Milliyet Asrın umdesi «Milliyet» tir. 28 TEŞRİNİSANİ 1931 İDAREHANE — Ankara eadde- ü Nat 100 Telgraf adresi: Milliyet, İstanbul. Telefon numaraları: 24310 — 24319 — 24318 ABONE ÜCRETLERİ 6 Türkiye işim Hariş işin 3 aylığı » kuruş 800 İcuruy 6 1400 2 7 Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen mushalar 10 kuruş iur, Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların mes'uliyetini katıl ötmez bugünkü hava Yeşilköy askeri rasat merkezinden aldığımız ma- Iümata nazaran bugün hava skseriyetle , kapalı olacak rüzgâr mütedil surette şi- mal istikametinden esecek- tir. Dün tazyiki nesimi 769 milimetre, azemi sıcaklık 4, asgari sıcaklık 1 dereceydi. iSinoptaki fırtına durmuş, dalgalar küçülmeğe başla- muştur, haftanın Yazısı > a Bekârlık vergisi Pirimiz Übeydullah Efendi östadımiızm kulakları çınlasın.. İşte kendisinin de dahil oldu- ğu zümrei meb'usan bekârlara vergi tarh edecekmiş. Vergiyi kazancın cinsinden almak usu- Tümü bilmem beklirlik Bakkın- da tatbik edebilirler mi? Ben her zaman tekrar ede- rim. Helâl süt emmiş, eli yü- zü düzgün, müsahibeti tatlı, şöyle biraz da dünyalığı olan sadık ve vefalı bir kadına düş- mek şartile evliliğin aleyhinde değilim. Lâkin bu şartlar olmazsa insanm rahatsız olacağı kana- atinde bulunduğum için evlene medim. Şu halde benim gibi evlenmeye hazır, lâkin aradığı kadını bulamıyanlardan vergi almak doğru olamaz. İnsan eline eldiven alırken bile numarasını söylüyor.Bütün hayatıma kılıf olacak bir kadın seçerken ne istediğini. bilme- mal müdürleri veya deftardar- lar bunu © dinlemiyecekler ve benden o vergiyicayır cayır tahsile kalkacaklardır. Tabii ben itiraz edeceğim. Maliyeye, Şürayı devlete müracaat edece ğim, hakkımı'arıyacağım. — Ben evlenmek istiyorum | ama eşimi bulamıyorum. Diye ceğim... Belki de lehime karar | alacağım.. Ve ben bu kararı al dıktan sonra bekârlık vergisi de yavaş yavaş ortadan kalka- | cak, Çünkü her bekâr, benim Bunu görünce; maliye verginin arkası kesilmesin diye bir “ev- lenme denklik kanunu,, tanzim edecek ve orada tıpkı oObarem gibi ne çeşit erkeğe ne kibalde kadın muvafık olduğunu tesbit edecek.. Bu olursa (o evlneme daha kloay olacak, fakat erkek Ier denk kadın . bulamamayı bahane & yapamıyacaklar.. Bu denklik baremi meselâ şöyle o Yaş cetveli. Erkek 20 21 22 2 24 25 26 27 28 29 Kadın 17 17 17-18 17-18 17-19 17-19 18-20 18-22 19-22 20-24 30 20-25 Bu cetvel böylece 45 yaşı- na kadar tertip edilir, ondan İ sanreki yaşlar için zaten vergi / alnmaması pek memüldür. Çün kü 45 yaşından sonra evlenen adamdan pek hayır gelmez. Renk cetveli... Erkek Kadm Esmer Beyaz Kumral Sarışm Beyaz Kumral - es- mer Beyaz - day rengi Sarşın « €smer Buğday rengi Sarışın Kızıl Esmer Kula Esmer Boy cetveli... Erkek m 1,55 1,60 1,62 1,65-1,70 1,70 - 1,72 1,70 - 1,75 Daha uzun boyluların evlen meleri bir mobilya meselesi o- 'ünkü piyasadaki yatak- larm azami 1,95 metre- dir. Bu cetvele (o yazılacak mü- him bir şart vardır; “Kadınm boyu erkekten u- zun olmak kat'iyen memnu- dur.,, Dünyada en zıttıma gi- den şey de budur. Mürekkep- 5 kalem kadar bir Bey tavan süpürgesi gibi hanımın yanm- da çabucak gülünç olur. Halbu ki ben erkeklerin | gülünç ol- malarına tahammül edemem. - Buna rağmen gülünç olan er- kekler haylı çoktur - . Güzellik dereceleri için cet) vel yapmaya imkân yok ise de vücut kusurları için bir cetvel yapılabilir. Bu cetvelin müsavat kaide- sine tevfikan yapılması muva- fıktır. Meselâ bir topal erkek bir topal kadınla izdivaç edebil melidir. Yoksa topal kadınlar MİLLİYET CUMARTESİ 28 TEŞRİNİSANİ ta her ikisinin de aynı tarafa mı yoksa karşılıklı mr aksama ları lâzım geleceği keyfiyeti dir. Bunu tarafeyin halledebi- “Meslek cetveli... Erkek O Kadın Artist Avukat Doktor Memur Muharir İşgüzar ev erkeği Doktor Memur » Avukat İratçı Serbest İşçi İşçi Bu cedvel o suretle tertip e- dilecektir ki karı koca ikisi bir den evden gaybubçt edemesin- ler.. Artistlikten maada diğer işlerde karı kocanın aynı mes- lekten olmamaları katiyyen el zemdir. Yoksa rekabet yüzün- den nilenin dirliği bozulur. Ar- tist bir kadmın artist bir erkek le ancak yaşayabileceği tecrü- be ile anlaşılmıştır. Servet cedveli: Erkek Artist 'Ev kadını m Fakir Fakir Fakir - Zengin erkekle izdivacı kat'iyyen men edilmelidir. Aksi halde (uşak menzilesine inebilir. Bundan başka ihtiyari surette tatbik e- dilmek üzere bir kaynana, kay» nata, görümce ve kayın gibi ta- rafeynin akrabasının karşılıklı adetlerini de gösterir bir ced- vel yapılabilir. Şimdi size birer ufak nümu- nesini verdiğim (bu cedveller yapıldı mı?, Mesele basitleşir.. Kimse hükümete & karşı vergi vermemek için : — Efendim! Ben arıyorum smma istediğim gibi bir kadın bulamıyorum... Diyemez.. Der- se hemen erkeğin şeraitine ba- kılır.. Meselâ erkek şöyledir. Yaş 30, boy 1,68, o mesleği memur, serveti yok.. Vücudüm- de de sakat yok.. Bu adamın ği.. 20 ile 25 ai mıdır.. Bunu da derhal mal ida relerinden verilecek ( ilânlarla bulmak kabil olur.. İmdi.. Bekârlek vergisinden kurtulmak için evlenmeden baş ka çare olmadığı o anlaşılmca bem evlenmek istemiyen, hem de vergiden kurtulmak isteyen ler ne yapar?.. Bu pek basittir. e Evlenir. Kiminle Omi?. Biribirlerine karışmamak şartile her hangi bir kadınla.. Hattâ vaktile hi- caza giden kadınlarm yaşlı er- keklere vardıkları gibi yaşlı ka dınlarla o zaman da (bekârer nız) diyemezler yal.. FELEK Itühadı Milli ll TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ Ni Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi icra eyleriz. Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir. Merkezi idaresi: Galatada Ünyon Hanındı gibi: — Efendim ben evlenmeye | hazırım ama aradığım gibi bir | Acentası | şehirlerde acenta #rünmaktadır. Milliyet'in Edebi Romanı: 9ı BAŞI DÖNÜ — Nebahatla hangi sinema ya gitmeli? Büyük bir mesele gibi bu suali kafasının içinde © evirip çeviriyor, kısımlara (ayırıyor —— Evvelâ Beyoğlunda mr, Istanbulda mı? Diye kendi kendine soruyor- de. İstanbul sinemaların pek «az tanırdı. Acaba onlarda da oyunu seyrederken konuşmak imkânı ver miydi? o Beyoğlu sinemaları da Nebahata fazla uzak görünmez miydi acaba? KLER Jbrahim NECMİ Tek karar verebildiği taraf vi çapkmlıklarmın hatıra- ları var.. Ahmet Nebile öyle geliyor du ki o Nebahatla o sinemaya gitmek genç kızı Süheylâ de- recesine indirmek demek ola- caktı. Fakat, işte bütün karar bu- tek menfi kelime (toplandığı halde, başka © müspet hiç bir karar delikanlı kafası için- de yer tutamıyordu. isi neresini ister- Hayatıma ortak etmek istediği | se. «bu tertemiz genç kıza sinema- «arda aşk ilân eden bir züppe- 5 bir maceracı gibi görün ç mekten korkuyordu. Her halde Operaya de- a Matbaanm kapısından gi- rerken bulabildiği en son for. mül bu oldu: — Sizi bir Bey bekliyor. Demişti, Bir Bey? Bu saat- te? Acaba kim olabilirdi ? Delikanlı, fazla düşünme den odasına girdi. Kanepenin üzerinde ince, uzun bir heyüli vardı; — Atıf Cemşit Bey... Ahmet Nebil hayretle bu ha fif yüzlü, sert bakışlı ada: bakıyordu: Acaba niçin gelmiş ti? Ne istiyordu? Gözleri ge ne serin serin bakan, şakak ke mikleri geceden daha fazla fır lamış, gözler © çukura kaçmış görünen bu adamın böyle er- kenden matbaaya gelmesinde ne mana vardı — Böyle erkenden gelişimi mazur görünüz, rica ederim. — Em efendim. Bu yurmaz mısınız? Atıf Cemşit Bey bu defa 1931 Memleket iktısadiyatını korumak için cezri tedbirler, şiddetli icraata lüzum vardır.. Memleketin iktısadiyatını koruma kararnamesi neşredil- diği zaman birçok kimse hoş- mutsuzluk göstermiştir. Eşya ' | fiatlerinin müthiş surette yük- seleceği iddia edilmiştir. Söy- lemeğe hacet yoktur ki hep bu endişeler yeni başlıyan bir u- sulün tatbikile doğruduğu yeni vaziyetten ileri geliyor. Alman lar her şeyin başlangıcı güçtür derler. Bu, çok doğrudur. Za- man geçtikçe ve tatbikat s 81 kolaylaştıkça yeni iktisadi tedbirler hakkında izhar olu- nan telâş ve endişeler (yavaş yi zail olacak, her şey hali avdet edecektir. Yeter ki edbirler büyük bir dikkat ve itina ile tatbik edilsin. Va- ziyetten belki memnun kalmı- yacak olanlar (vardır. Fakat umumi menfaatler yanında hu susi endişelerin i yoktur. Memleketin (hakiki menfaati milli ticaret ve sana- yiimizin inkişafında ve ticari müvazenemizin teminindedir. Milli iktsadiyatı korumak için alınan ve alnacak tedbirlerde ifratkârane hareket edilmesini hakiki bir vatandaş arzu ot- mez. Çünkü müfritene hare- ketlerin umum! menfaatlere ve ihracat ticaretimize zarar vereceğine şüphe yoktur. İtha | lâtta kontenjan usulünü tatbik eden yalnız biz değiliz. Tica- reti ihzar halinde bulunduran Sovyet Rusya'dan maada Le - histan, Fransa gibi memleket- ler de bu usule lüzum görmüş- lerdir. İtalya dahi ayni usulü tatbik etmek üzeredir. Vaziyeti soğuk « kanlılıkla mütalea edersek şu neticelere varırız: Demir mamülâtı, manifatu | ra, eczayi tıbbiye, fen âletleri, kâğıt, kahve, elektrik İevazımı gibi henüz memleket dahilin- de yapılamıyan ve yetiştirile- miyen eşyanın ithalinde zarı- ret vardır. Fakat ıtrıyat, ko- kulu salgın, ipekli kumaşlar, oyuncaklar, meşrubat gibi kul ! lanılmaması mümkün eşya için harice para vermek zaten fal olan memleketin bir kat del fakirlermesine sebebiyet veri, Hariçten ithal edilecek eşya- nın İüzumlu olmaması ve mem İekette o yetişmiş bulunması lâzımdır. Yoksa kömür. gibi memlekette yetişen eşya, ev- saf itibarile bazı mümasil garp Yayman farklı ols: k tercihan | istimeli milli bir vazifedir. Yaptığım bir tetki- İlke nazaran şimdiki halde piya- İ samızda mevcut eşyanm çoğu aylarca ihtiyaca kifayet edecek miktardadır. o Gelecek aylar kontenjanlarına birer miktar i vesine de devam edileceğinden fıkdan hissedilemiyecektir. An cak bazı mevad ve meselâ ta- babette müstamel kaşe, anba- lâj kâğıdı gibi eşyanın miktar- larını çoğaltmak şayamı temen i midir. Baz, tüccarları endişeye İ lebil du. Delikanlı merakla yüzüne — Tanccüp ediyorsunuz, de gil mi? — Taaccüp değil, fakat me rak., — Haklanız ver: Şimdi an- larsınız. Ahmet Nebil, yorgun yor- gun kendini toplamağa çalışan bu adamın yüzüne (dikkatle baktı. Atıf Cemşit Beyin göz- lerinin etrafında siyah bir hal- ka peyda olmuştu. Küçük göz leri, alnmm, şakek kemikleri- nin fırlaklığı arasında çok içe riye kaçmış gibiydi. Bu gözle rin beyazları sert kan damar- larile örtülmüştü. o Yüzünde siyaha kaçar bir sarılık, deri ile kemikten ibaret gö par. maklarmda bir ttreklik vardı. Ahmet Nebil, ancak şimdi hatırlıyordu: Sahi, gece kendi lerinin önü sıra o Atıf Cemşit Bey karısile kaynanasını adeta zorla müsamere ortasında alıp götürmüştü. Sabahleyin erken den matbaaya gelişinde acaba | İnif edilmektedi Meselâ 15 teşrinisaniden evvel | mal getirtmiş olup ya vaziyeti maliyenin müsaadesizliğinden veya başka bir sebepten dola- yı gümrükten çekememiş olan | lar vardır. Bunların eşyası da kontenjana dahildir. 1928 denberi mal getirtmiş ve her | hangi bir sebeple gümrük an- barlarında kalmış (olan eşya da vardır. Sahipleri bu defa | müracaat ederek (gümrükten çıkartmak istiyor. Acaba bun Ki ri yle yelkenli “yeti miş olanları mı tercih etmek | daha doğru olur?. Bu bir me- seledir. Bir de mevcut beyanma | melerin muhteviyatının konte- janlara göre taksim etmek ya- | erkese ne miktar isabet et | i haksızlığa meydan ver- miyecek surette tesbit etmek güçtür. En evvel müracaat edenin malı verileceği takar- rür etmiştir. Fakat acaba ayni günde ve ayni vapurla gelmiş muhtelif cins eşyanın hangisi daha evvel gümrükten çıkarı” lacaktır. e Tabminimize göre 1928 senesindenberi gelen eş- yanın beyannameleri sene, ay, gün ve vize tarihi itibarile tas- Bu tasnifin küçük memurlara bırakılmama sı radır. Takdim ve tehir şikâyetleri mücip olabilir. Bir kısım tüccarları, en zi- yade adar eden mesele za- ten bedeli daha evvel ödenmiş ve kararnamenin tatbikinden evvel ve hattâ sonrs gelmiş olan mallarını alamamaları- dır. Malümdur ki Avrupa fab rikaları manifatura için azami ve diğer eşya için'de altı aylık bir vade verirler. Bu müddet zarfmda eşyanın bedeli öden- mezse protestolar (yapılır ve kredi sektedar olur. Ayni Za“ | manda da memleketin kredisi müteessir olur. e Binsenaleyh böyle bir vaziyette tüccarların müşkülâta maruz kalmaması için kararnameden evvel gel- miş ve fakat nasılsa gümrük resmi tediye edilememiş olan malların diğerlerine tercihan sahiplerine verilmesi muvafık olur. Maksat, harice fazla pa- ra gitmemek olduğuna göre bedeli ödenmiş olan bir malın alıkoymakin menfaat yoktur. Diğer bir meselede vardır. Kararname mucibince koli pos tallar, kontenjandan istisna &- dilmiştir. — Bu, meydan verebil Nitekim i- pekli kumaş ticareti yapan bir adam ber ay koli postal suretin de birkaç defa ipekli getirebi- 1 KÂNUNUEVVEL SALI AKŞAMI MELEK ve ELHAMRA Sinemalar nda Istanbul sokaklarında Birinci Türkçe sözlü muazzam filmin takdimi münasebetile verilecek FEVKALADE MÜSAMERE için BİLETLER ŞİMDİDEN TEDARİK EDİLEBİLİR Melek: Tel. B.O, 868 Bütün yerler Elhamra: Tel. B.O, 115 numaralıdır, HAROL LLOYD'un İkinci sözlü ve bu sene görülecek yegâne filmi EVELALLAH ELHAMRA Sinemasının Pek yakında sizlere hazırladığı 2 saatlik kahkahadır. K. O. ve Birinci Firka hay- vanatıam ihtiyacı. için saman ayrı ayrı şarinamelerle pazar- ıkla almacaktır. İhalesi 28-11- 931 tarih çamartesi günü saat 14 te komisyonumuzda yapıla. caktır. Taliplerin şartnameyi almak için her gün ve ihaleye iştirak edeceklerin de yevmi muayyende komisyonumuza müracaatları, (585) O (3995) ... İstanbulda bulunan kıtaat ve müessesatm ekmek ve erzakla rının senelik nakliyatınm pazar lığı yapılacaktır, İhalesi 2-12- 931 çarşamba günü saat 15de komisyonumuzda o yapılacak tır. Taliplerin şartnamesini al- mak fizere her gün ve pazarlı- ğa iştirak etmek İsteyenlerin de vakti muayyeninde komisyo numuza müracaatları, (600) (4100) VE RAN ASRi SİNEMADA Bugün ve yarın Saat 16,30rmatinesinde prog! rama ilâveten: ZENGİN VARYETE NUMARALA RI Günün eğlencesi ADA ve GALLAİ İstanbul Belediyesi Darülbedayi temsi'tari Bugün Akşam Saat21,30da YANAR DAĞ Komedi 3 perde Yazan: L. Fvlda Tercüme E,: Seni ha Bedri Cumartesi ve Pazar günleri tenzilâtlı halk gecesi Yakmda: ŞARLATAN #İ perde komedi. Bulgar Operet Heyeti (Fransız Tiyatrosunda) Bugün akşam saat 21 de “MONMARTR ÇİÇEĞİ, Emmerich Kalmanin en s08 piyesi, Prima Donna: Mimi Balkan8 ka, K Orkestrası: 21 kişi, Yüksek Mühendis mektebi mubayaat komisyonundan: Mektep malzeme tecrübehanesine pazarirk suretile bazı âlât v6 suiistimallere | muhtelif mevaddı kimyeviye almacaktır. İhalesi 2 kânurmevvel 931 tarihine müsadif çarsamba günü saat 14 te icra edileceğin” den bu husustaki listeyi görmek isteyen taliplerin mektebe mü racaatları ilân olunur. (4107) Jir. Başka bir mesele dahal Teş | amman viki sanayi kanunundan istifa- de eden bir fabrikatör makine- lerinin her hanki bozuk aksamı nı harice sipariş ederse acaba bu aksam da kontenjana dahil olacak mıdır? Dahil olacaksa fabrikatörün bazen malını al- mak için hayli zaman bekleme si lâzım gelecektir ki bu, zara rım muciptir. Kaçakçılığa gelince; bu afe tin imhası için (o pek şiddetli ne hikmet vardı? Annesinin müsamaba ve hi mayesine sığınarak yeni mon- de ülemi içinde yarım monda- inelik eden genç kadınm koca- 81 birden bire sessizlik ve te- vekkül âleminden sıyrılmış mıy di? nefes aldıktan sonra söze baş- ladı: — Beyefendi, — Reşit Bey dendi benim karımın âşıkıdır değil mi? Ahmet Nebil, birden bire sarsıldı: Böyle bir sual soran zavalir bir kocaya gülmek mi, yoksa acımak mı lâzım oldu- ğunu tayin edemiyordu. — Ne bileyim, o efendim? Bu, öyle bir şey ki başkası mahrem olamaz. — Siz elbette tahmin edebi lirsiniz. Bilmem ama, öyle zan nediyorum ki böyle bir şey var sa bunu ancak siz bile bilirsi- e bir kere | sinde Atıf Cemşit Bey, uzun bir | Mensup olduğu aile, tedbirler alınması, her hangi bir mağazada şüpheli ucuz bir mal görülüyorsa sahibin- den Faturası istenilmesi, kaçak eşyaya mümasil eşya fiatleri- nin mümkün mertebe indiril- mesi lâzımdır. Mevcut eşyanın mubtekirane (o satılmamasına dikkat etmek te belediyelere düşen mühim bir vazifedir. E£ rada düşen (| vazife ise milli | duba derin derin nefes aldı. | Sonra, birden bire yeni bir ka rar vermiş gibi, sözün gidişini değiştirdi: — Dinleyin, Nebil Bey ef.: Ben talihsiz bir adamım, Ne- rimanı, babamın ticarethane- daktilo iken (tanıdım. yüksek bir. sile değildi: abası, anne i sadakatsizliğinden dolayı boşamıştır. Bu ayrılıştan son- ra kaynanamın 2: temiz ol mıyan hayatı (büsbütün fena bir mecraya girmi Böyle fena bir muhit içinde yetişen Neriman, işvebaz bir (o daktilo idi ve günün birinde bir patro nun veya oğlunun metresi ol- mahkümdu. Ben kendi- sini gördüm ve sevdim. Sevgi gözlerimi kör etti. e Babamın, annemin, silemin mümanaatla» rma bakmadım. Kendimi me verdim. Nerimanı mahküm ol eren akibetten kurtardım, ni- âhladım. gözleri a bir türlü mahsulâta rağbet (o etmek Vİ milli iktısadiyatı o korumağ? matuf bükümetin icraata mü zaberet etmektir. Görülüyor ki, memleket? halli lâzım gelen birçok mes? leler ve noktalar var. Bunlar” da iyi tedbir ve tatbikatla ber taraf edileceğine şüphe yok” tur. Hali MİTHAT Ahmet Nebilin gözlerinin için? bakamıyordu. Kesik kesik 9# fes aldı, sonra devam etti: — Babam öldükten sonr? kardeşlerim, annem benim hif semi verdiler; (ticareti kendileri aldılar. Bu hissede gelen parayı hep & Neriman zevklerine, heveslerine barc#" dim, Para tükenince iş aradım” Kolumun kuvvetle ailemin ib” tiyacını kazanırım dedim, Fs” kat ne karım, ne de kaynana? mali vaziyetin değiştiğini am lamak istemediler. Onlar vi müddettenberi büsbütün engif sosyete âlemine daldılar, Mu teşem Nihat Hanımın süvarel? ri bize çok pahalıya mal old Ahmet Nebil, birden bire özü önünde açılan acı bir #il8 nın teferruatı taba?” yül ederek, düşüne düşüne, # züle üzüle dinliyordu. Devamı var)