18 Haziran 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

Güzellere nazaran er- kek güzelliği Erkek güzelliği hakkında bu sene “in güzellik kraliçeleri şunları söy- iyorlar; Fransız güzeli — “Bir erkeğin gü #l olmağa ihtiyacı yoktur. Erkekte Sas karakter sahibi olmaktır, Avusturya güzeli — “Erkeğin maddi güzelliği ancak Filmlere ya: Çi İngiliz güzeli — “Bir erkek için EK e il Sade bir kır kıyafeti “borcu ve cömert olmak kâfidir.,, Acaba Naşide Saffet Hanım ne irde? Limon şurubu Limonları sıkınız ve suyunu bentle süzünüz. 500 gram non suyunda soğuk bir hal İt 800 gram şekeri eritiniz. On lan sonra kaynayıncaya kadar “eşe arzediniz. Biraz soğuyun $iselere koyunuz ve ağzını ik ertesi gün kapatınız. Gözler için Gözleri rüzgâra tutmamalı.. | Ziya cepheden gelirse, orada | alışmamalı. | Renkli abajurlerin, bilha: mızı abajurun gözlere bü: ük zararı vardır. Onların ye- İn buzlu camlı abajürler kul- malı, | Sıcak bir odadan birdenbire “oğuk bir yere geçmeyiniz. De vede banyo ederken, su altın- gözlerinizi açmayınız. Çok Vvetli ziyalara yakından bak Yınız, Gayri kâfi bir uyunuz, ne dikiş dikiniz. İer gözleriniz şişmiş ise, soğuk Mile yıkamayınız. Bilâkis göz izin tahammül edebileceği İda ancak sile yıkayınız: Sabahleyin gözlerinizi açtığı zaman, ziyanm doğrudan İsiruya cepheden “gelmemesi” © dikkat ediniz. 1, Gerek kendi ve gerek çocuk "mızın gözlerine çok dikkat itimam gösteriniz. Ölünci- Di, Kadar size hizmet ederler. 'Şününüz bir göz bozulursa, yapacak yedek göz yok Park zarif bir iskarpin Yanıklara karşı b gram kireç suyu, 30 : badem yağı... Kuvvetle lanır ve bir pamukla ya- Yere süyülür. “Azim, zekâ, işte | | Maddi güzelliği beni alâkadar et-| | mak üzeredir. Marlene de Greta Garbo 1931 a gibi! En ziyade canını sıkan şey Amerikan yıldızlarının boyuna mücevherlerden bahsetmeleri imiş “Mavi melek, filmi gösteril dikten sonra ortaya yeni bir yıldız çikti: Marlöne Dietrich Ba kadın, daha o zamana kadar alelâde sahnelerde bir figüraet idi ve sinema stodyosuna hiç çıkmamıştı. “Mavi melek,, bittikten sonra, re- jisör Marlâne Dictrich'e Hollyvod'a gitmek teklifinde bulundu. Marlöne evvelâ tereddüt etti ve ısrar üzerine telifi kabul etti. Amerikaya gider gitmez de derhal müsait bir mukave le imzaladı. Çünkü istidadı kadar es rarengiz bir cazibesi de vardı. Der- hal kendisini Greta Garbo ile kar: sılaştırdılar. Vakın Marlöne Districh hiçte Greta Garbo'ya * benzemiyordu. Lâ. kin Amerikada çevirdiği “Yanmış kalpler, filmi ilk defa gösterilmeğe başlandığı zaman seyircilerden biri: “Bu Greta Garbo değil mi?, diye bağırdı. Bu sese gazeteler cevap ver di; “Evet, Greta Garbodur.,, Kazandığı büyük muvaffakiyet, Marline Dietrich'e fazla gurur ver medi. O, gene eskisi gibi melankolik ve ande bir kadın olarak kaldı. Hattâ Holliyvod'da stodyoda iken locasını nasıl döşetmek istediğini sordular: — Bir sandalya, bir kanape, müm | künse bir de piyano! dedi. Kimse kulaklarına inanamadı. Na sıl oluyor? Bu ayarda bir artist ne radyo, ne de çin lâkesinden mobilya istemiyor. Çünkü locayı süslemeğe ğelen dekoratörler bir çok müşkilpe l A İta Rina Belgratta George- vitch ile evlendi. Bakteriyoluğluktan sinemaya Macar sinema stüdyoları mü dürlerinden biri olan Dr. Paul Fejos Metro Goldvin ile uzun müddetli bir mukavele imzala- mıştır. Sekiz aydanberi son çev rilmekte olan “Büyük ev,, fil minin Almanca ve Fransizca versiyonlarını idare etmekte- İ dir. | Fejos Hollyvood'a gelme | den evvel Rokfeller enstitüsün de bakteriyoloğ idi. “Sonra,, Erich Maria o Remargue'ın “Garp cephesinde sükünet var, isminde filme alınan romanın dan sonra yazdığı “Sonra, mindeli romanı da filme alın- Fransızca film çeviren Alman artistler Brigitte Helm Fransızça ola rak film çevirmeğe başlıyacak- | tar. Brigitte Helm Fransızça film çeviren Alman artistleri: nin üçüncüsüdür. Tasarruf Paramount iktisadi buhran- dan dolayı hazirandan eylüle kadar behemehal 25,000,000 frank tasarruf etmeğe karar vermiştir | kadar Bi Marlene Dietrich ve “yan- mış kalpler,, filminden bir sahne King Vidor, Eleonor Bord- man, Mary Astor, Edmond Lo ve, Lliyan Fashman yakında Parise geleceklerdir. Acaba neden? Mary Pickford bir daha ko- cası Duğlas Fairbanks ile film çevirmiyecektir. Sinemacılar kongresi Haziranın 23 ünden 26 sma iton'da İngiliz sine- topla- ma müdürleri kongresi nacaktır. Janette'in yeni filmi Janette Macdonald'ın en son | filmi olan “Gece yarısı âşıkı,, ikmal edilmiştir. Eşi Reginald Denny'dir. “M, İdam cezası mevzu itühaz © dilen bir film Berlinde büyük bir rağbet görmektedir. Filmin , ismi sadece “M”dir. Ben Hur Meşhur Ben Hur filmi tek- rar sesli olarak çevrilmiştir. Mukavele tecdidi Metro Goldvin Poliy Mo- | ran ile Joan Kravford'un mü- kavelelerini uzun sensler için tecdit etmiştir. Hep Parise geliyorlar ' sent artistlere ne beğendireceklerini şaşırmışlardı. Hizmetinde bulunanlar, çocuklar onun sadeliğine, tevazuuna ve ne- zaketine hayran olmuşlardı. Hattâ “Pembe melek, , ismini sık sık sinemaya , gider, Hem artisttir, hemde tam, bir sime- ma amatörü. Daha gençliğinde musikiye:merak etmişti, Bilhassa keman , çalıyordu. Bir gün kolunu incitti ve doktorlar uzün müddet için keman , çalmasını menettiler. Bunun üzerine. tiymtro mektebine girdi. Az sonra bir tiyat- ro kendisini angaje etti. Evlenip çocuğu da olduktan s00- ra, artık tiyatrodan da çekilmek üze- reydi. Fakat Sternberg kendisini ik. na etti ve “Mavi melek,, filmini virdiler. Ondan sonra da aldı yürü- dü. Marlöne Dietrich de Greta Garbo gibi çok konuşmaz, Amerikada en canını sıkan şey bütün konuştuğu kadınların yüzükten, bilezikten, mü- cevherden bahsetmeleridir. — Bak, şu bilezik güzel değil mi? Falan dostum hediye etti, Bak, şu yüzük ne enfes! Bunu du falan dos- tum hediye etti. Marlöne'i Amerikada ten siyade yıldıran bu muhavereler olmuştur. “Yanmış kalpler, den sonra Mar- löne Dietrich'i “Namussuz kadm,, filminde göreceksiniz. nem asama | Dünyada neler oluyor? Eski facia Harpte batmış bir tahtelbahir bulundu ROMA, 16 (A.A.) — Gazeteler, bir kaç günden beri Portorecaanti balıkçılarının hükümet memurlarına müracaat ederek sahil civarda 26 metre derinliğinde bulunan madeni bir cisim tarafından balık ağlarının mütemadiyen koparılmakta olduğu- nu söyleyerek şikâyette bulunmuş- lardır. Bir bahriye romörkörü tara- fmdan yapılan iskandiller, mevzuu bahis cismin harp esnasında batmış bir Avusturya tahtelbahiri olduğumu meydana çıkarmıştır. Bu keşfin biz- zat Avusturya | harbiyesinin bile imeçhulü olan müthiş bir deniz fa- cinsmı meydana çıkaracağı tahenin edilmektedir. Tahtelbahirin nasl bir şey olduğunu görüp anlamak için rıya teneffünüzlükten boğulmuş o- larak çıkarılmıştır. PARİS, 16 (A.A) mergue'ın kendisine haz etmiş olduğu Tournefeuille'ye bir çok gazeteciler ve fotoğrafçılar gelmişti. Bir çok klişeler alınmıştır, bunlar sabık Reisicümhurun mutat tebessümünü zayi etmemiş olduğu. Du gösteriyor. Maamafih çok kimse vaffak olamamıştır. M. Doumergue attan kat'iyyen iç- ap edeceğini söylemiş ve ancak şu sözleri söylemek için bu kararın. dan biraz feragat etmiştir. Artık be il Şimdi yeni bir dev- var şimdi artık onun sözle- vırlarını kaydetmelisiniz. Mat- buatın dikkat ve ihtimamına yalnız onun hakkı vardır. Hiç kimsenin ha lefim ve dostum Doumer kadar buna liyakati yoktur. Onu bu yeni devle- tin en büyük makamma gelmiş gör- mekle memnunum. Onun vazifesini büyük bir liyakatle ifa edeceğine ka ni Bu sırada kendisine şöyle sual 59 ruldu: a siyaset? Eski Reis cevap verdi? “Asla! Benim istirahate ve unutul mağa hakkım var!,, Italyada işsizler İ Sinema yıldızları oyna- İ dıkları role göre, istedik- leri zaman saçlarının ren- gini değiştiriyorlar. Colette Darfenii'ün şu beyaz saç- larına ne dersiniz?“ * Zara: Varner Bros son üç ayda 13,000,000 frank zarar etmiş. tir, urela Garboşnn yeni bir resmi ROMA, 16 A. A. — Neşredilen son istatistiklere göre İtalyada işsiz lerin miktarı 31 Mayıta göçen Ni- sana nazaran 36,000 kişi noksan o- larak 635,79 kişiyi bulmuştur. İşsiz kalan 168,462 kadın da bu yeküna dahildir. (Stefani) Paris müstemlekât sergisinde PARIS, 16 A. A, — Müstemle- kât sergisinde vücude getirilmiş 0- lan İtalyan pavyonunda — Paristeki faşiştler cemiyeti tarafından hayir müesseseleri menfaatine parlâk bir eğlenti tertip edilmiştir. Bu eğlen tide Italyan sefiri Kont Manzoni, sergi komiseri Prens Di Scalea ile birçok İtalyan ricali ve kalabalık bir halk kütlesi hazır bulunmuşlardır. (Stefani) italyada tayyare ile devir seyahati ROMA, 16 A.A. — İtalyada tay- yare ile bir devir seyahati yapacak olan Savoin Marchetti tipinde 3 tay- yarenin hareketi esasında M. Mus- selini de hazır bulunmuşur. Tayya- relerden biri bizzat hava işleri Büz rı M. Balbo tarafından idare edil mektedir. Tayyareler, Osti istika- metinde havalanmışlardır. Mizida?- da kısa bir müddet tavakkuftam son- ra Taranto'ya gidecekler ve oradan Lero adasına doğru uçacaklürder. ROMA, 16-?nuaR R mfö föyy italyada ticaret mizanı ROMA, 16 A.A. — Gümrük mü- dürlüğü tarafından neşredilen ista” tistiklerin tetkikinden anlaşıldığına göre 1931 senesinin ilk beş ayı zar fında Italyaya ithal edilen ticaret 0ş- yasının kıymeti 5,236,301 503 ve Italyadan ihraç edilen ticaret eşya- sının kıymeti 3,986,381,114 — İirete baliğ olmuştur. 1930 senesinin ayni devresinde ithalât yekünu 7,351,057,296 ve ih- racat kıymeti 5,174,711,871 iiretten ibaret bulunmuştu. Bu suretle ikha- kt ve ihracat arasında 2,377,348,425 Tiretlik bir açık görülmüştü, Halbu. ki, hu sene bu açık miktarı | 1,248, | 470,451 Ürete inmiştir. (Stefani) denize dalmış olan bir dalgıç, yuka- | Artık sizlerle işim yok! | kendisile mülâkatta bulunmağa mu- | Eskiden nasıldı, şimdi nasıldır? Ithalât, ihracat ne merkezde? Mersinde kışla caddesi ve iskele MERSİN: Akdeniz sahillerinde İzmirden son-a en işlek iskeleleri mizden biri olan Mersin hakikaten görülmeğe seza bir şehirdir. Kendi arazisinin feyzi ve bereketinden baş ka bir çok mahsuldar vilâyetlerin de iskelesi olduğundan burası pek mü. him bir ticaret merkezi halini almış, tar, Evvlece mallarını Halep tarikile sevkeden tüccarlar dahi oradan vaz geçtikleriçin Halep sönmüş ve Mer. sin parlamıştır. Bu cihet ne kadar şükranla kayda seza ise de cihan piyasalarında hüküm sürmekte olan buhran buraya kolunu uzatmış ol duğundan bu sene Mersinin vaziyeti ticariyesi değişmiş ve alış verişe dur gunluk | gelmiştir. Maheza bunun muvakkat bir hâdise olduğuna ve uz Zaman sonra Mersin erki civ civli halini iktisap edeceğine şüphe yok- tur, Tahmil ve Tahliye Şirketi Dört sene evvel 200.000 lira iti. bari sermaye ile teşekkül eylemiş o- lan bu şirket Mersinde ehemmiyetli mücsseselerden biridir. Eski iktesat müdiri Mansur Beyle işletme müdü ti hakkı Bey ve arkadaşları tarafın» dan muvaffakiyetle idare olunan bu şirketin manevi hissedarları vilâyet belediyesile hususi muhasebesi ve ticaret odasıdır. Bunlardan başka maliye vekâletile Tarsus ve Adana belediyeleri de şirkete hissedardır- lar, Eski hâl Bu şirketten evvel burada Hamit Hayfavi isminde birisi kaydı ha- yat şartile tahmil ve tahliye işlerini ele geçirmiş, istediğini, yapar istemediğinkini yapmaz, aklına e Zi ücreti alır ve keyfemayeşa hare- ket edermiş! Bu adamın vatana ait maceralarını yazmak istemiyorum. Bir aralık Süriyeye firar ve tekrar wvdetle affı umumiden istifade ede rek burada kalmıştır. Hızır reis na- mında siyah bir arap ta onunla işti- rak ederek burada servet sahibi ol muşlardır. Hızır reisin kara günleri- mizde bize yardım etmiş hamiyetali ve kader şinas bir adam olduğunu söylüyorlar, Bu zavallı Hizir rciç kendine ait mavna ve romorkörleri satmak için Beruta götürmüş ise de borcuna mukabil fransızlar tarafın- dan müsadere edilmiştir! Şimdiki hâl Merminde iki yüz aile bu şirket inden göçinmektedirler. Evvolce giren çıkan belli değilken ve her cins kaçakçı ve fesatçılar kolayca gi- rip çıkarlarken şimdi liman inzibat altına alınmış ve daha doğrusu Türk leştirilmiştir. Kâr ve zarar Ihracat eşyasının tonosundan 50 ve ithalâttan da azami 110-170 ku. ruş ücre alınmakta, ve inşaat malze mesinden yüzde yirmi tenzi maktadır. Şirket 930 senesinde kırk , bin lira kâr temin eylemiştir. Müdir Mansur Beyle Hakkı Bey çok kibar, Bazik muktedir ve insaniyetı vatan daşlarınızdandır. Nüfas Mersin vilâyeti, biri merkez ve di feri Tarsus olmak üzere izi kara, 3 | | Muhabir mektupları Taj Cenup vilâyetlerinin İzmiri: Mersin nahiye ve 266 köydem ibarettir. U- mum nüfusu 120,000 vaddesinde o- lup merkez vilâyette 21.765 kişi sa- kindir. Bunlardan 589 Müsevi 127 Ermeni 558 Rum ortodoks 295 Marani katoliktir. Belediye işleri Mersin belediyesinin imar huşu- sundaki faaliyeti şayanı (o takdirdir. Genç reis Mitat Beyin üç seneden- beri idare eylemekte olduğu bura be lediyesi caddelere çok © ehemmiyet vermiş ve sokakların kısmı azamını asfalt yaptırarak halkı çamur ve toz. dan kurtarmıştır. Yalnız en mühim caddelerden biri olan kışla caddesi- nin asfalsrz bırakılması bir noksan gibi göze çarpmaktadır. Mitat Bey her caddeye ağaçlar diktirmiş oldu- ğundan sokakların manzası çok gür zel bir şekil almaştır. Çarşı Çarşı sokakları delik deşiktir! Bu sokaklar vaktile blukaj olarak ve renkli taşlarla satrançvari süslene- rek çok metin bir surette yapılmış olduğundan sökülüp yeniden yapıl ması pek zahmetli bir iş olacaktır Bunların harap kısımları tamir edil mek suretile zemin olduğu gibi nu: hafaza olunacaktır. Çarşıyı gören bir inisan bu caddeler yüzünden ilk evvelâ pek fena bir intiba hasıl et. mekte ise de diğer asfalt caddeleri değiştirmeğe mecbur İtfaiyesi Şehrin itfaiyesi mükemmeldir ica- gibi hasta nakliye otomobili, et nak liye otosü süprüntü kamv.nu ve bir de merdivenli otomobil muştur, Tenvirat Şehir elektrikle tenvir olunmağ- tur. Elektrik şirketinin şartname ve mukavelenamoleri şehrin. aleyhinde olduğundan dolayı fesholunmuş ve yenidân maksiyelâname eledi der derst bulunmuştur. Su ve hava Buraya İstanbul ular fazla mikdarda kireçli orduğundan fıkaradan başkası içme mektedir. Mersin deresi pek müken mel bir su ise de çamurlu ve mevad- dı uzviyesi fazla olduğundan bittabi bu da içilmemektedir. Mevcut kireç Hi suların ıslahile kabili şurp bir ha- le vaz'ı için bir faransız grupile mü- zakere cereyan etmektedir Mersi. nün havasını kimse beğenmiyor. Bu. na sebep 3 kadar müz'iç sıcaklar yap masi, rutubetin fazla bulunması ve bir de arazinin merzii ve sıtmalı ol. masıdır. Halbuki sıcağın bir eher- miyeti olmadığı gibi rutubet te her halde (hadide) kadar değildir ve sit ma mücadelesi sayesinde de sıtmalar azalmıştır. Binaenaleyh Mer; üzel bir yerdir. çok