5 Eylül 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

MİLLİYET CUMARTESİ Yoğurt gibi kaymaklı. Çay- | dan bahsederseniz... | 5 Sıhhi bahisler du. Evvelâ o beni tanıdı. Hal hatır sorduk. — Pedikür Yan SEERE meydana N iyet Asrın umdesi “Milliyet” tir. l 5 EYLÜL 1931 | IDAREHANE — Ankara cadde şi No: 100 Telgraf mdresi: Milliyet, İstanbul, Telefon numaraları: 24311 — 24812 — 24313 ABONE ÜCRETLERİ Türkiye içim Hariç için 400 kuruş 800 kuruş we, 140, 400 , 200 Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen mushalar 10 kuruş İder. Gazete ve matbaaya elit işler “için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilinların mes'uliyetini İ knbul etmez. nn | Bugünkü Hava Dün azami hararet28, | | asgari 16 derece idi. Bu- gün ruzgâr omütehavvil yağmur muhtemeldir. Haftanın yazısı Avropada!.. Size bugün adedi az fakat tesiri, menli tesiri, sinire do- kunma tesiri çok bir tipten bah sedeceğim.. Senelerdenberi aklına koy- muş. Bir fırsat bulup Avrupa- ya gitmek istiyor. Ve nı bu fırsat zuhur ediyor. Yahut bu fırsatı hazırlıyor ve Avrupa ya gidiyor. Ben ona bir gece Parisin Pigal denilen eğlenti semtinde rast (o geldim. Bana prezante ettiler.Mübarek adam orada tıpkı Beyazıtta cami için deki kahvede oturur gibi iskem | leye bağdaş kurup oturuyor ve elleri muttasıl bir nargile mar- pucu araştırıyordu. Birkaç ay- dan beri orada olduğunu söy- ledi. si şimdi gözü kapalı gezebilirim. İsterseniz sizi gez " direyim,, demesine rağmen Pi | gal ismini Figal talâffuz edi- yor ve garsondan (bira ister. ken söylenen büyük bardakla- ismi olan (Bok) lâfını her etrafındakilere giç sırıtıyordu. söyleyişinde bakip bilgi Sonradan öğrendim ki; bu bir deri tüccarı imiş. Parise de ri satmıya diye gelmiş.. Deri satmış mı bilmem ama paranın anasını satmış. Ben (o odasma| gitmedim. Arkadaşlardan biri- nin “Allah sizi (o indandırsın, sözile teyit ettiğine bakılırsa | ötelde bir çift potin kundura, sokağa çıkmadığı zaman şiy- | mek için birkaç tane uzun dört | peşli entari ve müteaddit tak- | yeleri varmış. O kadar zorla- mışlar pantolonunun önü yırt- maçlı diye pijama giymeğe u- tanıyormuş. O Bütün bunlara | yağmen gözünde burundan sik ma bir pirinç gözlüğü var. Sağ | elinin orta parmağında da bir gümüş basur halkası. Ben Paristen (o döndükten | sonra bir müddet ondan diğini işitmemiştim. o Altı sy mı, dokuz ay mı, bir sene mi geçtikten sonra bir gün bir be: ber dükkânda ona rast gel- | | devri tlem.. Küçüklü büyüklü İlani sözüm ona (Bok) içerdik. lerde hak getirel. . İ Bir gün beni otelde bir komis- İ etmek kararlaştı. | gitmi yaptırıyorum, dedi. Halbuki el tırmaklari! meşguldü. . Ben tashih etme- dim. — Pariste ne kadar kaldı- nrs?.. Dedim. O ani — Efendim. Pariste kalir ay kaldım. Parii ğini, cili ğini “çıkardım. Şeker bayramı üı da orada geçirdim. Oradan | Viyanaya gittim. Orada da on | beş gün elden; Öreden Buda İ peşteye göçtim. Yirmi gün kal | dum . Oradan döndüm Berli- ne,. Tam bir buçuk ay.. Doğ- | yusu yaşanıcak yer. Berlinden © Belçikaya gel- dim. Belçikadan İsviçreye geç | tim. Aman efendim ne dağlar | ne Göller. İsvişreden İtalya- ya!. İtalyadan İstanbul.. Nasıl tamam 68 şehir gördüm. Ama doğrusu biç biri Parise benze- mez.. Neydi o Figaldaki haya tumız.. Amerikan fıstıklarile (Berberlere hitaben) büyük bira bardaki derler. Terbiye mi dedin herif — E, derileri ne yaptınız?. — Onu hiç © sormayını yoncu aramış, ( adresini ver- miş.. Ertesi günü gittim. Mu- azzam bir otelde oturuyor. E- limdeki bütün derileri alaca! nr söyledi. Pazarlık ettik. Derileri erte- | si günü Liyon garında teslini | Bara da çı- | kardı tamam 55,000 franklık bir çek verdi. Ben de derileri ertesi günü vagona teslim et- tim. O gün pazardı. Banka- lar kapalı. de öğleden sonra açılır. Ban- kaya gittim.. Kendilerinde | böyle bir adamın hesabı olma. | dığını söylediler. Hemen bir| ötomebil.. Doğru otele.. Koy- | dunsa bul. Herif bir gün evvel Nereye?. Dur baka- yım! Tuhaf bir isim Amerika- da.. Sonunda ilya var. Oradan aklıma gelir. Hah! Prezilya- ya. Brezilya. — İşte! Anlayıver. Ben de peşine düşüp gidecek ..değilim | ya!.. Polise haber verdim.. Gün | de sekiz defa beni istintak, su al cevap.. Gazeteler yazdı. | Resmimi basacaklardı. verme | dim.. Avukatm biri gider, biri gel Otelde oturamaz ol- dum. Nihayet © adresimi belli | etmeden oradan o çıktım.. da | kurtuldum. Ama gazetel nim de öteki herifin şeriki ol- uğumu yazdılar. oAldırma- İm. — E, deriler!. — Ha deriler gitti. Bula- madık.. Marsilyaya gitmiş. O. radan bilmem rereye gitmiş. Kim uğraşacak! » Bu adamcağız & Avrupanın tesiri altında olarak bölü İstan bulda yaşıyor. Lâkin nasıl ya | şıyor. Bira içerken: — Hey gidi | Berlindeki biralar... hey! Nerede Alim allah | » Böyle ze- hir zıkkım değil, Kahve içerken: İ — Kahve, kahve Viyanada. “ Milliyet'in Edebi Romanı: 13 BAŞI DÖNÜKLER Ahmet Nebil de belki farkına "varmıştı ya. Ziyafet gecesi tu velet odasında kendisini öpme ğe kalkışan Şeyda Kâmil Beyi nasıl tokatliyarak odadan kov- muştu. Hayatının ik mağlübi yeti kendisine karsıydi . Bu da yüreğinin < daha ilk bakışta anlaşılan saflığına, ma | sumluğura, inanarak, hemen| hemen kendi idaresinin haricin de bir taşkınlıkla oluvermiş- ti. Bu mahremiyet © arasında i ki hayatın programı da çi | ziliveriyordu. Nihat İlhami | Bey karısını o kıskanan, onun | serbestliğini daraltan ko: dan değildi. Ahmet Nebil, e- | vin adeta bir çocuğu gibi ola- | bilirdi. Bütün İstanbulla sıkı | münasebeti olan Nihat İlha- İbrahim Necmi le istediği sahada istediği gibi bir yer temin (edebilirdi. Ah- met Nebil artık her zaman a- partımana gelecek, ber eğlen- <ede bulunacak, Nihat İlhami Beyin sık sık © seyahatlerinde evde erkeğin rolünü © yapa- caktı. Münasebetleri berkes- ten gizli kalmakla beraber çok kolaylıkla idare edilebilecekti. — Bana bütün o hayatını, bütün duygularını yaz. Bil sen öyle mektupları toplamak- tan, okumaktan ne kadar hoş | lanırım. Başka kadınlarla olan münasebetlerini noktası nok- tasıma bana anlat. Bu macerâ- İları bir roman gibi takip ede- | rim, Yalnız, dikkatet, bu maceraları hepsi de gelip ge- çici olsun. Kıskanç © değilim, ama senin başkaları tarafından Pazartesi günleri | ç İ Sedirin üstüne uzattılar. — Efendim çayı Pariste iç- | meli., Çin, Capon, Seylân, Mey lâm ne istersen. Vallahi yeşil renkli çay da var.. Parktan bahsederseniz.. — Parkm antikası © Buda peştededir. İçinde | günlerce git! Yem yeşil. Elbizeden bahsederseniz... — Elbiseyi (Galeri yet) ten almalı. Lafa. Hem ucuz, İ hem de enfes şeyler! Kokudan söz geçince: — Nerede © o (Koti) nin (gipre) «i? (Şipr o olacak) Tramvay lâf olsa: — Felemenkteki tramvayla rı hiç bir yerde görmedim. Şimendifer için: — Bizdekiler © şimendifer mi? Almanyaya gidin de gö- rün!.. Uzatmıyalım bu biçare a- dam © hale gelmiş ki; Avrupa daki emsalile ölçmeden hiç bir | şeyden bahsedemiyor.. Çünkü | onu bir meziyet, karşı bir tefevvuk Bizde de muzip gün ona yine rast geldik. Ar- kadaşlardan muzip birisi kırdr açtı ve başladı: — Monşer dün başkalarına Yemekte de | İ Çerkes tavuğu vardı onu atış- tırdık.. Arkasından enfes bir | hünkâr beğendi, onun arkasm dan efendim bir lokma böre- gi.. Daha sonra revani, . Beriki dayanamadı: — Patlamadınız mı?. — Duur! Telâş etme. Re- den sonra (o bir domatezli Çavuş — üzümül. bü amlar yiyince Beni bir odaya Yerler , pilâv. fenalaştım., serapa Acem halı aba ha kadar öyle Sa- bahleyin kalktım. yatmışım. Hemen onun yarısmı içtim. Biraz daha kestirdim. kalktım eve | geldim. şey söylemedin Ahmet Bey?. vü di olacak! otluyorsunuz!. Dedi, ama bütün Obunlara Avrupadan misal getirmemek ten mutahassıl can sıkıntısı yü zünden akıyordu. Bu tip, azdır. ama bir ke- re rast geldiniz omi, insanın sinirlerini en aşağı altı ay için hurdahaş eder . FELEK TABİBİ, Dİ: HALİL İLYas BE Paris Beynelmilel dişçilik kongresinden avdetle has- taların: kabule başlamıştır. Dabrat. Ankara C'ddesi No. Beşiktaş biki Talebe kaydını başladı. Akaretler No. 62 hammül edemem.. — Muhteşem! — Hah, şöyle! Bana “Muh teşem,, de, beni yalnız adım- la ça “akat başka Hanımlara böy le hitap etmiyeceksin, değil mi, Nebil? Hele o Neriman Cemşit Hanıma!.. . Ah, ne dedim deo karıyı o gece ziyafete (davet ettim. Ben sana onun bi heyeti. ni anlatacağım, Fakat. — Ey, fakat.. — Fakat, ne vakit, biliyor musun, yarın, burada öğle ye meğini benimle yedikten son- ra... — Yarın mı? — Evet. Yarm, Neriman Cemşit Hanımın öğle yemeği yerine Muhteşem Nihat Hanı- mın öğle yemeğini kabul eder sen Neriman Cemşit Hanımın bütün hayatını öğrenirsin. Ge | | ğunu, | leceksin, değil mi? — Peki, Geleceğim. Yal Bız... — Yalnız me? © | tahlık addediyor. | çok. Geçen | İ üzerine tesir eden tedavi akşam bir | & götürdüler. | Baktım, ba | şimın ucunda bir surahi ayran. | , Sonra | Sen bir | im! Size olmuş | koyduğum yerde | NR imi Kaş yapayım derken... Göz çıkaranlar. »de ehliderde mez belâ budur,, | (Baki) Salâhiyeti" olmayanların hasla- lrkların tedavisine karışmak süretin üret hayret olu Bir Kinız olduğunu söylediniz kes bir tavsiyede bulunur, Her der. de de gösteri nacak dereceded rahatsırlı mi, her deva! olan ilâçin: ortaya sü- Bir ilâç ki. tesiri muhakkak. llâca o kadar itimat » tan bajka yok. Has diliğinden geçecekti, bi iniz. B sayılır. Hap muş, diyemez: Komprime mi? Alı rin piri olan “Şafi tabiat” Şüphesiz her daim değil, hastahk kendi kendine & iyi olabilir (Bukrat) bunu denilen hassaya atfe- bu kabul vecizesi isa de İşte imei, nedense, edilmiyor Hekimlik, sebebi usulünü git hastalıkların keşfetmek hususunda çok ileri ti. Sebebi ta defolup Salisilat dö yanığı gibi kaldirıverirce, or. Kinin bad hastalığı uz. Lâkin bunlar lara münhasır gaz romatizmaya mah- umiyetie hasta »n az çok müz'iç alâmetlerle zahür eden izlerini gidermek uğraşıtız. Hastalığın verdiği elen: ler bazım karışıklıkla, sıkımbılar, refakat eden ateş, ve Tabii | Pınan hassasiyeti terma lerinden çıkan seslerin alçatmağa çalışırız. Tâkin, bu sesleri ihtiyat ister. Bu ses- alâmetlerden her birinin kadar te! ileti v Meselâ ağrı bir sılontı hasta diyacı olduğunu bil. ilikeyi haber verir; diriri Körükörünüsalmacak ilâcin ne fes kalbi, böbrekleri bozacağı hatıra” getirilmez bir şeyi, var, Ani olarak biraz sun da, ileride intaç edeceği lik neye mal olursa olsun... Ani bir biraz iyiliğin bütün hayat ta cozasnı çekmek akıllıca bir ba. Sıtma müstesma, borularını, Cüzi ne ehemmiyeti feydanı ol mikdarda bena- salakım, reket sayılamaz. bir ateşe karşı ihtiyatlı davranmak, onu hemen keşmeğe kalkışmamak lazımder. İntai hastalıklarda ateş uzviye- ti müdafaa eder, Mikropların işini bozar, sehirlerini tahrip | &der. Ate- silâheiz be- rakmış olursunuz. Eğer intan bazı bademcik iltihaplarında olduğu gibi hafif isa müdahale neticesinde hastalığı bir kaç gün daha uzatmış şi azaltırsamız, uzviyeti olursunuz. Eğer 1918 giribinde oldu | ğu gibi ehemmiyetliyse verilen ka- selerin komprimelerin tesiri ile in- | tanı daha ziyade şiddetlendirmiş ©- rURDU | barile ne kadar taydalıldır. İshale, harsumuz. ishal, mikrop- deletmek Düşününüz bir ların — zehirlerini iti ateşe karşı ihtiyatlı davranınız. Has tanın şikâyet ettiklerinden, söyle Hanrma bir itizar lâzom değil mi? — Hay hay. İki satır bir şey yazarsın. Bir rahatsızlık, ya- hut umulmıyan bir iş., Canım, bir sebep bulur, o uydurursun. Oldu mu? — Oldu. — Ah, ne iyi, ne temiz kalp , Nebil! Bütün öğleden sonra, ara- larında yeni doğan ( sevginin tezahürlerile geçti . bil, henüz hemen hemen hiç sarfedilmemiş olan gençli zinesinin bütün te. n en yüksek şahikalarından birine varmıştı. Yüreğinin bü tün ateşile kendini bu sevdaya bırakıyordu. Muhteşem Nihat Hanımefendiye bütün çocuklu- tahsil ve aile © hayatını en ince noktalarına varıncıya kadar anlattı. o Çocukça bazı | sevişi maceralarının temiz bastalık | sıtmaya, | kökünden İ ağrıyı kesse de, İ den muztaripi olan ne ka, lar muvakkaten biraz iyilik bisset| bile (Fort) marka hurda iki kamyon pazarlıkla mek için ebedi bir ıstırap çekmeye | İ yordu. Ahmet Ne | dü ha- | zenginliğile | kendini bu sevgiye kaptırmış- | Kibar hayatına, sosyete â- | lemine ilk attığı adımda © âle- | | diklerinden ziyade iztiraplarnın ha. kiki sebebini araştırınız. Bir kere « ele geçti mi, artik çok ilâca Yüzüm yoktur; ekseriya bir tanesi kâfi ge- lir. Böbrekleri boz hallerini sede su il olanların is. kesmek müm: köndür, Bazdow hastalığı isminde bir has Bu hastaliğe | tutulan» erinden dışarıya fır ee tutar. bezlerini riklemekle ishalleri kesilir. Tanen gibi lâçlari, ancak barsak sında peyd. olan ishallere i ie mukayyet mazlar, bir çok hürlerinden ozel ha O asıldan dal budak salanlar han leridir.? Düşü Bu cihetle © terahürutm her birine bir ilâç ve k dolabı hal bir şey yapılmış ol ; hastalı devam, nezler. Idururlar. Her «der, gider, at edenleri ilica Hastalığın köklerini balan, dibinden çıkaran, onlara karşı onları mü- esir ve basit bir tedavi usulü bik edendir. kavramaya alışmış kes- seri fikir faali tönün işidir. Baş ağrısı ilaçları da suftimal hem ağ Lükün steş vi gelire keser. Ateşin sebebi başka ise gibi şiddetlendirir. Ağrısı olan kim- | sede nyni zamanda böbrek hastalığı da varsa bir Üremi buranına sebep kan zehirlenir. Sonra, bunlar mideyitahriş ederler.Baş ağrılarının çok kere sebebi mide larıdır. Baş ağ hazmı 1sx ilce, al midede hâsıl ede ciği tabarri ları arttırır. Ve sonra gelen rısı daha şiddetli olur. ıztırabın devam edip gitmesine ra 2 olmak demektir. Midenizi tedavi | İ ediniz, baş ağrım da geçer. Midenin tedavisinde de ihtiyat ve tekayyüt lâzımdır. Bir ki midesi rahatsız olanlar zel kullanıyorlar: Bikarbonat dö sut. Yerinde kul- İanılmadığı için bir cok Fenalkala -/ ra sebep oluyur. Mide çok ise Bikarbonat dö sut hassas sölunur. Çünkü midenin senı kolaylaştı boşalma Lülün hassasiyeti | ye et İ ler bu kitabr okusunlar, 125 kesmediği | ! Turgut, yacaksınız, göğsünüz kabaracek, ten dolayı hazımsızlık» | | Bu, pek ax / İ süren biraz iyilik hissetmek için bir | hassasiyeti | arttırır. Alır almaz bir rahatlık his-! Hayat Nakliye Kaza Otomobil ANADOLU SİGORT ŞİRKETİ Türkiye İş Bankâsı tarafından teşkil edilmiştir. Adres d üncü Vakıf Han Telefon: Ist. 531 Telgraf: İmtiyaz Gazinin gizli ordüsu time En güzel halk Ve çöcük kitâbıdir tin İstiklâl harbine git kiymetli parçalarıdır.Her 25 kuruştur. Genç kalınız la hiç olmazsa on sene kazanmak, bütün hayatınız nç kal | Saadet hayat mek, fena W e misiniz? Parasız, ilâçsız, kendi iniz? Bu kitabı almız 75 kuruş. yolu yaşamak, kendi kendini terbi- huylarından vazgeçebilmek istiyen- kuru Çocuk Hayata nasıl Bütün analar, ezber etmelidir, babalar, mual Bu kitap temi hakikatte nasıl zeki bir çocuk olduğunu fakat kişaf ettirmek için ne vapmak hazırlanmalı? Emler, mürebbiler bu kitabi bel zannettiğiniz bir çocuğun bu zekâsmı in- lizum geldiğini size öğrete İ cektir. Bu kitap çocuğunuzu size tanıtacaktır. 100 kuruştur. 24 saatin hıfzıssıhhası Yatağa yattığınız dakikadan Yâzrm olan bütün sıhhat kaidele: itibaren 24 saat zarimda size rini kitapta göreceksiniz. Bu, hastalık levhasını | lece sağlam bir insan olacaksınız. 30 kuruş. Ogullarımız Hüseyin Cahit Beyin bu eseri nin günahla; recektir. 125 kuruş. 1) mevzuu etrafında size çok kıymetli (Aile içinde terbiye - Ebevey- bilgiler ve- Türk korsanlan zın şanlı şerefli Kılıç Ali gibi deniz Ecdad korsanlık hatıralarını, ahramanlarını Barbaros, bu kitapta olru- Cildi 2 liradır. Muallim Ahmet Halit Kitaphanesi İtühadı Milli Türk Harik ve hayat üz. Sigorta ine sigorla muamelesi Şirketi icra eyleriz. Sigortaları halk için müsait , Merkezi idaresi: Calatada Ebi you” Çeklzğin liüceidek Mkkİari eraiti havidir. Ölüyü Hanındı Telefon: Beyoğlu — 2003 “Tütü inhisarı Ümumi ... .. üdürlüğün den. I — Arnavutköyünde Polis merkezi karşımda sahilde me- arttıracağı için bir kaç saat sonra | truk bulunan teknesi parçalanmış, enkaz halinde motör; midede yeniden karışıklıklar, hatsızlıklar hâsl © eder, Midelerin- zavallı. mabikâm olarak kalmışlardır. İzti. rabı muvakkaten teskin eden ilâçlar onun imtidadını ebedileştirir. Dr. Rüsçuldu Hakkı yü if pembelikler i yordu. Muhteşem Nihat Hanıme- fendi, böyle vücudu kadar ru- hu da körpe bir genci mahre- miyetine slmaktan çok mes'ut tu. Bu henüz senelerin bir tek gizgisi bile düzlüğünü bozma- mış yuvarlak çehreye baktık- ça içinden bir sevinç o kabarı- Kendini de gençleşmiş buluyor, adeta yerinden sıçra- yıp hop hop sıçramak istiyor- Güneş artık ufkun arkasın- da kaybolmak üzere idi ki Ah- met Nebil bir rüyadan uyanır ibi silkindi: — Artık gideyim. Dedi. — Peki, Ama yarın mutlak beklerim. o Geleceksin, değil mi? — Gelirim , — Saat kaçta? ra- | 2 — Elyevm Azapkapısı Levazım deposunda bulunan biri üstü kapalı diğeri acık (İstodebeyker) marka iki adet binek otomo- satılacaktır. Teminat âkçesi olarak motör için (5) binek otomobilleri için (130) ve Fort kamyonları için de (15) lira almacaktır. İ olanların 28-9-931 pazartesi günü saat 10,30 Taliy da Galatada Mü- bayaat Komisyonuna müracaatları, (2259). türlü uyku tutmuyordu. Daha birkaç gün evvel tahayyül et- meğe bile cesaret edemediği yeni bir hayat nasıl olmuş ta böyle kendi kendine ayağına gelivermişti. Muhteşem Nihat Hanmefendinin o kaloriferli, banyolu, her tarafı o halılarla | döşenmiş, her biri bir zengin- liğin işareti olan türlü biplo ! larla süslenmiş, geniş apartı- manını, bu O apartımanda bir. çok hizmetçiler, aşçılarla s len depdebeli hayatı düşünü yor, sonra kendine bü kadar uzak sandığı bu o hayatla umulmaz bir surette karıştı nı göz önüne getirmeğe çalışı- | yordu. Bu mavi göğün yalnız bir ucunda kara bir o bulut vardı. Bu bulutun bir kenarmdan Re İ şit Beyin gür kaşlı, derin bakış | İ ken ağsı da karışıyordu. hgözleri, kalınca dudaklı, be- li görünüyordu. | Bu ağız Ahmet Nebile sanki yine — Aldanma, O pervanelere | aldanma! di. Bulutun öteki o ucunda da mz Cemşi Hanımın ateş saçan kai süze örten uzun kirpikleri saf ihmal ediyorsun, ha? Halbuki ben daha çok gencim.. Henüf yirmi bir yaşındayım. Sözleri dökülüyordu . Bu hayallerin arasına ba” zan Mebruke (o Numanın sar! İ bukleleri üzerinde dalgalanan çocuk çehresine benzer beya yüzü. iha Nazmi Hanımın yürürken her parçası ayrı bif tempo ile dans ediyora benzi” yen kıvrak © vücudu, Süheylâ Hanımın insana yiyecek kelimeleri çabuk çabuk, birbirine bağlayıp dizerek dö Gözleri yorgun yorgun ks” / panarak uykuya dalınca kar” şık rüyalar, delikanlının rahati nı bozuyordur ç (Devamı var) al