8 e No: 3 URiYEBE ERANSIZLAR Muharriri: A, R. Lübnanda tertip edilen isyan * Suriye üzerinde ( Manda ) ismi verilen işgalin mahiyeti Avrupa büyük devletlerinin. 5 zihninde daima bir “Islâm bir © İliği” korkusu yaşar. Buna da- ir yazılmış bir çok eserler zik- © redebiliriz.Bu eserlerin muhar rirleri hemen ağız birliğile gü mesi ve cihana İslâm (İmparatorlğunun vücude gelmesi o mümkündür “diyorlar. Hattâ Abdüihamidin ilk defa Japonyaya gönderdi- © ği heyetin Hindistana uğrama © smı ve orada Hintliler taraf / dan büyük nümayişlerle kabul edilmesini muvaffak olmuş bir — tecrübe olarak gösterirler. İs- lâm memleketlerinin parça | | | parça işgaline ve istiklâl kazan ç malarma müttefikan mâni ol- * © moalarında bu korkununda hâ- lâ yaşamakta ve hâlâ müessir İİ olmakta bulunduğunu söyle- © sek”pek te yanlış olmaz. Ne- l tekim 1925 Suriye isyanından İİ beri “Arap ittihad” namma * | yapılanı teşekküller ve gittik- İH gekuvvetlenen faaliyetler onla İ * cın bu korkusunu artıran teza- ii Bürlerdendir. iğ İşte bütün bu sebepler top- “lanınca Fransa içir Suriyeye yerleşmek zaruri olmuştu. E- * sasen altmış” 5 * maksatla o “Lübn , i İngilizlerin şiddetli itiraz- (larma rağmen Klcmanso Suri- © ye mandasını aldı, Fakat, hey- © hat! Fransızlar Beyrut limanı- | iç olacağını düşünür ve hazır- “lanırlarken İngilizler bir kaç | 1! milyon fazla masrafı, binlerce bi askeri ve siyasi güçlükleri gö- ii “ze alarak petrol ve şimendifer Hi “hattını Hayfa limanına raptet- © meği düşündüler ve İbnüssüut 55 ile bir mukavele akdine giriş- © itiler. Kudüsten ve dünyanm b di ber tarafından yahudi- £ ilerin Hayfaya toplanması bun “dan ileri geliyor. Son haberler gene Toros ve İstanbul hattın dan bahsediyor, fakat bu bahis © #makalelerimizin hududu hari- e undan burada bıra- iz. Suriye ve Irak üzerindeki tlar anlaşıldıktan sonra da” ismi verilen işgalin demek olduğu venihayet ne iye müncer olacağı kendi “den meydana çıkar. Biz bura- bir mütalâa yürütmekten zi yede Suriyenin bizden ayrıl- tan sonra Fransızlar elinde geçirdiği faciaları hikâye ede- *öeğiz ve ayni zamanda sükün We o emniyetimize kasteden ansız oyunlarını gösterme- çalışacağız Marşal “Foş"'un iği gibi biz de yalnız “tari- Kelime | (Klâsisizm, romantizm, hümanizm ve ilâahirihi) | | İİ Beşeriyetin hep kanlı ma- ralarla geçen tarihine bakı- sa dehşetle görülür ki niza- dahili ve hatâ harici plerin bile esası çok kere takım kelime oyunları ve kavgalarından ibarettir demek ci sulh içinde iken kelimele- re ve onların delâlet ettikleri nanâlara verdiğimiz ehemmi yeti çok görmemeliyiz. Böyle sözler nafile hiddetlere kapıl- “dmadan biribirimizin ne dediği i anlamak için faydası me- pu olan müsahabelerdir. > Hakikaten hayat ve dünya ı anlayış hususunda son ne- miz arasında o kadar de * oldu ve simdi hepi- i edenberi bu | nın bir petrol ve servet mansa | Hajtalık Edebi Musahabe he hizmet etmek” ve Suriyeli komşumuz ile oradaki yüz bin- İeroe rkdaşımıza Fransız Man dasının iç yüzünü ve daha ne gibi âkibetlere doğru gittiği- ni anlatmak istiyoruz. .. Fransızlar Suriyeyi nasıl işgal ettiler?. İngilizler iktisat yollarını letmekle beraber Fransızların Suriyeye yerleşmesini affetme mişlerdir. Görünüşte, samimi iki müttefikin ganimet paylaş- masından başka bir şey yoksa da hakikatte Fransanın Suriye de uğradığı müşkülât ve zarar lar kendi idare sistemlerinden ileri gelmekle beraber sönme- yen İngiliz intikamının da bü- yük rolleri vardır. İngilizler “Derizor”un şimali şarkisin- deki çıkıntıyi sevgili müttefik lerine memnuniyetle bıraktı- lar. Fakat Fransızların “ördek gagası dediklri bummtaka İn tellicens servisin bir Stadyo- mu oldu ve Fransızların başı- na belâ kesildi. Fransızlarm değişmeyen işgal tarzları İngi Jizlerin maksadma çok yardım etmektedir: Ceneral Saray suriyeyi tef- tiş ederken “İskenderon,, ada İ uğraşmıştı, Ticaret odası rei- İ si Timanr gezdirirken: — Ceneral hazretlerine bazı istirhamlarımız var; diye söze başlamak istedi; ceneral der- hal sözünü kesti ve: — İşlerinizle taciz edilme- ğe gelmedim, dedi, siz bir ta- kım ayak satıcılarına benziyor sunuz; ben ise Suriyeden ayak satıçılarını kaldınmak için gel dim:. ; “Cebeli Dürüz,, ün idaresi Coribillet isminde bir Fransız mülâzımma verilmişti, Bu za- bit, kabileleri içinde birer kral haşmetini taşıyan âşiret reis- lerini huzuruna çağırır, Saat- larca ayakta tutar, bir kasaba- ya gireceği zaman daha evvel haber göndererek âşiret reis- lerile ileri gelenlerin selâm ve istikbal için yol kenarına dizil melerini emreder, kasabaya gi rerken borazan ve davullar çal dırarak krallara mahsus mera sim yaptırır ve istikbale gel- miyenlerden ist i kadar ha raç alırdı. Mülâzım bu saltana tı o kadar ileri götürdü ve A- rap reislerini o kadar soydu ki | nihayet Dür; a vılcımları çıkartmağa başladı. İşin vehametini anlıyan Fran- sa hükümeti mülâzımı değiş- tirmeğe mecbür oldu. Güyâ mezunen Fransaya giden Cor billet bir daha iâde edilmedi ve yerine Renaud isminde di- ğer bir zabit gönderildise de Şarklıları alâyiş ve tehditle korkutmak zihniyetini taşıyan kavgası I nın ve kültürlerinin . tesiri al- tında o kadar mütehalif zevk- lere, kanaatlara ve zihniyetle- re ayrılıyoruz ki mensup oldu- ğumuz kütlenin kendine hâs olan lehçesi bir diğer zümre- nin lisanma nispetle bazan büsbütün başka imanâlara de- lâlet. ediyor, Bizde eskiden | mevrus Şark irfanmı yeni ka- zandığımız Garp kültüriyle bir elştirip lisan ve vukufumuzda yer tutan milli bir ansiklope- dimiz de yoktur. Meselâ Aka- demi Pransezin teşekkülünün sebeplerinden biri Fransız ke- limelerinin delâlet ettikleri manâları canlı bir kontrol al- tında bulundurarak bunları ye HARİCİ garistanda kabine Temerküz kabinesi teşkilinden ümit kesilerek eski kabinenin Bul yerinde kalması Bulgaristanda kabine buhra- nı bir türlü nihayete eremiyor. Bütün fırkaların iştirakile bir temerküz kabinesi teşkili yo- lundaki sarfedilen gayretler imdiye kadar neticesiz kaldı. ki hafta evvel Sobranya içti- ma devresini bitirerek dağıl- dıktan sonra yeni intihap ya- pılmadan evvel bir temerküz kabinesi teşkil edilmek isten- di. Beş seneden beri hüküme- tin başında bulunan Liyapçef kabinesi istifa, ederek temer- küz kabinesinin teşkiline yol açmak istemiş ise de o zaman dam beri sarledilen gayretler- HABERLER.. Ihülâf Italya Fransaya cevap verdi ROMA 3 (A.A.) — Gazetele rin verdikleri haberlere göre deniz itilâfı hakkındakiFransız notasına İtalyanın hazırladığı cevap pazartesi günü Londra ve Paris hükümetlerine tevdi edilecektir. İtalyan notasının iliz cevabi notasma müma- sil olduğu söylenmektedir. M, Laval'in nutku PARİS 3 (A.A) — Başve- kil M. Laval bügün umumi va- ziyet hakkında Courneuve'de mühim bir nutuk söyleyecek- tir. Courneuve'de verilecek ziya İcte ait tafsilâtı ve bu ziyafet- te Başvekil M. Laval tarafın- dan söylenecek nitku almaları nı temin için gazetecilere tah- sis edilmiş olan telefon hattı muvafık görüldü gn £ den bir netice çıkmamıştır. Bu| buhranı M. Liyapçefin istifası- gidişle yeni hükümetin ne V&” | nı geri alması suretile nihayet kit teşkil edileceği belli değil-| bulmuştur. Liyapçet kabinesi dir. Buhran uzadıkça uzayor. Bulgaristanda en mühim bir teşekkül olan demokrat itilâfr tatmin edilmedikçe bir temer- küz kabinesi teşkiline imkân olmayacağı daha ilk günden anlaşılıyordu. Buhran uzadık- ça ortaya bir takım da şayia- Tar çıkmıştır. Bu şayislara ba- kılırsa demokrat itilâfr bu ye- ni kabinede mühim birçok neza retler istemektedir. Fakat di- er fırkalar büna razı olmuyor- Jar. Demek ki kabine teşkili i- çin şimdiye kadar yapılan pa- zarlıklardan bir netice çıkma- mıştır. M, Liyapçef, Malinof tecrübe ettilerse de hiçbiri mu vaffak olamamıştır. Bu gidiş- le buhranın daha ne kadar de- vam edeceğini kestirmek baki- katen müşküldür. İstenen temerküz kabinesi teşkil edilemeyince ne olacak? Dün akşam gelen telgraf haber leri temerküz kabinesi teşkilin den sarfr nazar edilerek Liyap çef kabinesinin gene eskisi gi- bi ipka edilerek buhranın o su retle halledildiğini bildirmek- edir. Bununla maksadin hasıl olmayacağını söylemeğe hacet yoktur. Derek ki matlüp olan temerküz (kabinesini teşkile şimdilik birimkân bulunma- mıştır, ve Çankof sırasile e hep bunu| âynen ipka olunmuştur. SOFYA 3 (A.A.) — Kabine teşkiline memur edilen M. Li- yapçef, kral ile yaptığı mülâ- katta bir temerküz kabinesi teşkili hususundaki mesaisinin neticesini arzetmiştir. Bu mü- lâkattan sonra atideki tebliğ heşrolunmuştur; “Bundan 15 gün evvel parla mentonun intihap devresi bit- tiği zaman Başvekil M, Liyap- çef, parlamentonun ve kralm itimadma mazhar olmakla be- raber o intihabat memleketin vaziyeti V | takbet hükümeti haklı İm fırkalar rüesasile isi de bulunmasını temin için ka- binenin istifasmı vermişti, Sa- bık başvekillerden M. Malinof ve M. Çankof ile M, Liyapçe- fin bir temerküz kabinesi teş- kili hususundaki mesaileri a- kim kaldığından sabık Liyap- çef kabinesinin eski şeklinde aynen ipkası suretile kabi buhranı zail ölmüştür. SOFYA 3(A'A)— M.Li yapçef, bir koalisyon kabinesi teşkil etmek maksadile yaptığı teşebbüslerde muvaffak olama miştir. SOFYA3(A.A.) — Polis tarafından verilen emirlere ri- ayet etmeyen iki komi SOFYA 3 (A.A) — Kabine | nist tevkif edilmiştir. Fransız Ceneralinin azameti karşısında Renaud'un makulâ- ne idaresi bir netice vermedi Renaud'un muvafakat ve hattâ Fransız zabit ve memurlarının pek çoğu diğer Fransız müs- temlekelerinden getirilmiş ol- duklarından Suriyenin eski ve teşvikile âşirelerin şikâyet ve ji medeni bir tarihe malik oldu- istediklerini ihtiva etmek üze- | ğunu, halkın hassas ve şefle- re yapılan muhtırayı Ceneral | rine karşı hünnetkâr oldukla- “Saray,a götüren 31 kişilik he | rn düşünmeksizin her yerde dün gece bir takım meçhul şa- huslar tarafından, kesilmiştir. Ispanyada vaziyet MADRİT,3 A. A. —Duc de Kanalejas Hariciye nazırı M. Lerroux'nun riyasetinde bu İunan cümhuriyetçiler birliği- ne dahil olmuştur. MADRİT, 3 A.A. — Hükü met milli marşın kat'i surette intihabma kadar krallık marşı yerine Riego marşının kabul e- dilmesine karar vermiştir. e eee e Avrupa birliği Hariciye vekilimiz bizi temsil edecek.. ANKARA 4 Cemiyeti Ak vam kâtibi umumiliği Avrupa İ birliği tetkik komisyonunun 15 mayısta Cenevrede toplanaca- ğina dair hükümete bir mektup göndermiş, hükümetimiz de ko misyon ruznamesinin müzake- İ resine bizim de iştirak edeceği- miz 3 ncü maddesinin hangi ta rihte görüşüleceğini sormuştu. Bu cihet ancak komisyon Ce- nevrede içtimaa başladıktan sonra anlaşılabilecektir. Ko- misyon 15 mayısta işe başlar başiamaz bu meselenin halle- dilmesi, bu vesile ile Türkiye ve Rusyanın komisyon mesai- sine ve Avrupa birliğine tarzı iştirakleri hususunda hararetli bazı münakaşalar cereyan et- mesi muhtemeldir. İtalyanın Türkiye ve Rus- yanın gerek tetkik komisyonu müzakerelerine ve gerek Avru pa birliğine bilâ kaydü şart iş- tirak etmeleri zaruri olduğu hakkındaki noktai nazarını bu münakaşalar esnasında yeni- isyanına ilk kı| yeti Ceneral cenapları kabul etmek şöyle dursin heyetten bazılarını da tevkif ettirdi. Su riyeye gönderilen o zabitlerin hemen kâffesi ayni şiddetle İ| hareket ediyorlardı. Zaferden yeni çıkmış bir ordu gururu İbüsün zihinleri doldurmuş ve İ bütün hareketlerde müessir ol İmağa başlamıştı; oCetmiyeti | Akvamın verdiği Manda şart- larnı gülü buluyorlandı. ter bitmez yeni bir tab'ma ça- | lışmağa başlanıyor. Zira lisan yaşamakta, demek değişmek- tedir, Bizim hudutları yeni ve yabancı kelimelere kâmilen ve | muttasıl açık olan lisanımız- daki kelimelerin manâları bü- dekiler gibi biribirimizin de- diklerini anlıyamaz olacağız. İçimizde elbette hüsnü niyet ve samimiyet vardır. Fakat görülüyor ki bu meziyetler nâ kâfi geliyor. Bari muhtelif mektebi edebiler, (fakat bun- lar teessüs etmiş değildir), muhtelif nesiller (fakat ayrı- klar bunların içinde de mev- cut) kendi lehçelerini teşkil et seler de anlaşılmamazlığın hiç olmazsa bir mektebi edebiden bir diğeri arasındaki mesale- ye geriletsek, yani fikri mek- atin musahhah bir tab'ı bi |: jve herkese karşı kaba ve ha me a etmesi" şin davrannıyor, Suriyelilere | Hükümetimiz namma bu ko- zenciler gibi muamele ediyor- | inisyon müzakerelerine Harici lardı. ye vekili Tevfik Rüştü rpm Hamal, köylü, amele ve başka kimlerin iştirak edece- tâ Emir, MN la ği henüz malâm değildir. Ma- beriiriydile Ti amafih komisyonda bilhassa #eali, Bicot, Oğlak, gibi daha | mali ve ikkmadi mesai görüşü 3 i lecektir. Heyeti murahhasamı- bir bakam zeliline kelimelerle | zan bir kaç mütehassısm iştira Mi kile kalabalık bir heyet haline Devam edecek) © | geleceği tabiidir. k! Fakat yeniler içinde de | her edebiyat daima hariçteki müşterek bir anlaşmadan 2i- | muhtelif harsların tesirine de yade fikirleri orijinal yani ne- | tabi olmuştur, Biz de milli hu- vi kendine münhasır muharrir | dutlarımızı aşan bir Şark an- ler yetiştiği görülüyor ve af- | anesi ve Acem ve Arap edebi- laşılıyor ki bütün bu tezebzüp / yatlarmın tesirlerine tabiydik. içinde lisarımıza pek çok iti- ! Fakat bilhassa Tanzimattan na yani hürmet etmeğe çalış- İ ve Garp edebiyatlarma tevec- malıyaz; çünkü lisan milliyet- | cüh etmiş anberi çiliğin bir esasıdır. Medeniye- | esasen bütün milletlerin tinizi onun vasıtasile tahkim | biyatı da olduğu gibi edebiya ve teşmil edeceğiz ve milliye- | temız artık münhasıran milli timizin hudutlarını tevsi ede- | değildir. Umum dünay ve bil- cek odur. Lisanımıza müm- | hassa Avrupa milletleri edebi- kün olduğu kadar vuzul ve se | yatlarının tesirlerine tabidir. lâmet vermek Türk zekâsı, | Binaenaleyh bu kelimeler bi- Türk samimiyeti, Türk âtisi | zim için bir kültür mteselesi ve için elzemdir, kavgasma alem oluyor demek San'at, felsefe ve bütün ih- | tir.Şimdi kendi millileşmiş ve tisas kelimeleri hususi lügat- | an'anesini yapmış kültürleri- çeler içinde ve mütehassısları | mizden her zamandan daha arasında kalıyor. Halbuki #u | fazla bir cesaret ve temayülle kelimelerin ve delâlet ettikle- | Avrupa kültürlerine açılıyo- ri meselelerin bizim için haya | ruz. Ve başka başka memba- ti bir ehemmiyeti var.Zira,ger | lardan gelen kelime, his ve fi- çi doğrudan doğruya milli bir | kir almaktayız. Bunları haz- Bordur meb'usu istifa» ya karar verdi Bu suretle münhallerin adedi 11 e baliğ olacaktır ANKARA, 4 (Telefonla)— Manisa meb'usu çiftci Halil Nifli Bey sıhhi ahvaline mebni meb'usluktan istifa etmeğe ka- rar vermiştir. Bu suretle mun- hall adedi (11) e baliğ ola ANKARA, 4 (Telefonla)— Namzetliğini koymadan Ada- nadan müstakillen meb'us in- tihap edilen Ali Münif B.H. Fırkası azasından olduğu için Encümenlerde , meb'uslar ANKARA, 4 (Telefonla)— Meclisin cumartesi günkü içti- mada meb'usların intihap mazbataları reye konacak ve İ ANKARA, 4 (Telefonla)— günü içtima ederek grup reis çecektir. ANKARA, #4 A, A, —Beş altı ay evvel Bergama hapisha- İ nesinden kaçarak icray şekave | te başlıyan Çerkez Fuat ve ar- İ kadaşları Yalama Mehmet ve Kara Mehmet ile jandarma ta- kip müfrezesi arasıda cereyan eden şiddetli bir müsademe ne Yeni Danimarka sefiri- nin itimatnamesi ANKARA, 4 A.A, — Reisi cümhur Hazretleri dün öğle- den sonra Çankaya'da yeni Da nimarka sefiri M. Schon cenap Tarmı resmen kabul buyurmuş” lardır. Yeni sefir itimatnamesi ni takdim İN ie v Bursada büyük bir mektep BURSA, 4 (Milliyet) — Vilâyetimiz idarei hususiyesi tarafından 39,000 lira bedelle tır, Vali Fatin Beyin himme- tile vücude getirilen bu muaz- zam irfan müessesesi Bursa ranla ştır. Bursa belediye reisliği BURSA, 4 (Milliyet) — Belediye reisi doktor Nazifi Şe rif Beyin Antalya meb'uslu; MN Esasen bugün mevzuu teh- settiğimiz klâsik ve romantik gibi kelimeler öyle “paspartu, kelimelerdir ki daima şümul- lerinin dairesi iyice çizilme- den bol yahut dar manâlara | göre kullanılır, Bu kelimeler yeni geçmiş oldukları lisanı. | mızda değil öz Tisanlarından da ne kadar ihtilâf ve teşettü- te bais olduklarını inkâr etmi yelim. İtiraf edelim ki çok ka rışık olan hakikatların ifade- sine tahsis ettiğimiz bu keli- melerin ağları içinden söyle- mek istediğimiz hakikatin bir kısmı sızıp kaçıyor. Ve biz kıs İ men doğru bir şey söylediği miz anda kısmen hata ediyo- ruz. Fazla olarak bu 'kelimele- re verilen manâlar nispi oldu- ğu kadar şahsidir. Yani onla- Tı kullananlar ekseriyetle bir caktır, Zira İsmet Pş. Malatya yı, Recep B, Kütahyayı, Selâh Cimcoz B; İstanbul meb'uslu- ğunu tercih ettiklerinden Ma- nisa, Bordur ve Boluda birer meb'usluk açılmaktadır. i Fırkaya dahil bulunan müstakil meb'usların vaziyetleri bugünkü Fırka grupu içtima na iştirak etmiştir. Fırkaya dahil bulunan diğer mustakillerin de vaziyetleri bu günlerde teayyün edecektir. , amele ve çiftçi bulunacak encümenler intihabatı icra edi- lecektir, Her encümene çiftoi ve amele meb'usu secilecektir. Fırka grupu yarın toplanıyor C. H. Fırkası grupu çarşamba vekillerini ve idare heyetini sx Bir şaki çetesi daha dağıtıldı.. ten istihsal edilmiş ve şekavet çetesi dağıtılmıştır. Bu dağıtılan şerirlerin izle- ri üzerinde hareket eden müf- rezeler Bergamanın Kozâk nâ- hiyesi dahilinde Yalama Meh- medi dün hayyen derdest et- miştir. Çerkez Fuadım da izleri izerinde takibata devam edil- ticesinde aKra Mehmet mey- i mektedir, Hakaret davası BURSA 4 (Milliyet) — Bir müddetten beri Bursa efkâri u- mumiyesini fazlaca meşgul et- miş olan Cümhuriyet Halk fır- kası sabık vilâyet mutemedi a- vukat Kemal Zıya Beyle nahi- ye reisi Hasan Feyzi Bey ara- sında cereyan etmiş olan haka- ret davası mahkemei temyizce nakzedilmiştir. Yakında mah- kemeye devam edilecektir. Iki muhtelis tevkif edildi lâl etmiş olan Bursa belediye reisliğine C. H. Fırkası kaza reisi ve belediye meclisi azasın- dan Muhiddin Bey müttefikan ir. müna- sebetile #omaântizmin leh ve a- leyhinde yazılmadık şey kal- madı, Bu muhtelif fikir ve ka- naatları, ve mütezat noktai nazarları icmal için lâakal bir cilt yazmak iktiza ettiğini söy lemek hiç mübalağalı değil- dir. Nasıl ki M. Fidgo Justini- ani'nin “Çu'est-ce gu'un classi gue?—Bir klâsik nedir?,, Sua- line cevap vermek için yazdı- ği eser 6 büyük cilt tutacak- mış, Evvelce Pierre Lasserre” in yapmış okluğu gibi son mu harrirler arasında M. Louis Reynaud .tarznda romantiz- mi bütün fenalıkların ve inhi- tatın mastarı telakki eden mu taassıplar olduğu gibi “Ro mantisme et Pröromantisme,, eserinde M. Henri Tronchon gibi romantizm felsefesi ya- hut comantik felsefesinin, hü- düstur müdafaa etmek ister ken /kendi ruhlarını ifade et- teplerin ve muhtelif sistemle- | edebiyatımız olduğu evvel- | metmeğe ve biribirimizi garip| miş oluyorlar. lâsa romantizmin kendine has edebi şekillerle bir mektebi ©