Kr 2 ; anma “Yolev mektupları | | Iki kişilik bir spor otomobilinde.. 1 Sitrabon Fransa için: “Şi- malin $islerini ve Akdeniz sa- hillerinin portakallarını bir a- raya toplayan bu memleket, Allahm mevcudiyetini ispat eden delillerden sayılmak lâ- zundır.,, demişti. Dört beş s€- nederberi Anadoluda dolaşır- ken memleketim içinde bu mütaleayı benimsemeğe alış- tım, Ve kaç defa, intibalarımı Zâptetmek üzere kalemi elime aklım, Fakat, yalnız kendim için yazamamak bu arzuma engel oldü, Temadi edecek olan Anado hı seyahatlerimde görüp duya caklarımı (Milliyet) te tesbit edilmek imkânı hasıl olunca | ağır bir yükten kurtulmuş gi- bi oldüm. Çünkü yazıdan zevk almış ve gazetecilik etmiş bir adam, hayat şehralımda han- gi yan sokağa sapmış olsao geniş yolu bir türlü unutamı- yor ve yaşamak için hangi ka- İba girmiş olsa bu kalıp mey- danda, fakat bir zerre kadar yabancı, muharrirlik ve gaze- | tecilik ise etini ısıtan sıcak ça | maşırlar gibi gizli, fakat mev- cudiyeti ile daha sıkı fıkı mer but kalıyor. ... Anadoludan o “MilHyet, e göndereceğim mektuplar an- cak birer yolcu mektubu ola- caktır; şimendiferle, araba ile, otomobille, bazan yaya, ekseri ya at sırtında bir kasabadan diğerine giderken gördükleri- ni, işittiklerini ve görüp işittik lerinden güzelliğe ve iyiliğe matuf olarak çıkarabildiği ne- ticleri kaydeden bir yolcunun mektupları. Esasen, bir şehirde bir haf- ta;hattâbiray tevakkuf edenler için daha şümullü iddialarda bulunmağa imkân var mudır.? Hemen her şeyden evvel bah- setmek, her türlü hareketleri, yapılan işleri tetkik edip kat'i mülâhazalar dermeyanına kal- kışmak doğru mudur? Bizzat içine karıştığımız ve etrafile bildiğimiz hâdiselerin gelip geçenler tarafından ne şekilde mütalea edildiğini gö- rörek hayretler içinde kaldığı mız çok defa vâkidir. Meselâ, filânca şehirde senelerdenberi ikamet ediyorsunuz; bu şehrin umumi hayatını sizden gizli bi rtarafı kalmamıştır; beledi- yesinin, idarei hüssiyesinin, maişet tarzının, sanayiinin ti- carcinitn yakın aşinâsısmiz; bunlar hakknda muayyen fi- 'kirleriniz vardır, Derken, gü- nün birinde bir gazetede bun- lardan her hangi birine dair bir yazı görür ve alâkadar o- Tursumuz. Fakat, şaşırıp kal- makta da geğikmezsiniz, Çün- #kü, yakından vâkıfı butundu- İğunuz o iş sathi görmek ve ya hut alâkadar bir memura hoş igörünmek sebeplerile büsbü- tün başka bir cepheden tetkik edilerek bir icubeye döndürül- *müştür, “Yolcu metktupları,, ne met hüsena, ne de zem ve ölçüsüz teniridi havi olacaktır. Azami bitaraflık ve kabil olan tesa- mühle yol intibalarmı naklede cekler ve seyahat manzaraları nı bir diyurama gibi, fakat bir az da umumi faaliyeti tahdit veya ikaz eden âmilleri araş- tınmağa, o diyuramayı bir. si- nema şeridi gibi o müteharrik ve canlı göstermeğe çalışarak kariin gözleri önüne koymağa uğraşacaklandır. ... İlk merhale, İstanbul - An- talyadır. Fakat, (oSeyrisefain vapurlarile doğru. Antalyaya değil. İstanbullan Mudanya- ya kadar denizden ve Mudan- yadan itibaren otomobil ile karadan. —.8Yol üstündeki başlıca şehir « obalar şunlardır; Bursa - Pazarcık - Bozöyük < “ütahya - Afyonka- İki kişilik bir spor otomobi- lile bir kânunuevvel gecesi Ba likesirden Mustafakemalpaşa ya gidiyorduk. Bu kasabaya beş kilometre uzakta, otomoöbi lin lâmbaları birdenbire sön- dü. Şose ıslak, otomobilin fren leri gevşedi. Zifiri karanlıcta otomobil serkeş bir yarış atı gibi kendi kendine ilerilemek- te devam ederken sol tarafa doğru kaydığımızı hissettik. Oomuobitl söktüremediği o bir mâniaya tesadüf ederek dur- muştu. Kibrit çakarak ne oldu ğumuzu anlamak istedik. Ve | gördük ki lâmbalar kommuta- törün ihtizazla yerinderi oyn masından dolayı sönmüştür. Lâmbaları tekrar yakınca ş0- senin kenarındaki içi su ile do- İu büyük bir hendeğin çamur- larına saplanmış olduğumuzu müşahede ettik. Otomobil üç metro daha yürümüş olsaydı korkuluğu olmayan büyük bir köprüden uçacak ve parçala- nacaktık. Buz gibi esen ıslak bir rüz- gârda zorlukla teneffüs ederek beş kilometreyi yaya yürüdük. İ Mustafa kemalpaşadan © bir İ kamyon, kâfi miktarda halat, yardımcılar alarak kaza mahal İnme döndük, Kamyon otomo- bili çamurdan çıkaramadı. Va- kın bir köyden çift manda getirip otom kurtardık. Bütün bu mesai beş saat sür müş, şafak sökmeğe başlamış &. Başımıza gelenlere kahka- halarla gülerek yolumuza de- vam ettik, Otomobil seyahatinin bu a- cı zevkini hiç tattınız mr? Tir yakilerin sadekahvesi gibi bir sey. Tavsiye ederim ve Allaha ısmarladık derim. ENE Adaların elek- trikle tenviri Şirket müdürü dün Ankaradan geldi Elektrik şirketi müdürü M. Hanses dün se- bahki ekspresle Ankaradan şeh- Timize şirkete ait bü- tün meselelerin halledildiğini ve İstanbulun Ana- dolu yakasile A- daların elektrik ihtiyacmı sür- atle temin içir. tesisat hazırlık- larına başlandığını tir, ö1, Han: söylemiş- Mukavele' Bu hususta nafia vekâletile elektrik şirketi arasında imza edilen mukavele belediyeye bil dirilmiştir. Yeni mukavele mucibince A nadolu cihetinde Caddebosts- nında elektrik fabrikası inşasın dan ve Kadrköy havzası fabri- kasının buraya naklinden vaz- geçilmiştir. İstanbul belediye- si imtiyaz mucibince Adaları elektrikle tenvir hakkından vazgeçmiştir. Şirket WBoğazın bütün Ana dolu sahasma, Pendiğe, kadar | olan bütün köyleri Yakacık ve Kısıklıyı, Büyükada ve H liye cereyan verecektir, B bu yerlerde mukavelenin imza si tarihi olan 20 nisan 93! den | itibaren beş sene zarfında elek trik tenviratı başlayacaktır. 26 nisan 931 den itibaren ni hayet on ay zarfnida Büyüka- daya, bu on aydali bir sene-son ra da He eybeliye cereyan veri lecektir. Ücret tarifesi İstanbu la nisbetle yüzde beş fazla ola caktır. Fakat varidat 50 bin li- rayı geçerse bu zâm kalkacak tır, MİLLİYET ÇUMARTESİ 9 MAYIS HARİCİ HABERLER.. 1931 Mısırda yeni intihabat etrafında.. Lâmbaları yakınca bir hendeğin çamur-|Muhaliflerce gayri meşru sayılan bu intihabatın larına saplanmış olduğumuzu gördük Bu gidişle bitece- ğe benzemiyor SITKI PAŞA Mısırdan gelen haberler ora daki vaziyetin çok iyi olduğu nu gösterir mahiyette değil. Son bir seneden beri iktidar mevkiine gelmiş olan Sıtkı Pa şa hükümeti ile muhaliflerin a rası hiç iyi değildir. Önümüzde intihabat var. Sıtkı Paşa parlamentoyu dağıt tıktan ve kanunu esasiyi, inti- habat kanununu değiştirdikten sonra milletin reyi alınmadan yapılan bu tadilât başta millici 'Vefd fırkası olduğu halde eski başvekii Mahmut Paşanın Ahı- rar fırkasını ve muhalifleri çok sinirlendirmiştir. Muhalifler in tihabata iştirak etmek istemi- yorlar. Çünkü bu intihabatı gayri meşru sayıyorlar. Geçen lerle Vefd ve Ahrar fırkaları- nın reisleri Nahas ve Mahmut Paşaların uğradıkları tecavüzü telgraf haberleri bildirmişti Şiddetli bir mücadele başlamış tar. Bu mücadelenin neticesi ne olacaktır?. Neticeyi tahmin ko lay görünmüyor. - Şimdiye ka- İ dar Vefd fırkası aleyhinde yi pılan hareketler daima akim | kalmıştır. Bu sefer de böyle mi olacak? Vefd fırkası bu intiha | bata iştirak etmediği cihetle a caba milletin reyi şimdiki hü- kömetin aleyhinde mi kendini İ gösterecek? Şimdiye kadar ya | pılan intihaplarda Vefd fırka- sı Mısırın istiklâli için uğraşan bir fırkadır. Bu uğurda on sene den beri çalışıyor. Fırkanın mü | €ssisi Zaylul Paşanın vatan yo mamıştır. Bu enilli reis öldük- ten sonra Vefd fırkası vasıl ol- mak istediği büyük gayelere © rişemedi. İngiltere ile olar ihtilâf hal ledilememiş, Mısırın istikelğli | temin olunamamıştır.: Fakat kınm ekseriyeti tarafmdan his sedilen mecburiyet sarsılma- mıştır. Onun için şimdi Sıtkı Paşa hükümetinin Vefd ekse- | riyeti yerine kendine taraftar bir ekseriyet temin etmek için açtiğı bu intiHabatin neticesini beklemek âz meraklı olmaya- caktır. İngiltere ilç Mısır arasında | muallâkta'kalan mesail halle- dilmeden Mısırda tabif bir inki şaf görülmeyecektir. Mısırın hayat ve istikbaline taalük €- den bu ihtilâfın ne vakit berta- rat edileceği ise beli değildir. Vefd hükümeti zamanında a- kim kalan müzakerata Sıtkı Paşa hükümeti başlayamamış- tır. Mısırda milletin reyile te- şekül edecek ve milletten kuv vet alacak bir hükümet teşkili ileride mümkün olduğu takdir de Mısırın dahili ve harici va- İ secektir. unda nelere uğradığı unutul- | Vetd fırkasına karşı Mısır hal | alacağı netice pek şüpheli görünüyor EE elini Mücadele... Asın mektubu 7 fganistanda yeni mesal Köbillen (bildiriliyor : — Afgan şahı Mehmet Nedir Han ve hükümeti memleket da hilinde Kâbil — Celâlâbat — Pişaver, Kâbil — Kandıhar, Herat — Kâbil ve Mezarışe- rif — Kâbil yollarını inşa ettir mektedir. Bu son tarik Orta Asyada- ki Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan Cümhuriyetleri Je olan münakalât ve ticaret yoludur. Eskiden vesaitsizlik- ten bu yollardan geçmek kildi, İşte bu suretle şosa ve demiryolu inşaatile memleket terakkiye doğru yürümekte- dir. Hükümet, m maarif ve inşa- at müesseseleri için Alman, İngiliz ve Fransız mütehassıs ları getirtmiştir. Bunlar yük- sek maaşla çalışıyorlar. Memleket dahilinde pey- denpey ilk ve orta mektepler açılmaktadır, diğer taraftan hükümet tecrübeli adamlram fikrine müracaat ediyor. Ge- çen sene İstanbulda vefat &- den Afgan âlimi Mehmet Bür hanettin Belhi Hanın akraba sından ceneral Mehmet Naim Hanın fikir ve tecrübesinden istifade edilmektedir. Bu zat Afgan inkilâbımda büyük hiz- metlerde bulunmuştu. Bilkas- sa, mekteplende derslere inzı- bata çok ehemmiyet veril mektedir, Efgan milleti yeni idarenin bahşettiği vaziyetten memnundur. oEskiden Şii- lik ve Sünnil gibi Mez- hep tleri vardı. Şim- di, bunlür ile uğraşanlar teczi- nisbetirle her şeye çalışmak- tadır. Malâm olduğu üzere meşhur çete reisi Peçe i tarafından ika edilen öhtilâl ü zerine hazine boşalmıştı. Bu- nun temini için hükümet ha- riç komşu memleketlerde tica ret mümessilleri ihtâs etmiş- tir ve bü suretle memleketin ham #evaddı harice çıkarılı- yor ve madenlerin işletimesi İne çalişiliyor. Hükümet “Tü İ kiyedeki sefaretine işar ettiği telgrafta, Türk liselerindeki Afganli talebenin vezifelerile meşgül “olmalarını ve bunun büyük elei Sultan Ahmet Han tarafindan ifa edilmesini tekit İ etmiştir. Evvelce Türkiyede staj gör | müş Afganlı. zabitanm mühim bir kısmından da istifade edil- mektedir. Hülâsa memleket dahilin- İde tam'bir istikrar ve sükünet vardir. ee — Yunan parlementosu ATİNA, 7 (A.A) — Mat- İ buat ceraimi hakkindaki kamı- na devamlı muhalefet yapıldı- ğı e irde M. Venizelos, mec Misin Yeshimi isteyecektir. Fa- | kat böyle bir ihtimalin önüne İ geçileceği “ümit edilmektedir. Beynelmilel ticaret odası VAŞİNGTON, 7 (A.A) — Beynelmilel ticaret odası kong tesi, gümrük tarifeleri hakkm- da müzakerelerde bulunmuş- tur, İngilterede erazi vergisi LONDRA, 7 (A.A) —M. Snovden tarafından arazi ver- gisine müteallik olarak veril miş olan karar sureti 230 reye karşı 280 rey ile kabul edilmiş tir, Japonyanın harici ticareti TOKİO, 7 (A.A) — Nisan ayma ait ve harici ticarete mü ve ihracatı 81000000 yendir. İhtilâf Fransa-İtalya ara sında mesele.. LONDRA, 7 (A.A) — A- vam kamarasında hariciye na- zırı M. Henderson beyanatta bulunarak, deniz itilâfınm hali hazırdaki vaziyetinin anlaşama mazlık neticesi olduğunu ve fa kat bunun-Cenevrede M, Bri- yand ile M. Gandi arasmda ye- niden yapılacak müzakereler neticesinde zail olmasının muh temel bulunduğunu söylemiş - tir. LONDRA, 7 (A.A) — tehassıslar, Hariciye nezare - tinde toplanmışlar ve deniz iti lâfı meselesi hakkında nokta nazar teatisinde bulunmuşlar. dır. Salâhiyettar mahafil, üç alâkadar hükümetin hali hazır da mevcut müşkülâtı iktiham temiş oldukların: beyan eyle- mektedir. Önümüzdeki hafta zarfm- da Cenevrede aktedilecek içti- mam üç memleket hariciye na- zırlarıına mesele hakkında doğ sudan doğruya müzakeratta bu lunmak fırsatını bahşedeceği tahmin ediliyor. Fransanm muvaffakiyeti LONDRA, 7 (A.A )— Da- ily Express gazetesi “ Fransa- nın Avrupadaki siyasi bir zafe ri,, namile yazmış olduğu *bir makalede diyor ki: Fransa, bir | kaç hafta gibi kısa bir müddet zarfında Almanya ile Avustur yanın gümrük itilâfr ile muka- renet plânmı ve Almanya - Ro manya, Romanya - Macaristan itilâflarını suya düşürmek su- retile harpten sonraki siyasi zaferlerin en parlağını ihraz et miştir ; Bu hal, Fransanın hali ha- zırda Avrupada siyaset saha- sında en hakim bir devlet oldu! ğunu göstermektedir.. Ve bu- günkü nüfuzunun Avrupa dip- lomasisinde misli mesbuk değil dir. —— ee — İngilterede bir gazete LONDRA, 7 (A.A) — Lon- drada çıkmakta olan Evening Nevs namındaki akşam gazete si- müdürlüğü ile gazetenin ta- bi makineleri memurları arasm | da zuhur eden bir'ihtilâf dolayr sile bu memurlar işi: bırakmış- | İ lar ve güzete noksân olarak çık mıştır. İhtilâfın menşei şudur: | Amele, fazla mesai saatlerin- de bütün makinelerin işlemesi- ni ve bu suretle mesainin mü- savat dairesinde taksimini is- temektedirler. Londranın di. ğer iki akşam gazetesi olan E- vening Standard ve Star gaze- tesi; Evening . Nevs gazetesi müdürlüğüne karşı bir cemile olmak üzere son tabılarını neş- retmemişlerdir. İhtilâf henüz halledilmemiştir, bu -ihtilâfın | başka gazetelere de sirayet et- meyeceğinde tereddüt ediliyor. Fransa ve İspanya MADRİD, 7 (A.A) — Fran sa meb'usan meclisinin genç İspanyol cümhuriyetinin tebri kini mutazamm bir takrir ka bul etmesi, siyani muhafilde | fevkalâde iyi bir intiba bırak- mıştır. MADRİD, 7 (A.A) — İs- panyanın Rucuos - Aires sefiri M. Panvilla'nın Paris sefirliği- ne tayin edileceği söyleniyor, Amerikan gümrük tarifesi NEVYORK, 7 (A.A) — İk tısatçılardanmürekkep gayri si yasi bir grup, gerek Amerika- daki ve gerek hariçteki meşüm ! tesirlerini ehemmiyetle kaydey teallik'bir istatistiğe nazaran | ziyeti beklenen inkişafı göste- | Japonyanın ithalâtı 127000000 | rifelerinin hemen tenzi lediği 1930 senesi gümi ta- â lep etmeğe karar vermiştir. il Memlekette çimento fabrikaları çoğaldı Fabrika sahipleri rekabet karşısında gümrük tarifesinin tezyidini istediler ANKARA 8 (Telefonla) — Memleketimizdeki © çimento fabrikaları mümessilleri bir he yet halinde İktis” : vekili Mus tafa Şeref Beyi ziyaret ederek bâzı metalip ve temenniyâtta bulunmuşlardır. Bu hususta he yet azasından Avni zade Tah- sin Bey şu izahatı vermiştir: “Yerli çimento fabrikaları çok müşkül (vaziyettedirler. 1929 senesine kadar yalnız ars lan ve Eskihisar fabrikaları vardı. Bunlar senede 45 bin ton. çimento o istihsal ederlerdi. Memleketin umumi ihtiyacı i- se 180 bin tona yakındı. Binaen aleyh üst tarafı memlekete ha riçten gelirdi. Bu suretle yal- nız çimento için her sene hari- ce 2,5 milyon kadar döviz gi- derdi. Bu vaziyeti gören ecne bi sermayedarları memlekete çimento fa“kası yapmanın Muhafızgücu-Altay maçı İZMİR 8 (A.A.) — Bugün Alsancak sahasında Ankara futbol takımı ile Altay takımı arasında bir maç yapıldı. Ha- kem İmalâtıharbiyeden İhsan Bey idi. Mutat merasimden sonra oyuna 16 buçukta başlan | dı Daha oyunun beşinci dakika | sında Altay müdafiini geçen Muhafiz gücü sağ içi Ahmet kuvvetli bir şütle takımıma ilk İ golü kazandırdı. Bu golden sonra kendilerini toplayan Al- taylılar mukabil taarruza geç- tiler. Çok geçmeden seri ve gü zel paslarla hasım kalesine ka dar indiler. Çekilen güzel bir şütü kaleci tuttu. Altaylılar ya vaş yavaş açılmağa ve muhafız kalesini üsrkıştırmağa başladı lar. Fakat bir türlü gol çıkara- mıyorlardı. Bunun üzerine Al- tay takımında bazı küçük deği şiklikler oldu. | 4Osncı dakikada Altay aleyhi hine verilen bir favul kalenin 5 nünde penaltı oldu. Muhafız gücünden Slaâheddin penaltı- yı çekti. Top kalecinin eline isa bet-cderek geri döndü. Bu esna da yetişen Salâheddin topu ağ lara takarak Muhafızgücünün ikinci sayısını kaydetti. Bu su- retle birinci haftayrm 2-0 Mu- hafız gücünün galibiyetile ne- ticelendi . İkinci haftayim başlamadan evvel Altaylılar hakeme itiraz | ettiler. Hakemliği başka birisi kabul etmediği için tekrar o- yun Beyin idaresinde başladi. İkirici golden sonra ka leyi terkeden Fhemi tekrar ye- rine geçti, Oyun başlar başlamaz, Mu- hafızgücülüler tekrar Altay ka lesine akın etmeğe başladılar, 20 inci dakikada Muhafızgücü Telâtt&en güzel bir pas lan İ sağ açık Apti üçüncü golü de İ yaptı. NNihayet 32 inci daki- kada Altaylılar'pen altıdan ilk ve son gollerini yaptılar ve 0- yun bu suretle 3-1 Muhafızgü İcünün galebesile “neticelendi. Oyun çok sert ve favlü cereyan etmiştir. Türk futbolcularının Sovyet Rusyayı ziyareti MOSKOVA 8 (A.A)— Mil İM Türk fütbol takımının yakın. | da oSvyet Rusyayı ziyaret ede ! ceğine dair spor merkez heye-" ti reisinden buraya gelen mek tup hakkmda Sovyet matbuatı diyor ki: “ Bu haberin büyük bir spor ehemmiyeti vardır. Türk ve Sovyet futbolcuları son defa o- İarak 1925 te karşılaşmışlardı. Geçen 6 sene zarfında Türk fütboletiları muhtelif Avrupaa takımlarile ciddi maçlar yaptı- | | lerek dört yüz lira mükâfat al lar, Binaenaleyh, önümüzdeki maçlar çok enteresan olacağı- na şüphe yoktur. kârlı olduğunu düşündüler, Bu suretle memleketimizde çimen to fabrikalarr çoğalmış oldu. Bu netice çimento sanayii için hiç te kârlı olmadı. N Zira, fazla istimal başladı. ? Buna ecnebi rekabeti de mün- zam oldu. Ecnebi rekabetini i- kiye ayırmak lâzımdır. Biri İ- talya ve Yugoslüvya rekabeti, diğeri ise Rus rekabeti, Ruslar piyasamızı, çimento rekabetini yüzde on beş noksa | nına indirdiler. Diğer taraftan son gümrük tarifesi tadilâtm- da vaktile yedi buçuk lira olan çimento gümrük resmi altı bu Suk li liraya indirilmiştir. Alınacak tedbirler arasında gümrük tarifesinin tezyidini de istedik. Yerli fabrikalardan alınan rüsumu mühtelife ton başma 580 kuruştur. Bu resim £ lerin tezyidini de istedik.,, Ankara at koşuları ! İ ANKARA 8 (A.A.) — Ya- rış ve ıslah encümeni tarafm- dan tertip edilen Ankara ilk bahar at yarışlarının birincisi | bugün yapılmıştır. Hava gü- zel ve saha aklabalıktı. Yarış» lar muvafafkıyetle neticelens miştir, Birinci koşu üç yaşında ve İ hiç koşu kazanmamış yerli ve Arap taylara mahsus ve me safesi 1000 metre olan bu kosu ya 7 tay iştirak etmişti Efendinin Ümidi birinci g: rek 300 lira mükâfat a Şevket Beyin Suzanı Salih Efendinin Bahtiyarı dün cü geldiler. Mesafesi 1400 metre olan İ kinci koşu 1931 senesinde koşu kazanmamış dört halis kan İn giliz hayvanı iştirak etmiştir. Fikret Beyin Ririki birinci ge mıştır. Şakir Beyin Filosofu 7 inci İsmail Hakı Beyin Yel'i 3üncü geldiler. Dört veya daha yukarı yaşta hiç koşu kazanmamış yerli ve Arap hayvanlara mahsus olan 1600 metre mesafeli üçüncü ko! şuya yedi hayvan iştirak etmiş tir. M. Bins'in Sunlaydı birinci, ikret Beyin uğuru ikinci, Ah: met Efendinin Yıldızı üçüncü gelmiştir, Birinciye 300 lira ve rilmiştir. Dördüncü hendikap koşusu olup mesafesi . 1800 metre idi. İki haliskan * İngiliz arasında yapıldı. Bir saat evvel koşuya gitmiş olmasına rağmen Şakir Beyin Filosofu birinci gelerek beşyüz lira mükâfat kazandı Rakibi Andrenikos idi, Beşinti'hendikap koşusu be$ yerli ve Arap hayvanı girdi. Fikret Beyin Maltayı birinci, Hasan Beyin Ceylânı ikinci, Emin Beyin Tayyarı üçüncü gelmişlerdir. Birinciye dört. yüz Tira mükâfat verildi. Bu kö Şunun mesafesi 1600 metre idi. ANKARA, 8 (Telefonla)— Bugünkü at koşularının en is fendinin “Yıldız, nın üçüncü gelişi kayda şayandır. Bu at üzeride oynayanlar” çok âz olduğundan Yıldız bah” si imüşterekte bire karşı 42 ka zandırmıştır, 350 seyyah daha geliyo! Geçenlerde limanımızdan g€ gerek Rusyaya giden Karanti ya seyyah vapuru dün gelmiş. ve akşam Suriyeye harekât et miştir, Ronçi ismindeki büyük İngir liz seyyah vapuru çarşamba gü nü 350 Amerikali ve | İngilif seyyahını hamileri Timarnımız8 gelecektir. Dün Lamartin vapuru ile d€ 40 Frâhsiz seyvahi gelmi s in eki inanlar ii lamalıdırlar,