktur. Fransızlar bir yiyen Üç | gücün tatmnbul halka, be çe Va a e 3 İlerinden daha çok & canavarsı- konferansı tamadı, Fakir düştü. Buna rağ arttıran bir millettir. GM yin ip, Ta yetme (767 milimetre en fazla sıcaklık 14 en az sıcaklık 1 santigrat kay- dedilmiştir. Biz tamamile aksineyiz. İçi mizde hâlâ Yıldız kumarhane- sinin açılmasını (bekleyenler vardır. Ö kumarhane ki memle kete ecnebi celbetmek için açıl dı, fakat bir kaç yüz Türkün men İzmirde akşam oldu mu kahvehaneler bir (Bar) haline geliyor. Bir köşede ut, keman, kanundan mürekkep bir saz, İ yanlarında bir kaç hanım çalıp İ okuyorlar. Bu şark barında ta- zl. Bu akşam saat sekiz buçukta Se- İnsanlığın kapanmayan yar | lim Str: bey radyoda mutat konfe- rası karşısında kara İekeli alım | ransmı verecektir. ları kızarmayan sizler; size lâ. | Mevzu: “Hayat mücadelesinde net ediyoruz. Asırlardanı ber | Kimler muvaffak olabilir?,, dir. İri en acıklı ateş © kasırgaları | ———— Perde aralarında: ZENGİN VARYETE NUMARALARI, Bayramda hergün saat 16,30 matincsinde ve suvarede alâkabahş varyete içtimai bahisler üthiş bi gf )jiinde kül olan yavrularımızm| | o Tiyatro-Sinema İbi bol bol rakı içiliyor ve ho- baba yadigârı servetini sümü- Müthiş bir keşif! Simender aşirimeyan in | | TİY aş api A ei öz MACAR MADAMI İnsanlar medeniyette yeni |©©, masum hayalleri önündesize ml Bir kaç sene evvelki varlık Kafamız değişmiş değildir. unahnım Kadmlara erkeklere ve çocuk lara asri, klâsik ve ritmik dans edece-| FRANSIZ TİYATROSUNDA i Kudretimiz yettiği kadar sefa- bir basamak daha aştı. Bu ba. | 9bediyyete kadar lân kalmadı. Raşit Riza Tiyatrosu GR : samaktan görülen sahne, me-| Giz; sizi affetmiyeceğ z Büyük avrupai (Bar) lar ka- hat etmekte berdevamız. Fa- deni insan zekâsınm kudreti) | Ölüm ve ateş muhterii Mös a m KİA, pandı. Fakat zevk ve eğlence | lan cemiyetin propagandası, fi- e yö (Bareo), siz kimsiniz? OTELLO hevesi sönmedi. İstanbul da İz|lân müderrisin makalesi bize| (O vrutta veba “ar e em ye se Sa Beyoğlun'da Elhamra pasajında karşısmda bize korkunç ürper ük (Bar) lar| hekim ilâcı gibi acr geliyor.| 7 Nisan 932 tarihinde (BERUT) meler verecek kadar azametli: | o Dünyanm çiçek ve çimen 5 Perde 2 tablo (Şekspir) mir gibi oldu. Büy İ Nefsimizden kesiyor, zevkimi- ta bir Veba vak'ası görüldüğünden dir. İle süslü kara toprakları, vücut- Cuma gündüz 15 de pr Fakat şimdi kahve“ * z İz İ meler Mani nrenreletink Sartesi günleri öğleden sonra saat Evet, medeniyetin bu müt. | leri top ve süngü ile delik deşik DEMİRHANE MÜDÜRÜ haneler, meyhaneler bar hali- | ze ekliyoruz. i mezkkür hi li da karşı beli İne geliyor. | Evinde bir halısı olmaya. | eve Tıbbiye tedbiri konulmuş 2 den 4 o kadar. hiş keşfi, bize insan zekâsı. | Dilyonlarca genç ölünün ıztıra| pis Perde - Nakleden: Vedat ri nın neleri hâlik, nelere kadir olduğunu artık inkâra mecal bırakmıyacak şekilde isbat et- ti! Bu zekânın önünde soğuk terler dökerek ürperdik; saçla- rımızı yolarak, dişlerimizi avuç İarımıza geçirerek, gözlerimiz evinden fırlayarak boyun eğ” dik . Din kitaplarının, oçocuklu- ğumuzun mavi hülyalı gecele- rini ateş, zebani (o bülyalarile karartan korkunç cehennem ma salları, medeniyetin akılları çi- leden çıkaran bu cinayet ica- v karşısında artık sönük kal- hu. Bir daha anladık ki, cen- net te, cehennem de şu kara top rağın üstünde kaynaşan yığı- nın dün kavlen © bugün filen icap ettiği sahnelerdir. Bize bütün hayır ve şer biz dân geliyor! Yoksa, kutsiye- | De, tine iman ettiğimiz bir Tanrıya beyhude yere asırlarca olma- dık zulümler, cinayetler isnat etmişiz. Dü gezeteler, bi “Müthiş bir keşif” serlâvhasile, insanların canavarlık (o rekoru yp yeni bir müjde li: (Vaşington, Ayandan Mösyö Frazine 1000 millik mesafeden şehirleri, askeri kıt. aları, ve en iyi teslih edilmiş zırhlıları yangın ve infilâk çı. kararak mahvü harap etmeğe müsait ihtiram tetkiki için hafi bir encümen teşkil ve tayinini ver- Nöbet geldiği zaman gözle- rim büyüyor, büyüyor, yuvala- rından sökülüp çıkıyorlar. Da" * marlarımdaki bütün kan sanki çekiliyor, / çekiliyor, beynimde | toplanıyor! İşte bu zamanlarımda ne ya- pacağımı şaşırıyorum! : İimsanlarına bir daha soruyo-| €- İten başka gayesi nedir? bını gizliyor... Güneşli, yıldızlı — ufuklar, i keli, rasından yavrusu çalı- İnan milyonlarca annenin tazal- lüm feryadile dolu! | Bu feryatlara yeni feryat- İlar, bu hıçkırıklara yeni bıçkı. rıklar katmak salâhiyetini si- İze hangi kuvvet veriyor? . İ Canavarlığı, insanlığı kışlayan medeniyet mi? Siz, o bize anlattıkları zu- lüm ve ateş ilâhlarının yer yü zünde vekili misiniz? Zeküniz bu kadar kadirse, onu size lânet değil, minnet yağdıracak şekilde kullanmız. Öldürmek değil, yaratmağa uğ raşmız... Bin bir türlü ıztırap içinde kıvranan insanların der- dine çare bulunuz... ... Şimdi gözlerimizin önü den pırangalı, zincirli, kiyoti- ne, sehpaya, kurşuna dizilme- ge giden mahkümler geçiyor. Onların günahı nedir?! Bir a. dam öldürmek! Bütün dünyanın insan olan rum: Şu lâhzede milyonlarca günahsızı ateş ve ölüm ejde- rine hediye eden bir canavarı İ neden mahküm etmiyorsunuz? Zevki için on beş kadın öl- düren (Lândru) ların günahı, bundan daha mı büyük? etmiyen mesafeden öldürmek hülyaları dolaşan insanın, bu işte, (Sa- dizm) zevkini tatmin oetmek- İnsaniyet tarihinde en ka- ra sahifeleri kaplayacak olan | m. Bey. Cuma akşam 21,30 da SERSERİ Piyes 4 Perde - tar Bey. —— SÜREYYA TİYATROSU Ertugrul Sadettin ve arkadaşları il da | BABALARIN GÜNAHI VE BRAVO REJİSÖR Yakında: Ladam o Kamelya makine, ateş ve ölüm medeni- yeti kahrolsun! Ne kadar isterdim, ki kara medeniyetin mezar kapa- | ğını bugün yaşayan bizler ka: | payalım . Ne kadar isterdim ki, eli- ni, kolunu sallayarak bize ölüm canavarı çarmıha gerelim ve bütün dün biribirimize elimizi yeri rüzgârı üfüren bir yı irak göz yaşları içinde ebedi bir sulh yemini edelim; bütün dünya, ayni günde, ayni saadet | sulh | sarhoşluğu içinde bire bayramı yapalım! Artık ne kan ne ateş, bizi insanlığımızdan şüphe ettiren inayet kalmasın! hiç bi O gün, tarihin bütün kanlı i yaprakları kapanarak (| hakiki edeniyetin ilk temiz sahif, bütün dünyanın iştirak ettiği muazzam, ulvi bir merasimle açılsın! Bizden sonra yer yüzüne ge efsanevi bir leceklere, şerefli, destan bırakalım.. e NİHAL Nakleden: Muh- İstanbulda ilk defa (Bar) mü | nın gramofonu var. Ambarm- | tarekede, işal zamanında açıl |da üç okka şekeri olmayanm mıştı, O zaman (Bar) hakkın. | otuz üç tane plâğı var. İda fikrini soran bir gazeteciye Bir liraya bir koca cilt ro- vaktin kadısı: a ve yahut ye bir kim — (Bar) a ne lüzum var e- | almayanlar iki lira. verip p. fendim, herkes (Bar) : evinde | alıyorlar. Böyle cemiyette fikir halilesi ile yapabilir! demi heee edip, şair, romancı ma- (Bar) m manasinı © zama- | *!İ yet nin reyi kavrayamamı Şimdi bir de (Radyo) moda kat biz sanki pök anladık sr çikti. Bir ince saz takımını meyhane| © Yor köşesine oturtup Hacı Arif Bey | yo) makinesi alıyor. OÖyleleri | merhumun şarkılsirin çaldırı- | var ki rakısını keyifle içmek yor, rakı içiyor sonra: jiçin (Radyo) alıyor ve yahut! — Bu gece (Bar) da ne eğ- | radyoyu zevkle dinlemek için lendik! diyoruz. rakı içiyor. Netice şu ki zevki- Benim anladığım şu ki eğlen | mize ait şeyler mukaddes bi- ceye, sefahate ait memlekete | rer vazife adeta ibadet halini a- İ giren her şey belediye vergisi | lıyor. On dört milyon nüfus- ibi yerleşip kalıyor. (Parasız- |luk Türkiyede eminim ki yüzde | lık, işsizlik, buhran Oo bunlarm'k dokurunun — evinde bir yalnız şeklini değiştiriyor. Var hane yoktur, Fakat iddia yete numaraları olan, dansedi. ederim ki yarı nüfusumuz gra- len barlar kapanıyor, fakat 0-! mofon ve radyo ile alâkadardır. | nun yerine çalgılı, rakılı yer- s4 ler açılıyor. “Radyo” dan bahsedince ha | (Buhran) karşısında istifi. | tırma bizim İstanbul radyosu mizi bozmuyoruz. Yalnız zevki | geldi. Biraz da ondan bahsede- mizin ayarını değiştiriyoruz. lim. Hani ik harpte kahve yeri- Efendim, İstanbul radyosu. ne nohut, şeker yerine , | nun alaturka mı neşriyatı | un yerine paspal yiyip içtiği. | kemiyet itibarile gittikçe zen. miz gibi şimdi de şampanya ye ginleşiyor. Fakat san'at nokta- rine rakı, viski yerine bira içi- ! sından ciddi bir kıymet ifade yor, san'at numarası seyrede. etmediği söyleniyor. cek yerde çifte telli dinliyoruz. ! Darüttalimi musiki m İheyeti nihayet bir mesirede, bir eğlence yerinde yarım ke- İyifle dinlenecek bir musil Ifız Burhan Beyin heyeti (Stüdyo) ya sığmayan bir açık (Radyo) da en heyetler stüdyo “saz heyeti ile bu (Paris) te tiyatrolar kapıla rını kapıyor, sinemalar elektrik ini söndürüyorlar. (Perro-| guet) gibi büyük, mükellef bar lar kapandı. Ecnebiler (Paris) ten ayaklarını çekiyorlar. Za *ten dolar ve pie yaşa. fes, üç nefes cıgara çekiyorum. | ha dönmek için seneler lâzım. Yavaş yavaş yatışıyorum. - Si. | Dün yine sokak aralarında can- nirlerim gevşeyor.. İçim rahat- | sız bir hayal gibi dolaşıyordum. laşıyor, beynim © uyuşuyor, ka- | Beş on kuruş çıkarmıştım. İnum dağılıyor!.. Daha bir kapının zilini çal- Bilmem bütün bunlar ne?. (dım. Deli. Küçük, dokuz on yaşında bir | cuma: baktım, yürümeğe hazırlandım. hatıralarımı canlandırmağa ça- liştyordum. Galiba | dalgınlığı- mı, onu birden tanımadığımı, | seçemediğimi oda . anladı ki İkendisi sordu ve kendisi söyle. di: — Beni tanımadın mı baba?. — Bu da benden.. Diye bir on kuruşluk koy- — Çok yaşa sin oğlum! Dedim, tekrar tekrar ona ADRES: 4 üncü Vakıf Han Kemal Niyazi Bey, Cennet Ha nım ve bir de Vedia Rıza Ha- nım hey'etleri, mek lâzım. Stüdyonun proğramını tertip eden zatın ©- kuyan san'atkârların sesini, de recesini nazarı dikkate alarak makamları tevzi etmesi daha makbule geçecek. Meselâ cid- den berrak ve bir bahar ahengi ile teganni iden Vedia Rıza Ha numa daha ziyade “Hicaz” dan şarkılar, eserler okutulması bu niyor. rdan avdet #wükteli lisanile vazifesine baş- tabii bu bahiste salâhiyettardır ve makul arzuları kabul eden bir san'atkârdır. Kendisinden jansr) ndan gönderilen günlük telgraf haberleri için de nazarı dikkatini celbetmek isterim. Bu havadisleri ajans gönde- riyorsa hiç zahmet etmesin. Çünkü gazetelere bile konma. yan bayat ve yahut işe yara- maz şeyler. Bizim gazetecilik ta birince (Commentaire) denilen Dedim. Fakat, yine düşünü yor, bu hatırayı iyice canlandır mağa çalışıyordum. Delikanlı | galiba kendimi zorladığımı, her seyi iyice | hatırlayamadığımı sezdi ki devam etti: — Bisikletten düşünce beni Yalnız bir noktayı işaret et musiki | noktadan istifadeli olacak, de- | ederek ! layan Mes'ut Cemil Beyefendi | bunu rica ederken (Anadolu a- | yük Yangın Hayat Nakliye Kaza Otomobil ANADOLU SİGORTA ŞİRKETİ Teşkilâtı tamamen Türktür Müessisi İş Bankasıdır Telefon: 20531 Telgraf ; İmtiyaz mütaleaların radyo gibi intişar sahası pek geniş bir merkezden halka dinletilmesinde hiç bir faide yoktur. Meselâ Hindenburg'un yeni den intihap edilmesine ait beş sahife mütaleayı Akhisardaki radyo abonesi, hattâ İstanbul- daki gazete karileri neye dinle- sinler. (Ajans), gazetelerin yır tap atacakları bu şişirme ve ma nasız haberleri safra atar gibi İniçin (Radyo) ya veriyor. İtün dünya radyoları memleket lerine ait en mühim havadisle- ri verir, Bize Amerikada Lind- berg'in çocuğuna, Almanyada Hitler — Hindenburg mücade lesine ait tafsilitm ne lüzumu var, Ruslar (Radyo) yu en bü ük propaganda silâh: olarak kullanıyorlar. Ve muvaffak o- luyorlar. Bizim için o (Radyo) !büyük bir kuvvettir. Eskiden matbuata dördüncü kuvvet di- İyorlardı. (Radyo) da devlet teşkilâtında beşinci kuvvet ol- muştur. Bü silâhı iyi kullanalım. Burhan CAHİT iyet'i i Romanı: 6i tama! genebir sesti: ziyan ir saramtı, yine yıkılış oldu: Milliyet'in Edebi Romanı: 69 Dilencilikte hudut yok. Ser| | — Ne istiyorsan baba? yar baba ağaber. Der demek kafamın: içindi) > “Ben dar e sörilik gibi: Dedi, mit cümlesini bitirir | bir sarsıntı oldu. Bir iki defa| — Ergi a LARI ! Eleni hapı sanlı, biç birisi 7 Dimi elim. İİ ein kapıya gel |daha düşündüm, Ergi — seala deği im ve.. avucumu uzat: | mişti: Ben de kapıdan ayrılmak | © — Hrohhhh., Anladım!. Dedim. Birden bütün her şe eş ii İaesi için ilk adımımı atıyordum. Dedin. Peragiilüin arkesesi | yi betırladımız oğlumla Baryılaş Etem İZZET; | — Para. — Babaya beş on para. — O Ruhi baba sen misin?. |daki yol, bir delikanlmın bisik- | tığımı, çığlıklar koparak kaç yorum. Veren veriyor, ver | © Çocuk baktı baktı, içeriye| © Dedi, Kafamı çevirdim: Ona | letten düşüşü, ona yardım edi. | tığım, her şeyi hepsini gözü Yahut ta bu şüphenin | esiri | | Isırayım! miyene de kızmıyorum!. Öbü- | koştu. , dikkatle baktım. Dalmıştım. O | şim, konuşuşumuz yavaş yavaş | mün önüne gelirdim, ve. yine “yim! Koparayım... yünü,daka öbürüdü çekiyorum. | Bakliyoçiksm nu tanıyacaktım: Bu genç yüz, | batırma gelmeğe ve. gözlerim | ayni hisec yili çağ Ayda bir, üç ayda bir gelen) Boğayım.. İstanbul e kadar yük ki br Tekrar koşarak geli buyer gömlekli ve gl panl| de calanmağe başeüi. Kendi | kopardım, faka bu ği nobetler şimdi sıklaştı - ve ço- | Öldüreyimi Gün bir maballesini bile dolaş- | — Al baba.. Konu > delikanlı ;bayaliândeydi. | andiğiör boynuma atıldım, sonra yi- ğaldı!. Diyorum, Ve.. Etrafımı ara- |mağa imkân yok!, Diye kalınca bir dilim ek. | Fakat kimdi, neydi, nereden ta| — Evet. LO ii ismi tekrarlaya tekrar- peyoruml, Sonra, tekrar iki ne: | Birgün uğradığına birdefa da | mek uzattı, arkasmdan da avu | nıyordum?. Kafamı zorluyor, | | Hatırladım! Haya ayrıldım, koştum» Ve.. yine geceydi mezarlık. ta, servi dibindeki inimde, sürü İçimden taşkın bir arzu geli- Böylelerine-mi diyorlar?; | | çocuk çıktı, Güzel, çok güzel | Arkadan bir ses geliyordu: Hani bisikletten “düşen ço- | kaldırmıştınız!, nerek yuvalandığım yerimde yor. Ben deli miyim?. İsevimli ve şirin bir çocuk. Bir! — Kim o Ümit?. cuk! Ben Erginim.. kendimi buldum, ayıldım. Ba- — Koşayım... Deli mi oluyorum?. İden bire gitti. Birden | 5 Kiminle konuşuyorsun!. Kulaklarımı gere gere, göz- Ve,. ismini tekrar etti" şım müthiş sancılanıyordu! Saldırayım!.. ibire unuttuğum çocuk| © Ve.. ses kalınlaşıyordu. lerimi büyülte büyülte onu din | ——- Ergin! Kaburgalarım biribirine geç Atılayım. Onun “kapısından bir dilim! if örüiyisini bende adeta canlandır | — Ümit. liyordum. Ergin!.. miş gibi idi! Vurayım!,. Dün aralarına çık- | dı. Sesi de yumuşak, cana ge-! (o Bu küçüğün ismi demekti.! — Hani bisikletten düsenco! © O zaman kafamda 'yine bir (Devamı var