Hamillerle müzakere yakında başlıyor Türk dainler vekili dün geldi. Ecnebi imümessiller hafta sonunda HARİCİ HABERLER.. Tin Iki mühim mesele karşısında.. (Romanya parlâmen- tosu feshedildi Hükümet programında kralın elindefi alınan hukukun iadesinden bahsediliyo İtalya - Fransa deniz ihtilâfı ve Almanya - Avusturya gelecekler gümrük itilâfı işleri uzadı.. A mektubu SE Sracak Zekâl Bey Sirkeci istasyonundan çıkarken Türk dayinler vekili Zekâi B, dün ekspresle Paristen şeh rimize gelmiştir. Zekâi B. bir iki gün sonra Ankaraya gide- cek ve Maliye vekili Beye dü- yunu umumiye vaziyeti hak- kında malümat verecek ve cc- nebi vekillerin omuvasalatma kadar Ankarada kalacaktır. Düyunu umumiye hamilleri tarafından hükümetimizle vazi yeti yeniden tetkik ve müzake re etmek üzere tayin edilen murahhaslar hafta sonuna doğ ru şehrimize gelecek ve bura- da durmadan doğruca Ankara ya gideceklerdir. Düyunu umumiye hakkında evvelce uzun müzakereler cere yan etmiş ve dayinlere vaziyet izah edilmiş olduğundan bu de fa müzakerenin uzun sürmeye İ ceği tahmin olunmaktadır. Bayram neş'eli geçti Bu sene daha ziyade kırlara çıkılarak eğlenilmiştir. Bu sene kurban bayramı ha- vaların çok güzel geçmesi saye İ sinde geçen senekinden daha | ra Büyükadaya uğranıldı. Lo- | neşeli geçti. Bayramın birinci günü üşüt meyen ve yakmayan bir bahar güneşi altında, halk | kırlara, sayfiyelere tehacüm ederek, ba harı ve bayramı açık havada tes'it ettiler. Adalar, Boğaziçi şehrin muh telif mıntakalarındaki hemen bütün mesire yerleri hmcahmç doldu. Geçen bayram her ne- dense belediye tarafından sa- lıncaklara konulan memnuiyet kararı kaldırıldığı için bayram yerlerini dolduran çocuklar da geçen bayamdan daha fazla 'neş'elendiler. En iyi filmlerini bayrama saklayan sinemalar, havaların güzelliğine rağmen hiç te müş terisiz kalmadılar. Ve denebi- lir ki Beyoğlu ve İstanbul tara fındaki irili ufaklı sinemaların bütün seansları hmcahınç in- san doldu. Birinci günü çok güzel gi- den hava, ikinci günü hiç hatı ra gelmedik bir zamanda bozul du. Sema Bulutlandı. Serin bir rüzgâr esti, Muhtelif fasılalar la uzun müddet yağmur yağdı. Senede bir gün toplu bir hal de gezinti yapan gazeteciler, havanın bu huşuneti karşısın- da talihlerine küstüler, Matbu atın Yalova tenezzühü bu yüz den neş'eli olmadı. Seyrisefainin tahsis ettiği Kalamış vapuru, saat 1'de bir kısım gazeteciyi ve matbuat mensubininden daha fazla yabancıyı (Obamilen © Yalo- YENi SANAT ALDANAN ve Bir şey anlamıyorsunuz de- gil mi? Korkmadan söyleyiniz. Çün kü anlıyorum derseniz daha müşkil ve gülünç vaziyete dü- şeceksiniz;bahusus onu yapan ressam yanınızda ise, Niçin eceksiniz? Söyliyeyim: Evvelâ, sizin bir şey anlama- dığımız halde anlıyorum deme nize ressam içinden gülecek- tir. Çünkü yaptığı şeyden ken di bile bir şey anlamamıştır. Sonra nesanladığımızı sorsalar saçmalamağa başlıyacaksınız, bediiyat ve ruhiyatçıların srkı şınca yumurtladıkları ne ka- dar kelime varsa onları söyle- i ve karsınıza bir vga arsa onan kaba bir T“cerilikle ittihama ka | vaya hareket etti Evvelâ Kadıköyüne, son | dosun yandan çarptığı dalga- lar, Yalova iskelesine yanaşın İ caya kadar vapuru yalpalandır dı. İ Yağan yömuru ve kaplıca üzerinde dolaşan kara bulutla rı görenlerden çoğu kaplıcala- ra kadar gitmeğe cesaret ede- meyerek günü vapurda geçirdi ler, Gece dönüş, gidişten daha neş'eli ve daha eğlenceli oldu. Bayramın üçüncü ve dördün cü günlerini de iyi bir hava ile geçirdik. İzmirde zabıta vak'aları İZMİR 1 — Burada bayram günleri bir çok zabıta vak'aları hoşluktan ileri gelmiştir İrtişa tahkikatı Ankara müstantikliği irtişa meselesine dair olan tahkika- tin şimdiye kadar kapalı kal İ mış bir noktası için tahkikat yaptırmaktadır. Bu nokta da tenvir edildikten sonra nihai karar verilecektir. Şehir meclisi yarın toplanıyor Şehir meclisi Nisan devrei içtima: ikmal etmiş o'makla beraber henüz bütçe müzaksr3 ve tastik edilmediği için içtima müddeti on beş gün daha tem- dit olunmuştu. Meclis yarn iç- tima ederek bütçe müzakeresi" ne başlayacak ve süratle ikma Bine çalışacaktır. ALDATANLAR | dar gidecek ve sonra samimi | olmak isteseniz de artık doğ- i füyu ve bu yeni san'attan sey anlıyamadığınızı bir türlü söyliyemiyeceksiniz. Fakat bunun bir tehlikeli yolu daha»var. O da'her gör düğünüz yeni şeyi tetkik etme den ve anlamağa çalışmadan “Saçma,, diyip geçivermektir. Yeni cemiyştin bütün iç İ mai, iktisadi, ilm ananeleri | kirdiğe ve yeni inkilâp yolla- Jomdan gittiği şu zamanda san | at telâkkilerinin de değişmesi İpek tabii idi. Fakat inkilâpla- Tın İki safhası vardır. Biri ih- tilâl diğeri tekâmül; bunlar daima biribirlerini takip eder. Şimdi biz san'attaki ihtilâl bir tekâmül safhası gibi telak olmuştur. Bunların eksecisi sar | Ispanyada 1 Mayıs umumi istirahat günü MADRİT,30 (A.A) — Hü kümet bir Mayısm umumi is- tirahat günü olmasını karar altıma almıştır, Nazırlar meclisi Calatrava, Alcantara Montes ve santia- go'daki askeri teşkilât ve sr- nıfların o dağıtılmasına karar vermiştir. Eibar ve Yaca şehirlerine “Nümune belde,, ünvan: veril- miştir Katalonyada tedrisat MADRİT,30 (A.A) — Ka- talonya mekteplerinde İspan- yol lisanının öğrenilmesi se- kiz yaşından yukarı talebe i- gin mecburi olacaktır. Katalonyada hükümet teşkilâtı BARCELONE, 30 A.A. — Katalonya'da nezaretlerin ade di tesbit ve nazırlar tayin edil miştir. Miralay Macia hükü- met reisliğinde kalmıştır. Katalonya'daki asılzadeler namına neşredilen bir tebliğde cümhuriyet hükümetinin başı- ğma dair teminat verilmiştir. Polis teavün sandığı Polis taavün sandığı hesaba tının biraz daha düzelmesi için sndığa bir muhasip alınmıştır. Yeni muhasip ilk işi olarak hesabatı tetkik ettiği zaman bazı zabıta erkânma, mühim mikdanda para verildiği ve bun larm şizndiye kadar aranmadı ğını görmüştür, Muhasip, bu hususta tahki kat ve tetkikatı bir az derinleş tirince bu paraların kimlerde kaldığını tesbit etmiştir. Yeni muhasip bu hususta mufassal bir rapor tanzim et- mekte olup bunu, heyeti idare ye verecektir. Heyeti idare de, alâkadar | makamat nezdinde teşebbüsat ta bulunacaktır. Bazı zevatın aldıkları maaştan sandığa olan borçların kesilmesi cihetine gi dilecektir, Borçlu olan polis er kân: arasında, 700 lira para a- | kanlar bile vardır. Inşaat Varsa Her Şey" Yolundadır... İba, eski ve hakiki bir darbimi iması içim, idir. Her vaki mütecanisiyeti ve ber hususa-muka vemeti müspet bir çimento intihap edimi Uanca, Zi Hisac fabrik ları Burau ve Eski n suni Porland Asian Çimentosu hariçten ithal edi len en iyi çimemto'asın bütün evsa fına malik ve ekserisinin ferkindedir. ki ediyoruz ve yeniden baş- ka bir şekilde döşememek için eşyaları ortaya karma karışık konmuş bir odaya “yeni tarz döşenmiş,, diyoruz. Her gün san'at mecmuala; tını dolduran ve kübism veya fütürism gibi isimlerle neşre- dilen eserler hakkında artık İ cesaretle söz söylemek zama- İn gelmiş ve hattâ geçmiştir ile. Çünkü resim bilmeyen ler değil, san'atkârlar bile bu inkilâbın yaygaraları tesirile mantık ve cesaretlerini kay- betmişler ve şaşkın bir hale gelmişlerdir. Hele bu kadar küvvetli bir propoganda gürül tüsü ve menfaat teşkilâtı kar- şısında halk, techil edilmek korkusu ile susmuş ve onlar gi bi riyakâr bir vaziyet almış- tır. Kübizm! İşte san'atm istikbali yahut istikbalin san” atı, Artık bu yolda gitmeyen bir ressam zamanın ressamı na hiç bir gaile çıkarılmayaca- | Yunanistan'ın eski ve yeni borçları ATINA, (Milliyet) — Son zamanlarda Yunan hükümeti- nin Düyunu umumiyeye olan borcunu tediye edip etmemesi bahsi çok konuşuldu. Bu husus ta Maliye nazırı M. Malis tara- fından beyanatta bulunulmâğa lüzum görüldü. Maliye nazırı bugünkü para piyasasınm bü- yük bir buhran geçirdiğini, o- nun için pahalıya mal olacak bir istikraz aktini düşünmek imkânsız bulunduğunu miştir. Bununla beraber başve- kil ile maliye o nazım ve milli banka müdürü arasında bir içti- “İma aktedilmiştir. Yunanistanın Düyunu umumiyesi 40 buçuk i milyar drahmidir, ki bu şöyle taksim edilmektedir. e 27,600 milyon altın o drahmi ve tret (traite) olarak, 5,500 milyon- şılıksız olan tedavül, 2,350 mil- yon şimendiler düyunu umumi- yesi 5 milyon kadar da banka- İlardan muhtelif borçlar, hari ten alınmış avanslar olarak tak sim edilmektedir. | Mevzu bahsolan mesele yal- nız bir kısım istikrazlar hakkın da konversiyon yapılmak kabil İolup olmadığıdır. 922 de cebri bir istikraz yapılmış, 926 dik- tatör tarafından bir karar ile on İsene müddetle hazine tahvilât, İ çıkarılmıştı. Şimdi. hükümetin (aradığı çare bir takım borçlar. İdan bütçenin yükünü hafiflet- İmek kabil olup olmadığıdır. İ Meselâ kısa vadeli bir takım is- tikrazlar vardır. Bunların faiz- leri de yüksektir. İşte hükümet İbu gibi borçlar, aktedilecek bir İistikraz ile ödeyip hükümete kârlı olmak için hem uzun vade- li olmalı, hem de az faizli. Bu- Jun için ecnebi piyâsasına mü- penne tasavvuru yoktur. | İiçin 7—8 milyon drahmi kâfi İ gelecek görünüyor. Bu hususta Yunan milli banka müdürü di. ğer bankaların müdürleri ile mü İzakerede bulunmaktadır. Asıl Düyunu umumiyeye gelince bu nun için hükümet beynelmilel piyasanm müsait olacağı zama İni bekliyor. Müsait zaman gelin | ce borelerın altın olarak tvhidi cihetine gidilecektir. Pangalos İ zamanında yapılmış olan cebri Jistikrazm da böyle başka bir is- İtiraz akti ile tasfiyesi düşünül. mektedir. Daha böyle tasfiyesi İlâzım olan bir kaç taahhüt var. dır. Eğer bu temin edilirse büt. çe de 250 milyon drahmi radde. sinde bir tasarruf temin edilmiş olacaktır. değildir, Geçenlerde genç hir ressam henüz ihtiyar olmıyan Juan Gris — 1913 Sigara içen bir adam luk drahmi, 2,700 milyon kar- | ltlâf tılat.. ; . Yeniden bir ihtilâf oldu Bayram münasebetile gazetemizin üç gün ta tili esnasında hariçte belli baş lı olarak neler cereyan ettiğini düşünürken beynelmilel siya- set âleminde pek mühim gö- rülebilecek bir hâdise çıkmadı ğr anlaşılıyor. Fakat bir takım meseleler vardır ki bunlar ken di seyirlerini takip edip gidi- yorlar. Mayıs geldi. Bu ayda Cemiyeti Akvam meclisi top- Janacak, Bu az mühim bir hâ- dise teşkil etmiyecektir, Bu iç timada herkesi ençok alâkadar edecek şey malüm: Başta M. Briand olduğu halde Avrupa- am en mahir diplomatları pek şayani dikkat bir mübarezeye girişmiş olacaklardır. Bu mü- barezenin esası ne olduğunu söylemeğe hacet yok: Avru- pa, Almanya gümrük -itilâfı meselesi iki aydanberi az dedi koduya yol açmamıştır. Mese- le nihayet Cemiyeti Akvamda tetkik edilecek ve Avrupanın her hangi bir devletle böyle bir itilâf aktetmesi iktisadi is | tiklâlini ihlal eder mhiyette olup olmadığını araştıracaktır. | 922 de Cemiyeti Akvam tara- fından Avusturyaya borç para verildiği zaman bu devletin kendi iktisadi istiklalini ihlal eden mahiyette her hangi bir devletle her hangi bir taahhü de girişmiyeceği tasrih edil- mişti. Acaba Avrupa-Alman- ya gümrük ittihadı bu mahi- yette midir.? Bittabi Cemiye- İdi Akvam meclisinde müzake- İ ze ve münakaşalar, karşalıkir nutuklar ve müdafazlar ileri sürülecektir. Almanya- Avus- turya gümrük itilâfr meselesi mevzuu bahsolurken İngiltere- Fransa- İtalya deniz itilâfını hatırlamamak kabil olmuyor. Tam iki ay evvel Romada e- sasları tayin edilen bu itildfa ne oldu? ,, Almanya ile Avus- turya'nın siyasi şekilde bir bir leşmenin ergeç bir gün gelip emri vaki olacağı endişesi u- yanmıştır, Bu endişe Fransayı meşgul ediyor. İtalya ile Fran sa arasında İngilterenin tavas sutu ile itilâf hasıl olduktan sonra ortaya Almanya-Avus- turya meselesi meydana çık- tı. Fakat bu mesele ortaya çı- kınca İtalya-Fransa deniz iti- lâfının da bir türlü kâğıt üze- tinde tahrir ve tespiti şimdiye kadar kabil olamadı. İtalya- nm evvela Almanya- Avustur. ya itilâfma şiddetle muhalif olduğu söylendi. Fakat Roma hükümeti çok geçmeden bir itiraz vaziyeti alarak neticeyi beklemeği daha muvafık bul- du, Onuniçin her iki meselenin İ de alacağı son şekillerin ne o- | Jacağı merak edilecek gibi Namık İsmai gitmediği için ittiham ediyor- du İ Demek, memleketimizin en kudretli bir ressamı addettiği miz Namık İsmail bile bu ye- ni san'atı anlıyamamış. O hal de bunu kim anlıyacak? Re simle hiç uğraşmıyanlar mı? Fakat deniliyor ki yeni re- eden eserlerdir. Ona bakınca bir heyecan, bir ürperme duyu yorsunuz ya o kâfidir. Doğru- bir “ürperme, duyuyoruz, fa- kat heyecana gelince!.. lemini sardı? Onu anlatalım. Elli sene kadar olüyor ki İ Avrupada zamanın genç res- İ saları eski ananeyi kırarak ye ni bir yola girmek istemişler- di. Bu cür'et evvela eskilerin BÜKREŞ 1 (A.A.) — Ro- manya parlamentosu feshedil- miştir, Meb'usan intihabatı bir ve âyan intihabatı dört hazi- rano larak tesbit edilmiştir. Başvekil M. Yorga, parlamen- toda okuduğu (beyannamede hükümet programmın ana hat- larmın şunlar olduğunu söyle- miştir: “Bilhassa son seneler zar- fında kralm elinden alınmış o- lan hukukun iadesi, meclisi fır kaların münazaasma yarayan bir unsur olmaktın çıkrarak mil letin hakiki bir mümessili hali ne koymak, eski mmtaka usu- lünün yerine mahalli idare sis teminin ikamesi, köylünün be denen ve fikren ıslahı, devlet memuriyetlerinde ciddi bir tas fiye yaparak lüzumsuz memu riyetlerin ilgası, mürabahacıla ra karşı mücadele, ticaret ve bankacılık mürakabesi, bütçe- nin ikinci altı aylık kısmının tadili, sui istimallerin takip ve mütecasirlerin tecziyesi, bazı servetlerin tahkikata tabi tu- tulması, kanunların basitleşti- rilmesi ve memleketin menafi iyle alâkası olmayan müessesa tın ilgası, Romanya milleti ca miasında yaşayan ekalliyetler- le mütesanit bir halde teşriki mesai, Romanyalıların kalbin den muhabbeti çıkmayacak o İan memleketlerle münasebatr idame ve umumi sulhun leh” ne olarak bugünkü hudutları muhakkak surette muhafazask| ye kadar basit bir muahede v8 ya askeri bit mukavele şeklisi de tezahür etmiş olan dostluk ve ittifakların derinleştirilmeği si ve nihayet bütün komşu def letlerle iyi münasebat tesisi. Yeni meclis, 15 haziranda iki tima edecektir. Başvekil M. Yorga, millet hitaben neşrettiği beyanname" de hükümetin mefsuh parla mento ile teşriki mesai içiğ yaptığı bütün gayretlerin mi vaffakıyetsizliğe uğradığını v& bilhassa milli köylü fırkası rü esasının muhalefetine maruf kaldığını yazdıktan sonra dir yor ki: “Biz millete bir fırka hükü” meti olarak değil, fakat umu” mi menfaatine hadim rical sf fatile müracaat ediyoruz veği şimdiye kadar ancak muzır ok muş olan mücadeleler mücade! leler hususunda mütareke t8“ lep ediyoruz. Biz intihabata iş tirak etmeyeceğiz. fakat mes“ lek birliklerinin büyük bir eks€ riyetle temsil edecekleri milli ittihat fırkası listesine bütün manevi nüfuzumuzla müzahe- ret edeceğiz, Kestel gölü taştı | Nafia müsteşarı Antalyadaki müşahedelerini anlatıyor ANTALYA, I A.A. — Na- fıa müsteşarı Arif Bey bugün Antalyaya gelmiştir. Mumai- leyh, Antalya - Burdur yolu- nun uzun bir kısmını istilâ 6- Gölü besliyen dereler fazla yağmur ve kar dolayısile gö- lün sarfiyatından fazla su getir ( mişlerdir. Görünüşe nazafan, sular uzun müddet bu vaziyeti İl muhafaza edecektir. On beş ka dar köy su altında (kalmıştır. i temin için Sultan su altındaki saha haricinde ara ba geçecek kadar âcilen bir is tikamet oçılmasını zaruri gör düm. Halen muvasale kayıklar la temin edilmektedir. Müste- şar Bey yarm Ankaraya döne- cektir. Madritli kral ne olacak ? LONDRA;30 A.A.— Avam kamarasında amele fırkası sol cenahma mensup bir çok meb'- uslar; sabık İspanyol kralı XII üncü Alfonsa tayin ve i- rae edilecek menfa meselesini orta a ü i değildir. Fransa- İtalya deniz itilâfı artık yeniden bir ihti- lâf olmuştur. Fransa Hariciye Nazırı M. Briand Avrupada vaziyetin düzelmesi için bir muhtıra ha zırlamağı muvafık bulmuş ola cak ki aşağıki telgrafta böyle bir muhtıradan bahsediliyor. Bu muhtıra buğday ve sanayi mahraçlarına dair bulunmak- tadır. lerdir, M. Hardie; “sabık Mad- ritli M. de Bourbon'un vaziyeti ne olacak?” dediği zaman reis müdahale etmiştir. M. Fener - Brock ay, İspanya kralma mü *İ| teallik olan bir çok meselelerin " listeden çıkarılmış olduğunu söylemiştir. M. Kirkwood, XITI üncü Alfonsu katil diye tavsif ettiği zaman reis, edep | dairesinde hareket etmediği || taktirde şiddetle cezalandırıla- cağı tehdidinde bulunmuştur. LONDRA, 30 A.A. — XIHI | üncü Alfons yanında oğlu Don Juan olduğu haldeDartmoutha gelmiştir. Don Juan, Dart- mouth bahriye mekt#bine ka- bul edilmiştir. yeni - yoldan | mukavemetine maruz kaldı | ne) gayet samimi olarak bu İ “İmpresionizm,, (puantiyizm) | yokla eserler vücuda getirdi- | | | | İ gibi yeni usüller yavaş, yavaş İ rağbet buldu. Anane bir kere kırılmca açılan inkilâp yolun- dan her ressam bir ty'afa git meöe ve bir yenilik aramağa başladı. Denildi taklit değildi San'at tabiatı , benzemek mev simlerden bir şey anlamak | uu bahis olamaz. Eğer böyle matlup değildir.; onlar herke- | olsaydı fotograf makinası var | sin “subconscience,ina bitap | ken resim yapmağa, bir insa- nin vücudunun kalıbını alçı ile almak mümkün iken hey- kel yontmağa lüzum kalmaz- sunu söylemek lâzım gelirse | gı. Ressam, hacimler ve renk- O Halde bu neden bu kadar | eirin kendi aralarmdaki nis- kuvvetle dünyayı ve san'at â- | betlerini kullanarak ruhund. ki san'at hissini zahire çika- ran bir san'atkârdır. Burada mevzuun bir ehemmiyeti yok- tur o, bu tezahüre bir vesile- dir, kübizmin mucidi olan ilk ressamlar ve bahusus (Sezan- ler. Bu yola girilince artık çiz gi, menazır tevazün hepsi ber taraf oldu, Bir bardağın ağzı garpuk anat vir suru İpin İ resimdeki o vaziyette durma İsi kabil olamazmış gvlerin da- İm çarpıkmış gibi düşüncele- rin yeri kalmadı. Bu tarzda yapılan ve ressa mınm elinden 5 liraya satın 2“ inan bazı tablolar satmasını bilen tüccarların elinde zen- gin ve snob Amerikalılara milyonlara satıldı Bunun üzerine herkes ihti- yatkâr oldu. Resimden anla” mıyanlar cihaletle itham eğil mek korkusile en anlaşılma şeyleri anlar gibi göründüler. Tüccarlar ileride para eder dü şüncesile bazılarma (kıymet verdiler. Fakat iş bununla kal madı, Kolay yoldan muvaffa” kiyet ve para arayan bir ols