Milli âbidelerimizi kimler yapacak? TEN » . ” San'atkâr ve mütefekkirlerimiz bu mesele için ne söyleyorlar? yim: deh cek bir şey Hillkatin de mak ve yeniyi aramaktır. 3 — Kripel teknik Göçenlerde Güzel San'atlar aka- | demisi heykeltraşi muallimi Ali Ha- i B. gazetemizde bir iddia ortaya atmıştı. Hadi B. bu iddiasında Tür- ede rekzedilecek olan Milli ve aa ii 'atkâ tarafın- in Türk san'atkârları ee e di i - | mize daha yakındır. ha muktedir Türk san'atkârları" bu İbaduğunu söylemişti. Biz, bu mese e etrafında memleketimizim müte- İekkir ve san'atkârlarının mütalen- larını aldık. Bunları serasile neşrede “eğiz. Suallerimiz şunlardı? 1 — Türkiyede ek olan #bidelerin Türk sam'atkârma yaptı” rılması Fikri etrafında bazı hareket- İz yardır. Bu husustaki fileiniz ne ir? 2 — Milli abidelerimizi yapacak Türk san'atkkârları var mıdır? 3 — Kripel ve Kanonika'nın san'- 28 ve memleketimizin muhtelif yer- lerinde şimdiye kadar rekzedilmiş olan eserleri hakkında ne Yorsumuz? Darülfünun umumiyesini beğenme. Taş Han önündeki a! derece daha eyidir. F: kompozisyon hataları Kanonika'nı kusursuzdur, çünkü ki İdâsik eser kusursuz ve müdafaasını akı ny hır, Fakat bu cim kisi Sinan mimarisi ar. başkalarına şöylüyemeri... Hele san'atkârın Türk olsun kapı, kemer gibi motifler erdir. Ben Kanonika'nın düşünü” terbiye müderrisi #mail Hakkı B. bu suallerimize şu Stvapları veriyor. Müderris Ismail Hakkı Bey ne diyor? Suallerinize cevap veriyorum I — Türkiyede dikilecek olan abi “elerin Türk san'stkârlarına yapt Yilmaşı fikri bence biraz geç kalmış olmakla beraber çok temiz ve haklı ir temayülün ifadesidir. Niçin bâlâ enebilere müracaat edilmekte oldu- Unu anlıyamıyorum, Bu, yanlış ve| İshlikeli bir yoldur. San'at uz soka baku değil, yapa yapa doğr! a'atkâr da ikmal edile edile deği Yarata yarata kendini bulur. Netice Ser ne olursa olsun, İleri m ma işlemek ve yarat arsam vermek lâzmndır. “Bizde yoktur! düsturu “her şey bizdedir!” düstü U gibi batıldır... Akil olan hayata düstur koymaz, yalnız bu hayatın ürriyetini korur... 2 — Türk kabiliyetleri işlemek Ve yaratmak fırsatlarını ve ecnebi İ “n'atkârlara gösterilen teveccüh © Yardım imkânların; bulmamıştır ik Milli âbidelerimizi yapacak Türk | sanatkârları varmıdır, İ Zap duyuyorum. Heykeltraş Nejat için yaptığı abide bir Türk mânası üzel eser sizin #nİ Si'cevap, verebilir. Müderris Ismail? Hakkı Bey Beyin nl... tekrar ediyorum halledilmesi kizi gelen bir ktur, san'atkâra çalışmak fırsatla, ermek ihtiyacı vardar. Bizde dor ve me yoktur, e sonra bel: olabilecektir. Çünkü kabiliyet —| Jakut harcı âlem bir tabirle söylere” Sun'i kirpik kulla taşımaktadır. nanlar çoğaldı ti Güzelleşmek san'ati gün 59€ na, ekâmülünü arttırıyor. 7 k lir ki pe kadar Sirli m, de olen güzeller” nk isteyenler bu arzula ti tatmin edebilecek vaziyei” dirler. Son senelerin güzellik isinde mühim buluşlarından | gri de sun'i kirpiklerdir. Sık hap zun kirpikler çehreye der: | Ke! başka bir cazibe veriyorlar. | iç Piksiz veyahut kısa seyrek | £ <Pikli bir gözle, uzun ve sık i,PPiklerin e gölgelediği söz de arasında ne büyük fark va | b Şimdi her yerde en çok iş ya an “güzellik müesseselerin Sa kirpikler de takılmağa| landı Yalnız bu kirpiklerin | w Kusuru var, Uzun taşımağı; | İş <ak su ile yıkanmağa ve ağla haön gelmiyor. Çünkü kolay Takma kirpikler ra'da ancak bir labiliyor. Bir mü: tekrar sun'i kirpik a — evvelinden veli değildir, o bir hilkattir. en mühim sirri çabala- kusurlarıyla lan bir zattir. iyle bize, mesli- Gülhane Par kındaki Gaziye sit heykelin heyeti bide ondan bir 'akat bunda da Taksimdeki abidesi dâsiktir. Zaten olmak için ya- akıldan ve man e eser telâk- kadar eskidir. Bu abide bize bir sey söylese de “e yörmüş bir adar mevkinde şimdi «- yerli bir öselet ve Bu ıketinize benden İsmail Hakkı mama © | | gibi tedbirler tasavvur ediyor. 4 ay kullanı. # ten sonra hi takmak i- Şirketi hayriyenin yeni teşebbüsleri nelerdir? “Dünyanın bütün dertlerini unut- mak için Boğaziçinde bir saat dolaşmak kâfı..,, Nizama itaat vazife mecburiyeti idik ki Şirketin Boğaziçinde işlertiği ilk vaptır: 1 numaralı Rumeli vapuru — Cumartesi günü saat on | meyi muvafık görmüyen umu- bir buçukta görüşelim. mi müdür zarif bir tebessümle Karaköyde saate (o baktım. | bahsi değiştirdi; dedi ki: On bir buçuğa 3 dakika (o var. — Biraz evvel otobüslerin iş bir nefes aldım; ve tam |rekabetinden © bahsetmiştiniz. i rketi Hayriye bina. | Büyükdere ve sair yerlere i girdim. Şirketin | yen otobüsler, emin olun, bi- İl odasında nazikâne kabul Bilmem nasıl oldu, birden re: etti. !d bi büyük bir tesir yapmamış" Tabii hiç te diyemem. | o Maamefih bütün dünyada Geçmiş zarcan olur ki haya- | otobüs servislerinin günden gü li cihan değer — | ne inkişaf etmekte olduğu da Beyti hatırıma geldi. Önce| inkâr edilemez bir hakikattir. İden bugünkü işsizlik ve buhran | Otobüs ve otomobiller daha Zi- karşısında muhatabımı sıkmak | yade | şimendifer ve tramvay | istemedim, eskilerden sordum: | kumpanyalarına mühim darbe- | — Şirket ne zaman teşek. |ler indirmektedir. j| kül etti, ne gibi devirler geçir- Bu rekabet dört beş. sene- İldiz den beri devam | etmektedir. Hatırladığıma göre 1928 sene- sinde bu meseleye dair Ameri- | kada bir istatistik neşredilmiş- — Bugün seksen senelik bir tarihi olan şirket 1851 tarihin- de tesis edilmiştir. İİ salâhiyattar âmiri beni çalışma | zim, yolcu nakliyatımıza o ka-|f Bir köy Heyalân halinde Binalardan bir kaçı kendi kendine yıkıldı Rizeden yazılıyor: — Mapavri nahiyesinin Musa dağıköyünün mali şarkisinde buunan ve üzerinde onaltı hane ve bir mektep mevcut olan dağ heyelân dolayısile dereye doğru kaymağa başlamış, baş tara- fından koparak zemine gömülmüş- tür. Dağ heyeti umumiyesile ve tah minen beş metre kadar diğer kısım araziden ayrılmış ve bu yüzden üze rindeki evlerden üçü ve bir mektep tamamen yılalmıştır. Beş hane de maili inhidam bir hal almıştır. Köy sakinleri tehlikesiz olan min takaya kaldırılmışlardır Kaymakta olan arazi kabili istifa de olmaktan çıkmıştır. İzmirde bir iskân suiistimali İzmirde iskân idaresi ile alâkası olmıyan ve hariçten muamele takip eden bir şebekenin mühim bir sahte kirliği meydana çıkarılmıştır. Hüdi- seyi tafsilâtiyle yazıyoruz: | Göztepede Halit Ziya Bey soka-| ğında mukim Girit mübadillerinden 1 Sabatay Zevi Artık Sabatay Nakleden: R 'ın Mesih oln sına yol açılıyordu.. Sabatay bunu etrafındakilerede söylem onlarda itiraz Fakat karşısma çıkan Nehemya akıllı ve mantık müteassıbı bir adamdı. Bunların her ikisi de ateşli, hararetli adamlardı. Yal ız biribirine uymayan iki muh telif sahada!... 1 biribirine müvazi giden, biribi. rile birleşmeyen iki hat üzerin. de yürüyorlardı. — Biribirlerile ayrı giden bu iki adamın yolu: mu değiştirecek üçüncü bir hat çizilmedikçe bunların ayni yol da birleşmeleri imkânsızdı!. Bu üçüncü hat ne olabilir. di?. Nehemya'nın istediği de. lil!.. Nehemya'nm Sabatay Ze- viden istediği cevap şu idi: — Yusuf oğlu Mesih nasıl ve ne zaman zuhur etmiştir?. Sabatay bu tarzda itiraz ve suallere maruz kalacağını bil. fendi bir kaç gün evvel bir iskân müdürlüğüne müra- | caat ederek; tahsis kararına müste-| Biden oturmakta olduğu evinin bir ecnebiye sit olduğu için evden çıka- | rıldığını bildirmiş ve Karşıyakada 202 numaralı eve talip olmuştur. Bu | evde Giritli Kasım ef. isminde diğer | bir mübadil oturmaktadır İsmail efendi istidasnda Kasım efendinin teffiz süretiyle başka bir ev aldığı halde şimdiki evi de iş- kânt âdi suretiyle aldığını ve elinde tapusu da olduğunu bildirmektedir. İskân müdürlüğü istidayı olu- duktan sonra 202 numaralı evin ta. pu kaytlarını çıkarmış, karar numa ralarmı tetkik etmiş ve bu evin Ka. — Kaç vapurla işe başlan- dı. — Dört vapurla. Fakat şir İ ket muâmelâtı bidayette resen idare edilmedi mültezimler he. yetine ihale edildi. Asıl Şirket 1854 tarahinde 6 vapurla ize başlamıştır Şirketin 1872, 1888 ve 1903 tarihlerinde olmak üzere 3 de- | fe imtiyaz müddeti temdit edil miştir. Müddet 1953 senesinde hitam bulacaktır. Şirketi Hay riye ilk Anonim Türk Şirketi. dir. ti. Bu istatistikte otobüs gir- | ketlerinin şimendifer kumpan- | yalarından daha fazla para ka| zandıkları beyan © ediliyordu. Bu rekabet neticesi olarak yine | Amerikada 247 şimendifer kum | | panyası rayları sökörük otobüs | lerle nakliyata bağlandışlardır. Otobüs bahsi etrafinda çok konuştuk. Muhatabım, bilhas- sa, Büyükdere yölündâki tehli. keli virajlardan © şikâyet etti şehirdeki yolların otobüs işlet meğe müsait olmadığını ileri sürdü, bazı otobürlerin fenni i # - Seksen o senelik bir hayat. |! İlk Anonim Türk Şirketi, Ta. rihçenin çok uzaması ihtimal var.. Nihayet gün bugün de- dim. Bu numaralı vapurlar şir | ketinin sevilmi Umum Müdürü | ne tekrar hitap ettim: a — TA numaraya kadar çıktı | mız. Fakat arada birçok kur. banlarımız olacak zannediyo- | | rum. ! *»w — Evet. Yalnız harbi umu. mide şirket memleket müdafaa $ı uğruna 16 vapurunu feda et| miştir. — Şimdi işleyen vapurlarm” adedi? — Romorkörler ve saire ha riç tam 26 tane. . — Ya yolcu nakliyatı?.. Muhatabım, bu sual üzerine, yerinden doğrulur gibi bir ha. reket yaptı, bakışları durgum- | laştı. İstemiye, istemiye şu ce| vabı verdi: — Mütemadiyen düşmekte Tabii varidatta da tenakus Şirket inüdürü Yusuf Ziya Bey seraiti haiz olmadıklarını söy- ledi. Nihayet ücret o melesine| temas ederek: — Biz otobüslerden daha a ile yolcu naklediyoruz, — Yolcu nakliyatının azal. ması, otobüslerin rekabeti, de. | dim. Şirketi cezri bir surette tasarrufa | sevketmiştir. değil mi? Umumi müdür bu sualimi — Bu farkı rakam ile bildi. rir misiniz? ! — M0 senesine nisbetle 931 senesinde 34 bin yolcu noksan nakledilmiştir. — Bu vaziyet karşısında ye ni vapur almağı düşünmüyorsu | nuz bile? yaptınız mı? — Tabii değil mi? Bugün! Yok, tasarrufu daha zi- İ mevcut vesaitimiz ihtiyaca ta. | yade diğer cihetlerden temine İ mamile kâfi gelmektedir. çalıştık. — Bu halde, dedim, yolcu — Bugün şirkette kaç kişi İ İ nakliyatını © arttırmak için ne| çalışıyor? - — Merkezde, tamirhanede ve vapurlarda (750) Oo memur müstahdem ve işçi vardır. — Bugünlerde hiç bir memu tasarruf o yaptık tebeddülât olduğu gibi, dedi. — Kadrolarda sunuz? | — Bu şimdilik İ kat'i bir cevap veremem, Bizim | ir her sene olduğu © gibi bu sene | runuza yol verdiniz mi? İlçin de bazı | teşebbüslerimiz Odada ağır bir hava dolaş. İ var. Fakat © bunlardan daha | ti; muhatabımın yüzünde te-| Jsonra, bahar arifesinde bahset- | essür alâmetleri belirdi. Kısa İ İmeği muvafık buluyoruz. Me. | bir cevap beklerken “his, ve | selâ geçen seneler Salacık, Süt | “vazi ortaya atıldı. lüce ve Altınkumda tesis etti- Bir âmirin ne gibi müşkül. | öz plâjlardan muvaffakıyet. |ler karşısında kaldığını uzun | reticeler aldık. İ uzun anlattıktan sonra dedi ki: — Bu senede? — Evet, iki memurun vazi- | sualinize im efendinin üzerinde olmadığını görmüştür. Derhal tapu dai memurlar gönderilmiş, tapu verilme #i hakkındaki karar üzerindeki mü hür ve imzalar tetkik ettirilmiştir. Imzaların taklit ve o mühürlerin de sahte olduğu görülmüştür. Sahtekârlar Vali muavini — Saip Beyle alâkadar memurların imzaları: | nı, iskân müdürlüğünün resmi mü- ü ve meccanen temlik muame- inde kullanılan lâstik © damgayı taklit etmişlerdir. İskân müdürlüğü bu sahtekârlik hâdizesi üzerine ayni şebeke tarafın- dan yapılmış daha bazı sahtekârlık. lar olduğunu tahmin ederek | Tapu dairesinde umumi ve esaslı bir kon- trola başlar Bu işe memur edi- enler her gün Tapu dairesinde tet kikatta bulunmaktadırlar. İ ğin kurtuluş; diği için cevap (o hazmmlamamış değildi: Lehistanda kılıçtan geçirilirken Yusuf is. minde fakir bir yahudi de ken- di milleti uğrunda kurban edil. miş, bu suretle “Yusuf oğlu Mesih” olmak derecesine çık- mıştıl,, Demek ki artık Sabatay'ın Mesih olmasına yol açılmış olu yordu! Sabatay etrafındakile- re bunu isbat etmişti. Onlar da itiraz etmiyordu. Fokat Ne- hemya buna kanaat edemiyor. du!. Bunu kabul etmek istese bile istediği kuvvetli delili gö remiyordu, Kim olduğu belli ol mayan, fakir bir zavallı yahudi | adı Yusuf olmakla neden dola- yı “Mesih” olsun ve yahudili. için can versin?. Bunu isbat için kâfi | derecede kuvvetli delil var mıydr?.. Şim diye kadar kaç binlerce yahudi bu suretle canımı feda etmişti Bunların hiç biri mazlum bir “Mesih” olmak rütbesine çık- madığı halde bu bedbaht Leh. K Jozef yahut Yusufu Saba- taydan evvelki Mesih olacaktı? Şimdiye kadar parça parça edi len yahudiler hep kurtuluş gü- nünü bekleyerek türlü türlü ce Sahtekârlik hâdisesiyle alâkaları falara katlanmışlardı. Fakat a- yahudiler | etmemişlerdi.. Nebemyayı mağlüp etme esraren, “Kabal” ın kı yolarına saptı, “Mesih” ; mesi zamanı olduğunu ve disinin de (o beklenen “M olduğunu bu suretle isbat raştı. Fakat bu tehlikeli bir ketti. Çünkü Nehemya bal” in esrarına vâkıf olm bir adam değildi. Fazla o Nehemya kuvvetli mantı muhakemesini hiç kaybı miş bir adamdı. Saatlerce nakaşalar, sualler ve cevi dan sonra bu iki adam bir rine yaklaşamıyor, gittik zaklaşarak muhalif kalrye | dr. Sabatay Zevi, bir tür! hemyayı kazanamıyordu İhemya “Mesih” in geleç haber vermiş bir kâhin ol di. Fakat her held: Sak Zeviyi “Mesih” k kab demiyordu!.. Sabatay on İ kendi arasındaki uçurumu rüyordu. Bunu görmemek bil değildi. Bir gün saba akşama kadar münakaşa e İlerdi. Fakat Nehemyayı £ lüp etmek kabil olmadı. B zun münakaşalarda Nehe kuvvetli bir müdafi mevki bulunarak Sabatay Zeviye kabelede bulunuyordu. OF gene böyle uzun münakaşa a başlayan ikinci bir gündi emya artık müdafaadan ! vüze geçti. Sabatay Zevi « üzerinde hiç bir tesir hasıl mediği için Nehemya kuv mantıkı ile bu tecavüzlerin tırarak “Mesih” i git gidek j müşkül bir vaziyete koyu | du, Artık “Yusuf oğlu Me yahut “Davut oğlu Mesih” selelerini bir tarafa bıraka: hemya doğrudan doğruya batay Zevinin hayatına İmiş, onun şimdiye kadar n yaşadığını en ince teferrüa | tetkik ederek bilhassa Geli İda kalede mahpus olr olduğu ihtimaline binaen bazı munk | ranacak olan bu değildi. Yahu- | men sanki bir hükü: kipler zabıtaca nezaret altma alın. | mışlardır. | mm öylemeğe hacet yok. Biri. nin 45 liralık, diğerinin de 65 | Kiralık açığı çıktı. Fakat ben bunları işten çıkarırken duydu. | ğum ıztırabın o azametini size| anlatamam. Merak ettim. Hu. | rmı ; tetkil dim; tüyleri ürpertecek acı, e-| lim hakikatler öğrendim: | Bunlardan biri ihtilâs ettiği parayı lohsa olan ve ölmek zere bulunan karısının tedavisi | için sarfetmiş. Diğeri de aldı. ğı paralarla hasta olan iki ço- cuğunu kurtarmağa uğraşmış ve bunlardan i de topra. ğa gömmüş. Müdürü Umumibin yözüne | baktım. Gözleri yaşla dolmuş- İ Muhavere mevzuunu değiş- | ikimiz de çok müş tik, Son bir sual da. | ha sormak istedim: | — Bu seneki teşebbüsleri. nizden bahsetmemekte hâlâ 16. | rar ediyor musunuz dedim. — İsterseniz size boğazın güzelliklerinden bahsedeyim; Bakın meşhur Fransız seyyı Teophil Gautier Boğaziçi hal kında ne diyor: “Dünyanın bü tün dertlerini unutmak için Bo- ğaziçinde bir saat dolaşmak kâ- | fi. Çok yerler gezdim. Fakat | Boğaz kadar müferrih ve ruh | için bu derece şifabahiş bir ye- re hayatımda o tesadüf etme. dim, | — Demek havadis vermek | istemiyorsunuz? — Baharı bekliyelim.. l Gözüm dışarıda hafif, hafif | yağan ka ; ! — Onu yalnız biz değil, her! kes bekliyor, dedim. j diiğin mukaddes kitaplarından çınkan manaya göre yahudilik uğrunda her türlü abı çek miş olacak bir insan olmak lâ. zımdı. Bu manevi © vazifenin kendisine verildiğini her gangi | bir adam nasıl isbat edebilir- di.? İ şte o insanı bulmak lâzım. İ Sabatay Zevi Nehemyanm| bu kuvvetli itiraz ve muhalefe & karşısında son derece müş- kül bir vaziyette kalmış oluyor | du. Nehemya “Mesih” in gele-! ceğini söylemiş, iman etmiş bir adamdı. Fakat bu imanı kendi i böyle bir takım itirazlar leri sürmekten menetmiyordu. Çünkü Nehemyanın mantık ve muhakeme kabiliyeti işliyor, di mağı kuvvetini muhafaza edi. yordu... Nehemyanın bu mühim kuv veti karşısında — Sabatay Zevi de başka bir kabiliyete malik. ti: Karşısına çıkan müşkülâtm önünde zamanın icabatma uy- mak!.. Sabatay Zevi kendisinin bek lenen “Mesih” olduğuna sar. sılmaz bir kanaatle inanıyor. du. Bunu isbat etmek için ise gene kendi kuvvetli iman ve ka am bir de batay Zevi Harik Sirgortalarınızı ÜNYON SİGORT Türkiyede bilâfasıla icray Hayat K ihtişam ve servet geçirmesini inceden raştırarak bunun © hakik Mesih ile ne dereceye k münasebeti olacağını *orm başlamıştı, Sabatay Zevi İdisine sorulan bu ince ey suz karşısında cevap vermekte külât çekiyordu. Nehemyaj “Mesih” in sözlerini bir ta çekilerek dinleyenler de v. Onlar da git gide “Mesih” lan imanlarının şüphe ile sılmağa başladığını hisset yor değillerdi Bu “Mesih” ile Nehem nın ikinci uzun bir gün $i mülâkatlariydi. Bu Sabala; vi için bir felâket oldu. F üçüncü gün her iki muhasr vaziyetlerini artık kat'i sı te meydana koymuş oluyo Sabatay Zevinin beklenen sih” olduğu hakkındaki ide ları Nehemyanın kuvvetli hakömesi iddeti / itirazlı birer bire“ çürümüş, artık şaşırmıştı. Nehemya artık münü verdiği bu adama sarih ve son bir vaziyet al zamanı geldiğini hisset İşte bu, üçüncü uzun mülâ ta oldu. aza ve Otomobil Galatada Ünyon hanında kâin ASINA yaptırınız. 1 muamele etmekte olan ÜNYON kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptir- maymız. Telefon; Beyoğlu 4886,