Asrın ümdesi “Milliyetir” 28 MAYIS 1931 İYAREHANE — Ankara caddesi No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, 14. tanbul. Telefon numaraları: 24311 — 24312 — 24313 ABONE — ÜCRETLERİ Türki; Gelen evrak geri verilmez Müddeti geşen nüshalar 10 kuruş! tur, Gazete ve matbasya ait işler ” için müdiriyete müracaat edilir. Ginzetemiz ilânların o mes'uliyetini Bugünkü Hava Dün enfazla hararet 22 Ön az15 ti. Bugün ruzgâr mütehavvilhava ku'utlu ve çisinti muhtemel. Ayna ve içi / İİ Bana bizim zabıta muhabiri i “ Sait anlattı, tevatür varsa ona iğ aittir; | © Birpolis memuru Yüksek i kaldırımdan çıkarken bir cep aynası satın almak istemiş. “Bizde aynasız adamlar aynalı- 4 lardan daha çoktur. Ben de da- 4 hil olduğum halde hangimiz ay Pp ii na taşırız. Ayna taşıyanlara ay- $ © nalı derler.. i Polisca- an aynayı alır ve cebine atar.. 4 Akşam evine döndüğü zaman Ji haremi kocasının ceplerini bo- 45 şaltarken bu aynayı görür ve 7 © her kadın gibi bakar.. Aaaa! İla me? Aynanın içinde yürek Si oynatacak çıplak resimler var! | Ki İş büyür. Fakat adamcağızın # masuniyeti meydana çıkar. A- : K'eden bu metahım arkası gi: aya verilerek bakılırsa içindeki cün pi büşler görünüyormuş. Tabii 4 bu marifetli aynayı satan adam. is görünce onun "asıl kıymetini söyleyememiş, iş €vs kadar aksetmiş.. Bünün ü- | 'zerinedir ki, polis bu cünbüşlü * Saynaları keşfetmiş ve müsade. | © re ettirmiş.! ii Bu ne ?! le! | İ Bizimidarem inde bu inim âzim bir. vabime hü- İ i! a RL seansla beraber açı- di'lip kapanmasını ve film başla- “yınca içeri kimsenin girmemesi i istemiş. Daha buna benzer ükler ve karışıklıklar da © dereki, sinemacılar zmaya kadar Kar vermişler... Sorunca me- lar: “Efendim! Sui istimal or.,, diyorlar. —Bir nüfus kaydı iin baş- | Bı. “Efendim, Szsden i var, ta sorarsanız: i ai gluyoru., ni denizlere benzeyen gözleri İebet kapanmıştı. — Billlâr bir derenin akışmı ha- rlatan sesi bundan böyle ku- w gaşyetmeyecekti, Her kes susmuştu. Etrafta en ufak ri gürültü bile duyulmayordu. İnd h cezbeye tutulmuş gibi 2 erinden kelktı. İkbal uğrunda ci göze aldırdığı fedakârlıkta de- edecekti, Cesedin durduğu yüke doğru i, sandığın kapağını kaldır- Bülb ün camitliği içinde ii güzel duran çehresini gö- sırtında soğuk bir şey his gibi oldu, Kızm ağzında | n siyah kan ağızın gü- el hatlarını saklamıştı. Açık n güzel kara gözleri meç- ul bir âleme erime gibi gör- iyi NE Ah, bu komşular ! Apartmanın kapısı çalındı. Arif Bey, masasına oturmuş faturaları ve ticari mektupları tetkik ediyordu.” Hizmetçinin kapıyı açtığını ve birisile konuş tuğunu işitti, Fakat ne konuş- tuğunu anlayamadı. Kapı tek- rar kapanınca, Arif Bey derhal anladı. Netekim hizmetçi gele- rek, yanlış kapı çalındığını söy lemişti. Arif B. tüccar müteahhittir, Müstacel işleri olmadığı zaman lar öğleye kadar evinde çalışır, öğleden sonra yazıhanesine gi- der. Mümih, ticari müzakere- ler olduğu zaman da, rakiplerin den çok çekindiği için alâkadar ları evine davet eder, mektup- larını bizzat yazardı. Sonra €- vin süküneti içinde daha salim çalışırdı. Yukarı kateta da bir doktor oturuyordu, Bel soğukluğu mü tehassısı bir Rum.. Muayencha nesi de orada olduğu için, dok- toru sormağa gelenler, bir de- fa. Arif Beyin kapısını çalarlar dı. Zavallı hizmetçi günde kaç kere kapıyı açarak: Yukarı katta da bir doktor yukarı katta! Demeğe mecbur pt çalındığı zamanlar, âdeta a- sabileşirdi. Nihayet bu vaziyete bir niha yet vermeği tasmim etti, Ne yapsın? Doktoru apartmandan çıkaramazdı ya! Çıkaramazdı amma, kendisi , doktor komşusu olmayan boş bir apart man a ll çıktı. En nihayet buldu, Bir ei ne üstte, ne alt | ta hiç bir doktor yoktu. Sonra bu yeni apartman öyle herke- sin ayak üstü ve sellemehüsse- lâm zilini çalabileceği birinci katta değildi. İkinci kattaydı, Üst katta da bir ihtiyar kadın oturuyordu. Bu şerait altında bütün dün | yanım doktorları alt kattaki /partmanı tutsalar da ehenimi. | yeti yoktu. Oh, en nihayet mü- nasebetsiz sinir nöbetlerinden kurtuluyordu, Taşmdı. Hizmetçisi de, boş | yere mütemadiyen kapı açmak bn kurtulduğu için seviniyor. | Yari Bey kart vizitlerini de- | Bir tepo kaydı çıkarmak için, bir intikal muamelesi yaptı mak için türlü formaliteler, tas tikler falan filân var. İtiraz e- derseniz: “Sui istimal olmasın diye yapıyoruz, diyorlar. Bu vahime öyle bir hal aldı ki, şim di herkes etrafını hep sui isti mal ile muhat telâkki edecek Bu çok abes bir şeydir. Su timal varsa yapanı yakakişış cezalandırmalı.. Yoksa, vahime üzerine hem memuru hem efra dı milleti.zan altında bulundur. mağa ve bu vahime yüzünden halka külfetler tabmiline ne mahal ne mesağ vardır! FELEK ole üşünme 1 çalışıyordu. Bülbül kendisi in bir tehlike idi. Şimdi ölü- | e ortadan yok etmek icap | rdu. lün üstünde siyah bir yeldirme verdı. Ferah yeldirme yi çıkarttı; cesedi denize götü- rürken bu siyah örtüye sarmak muvafık olacaktı. Ferah yeldir meye sardığı cesedi yavaşça Evvelâ kapıya gidip bir müd- det dışarısını dinledi. Ses sada duyulmayordu. Demek ki, kim se yoktu, Usulca kapıyı acıp yavaş yavaş merdivenden aşağı indi, bahçeye çıktı. Biraz sonra kuyunun başına gelmişti. Ge- ce vakti kuyuya inmek tehlikeli bir işti, fakat Ferah korku tesi - | 981 senesi yoklamasına 1/6/931 ta- MİLLİ diştirdi. İş gördüğü adamlara yeni apartmanının adresini ver. di, yerini tarif etti. İlk gün faturalarını tanzim ederken, hususi mektuplarını yazarken kimse rahatsız etme- di. Oh, ne güzel şey! Başı dinç ti. Artik ne zam ankapı çalınsa, mutlaka gelen zat Arif Beyi a- rayordu. Arif Beyi kimler arayacak? İş adamları, Avrupa fabrikala- rmın mümessilleri, tüccarlar, komisyoncular ve saire.. Her şey yolunda gidiyordu. Bir gün Arif Bey Berlinde bir pal fabrikasınm İstanbula ge- len müm. ini apartmanına | | davet etmişti. Çarşamba günü saat ikide buluşacaklardı. Gün çarşamba, saat mi.. Beklediği zat gel , rif Bey günde ve saatte bir yan lışlık olmasın diye öebindeki muhtıra defterine baktı. Hayır! | Hiç bir yanlışlık yok.. Gelmedi, olur a... Ertesi gün de Ankaradan dö nen komisyoncu Sadık Beyle mühim bir meseleyi konuşmak için evinde bekleyordu. Onu da bekledi, bekledi. Ne gelen var, ne giden!, Üç oldu, beş oldu, onbeş ol- du.. Randevuye kimse gelme- yordu. Acaip şey! Arif Beyi bu | sefer daha müthiş bir merak al . Çünkü bu işin şakası yoktu. Çünkü ucu işe, yani paraya do- kunuyordu. Acaba bir rakip iş gördüğü adamları kapıdan mr çeviriyordu, ne yapıyordu? Bir gün birisine söz verdi ve o gün apartmanın dışarısından İ tarassuda başladı. Eh, işte ge- liyor.. Demek kiminle sözleşti ise, hepsi de geliyorlardı. Gelen Cemal Bey isminde bi. riydi. Arkasından o da girdi.Ce mal Bey birinci kata gelince; “Acaba burası mr?,, kabilinden | | durakladı. Sonra kapının ziline bastı, Kapıyı yarım dekolte bir kadın açtı. Son derece mütebes sim ve oldukça hasna bir kadın, | Gözlerinin “Buyurmaz * mısı- İ nız ,, kabilinden öyle üstadane bir işareti oldu ki, Cemal Bey dayanamadı. Yukarıya çıkaca- ğa çup içeriye! Birinci kata girdi. İ Arif Bey ancak o zamen va- İ ziyeti anladı. Simdi, en alt kat ta olmak şartile, yeni bir apart | man arayor. Şubemizde kayıtlı bilümum ihti- | yat zebitan ve memurini askeriyenin rihinde başlanıp 306.931 tarihine kadar devam edeceğinden alâkadara | nun üçer kata fotografları ile şubeye | mürassatları ilim olupur. YET PERŞEMBE 28 Çapras kelimeler! i 3486788100 Yeni şekil Soldan sağa 1 — Duman olan para (5) Oda- man üstü (5) 2 — Keder (4) Sür'at (5) 3 — 24 saat (3) Ticari bir tabir (3) 4 — Cennet (4) Fesat (4) 5 — İyi değil (4) Bal (4) 6 — Tatlılık (7) 7 — Şikâr (2) Bulaşık (5) Süva- rinin bindiği (2) 8 — Erkek ismi (4) Ortamektep Gl 9 — Bizi doğuran (3) Zehir (3) 10 — Kan yolu (5) Göz rengi (3 | 11 — Edat (3) Ortaşı (3) Afri- kada bir kıt'a (3) Yukardan aşağı 1 — Pot kırmak (3) Sinirli (5) 2 — Terziye lâzım (3) Renkler (5) 3 — Ses (5) Geri vermek (4) 4 — Hareket noktası (2) Konfor (8) : 5 Ein (4) Ri 6 — Sakat (5) ap (2) 7 — Su kabi (3yİranli meşhur şair (4) RA (2) i 8 — Karnı boş Öğ) Arzu, merak (s) 9 — Fırsat (6) Teessüf (4) 10 — Malül (4) Uzağa işaret (2) Göz rengi (3) 11 — Soluk (5) Dokunmak (5) (2) Kör (3) MAYIS. 1201 -Hihik Hayat Kaza ve Otomobil larınızı Galatada Ünyon hanında kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaplır- maymız. Telefon: Beyoğlu 2002 Je Şehrimizin en kibar ve nezih aile mecmaı İÇiFTLİK PARKI Hergün gece yarısına kadar en maruf sazende ve KI) lerden müteşekkil SAZ HEYETİ ve ayrıca CAZBAND Tütün İnhisarı Umu- 1 Çİ a mi müdürlüğünden: Haziran 31 iptidasından mayıs 32 nihayetine hadar bir sene zarfında Cibali fabrikasında birikecek tahminen 200.000 Hn kırpıntı mukavva ve kâğıt ile 2,500 kıyye sigara kâ indi püskülü ve 1,200 kıyye ambalâj kâğıdı parçaları için evvelce yapılan pazarlıkta elde edilen fiatlar haddi lâyık görülmedi. Mezkür kâğıt ve kırpıntılar 8/6/931 pazartesi | günü saat 1l de Galatada mübayast komisyonunca pazarlıkla! satilacaktır. Taliplerden 400 lira depozito alınır. ÜÇÜNCÜ Katta Resmi İstanbul ve taşradaki Devair ve Müessesatı Resmi- yenin nazarı dikkatine: 1 Haziran 931 tarihinden itibaren gazete- mizde neşredilecek bilümum devair ve mü- essesatı resmiye ilânlarının teahhüre uğra- mamasını ve muntazamen neşrini yeni teşekkül eden ve merkezi Istanbulda, Ankara caddesinde Kahraman Zade hanında TÜRK LİMİTED ŞİRKETİNE gönderilmesi iktiza ettiğini devair ve mües- sesatı resmiyenin enzarı ittilâma arzeyleriz. > Telefon 20960 « teminen bulunan ilânlar Yeni neşriyat TÜRKSPOR Bugün çok kıymetli mün- derecatla ve güzel bir tabıla çıktı, Abidin Daver, Ahmet © Fatih icra memurluğundan: Fatih hilâl kundura mağa- zası sahibi Hüseyin Hakkı Beye kırk dört lira yirmi dört kuruş borçlu Beşiktaşta sl Valde çeşmesine bakkal Bi- lâl sokağında 5 No. hanede -birinci mülâzim Bürhan EF, hakkında yapılan icra taki- batı üzerine mübaşir tarafın- dan verilen meşruhata naza» ran ikametgâhı meçhal oldu- ğu anlaşılmış ve ödeme em- rinin bir ay müddetle ilânen tebliğine karar verilmiş oldu- undan mumsileyhin bu müd. det zarfında icraya müraca- Beğiktaş büyük aile parkı bu akşam Ramona 3 perde ayrıca kom. orkestra Fantaziler, Kuyunun deliklerine ayak uydurarak a; inmeğe başla- dı. İndikten sonra hangi istika mete gideceğinde tereddüt et- ti. Nihayet gideceği yolu bul- du, Fakat bu yolun istikametin de bakınca ileride hafif bir ışı- ğın yanıp söndüğünü gördü. Fe rah dehşet içinde kaskatı kesil- | di. O sırada ışığın ianesile uzun ! boylu sarışın bir adam farket- ti. Bu adam yere eğilmiş, bir tüfenk yığınına bakıyordu. Kal binin çarpıntısı kendini boğa- cak bir'dereceye gelmişti. Ma- amafih nefsine hâkim olup et- rafı dinlemeğe başladı. Hayatı şu sırada göstereceği zekâ ve basirete bağlı idi. Bu sırada tü- nelin içinde bir kapı açıldı, a- dam karanlıkta kayboldu. Fe- rah Bülbül'ün cesedini kucağın da sımsıkı tutuyordu. Vakit | kaybetmeden ileri doğru yolu- na devam etti. Bu sırada ayağı- nın altında bir çakıltaşı yuvar- landı, Arabın dizleri titremeğe başladı. Bülbül'ün soğuk par- rile her tehlikeyi göze aldırmış tı makları yanaklarını Sek enda Haremağası o bağıra İ gözlerine hücüm eden yaşlar rü atla itirazalın dermeyan et- mediği . takdirde muamelei kanuniye tatbik (edileceği ilân olunur. | Korkudan dilsiz bir ti, Arkasından biri mi - geliyor- du?. Bilâ ihtiyar yoluna devam etti. Tünelin boğucu havası bir den serinledi, rutubet kokusu ile beraber denizin fışıltısı du- yuldu. Nihayet yeraltı yolunün yer yüzündeki deliğine gelebildi. Kendini dışarı atınca denize doğru yürüdü. Yürümekte de. vam etti... Bu sırada uzaktan kulağına bir geldi. Sahilde biri ken- disini çağırıyı Yanıbaşın- da bir şey gü: düştü, EN cesedi . kolların. dan atmıştı, Mehtap vardı. Arap bu su- retle ağır yükünden kurtulunca iki kolunu soğuk suyun içine sarkıtı, Sahildeki adam halâ kendisine sesleniyordu. Arabın yetinikörleştirdi. Eli ile vedaa benzer müphem bir işaret yap- tı, sonra öldürdüğü kadın ken dini çekiyormuş gibi, vücudü- nü dalgalara terketti... İhsan Beylerin o makaleleri, Antrenör Her Abrahamın Atletizm hiriecilikler hakkın- da bir yazısı, Muvaffak sanın karikatürü. Galatasaray son zaferi etrafında şayan dikkat yazılar, Galibiyet gol- lerimizin güzel enstantenele- ri, Roma muhabirinin resimli mektubu. İzmir son ihtilafla- rın iç yüzü. Güzel vücut mü- sabakası (başladı. Mektep maçları V.S. Yaz me BEBEK'te Kiralık Yal İbrahim Bey Kadri'nin ya- kalandığını iyic aklı kesince başındaki kadın çarşafını attı. Adamlarına lâzım gelen tali- matı vermeden evvel, çuvalı içinde hareketsiz duran adama muzaffaranc bir tavurla baktı. Kerimeyi ele geçirebilmek için hiç vakıt kaybetmemesi i- cap ediyordu. Yaptığı seferden dönünce Yusuf Paşanın konağma gitti. Ferahın ortada görünmemesi İbrahim Beyin hayretini mu- cip oldu. Kendisine yabancı bir uşak yol göstermişti. Onun için Yusuf Paşa misafirini ağır arken sıkıldığını belli etmeme ğe çalışıyordu. — Ne var ne yok paşam? Bizim hayırlı mesele nasıl ol- du?.. Yusuf Paşa gülümsedi: — Kerimeyi bayağı görece- # Idi. Meseleyi kendisine imi için İ ği şerhile bilâ tebliğ iade İst. Asliye Mahkemesi İkinci Hukuk Dairesinden: Ali Rıza Bey vekili Avukat Mişon Ventura Efendi tara- fından Perapalas otelinde mu- kim Mösyü Preston Loke aleyhine meyanelerinde mün- akit olbaptaki mukavelena- menin infisah etmesine binaen mumaileyhs devredilen krom madeni ruhsatnamesinin mü- vekkili namma iadeten kay- dının tashihi hakkında 931- 144 numero tahtında ikame olunan davadan dolayı müd- deinleyhe berayi tebliğ gön“ derilen dava arzuali zahrına mumaileyhin mezkâr otele bir çok defalar gelip gittiği ve son defada 16-6-930 tari- hinde mezkür oteli terketti- edilmiş olmasına mebni ber- mucibi talep hukuk usulü mu- hakemeleri kanunun 141 ve 142 inci maddelerine tevfikan g bildirdiğim zaman itiraza ben- | Sİ zer hir vazivet almadı Rüvül. | üç ay müddetle ilânen tebli- - | tehdit v. İbrahim Bey kaşlarını kal- durdı, inanmak istemez gibi sordu — Büyükada'ya mı? Ne yap- tınız Paşa? Kızınızi oraya gön- derdiğinize hiç iyi etmemişsi- niz doğrusu... — Ne yapayım Biraz rahat. sızdı. Tebdili havaya mühtaçtı. — Pekâlâ Bursaya neden göndermediniz? Hem orada bi .zim akrabalar da vardı, görü- şürlerdi. — Benim şu sırada Bursa'ya gitmem doğru olmaz. Kızım da ben olmayınca gidemez. İbrahim Bey kaşlarını çattı: -—- Küçük hanımın üstüne bu. kadar fazla düşmeniz doğ- ru değil. Düşünün ki, kızmız yakında benim zevcem olacak.. Sonra her yere kızımızın peşi sira gi- decek olursanız, bir gün vazife nizden ayrılmak mecburiyetin- de kalırsınız diye korkarım! Ibrahim Beyin bu sözlerinde İ Vesamf Busawa Mamak misli ELİ Candan gülmek İstersenizğ) o Bu: akşam ” Asri sinemaya ' Gidip ) NİCOLAS KOLİNE'i | Yaşayan ölüler (Yahut Yaşasın Hayat) filminde görünüz. Sizi gül- mekten hasta edecektir. Dramların en komiğidir. Perde aralarında zengin varyete numaraları MAJİK sinemasında HACI MURAT filminin 3 son günü Yaz fiatleri, Duhuliye 25 Birinci 40 localar (4 kişilik) icra memurlu; Hilâl e ğazası sahibi Hüseyin Hakkı beye 41 lira 45 kuruş borç lu Beşiktaşta Valde çeşme- sinde bakkal Bilâl sokağında 5 No hanede birinci mülâzim Mehmet Nuri ef. hakkında yapılan icra takibatı üzeri- ne mübaşir tarafından veri- len meşruhata nazaran ika- | metgâhı meçhul olduğu an-| laşılmış ve ödeme emrinin | bir ay müddetle ilânen teb- liğine karar verilmiş oldu- ğundan mumaileyhin bumüd- det zarfında icraya müraca- atla itirazatını dermeyan et- medi takdirde | muamelei kanuniye o tatbik edileceği ilân olunur. Susuz, Sabunsuz, Fırça, Kremini kullanınız. Her yerde bulunur. Deposu Yeşildirek Sıvacıyan han No. 10 Devreedilecek ihtira berati Sigara ve emsalinin üst yüz“ || lerini, temas mandalı ve em- sali ile dikişlerinden kavrıya- rak düzeltmeğe mahsus terti- tibat hakkındaki icat için Sa- nayi müdüriyeti umumiyesinderi istihsal edilmiş olan 24 hazi- ran 1929 tarih ve 441 nume- rolu ihtira beratı bu kerre ferağ veyahut icara verile ceğinden mezkür ihtirayı sa tan almak veya isticar etmek arzusunda bulunan zevatın İstanbul Bahçekapı Taş han No. 43-48 de mukim vekili H. W. İSTOK efendiye mü- râcaat etmeleri, ğince karar verilmiş olduğun- dan tarihi tebliğinden itiba- ren üç ay zarfında muma- ileyh Preston Loke efendi cevap vermediği taktirde hak: kında muktazi muamelâtı ka- nuniyeye tevessül olunacağı ve dava arzuhalinin bir sure- tinin mahkems div. usulen talik “edilmiş olduğu ilân olunur. dı. Yusuf Paşa İbra- him Beyin israrına karşı dayan mak isteyordu. — Bana yarın sabaha kadar müsaade ediniz.. dedi. İbrahim Bey durulacak za- man olmadığını pekâlâ biliyor- du. Onun için israr etti: — Bir saat sonra Adaya bir Vapur var, Adaların gece hava- sı sıhhate pek iyi gelmez. Kor- karım ki, Adada kalırsa Keri- me H. rahatsız olur. Onun için siz her halde Adaya gitmelisi niz. Eğer bana bir emriniz var. sa, yapmağâ hazırım... Yusuf Paşa barit bir tavurla cevap verdi. — Hayır, bir şey istemem. lebili; iz, Allaha ismarladık Pa. şam... İnşallah yarın sabah gö- rüş z Yusuf Paşa misafirini teşvi ettikten sonra hareme çekildi. Bu mülâkattan hiç hoslanma- maştu, Maamafih iş bununla bitme i yordu. Daha Keri ile görüşe. |