3 Ocak 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

3 Ocak 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Scotland Yard Londranın meşhur polis teşkilâtı ne haldedir ve nasıl işliyor? lardır. Bu arazi dehiline il- NA ada eiibi çençık uzun ve karışık adli musmele- lerden sonra mümkün olabil- miştir Ancak son zamanlarda City sakinleri bu imtiyaz ve uzun süren muamelelerin mahzurla- rını takdir ederek, & Scotland Yard'ın memurla, başlanan takibata, ancak cürmü meşhut olduğu takdirde, City dahilin- de de devam etmelerine müsa- ade etmişlerdir . Katillerin ve hırsızların ta- kibi sadece bu müşkül” * ile kar şılaşmıyor. var ki, Londra zabıtası canilere karşı lâzim ol duğu kadar teslih edilmiş de- ğildir. Seyrü seferi idare eden polisler de, beyaz sopadan baş ka silâh yoktur. Müfettişler de ise bu beyaz sopa bile yoktur. ancak müsellâh ye müdafaamel Bir çok kimseler Londrada- ki Scotland Yard'ın ne olduğu nu merak ederler. | Scotland Yard avam kamarası civarında, Maliye nezareti ile liberal fır- ka merkezinin birkaç adım ileri sinde, çıplak granit duvarları ve kuleleri Times nehrine ak. seden bir binadır. Bu binanın ne işe yaradığını bilmeyenler bile, gece gündüz kapısında bekliyen £ nöbetçiye ve bir de binanın manzarasma | baktıkları zaman, haşyet duyar Maamafih bu kapıdan her isteyen suhuletle içeriye girebi lir. Yalnız müşkül olan nokta dışarıya çıkabilmektir. Kapıcı dışı Pas, yani bir nevi sasaport ister. Bu pasaport bir çok müracaatları icap (ettiren ve içinde hamilin hüviyetini, i tüğü memurun is- m ve inin nev'ini tasrih ©-| huz ve v. görünmedikçe, den bir vesikadır. ppi ibarile, hiç e iz ', | “eslihai ii taşıma! ak- Bu sebpten Scotland Yard'a | , ©s'ihai nariye,,. girilmesi kolay, fakat çıkılma. | Kını haiz değildir. 5 sı güç bir müessese derler. Polisler nasıl alınıyor. Anlaşılmayan sır Londraya (giden (herkes Bobby denilen dalma sevimli yüzlü, daima nazik polis me- murunun hatırasmı unutamaz. Bu memurlar iri, siyah şapkala | rı altımda daima © mültefit ve hizmete amade olarak payitaht taki seyrü seferi idare ederler. 'akat İngilterede polis merte- İ besine çıkmak çok güç bir iş- tir. Bir defa evli adamlar, Lon- | dralılar ve Yahudiler polis ola- İmazlar. İngilizlerin Yahudilere karşı büyük hürmetleri vardır. Meselâ bir Yahudi Lord Rea- ding ismi ile en yüksek payeye çıkarılmış ve Hindistan vali umumiliğini (o yapmıştır. Her. bert Samuel Filistinde âli ko- miserlik ifa etmiştir. Böyle ol- makla beraber Yahudilerin po- | lis mesleğine © alınmamasının sebebi şudur; İngilizler şu ka. maattedirler ki, bir tahkikatın muvaffakıyetle intaç edilmesin de lüzum gayrimüfarik olan şart soğuk kanlılıktır, Halbuki Yahudiler hislerinin mağlâbu- durlar ve uzun bir | sabru ta. hammül isteyen tahkikatı sonu na kadar idare edemezler. Londralı olanların polis mes Bu müessesenin o başka bir hususiyeti de, işgal ettiği arsa nm evvelce “meşhur bir cina- yete ve anlaşılmayan bir sır,, a sahne olmasıdır. İngiliz zabıta sının hiç te lehinde olmayan bu rivayet o şudur: 1888'de Scotland Yard binası inşa edil- meden evvel, hali bir arsadan İ ibaret olan bu yere miralay Mappleson'un riyaset ettiği İ bonim bir şirket bir tiyatro nası yapmağa karar vermişi Fakat inşaata başlanacağı da şirket, o zaman için mühi: bir para olan 80,000 İngiliz li- rasr açık verek iflâs etti. Çok geçmeden bu iflâs sadece hi- Teli değil, aynı zamanda cina- yetle bülaşık olduğu anlaşıldı. “Halledilmeyen #ır,, a gelin | ce, Scotland Yard binasınm te- melleri atıldığı srra amele toprak altından genç bir kadın iskeleti meydana © çıkardılar, Muayene neticesinde ölümün | kafaya indirilen a7ır bir mad- | de yüzünden vukua geldiğini tesbit ettiler, Bittabi Scotland Yard'ın bütün müfettişleri der- | hal tahkikata giriştiler, fakat leğine alınmamasındaki sebep Londra zabıtasının yerleşmeğe | ise bambaşkadır.Scotland Yard İ hazırlandığı bu arsada vukua larının fikirlerine gö- gelmiş bir cinayetin sırrını öğ“ | re, Londralılar daha çocukluk- renmek kabil oymadı. larından itibaren, (adli işlere, ğe müheyyiç davalara ( alâkada-. Geşiler giremez dırlar. Bu da sinemaya, kabara ya gitmekten, polis romanı o- kumaktan ileri gelmektedir. Bi naenaleyh onlar da bu noktai nazardan hislerine mağlüptur- lar. Scotland Yard müdürleri: “Bize, arzımuza göre / kabili tahvil unsurlar lâzımdır,, der. ler, Onun için Londra (polisi Bu müessesin — kapısmdan giren bir ziyaretçinin ilk naza- rı dikatini celbeden şey, içeride hiç bir mazmun ve mevkufun bulunmayışıdır. Tevkif edilen- ler polis merkezinden uzak yer lerde bulunan hususi hapisame lere gönderilirler. Parmak izi - İ ne kadar her şey bu hapisane- lerde ve karakollarda yapılır. Sconland Yard sadece polis teş ler ve zirai mıntakaların sakin | leridir ve polis olarak yetiştiril | i- | mişlerdir . kilâtmın kafasıdır. O sadece i- | misler ç ikat teknik Diğer taraftan o Scotland | dare eder. Tahkikatın Yard bekârları tercih etmek- ile uğraşmaz. Vakıa Gerilere ait bütün dosyalar |tedir. Çünkü tecrübe gönter fakat hiç bir cani | miştir ki, bir polisin ailevi va- 2nerizendeğ ziyeti vazifesi üzerinde daima İbi binanın eşiğinden giremez. Vazifesi Scotland Yard payitahtın em biyetini temine memurdur. Öy le olmakla beraber bilamel fa- aliyetini bütün İngiltereye teş- İ etmiştir. Öyle iken gariptir ki, payitahtın içinde City de- nilen mahallede kudretini gös- teremez, Bu da İngilizlerin — aneperestliğine bir misal İş edebilir, İngilizler hattâ et çok menfaatlerin zararma © da, an'aneleri muhafaza suitesir hâsıl etmektedir. Lon- dra polis erkânından M. Parcy söyle der: — Bana inanınız, hasta ço- cuğunu veya karısının ihaneti- ni düşünen bir polis memuru, onpara dahi etmez. Böyle olmakla beraber, Bob by'leri evlenmekten meneden de yoktur. Çünkü Londra poli- | sinin maddi vaziyeti, hayat ne- kadar pahalı da olsa , izdivaç gitmesine çok haftada iü Londralı değildir. Genç köylü- | ? Adolphe Menjou hayatını ve nasıl sinemaya girdiğini anlatıyor Diyor ki: Hayatta yüzde seksen dokuz rol oynayan yüzde on yer vardır. Hayatımın tarihçesini an- latmadan evvel, evvelâ birçok münakaşalara sebebiyet veren bir noktayı tasrih etmek iste- rim, Ben kimim? Bir defa is- mim Amerikan değildir. Daima ecnebi insan rollerini oynarım. Fransızca, İtalyanca ve İnği- lizceyi ayni suhuletle konuşu- rum. O halde ben Amerikalı mı, Fransız mr, İtalyan mıyım? Amerikalıyım. Fakat OO annem İrlandalı bir kadındı, babam da Fransız. Yalnız bu ismimi, menşeimi, bıyığımı izah eder. Bir hayat, ne kadar entere- san olsa da, eğer alınacak bir ibret dersi yoksa, nakletmeğe değmez. Şu var ki, ben haya- tı bir fotoğraf adesesi gibi, ve biraz da filosofca görüyorum, Yalnız bu, bence o hayatta en mühim bir ders olmağa kâfi- dir. Bir insan kuvvetli ve zeki olduktan sonra, O hayatta mu- vaffak olmamasma imkân yok tur. Bu hemen Oo hemen kat'i bir riyaziyettir, Ancak budala ve iradesiz insanalardır ki, dü- şerler. Eğer zeki bir insan se falete düşerse, muhakkak ken di kusurudur. Benim de haya- tımda çok müşicül anlarım ol- du. Fakat biç bir zaman yees İveren bir sefalete düşmedim. Babam otelcilik yapıyordu ve muvaffak ta oluyord i tabi benim de, kurduğu reye devam etmemi istiyordu. Fakat benim hiç te öyle bir ni yetim yoktu. Birkaç ay bera ber çalıştım. O kadarı bana kâ İfi geldi. Oteli bırakarak darül . Fizik ve riyazi Gayem bir inuna gir. yat tahsil ettim. mübendis olmaktı, Perdedeki mirasyedi , Beni şimdi beyaz perdede narlar. İspirtolu olmamak şi tile meşrubat | kullanı , Bir polis klübünün hakiki bir klüp ten yegâne farkı, birincisinde içki bulunmamasından ibaret- tir, dem vet gösteri” beş hı 1 kaza. İyad etilen bu mahal. | ner niliz lirasını sulrutun. le, asırlarca doğrudan doğruya | can evvel bir İngiliz polisi bi. 3 ramizla aşağı yukarı ay- İN yüz otuz Tire alıyor de; iye reisinin emrine bağ” i ile İı hususi bir polis & inaenaleyh ma) idare edilmiştir, City'nin b im beer. e ert Viyazı Scotland Yard' ihdesm | yeti “Yi iyidir. Zaten bir ka ân sonra da devam etmiştir. | sinden SİL e. tngiliz polisinin gün bile ScotlândYardın mü | rakola Er “işleri ve memurları City a- | refahı GEM. iki, 3ip5i dahilinde binnazariye fa | Her karaton âç)tite bulunmak hakkını haiz |lon vardır. Pi. dir. Yorgun po- değ iyi döşer resi kavuşur. li rads ir ye bir salan da tapka İmtihan Bir defa kendisinde polislik kabiliyeti görülen adam, muh- telif komitelerin huzurunda im tihan geçirir. Evvelâ jüri bey'e ti namzetle şöyle bir mühavere ederler. Bu sırada da jüri hey” tinden bir zat, namzedin önü- ne birden bire otomobil plâka- sıra benzeyen numaralı bir kart gösterir ve çeker. Eğer nam- österilen i MİLLİYET PAZAR .3 talidir. Azim ve kabilivete & | Lostracılar Şahı Rene Pujal ve Pier Kolombiyet. nin yaptıkları MİLTON'nun ikinci filmi “Losxacilar Şahı, nı ikinci kâ hun ayi içinde göreceğiz. Bu film şimdi Pariste büyük muvaffakiyetle gösterilmektedir. Miltoo'nun üçüncü *“ filmi “olan “Bonboulan Çetesi , Leon Müthot tarafından butırılmış ve şimdi dünya Bin en büyük sineması olan Pariste. hi Gnümont Palas ta gösterilmekte. cesiz kaldı. Yalnız Şarlo fikri- nin kıymetine kanidi ve cesa- retini kaybetmiyordu. Ben de öyle! Birkaç film çevirdik. Ye- di senedir atelyelerde çalıştık» tan sonradır ki, muvaffakıyet gülümsedi . O zaman Valentino, Doug- las Fairbanks ve Mary Pick- ford film çeviriyordum. Bü yük düşes,, & ismindeki film- den sonra muvaffakıyet - artık muhakkaktı. Adolphe görenler, daima kadın peşinde | ve eğlence sofralarında görür- İler. Daima böyle görenler de, evvelce bam başka tasavvurla- rım olduğunu hiç ranle| ler. Çok iyi tahsil ettim. Da-| rülfünunda üç sene kaldıktan O zamandan beri bana hep ecnebi rolleri verirler. Hemen hiç bir Amerikalı © şahsiyeti temsil etmiş değilimdir. Hattâ büyük bir. sinema müdürü ba- na daima şunu söyler: “Sana bakan hiç kimse senin Ameri- kali olduğuna inanmaz.,, Şunu da söylemek isterim ki, halk son derece beni alâka- dar etmiştir. £ Halk bir defa! bir aktör veya © akterisi sevdi mi, onu daima ayni © rollerde görmek ister. Charlie Chaplin dünyanın en büyük aktörüdür. Eminim | ki, yarın bıyıksız, melon şapka | sız ve kamış bastonsuz bir film çevirse, halk mutlaka inkisârr | hayale uğrar. © Aşağı yukarı! İ bütün sinema aktörlerinin vazi yeti de böyledir. Douğlas Fairbanks her zaman sıçramak | Menjow Şimdi ikinci bir fikre geliyo | rum. Tesadüf hayatta ya hırs | Ma Ky sülünet ve terbiye'uyan | ve jimnastik hünerleri göster. | * "Kskerliğimi henüz bitirmis, | ek mecburiyetindedir.. Mary |“ A ÖNEREN İlde geç İt Tülleri DP tim ki, babam spekülâsyon ne oynamak mecburiyetinde oldu- | ticesi iflâs etti, Benim içinde|;., gi ve yaşamak için © çalışmak lâzmm| gi, gefaşında ciddi bir adam | geldi. Fransızcayı iyi bildiğim | okü © oyudun. Fakat halk dür, ruf sinema yıldızı Janet Gayn 1 Peck kocası Lyd devri ahatine çıkmak Nevyorktan şlerdir. “Sinema haberleri | * İlk sözlü Rus filmi olan “Mus sonra, askerliğimi yaptım. İiçin bir seyrisefain kumpanya- O zamana kadar, bir aktör Jsmda kolayca iş buldum. Va- olmak hiç aklımdan geçmiyor. | zifem ağırdı. Verilen para az- du, Halbuki (o bugünkü #ktör |dı. Halbuki ihtiyaçlarım çok- ve aktirişlerin çoğu, bu mesle- | tu. Aldığım para ihtiyaçlarımı ği daha çocukken benimsemiş- | tatmin etmeyince, bittabi bu jin sevmedi. Halk daima beni zen İ gin ve kadın peşinde koşan bir ecnebi görmek istiyor. Çünkü lerime medyunum tafa,, bugün ayni zamanda ve Avru- pada da 60 sincmada gösterilmekte. dir. Cecile B. de Mille ve Abel Gan- ce'in fevkalâde takdirlerini kazan- mış olan bu filmi İstanbulda İkinci kânun ayi içinde göreceğiz. İk muvaffakıyetlerimi bu rol- Hayatını anlatan bir sine- lerdir. Ben ise çocukkön isine- | işi bırakmak ma ve tiyatroya bile gitinez- | kaldım. mecburiyetinde Mona Goya dim. Ancak dostların istârı o- lursa, o başka.. ri, büro saatinden fabrikalarında akşamları çalış- mak suretile daha çok para ka zanıldığını — ayda on dolar I kadar — söyledi. Film fabrika larında çalışmak ta figüranlık yapmaktı. Bu fikir hoşuma git İti ve o akşam Vitagraf stüdyo | sinemacılığım | suna gittim ve oradan başladı. şam hizmetçi ve asker rolleri | yaptım. Bazı zamanlar bana| bir, iki üç dolar | veriyorlardı. Yavaş yavaş bu mesleğin zev- kine vardım. Hattâ aktör ol. mak için bir. yazıhanedeki işi- mi bıraktım. Fakat © umumi harp çıktı. Fransızcadan başka | İtalyenca da bildiğim için, bir Amerikan kolordusu ile İtal yan cephesine — gittim. Orada İtalyan ve Anterik orduları arasında irtibat zabitliği ediyo dum. Umumi harpten çok fe- na hatıralarım vardır. Hemen | hemen harbin © bütün devamı müddetince hastalıktan kurtu- lamadım. oo H zamandan / kalmış mide hast m devam | eder. Belki onun için felsefem de atıyım. Harp bittikten sonra Âme- rikaya avdet ettim. Ve tekrar çalışmağa başladım. O tarihte sinema için büyük bir istikbal görünüyordu. Fakat ne kadar hırslar biribiri derse, kendisi seyrü sefere me- mur eğilir. Aksi takdirde baş- ka bir imtihana tabi | tutulur. Meselâ namzet ker hâügi oda gibi döşenmiş bir odaya gü törülür, Şu , farkla" ki odanın içinde her hangi bir ae mutat ! €re konmuştur. vaz çlelisd bir diç j oldum, fakat bu, uzun sürme- fırçası, yahut masanın üstünde | di Zaman yavaş. yavaş geçi- i » yahut. Tavabonun al. | yordu. Ben hâlâ başlangıçta bir kitap.. Namzet otuz | idim: Bir gü 2 ç | aniye kadar bir odada bırak. ile tanış “ox Charlie Chaplin ale a amam erken LEY? har. Eğer namzet odadaki gayri | Oo Bana dediki: “Ben (sizde tabiilikleri görmüşse ve söyle. | kabiliyet görüyorum; Seni, mişse, cinai tahkikata memur (bir seyler © yapabileceğimi e zannediyorum.,, Ve beni birkaç iecrübeden İ Bir gün arkadaşlarımdan bi | melidir. Benim en çok hoşu- sonra film | ma giden film Şarlo'nun “Ço cuk,, filmidir. “Altma hücum,, İda çok güzel bir filmdir. Fa- İlkat öteki kadar değil. Şu gün- lerde pek rağbet filmleri içinde “Büyük İ geçit, i em iyi film rum. dığım zamanlar, çe, şu dersi cak tesadüf ve tali yüzde sek- sen dokuz rol oynuyor, kabili - yet, azim ve irade kaiiyor, - gesirdi. Fakat meti | © ma artisti, biraz da san'at sa- hasındaki heyecanların söyle- montaj ameliyesi de bitmişltir. Bu filmin mevzu “Legion etrangöre,, ki- talarında geçen bir hâdisedir. Bu filmin baş rolünü İvan Mos- joukine yapmaktadır. Öteki artist. ler ise ondan hiç te aşağı kıymette olmayan Suzy Vernon Jcan Anjelo, dir. “Meçhul Çayuş,, İvan Mousjou- kine'in ilk sesli filmi olacaktır. * 1932 senesinde göreceğimiz film ler: 1 — Roland Toutain ve Huguet. te ex - Duflos oynadıkları “Siyahlı gören harp resmi buluyo- İşimi bitirip te serbest kal kitapları Figüran okumasını — severim. En çok|(e ex ' 2 gi nan Kokusu, Bu film Sarı Oda. Bin MA Rİ pen şey tenis ve köpekler | Katan Kami Bü cim 2 — Nilten'un ikinci | şaheseri “Lostracilar Şahı,,. 3 — 80,000 çocuğun oynadığı ile sözlü Rus filmi <Mustafan, 4 — Komiller kralı Milton üçün cü şaheseri “Bubulun Çetesi”, sa hayatımı düşündük. anlıyorum. An- yüzde on

Bu sayıdan diğer sayfalar: