14 Ekim 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

EEE aranan ve war vi. e er yolojistle, bir bonolar Yüz liradan aşağı nakden tevzi edilemez mi? Bonoların borsaya kabul edilmiyeceği hakkında henüz tebliğ yok Dün de Gayrimübadillere bone cevzintına devam edilerek 910 uncu numaraya kadar sırası gelenlerden müracaat edenlerin istihkakları ve- rilmiştir. Ancak 100 liradan öşaği istihkak tarım şimdilik — verilememesi fakir gayrimübadillerin şikâyetlerini mu- Cip olmuş ve bu hususta hükümete güşlei vaziyette kalacak ve ük bem er eyler İner müracaat edilerek hiç olmazım 100 im dan aşağı istihkekların ve kü- tını nakden tevzi edilmesi İk çin teşebbüsatta bulunulmuştur. Gayrimübadiller cemiyeti erkâ- nımdan bir zat demiştir ki: “— Hükümet tarafından bonola- rın borsaya kabul edilmiyeceği hak- kında cemiyetimize bir tebliğ yek tur, Esasenbundan mühim bir istifa iyorduk. ra verilerek sefaletten kurtarılma larıdır. gre harllış yemermiler mına senelerden beri toplanan © ve ziraat bankasına tevdi olunan Ana- doludaki Yunan emlâki iratlarınm. gayri mübadillere tevzi lâzrmdir. Bu yapılmazsa gayri mübadiller İktibaslar HAYAT Bütün ehemmiyetine rağ- men, hayat meselesi henüz halledileceği günün arifesinde bile değildir. Masmafih haya- tm mahiyetini bilmediğimizi | de söylersek, hata etmiş olu- ruz Yaşıyan bir vücuttaki kim- yevi ve hikemi hâdiseleri tet- kik etmiş ve etmekte olan â- İimler, seneden seneye mevcut müşahede ve keşiflere Emen ye ri şeyler ilâve ediyorlar. gün bir lokomotifin en için nasıl hiç bir sırrı oyksa, yarım kalmıyacağına hükmedebiliriz. Bu insan vücudunun namü- sait bir yola girmek için, şim- dilik vücut o makanizmasınm ne olduğunu kat'iyetle tayin etmek icap ediyor. Bu sahada da bir hayli terakki elde edil- miştir. Lâkin itiraf etmeli ki fen ilerledikçe asıl gaye olarak gözetilen mesele, büsbütün ka rışmaktadır . Elimizi, ateşe dokunduğu- muz zaman, derhal çekiyoruz. Bu çekiş, yanığın verdiği astı rap üzerine koparacağımız hadan evvel vaki oluyor. Bili yoruz ki, bu yanan yerden sinir kanalı ile nuhar şevkiye giden bir hâdisedir, Hattâ bu- nun sür'ati de hesap edilmiş- tir. Bu hesaba nazaran, sinir. ler, vücudun her hangi bir nok tasındaki her hangi bir hâdise yi saniyede dört yüz kadem sür'atle naklediyorlar. Fakat sinirdeki bu aksülamelin neden ağ geldiğini bilmiyoruz. Yal- miz şu malümdur ki, kaydedi - len her hangi bir hâdise, tıpkı elektrik cereyi vücut dahi- lindeki bir nakil vasıtasile se - yahat ediyor. Bu seyahat hara ret hasıl ettiği gibi, Ohamızı karbon da tevlit ediyor. Lâkin inirdeki bu seyahatin mahiye tiri izah edemiyoruz . Bir gün bütün bu tali mese leler halledilirse, hayat deni- len esrarın hüviyeti de taay- yün edecektir. Hayat, canlı- Jara mahsus bir nevi 've faaliyet hassasıdır. Bu ha. reket ve faaliyet te günlerce, senelerce, aylarca kendi mev- .cudiyetini muhafaza ediyor . Bununla hayatı tarif etmiş olduğumuza kani değiliz, Zira bir tarif dahi olmak gerektir. Eğer hayat canlı (insanlara mahsus bir fasliyetse, Bizleri metafizik âleminin lâbirenleri içinde sokmıyacak bir faydayı haiz demektir . İnsan makinası Hayat hakkında bir kimya- gerle, bir hikmetşinasla, bir bi isikologla ko- karmak için müzayedelerde istical- le hareket edecekler, bina fintlerini artterarak işin içinden bir an evvel gıknağa çalışacaklardır. Balıkesirden gelen fakir bir gay- Dün cemiyete müracaat eden bir komisyoncu 18 liraya bono top- damağa tetbiün eimiende.. mv. fak olamamış ve lâyık olduğu ret muamelesini görerek gitmeğe mec- e Ky bonoların yüz bira kıymetinde olduğu ve daha aşağı satılamıyacağı cevabı verilmiştir. NEDİR? - Daily Mail'den - nuşalım Kimyager diyecek ki, canlı bütün mahlükat Protoplazma denilen bir maddeden müteşek kildirler ve hayatm maddi esa sı da budur. Bu cepheden can k bütün mahlükat, kimyevi ter kipleri itibarile, ie ayni ma, fosfor, potasyom, sodyom ve kalsyomdan ibarettir. Kimyager bundan vücut lâburatuvarında hüküm süren intizama bayret ettiği- ni söyliyecektir ve diyecektir ki, insan vücudu her tahribi bir imar “takip eden acayip bir memlekettir. Bu tarife gö re, biz zahiren değişmiyoruz, fakat vücudumuzun ber bir hüceyresi mütemadiyen -değiş- | mektedir . Bir fizik âlimi de şöyle söy HAİ Kaçıyor Zannettiler M. Schacht yarı yoldan döndü BERLİN, 12 A.A. — M, Seha- eht, Bad - Harzbourg içtima bittik- İri birkaç haftn — dinlenmek üzere Merano'ya gitmek £ tasavvurunda bulunmakta idi. Bazı Alman gazeteleri M. Seha- cht'm alelicele kaçtığını bildirmiy- ler ve Roichabank'ım vaziyeti hak menfas- | di bunu müteakip yanında bir ti namına Almanya'da milli bir hü- kümet vücude gotirilmesi Tüzumu- nu göstermekten ibaret idi, Tediyat bankasının Almanyaya yardımı liyecek. Nasıl ki makineler kö | indi mürü işe tahvil ediyorlarsa, insan vücudu da gıdayı ayni şekilde (hareket, faaliyet ve hararete tahvil ediyor. Hattâ bazen de ziya ile! Enerjiyi bir kalıptan diğer bir kalıba sokmak için makine ne ise, insan vücudu da odur. Yani insan bir makinedir. Fa- | Felemenk kat kömür makamma kaim o- lan gıdasını almazsa, makine rasil durursa, o da durur, yani ölür . Fizik âlimi de insan vücudu denilen makineye hayrandır. Zira mahrukat noktai nazarın- dan, makineye © göre, verdiği randıman, daha fazladır. Onun içindir. ki, bir balık, büyük bir trans atlantikten daha fazla kabiliyettedir. Çün. kü biri uzuvdur, öteki makine dir. Ziyadar balıkların bu ziya yı vermek için — sarfettikleri mahrukat, bir elektrik lâmba- sının aynı kuvvette ziya için sarfettiği mahrukattan çok az- dır. Şu halde vücut makine sinin, sun'i makinelerden far. kı vardır Heyatta insicem Canli bir vücudun kimyevi ve fiziki hâdiselere sahne olduğu na da şüphe yok. Bütün bu hâ diseler, misli nadir (o bulunur bir insicam ve ahenk kanunu- na tâbidirler . Evet, vücudumuz mütema diyen değişiyor ve buna rağ- men $ &yni şekilde ka lıyor. Vücudumuz yenileştik- çe, hayatta da yeni inkişaflar görüyoruz . Şu var ki, her iki keşif ha- yat hâdiseleri & hakkında bizi Beynelmilel gazeteciler haysiyet divanı LA HAYE, 12 A.A. — Beynel- milel gazeteciler baysiyetdivanı sulh Bük Ajansının bir tekzibi SOFYA, 12 A.A. — Bulgar tel. graf ajansı, Bulgar kral ve kraliçe- sinin Türkiyeyi ziyaret edecekleri. | ne dair ecnebi memleketlerde inti- şar emiş olan haberi telezip etmek! Fenlandiye altın mikyasını bıraktı HELSİNGFORS, Bir kano Bahri muhiti geçecek LİZBONE 12 (AA. — Bir Alman vapuru, 6 metre 50 san- timetre uzunluğunda bir kano getirmiştir. Alman Fritzengler bu kano ile yalnz başma boncenubi Amerika seyahatini icraya teşebbüs edecektir. ansasssnmmsnanaseeemsammummnrazamansananaı, daha isabetli bir yola sevket. mektedir. Şu muhakk ki, ha yat, atomların alabildiklerine raksetmelerinden ibarettir, Fa kat bu raksları hiç şaşmıyan bir kanun idare ediyor , -İ kral tarafından kabul edilecek | M. Malinof İstifa etti M. Muşanuf yeni kabineyi ! teşkile memur edildi SOFYA, IZ A.A, — M. Malinof, İ sıhhi sebeplerden dolayı istifa et miştir. Dahiliye nazırı M. Moucha- mouff, eki kabine azasından müte. | #ekkil olan yeni kabineyi vücude getirmiştir. | Valance Darülfünu- nunda bir hâdise VALANCE, 12 (A.A.) — * | Darülfünun derslere başi dan evvel maarif nazırınm riya | setinde yaplan merasim esna- | sında krallık taraftarı ve komi- | nist talebe darülfünun emininin | » | söylediği mutuk közmeğe kak | kışmışlardır. BÜKREŞ, 13 (A.A.) — radeniz sahillerinde birkaç rin istirahat etmeğe giden Pilsuds ki buraya vâsılolmuştur.Bugün | | ve öğle yemeğini Sinaia'da yi- yecektir . Yarım Romanya hükümeti, | mumaileyh şerefine hususi bir ziyafet verecetkir. M. Pilsuds- tek doltör olduğu halde Car- men-Silva istasyonuna gidecek tir. Madritte papazlar aleyhine nümayiş MADRİT, 12 (A.A.) — Öğ leden biraz sonra bir çok ame- leden mürekkep bir grup, mer kezi caddelerde dolaşarak pa- ! pazlar ve dini tarikatlar aleyhi İ nde nümayişler yapmıştır. | vil muhafızların biz meydan vermeden dağıtmıştır. Volta müessesinin fizik kongresi ROMA, 12 (A.A.) — Edi- son ismindeki İtalyan elektrik şirketinin teşebbüsü © üzerine Volta müessesesinin fizik kon- | gresi akademi binasında toplan mıştır. - Açılış © celsesinde M. Mussolini de hazır bulunmuş. tur. İştimada M. Marconi, aka- demi âzası İtalyan © ve ecnebi İğ çek ilime fon slamilnrr bu lunmuştur. Bunların arasından İ Nobel mükâfatını kazanmış al ta ilim vardır » kıt'ası, nü vukuuna İrlandada isyan hazırlığı LONDRA, IZ(AA.) — Daily Herald Dublin'den istih bar ediyor: Bir kaç aydan beri müfritler bir çok esliha tedarik etmeğe muvaffak olmuşlardır. Memur lar, yakında bir isyan zuhurun dan ve bu isyanın 1922 isyanın dan daha vahim olmasıdan korkmaktadırlar. Müsellâh mu meclise, askeri tevkif edilecek âsileri sür'atle ve kısaca ederek | haklarında yn vermek hak | kını bahşeden bir kanun lâyi- bası tevdi decektir. Hindistanda tahrikât İ LONDRA,1Z (AA) — Daily Mail gazetesi Keşmirde İ yerli ahali arasında © yeniden kargaşalıklar zahur etmiş oldu ğunu yazmaktadır. Gulgam'da mecusi mabedine hücum edile rek mukaddes tasvirler tahrip edilmiştir. Kundakçılar meş- hur Koupere mabedine 3 defa hücum etmişlerdir . Bir tasfiye kararı PARİS, 12 (A. A.) — Comp toir de Lyon Allemand müesse sesinin tasfiyesine karar veril miştir, M. Grandi Berline gidecek ROMA, 12 (A.A. )— Giçr nal d'İtalia, M. Grandi'nin bu ayın 25 inde Berlin'e gideceği ni yazmaktadır . ale İK Pilsudski ei | - Lubeck Faciası Muhakeme son safhasına giriyor BERLİN, 12 A.A. — Lubeck eyasi SON na girmektedir. Lai çocuk © hastanesi müdürü profesör Deycke ile aynı hastane- nin iki dekterü bu ( lâburatuarda çalışan kadın bir asistan aleyhinde tedbirsizlik yüzünden adam öldür. müş olmak cürmünden dolayı me edilen davanm bugün tetkkikine başlanmıştır. Lubeck hastanesine yatırılmış | olan ve kendilerine profesör Guü- rin ve Calmette tarafndan hazırlan mış verem aşısı tatbik edilmiş olan çocukların ölmesi üzerine 1930 ma- İ yısında Almanya'da ve bütün “düm- yada husule gelen teessür ve heye- | ru bir şekilde tesbiti için belediye riyaseti Bir çok bataklıklar kurutuldu | | ANKARA, 13 (Telefonla) — Beylikahıradi bataklığın Mi * rutulmasına başlanmıştır. Konya ile Beyşehir arasındaki (104 ' bin metre murabbamdaki ve Beyşehri | ile Seydişehir arai (220 ) bin metre murabbamda bataklıklar küçük mesai il . rutulmuştur . Hayat pahalılığile mücadele ANKARA, 13 (Telefonla) — Profesör (Jansen An plânm tatbikatı münasebetile bir rapor & hazırlamıştır. Bun maada Hahiliye vekâleti hükümet merkezinde hayat pahalılığ mücadele maksadile Eskişehir ile Yenişehir (o arasında ve eğfi istasyonu ittisalinde açık pazar yaptırtmak için prokedöedeği | plân istemiştir. Ğ Mezkür pazarlar haftanın iki gününde köylü ve esnaf pa) | kuracak halk iaşe levazımını buradan ucuzca temin edebilecekti" Ankarada ekmek narhının tesbiti için ANKARA, 13 Telefonla) — Ankara ekmek narhının en bir komisyon can henüz hatırlardadır. Bu aşının | ettirmiştir. ge İktisat vekâletinden, belediyeden ve tatbik edilmiş olduğu 253 çocuktan | Bm etmişti, Pasteur enstitüsü ve rem hastalıklarında mütehassıs ola- kani olan profesör Deycke'in emir ve istifadesine bu seromdan aliye Macar gazeteleri: “Türk - Macar dostluğu Ai li bir miktar tahsis etmiş idi. Bu e- Şının zararsız olduğu meselesinde | Almanya'da fikirler tamamile müt- tahit değildi. Gerek Fransız doktor larının tatbik ettikleri usul ve ge- rek bu aşıyı Almanya'da bu kadar | a olan profesör Deycke (aleyhinde şiddetli tenkitler ve muahazeler yö- rütülmüştür. Bu acıklı hâdisenin uyandırdığı umumi tesssür ve heyecan üzerine sıhhati koruma ofisi bu meselenin tetkikine memur edilmiştir. Aynı zamanda dahiliye mezareti, bu vak'a hakkında tahkikata başlan EMİ z lik te bir ceza davası ikame etmiş &. Birçok doktor ve mutehassıs ra- porları pasteur enstitüsü © tarafın- dan gönderilen tüplerin iyi bir hal. | de olduğunu ancak bunların Lubeck hastahanesinde ya zehirli basillerle temas halinde bulundurulmuç, | ya- hut ta yanlış bir surette düzeltilip kul olmaktan dolayı bozul- muş bulunduğunu göstermiştir. Bu aşıyı zararlı bir hale getiren hakiki sebepler bugüne kadar lâyi- ki veçhile anlaşılamamıştır. Bugün yapılmakta olan muhakeme de bu meçhul kalan noktaları tenvir edo- mediği takdirde Lubeck mahkeme- si yukarda beyan edilen karineler üzerine hüküm vermek mecbariye. tönde kalacaktır. Bu aşının tatbiki neticesinde ö- len çocukların sna mukabil aynı aşının tatbiki netice sinde bir o müddet bastalanmakla kurtulmuş olan çocukların ebevey- ni davaya dahil bulunmaktadır. Haklarının müdafaasını 14 avukata havale eimiş olan bu ebeveyn, bir cemiyet teşkil etmişler ve bir sene zarfında birçok içtimalar yapmışlar. dır, Muhakeme, gerrin bir hava İ- ginde başlamaktadır. Çünkü şikâ- yetçi ana ve babalar Lubeck cine yet mahkemesinin mücrimleri ceza. İandirmağa memur bir mahkeme ol maktan ziyade bir tp fakültesine benzemekte bulunmasından ve bu muhakemede ceza kanununun tat- bikinden ziyade ilmi ve fenni naza- riyelerle iştigal edilecek gibi görün sızlanmaktadırlar. maktadır. Şikâyetçi ana ve babalar gölerilerden birinde toplu bir halde | bulunmaktadır. Bunlar kendilerinin Bu sabah açılan ilk celsede mu- hakeme usulüne ait bir takım mü. | makaşalar ve hâdiseler olmuştur. Bu münakaşa ve hâdiselerde Brüning hükümetinin çıkarmış olduğu kar rarnameler başlıca rolü oynamalıta- dır. Davacı ana ve babaların ava- katlarından biri mazmun doktorla rın beraot kararı almasından kor- kuya düşmüş gibi görünerek muha- kemenin tehirini istemiştir. o Avu- kat, bu talebinde ceza muhakeme- leri usulünü basitleşdiren altı teşri- nievvel 1931 tarihli kararnamelere istinat etmiş bu kararnamelerin hi zZumu halinde istinaf davası açmak ihtimalini ve imkânını ortadan kal. dırdığını ve davanın — temyizi için ancak Leibzig âli mahkemesine mü racaat imkânmı berakmış olduğunu söylemiştir. Bu iddiaya mukabil maznunların © avukatları Ta zikri geçen kararnameden ve doğru olduğunu ileri iki Matbuat | Ankaranm bütün muhtarları- hire borsasından bir âza seçilmiş ve | değirmenciler amma bir zatın iştiraki takarrur etmiştir. Macaristan ziyareti ve gaze- telerin kuvvetli neşriyatı rupa siyasetinde mühim bir inkişaftır,, diyor PEŞTE, 13 (A.A.) — Pester Lloyd gazetesi, Türk vekillerinin ne verilen ziyelette irat edilen nutuklara hasreylemiş olduğu er diyor: j Türkiye ile Macaristan arasmda gizli veya aleni hiç bir ihtilâf nokf mevcut değildir. İki milletin münasebetleri, dostanedir. rek mücadelelere ait tarihi hâlıraların tahalturu bertaraf edilirse, Tür ile Macaristan arasındaki Mele va bik iki Hali hazırdaki siyasi vaziyetin karışıklı mütemadi sarsıntılatın vücudüne rağmen Türkiye Başvokilinin âtiye tuf sözleri, daha mes'ut ve daha iyi bir istikbalin mevcut olduğu a takviye eylemektedir. Nyocorai Usjag gazetesi il z olan Büyük Türkiyenin ittihaf etmekte olduğu selâmlar çok ciddi ve devam reti beynelmilel sulh siyaseti için de yüksek minaları muhtevi bir dir. Ticaret ve sanayi odaları kong ayın 26 sında toplanıyor ANKARA, 13 A.A. — Teşrinievvelin 17 sinde Ankarsi toplanması mukarrer olan ticaret ve sanayi odaları üçüncü mi kongresi, görülen lüzum üzerine 26 teşrinievvel pazartesi nü inikat edecektir. Murahhaslara tebligat yapılmıştır. 15 Yunanlı gazeteci geliyor ATİNA, 13 A.A, — Türk arkadaşlarının davetine i den 15 Yunanlı gazeteci yarmki çarşamba günü Pireden kali cak Türk Seyrisefain vapuru ile hareket ederek perşembe İstanbula muvaselât etmiş olacaklardır. Yeni Bulgar başvekili ne diyor? SOFYA, IZ A.A. — Yeni başvekil M. Mişanof Bulgar sına beyanatında yeni kabinenin evvelkinden pek az farklı o Hunu ve bu farkın da meclis reisi M. Stefanof'un maliye sıfatile kabineye iştirak etmesinden ibaret olduğunu sö Başvekil dahili ve harici siyasetinde temamen evvelki k hattı hareketini takip edeceğini ilâve eylemiştir. Alman vapurları Rus limanlarına uğramıyc BERLİN, 13 (A.A.) — Sovyet limanlarına uğrayan vapurları tayfası arasında grev propagandası yapıldığından yı Hamburg vapur kumpanyaları Sovyet Rusyaya hiçbir göndermemeğe karar vermişlerdir. Muhtarların içtimai ANKARA, 13. (Telefonla) Tai a e kezin: ra $ nin ihtiyaçları görüşülmüş ve | 7* al a m nın önümüzdeki (o cuma günü | Pilmaktadr, Bu hususta bir Halk evinde bir içtima aktet. | nebi fabrikas sile temasa meleri makarrür etmiştir. o | ceği anlaşılıyor. Geceki cinayet Bir ölü, bir yaralı va katil de si Dün gece Kasımpaşada bir cina- yet olmuş ve bir adam ölerek, diğer| cinayeti. rar etmiştir, Ceset muhafaza alınmış, yaralı da hastahaneye dırılmıştır. dir. Bütün günün bu muhtelif hâ- diselerin geçmesi ve asıl | ması