8 Ekim 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

8 Ekim 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 p © ediyordu. Arada tertemiz, ma * o | © malliy: | Asrın umdesi “Milliyet” tir. 3 TEŞRİNİEVVEL 931 IDAREHANE — Ankâra cadde- si No: 100 Telgraf adresi: Mülliyet, “Satanbul | Telefon numaraları? io 24311 —24312 —24313 © ABONE ÜCRETLERİ wc Türkiye için Hariç için ,. aylığı © 400 kuruş 800 kuruş 760 1400 , ü 1400 , 2700 © Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nushalar 10 kuruş hur.. Gazete ve matbaaya ait işler © işin müdiriyete müracaat edilir, 'Oİ Gazetemiz ilânların mes'uliyetini * kabul etmez. Bugünkü Hava Dün azami hararet 19, “Gİ argari 10 derece idi Bu- l gün rozgâr mutedil poy - raz hava açık. Hikâya 5; Yeni hanım.. (9 — Fransrscadan — i Benim Paulette ciğim; © Başıma müthiş bir hal geldi: © — Bizim aşçı kadın bir otomobil satın aldı. * © Ahvalin icabatma bakarak, i3iz bile kendi (o otomobilimizi “satmak istediğimiz sırada, hiz- metçim kendisine bir otomobil | valmaz mı ? i © Bu haberi de sanki fevkalâ- “de bir şey değilmiş gibi, büyük bir sadelikle gelip bana anlat- İz ? — Madam, boş garajmızdan “lstifade edebilir miyim? — Çamaşır mı kurutacak- tam? — Hayır Madam. “otomobi * limi;, koymak için.. © Ve gülerek: » — Evet Madam, altı beygir “lik bir küçük otomobil aldım, İdedi . — Yakın akrabadan birisin- İ den miras kalan mı, yoksa pi- © Jyangodan mı kazandın? | — Hayır Madam, satın al- “dım. — Yaaa! Bu otomobille ne yapacakam? İ© — İzin günlerimde gezece- iy i Öyle hayret etmişim ki,ne cevap vereceğimi — şaşırmışım. İyilm şu var: Bizim hizmetçi © | Angele ayda üç yüz fırank alı i yor. masraflar dü | mantıki ve çşayanı kabul hududu geçmesin , , diye, daima defterini iyiden iyi © | ye tetkik ederim. Fakat bugü nün hizmetçileri, , insanlara ne kadar lâzım ve da İ ima talep edilen bir unsur ol- / duklarını bildikleri için olacak, , çok para kazana biliyorlar ve #ttabi tasarruf ta yapıyorlar. © Hizmetçinin bana söylediği göre, kâğıt paraya: o kadar itimadı yokmuş, bir otomobil / satın alarak, hinü hacette bu o | dedil: ö i tomobili bir az daha eksiğine © satabileceğini düşünmüş. İ Güzel ve tatlr mavi renkte otomobili ile bahçeye girdiğini © gördüm, Garaja girmek. için i- İleri geri mükemmel manevra ? , 1 dair. . — O Nasil lâkardı öyle? * — Ya Artık Şişlide her: © kes duydu. Siz Fa Fatihli bir ka- âşık olmuşsu Ahmet Nebilin. “başı oğul - 'duyordu. Bu ne berbat bir mu hitti ki sokakta bir | tesadüf insanı bütün salonlarda teşhir ir g sum bir kızın da sözü oluyor- du. Süheylâ Hanım, birbirine sıkı sıkı bağladığı kelimelerle , devam diyordu: — Böyle bir haberin uyan- dırdığı fırtınayı tahmin eder- siniz. Ya, azizim, bunların ; hepsini size anlatırım. Görü- — yorsunuz oya, bensize yine dost kalıyorum. Birden bire delikanlının için “ . İstanbulun Orduya minnet ve şükranı Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Bey şehrin minnet ve şükranını verilen ziyafette arzetti Kurtuluş bayramı geefine | Beyler belediye özasından Ne- evvelki akşam saat 20de beledi ye tarafından Kolordu şerefine Perapalas oteli (o salonlarında mükellef bir ziyafet verilmiş- tir, Ziyafette Büyük Millet Mec lisi Reisi Kâzım Paşa, Afyon karahisar meb'usu ve Cümhuri yet Halk fırkası © grupu reisi Ali Bey, Ordu müfettişlerin- den Ali Sait Paşa, Kolordu ku mandanı Şükrü Naili Paşa, ve Kolordu erkânı, vali muavini Halk fırkası İstanbul Vilâyeti idare hey'eti reisi Cevdet Ke- rim, polis o müdürü Ali Rıza, yaptı. Essans kapaklarını ka- pattı. Anahtarları (o çantasma du. Ertesi sabah emirlerimi al- mağa geldiği zaman dedi ki: — Eğer Madam sokağa çık mışsa, otomobilime alayım. Siz mağazanızda öteberi — alırken, ben de çarşıda işimi görmüş © lurum Otomobilde yanı başına bin dim. Hafiften hareket etti ve beni emniyetle götürmeğe baş- ladı, Sordum: — Anjel, sen çon zamandan beri otomobil kullanır mısın? — Geçen kıştan o beri. Bir benkerin şoföründen © öğren dim. Akşamları arabayı gara- ja çekmeden evvel gelir, beni alırdı ve şoförlük öğretirdi. Ve gülerek ilâve etti: — Siz hiç korkmayın Ma- m, Yolda tanıdıklarından Tü- ner'in hanımına (o rast geldim. Kıpkırmızı kesilmişim. Bil mem neden? Aşçı kadını kendisine tak- dim etmeğe mecbur oldum: — Dostlarımdandır, dedim. Evet! “hizmetçimdir,, diye medim . Sonra Anjel iyi kadın. . — Madam, sizin de şoförlük cüzdanınız var. o Eğer bir gün Bir müddet sonra yirmi ki. lometre kadar uzakta bir şato- kendilerinin | da verilen garden partiye beni de davet ettiler . AAnjelden otomobilini iste- dim. Şatoya girdiğim zaman, he- nüz ol il almamış olan davetliler gipta ile bana baktı- lar. — Çok güzel arabanız var, er... Az kaldı ağlayacaktım. Oto mebili var diye Anjeli de kova m. Şimdi bana, malımı mülkü- mü satm almış bir yeni zengi- nin evinde imişim gibi geliyor. Sl i Milliyet in-Edebi Romanı :45 BAŞI DÖNÜKLER Jörahim Necmi — Sizin Fatihli sevgilinize | de bir merak uyandı. Ne olur renmek lâzımdı. Çabuk ve- rilmiş bir kararla: — Peki, Süheyli' Hanım, cuma günü saat 6 matinesin- de Opera'da buluşuruz. Dedi. Telefonlar bu o kadarla da kalmadı. Henüz sahifesini bi- tirmeden makine yine cızırda dı. Bu defa Muhteşem Nihat Hanımefendi telefon ediyordu, nazlı, mağrur, gücenik bir ses le soruyordu: — Bizi bütün bütün, terk mi ettiniz, kuzum? Artık sizi izleme büsbütün ü: seyim mi? Gelecek pazara ve de bir var. Buna da gel mez misiniz artık? Geceleri de mi meşgul, acanım? Yok sa süvaremize celmeniz için olsun, ortada dönen sözleri | dini inizi mi istersiniz? kiye Hanım, kazalar kayma- kamları, fırka erkân, belediye meclisi âzası, gazeteciler, ve sair bir çok zevat bulummuşlar dır. Ziyafetin sonlarında Vali ve belediye reisi o Muhiddin Bey ayağa kalkarak şu nutku söy- lemiştir: Valinin nutku Muhterem Paşalar hazeratı, aziz kumandan! ve muhte. rem hemşeriler, Bizi burada güzel Istanbu- lun adeta minnettarlık ve şük- ran sinesinde toplayan bü; hâdisenin yıl dönümünü hepi- nize tebrik ederim . İnsanlığın zevkini, milli var- lığm ve milli istiklâlinin hu- dutsuz şeref ve kıymeti içinde derinden duymuş ve bütün ta- rihte ihtiyaç halinde yaşamış bir milletin evlâdıyız . Bundan on üç on dört sene evvel içine düştüğümüz meş- um ve felâketli iz ralı gönüllerimizde ği hicap ve ıztırabı bütün âcı- larile tattıktan sonra bu mille- tin ona katlanamıyacağı mu- hakkaktı. Onun siyasi tarihini yakından bilenler ve bu & ruhunu ve felsefesini idrâk et- miş bulunanlar milleti selâme- te erdirecek hakiki hızırı bek- liyorlardı. O zamanlar bu inti- Zar zahiren mahut hayali hızı- rn temsil ettiği kuru bir teselli gibi görülebilirdi, fakat hakikat ; basit bir kuruntu deği milletin manevi şahsiyetini cude getiren seciyenin icabatı- nı ve neticelerini uzaktan hat- tâ şuursuz olarak bir seziş ma. hiyetinde idi. Her büyük tarihi felâket anında olduğu gibi bu mazlum milletin öz çocukları muztarip gözlerini; inhilâl ha- line getirilmiş olan ordusunun kadrosuna; fakat ümitle çevir- di. Tamamen isabetli ve haklı olan bu in'itaf; muvafakat ve imtisal cevabını almakta bir dakika geçikmedi. İşte bu anda istihlâsın mihrakı tekevvün et- miş, büyük hareket, büyük ba- şın bulmuştu. Bundan sonraki hâdiseler malümdur. Haile za- ferlerle ( tetevvüç etti ve her türlü hiyanet emelleri kökün. den yıkılarak Türkün her su- retle mukaddes" varlığı kuvve- tinin hakkı ve hakkının kuvve ti sayesinde şan ve şerefle te- Yit etti , Bütün Türk vatanının mu- tantan istihlâsı sıralarında se- kiz sene evvel bugün İstanbul da meş'um esaretten tam kur- tuluşunun © nasibei saadetini muhterem (kumandan Şükrü Naili Paşa Hazretlerinin ve a- ziz arkadaşlarile ordusunun şa- buslarında temaşa ile idrâk et- ti. Muhterem büzzar! Büyük! İstanbul tarafının genç Hanım larını da mı davet edelim? Ki mi isterseniz o berabe alınız. Tek yüzünüzü Ahmet Nebil lüyor, üzü lüyor, sanki bütün varlığını bu bir haftalık muarefe men- genesile sıkıyorlarmış gibi ken amansız e sert bir tazyik içinde ( hissediyordu. Muhte- şem Hanrm israr etti: — Reşit Bey de soframızda bulunacak. O akrabasından o- lan genç Ohanımıda getirsin diye rica ettim. İsterseniz leyim de sizi de mutlaka bera ber alsin. — Hacet yok, Hanımefen di. İmkân bulursam, yadedi- yorum gelirim. — Ha şöyle! Şimdi söyle- yin bakalım, kimleri çağıra- yım? Kara saçlı, esmer sevgi liniz Neriman Cemşit Hanımı mı? Mavi gözlü, sarışın maşu kanız Mebruke Numan Hanı mı mı? Süheylâ Hanımı da is- ter misiniz? Yoksa Şeyda KA mil Beyin gördüğü yeni sevgi- yadederim. Müteakiben Kolordu kuran “ İdanı Şükrü Najli Paşa şu ce- İnan belediye reisi Beyfendiye umum Y İdin. Fakat allah aşkına artık milleti ve onun öz çocı irem olan İstanbul il bugün göğsünü kabartan istik- lâl havasını haklı bir. gururla teneffüs ediyorsa, | varlığının masuniyetini inşirah ile v. tikbaline emniyet ve itimat ile bakıyorsa bunu ancak mibne tin her tecellisini cömert eme- ği ve cömert kaniyle seve seve karşılayan fedakâr ve muhte- şem Türk ordusuna borçludur. Ni ordu ki onu teşkil eden— evk ve idare öden ve zaferlere götü en mühim başlardan bir haylısı şimdi burada soframı- zı revnaklı bir: şeref hâlesile tedviç etmektedir. i liyakatli göğüslerde şaşaalı il- timamı fahrü gurur ile temaşa ettiğimiz. bunun en ilidir. Bu hüsnü tesadüf İstan bul halkı çin büyük bir saadet olduğu kadar bu halkın mü- messili sıfatile kendilerine hi- tap etmek şerefi benim için de pek büyük bir hüsnü talih ve bahtiyarlık eseridir. Bu maz- hariyetten dolayı kendi kendi mi de ayrıca tebrik ediyorum. Pangaltı Hârbiyesinin güzi de ve mümtaz evlâtları! Cerk meydanlarında vatanı . kurtar- mak için çarpşanların ilk saf- larında sizin asil ve vakür baş- larmızı © gi ğümüz kadar, sulh mücadelesinde, medeniyet ve itilâ davasında gene sizin fedakâr oOve sevimli o si- manızı sivil kıyafetler . içinde görmekle bahtiyarız. Bu mille te ve bu memlekete büyük bir ” | civanmertlikle çok şeyler ver- mektesiniz, vatan sizden razı ve memnundur . Aziz ve muhterem şahısları nıza ve onun zımnında büyük Türk ordusuna İstanbulun min net ve şükranlarını arzederim. Bu kıymetli ve şerefli vazifeyi ifa ederken bü muazzam bina- mn mebdei gözbebeğimiz Bü- yük Gazimizi takdis “ve bir ta- raftan da kanlarını bu binanın temeline seve seve akıtmış o- lan şehit Türk çocuklarının mübarek hatıralarını hürmetle vabi nutku iradetmiştir: Şakra Naili Paşanın nutku *.— Pek muhteşem belediye reisi Beyfendinin, gerek ordu ve gerckse şansım hakkındaki teveccühkâr ve siayişkâr beyanalından ben ve arka daşlarım çok mütehassis olduk. Ken dilerine arzı şükran eylerim. Efondiler! biliyorsunuz ki, ordu, bir milletin mahsalai kudret ve ha- masetidir. Son kazanılan muazzam zaferin şerefi Türkün büyük evlâdı, Büyük Gaziye ve onu yetiştiren ne- <ip Türk milletine aittir. Biz kuman dan ve zabitler o dahi başkumanda- nm emrü kumandası altında vatan bulunduğumuzdan dalayı behtişiö've müftekirin. Öteden beri mülleğin teveccüh ve muhabbetini kazanmış olan ordu, halen, bir sükünethi.tamme içinde CONRAD VEİDT Pek yakında MAJİK inemasında Pek mücesir ve son derece hişsi SON BÖLÜK filninde görünecektir. Büyük Fransiz yıldızı HUGUETTE EX - DUFLOS Önümüzdeki Cumartesi akşamı BÜYÜK GALA OLARAK GLORYA'da SARI ODANIN ESRARI filminde birinci defa olarak konuşacaktır. BOUCOT'un MAJİK SİNEMASINDA En carip bir Frensiz opereti olan ARTHUR GÜZEL KADINLAR MASÖRÜ filminde kazandığı fevkalâde muvvakiyet ve gördüğü rağbet hasebile BİR KAÇ GÜN DA- HA İRARB EDİLECEKTİR. Haşiye: Yarınki Cuma günü saat İlde tenzilâtlı matine, U- muni dühutiye 25 kuruş. İstanbul Belediyesi Darülbedayi temsilleri BUGÜN AKŞAM Saa* 2130 da 5 ir Müm Söndü — (iki Komedi 5 Tablo il n imi Yazan: Musahipzade Celâl, Alti yaşından aşağı" olan çocuk» lar tiyatfoya kabul edilemezler. Kadıköy Süreyya Sineması Bugünden itibaren ÇOŞKÜN BELDE Brigit Helm tarafından mevsi- min en müstesna filmi, ÜSKÜDAR HALE SİNEMASINDA Yıldırım mesaisine muntazaman devam et- mekte ve icabında. tevcccühe lâyık | olduğunu fi'len ispata da her zaman hazır ve âmadedir, Bunu herkos bil melidir. iden bugün, yapılan mera: zahürata zamimeten bu gece hepi- mizi bu şerefli ve pek samimi sofra | etrafında toplamak lütfünde bulu. arkadaşlarım namına bir kerre daha teşekkürler eder ve bu vesile ile de temsil buyurdukları İstanbulun muh terem ve necib halkına refah ve sa- verseniz vallahi-ona da bir da- vetiye yollardım... Ahmet Nebil bu işkence i- çinde kendini çamur içine düş müş bir hayvana benziyordu. Kendini o kurtarmak için her tepinişinde ayaklar-birâz daha yağlı çamura batan, böyle böy le vücudünün gittikçe gömül- düğünü hisseden hayvan.. Birden, içinden | kopan bir isyanla: Adeta haykırırcasına cevap verdi: — Kimi isterseniz davet e- bu suallere nihayet verin. Be- nim im, falanım yok.. — Kızmayın canım. Şaka ediyorum. Pazara mutlaka bek lerim . Bu telefon serisine Neri- man Cemşit Hanım (nihayet verdi. Bereket versin ki bu de fa Fatihli sevgili bahsi olmadı. Neriman Cemşit Hanım, yazı işlerinden bahsediyordu. Ne oldunuz, Nebil Bey? Sizi görmiyeli adeta bir asır o Mümessili: Lon Şaney. ÇİKOLAT CEMİL - ŞEKERCİ” HAFIZ MUSTAFA VE MAHTUMU Lr RAL EY REY TAYI) adetler temenni ederim.” Her iki nutuk çok alkışlanmış ve ziyafet pek samimi olmuştur. rüşecek. Şu hani size bir parça sını okuduğum romanın gaze- teye tefrika edilmesi için. Lüt fen kendisine kolaylık göste rir misiniz? Sizin olduğunuz gazetede çıkmasını çok istiyo rum. Tashihlerde, filân yardı. mınız olur diye.. — Başüstüne, Hanımefen- di. Atıf Bey teşrif ettikleri za man görüşürüz. — Sonra neticeyi bana ha- ber verir misiniz? — Hay bay, başüstüne e- fendim. ! — Bu neticeyi telefonla söy / liyeceğinize kendiniz gelseniz... Annem de sizi görmek istiyo: duda... — Bilmem vakit bulabilir sam iie Ahmet Nebil, bu telefon darbelerinin acısmı elindeki ka lemden çıkarmış, ucunu masa- nın camı üzerinde eğe eğe boz luyor. Kuzum, sizden bir ri- | muştu. Kafasmın içinden ge- | likanlının dili bir” Adresni | cam var. Bugün .kocam mat- ! çen hayaller, hep tehdit edici | Pie Bike. 2 amaaa | yevmi mezkürda saat | banya gelecek. Reşit Beyle gö mektedir. Bu akşam ASRİ SINEMADA (SCHİROKAUER) ih eserinden miktebes — DUN VE YARININ üç meşhur sinema yıldızı olan: VİVİAN GİBSON — İGO SYM ve emsalsız ARLETTE MARCHAL tarafından temsil edilmektedir Asri Eva tarafmdan bir ideal gibi addedilen serbest aşka dair müessir bir hayatı hakikiye sahnesini tasvir et- Perde aralarında ZENGİN VARYETE NUMARALARI İlâveten: İsmet Paşa Hz'nin “ Atinaya müvaseletleri ile Balkan Olimpiadlar 600 metro iki kısım. TEPE BAŞI GARDEN! KADINI — BU AKŞAM: Bütün yeni veryete proğramile BÜYÜK— «GALA — MÜSAMERESİ — Yarın Cuma saat 17,30 te Varyete programı ile Adres: —— MAT:NE DANSANT —— MAURICE CHEVALIER Tristan Bernard'ın gayet gülünçlü komedisi Parisli Kahveci filminde Yangin hayat Nakiye Kaza Otomobil ANADOLU SİGORTA ŞİRKETİ Türkiye İş Bankası tarafından teşkil edilmiştir. düncü Vakıf Han Telgraf: Telefon: İmtiyaz ist, 531 Gazi Terbiye Enstitüsü müdür- , lüğünden: Mesleki ve ihzari smıflarda tedrisata 10 Teşrinlevvel Cu- | martesi gümü başlanacaktır. Lise mezunu olup mektebe kayıtları için 28 Eylül 931 tari- hine kadar müracaat etmiş olanların ve muallim mektebi me- zunu olup ihzari müsabakasını kazanmış bulunanların mek- tepte hazır bulunmaları lâzımdır. (3041). TEŞEKKÜRÜ ÂLENİ Sevgili pederim merhum Dr. Nüz| rettin Faiz Beyin.ufulü hâğni do- laytsile gerek cenazesimle * bizzat bulunan ve gerek bizzat Veya bil vasrta taziyet lütfunu deriğ etme- yen zevatı kiramın cümlesine “ayet ayrı odayi'şükrüna muhterem © gâ zetenizi tavsit eylediğimizi arzey- leriz efendim. Bülent Nurettin İstanbul Matbuat Cemi- yetinden: İstanbul Matbuat Cemiyeti mitat heyeti umumiye içti- mamr | Teş. e. 1931 Perşembe günü aktetmek üzere içtima etmiş ve ekseriyet temin edi lemediğinden içtima 8 Teş. e. 931 Perşembe gününe talik edilmiştir. Bu içtimada mevcutla iktifa edileceğinden azayı kiramm 13,30 da cemiyet merkezini beheme hal teşrifleri rica olunur. imi Muhteşem Nihat, Se - miha Nazmi, Neriman Cem- şit, Süheylâ.. Her biri sanki delikanlıyı birer yanından tut- muşla, çekiyorlar, etlerini ko- parırcasma didikliyorlardı. Beyninin içi alt üsttü. Maki he gibi yazmağa çalıştığı cüm- leler birbirine karışıyordu. — Oooff! — Ne o, delikanlı? Neye of çekiyorsun, öyle? Ahmet Nebil birden başını çevirdi. Reşit Bey, gülümsiye rek gencin perişan haline bakı- yodu. Delikanlı ihtiramla aya ğa kalıktı: — Bir şey değil, efendim. — Hele hele? Söyle baka- | miyim efendim? Vakit bulur. | 7, 90 ver? Yüzün adeta bo. Ahmet Nebilin içinden bir ses: — Söyle, hepsini anlat, bu hayatın kurdu kesilen bu adam seni kurtarabilir. Diyodu. Fakat mahcup de — Beyefendi, beni bu Şişli İstanbul İkinci iflâs memarlu- ğundan: Müğlis Moiz ve Huri ve Nonlm 5 efendilere ait olup birinci arttırma da kiymetlerini bulmadığından sat! lamıyan İstanbulda ikinci Vakıf ha tında İl oumarada muhtelif kumae Radyo makineleri, yazıhane, kopys avize, güzel bir iman, sandalya,ku- maş parçaları 11/10/931 tarihine müsadif pazar günü saat Tl de açık Mahkemei Asliye Birinci Ticaret Dairesinden: Mahkemece — iflâsın açılmasını karar verilmiş olan Büyükadada Bs lıkpazarı caddesinde 19 numaralı mağazada bakkaliye ve züccaciye Ticareti ile meşgul Madam Marike Foskolonun alacaklılarile akdettiği konkordato berayi tetkik mahkeme katın 15 Teşrinevvel 931 tacihint müsadif Perşembe günü anat 11 de icrası mükarrer bulunmuş olduğun dan bu bapta alâkadar — olanları yevmi vesanti mezkürda mahkemede hazır bulunmaları lüzumu ilân olu” nur, Hanımlarının elinden kurta: b e — Sahi bir şey yok, Beye- fendi. Neriman © Cemşit Ha nım telefon etti. Kocası bugür matbaaya gelecek, sizinle gö” rüşecekmiş. — Neye dair? — Bir romanı varmış ta te rika edilmesi için. — Sen romanı okudun mu — Hayır, efendim, — Doğru söyle: İşittiğime göre o hanımın adeti eselerini herkese okumakmış. — Bir gün bir pasajını dinl 'dim, efendim. —E, nasıl? — Ne diyeyim, bilmem ki Bir tek pasaj... — Pek âlü.. Romanı getir sin de, okur, karar verirsin. — Bendeniz mi? — Öyle ya! Yoksa çekini yor musun? (Devamı vat). mize tevdi kılmış ve emri betki makinesi, bir mikdar kok kömürü.

Bu sayıdan diğer sayfalar: