; Ekonomi Yerli mallar pazarı | Periz sergisinde teşhir edilmek üzere Zengin bir mensucat koleksiyo- nu ihzar ir. rd Maadin Bankasınm m mensucat fabrikalarının, muh- telif kumaşlarından terekküp *den bu kolleksiyon milli men- di sucatımızın inkişafı ve tekem- mül derecesi hakkında ecnebi- lere tam bir fikir verebilecele tir. İş Limited şirketi de fındık Ve saire üzerini re ğı maddelerden ayni sergi i- in koleksiyon hazırlamakta- ir. j Turing klüp de memleketi- mize seyyah celbi için memle- ket manzaralarına ait hazırlat- diğr levha ve kartpostal sergide meccanen ziyaretçilere ievzi edecektir. , Bir haftalık ihracat Son bir hafta zarfında muh- telif ihracat o mıntakalarından M) tu miktarda ihracat yapılmış- dr: > İstanbul mıntakasından: 101 sandık afyon, 322 balya tiftik, 705 çuval kuşyemi, 115 balya ( yapağı, 510 çuval fındık ihraç >dilmiş İzmir YE İyi; 900 kile arpa, e E 55,000 kilo pamuk, 23,000 kilo tütün, 18,000 kile üzün, 6,000 silo taze üzüm ihraç edilmiş X tir. Mersinden: 767,000 kilo ar- pa ihraç edilmiştir. i Samsun'dan: 1600 kilo tü- tün, 830 sandık yumurta ihraç sdilmiştir . İp Antalya'dan: 1570 metre mikâbı kereste ihraç edilmiş- ür. Romada bir sergi ROMA, 28 A.A: — Gelecek A İN KEN Kambiyo Borsası rin 1080, İKuron 15,93, Dolar 0,47,23, İşine 3,36,00 Frank 12,03,50| Pez 9,50 Üret Göz, İR.mark1,98,50 Frank, 3,38,30) Zloti | 4,20, Drahmi Sean, | Pengi 270,00 eme emeli yanki mezaeller zaam eva 65,10, |Dinar 26,80, Blorin iz, — | Çervomeç 1088. Alür Mop Mecidi, ecidiye Mİ | Banknot Esham ve Tahıvilâtın nevi htikrazı dabi 92,50 İk muvahhide 70, ramiyeli Demiryolları — 350 Maslak sonbaharda Roma'da M. Mus- solini'nin himayesi altında açı- lacak olan ilk beynelmilel müs temlekât sanayii sergisi için ha zırlıklara başlanmıştır. Bu ser- giye Fransa ile Belçika'dan başka Danimarka hükümeti de- resmen iştirak edecektir. Bil hassa Danimarka resim, Nahit ve tatbiki sanayi şubelerile işti- rak edecektir. Şi Gronland (yeni İtalya) için ayrı bir şube açılacaktır. Bura- da bu mıntakaya ait san'at eser leri ve balk edebiyatı koleksi- yonları teşhir edilecektir. Kutup havalisinden bazıla- rına ail esrarı ortaya çıkarmış olan son keşifler bu mmtakaya ait şubeye fevkalâde bir ehem- miyet verdirecektir . Paristen kavun isteniyor Uzunköprü kavuncuları Av- rupa'ya kavun ihracı için bü- tün hazırlıklarını ikmal etmiş- lerdir. Kavun sevkiyatını te- min için şehrimize de bir he- yet gelmiştir. Avrupa'ya ilk kavun ihracma bugünlerde baş lanacaktır. Paris sefaretimizden İhra- cat ofisine bildirildiğine göre, Paris'te bir müessese kavun- larımızı şimdiden, 7 franka ve teşrinievvelden sonrada 25 franka kadar almağı teklif et- mektedir, Diğer taraftan Viyana sefa reti de teşrinlerden sonra ka. vun gönderilmesini tavsiye et- mektedir. Oda, Balkan komite- sinde Ticaret odası Balkan komi- tesi yarnı Odada beyeti w- mumiye halinde içtima edecek tir. Bu içtimada Balkan Tica- ret odası nizamnamesine kat'i şekli verilecektir . Amerikada pamuğun vaziyeti İhracat ofisine gelen malâ. mata nazaran, Amerika'da pa- muk vaziyetindeki teşevvüş de vam etmektedir. Farn Board içinde bulunduğu müşkülâti i- zale için, azami gayret sarfet- mektedir, Müstahsillere ellerin de bulunan pamuğun üçte biri- ni imha etmek için yapılan tek Ji suya düşmüştür. Bunun üze rine Farn Board ortaya yeni bir plân atmıştır. Bu teklif, pa- muk kooperatiflerine verilecek avansa mukabil ellerindeki pa- muğu Farn Board'a vermeleri ve bu stokun bir müddet piya- saya çıkarılmaması esası üze, rindedir. Maamefih bu teklif de pek mülâyim karşılanma- ler hazırlanıyor Paris sergisine eşya | Emlâk göndereceğiz Muhtelif müessese e GÜLİİYEI lâyetie Mektum Vilâyete ihbarlar tekrar başladı İstanbulda daha pek çok mektum ve metrük emlâk bu- İunduğu yazılmıştı. Muhbirler kendilerine ikramiye almadıkla rı için bildikleri emlâkin de ad- reslerini vermekten içtinap et- tikleri de söylenmişti. Bunun ü- zerine bu gibi mektum emlâki | ihbar edenlerin ikramiye hakla | rmın mahfuz olduğu hskkında Vali muavini Fazlı Beyin beya- Datını yazmıştık. Bu beyanat çok hüsnü tesir yapmıştır. Dün bir zat Vilâyete iki mektum metrük emlâkin ad resini vermiş ve tahkikata baş- lanmıştır. Yeni mektupçu Yeni Vilâyet mektupçusu Os man Bey, yarın işine başlaya- caktır, Bir tetkik heyeti Diyanet * işleri müdiriyetin- den Vilâyete gelen bir tahrirat- ta Kuranıkerim ve hadisi şerif- | lerin tercüme ve tefsiri hakkın | da bazı hususatı mi takip içinDiyanet işleri ri heyeti müşavire azasından Ah | met. Hamdi ve zat işleri müdü rü Tevfik Beylerin İstanbula i zam olundukları bildirilmiştir. Adliye vekili Adliye vekili Yusuf Kemal Bey dün Ankaradan şebrimize gelmiştir. Vekil Bey, dün öğle- den sonra bazı Adliye devairini teftiş etmiştir . Holanda kraliçesinin yıldönümü Hollanda Kraliçesinin senei devriyei tevellüdü münasebeti- le sefarette maslahatgüzar tara fmdan dün koloniye bir resmi Kabul yapılmıştır. İtalyan sefareti adli müşaviri gitti Malya sefareti müşaviri adli- si M. Galli ile sefir cenaplarının biraderleri M. Faosto Allauzi dün İtalyaya gitmişlerdir. mıştır. Diğer taraftan Amerika â- yan azasından iktısatçı bir zat da bir teklifte © bulunmuştur. Bu teklifi Farn Board'ın bu se- ne yedi milyon balya (O pamuk mubayaa etmesi, buna muka- bil Amerika pamuk müstahsil. lerinin de gelecek sene pamuk zeretmemeleri esası üzerinde. dir. Avrupa ve Amerika mües- sesatı zarar içindedir. Stok mik tarı milyonlarca kiloya baliğ olmaktadır. Mersin mıntakasın daki stok miktarı 4,770,000 ki- lodur. İ müdürlüğünde de PAZAR 5v Haydutlar kralı başlığı altın da yazdığı bir fıkradan dolayı Akşam gazetesi umumi neşri- yat müdürü Enis Tahsin Bey aleyhine yeni matbuat kanunu- na muhalefet cürmile açılan da va dün ikinci cezada görülmüş- tür, Akşam neşriyat müdürü, Ya- zilan fıkranın Amerikan gazete lerinden nakledilmiş bir haber- | den ibaret olduğunu, bunun haydutluğu arzu ve halkta im- tisal uyandıracak maahiyette bulunmadığını izah ederek de- miştir —23 senelik gezeteciyim. Muhtelif gazetelerin o mes'ul bulundur. Mahkemeye niçin gittiğimi bi- lir, ona göre hazırlanırdım. Bu defa hiç bir şey anlama- dım. Tevkif edilmiş, yakası ka- Bunun pençesine geçmiş, bir 3 damdan bahsediyor. Enis Tah sin Bey, bundan sonra İkdam h ğu sırada İstanbul kö nin adaya nelyinden sonra ke- dilerin çoğaldığına dair bir fık- ra tercüme ettiğini, anlattıktan sonra sözüne devam ederek de- di kiz — Musahhih, eski zihniyetli bir adamdı. Elinde provalarla geldi. “Siz gazeteyi kapatacak mısınız?,, diye bağırıp çağırı- yordu. “Ne var ne olmuş?,, de- İ dik. Köpek ve kedilere dair o- lan fıkrayı gösterdi. Meğerse adalara nefyedilen köpekler ricali sabıka imiş, Ke- dilere gelince bununla İttihatçı lar kastediliyormuş. Bendeniz, bu defa açılan dava ile bu zih- buluyorum.,, Son günlerde gazetenin mün derecatına pek ziyade dikkat e- | diyorum. O kadar ki eski aile münasebatından bahseden mu- tat bir yazıyı bile gazeteye koy madım.,, Müddeiumumi Kâmil Bey, Haydutlar kralı yazısının teş- vik ve imtisal uyandıracak ma- hiyette olduğunu ileri sürerek, Enis Tahsin Beyin tecziyesini istedi. o Maznun müdafaasını çarşamba gününe bırakıldı. Bıldırcın davası Bıldırcın aleyhine | açılan müstehcen neşriyat davasına dün de birinci cezada devam e- dilmiş ve müdafaa şahidi ola rek gösterilen Cümhuriyet Neş yapması için muhakemeZ eylül: AĞUSTOS ası l | va açılmıştı. gezelesinde müterci mbulurdu | niyet arasında bir müşabshet | ar | yin matbuat dayalarında jüri u- sulünün kabulü moktai nazarmı 1931 “Akşam aleyhindeki yeni dava görülüyor “ Haydutlar Kralı ,, hakkındaki haber ve E, Tahsin Beyin sözleri dinlenmiştir. Bıldırcın mes'ul müdürü Ma ammer Raşit ve Çallı İbrahim nilmesini istediğinden tebligat yapılmak üzere muhakeme, 5 eylül cumartesi gününebirakıl- Va- Nu Beyin beraati “Niçin hapse mahküm ol. dum?,, serlavhası altında yazdı ğı bir fıkra heyeti hâkimeyi tah kir mahiyetinde addedilerek Akşam muharrirlerinden Vâlâ Nureddin Bey aleyhine bir da- Dün bu davanın rüyetine 2 inci cezada başlan- riyat müdürü Kemal Salih Bey mıştır, Vâlâ Nureddin Bey, bu yazı- yı sadece matbuat davaları için Jüri usulünün ihdasına taraf- dar olduğunu göstermek mak- sadile yazdığını, heyeti hâkime yi tahkir etmek aklından geç- mediğini, bilhassa azası arasm da bir Hanım bulunan bir mah keme heyetine nuhu nebi zama nından kalma fikirler atfetmek kimsenin hatırmdan geçmeye ceğini söyleyerek beraatini is- tedi. Müddeiumumi Kâmil Bey hakaret cürmünü sabit gördü. Mabkente heyeti müzakere et. tikten sonra Vâlâ Nureddin Be müdafaa ettiğine, yazıda haka- ret kasti bulunmadığına kanaat hâsıl ederek maznunun beraati ne kara vermiştir . Mahküm oldu Eniştesi Ahmedi öldüren Nu reddin isminde bir maznun dün 1 sene 11 ay 15 gün hapse mah küm olmuştur. Istanbulda beklenen Rus amelesi Şehrimize gelmelerine inti- zar edilmekte olan Rus amelesi nin dün gece Okrayna vapuru i le limanımıza muvasalatı bek- leniyordu. Maamafih gece geç vakte kadar vapurun muvasala tina dair malümat alınamamış tır. Vapurun limanımıza bu sa- ibah vâsıl olmuş bulunması muhtemeldir. Amele şehrimizde üç gün kalacaktır. Amelenin bu müd. det zarfında gezi programı belediye tarafnıdan tanzim edil miştir, oldu ? | Gene Maslakta Bir facia oldu Ağır ve hafif bir çok yaralılar var Dün sabah şoför Ahmetr E- fendinin idaresindeki 3533 nu- maralı otobüs 14 kişi ile Büyük dereden hareket ederek, sabah saat 7,5 raddelerinde Maslak yoluna geldiği zaman, direksi- yon rotası yuvadan çıkmıştır. Bunun üzerine şoför direksiyo- nu kullanamayarak otobüsü a- ğaca bindirmiş ve içinde bulu- nan 14 müşteriden ikisi kadm, üçü erkek olmak üzere beş kişi hafif surette yaralanmıştır. O. | caddesi Beylerin de şahit olarak dinle | tomobil k parça parça olarak hem değe yuvarlanmıştır. Kaza o kadar şiddetli olmuştur ki, oto- büs bir ağacı devirerek geçmiş ve ikinci bir ağaca çarpmıştır. Otomobilin ön tekerlekleri par- çalanmış ve camları kırılmıştır. İçinde bulunanlardan Anastas, Danyel Efendiler de hafif suret te başlarından, Hayri Bey sol gözünden, ve Madam Madlen de omuzundan bir az ağır su- rette yaralanmıslardır. Mecruh ların hepsi de Etfal hastanesi- ne kaldırılmışlar ve tedavileri yapıldıktan sonra evlerine gön- derilmişlerdir. Kaza mahalline gelen seyrüsefer makine mü- hendislerinden Kadri Bey, ka- zanm vaziyetini tesbit etmiştir. Şoför Ahmet Efendi derdest e- dilmiştir. Şoför Ahmet Efendi diyor ki: “Maslağa saat sekiz. de geldiğimiz zaman yokuşu çı karken direksiyon sol tarafa doğru eğrilmeğe başladı, ondan sonra ne olduğunu bilmiyo. TumM.,, İki kaza dahı Cuma günü saat 18 raddele- rinde Büyükdere tarafıdan ge len şoför Ziya EF, idaresindeki 2052 numaralı otomobil ile Tak simden gelen ve şoför Abdülka dir Efendinin idaresindeki1944 numaralı otomobil Maslak yo- lunda müsademe etmiş ve şoför Abdülkadir Efendinin idaresin deki otomobil diğer otomobilin sağ çamurluğuna çarparak din gil, şasi ve diğer aksamını par. çalamışır. Otomobilin camları e en içeride bulunan 3 yolcuya bir şey tur, Dün de Taksiden Yenisini leye giden 3405 numaralı oto- büs Taksimden — hareketin. den beş dakika sonra makinesi bozulduğu için yoluna devam e dememiş ve yolcularmı başka bir otobüs almıştır. Maaş salıya! Umumi eylül maaşı salı gü- nü verilecektir. Lehsefiri Ankaraya gitti Leh sefiri M. Olchowsky Ankaraya gitmiştir. 3 Belediyede | Gazi Köprüsü Belediye tekrar kambi- yo müsaadesi istedi Belediye | Gazi köprüsünün bir an evvel yapılmağa başlan- ması için dün vekâlete tekrar müracaat ederek kambiyo mü- saadesi istemiştir, İstenen kam biyo müsaadesi üç milyon lira- dır. Köprünün inşaatı dörü se- ne sürecektir. Kâğıtane - Şişli caddesi miştir. Ancak bütçede bu husus ta tahsisat olmadığından bu yo lun inşası gelecek seneye kal. mıştır. Gelecek sene muhakak inşa edilecektir. Bu sene Meş- rutiyet caddesi inşa edilecektir. Cabi sokağın lâğımlarının ta- miri ikmal edilmiştir. Kaldı. rımların inşasına da yakında lanacaktır, El frenleri bozuk otobüsler Belediye memurları dün Ka dıköy otobüslerinin hepsini ani bir teftişe tâbi tutmuşlardır. O- tobüslerden birinin freni bozuk olduğundan, derhal faaliyetten menedilmiştir. Otobüslerin mu ei erimi yeni bir sah. ârlık meydana çıkmıştır. O tobüslerin hemen ekserisinin el frenleri bozuktur. Ve bunların tamiri için otobüslere bir müh. let verilmişti. Mühlet bittiği halde bunlar el ffenlerini yap- tırmamışlardır. Yalnız ayak fre ni kullanmaktadırlar, Bozuk o- lan el frenleri: i gizli olarak bir tel ile ayak frenine bağlanmak tadır. Bu süretle el freni hare- ket edilir gibi yapılarak gene ayak freni kullanılmaktadır. Bu sahtekârlığın önüne geçil- mek için seyrüsefer memurları ii teftişata devam edecekler. ür Sirkeci - Bakırköy otobüsleri müracaat etmiştir. Belediye e- sas itibarile bu teklifi kabul et. miştir, Otobüsler tramvay zergâhında da durak mahalleri in müşteri taşıyabilecek ir. Seyrüsefer müsaadesi yakın- ğe başlayacaklardır , Pariste 20 eylülde toplana- zıssıhhası kongresine Türkiye hıfzıssıhhası: cemiyeti na- umumi da verilerek, otobüsler işleme | NR ii | alev koydu; seni milli ki,ey aziz kahra- | nim hür Türk vatandaşlığımı, hi ğ bir ordu- | met et!) der: i Del laz br İp bir çu yaptı. İşte sen bu | man, atalar ünlü yeği . Or- Si şairliğimi koruyan bu büyük | nun bir timsalisin; kendinin değil- | ve hırslarma e me marsın. Senin kim ve nere- | yeni kuvvetle harbini yaptın; bu / dularmıdünya yollarından > geçir |. kahramanın önünde. beyaz başımı . |: sin bütün milletinsin. Sevgililerini riyeti canları gibi ki milağyn kimi başka kimse yeni kuvvetle zaferini kazandın. diler; dünya kapılarınm DE minnet ve hürmetle iğiyorum, kaybedenler göz yaşlarıyla ara- lânet) diye haykırır. 5 bilmez u Ben öyle iman etmişimdi ki se- | (Zafer!) diye haykımdılar; öyle | onun dileğini bir hakikat yapan se | dıklarmı sende bulmak isterler, Bu haykıran susmaz sesi insa- Yalnız bilinen bir şey varsa © | ün bu harp ve zaferin Yavuzların, | debdebeli bir saltanat vücude getir | min önünde de, ey aziz kahraman, Senin bu mezarın bazı vakit | niyet işittiği gibi biz de İşitiyo. Süleymanların harp ve zaferlerin | diler ki onun padişahlarmın üç | Vine beyaz başımı minnet ve hür- ir mihrap olur; o bunun O kapısı ruz; bu sese karşı insaniyet kendi. da şudur: Bir Türksün. Arzın en büyük nehirlerinin kaynak ve ya takları gibi en geniş harita ve s1- Birlarını değiştiren, dünyanın yol- İarı gibi tarihe de yeni yollar açan bir ikin o kahraman » çocuğusun ki asırların fırtınaları başinin üs- tünde uluyarak haykırmış, ve sa- Yısız yılların felâket selleri vücü- dn Üzeri öş olduğ balde kalbinde yanan ateşin bir ktvılemnı bile söndürememiş VE bu kıvılcımlar engin dertizle- Yİ sedeğlerindeki kırmızı inciler kalmıştır. Evet ey aziz kahraman, sen ün de ecdadının yeyitlik Tu- bay, 1asiyorstn. Lâkin. bundan bir yeni aşk ve bir yeni iman Tiki, *asiyorsun iki o damilliyetçi- vay yeti, Bu, sana yeni dün- Başı, Yeni kanunlarını öğretti, &. yan bir asrm seslerini işittir- den üstündür. Zira sen bir Çaldı- ran için, bir Mercidabık için, bir Belgrat için, bir Bodin için har- betmedin, Bir İstanbul için, bir İz- sa için, bir vatan olan Türkiye için harbettin. Bunun için zafer bayrağın taassup ve gürürün de- gil hak ve hürriyetin bayrağıdır. Bu bayrağm altında aziz çatı- lar var: Biz bunların alevli ocakla- rmın önünde çocuklarımızın hür- riyet türkülerini dinliyoruz, Tarla ve tezgâhlar var: Biz bunların üze rinde serbest kollarımızla çalışıp kazanıyoruz; değerli okürsüler var: Biz bunların üstlerinde şiir- lerimizle, hitabelerimizle, dersleri- mizle, konferanslarımızla hür mil- İetimizin terakki ve saadetini hür- seslerimizle haykırabiliyoruz ve kendimizi hür Türkiyenin o hür ve mes'ut evlâtları olarak duyu- yoruz ki, bu duygularımızı arzın AN a kıt'a üzerine kurulan tahtı önün- de yirmi millet dize geldi; atınm ayak bastığı, buyruğunun okundu- Zu yerlerde yüz milyon insan esir ömrü yaşadı. Lâkin sonra ne oldu?... Ah, hırs ve gururun, kahır ve şiddetin insanı olmak büyük ol- mak değildir. Büyüklük, esirleri zincire vurmak değil, hür insanla- rın demirlerini kırmaktır. Büyük» Tük, tunç kapılı beldeleri, gıranit hisarları zaptetmek (değil, dertli gönülleri, muztarip ruhları fethet- mektir. Âdil ve hürriyetperver ol- makladır ki bir insanı büyükler si- rasma katarlar ve ölmezlere karış- tırırlar, İşte bundan dolayı ben senin hak ve hürriyet kahramanı Musta- fa Kemal'ini o Mısırm, İran Sırbistan'ın ve Macaristan'ın fa- tihlerinden daha âziz tanıyorum. Benim vatanımı kurtaran, milleti- mi esaretten hütrivete çıkaran, b&- metle iğiyorum. Ey meçhul asker! Senin meza- rın bir mağrur hükümdarın veya haris bir fatihin mezarı gibi muh- tesem değildir; mermer “ve soma- kilerle yapılmış, som yaldızlarla işlenmiş değildir. Bu, sade ve süs- süz bir mezardır ki toprağı dcahra- manlarına tapan bir milletin göz- “yaşlarıyla kazılmış ve taşi kah- > rını unutmıyan bir mille- tin saygılarıyla dikilmiştir. Senin bu mezarını ziyaret için yakm ve uzak yerlerden akın akın bir çok ziyaretçiler . gelir. (Oğul oğul) diye ağlamaktan gözleri alil olmuş analar gelir. Duvaklarını matem örtüsü yapmış gelinler ge lir; sevda türküleri hicran sayha- ları olmuş nişanlı kızlar gelir; bir çok sakat ihtiyarlar, bir çok ye- #im çocuklar gelir. Bunlarm her biri sana doğru kollarını açarak: (Benimsin)'der. Cümle süet. dak e EE İİ mg önünde bütün ihtiraslar ölür. Bur- 'da gözler hiddet ve la deği! rikkat ve şafakatle çe Ye ler kin ve husumetle değil, ıstırap ve heyecanla çırpmır, Kollar vur. mak ve öldürmek için değil, dua etmek için kalkar;dudaklar istihza ve tahkir için değil, ümit ve tesel- M için açılır. Senin bu mezarm bazı vakit de derin bir yara olur; içi kanla dolu bir agız olur. Bu Senin kahra- manlığın kadar büyük olan maz- lumluğunun bütün facialarını an- latır. İnsaniyete: (Eğer sen olsay- dın bu aziz kurban o olmıyacaktı) der, onu isyana çağırır: (Tiran'la- ra ölüm) diye haykırır. Bu ağız senin kendini vatanın hak ve hür- riyeti için kurban ettiğini ve onu milletin namus ve hâmiyetine emanet eylediğini söyler. Millete; (Sen vatan için dökülen bu kana, ne düşeni yapacağı gibi bizde | e ize geni olmels yapa kl ” Bumuniçiney azle kahraman ye ol, mezarında rahat uya d natima, Sakarya namma, Dumlupınar namına and içiyoruz ki bizde senin yaptığını yapaca Zız: Senin bize emanet ettiğin bu aziz toprakları ya bir vatan olarak koruyacağız, bizden sonra doğa- cak olanlara bırakacağız; ve ya T v Bak, kadın, erkek, - büyük, kik |